22 Mayıs 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 25 OCAK 1997 CUMARTESİ 12 DEIYAZI FenerbahçeCumhuriyeti'nin HALİT DERİNGÖR Metin Dereağzı antrenman tesislerine imza attıetin Aşık Inşaat müteahhni Paraya da ıtibara da bu- yûk mücadelelerder sonra geldı. Bu müca- dele içınde de eğıtım olanaklanna sahıp ola- madı. Tahsin Kaya'nın söyledığme bakılırsa yanında şoför olarak çaiıştı... O günlerden bu günlere gelebıl- mesi, bır ıradenın ıfadesi. Takdır etmek başka. Ama Fenerbahçe başkanlığına so- yunduğu zaman futbolla pek de ılgısi yok- tu Metm Aşık'ın... Metın Aşık'ın, Kızıl- toprak'ta Katırcıoğlu Hanı'nda bır biirosu vardı. Kızıltoprak gıbı Fenerbahçelılenn çokçabulunduğubıryerde. Metın Aşık'ir varlığını bılen yoktu . Parası vardı, her şe- yı yermdeydı ama toplumda sıiik kaimak, onun başhca sorunuydu.. Ama bunun ça- resı de yok değildi Vardı. Renklennegö- nül verdığı F. Bahçe'ye "başkan"olabılır- se, busorun da ortadan kalkacaktı işte... A- maonubuvolaıtebıleceketkılı ısımlen na- sıl bulabilecektı? Grubu falan da yoktu... Grup başkanlan ile bır çalışmaian da yok- tu. Ancak Fenerbahçe'ye girmek içın gınş vizesmin gruplardan alınması gerekıyor- du. Fikırlennı ilk kez, aynı handa yazıha- nesı olan eski Fenerbahçelı Cevher"e açtı. O günlerde bizim de Memduh Eren ıle Fenerbahçe Metin Aşık döneminde 103 golle şampivon olarak bir rekora daha imzasını atmışti. kurduğumuz "füdr kulübü" niteliğındekı topluluk faalıyet gösteriyordu. Bır haylı okumuş-yazmış çevremiz oluşmuştu.. Böyle bır grup, F. Bahçe'de bazı çıkar gruplannın ışlenne gelmedığı ıçın -daha önce de yazdığım gıbı- bıze "doğu grubu" adı takılmıştı!.. Günlerden bır gûn, gazeteye girmek iize- re yola çıktığımda, Kızıltoprak durağında Metin Aşık'ın arkadaşı Cevher Örer ile karşılaştım... Otomobıl ıle yola devam ederken bır ara Cevher. "Ağabey çok zen- Tahsin OğuzveAykut'u Kaya kazandıran başkanahsin Kaya Fenerbahçe Kulübü'nde 1986 ve 1988 yıllannda baş- kan seçildi Seçilmeden önce herzaman olduğu gibi Fe- nerbahçe yine borç sarmalın- daydı. Para verecek para babalan aranıyordu. O yıllann muhale- feti, bu amaçla önce ekonomi imparatorlanndan eskı Fener- bahçe yöneticısı Raif Dinç- kök'e başvurdu. Dinçkök ise hastahğını söy- leyerek başkanlık görevini yapmasmın olanaksız olduğu- nu açıkladı "Bir başka solfis- yonia size gcriden yardım ede- bilirim. Oğlum Ali Dınçkök'n başkanlığa getirirseniz bence daha iyiolur'" dedı. Bundan sonra Ali Dinçkök'e başvuruldu. Ali Dinçkök. baş- kanlığı kabul ederek yönetım kurulu lıstesi ile basına açık- landı. Ama bu durum, cunta li- derleri Semih Bayülken ile Mu- hıttin Bulgurlu gıbı Kadıköy Grubu başkanlannı çileden çı- kardı. Çünkü Ali Dinçkök, da- ha önce Kadıköy Grubu'ndan yönetıme girmiş ve Semih'ın vazgeçilmez bır silahı olmuş.tu. Hemen önlem alınmalıydı... Nedeni