22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 3 EYLUL 1995 CUMA 10 DIZI YAZI Cumhuriyet 'in okullararası şiir ve kompozisyon yarışması Derleyen: Erol Toy Desenler: Semih Poroy Atatürk'ün Aydmlık YoluEge'nın koku eskılere dayanan bır koyundendır bu>ukdedem Aydınbılınçh \e Atatürk âşığıdır Kurtuluş Savaşf nı onun ağzından dmlemek ne heyecanlar tattınr bana bır bılsenız' Bır gun. tutun kokulu evlennde onlann. sarar- mış bır gazete buldum ce\ız sandığm ıçınde 5 Eylul 1928 tanhlı Cumhunyet gazetesı Yenıharf- lerle yazmayı kolay laştırmak amacıyla bır levha yayımlanmıştı Çeşıtlı resımlenn altlannda yenı Turk ABC'sı ıle yazılar \ardı Herkesın kolayca okuma> ı oğrenmesını ısteyen Mustafa Kemal, ya- zı de\rımını gerçekleştırmıştı o tanhte Osmanlı- ca dedıgımız o karmakan>ık dılden de kurtarmış- tıbızı Kurtuluş Savaşı'na kadar kendımızıyalnız- ca Osmanlı ve Vlusluman sanırken, Turkluk. bılın- cımızı bu gıbı koklu devnmlerle kazanmıştık Sandığı kanştımıaya devam ettım Dedem v e nı- nemın nufus cuzdanlan, kendı de>ımlenyle kafa kâğıtları Onlara ılıştınlmış başka bır kâğttta ıse şoyle vazıyordu "1934. Özcan soyadını aldık. Artık bana Halil Efendi demiyorlar." Bılmıyorum kım yapıştırmış' Sandığın ıç ka- pağında bır Ataturk resmı \e altı ılkesının yazılı olduğu bır kâğıt çerçeve \ardı Laıklık ılkesının al- tı kınnızı kalemle çızılmıştı Neden çızılmış ola- bıleceğını duşunmeye başladım Laıklık. dev letın dınının olmaması. -kı pek çok kez yanh) algılanmış bır sozdur- yurttaşların mez- heplerveınançlan ıledeğıl ınsanlıkları ıledeğer- lendınlmesı, \ ıcdan ozgurluğune saygı duyulma- sıdır Ataturk. boylesıne guzel bır ka\ramı getır- meseydı \urdumuza de\let buyuklenmız fetva venyor olacaklardı şımdı Benım gıbı her duşun- duğunu yazanın boynu vurulacaktı belkı Kımbı- lır hangı şehnmızdekı şeyh hazretlerının murıtle- nyle Odemış"tekı tankat derv ışlermın çatışma ha- berlerını duyacaktı Yahut Allah, dın, ıman adına hangı gunahların ışlendığını gorup bu kâbustan nasıl kurtulacağımızı Hızır'dan beklıyorolacaktık Kımbılır 1 Şımdı de sanatla ılgılı resımler çıktı sandıktan Cumhurbaşkanlığı Senfonı Orkestrası'nın kuruluş anısı. Cumhuriyet'ın ılk donem ressamları. bale gostenlerı. operalar oratoryalar. tıyatrolar Ne çok sanatsal. kulturel etkınlığe kucak açmışız Cumhunyetle bırhkte' Resımlerde dıkkatımı çeken nokta. kadınlan- mızm son derece çağdaş gorunumlen oluyor Hep- sı Ataturk'un ve Cumhurıyetın onlara tanıdıgı ge- nış haklardan yararlanmışlar Gunumuzun bazı ka- dınları gıbt ozgur olmamak ıçvn dırenmıyorlar O yıllarda hıçbır Avnıpa ulkesınde bu kadar genış tu- tulma>an Kadın Hakları konusu Turkıye'de tıtız- lıkle ışlenmıştı Cephedekı askere mermı tas,ıyan, oküz çokunce yere kendını çıfte koşan Elıf'ın hakkı odenmıştı belkı de tşte 1 Mustafa Kemal Ataturk'un yenı bılım te- nmlenne onderlık etmek ıçın yazdığı "Geomet- ri" kıtabı Çagda^ uygarlık sevıyesıne ulaşmak ıçın bılımın parlak ışığına koşmamız gerektığını soyleyen Mustafa Kemal'ım duy benı 1 Her soy- lev ınde, her ey lemınde bızlere olan