Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
29EYLÜL1995CUMA CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 15
Düşmanının derisinden kemer yapan bir 13. yüzyıl Iskoç kahramanı William Wallace'ın öyküsü
Görkemli bir destansı seyirük...
Yetmiş milyon Amerikan Dolan'ndan
ûzlaya çıkan bir bütçe. üç bınden fazla,
tok kalabalık bir figüran ordusu. on ka-
neraylaçekilmişkılometTelercenegatif.
sylarca süren yoğun çalışmalann sonu-
cunda ortaya görkemli bırtanhsel destan
filmi çıkmış:
"Braveheart-Cesur Yürek". Kamera-
nn önünde ve arkasında. gunümüzde be-
yazperdenın en tanınmış starlanndan
MelGibsonvar.
Geçen yıl "Suratı Olmayan Adam'*la
başladığı yönetmenlik kanyennı bundan
böyle daha da sıkı tutarak sürdüreceğe
benzer, "Mad Max" sensı. "GeübohT,
"Lrthal Weapon-Cehennem Silahr sen-
SL "Tequila Sunrise'", "HamJet", "Mave-
rick" vb gıbı fılmlenyle yaygın bir üne
kavuşmuş.Nevv Yorkdoğumlu Avustral-
yalı aktör Mel Gibson'ın vannı yogunu
koydugu bu üç saatlik. destansı üstün ya-
pma. önceden doğrusu bıraz burun kı-
virarak yaklaştığımı ıtıraf edeyim. Ama
butürepik filmien ıyice inceleyip özüm-
seyerek dersıne ıyı çalışmış yönetmen
Mel Gibson'un ıştn üstesinden geldığı
"CesurYürek"ı, neredeyse üç saat kıpır-
damaksızın se>Tettıkten sonra hakkını
teslım ettım ıster ıstemez.
SSCB'nın unufak olup dağıldığı. ide-
olojılenn ıflas ettığı. dünyanın gıdışınin
değıştiği ve yeniden milliyetçılık bayra-
ğının yükseldiği gunümüzde sık sik ta-
nık oldugumuz. sinemada rağbet gören,
baskıya. zulme karşı başkaldıran halk
hareketlenne ve her çağdan çeşıtlı kur-
tuiuş ve özgürlük mücadelelenne ilışkın
tanhsel fılmler kervanına göstenşli bir
halka ekliyor "Cesur Viirek" gerçekten.
Baştan belırtmek gerekırse bu onüçün-
cüyuzyıl lskoçyası'nda geçen özgürlük
ve dırenış destanı. basbayağı görkemlı
ve etkileyicı bir seyırlık. temposunun
178 dakika boyunca hıç düşmedığı kıpır
kıpırbırmerak ve ılgiyle ızlenen, olduk-
ça kanlı. şıddetli ve romantik bır destan.
"Braveheart", çocukluğunda babası
lngilizler'ce katledılince amcası tarafın-
dan Haçlı seferlerine götürülmuş ve yıl-
lar sonra ülkesine dönüp sevdığı kızla
(Catherine McCormack) evlenmiş, an-
cak karısının her kafadan aykın bır ses
çıkan, karmaşa ve kargaşa içındeki Is-
koçya'ya egemen olmuş zorba ve uyanık
Ingilizlenn, köy ortasında güpegüduz
cinsel tecavüzüne uğrayarak öldürülme-
sı sonucunda lngılızlere karşı ölumüne
veamansızbirmücadeleyegınşmış, ken-
di halındekı, onuruna ve özgürlüğüne
düşkün Iskoçyalı cengâver köylü Willı-
am Wallace'ın (Vlel Gibson) ve peşıne
taktığı Iskoç ulusunun sonu. hüsranla bi-
tecek, 13. yüzyıldakı dramatık ve efsa-
nekşmış öyküsünu aktanyor
Bu yıl ötedenberi daha çok cimrilıkle-
ri ve etekli giyınış tarzlanyla maruf ts-
koçlarbakımından sinemada birmucıze-
ler yılı yaşanıyor adeta. "Bravehearfın
SUNGU CAPAN
Cesup
Yürek
(Braveheart)
Yönetmen:
Mel Gibson
Senaryo:
Randall Wallace
Kamera:
John Toll
Miizik:
James Horner
Oyuncular:
Mel Gibson,
Sophie
Marceau,
Patrick
McGoohan,
Catherine
McCormack.
Ian Bannen
1995 ABD
(Özen Film)
ŞişliSite 1-3,
Beyoğlu Sıne
Pop,
Çemberlitaş
Şafak 1-2,
Beyoğlu
Alkazar,
Kadıköy
Reks,
BakırkÖy
Incirli,
Ataköy
Prestij
sinemalannda.
yanında, daha çok bızi tskoçya'nın yay-
lalannda, kjrlannda, dağlannda geziye
çıkaran, masum birrunstık fılm gıbi du-
ran "ROB Ro> "dan (ve çok yakında gös-
terilecek "ShaDowGrave- Mezanmı De-
rin Kaz"dan) sonra Hollyvvood usulü
hem romantik hem de çok kanlı, şıddet-
li bir görkemli tantana şamatasıyla gö-
rüntülenmiş bu "Cesur Yürek"le Iskoç
tarihine dalıyor. 6 yüzyıl öncesınin ka-
ranlık çağlannın atmosferini soluyoruz
şimdi de.
lngilız baskısıyla dizboyu yoksullu-
ğun.pisliğin,hurafelerin. ılkv_nns. UMÎU
ve şiddetin egemen olduğu karanlık bır
çağın girdaplanna garkolmuş Iskoç-
ya'nın mahşerimsı kargaşası. olanca
dehşet ve vahşetiyle üç saatliğine. silın-
dırjibı üstümuzden geçıyor adeta.
Özellıkle kılıçla uçurulan karalardan.
yağmurgıbı yağan oklardan, kesılen gırt-
laklardan. göz oymalardan, baltayla par-
çalanan bedenlerden. mızrak, topuz. gürz
vb. ortaçağ silahlannın yarattığı bir vah-
şet ve şiddet boşalımindan geçılmeyen.
mahşeri bir kıyımı andıran, acayıp kan-
ıı n. ucıışı-ııı mcNuan -Njva:)i sahneleri,
soluğunu kestığı seyırciyı koltuğuna
mıhlıyoryer yer. Fınaldeki o İngilızlere
karşı ulusunu bır araya getinp ayaklan-
dıran. tahtı. tacı. ıktidarı umursanıayıp
ülkesının ozgurlüğüne baş koymuş. (do-
ğuştan değilse de) soylu ve yüce gönül-
lü. ama vahşı halk önderı Wil!ıam Wal-
lace'ın Londra kalesindekı ıdamı da bey-
lik deyışle adrenalın yukselten, uzunca
bır dehşet sekansı.
Özgürlüğun İskoçlara ne ifade ettiği-
nı çağlaröncesınden örnekleyerek, VVal-
lace'la cüzzamlının (Ian Bannen) oğlu
soylu Iskoç önden Robert the Bruce'u
(Angus Macfadyen) tskoçlann efsaneleş-
mış ulusal kahramanlan olarak önümü-
ze süren ve günümüzün yaygın mıllıyet-
çılık akımlannın perdedeki uzantısı sa-
yılabılecek*CesurYürek''te.Wallace'ın
çocukluk a$kı, köylü kızı Murron (C.
McCormack) ve lngiliz kralı I. Ed-
vvard'ın (Patrick McGoohan) gelini,
müstakbel lngilız kralı. Edvvard'ın eş-
cınsel oğlunun (Peter Henly) kansı olan
Fransizasıllıprenses Isabelle'le(Sophie
Marceau) süregelen gönûl ilişkilennden
kaynaklanan romantik boyutu çoğu yer-
de sollayan filmın dengesı, genelde bu ir-
kıltici ve ürperticı, taşkın şiddete meyle-
dıyor daha çok.
Ağa ya da lordun, yeni evlenmiş köy-
lunün genç kansının öncelikle tadına
baktığı. ılk gece hakkına (haksızlığına)
sahipolduğu karanlık çağlann feodal ba-
kış açısına sahip filmın 'vatan kurtaran
aslan" kahramanı Wallace"ımıza. adeta
bır Che Guevara karakteri yamayarak
son derece spektaküler, actıon'u ve şıd-
detı bol. çok kanlı, uzun ve destansı, et-
kileyicı bır epik halınde karşımıza getı-
ren bu Iskoç tarihı fılmine, Londra Sen-
fonı Orkestrası solistlerinın çaldığı gay-
dalı, trampetli, davullu, bır çeşit lngilız
usulü mehter müziğı de eşlik ediyor.
Kameraman John Toll'ın y önetimı nde
saptanmış panoramık çerçeveli. harika
görüntülerle yansıtılan görkemlı savaş
sahnelerinde. saçı sakalı birbırıne kanş-
mış, çığlıklar ata ata genlla gıbı ölümü-
ne savaşan, Kızılderililergıbı boyanmış,
amansız ve kıyıcı Vıkınglerden farksız
Iskoç savaşçılan. yaya. atlı. zırhlı ve ok-
lu birlıklerden oluşan'Tahtabacak' Ed-
ward"ın düzenli lngilız ordusunu ünlü
meydan savaşlarında altedıyorsa da so-
nuçtaİngılızentnkacılıgınayenıkdüşüp
kellesin' idam baltasına veriyoren kah-
raman Mel Gibson'umuz.
\ aıişi, ilkel dövüş yöntemlerinden, ok
ıslıgi ve kılıç şakırtısından efsanenin
oluştugu dönemin mekân ve kostümle-
nne kadar oldukça gerçekçi ve ırkıltıci
bır tarzda tezgâhlanmış. gışe rekortme-
nı olmaya aday bu Iskoç destanında, sev-
dıklerini yıtıımenın acısıyla trajik bir
yazgıyayargılı. vahşi birdevnmcıyedö-
nüşen Wıllıam Wallace rolündeki oyun-
cu-yönetmen Mel Gibson'un performan-
sı gayet iyi.
Otekı oyuncular da öyle. Oldukça sert
ve vahşi tonlardan ses veren. özellikle
Irlanda ordusunun figüran olarak kulla-
nıldıgı savaş sahneleriyle göz alan bu
uzun tarihsel üstün yapım, gerçekten ka-
çınlmayacak bır seyirlık sonuçta.
Mel Gibson'n yonetmenliğiyleoyun-
culuk kariyennı de geçecek bir kamera
arkası becerisinı gözler önüne serdıöı bu
görkemli spektaklden sınemaseverdedı-
ğin kendıni yoksun bırakmaz herhalde'
Uzaylı klişesini dayanılmaz bir sanşına çeviren bir bilimkurgu
Böyle ııza)iıya can kıırban!
Amenka'da NASA'nın Uzaylılan Araştırma
Merkezı'nden uzaya 1974'te göndenlmiş bir dost-
luk mesajına 20 yıl kadar sonra ıyi nıyetlı gıbı gö-
rünenbırcevapgelir. Uzayındennlıklenndekı bir-
takım "Yabancılar''dan dünyaya venlen cevapta.
Yabancılar'ın DNA'sıyla ınsanoğlunun DNA'sını
karıştırmak içın gereken bılgıler de mevcuttur, ın-
sanlığa yararlı olacak bazı bılımsel numaralan ög-
reten bılgılenn yanı sıra filmın başında ABD hü-
kümetıne baglı bır bılım adamının (Ben Kingsie>)
DNA'ları bırleştırme deneyımı sonucunda. hızla
büyüyen sevimlı bır kız çocuğunun gelışımine ta-
nık oluruz. SlL adı venlen, uzaylı-insan kanşımı
bu kız çocuğu görünümündekı son derece güçlü ve
yırtıcı yaratığın iireyıp çoğalması gerçekleşırse ın-
san ırkmın köküne kibnt suyu ekecek cınsten. ür-
künç ve tehlıkelı bır tür. dünyaya egemen olacak-
tır.. Derken zaman zaman sankı bmlerce soluca-
nın kıpır kıpır hareket ettığı, ırkıltıci. korkunç dev
bır koza haline de bürünüp anormal bır hızla büyu-
meye başlayan. tehdıt edildiğınde ya da engellen-
diğınde önüne çıkanı emıp yutarak sonra da posa-
sını tükürecek çok tehlıkelı bır uzaylı yaratığa do-
nüşecek olan küçük kız tam arsenıkle zehırlenecek-
ken araştırma laboratuvannın cam kafesını kınp
çöle kaçıyor ve Los Angeles-Hollyvvood'a geçıyor.
Bilım adamnın lıderlığinde. önceden olacaklan
sezip başkalannın aklından geçenlen okuyabılen
bır medyurr (FbrestWhitaker\ ışının ustası bir mo-
leküler bıyclog (Marg Hdgenberger). halım selım
bır evrım uzmanı, Harvardlı antropolog (Alfred
Motina) ve lüzene zararlı olanı bulmak ve yok et-
mek görev ıcde usta, gözükara bır ajandan (Micha-
el Madsen) cluşan bır 'ava' grubu. kaçarken kız ço-
cuğundan bı ıçim su denebılecek. nefıs bır sanşın
genç kadınadönüşen ve üreme ıçgüdüsüyle. en kı-
sa zamandaioyunu sürdürmek ıçın sağlıklı bırdün-
yalı erkeklesevışıp doğuımak ısteyen StUın peşı-
ne düşüyor .e amansız bır kovalamaca sürüp gidı-
yor Işte dayanılmaz bır cazıbeye sahip (ama örne-
ğim sızı öperken ansızın dılı ensenızden çıkabıle-
cek), kızdındığında engel tanımayan. korkunç bır
dev. örümcec. varasa ya da ahtapot haline bürüne-
bılen ve çıftleşmek ve üremek ısteyen bu korkunç
ve güzel 'av'la onu takip edıp yok etmeye kararlı
'avalar'ının öyküsünu hıkâye ediyor "Species-Teh-
likelı Tür". bıldık bılimkurgusal genlım ve heye-
can klışelenyie
Yıllar öncesınin unutulmaz bılımkurgu-korku
türu başyapıtı ".\lien-Yarank''ın az buçuk değiştı-
nlip bazı yenı motıfler eklenmış modern versıyo-
nu sayılacak "TehHkeli Tür", ahşılmış korku, ge-
nlım. heyecan klişelennedayanan, her zamankı gı-
bı gözalıcı özel efekt bombardımanı halınde süre-
gelen. kanalızasyonlardan yeraltı mağaralanna ge-
çılen fmalınde de iyıce abuk sabuklaşan. süriikle-
yıcı temposu ve oyuncu kadrosuyla (özellıkle taze
ve çekıcı bır güzellık abıdesı olarak ortalarda do-
laşan ve gelecek vaat eden, Iskandinav asıllı dılber
Natasha Henstridge"e kapılmamak da doğrusu pek
olası değıl erkek seyırcı ıçın) kolavca tüketılıp bır
çırpıda unutuluveren cınsten. cumbüşlü bır fantas-
tık eglencelık. Teknolojınm şaha kalktığı. bılgı ve
iletışım çağına ayak basmış. yenı bır yüzyılın eşı-
ğindeki günümüz dünyasında artık ufak ufak uza-
ya açılan ınsanlığın uzayın bılınmezlıklerındekı,
varlığı olası başkacanlı-
lara yaptığı çağrıya ce-
vap verilmesı gibı bir ha-
reket noktasından yola
çıkan senarist Dennıs
Feldman'ın "E.T."den,
"Alien"den. "Preda-
tor"a kadar ünlü benzer
fantastıklere öykünen
senaryosunda, beylık
korku. gerilım. şiddet
öğesıyle şoke edıcı şid-
det göstenlennın yanı sı-
ra düzüşmek ve üremek
içın yanıp tutuşan. uzay -
lı-ınsan kanşımı, güzel-
ler güzeli, kızışmış ve
tehlıkelı yaratığın cinsel
cekicılığı de ön planda
baştan sona. Ahşılmış
'kötü uzavlı' klışesını da-
yanılmaz bır sarışın ca-
zıbesıyle allayıp pulla-
yıp (Parıs'te modellık
dönemecınden geçerek
Amerika'ya kapağı at-
mış, kuzeylı dılber Na-
tasha Henstridge. gerçekten bu baştan çıkancı
uzaylı dışıyi tam tamına canlandırıyor, kuşkusuz.
Ben Kıngsley ya da psıkopat Mıchael Madsen'den
daha çok filmı sürükleyen oyuncu konumuna en-
şerek çarpıcı özel efekt sosuyla ser\ ıse sunarak ge-
nlımlı-bilimkurgu meraklılarının ağzına bır par-
mak bal çalıyor "Tehükeli Tür" özetle. Grafıker-
lik yıllanmın, 'efsane' ustalanndan, Isvıçrelı ünlü
tasanmcı H.R. Giger'ın hayal gücünün üriinü olan
uzaylı dışı rolündeki Natasha Henstrıdge'ın çekı-
cılığı ve bilgisayann yarattığı hünerlı görsel efekt-
lennın göz alıcılıgı sayesinde, ilgiyle tüketılen ge-
rilımli, heyecanlı. erotızmlı bu oyalayıcı bilimkur-
gu serüvenınden genye önemlı bır şey ler kaldığmı
söyleyebılmek pek olası değıl son tahlılde. Yine de
bu türün meraklısının yer yer keyıfle teslim olaca-
ğı. albenisi parlak, yepyenı bır Hollyvvood eğlen-
celıği sayılabılır •'Species.'* Benım seyrettığım se-
anstaki bır gencın çıkışta söyledığı gibı böylesi
uzaylıya can kurban doğrusu!
Tehlikeli Tür
(Species) Yönetmen:
Roger Donaldson
Senarvo: Dennıs Feldman
Kamera: Andrzej
Bartkovv ıak ı Müzik:
Chnstopher Young '
Oyuncular: Ben Kingsley.
Mıchael Madsen, Forest
VVhıtaker. Katasha
Henstridge, Mıchelle
Wıllıams, Marg
Helgenberger' 1995 ABD
(UIP) Beyoğlu Fıtaş,
Harbıye As. Kadıköy
Süreyya. Altunizade Capitol.
Bakırİcöy lncırlı. Aksaray
Yıldız. Nışantaşı AFM.
Etiler Akmerkez. Maslak
Prıncesse (eskı Movenpıck)
sinemalannda.
(La Chas.se aux
Papıllons) Yönetmen.
senaryo: Otar losselıanı/
Kamera: Wıllıam
Lubtchansky Müzik:
Nıcolas Zourabıchvılı'
Oyuncular. Narda
Blanchet. Pıerrette
Pompom Baılhache.
Emmaneuel de
Chauvıgny, Ale\ander
TcherkasofT. Thaman
Tarassachvıli,
Alexandra Lıebeımann.
LıliaOhvier' 1992
Fransa (tFA) Beyoğlu
Alkazar-Avrupa
sınemasında.
Ah nerde o esld şatolar9
nerde o esld hayatlar?
Komşu olmamıza karşıa, pek bır-
bınmızden haberlı oldugumuz söy-
lenemeyecek "LaChasseau\ Papil-
lons- Kelebek AvT. bu hafta başla-
yan. çoğu Hollyvvood fabnkasının
ürünü. göstenşli ve hızlı eglencelık
fılmlenn arasmda. panltılar saçan.
küçük bır mücevher gıbi duran ne-
fıs bır fılm olarak dıkkatı çekıyor.
Kuşkusuz dünyanın önde gelen en
iyı on ülkesınden bırı saydığımız,
İO.yuzy ıla Sergo Paracanov. Rezo
Cheidze, Cengiz Abuladze. Şengela-
ia kardeşler ve Oter losseliani. vb.
gıbı usta yönetmenlen armağan
eden Gürcıstan sınemasını. ancak
festıvallerde gösterilmış bu adlannı
andığımızyönetmenlenn bazı fılm-
lerı aracılığıy la kısmen tanıyan Türk
sınemaseverlerı ıçin. bugün Alka-
zar-A\ rupa'da afışe çıkan "Kelebek
Avı" hanka bır fırsat.
Günümüz Fransasının, ınsanlann
daha bırbırlerine ıçtenselamlarver-
mezlık etmedığı, nısbeten eskı de-
ğerler üstüne kurulu geçmış hayatın
geçerlı olduğu bır bölgesındekı. na-
sılsa korunagelmış bazı şatolarla
çevrelenmış. yaşamınhâlj "uzun,sa-
kin bir ırmak' gıbı duyumsandığı
küçük bır kasabasında geçıyor öyku-
müz. 'Son istasyona \armak üzere
bulunan hayat katan'ndakı ıkı kar-
deş, yaşlı hanımefendı. kahramanla-
nmız Bıraz bakımsız kalmış ancak
hâlâ geçmışı yansıtan değerlı anti-
ka mobılya ve eşyalarla tıkabasa do-
lu. dede yadıgan küçük şatolannda,
savaş. terörızm. fanatızm.şıddet. ka-
zave felaketlere ılı^kın dehşetengız
haberleri duyuran radyoyu dınleye-
rek. dama oynayarak. bısıkletebıne-
rek. balık avlayarak. kısaca günde-
lık yaşam çarkının ntüellenne uya-
rak.kah enerjık.kâh dingm bır biçım-
de vakıt geçırerek varolan bu hayat
doluyaşlı tazelereyörenınbütünsa-
kınlen de hürmette kusuretmıyor ve
sevgi say gı göstenyor herdaım. Çok
ıçtiğı gecelenn sabahında başı ağn-
yan köy papazıyla kasaba bandosun-
da bırlıkte çalan, tılt ya da kroket oy-
nayan, düny aya hala merak ve ilgiy-
le bakmaktan vazgeçmemış. gözü
doymaz hırslı ve sempatık Japon ış
adanılarının göz koyup satın almayı
kataya taktıklan. hanımefendılenn
sahıbı olduklan tarihı şatonun yan
açık yan kapalı duran panjurfu.göl-
gelı, tozlu. bakımsız ama paha bıçıl-
mez mobılyalarla donatılmış, yük-
sek tavanlı mekanlannda sıkça do-
lanırken ızledığımiz. yaşlılıklarına
meydan okuyan bırdınamizmin sü-
reklı hareketh kıldığı. gönlü genç bu
ıkı yaşlı taze'miz. pusuya yatıp şa-
tonun birtakım emlakçı dalavereîe-
riy le satılacağı günü ıple çeken, mı-
ras av cısı akrabalar tarafından da ku-
şatılmıştıraynızamanda Zaman za-
man yüzyıl başının asken ünıforma-
lannı çekmış. düello eden ya da bı-
lardo oynayan, her ışi gereklı tören
havası ıçınde yapan. sepya rengıne
bulanmış. eskı aıle buyüğü bazı ha-
yaletlerı de rüyada gören bızım yaş-
lı tazelerın kapısinı, günün bırınde
azraıl de çalacaktır elbet. Çev rede
zıl takıp oynayarak. yaşamın coşku-
suna, vazgeçılmez nımetlerine şarkj-
larçağırarak kel kellelen, cart renk-
lı bol gıysileri ve aleme aldırmaz.
yan esrık halleriyle çayırlara yayıl-
mış Hare Knşnacılar, günümüzün
ürkütücü teknolojı yanşında Amen-
kalılarla kıvasıya rekabete gırışmış
Japon ışadamları (ve müze gıbi gü-
zelım şatolan gezmekten gerı dur-
mayan muhterem kanlan). en başta
kasaba bandosu eşlığınde karşılanan
soylu bır Hıntlı.vb gıbı 'çeşit'lerden
oluşan çek renkli bır tıpler galensı-
nı de andıran filmın fınalindeyse.
hep güzel sabahlara uyanmış ve gö-
nüllen genç kalmış hanımefendıle-
rimizden bırine ansızın ölüm sırası
gelıvenyorve hüzün ağırbasıyorgi-
derek...
1992 Venedık Film Festıvali'nde
Italyan eleştırmenlen ödülüyle. ÇI-
ÇAE Avrupa ödülünü kazanmış
'Kelebek Avf, artık sürekli bombar-
dımanı altında kalarak yaşamaya ıyı-
ce şartlandığımız hızlı. hareketh ve
gözalıcı Hollyvvood sınemasının sığ
mamüllerınden bütünüyle farklı, ac-
tıon suz. yahn. duru bır sınema tar-
zmın ürünü. gerçekten has bır sıne-
ma yaratıcısının lezzetmı duyuran,
eskiye gömülmüş, nostalpk gus-
to'lan ve hayatlan da düşündüren,
gündelik yaşamın sade rıtmının at-
tığı, alçakgönüllü. harika bir fılm.
uzun lafın kısası. Çağdaş tekno pa-
nayınnın şamatalı kakafonısıne bo-
ğulmuş seyırcı ıçm, bir Fransız ar-
monikasmdan yayılan duygu yüklü.
nostaljık.alaycı ve neşelı cıvıldama-
lar saçan bu şıırsel fılm. merakhsı-
na baştan çıkancı ve zengınleştıricı
bır küçük oda müziğı etkısı yapıyor.
Otar losselıanı, 60 yaşının bütün bı-
rikıminı.ustalığını. dennlığını adeta
bu küçük başyapıtına koymuş sankı.
Çehov'van bır yaşama sevıncıyle
dıngınliğın sındigı "Kelebek Avı'
özetle gerçekten kaçınlmayacak bır
duygu. düş. imge ve görüntü sağa-
nağı. Bızce ıkı yıl öncekı lstanbul
fılm festıvalınde 'Kelebek Avı'nı
eğer seyretmedıysemz. bu kez ke-
sınlıkle kaçırmamalısınız...
KEDI GOZU
VECDİ SAYAR
Ayvaz'ı Beklerken
- Burada olması gerekirdi.
- Mutlaka geleceğım demedi.
- Ya gelmezse?
- Yarın yine geliriz.
- Sonra öbür gün.
- Herhalde.
- Ve böylece sürecek.
- Sorun şu.
- O gelene değin.
- Çok acımasızsın.
- Buraya dün geldik.
- Aah yo, burada yanılıyorsun.
- Pekı dün ne yaptık?
- Dün ne mi yaptık?
- Evet.
- Şey... Senin yanında insan hiçbir şeyden emin
olamıyor ki.
- Bence buradaydık.
- Burayı bılıyor musun?
- Bunu söylemedım.
-Eee?
- Ne fark eder ki?
- Yine de.. bu ağaç.. bu bataklık...
- Bu akşam olduğundan emin misin?
- Neyin?
- Bekleyeceğımiz zamanın.
• • •
- Demek onu bekliyordunuz?
- Ya, işte...
- Burda mı? Benım toprağımda?
- Kötü bir nıyetım yoktu.
- Nıyetimız lyiydi.
- Yol herkese açık.
- Biz de böyle düşünmüştük.
- Bu utanç verıcı. Ama buradasınız işte.
- Elden ne gelır?
• • •
- Aynlsak daha ıyi olurdu.
- Hep böyle dersin sonra da hep kuyruğunu kıs-
tınp geri dönersin.
• • •
- Bu arada, konuşmamak elimizden gelmediğine
göre biz de bari sakin sakin konuşalım.
- Haklısın, bızde laf tükenmez.
- Böylece, düşünmemiş oluyoruz.
- Özrümüz bu.
- Böylece duymamış oluyoruz.
- Nedenlerımız var.
• • •
- Tamam işte. hadi bunun hakkında tartışalım, bir-
birimıze karşı çıkalım.
- Imkânsız.
- Böyle mi düşünüyorsun?
- Bir daha düşünmeme tehlikesi yok ama.
- Öyleyse niye şıkâyet ediyoruz?
- Düşünmek değıl en kötü olan.
- Belki de değıl. Ama en azından bu var.
- Bu ne?
- Tamam işte, hadi birbirimize sorular soralım.
- En azından bu var demekle neyi kastediyorsun?
- Çok daha az acı çekmek var.
- Doğru.
- Eee! Öpüp de başımıza mı koysak.
- Korkunç olan düşünüyor olmak.
- Ama hiç duşündüğunüz oldu mu ki?
- Tüm bu cesetler nereden gelıyor? §
- Bu ıskeletler.
- Söylesene.
- Doğru.
- Biraz düşünüyor olmamız gerek.
- Ta en başta.
- Bir kemik yığını! Bir kemik yığını!
- Bakmak zorunda değılsin.
- Bakmamak elınde değil.
(Samuel Beckett, Godot'yu Beklerken - İki per-
delik traji-komedı)
İzmip'de sanat sezonu açrtıyor
İZMtR(A.4>-Izmır Devlet Opera ve Balesı (İDOB),
1995-1996 oyun sezonunu 5 ekım perşembe günü
Mozart'ın "Figaro'nun Düğünü'" adlı operası ile
açıyor. IDOB. ekim ayı boyunca "Figaro'nun
Düğünü". Carl Orff "un •"Cannına Burana",
Mozart'ın "Saraydan Kız Kaçırma", Verdi'nın
"Requiem", Lerner ve Loevve'nin "My Fair Lady"
ve Beethoven'ın "9 senfoni" adlı eserlerini
sahneleyecek. Aynca 7 Aralık 1995'te Fransız
besteci Massenet'nin "\Verther" ve 20 ocakta da
Mozart'ın "Sihırli Flüt" adlı operalannın
prömiyerlen yapılacak.
Konservatuvara kayıtlar başladı
KA^'SERİ(AA)-Kayse^ Buyukşehır Beledıyesı
Konservatuvan öğrenci kayıtlan başladı. 6 ekim
cuma gününe kadar sürecek Kayıtlar sonunda. Türk
Halk Müziği ve Türk Sanat Müziği bölümlerini
tercih edenler. yetenek sınavma tabı tutulacaklar. 7
ekım cumartesi günü yapılacak sınavda, her iki
bölümde egitim görecek 40'ar öğrenci belirlenecek.
Türk Klasık Sanatlan ve Resim bölümlerine ise.
başvuruda bulunan her öğrenci alınacak.
"20. yy'da lstanbul" söyleşileri
Költür Servisi- Fransız Anadolu Araştırmalan
Enstitüsü, bugün "Gerçek İstanbul. Düşsel lstanbul /
20. Yüzyılda Yazarlann. Ressamlann ve
Sinemacılann Kentı" konulu birdızi yuvarlak masa
toplantısı gerçekleştırecek. Galatasaray
Ünıversitesi'nde gerçekleştinlecek ve 9.30'da
başlayacak toplantıda " Yüzyılında Şehir
1930lardan 1960'lara Kadar" ba^lıklı oturum
gerçekleştinlecek. Oturum başkanlığını Atılla
Dorsay'ın yapacağı toplantıya: Alain Quella
Villeger, Ferit Edgü, Onay Sözer. Atıf Yılmaz,
Nedım Gürsel. Enis Batur, Timur Muhıddin, Ahmet
Soysal katılacaklar
Kültüp Bakanlığı'ndan Fiknet
MuaHa Sengisi
ANKARA(ANKA)-Kültür Bakanlıgı
koleksıyonunda bulunan Fıkret Mualla'nın eserleri
lstanbul'da sergilenecek. 30'dan fazla eserin yer
alacağı sergı. 18 ekimde lstanbul Menkul Kıymetler
Borsası Sergi Salonu'nda açılacak. Sergide yer alan
eserler. Kültür Bakanlıgı tarafından Fransa'da
düzenlenen bir müzayededen. 1980 yılında satın
alınarak toplandı. Renkçı ve dışavurumcu
anlayışıyla yaptığı resımleriyle tanınan Fikret
Mualla, 1903-1967 yıllan arasmda yaşadı ve Paris
gıbi birçok sanat çevresinde kendini kabul ettirdi.