de vardı!. Cuntacılar. yandaşlanyla birlikte, Ali Dınçkök'ün bir zamanlar "ko- kain içtiği'* suçlamasını günde- me getırdi. Kulüp. çalkalanmaya başla- dı. Bu olaydan sonra Dinçkök, listesını de açıklamış olmasına karşın yanştan çekildi Tahsin Kaya geliyor Muhalefet, Ali Dinçkök'e başvururken cunta Ankara'da müteahhitlik yapan Tahsin Ka- ya'yı buldu. Kaya, aynı yöreli olan AzizYdmaz'ın çok iyı ah- babıydı. Orhan Ergûder de Ankara'da bulunduğu sıralar- Büyük umutiar alınan Aykırt Fenerbahçe'nin unutulmaz isimlerinden biri oldu. hsinKayadöneminde,300.000TL'yealındı. Aykut'ada200.000 verilerekanlaşma yapıldı. da, Tahsin Kaya'yla yaicın ıhşkıye gırdi v e Ka- ya'yı lanse etmek düşüncesıne vardı. Hatta kongre öncesi konuşmalannda Orhan Ergü- der, "çorbada tuzum bulunsun" dedı ve **Ben Tahsin Kaya'yı pamukiar içinde büyütrüm, besledim, bu hale getirdim" dıye ekledı. Tahsin Kaya, bır Anadolu çocuğu olup top ve kulüpler veya Fenerbahçe'yle hiçbir zaman ilışkısi olmamış. Sadece dobra dobra konu- şan, güleç yüzlü bir Anadolu çocuğu. Ka- ya'nın tek övündüğü şey, "dedesinin Sakarya Savaşian'nda, Fenerbahçe hesabuıa, Anado- lu'ya silah kaçırdığTydı Tahsin Kaya, şaşaalı bırdurumda İstanbul'a getinlıp Mahrnut Kavran'ın Lunapark içkilı gazinosunda, iktidar grubuna tanıtıldı. Ka- ya'nın çok zengın olduğu söylendı ve kulübe 1 milyar borç vereceğı, bunu bankaya kov up faızı ile Fenerbahçe'nin gülluk-gülıstanlık ya- pılacağı vaat edıldı. Bundan sonra da Tahsin Kaya, kongrede tam bir güvenle, Fenerbahçe Kulübü'ne baş- kan oldu Ama bu Anadolu çocuğu. kulube gelır gelmez. durumun, kendi düşündüğü gi- bı olmayıp verdiği paranm kulübun borçlan- na değıl, ancak transfere harcanacağını gördu. Geçen günlerde kulübe yakjn olan çevreler, -Vaat etti, ama kulübün borçlannı ödemiyor* diye kazan kaldırdı. Bizim bu topluluğumuza ad olarak da Do- ğu Bloku yakıştırması yapmışlardı Özellikle; benım çocukluk arkadaşım Semih Bayülken, kapı kapı dolaşarak bizim solcu ve komünist olduğumuzu yayıyordu1 Genellikle, sağ kesime şartlanmış olan Fe- nerbahçe üyelerinın çoğu, kulüp içinde bizim- le konuşmaya çekiniyorlardı. Böy le bır ortam- da biz. kulüple ılgılı bir toplantı yaptığımız günde, ben Eren ıle birlikte Tahsin Kaya'nın kereste tüccan olduğunu. Kaya'nın ekibınde bulunan ve sonradan Fenerbahçe'ye toprak ka- zandırmadabaşanlı olan Şe\ketYılmaz içinde "Fenerbahçe'de hamamcılar büe transfer >a- pıyor" dıye ıfade etmıştık. Bu açıklama karşısında, Kaya, aleyhimizde şartlandınlıyordu. Kaya'nın hstesınde bulunan ıkinci başkan YükselGünay ıse "Hamamcılartransfer yapı- jor" şeklmdekı açıklamayı, kendısine yapılan bir hakaret saymış. Meğerse, Günay'ın baba- sı, hamamcı ımiş!.. Bu yüzden ben ve Mem- duh Eren, Haysiyet Divanı aracılığıyla kulüp- ten 2 yıl hak mahrumıyetı istemıyle tedbırlı olarak