sarsılmaz ınan- cını vurguladığın yarınları teslım ettığın Turk gencıyım ben1 Bılımı fenı. aklımı çok sevdığını şu "Geometri" kıtabını elıme aldığım an venıden duyumsadım Sayfalar tıtredı parmak uçlarımda Buyuk bır gucun benı sanverdığını hıssettım Da- marlarımdakı asıl kandan çıkıp gelen bu guç dev- rımlennı koruyacak. yuceltecek Atam1 Oy le seslı du>unmuşum kı, y enı traktoruv le tar- la\ı suren dedem bır şey \ar sanıp koştu geldı "Bir yenilik daha" dedım ıçımden Bır zaman- lar karasabanlarla surulen tarlalar, ya şımdı0 Tek- nolojı hızla gelışıyor Turkıye'de Kıyılarımızda kendı gemılerımız. savaş yıllanndakı ılkel uçak- ların yerıne F-16'lar Tum bu gelışmeler Cum- huriyet olmasaydı olur muydu sanıyorsunuz*1 Os- manhlara uç yuz yıl sonra gırmış matbaa orneğı, bıze de traktor belkı 2000'lı > ıllarda gırerdı "Peki >a demokrasi?.." dıyor dedem "Reji- mimizin sağladığı en guzellerden biri. Bütün eksikliklerine karşın çoğulcu demokraside olu- şan nokta hangi Ortadoğu ulkesinde var? Hem Cumhuriyet rejimine hem de demokrasiye a>- nı anda sahip ender ülkelerden biriyiz." Ayakta alkı^lıyorum dedemı Sonra dışan ko- şup bahçedekı zeytın ağacının en ust dalına tır- manıyorum Goktekı parlak guneşe enşmek ıstı- yorum Kolfanmıaçıphaykınyorum Tarlakuşla- rı urkuyor ama kaçmıyorlar Dağ taş yankılanıyor coşkulu sesımle "Sen e\ buyük \taturk'um! Şimdi anlı\o- rum ki sen. Anadolu'nun bereketli toprağının, Anadolu insanına bir armağansın. Seni \e ese- rini karalama\a çalışan sahtekâr \e karanlık ruhlu hainler bilmezler ki, Mustafa Kemal'in saati hiç durmaz. Bilmezler ki, gerçekler ve doğrular güneş gibidir. Güneşe sırtını donmek nasıl guneş gerçeğini \ok etmezse, seni gorme- me>e çalışmak da senin gerçekliğini ortadan kaldırma/. Sen hep \arsm \tam. Hem de ço- ğalarak. Cumhuriyet ise bizler oldukça sonsu- za kadar yaşayacak!.. P1N\R OZCAN (Başarı Ödülü) Odemı> Lıse;.ı Canım Insan; Benım, kızlanndan bırı Kurduğun cumhunye- tın yetıştırdıklerınden Bu gunlerde aramızda adın ovle çok geçı>or kı Oturup oğullarınla. kız- lannla seni konuşuyoruz Senın ızınden nasıl gı- deceğımızı. karşımıza çıkacak engellen nasıl aşa- cağımızı tartışıyoruz Bızden buyuk kızların. oğullann da sureklı se- ni konuşuyor \ ma utançla soyle> eyım kı şım- dılıkhıçk' sey yapamıyor, 57 y ıldır hep yaptığımız gıbı senın sözlennı tekrarlayıp duruyo- ruz Duşuncelerını bırbırımıze anlatıyoruz Senın ıçın kahramanca hıkâyeler yazıyor \e hâlâ arkan- danağlıyoruz Ama hıçbınmız sormuyoruz "Onu bu kadar konuşuyoruz da gerçekten anlıyor muyuz acaba" dıye Senın duşuncelennı, yaptıklarını da mezara gondermeye kalkışanlar çıkıyor Elımızden bır şey gelmıyor Onlann önceden berı yaptıklarına sesı- mızı çıkarmıyoruz Çıkaramıyoruz Neden9 Eğer bız bu ulkenın gençlenysek. bundan 70 yıl once bağımsızlığı ıçın herturlu o^venyı gosteren ınsan- lann torunlarıysak bıze emanet edılen bu ulkeye neden sahıp çıkmıyoruz1 Sanınm ılk adımı bız gençleratmalıyız Bır şey- ler yapmalıyız gençlık, ulke. demokrasi, laıklık adına Çıkarlan ıçın bu ulkeyı harcamaya hazır ınsanlara bunun o kadar kolay olmadığını göster- melıyız Ben onlara destek verecek kadar kör. vurdum- duymaz \e yozlaşmış olduğumuza ınanıyorum Emınım hepımız yxıreğımızın bır köşesınde dede- lerımızden kalma o Ku\a\-ı Mıllıyecı ruhun ce\- hennı ta;>ıyoruz O cevhenn yalnızca bıraz parla- tılmaya ıhtıyaeı var Insanlanmız bıraz ınanmalı. bıraz da gmenmelı zaten bu yeterlıdır bence Once seni anlamalı ınsanlarımiz Bızım gozu- muzde san saçlı ma\ ı gozlu bır de\ olmaktan çık- malısın Sonra bızım ıçın başardıklarının korun- ması gerektığını anlamalıyız hep bırhkte Sonra1 Bir Gazetfeye \ot Dunyada varetmek ıçın benı Once ıçınızde yaşayın. Sonra dokulsun dudaklannızdan lkı uç guzel sozcuk. Ve o sılah tutmaktan yorulmuş ellennızle Kavrayın bır bebeğı Koklayın bır gulu. Ve ınanın kı kalbınızde bır an olsun Sevgı ateşı parladığında. Ben sıze gelıyorum demektır Ve yıne ınanın kı o an dunya Sılahlann ucunda değıl de Bır kuşun kanadında donmektedır GÖKÇE HANER (Şiir Mansiyon) Bursa Kız Lısesı Çocuğun Adı Barış'tı Bugun Banş'ı gordum Ağlıyordu Bılıyordum, Anlatmamışlardı Nasreddın Hoca'yı Ve Keloğlanlı masallan Bayram sabahlannda, Tahta tufekler asıp omzuna, Kurşun askerlerle oynamıştı Sunnet duğununu anımsadım da Halay çekıp sılah atmıştı, konu komşulan Pek de fıyakalıydı el sallarken faytonda, Maşallahlı, asker unıformalı. Bucür delıkanlı Bugun Banş'ı gordum Ağlıyordu Bellı kı yanlış dunlennın. Bugunku gunahını yaşıyordu, Oysa sız koşullandırmıştınız, Bencıl sevgınızle kordüğumleyıp Çocuksu duygulannı Anımsadınızmı 1 Bılmedığı oyunlarda yıkmıştınız umutlannı Hıç büyumeyecek gıbı umursamadan Tahta tufekler bugun çelıkten ve patlıyor, Bellı kı Banş ona ağlıyordurmadan Sankı o bozmuş gıbı dunyadakı tum banşlan, Bacak kadar boyuna bakmadan ESRA BİHTER GLRLER (Şiir Mansiyon) Tokat Anadolu Lısesı Barış Banş bır çocuktur. Korkar sılah seslerınden Susardudaklan, Ürker, Ve Afnka'da bır ırmakta Bır balık olmak ıster Tepesınde Everesfın Bır kucak kardır barı:> Damla damla enr Ineryureklerıne ınsanlann Sennletır Bır guldur banş Yedıveren Açtıkça bır daha. bır daha, Pembe Türkıyem'de bır ağaçtır banş Ince bedenınde bın vaprak Uzanır goky uzune Buyur golgesı buyür Denızlere PINAR GÜ1NONI (Şiir Mansiyon) Kocaelı Ozel Sevmen Lısesı Barış Kuşu Ey ınsanlara umut getıren "'Banş Kuşu'' Alkışlasak da seni avuç dolusu Inatçı çelışkıler ıçmdeyız hâlâ Tepkısız dılsızler korosu Tukenıyor ıçımızde sevgımız yavaş yavaş Ne sılah ıstıyoruz artık ne savaş Bulut bulut kaçmak ısterken huzunlerden Kan sıcağı kızıl ve yapışkan, Bır yağmura tutuluruz anıden Terk ederken bınlerce beyaz çehreyı uykuya Şarkısız şıırsız donenz İçımızdekı suskun kuyruya Tenmız tenımız, matemımız, Tuz tadındadır zafenmız Dudaklanmızda masum gulucuk Hep çocuk kalsak, Yorgun duşsek ovnamaktan Zararlı oyuncaklan kırsak Yeter çektığı ınsanın bunca azabı Banş'tır dındıren olanca ıstırabı Gorevı belırsız gok dolusu güvercın Uçmak değılse sadece nıyetın Zeytın dalı getır gaganda Detne yaprağı. sabır otu, sevgı tohumu Tukenmesın gavretın Dağlarca. ormanlarca, akan sularca Işın rast gelsın1 MURAT SIIREN (Şiir Mansiyon) Bastem Tunzm ve Otelcılık Lısesı - Ankara Sonra hepımız zaten kurtuluruz yozlaşmışlıktan, safsatalann peşınden gıtmekten Ve senın bıraktı- ğın yerden devam etmeye hazır oluruz Sana soz venyorum bunu yapacağız Sana bu seslenışımız ılk adım olacak Bız. Ataturkçu, la- ık, demokrat gençler olarak bılıncımızle aşacağız engellen Soz venyorum yapacağız bunları Son olarak şunu bılmenı ıstıv orum ne olursa ol- sun senın kızın olmaktan hep gurur duydum, du- yacagım da Teşekkurler Atam Kızn Olgu OLGU SUMENGEN (Başan ödülü) Bornova Anadolu Lısesı - lzmır Işık O>Tincuları Ben bır oyuncuyum \ ureğım ışıktır, her gece karanlık salonlarda boy gosteren bedenım sonsuz- luğa yenılmeyen bır araçtır aslında Bugun buraya benı ızlemeye gelen MZİere geçmıştekı o tanıdık sı- maları anımsatmak ve ıznınızle onlan da buraya o>unumuza davet etmek ıstıyorum Gırışte dekor karanlık, sahnede yıkık dokuk savaş alanını sım- geleyen harabeler etrafa barut kukusu. sessızlık aç akbabalar gıbı başına uşuşmuş yorgun harabelenn Ortada, varlığı ılk bakışta seçılemeyen kuçumen bır çocuk, paçav ralar ıçınde ancak dıkkatlı bakıl- dığında o gı> sılerın bır zamanlar gozalıcı guzellık- te olduğunu tark etmek olası değıl Cocuk bıtkın kabma sığmayan bır umutsuzluk. bır ısvan var o bu>uk gozlerınde can çekışen bır bedene derman olamamanın \erdığı o rezılce utanç Bır zamanlar v arlığından onur duy duğu bu bedenın şımdı olmek ıçın bıle vardıma ıhtıyaeı olmasi Kendı gözlen- den utanıyor çocuk, bedenını ızleyen bu mılyon- larca gözden Oysa gozlertıpkı her zaman olduğu gıbı bugun de umut. bugun de can. bugun de kurtuluş 1 Sahıp olduklan hasta bedene duyduklan tutku bu, çıkar- s>ız, saf, çınlçıplak bır tutku Gozlerolumleçoktan tanışmış olum, savunmasız bebeklenne duşman sungusu olup gırmış. kırpıklennde bınken yorgun yaşlan da bomba olup patlamış Ve bugun. doğ- mamış çocuklann golgesınde. ba^lannda bır çıft mavı ışık olduğu halde hıç çekınmeden kapatıyor- lar kardeşlennı sonsuz uvkuyla ve perde ağır ağır kapanıyor 2 perde. dekor hemen hemen aynı olmasına rağ- men bır sure sonra o korkak karanlığın yerını şaş- kın bırkırmızılığa bıraktığı ozlenıyor bu kırmızı- lık sızlen az da olsa rahatlatırken çocuğun, benım de şaşkınlığim hat safhada Benım ıçın o korkulu ruyaya yatan. bazısı hıç uyanamayan gozlenme te- şekkurden başka ne gelır şımdı elımden 0 Tum ne- şeyle doğrulmaya hazırlanıyorken aylardır çekış- tınlmekten bıtap duşmuş vucudumu hareket ettı- remedığımı fark edıyorum, alıştığım gıbı uyuma- ya davrandığım o sırada, bır çıft mavı ışık gozümu alıyorhemen yakınımdave anlatıyorkı uyumakza- manı değıldır 2 perde 2 sahne Gokyuzunun bıryanı kızıllı- ğını korurken bır yanına umut dolu bır mav ılık hâ- kım olmuş ve şımdı sızlenn karşısına o eskı pus- ku luksumu terk etmış bır oğrencı olarak çıkıyo- rum, hep kaybetmekten korkfuğum kudretımın as- lında kanımda olduğunu ben şımdı sıyah onluk ıçınde anlıyorum Yepyenı dıpdın bır çocuk doğu- yor benım bedenımde, umut dolu, yarın dolu bır çocuk' Hucrelenme sınmış karanlığı soküp atıyor ılkın. kolay olmuyor ama ışık bır gorundu mu ba- nnamıyorlar olduklan yerde, bense her gun artan mav ılığımle daha da guzelleşıyorum, o ağır gıysı- len atıyorum sozgelımı ustümden Varlığın gerçek anlamını keşfedelı ben sahıp olduğum her değere. kı o her şeyden evvel gozlenme borçlu olduğum kendı bedenım, varlığın anlamını, ozgürluğu anla- tıyorum tum çekıcılığıyle Hep ozven hep sabır ıs- tıyor butun bu savaşımlar, bır yandan yenı renkle- re ahşmaya ve onlan gozlenme de kabul ettırme- ye uğraşırken bır yandan da porsumuş, karanlık hucrelenmle uğraşıyorum kendı ıçımde ve sanınm o gunlere rastlıyor anlamam, benı geldığım yere goturmeye çabalamaktan asla v azgeçmeyeceklerı- nı Oysa genç bedenımm yorgun yardımcılannın her şeyden once sıhhate gereksınımlen var -ka- zandığımız ozgürluğu kımselerle paylaşmamak adına O yıllardan bu yıllara suregelen bır muca- dele bu, alışılmış normlara sığmayan bır başkaldı- n ılkın. sırtında her an bulmaya hazır sungulenn altında buyuyen genç cumhuriyet Kıyasıya bır kordöv uşu, duşunen bey ınlere. cumhunyet çocuk- lanna yöneltılmı> karanlık suratlar. devnm korka- ğı zavallı beyınler Oysa bız karanlıktan korkmayan yazarlar, bız modern gıysıler. bız anlaşılan bır dıl olarak çıkı- yoruz karşılanna, o buyuk burjuva gururunu terk edıp, soru sormaya, bılınçlenmeye başlıyoruz bı- rer bırer' Duşman sungulerı karşısında umulmadık dırenışı gerçekleştıren umut ovunculan. yıllar son- ra cumhunyet neslı olup merhaba dıyorlardünya- ya ve bu kez sılahlar elımızde değıl beynımızde, cumhunyetın armağanı onlar, sanat. bılım, duşu- nen, konuşan ınsanlar1 Oyunun sonlanna yaklaşırken çocuklar belı- rıyor sahnede, her bın pınl pınl yanan bır çıft goz mısalı, goklerdekı mavı ı^ık yennı artık tamamen aydınlığa aydınlara terk etmi:> ve ben. ben çıcek olup senlmışım altına kuçuk askerlerımın Evet ben bır oyuncuyum. o mavı ışığın sana uza- nan elıv ım bugun, cumhunyetın en guzel armağa- nıyım' BAHAR ÜNLİ (Başan ödülü) Soğutozu Gazı Anadolu LıseM - Ankara Sürecek ANKARA... ANKA... MÜŞERREF HEKİMOĞLU Çan Yolunda Çeşmeler Gece yansına doğru kapı çaldı bırkaç yıl once Aç- tım uç kışı - Bız Avunya'dan gelıyoruz, dedıler, Ida'nın otekı yu- zunden Zamanı ayarlayamadık, geç kaidık, ama dağı- mızı sevenyazarımıza bır 'merhaba' demek ıstedık Se- lahattın Özgur de burada mı acaba9 Bır 27 Mayısçı yı tanırsak çok sevınecegız Aşağıyaseslendım,Ozgurlerde geldı balkonda otur- duk, çaylar ıçtık o guzel merhabayı soyleşılerle uzattık sonra Ida da bızı dınledı sanınm O uç oğretmen şım- dı nerede bılmem, geç de olsa sozumu tuttum Ida'nın otekı yuzunu de gordum geçen hafta Korfezın mavı- sınden dağın yeşılıne daldık, ida ıle sarmaş dolaş bır yol- culuk yaptık Enıştem Enver Kök'u de çok anımsadım bu yeşıl yolculukta Bu guzel ormanı ılk tanıyan muhen- dıslerden bın Okulu bıtınnce Bayramıç'te başlıyor go- revı Atla aşıyor bu dağları Yeşıl masallar anlatırdı bı- ze, ağaçlann oykusunu ormanın gızemını, ağaç ve ın- san ılışkısını Hanlar'dan geçerek Çan'a doğru yol alı- yoruz Yağmurdan sonra ormanı kokladınız mı hıç, taze çam kokusuyla cığerlerımız de yeşerıyor Şofor Mustafa Yıl- maz, hanların, çeşmelenn, koylenn oykusunu anlatıyor durmadan Sesı guluyor, sevgıyle konuşuyor Bır çeş- me başında duruyoruz derken, şoforumuzun gozlerı parlıyor yazıyı gosterıyor, Atatürk de geçmış bu yollar- dan, bu çeşme başında oturmuş, bır kahve ıçmış 1934 yılında Yazıyı okurkentarıhımız yeşerıyor ormanda As- kerlenne "Sıze saldırıyı değıl olmeyı emredıyorum" dı- yen komutanı goruyoruz ağaçlann otesınde Savaştığı topraklara bu yoldan donuyor yıllarca sonra, şehıtlerın rahat uyuduğunu hıssetmek ıstıyor belkı de Başka bır yol sapağında yıne Mustafa Kemal çıkıyor karşımıza Oğretmen dedesının koyduğu adın onuruyla gulumse- yen şoforumuz Mustafa Yılmaz da Bodur aılesının oy- kusune başlıyor bu kez Koyun adı Mavruz, bu yolu Iran Şahı Rıza Pehlevi ıle bırlıkte geçen Ataturk konuğunu onurlandırmak ıstıyor, Nevruz'a donuşturuyor Nevruz, Farsça yenı gun anlamına gelıyor Ataturk bu koy bu bolge ıçın yenı bır gun, yenı bır yaşam dılıyor belkı de Yenı yaşam da oluşuyor artık Nevruz koyunde Ibrahim Bodur'un dogduğu evı gezdık, duvarda kocaman bır pano, beyaz seramık uzerınde aılenın yaşam ağacından dallar uzanıyor, yalnız Bodur aılesının oykusunu değıl Çanakkale seramıklerının de oykusunu yansıtıyor Fab- nka bacalanna sevgıyle bakarım ben Yaşama başka bır boyut katar o bacalar Bacalarçoğahyor gıderek, bıber kurusu domates kurusu soğankurusuyedınızmı aca- ba'' Kırsal yaşamın bırgeleneğı amadışsatımdaonem- lı bır urun şımdı Guneşten yoksun ulkeler, bızım top- raklarımızda kızaran domateslerın kurusunu yıyor! Bol- genın tarım yaşamı da değışıyor gıderek Guneşı tepede, Çalkoy'de uğurladık ılk gun Bır Po- mak koyu, bana haylı huzun verdı 1893 te gelıyorlar, yuzyıl hıç geçmemış gıbı ılkel bır yaşamı yansıtıyor Çal- koy Çıplak koy gerçeğini Kaç yıl once gece yansına doğru Oren'e gelen oğretmenlerı anımsıyorum Ida nın otekı yuzunde yeşıllığe karşın yaşam soluk demışlerdı Hamıye Çolakoğlu'na teşekkur edıyorum Onun çagrısıyla gerçekleştı bu yeşıl yolculuk, andız dedıkle- rı mavı koknarları, çamları, çınarları, çeşmelerı, koylerı, dev boyutlu fınnları, Çan ılçesının alanında kocaman çanları, ılçeye yenı bır yuz, çağdaş bır yaşam vermek ıçın çalışanları o çağrı nedenıyle gordum, tanıdım Bay- ramıç ı gordum donuş yolunda, yeşıl tunellerden geç- tık Ayazma ya vardık, orman yoğunlaşıyor guneşe yol vermıyor ağaçlar, ama sulara yol var, çeşmeler akı- yor her yerde, şarkı soyluyor çağlayanlar, ormancılara selam, ne guzel bır koşe yapmışlar Ayazma'da, nasıl sevgıyle uzanmışlar orman konuklarına Evcıler bah- çelerınde ılk urunu topluyor elmacılar kımı ağaçta kır- mızı, kımı ağaçta san sarı guluyor elmalar, sonra kes- tane ağaçlan, sarı yeşıl kabuklarıyla bır başka guneş bahçesı Gozlerdekı şolen huzunlenıyor derken, elma- nın oykusunu anlatıyor bır dede ve torunu Dalından sof- ramıza kadar uzun seruvenı var, uretıcı hıçbır şey ka- zanmıyor Şoforumuz umutla gulumsuyor yıne elmacı- lar da orgutlenıyor, dıyor Urunlerını yok pahasına sat- mayacak artık Benım cennetım Çan dır her sefennde burada yenı- den doğarım, dıyor Hamıye Çolakoğlu Sanat yaşamın- da kırk yılın sergısını de bu cennette hazırlıyor Yenı bır teknıkle herkese yenıden sevmeyı oğreteceğını soylu- yor Sergının adı 'Tılsım ve Sonrası Kımı tablolannda sevgıye açılan kapılar var gerçekten Her zaman yaza- rım, guzel urunler sevgıyle oluşuyor Beledıye Başkanı Alı Sarıbaş ıle konuşurken Erol Sazcı ıle ılçe yolların- da gezerken, bu olguyu yakından gordum Kısa sure- de ne guzel yol almış genç yerel yonetıcıler, çıçeklı park- lar havuzlar, yollarda pembe kopuklergıbı çıçek açmış ağaçlar bıryılda beş bın ağaç dıkmışler, ılçe halkı sev- gıyie bakıyor fıdanlara, yeşıl bır Çan'ın coşkusunu du- yuyor Genç başkanlar ıl meclısı uyelerı, her duzeyde genç yonetıcılerı dınlerken ben de buyuk coşku duyu- yorum doğrusu Dahası başkent çok uzak gelıyor Ku- rultay oncesı olaylann, adayîarın, varsayımlann çok ote- sınde bu genç ınsanlar Kışılerden değıl, ılkelerden guç alıyorlar, Ida eteklerındekı çeşmelerden Çan'a yakın bır koye Yenıgun adını veren Mustafa Kemal'den esın- lenıyorlar doğrudan Belkı de benım yorumum ama, Ida'nın eteklerınde tanıdığım yerel yonetıcıler demok- rasımız ıçın de, geleceğımız ıçın de umut ve guven ve- nyor bana Taze kanı sımgelıyor onlar koltuklarıyla de- ğıl, eylemlerıyle mutlanan delıkanlılar Genel Mudur Sazcı ıle çıplak tepelerde yeşerecek Çanakkale ormanını da konuştuk bır aralık Bınlerce ağaç arasında bır de Şehıtler Çeşmesı Mavı çınılerden bır heykel gıbı yukselıyor, topraklarımızdakı uygarlıklar- dan, gorkemlı Selçuk yapıtlarından ama asıl Anadolu- muzu savunanlardan, şehıtlerden, gazılerden bır selam gıbı O selamı guzel yanıtlamak gerekıyor BULMACA SED\T\AŞA\İ\ 1 2 3 4 5 6 7 S()LDA> S4G\. 1 Kuzey ve Orta Asya Turklerı arasında yavgın olan ve doğava tapma, doğaustu ruhlara ınanma temelıne dayanan dın 2/Akarsııkı- yısındakı çalı ve ağaçlann uzerın- de de va^avabılen bır balık Akıl 3/ Sürat Sam- sun'un bır ılçe>ı 4/Karışıkrenkh Hınt-iran dıl grubuna ven- len ad 5/ Enenı \unanlı- lar a \enlen bır başka ad 6/ "Havır anlamında kullanı- lan soz Araba uzenne ge- nierek ıçıne saman \a da ta- hıl doldurulan buyuk kıl çu- val 7/Dunvavı ve varoluşu bılınç ve duşunceye oncelık vererek açıkiayan oğretı 8/ Dolaşık, karışık, zor \1e- zopotamya'da kurulmuş en buyuk sıtelerden bırı 9/ Mafya orgutünun suskunluk yasaM ^ UKAR1DAN AŞ\ĞH \: 1/ Gazel ve kasıdenın en guzel beytıne venlen ad II Ha- tıra Bır bınıcının yabanıl at ya da öküz uzerınde uzun sü- re durabılmeMne dayalı \merıkan oyunu 3/ Lezzetlı bır balık Aracı 4/Su Bırparçanın notalarının araverme- den bırbırıne baglanarak çalınacağmı anlatan muzık terı- mı 5/ Denızfıhnın dı^lerınden vapılan bır tur degerlı tes- pıh Acıklı 6/Bırpeyganıber Eskı dıldetaht 7/Eldeta- şınabıtır küçuk çanta 8/ Dalgalı. parıltılar v erılmış olan bır tur kumaş Ellı şınıklık tahıl olçegı 9/ Kurak bolgelcrde yaşayan bır sürungen turu Radyumun sımgcsı
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear