Catalog

Cumhuriyet İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı: Orhan Erinç 0 Genel Yayın Koordınatönr Hikmet Çetinkava • Yazıişleri Mudürleri: fbrahira Yıldız. Dinç Tayanç (Sonımlu) • Haber Merkezı Müdurü. Hakan Kara 0 Görsel Yönetmen. Fikret Eser Dış Haberler Şinasi Danışoglu 0 Istıhbarat CengizYikhnnı 0 Kûhür Handan Şenköken • Spor: Abdülkadir Yücelman 0 Makaleler Sami Karaören 0 Düzeltme Abdullah Yazıcı 0 Fotoğraf Erdoğan köseoğlu 0 Bılgı-Belge Edibe Buğra 0 Yurt Haberlen: Mehmet Faraç Yaym Kmılu. Öhan Sdçok(Başkan), Orhan Erinç, Oktay Kmtböke, HikmetÇetiıdtaya,Şükran Soner, ErfBnBala,DJnçTayaıif, Ibrahim Yıldız, Orhan Bnrsnlı, Mustafı Balba},HakanKara. .<\nkaraTemsıfcısı.Mu$tafıBalbay0Haber Müdurü Doğao Akııı Ataîüric Bulvan No. 125, Kat 4. Bakanlıkjar-Ankara Tel 4195020 (7 hat), Faks- 4195027 0 Izmır Temsılcısı. SerdarKıak,KZıyaBlv 1352 S 2-3Tel 4411220, Falor 44191170AdanaTemsılcısı:ÇetinYiğenoğln, faönüCd 119 S. No.l Katl, Tel: 363 12 11, Faks: 363 12 15 Muessese Müdürii Erol Erkut • Koordınatör Ahmet Koruban 9 Muhasebe Bûlent Vener • Idare Hnseyin Görer • tşletme Önder Çefik • Bılgı-tşlem Nail tnal • Bılgısayar Sıstem: Mörfivet Çiler MEDYA C: • Yönetım Kurulu Başkanı - Genel Müdür Gülbin Erduran # Koordjnatör Reha Işıtman • Genel Müdür Yarduncısı Mine Akdağ Tel 514 07 53 - 5139580-51384«WI,Faks 5138463 y T a ı ve Basan. Yenj Gun Haber Ajansı, Basın ve Yayıncılık A Ş Tûrkocajı Cad 39/4] Cağaloglu 34334 Ist. PK 246 lstanbul Tel ((V212) 512 05 05 (20 hat) Faks- (0-212) 513 85 95 25OCAK1997 Imsak: 5.45 Güneş:7.14 Öğle: 12.24 îkindi: 14.55 Akşam: 17.19 Yatsı: 18.43 1998 kışı sıcak • Haber Merkezi - Fransa'nın başkenti Paris'te bır süredir devam eden 1997ilkbahar-yaz modasının tanıtımlan, yerinı 1997-98 sonbahar-kış giysilennın göstenlmesine bıraktı. Uluslararası iççamaşır gösterilerinde bir modelin sunduğu iki parça ve jartıyerden oluşan takım bayanlardan çok erkeklerin ilgisini çekti. Dilek Yarnnadasrnda satış I tZMtR(Cumhuriyet Ege Bürosu) - Doğal Hayatı Koruma Derneğı, Dilek Yanmadası Mılli Parkı'nın Karine Dalyanı sırtlannın da bulunduğu bir alanın satışa çıkanlması planını endişe venci olarak nıtelendirdi. DHKD yetkılileri, bu tür bir girişimın, Ege Bölgesi'ndeki do|al değerler açısından en önemlı alanlann yok olması anlamına geleceğini bildirdiler. Fınn sektöründe anlaşma • İstanbul Haber Servisi - Fınn işçılen sendikalan ile işveren sendikalan arasında bir süredir devam eden toplu iş sözleşmesi görüşmeleri anlaşmayla sonuçlandı. Tekgıda-Iş Sendikası'nca yapılan yazılı açıklamada, "Tekgıda-lş Sendikası ile İstanbul Ekrnek Sanayii lşverenleri Sendikası arasında vanlan anlaşmaya göre, ışçı ücretlenne bırinci yıl ıçin yüzde 90, ikinci yıl için yüzde 70 zam yapılacaktır. Bu sözleşme 15 Şubat 1997'den ıtibaren geçerli olacaktır. Görüşmelerin sonuçlanmasıyla kamuoyuna hafta sonunda yapacağımızı bildirdiğimiz çalışmama eylemlerinin de gereğı kalmamıştır" denildi. Deniz suyuyla burun temidiği • Haber Merkezi - Burun temizliği ve burun içinin nemini korumakta deniz suyundan yararlanılıyor. Farmapek fırması tarafından Fransa'dan ithal edilen Sterimar isimli burun spreyinin deniz suyu içeren doğal bir ürün olduğu belirtildi. Sterimar'm bebekler ve yetişkinler tarafindan rahatlıkla kullanılabileceğinı belirten eczacı Muzaffer Pekmezci, spreyin ahşkanlık yapmadiğını ve yan etkisi olmadığıru söyledi. Kerkük-Yumurtalık Boru Hattı'nda büyük hasara yol açan yangm güçlükle söndürüldü Sabotajın faturası 90 milyar• Olası yeni saldınlara karşı gerekli önlemlerin alınacağını belirten Mardin Valisi Fikret Güven, Yumurtahk Boru Hattı'nm yanından geçen ve "Güvenlik Yolu" olarak adlandınlan yolun asfaltlanacağını ve sürekli nokta kontrollerinin yapılacağını açıkladı. YurtHaberleri Servisi -Kerkük- Yumurtalık Boru Hattı'nın, Mar- din'in Midyat ilçesi yakınlanndan geçen bölümünde üç gün önce PKK'lilenn sabotajı sonucu başla- yan yangın güçlükle söndürüldü. 30 bin varil ham petrolün yandığı- nı ve zarann 750 bin dolar (yakla- şık 86 milyar lira) olduğu bildıril- di. Mardin Valisi FikretGüven, ya- pılacak onanm çalışmalan ile bir- likte zarann 800 bin dolara (yak- laşık 92 milyar lira) çıkacagını söy- ledi. Mardin Valisi Fikret Güven, PSE- 4 bölümündeki vanalann kapatıl- dığını ve petrol boru hattındaki sı- zıntılann durdunılduğunu söyle- di. Vali Güven, "Hat içi ve üzerin- deki aJevler söndürüldü, soğutma çabşmalannabaşlandLAncak top- rağa sızan petrolün yanması de- vam edrvor.Bu bizimiçinönemB de- ğfl" dedı. llk belirlemelere göre 30 bin varil ham petrolün yandığını ve 750 bin dolarlık zarar meydana geldigini kaydeden Güven, yapıla- cak onanm çalışmalanyla zarann yaklaşık 800 bin dolan bulacağı- nı söyledi. Kerkük-Yumurtalık Boru Hat- tı'nın yanından geçen ve "Güven- lik Yohı" olarak adlandınlan yolun, teröristlerin eylemlerine karşı as- faltlanacağını ve sürekli noktakont- rollerinin yapılacağını da belirten Vali Güven, şöyle devam etti: "Frt- rol hattuun, Mardin sınırlarmda- ki 210 kilometrelik böiümün ya- nından geçen güvenlik yolunun as- faJtlanması zonınlu hale gehniştir. tHi etapta, BOTAŞ ile Mardin Köy Hizmetkri Ü Müdüriüğü arasın- da kritik noktalardan oluşan 30 kj- lometretik bir böiümün asfaltian- ması için protokol imzalanacak. Altyapı çahşmalanna hemen baş- lanacak. Mobil tedbûier ve moto- rize ekiplerk. bu asfaltlanan gü- venlik yolu üzerinde, sürekli kont- rol ve denetimler yapılacak. Şuur- suz, şerefsiz ve bir disipBne dayan- mayan mücadetenin. ne zam an. ne yapacağı belü olmaz. Onun için bu konudagüvenfikgüçlerimiz son de- rece du variı ve kararhdır." Uzmanlardan ailelere uyan: Zayıf not yüzünden çocuklannıza baskı yapmayın 'Kameherşeyingöstergesideğil'• Eğitimdeki ölçme ve değerlendirme sisteminin yeterli olmadığını belirten psikolog Ayşe Kayhan, karnelerin çocuklann zekâ düzeyinin, birikimlerinin, alışkanlıklanrun ve sorumluluklanrun göstergesi olamayacağını söyledi. İPEKYEZDANİ llk ve orta dereceli okul- larda 23 günlük yanyıl ta- tili dün başladı. Karnele- rini alan öğrencilerin bir bölümü sevinirken, birbö- lümünü evde görecekleri baskı yüzünden kame kor- kusu sardı. Uzmanlar, zayıf karne- ler için çocuklara verile- cek cezalann, ileride çocu- ğun kjşiliğınde bozukluk- laryaratacağını söylüyor ve bu konuda anne-babalan uyanyorlar. Ancak, yıllar- dır yapılan tüm uyanlara karşın, karne yüzünden ço- cuğu cezalandırma eğilimi bir çok ailede sü- rüyor. Psikolog Ayşe Kayhan, çocuğun kişiliği- nin gelişımi açısından cezalandıncı biryön- tem izlemenm çok yanlış olacağını belirte- rek, "Eğer çocuğu yapamadıklan için ceza- landınrsamz. onu aileden tamamen uzak- laşünruşolursunuz"dedı. "Herşevdenön- ceTürk eğhım sistemindeki ölçme ve değer- lendirmenin ne kadar sağlıklı olduğu tarü- şdır" diyen Kayhan, yanyıl başansının so- nucu olarak verilen karnelerin çocuğun ze- kâ düzeyini, birikimlerini, alışkanlıklannı ve sorumluluklannı taşıyıp taşımadıklan- nın göstergesi olamayacağını belirtti. öğrencinin derslerineyönelik bir zayıf söz konusu oldugunda ailelerin yıkıcı değil, Tatil sevinci llk ve orta dereceli okullarda dün başlayan ve 17 şubata dek sürecek 23 günlük yanyd tatiü, ilk karnelerini alan minik öğrencileri sevindirdL Ankara'da Hürriyet Üköğretim Okulu'nda öğrencilere karnelerini veren Milli Eğitinı Bakanı Mehmet Sağlam, velilere seslenerek "Çocuklannızı karne notuna göre değerlendinneyin. Karnelerinde kınk olan çocuklannıza anlayışla davranın. Bu yaşta başan ve başansızlığın sık sık değiştiğini unutmayın. Çocuklannızm tarilde dinlenmelerini sağlayuı" dedi. Bakan SağJam, yakmda 12 bin öğretmenin atamasını yapacaklannı, Bakanlar Kunüu'ndan da 10 bin yeni öğretmen kadrosu istedUderini söyledi (KADER TUGLA) bunu onancı bir yöntem izlemesi gerektı- ğini ıfade eden Kayhan, ailenin "Bu dersi- ni düzettmesi için çocuğuma nasıl yardun- cı olabilirim?" şeklınde düşünmesi gerek- tiğini kaydetti. Kayhan, bu durumun bir sonuç olarak kabul edılerek, çocuğa "Bu sonucu nasıl daha ijiye götürürüz?" davranışının sergi- lenmesı gerektiğini vurguladı. Ailelerin hiç- bir olanağı olmaması durumunda bile ço- cuğa moral açıdan destek olmanın, onun ge- lişimini sağlayacağına dikkat çeken Kayhan, "Amacımız çocuğumuzun sadece i>i mate- matiköğmunesi degil,sağlam bir Idşâik,dog- ru bir gelişün ve sağukh bir ruh yapısı ka- zanmasını saglamak olmabdır" dedi. Kayhan, aılelerden çocuklann karnesin- dekı zayıflarla ilgili olarak. "Biz eümizden geleni yapıvoruz, dişimizden ürnağunızdan arttınyonu. Ama o üzerine dûşeni yapmı- yor" gibı sözler duyduklannı belırterek şöyle konuştu: "ADeler lütfen kendilerini kandırmasın- lar, çocuğa destek olmak demek bu değildir. Çocuğa destek olmak, manevi destek ol- mak, onu iki dakika güldürebilmek, sorun- larmıdinleyip onunla konuşmak demektir." Vetüerin yakiajimı Veliler ise konuyla ilgili olarak birbirin- den farklı görüş ve tutumlar sergiliyorlar. Veli Ahmet Oztürk. eğer çocuğun karne- sinde zayıflar çoksa, bundan öğrenci kadar velinin de sorumlu olduğunu söyleyerek, "Bu nedenle anne-babalar zavıf karne ge- laşmahiar" dedi. Gül Sankaya da, çocuğun üzerine düşen ders çalışma görevinı yerine getirmediği takdirde. ona daha sıkı çalışmasmın söylen- mesı gerektiğini savunarak, "Çünkü zama- na, enerjiye ve harcanan paraya yazık" dı- ye konuştu. Hem çocuklan, hem de aileleri kuşatmış olan "karne sendromu" için İstanbul Bü- yükşehir Belediyesı bünyesinde oluşturu- lan istanbul Çocuk Meclisi, veliler ve ço- cuklar için bir telefon hattı açtı. Hattı ara- mak isteyenler için telefon numarası: 512 26 74. 6 binada ağır hasar var Deprem Hatay'ı 200 kez salladı • Hatay Valisi Utku Acun, küçük sarsıntılann devam etmesinin beklendiğini, ancak endişe edilecek bir durum olmadığıru belirterek kentte yaşamın normale döndüğünü söyledi. ANTAKYA(AA)- Hatay'da önceki gece meydana gelen depremden sonra, dün sabaha kadar bölgede kaydedilen hafıf ve orta şıddetteki deprem sayısının 200'e ulaştığı bildirildi. Bölgede 6 binada ağır, 144 binada orta derecede hasar meydana geldiği belirlendi. Hatay Valisi Utku Acun, yaptığı açıkJamada, önceki gece meydana gelen 5.5 şiddettindeki depremin ardından, dün öğleden sonra 122 olarak belirlenen hafif ve orta şiddetteki sarsıntı sayısının, dün sabaha kadar 200'e ulaştığını söyledi. Vali Acun, küçük sarsıntılann devam etmesinin beklendiğini, ancak, endişe edilecek bır durum olmadığını kaydetti. Kentte hayatın normale döndüğünü, depremden etkılenen ve günlerini açık havada geçırmeyi tercih eden vatandaşlann evlerine yerleşmekte olduğunu belirten Acun. "Kısa bir süre daha dikkatli olmamız gerekry«r" dedi. Hasar tespit çalışmalannın da sürdürüldüğünü ifade eden Hatay Valisi Utku Acun, "Dün sabaha kadar yapılan çahşmalar sonucu, Antakya merkez ve Samandağ iİçesinde 6 binada ağır, 144 binada orta, 85 binada ise hafif hasar mevdana geldiği benrtendi'" dıye konuştu. Hatay'da meydana gelen ve Gazıantep, Adana, Kahramanmaraş ve çevresinde de hıssedilen depremlerde bır yurttaş yaşamını yıtırmiş, 20 kadar yurttaş da yaralanmıştı. Sarsıntılar nedenıyle meydana gelen panık yüzünden özellikle Antakya'da binlerce yurttaş geceyi sokakta geçirmek zorunda kalmıştı. e-posta: tan @ vol. com. tr Kaçuilaıı taıdlıi eserlere sahip çıkan yok 1994 yılında üç parti halinde îsviçre'ye kaçınlan tarihi eserlerle ilgili Türkiye'nin gerekli girişimleri yapmadığı ortaya çıktı CELALYILMAZ İZMİR- Roma dönemı ve Isa'dan ön- ceye ait çok sayıdaki tarihi eserin 1994 yılında üç ayn parti halinde Bulgaristan üzennden Isviçre'ye kaçınldığı belirtil- di. Eserlerden sadece binsinin iadesi is- tenerek Türkiye'ye getirildi. Kaçınlan eserlerdenbirbölümünün Bulgaristan 'da, diğerlerinin de Isvıçre'de olduğu öğre- nildi. Kültür Bakanlığı'nın, söz konusu eserlerle ilgili 3 bakanlık, Emniyet Ge- nel Müdürlüğu ile Interpol'e yazdığı ya- zılara yanıt alamadığı bildirildi. Sadece Adalet Bakanlığı'ndan verilen yanıtta, sanıklardan birinin tzmir'de tutuklu ol- duğu vurgulandı. Ancak bu sanığın da bakanhğın saptamasının tersine tahliye edildiği anlaşıldı. lsviçre'den bır yurttaşın ihbanyla önemli bir tarihi eser kaçakçılığı ortaya çıkn. Başta IzmirArkeolojı Müzesi'nden çalınan Romalı kadın heykeli olmak üzere, üç parti halinde vurtdışına çıka- nldığı anlaşılan eserlerle ilgili Türki- ye'deki gerekli yasal işlemlerin yenne ge- tinlmediğı, yetkıli kuruluşlann da sorum- suz davrandıklan anlaşıldı. Eserlerin bir bölümüyle ilgili olarak açılan davada yakalanan 2 sanık ise tahliye edildi. CHsş nasıl gelişti? Tarihi eser kaçakçılığıyla ilgili bilgı veren îzmir 4. Ağır Ceza Mahkeme- si'nınyemınli tercümanı Doç. Dr. AHTa- mer Urüm gelişmeleri şöyle anlattı: "CMa>, tzmir'den bir kadın heykelinin çabnması ve tsviçre'de bulunup geri ge- tirumesrvle başlıyor. İsviçre'den ve Bul- garistan Interpolü'ndengönderilenbel- geterden antik eser kaçakçıhğının sade- ce bir heykel ohnadığı da ortaya çıkryor. Bundan çok daha fazla eserin Türki- ye'den kaçınldığı büdiriliyor. tzmir'den çahnan Roma dönemi mermer kadın heykeü, Mustafa Tevfik Saluk tarafindan 'Salük Turizm'inotobüsüne,Sofya'ya gö- türühnek üzere >trili>or. Otobüs şoförii Cengiz Vağız bu eseri Bulgaristan'a gö- türerek uçakla Isviçre'ye gönderiyor. Bu ülkedeki ahcının adı Ğönül TeOiağaog- hLAhcmınadresioiarak NeferAntik Sa- nat Galerisi görünüyor. Heykeiin Zu- rih'evanştaribJ9Martl994.*Ancakda- hasonra>iııeaynıyoidanGönülTeKağa- oğhı'na6Nisanl994'te antikmermer bo- ğa kabartması gönderfliyor. Bu arada Bulgaristan'aBMWotomobillegirişya- pan,Soiya'daiseMercedes'leyakalanan Mustafa Tevfik Samk'ın evinde poüsin yapoğı aramada 46 parça tarihi eser eie geçiriliyor.Bugefişmeierin ardmdan araş- ormalar derinleştiriliyor. Türldye'den 25 Nisan 1994 tarihinde üçüncü parti olarak 4 sandık ve8 koti halinde 2100 Id- logram antik eser Bulgaristan üzerin- den tsviçre'ye aktaniıyor. İlk partideki kadın he>ixftnin ağntğınuı 110 küogram olduğu gözönüne ahnırsa,bu heykel bü- yüklüğünde en az 20 adet tarihi eserin vurtdışına kaçınldığı rahatnkla sövlene- bflhf Doç. Dr. Ali TamerÜrüm konuya iliş- kın düzenlediği raporunu 16 Ocak 1996 tarihinde Kültür Bakanlığı Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü'ne gönder- diğini de söyledi. Ote yandan Bulgaristan'da yakalanan ve dökümü Türk Interpolü'ne bildirilen tarihi eserler şunlar: tkon ve ikonalar: Meryemana (19. yüzyıl), Meryemana (metal işlemeli ve 19. yüzyıl), Saint Dimitri (19. yüzyıl), lsa (metal işlemeli), haç üzerinde Isa (19. yüzyıl), iki adet haç (9. ve 10. yüz- yıl), Roma döneminden kalma antik yü- zük, gümüş heykel ve altın süs eşyala- n, üç bronz heykel, gümüş kaplı 10 adet sikke, 60x70 cm boyutlannda Trakyalı atlı fıgürü gösteren mermer kabartma, Isa'dan önce 30. ve 20. yüzyıUardan kal- ma 18 adet mermer idol (tannça) hey- keli. Bulgar polısi tarafindan nasıl serbest bırakıldığı ve Türkiye'ye nasıl geldiği bı- linmeyen tarihi eser kaçakçısı Mustafa Tevfik Saluk,daha sonra yakalandı. An- cak Izmir4. Ağır Ceza Mahkemesi 'nde- ki 27 Temmuz 1996 tarihlı ilk duruşma- da tahliye edildi. Saltık'la bırlikte ara- nan ve ilk parti tanhi eseri "SaHık Tu- rizm"e ait otobüsle Bulganstan'a; Sof- ya'dan da Isviçre'ye gönderen şoför Cen- giz Yagız da 9 Aralık 1996'da çıkanldı- ğı a\-nı mahkemede tahliye edildi. Sa- nıklar mahkemedeki ifadelerinde olay- la ilgilerinin olmadığını söyledi. Kültür Bakanlığı Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürii Mehmet Akif Işık, olay- la ilgili üzerlerine düşenı yaptıklannı belirterek Tarihi eserlerin geri getirfl- mesine ilişldn >asal girişimler Dışişleri, İçişleri. Adalet Bakanhğı, Emnrvet Ge- nd Müdüriüğü ve Interpol Daire Başkan- hğı'nın görev alanı içindedir. Bize ileti- len tüm beige ve bilgiler bu kurumlara ulaştmlmıştır. Ancak 1996 v ılının Şubat ve Haziran ayında gönderdiğimiz iki ya- zrva sadeceAdalet Bakanlığı'ndan yanıt geMTdedi. MESELA DEDIK ERDAL ATABEK *J 1. yüzyıl hayatımızı değiştırmek Z, üzere gelmeye hazırlanıyor. News- week dergisi son sayısmı bu konuya ayırmış, konulardan birisi de "yeni organlar" yapılıp eskisiyle değışti- nlmesi. Ama dikkat buyrulsun ki bu konuprotezlerle ilgili değil. Yani göğ- sün küçük, yerleştir slikonu, şuramın boynu bükük kalmış, takıver bir çu- buk değil. Halisinden yeni organlar üretiliyor kı hücresi hücre, daman da- mar, siniri sinir. Eskisinden farkı si- parişi verenin özel istek formunda bildirdikleri. Yeni organınızın rengı farklı olabilir, eni boyu isteğinize gö- re değişebilir. Artık "Tannm beni baştan yarat" duamız kabul edilmiş gibi görünüyor. Orhan Gencebaykar- deşimiz kırİc değil de kırk milyon ke- re söyleyince bu durum da "Müjde- ler olsun" gerçekleşmiş oldu. Bu ha- yırlı işin de Refah Partisi iktidannda gerçekleştiğini unutmamak lazım. Yalnız ufacık bir kusuru var, yeni or- ganlar hayvanlardan üretiliyor. Onun için de yeni organın sipariş formun- da "hangi hayvandan yapıhna" or- gan istendiğini de belirtmek gereki- yor. Eski organlannızı değiştirin... Şimdi gelelim "şefin tavsiyeleri''ne... öküzden yapılma gözler... A klını "mutluhık çubuğu"na tak- Jl mış bir çok kardeşimız olduğu- nu bilmiyordeğiliz. Ancak, mutlulu- ğa giden yol uzundur ve az biraz da taşhdır. Bu yol gözlerden başlar muh- terem kardeşlerimiz. Öyle her şeyi kötü görerekten mutluluk ohnaz. Hat- ta ve hatta her şeyi görerek de mut- luluk olmaz. Mutlu olmak için, ne demişler, bir gözünü kapayacaksın. Belki de öbür gözünü hiç açmaya- caksın. Ama bütün bunlar artık geri- de kaldı. tki gözünün de açık olması hiçbir zaman mutluluğa engel olma- yacak. Yeter kı siparişi doğru veri- niz. Sipariş formu şöyle olacak: Istenen organ: Bir çift göz (öküz- den yapılma) Renk: İstek üzerine (önıeğin koyu siyah) En ve boy: Iri (adamakıllı iri ol- sun) Ozel eğitim isteniyor mu?: Evet. Trene bakma eğitimi alsın. tşte bitti gitti. Size "koyu siyah, iri öküz göderi" takılıyor. Hem de "tre- ne bakma eğitimi'' almış gözler. Ar- tık mutlu olmanıza hiçbir engel kal- mamış oluyor. Dünyaya artık bu göz- lerle bakıyorsunuz. Bir deneme yapı- yorsunuz. Aman ne güzel, gördüğü- nüz her şey artık tren oluveriyor. De- neyelim mi? "Hükümetneyapryor?"diye bakı- yorsunuz: Tarifesiz tren. "Susuriuk meselesi nedir?": Haya- lettren. "Fadime'nin hali neffir?": Yataklı vagon. "Vatandaşın durumu?": Yük tre- ni, marşandız. "Siyaset ne oJuyor?": Lokomotifi ters bağlanmış tren. Görüyorsunuz ki birdenbire dünya- nız değişiyor. Rahatlıyorsunuz, ha- fifliyorsunuz. dertleriniz tren yolla- nnda uçup gidiyor. Akşam televiz- yonda "dolar-mark" artışlanna ba- karken "ekspres" görüyorsunuz. Dün- yanız; istasyonlar, sinyal lambalan, makas değiştirmelerle geçip gidiyor. Haydi durmayın, öküzden yapılma göz siparişlerinizi bir an önce verin. Sonra sıraya girersiniz, dünyanız ka- ranr. Maymun kolunu kaçırmayalım... yl ^aymunun kolu uzundur, elleri de 1VI pek beceriklidir. Açıkgöz kar- deşlerimiz bu fırsatı kaçırmaz. İri maymun kolu takıldı mı köşeyi döner. Bu maymun kollu, eli uzunlar birine rastlayıp da şöyle kucakladı mı "Aman benim güzel kardeşim, seni pek özie- miştim, gel bir sanlahm da hasret gi- deretim" derken kollan iki kez dola- nır da bütün cepleri şöyle bir yokla- yıverir. Ondan aynldıktan sonra ba- karsınız ki, ne ceketin cepleri kalmış, ne pantolonun yoklanmadık yeri. Böy- le marifetli kollan isteyecek ne çok kardeşımiz olur değil mi? Şimdi be- nim temız yürekli, iyi niyetli kardeş- lerim "Canun, böyle şey de olur mu, kün ister maymun koUannı?" diyebi- lir. Biz de ona deriz ki, "Benim canun kardeşim, sen daha kimseye maymun kolu takümadan soyulup soğana çev- rikUğini gönuüyor musun? Biraz uyan da şu maymun koUarından sonra ola- caklan düşün". Hem öyle maymun kollan yaparlar ki sahibi burada otu- rurken kollan lsviçre'lere, Ameri- ka'lara kadar uzanır. Biz burada va- tandaşa bir nevi hizmetimiz olsun di- yoruz. Fll hortumu takılıyor... /steyenlere "çokamaçhorgann ola- 1 rak fll hortumu da takılıyor. Bu hortumu ihtiyacınıza göre kullanabi- liyorsunuz. Diyelim ki büyük bir ser- vet kaynağına ulaştınız. Öyle elle par- makla alınacak gibi değil. Kısa zaman- da bu serveti hortumlamak istıyorsu- nuz, işte size yüzyılın değil, binyılın fırsatı. Hemen hortumunuzu uzatı- yorsunuz, hüüüüüüüp diye parayı hor- tumluyorsunuz. Öyle "alduıdı ver- dindi, kim verdi de sen atdındı?" gi- bi can sıkıcı tartışmalara mahal kal- mıyor. Fil hortumu çok yarayışlı bir organ. Aklınızdan geçeni biliyoruz ama bu hortum orada ise yaramıyor. O durum filler arasında geçerli. Hem durun bakalım, acele etmeyin. Ona da sıra gelecek. Ne demiştik, mutluluğa giden yol uzundur. Haftaya: Yeni Organlar!