uzakJaştınldık!.. Kaya'nın 1986'daki yönetimı sonucu, Fe- nerbahçe şampiyonluğu kaybettı. O zamana göre büyük paralar vaat eden; ama vereme- yen, sonra da şampiyonluğu kaybeden Tahsin Bey'e karşı büyük bir muhalefet doğdu. Sonuçta, 1988 kongresı gelmış çarmıştı... Semih Bayulken'le Muhıttin Bulgurlu ve Az- ız Yılmaz arasında ıpler kopmaya başlamıştı Aziz Yılmaz, Semih Bayülken'ı yıkmak ıçın güçbırliğıne başvuruvordu Öncelıkle de Hay- siyet Divanı'na vermış olduğu Memduh Eren ve bana gelerek "Bize destek verin. Arnk bu 35 yılbk şambaba iktidannı or- tadan kaJdıralun" dı\oRİu<Ka- bul edıyoruz ve bu amaçla- ye- nı Kadıköy Grubu, bağımsız- Iar ve diğer küçük gruplarla "Birle^kCephe"adıyla. büyük bir birlik oluşuyordu kongre öncesi, siyasetçiler de faaliye- te geçiyordu. Başlannda benim de bulun- duğum bır grup, Osman Hız- lan'a gittik. "Ozamanld Kadı- köy BetediyeBaşkanı." tlk sözü ben aldım "Sayın Hızlan. Se- mih Baba'nın köhnemiş yöne- tinı biçimini arnk yıknıamn za- maıu geldi. Bunu halkda istiyor. Sen de halkın adanusın, bize o- muz ver." Yanıt olarak. "Halit Ağabey, iki adam birbirleriyle kavga ediyor. Ben dışandan bi- rine güç \crsem. ötekine hak- sızük etmiş olmaz mıjım?" de- dı. Sonradan anladık kı Bayül- ken son günlerinde de kongre kazanma tutkusunu devam etti- rebılmek ıçın sıyaset dalına ya- pışmış 1 . Bu durum karşısında Bırle- şık Cephe: Özal-Bedrettin Da- lan sürtüşmesinde. Dalan'ın ıs- tediğı Kaya'da karar kıldı. Tah- sin Kaya'nın yanına, Aziz Yıl- maz'ın yardım ıle 250'şermil- yon TL tebernı şartıyla para ba- balan gırdı. Bunlardan yedısı- nın, 250 mıiyon vermesiyle. 1 milyar 750 mıiyon TL. kulübün kasasma gırdı. Bu listeye,JVIe- lih Dgaz, Ahmet Erol. Özer Kamragibı eskı futbolcular da girdı. Kaya'nın, vaktıyle, Ah' Şen'ın ipıni çeken ve bızi Hay- siyet Divanı'na gönderen Yük- sel Günay, Kaya'nın ısrarlanna rağmen yönetıme almmadı. Kaya'nın transferieri Yönetımdekı Ahmet Erol- Vfelih llgazgıbı eski futbolcu- lar, Kaya"ya bir transfer lıstesi verdıler. Bu lıstede Oğuz, Ay- kutgıbi futbolcular yanında ge- ne Sakaryalı Serdar Turhan, Malatyalı Ünal, Kahramanma- raş Şifo Mehmet de var Trans- fer zamanı Aykut, Ankara'da asker Oğuz. Serdar ve Turan ışı İstanbul 'da ta- hakkuk ederken, kahvecı Yavuz, Ankara'ya gönderildi. Mevcutlu olarak İstanbul'a Aykut getinldı. Şampıjonluğa gıderken bile yönetim içen- sinde huzursuzluk başladı Metin Aşık'ın, fut- bol kökenli insanlann uzenne çıkmak ısteme- si, futbolcular arasında huzursuzluk yarattı. "Sen. benim kontenjanımdan vönetime gir- dm'" demesi üzerine, Ilgaz. onurunun kınldı- ğı gerekçesıyle yönetımden ıstifa ettı. Sonra- lan bu istıfayı, Ahmet'in ıstifası takip ettı. Gi- derek Kaya, Fenerbahçe'nin büyüdüğünü, yö- neticilerin ceplerinden verecekleri parayla bu işlerin yürümeyeceğinı, Fenerbahçe'nin toplu- ma açılmasının gerekli olduğunu söylemeye başladı. Faalıyete geçti. Aziz Yılmaz ve özel- likle Bulgurlu bu ışe karşıydı!.. Ikisi bırleşerek futboldan sorumlu olması dolayısıyla Türkıye gündemıne gıren Metin Aşık'a, başkanlık ışığı yakmaya başladb. Metin Aşık'ın amacı da zaten "başkan'" olmaktı... gin. oda dolusu parası olan bir arkadaşım var. Onu Fenerbahçe'ye başkan yapsak" dedı. •'Beki. bize neonun parasından?'" de- yınce, "Kulübe büyük yardımlarda bulu- nur" karşılığını verdı. Kım bu adam sorusuna "Metin Aşık" yanıtıru verdi. Karun gıbı zengın ama, kim- se tanımıyor Konuşmalar arasında Cev - her'e "Bizlere dogu grubu dıyoriar. Bu j üz- den de Fenerbahçe"de alerjik bir durumu- muzvar. Metin Aşık'ıbizönermeyekalkar- sak, o Fenerbahçe'de başkan degil. mahal- le muhtan bile olamaz, Bence. gitsin, cun- ta liderlerijle konuşup anlaşstn" dedım... Günler geçtı.. Cunta içinde anlaşmaz- lıklar büyüdü. Aziz Yılmaz, Muhhtin Bul- gurlu bir klikte. Bayülken'lerdedığerklik- te yer aldı. Bu bir anlamda Aziz Yılmaz'ın savaşıydı. Yılardır Semih Bayülken altın- da ikıncı adam olarak bulunmaktan kurtul- ma zamanı gelmiştı... Bu yolda, önüne çıkacak her engeli de- virmek ıstiyordu... Böylece hoşlanmadığı halde, Doğu Grubu'nu yanına almak ıste- di Gruplar yan yana gelıp Semıh'e karşı toplu bir cephe oluşturdu . Sonuçta; kongre öncesi başkan olarak Tahsin Kaya ve onun altında çalışacağı ki- şilefsaptandı Heyet, genellikle inşaatmü- teahhitlennden kûnıluydu. Çoğu da Aziz Yılmaz'ın meslek arkadaşlanydı. Kesın olarak lısteyı yapmadan. bu müteahhıt _ _ _ _ ^ ^ gruplanndan Fenerahçe'ye 250'şer mıiyon TL teberru yardımı yapılmasını ıstedı. 7 kışı kabul ettı. ^'e o günün pa- rasına göre de 1 mılyar 750 mıiyon lıra, Fenerbahçe'ye o gün ıçın bir doping olabilır- dı... Aziz Yılmaz, kendi büro- sunda, 250'şer mıiyon TL ve- recek müteahhitlerle kesin an- laşmak üzere konuşurken ben de odadayım.. Odaya tıknaz- ca. gözlüklü bır adam geldı... Koltukta otururken alnıadan terler akıyofdu... tçine köjw- nık. azlconuşan bir adam go- rünümündeydi. Yılmaz ona; "Sen de 250 miryon TL vere- ceksin" deyınce adam: önem- semez bir tavırla "olur'" deyi- venyordu. Arkadan da "Ben bunun sonunda 250 miryon ile biöneyeceğini biliyorum" di- yordu... Kaya'nın lıstesi ka- zandı ve böylece Metin Aşık, başkan olmasa da iyı bir fırsat yakalamış. oldu... Yönetıme geldıği zaman. ileride "baş- kan" olabılmek ıçın kafasm- da projeleryaptı... Bu projele- nn oluşması için önce ülkede tanınması gerektığinı düşün- dü Bunun yolu da futbol şu- besı sorumluluğundan geçi- yordu. Metın Aşık futbol so- rumluluğuna getırildı. Metin Aşık başkan oldu- ğunda, hergün manşetlerdey- dı. Her davranışı, topluma yansıtıldı Onun antrenman sahasında, ekmek arası koko- reç yemesı bile haber konu- suydu. Aşık, gıderek konuş- maya başladı. Birkaç yıl önce toplumda bır nokta gıbi, var- lığı bile hıssedilmeyen Metın Aşık, Fenerbahçe'de bu duru- ma gelince. evTensel bo^tlar- da ve Türkıye içinde büyük ün sahibı oldu. Artık onu kuzey- den güneye, doğudan batıya tanımayan kımse kalmadı. Herkesin ağzında Metin Aşık vardı... Devlet büyükle- nyle de sıkj-fikı ılışkıler kur- du bu sayede Özal zamanmda Orhanga- zı'de yapılan "göçmen evleri'" ihalesini kazanmasında Fe- nerbahçelılığınin büyük rol oynadığı söylendi. Eee bu du- ruma gelen bır adamın da ar- tık başkan olamaması içın bir neden kalmamış gibiydı!.. Bu sıralar. Tahsin Kaya da dışar- dakı cunta reıslennce ly ice sı- kıştınlmaya başlanmıştı. So- nuçta; Tahsin Kaya, ıstifa et- ti. Olağanüstü kongreye gidil- di O kongrede ikı başkan ya- nştı. Bıri Bırleşık Grubun desteklediği Metin Aşık, dı- ğeri ıse Bayülken grubunun desteklediği Fenerbahçe'nin duayenı, eskı Demokrat Par- ti'nin Haysiyet Divanı Başka- nı. kurt politıkacı Osman Kavrak. Başkanlığı sırasında da bu sözıinü gerçekleştırerek kulü- be bır havuz yaptırdı. Bunun dışında da Dereağzı antren- man sahasında yapılan kamp binasına da büyük yardım ve katkılan oldu... Bu açıdan. F. Bahçe'de, tak- diredilen bın oldu. Çünkü Fe- nerbahçe'ye gelen bazı baş- kanlar, Metın Aşık'ın göster- dığı bu Fenerbahçehliğı gös- teremediler. POLtTİKAVE ÖTESİ MEHMED KEMAL Günün Birinde... Hz. Muhammed ın tarikatı var mıydı? Yoktu; öyleyse bu tarikat bolluğu nereden çıktı? Geçende, TV'de okumuşluğu konuşmasından belli bir bayan avukat, Hz. Muhammed'in tarikatı var dedi. Araştırmak gerekir. Daha çok bılenlere soralım. Bu tarikat, tekke, dergâh işi de emekli maaşları- na döndü. Her kafadan bir ses çıkıyor. Veriliyor, verilmryor. Bayramdan önce verilecek, bayramdan sonra verilecek. Önce rnemurlarınki verilecek, sonra işçi- lerin. Hayır, önce subaylarınki verilecek, hem de bol kepçe!.. Sıkı mı vermesinler, subay emeklısi bu! Geçende dostumuz Recep Bilginer feryat edi- yordu: "Elliyıllık gazeteci veyazanm, aldığım emekli ay- lığı 16 milyon lıra." Bendenızınki de SSK'nin süpertüründen ayda 20 milyon... Hem de Turgut Özal'ın süper kazığını ye- dikten sonra... Peşın paraları aldılar, veresiye öde- diler. O zamanın parasıyla bır araba alınırdı, şımdı- nin parasıyla bir tekerlek alınamıyor. Şimdi tutturdular, yurtdışındakilere Amerikan Do- lan'yla emeklilik satacaklarmış. Özal'ın işçileri bu kez de dolarla kazıklamaya bakıyorlar. Emekli satışıyla yetinmiyorlar, ucunda "ölüm"ay~ lığı da var. • Sessiz, kendi halinde bir kişiydi. Duyduk ki gü- nün birinde Numan Beyazıt ölmüş. Yunus Emre'nin dörtlüğünde olduğu gıbi: Bir garip ölmüş diyeler Üç günden sonra duyalar Soğuk su ile yuyalar Şöyle garip bencileyin. Bir göçmen çocuğuydu. Trakya bölgesine yerfeş- mıştı. Bır gün solçuluk propagandası yapıyor diye tutuklanmışlardı. Önce birkaç arkadaşıyla bir oda- ya koymuşlar, sonra bır hücreye... Günlerce yatmış çıkmıştı. Daha büyük bir kent, göz önünde olurum dıye başkente gelmişti. Taşra gazetelerınde çalışı- yordu. Elindengeldiğinceşıkgiyınmeyeçalışırdı. Bi- raz çapkındı. Bütün isteği SKK'den emekli olmaktı. Darbeler gelip geçti, türiü gazetelerde çaiıştı. emekli oldu. Birkaç ay önceydi. Kadıköy'de Galip Paşa Cami- si'nde bir dostun cezanesinde görmüştüm. Gene tirendaz giyinm/ş, koltuğunun altında bir kitap, eşi dostu selamlıyordu. "Ya, bız de böyle bir gün öleceğız." Duralamış, gözlerıme bakmıştı. "Benim içın yazacak mısın?" Şaşalamıştım. "Güzel yazıyorsun." Ölüm yazısını ısmarlıyordu. Ölümünden kaç gün sonra, habenni Şahap Sıtkı'nın eşi Ümit'ten duy- muştum. Allah rahmet eylesın! B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 1 2 3 4 5 6 7 SOLDAN SAĞA: 1/Kerestesısertve değerlibirağaç. 2/ Kabadayı... Kireç, zeytınyağı, pamuk ve yumurta akının kanştınlmasıyla eldeedilerekkınk ve çatlak çanak çömleklen yapış- tırmakta kullanı- lan macun. 3/Atın, bınıcıyı sarsma- yan koşma bıçi- mı... Atasözlenne dayanan dıdaktık Çın şıın. 4/Gülünç bır bı- çımde gıyınıp süslenen ka- dın 5/Çevık... Küçük. 6/ Hz. Muhammed'in yaşa- mını anlatan yapıtlara ve- 3 rilen ad... Yapmacık da\- 4 ranış.7/Dıkilitaş.8/Bırso- ru sözü... Yapraklann düz veparlakbölümü... lyı.gû- ° zel. 9/Borusesı...Tehhke 7 ışaretı. Q YUKARIDAN AŞAĞH'A: „ 1/Kılçıksız, iri ve yassı ta- nelı bır fasulye cınsi. 2/ Bır ışı yenne getırme... Asya'da yüksek bırbölge. 3/Çorba yapmakta kullanılan. rürlü bıçtm- lerde kesılerek kurutulmuş buğday unu hamuru. 4/Vekıller. 5/ Habercı... "Meyhaneye gel kı ne var ne mürai" (Şeyhülislam Yahya). 6/Bın metrekarelık alan ölçüsü .. Ta- but. II Bır renk... Tann'ya ortak tanıma. 8/Genış kannlı ve dıbı dar toprak kap... Japon lırik dramı... Tümör. 9/Her tür- lü siyasal düzenı yadsıyan, toplumun birey üzennde hıçbır baskısını kabul etmeyen görûş. •\rkdda>lanmız ALİ ATEŞ ENGIN OZEREN'in alçakça katledılı^ımn 40'uıcı gününde (26 Ocak 1997 Pazar gunü) Şahkulu Dergâhı'nda vereceğimız yemeğe tum dostlanmızı ve sevenlennı davet edıyonız "UNUTMADIK UNUTMAYACAĞIZ" M. REFtK TERZİ - NECATİ KINALI - AYDIN KAYA SURECEK İLAN T.C. SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Sayı: 1996'1098 Mahkememızın 1996/1098 esas 1996/1102 karar sa- yılı ilamı ile Sanyer. Zekeriyaköy. cılt 022/02, sayfa 64, kütük 140'ta nüfusa kayıtlı Zerinı ıle Fatma'dan olma 1971 doğumlu Erol Çakır'a aynı yerde nüfusa kayıtlı ba- bası Zehni Çalar vası olarak atanmıştır. Hüküm özetı yenne kaım olmak üzere ilan olunur. Basın: 2357 Prof. ZEYYAT HATİBOĞLU, YALÇIN KAMACIOĞLU VE NALÂN SEÇKİN Her cumartesi köşe yazılarryla /)'/r//;/Gcızete'de Türkıye Gazetecıler Cefmyetı'nın ç*<arcSğı sıvıl toplum gazetea
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear