Catalog

SAYFA CUMHURİYET 18 EYLÜL 1995 PAZARTESİ HABERLERIN DEVAMI G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY Protesto yürüyüşünde en üzüntülü kişilerden biri B.K.' nin kardeşiy di. Kiiçük Banş yürüyiiş boyunca en öndey- di. (Fotoğrâf: AYKUT KÜÇÜKKAYA) Küçük kızın öldürülmesiyle ilgili 4 kişi gözaltında Halkak'da halk ayaklandı Baştarafı 1. Sayfada grubu değıl, sosyal dayanışma örgutü işlevi görüyor. Ama kabul etmek gerekir ki emekli- lerin en yoğun örgütlü olduğu yerler, kahveler. 12 temmuzdan itibaren yeni bir adım atıldı. Artık DlSK'in çatısı altın- dabirTüm Emekliler Sendikası(EMEK- Ll-SEN) var. SSK, Emekli Sandığı, Bağ-Kur ve özel sandıklardan emekli olan herkesin üye olabıleceği bir kurum. Üye sayısı i- ki ayda 20 bin oldu. 4 milyon emekli yurttaşımızı dikkate alırsak çok düşük bir rakam. Ancak başlangıç için fena değil. Her yıl 40 bin yurttaşımız emekliler ordusuna katılıyor. Geçen yıl özelleştir- me ve zorunlu emeklilikler nedeniyle 55 bini buldu. Ne yazık ki ülkemizde emekli olmak, yaşamdan elini eteğini çekmek, bir ke- nara çekilip ölümü beklemekle eşde- ğer hale getirildi. Sosyal devlet kavramının güçlü oldu- ğu ülkelerde, emeklilerle çalışanlar ara- sındaki maaş farkı, en çok ikı ya da üç kattır. Bu rakam, Türkiye'de iseyedi ka- ta kadar çıkıyor. Yine sözünü ettiğimiz ülkelerde emekliler arasındaki maaş farkına da özen gösterilir. Türkiye'de, devlet ka- tında güçlü olan kesimlerin maaşlan iyi- leştiriliyor. Diğerlerininki katsayı direğine bağla- Emekliler Birleşin nıp artan kadar veriliyor. \ *.'• Örneğin, makam tazminatj normalde emekli olunca kesiliyor. Ama askeri ke- sim bunu yeniden sağladı. Önce gene- rallerinki düzenlendi. Sonra albaylar "Biz de isteriz" dedi. Ardından yarbay- lar... Asker emeklilerinın durumu iyi olsun. Gözümüz yok, ama diğerlerine kim sa- hip çıkacak? Eger güçlenirse, sendika... Türkiye'de emeklilerin durumu, sos- yal bir olay olarak gündeme daha etkin gelmiyorsa birincisi örgütlü olmamala- rından. ikincisi toplumsal dayanışma- nın güçlü olmasından. Tanıdığım pek çok emekli, "Maaş ev kirasına gidiyor, geçimimi çocuklarsağ- lıyor" diyor. Birçok emekli de "azla ye- tinen" bir düzen kuruyor. Emeklilerin çıplak maaşı, ellerine ge- çenden çok daha düşük. Yakacak pa- rası gibi yan ödemelerle biraz yükseli- yor. Bu da emeklinin kaderini hüküme- tin iki dudağı arasına sıkıştınyor. Seçim yılıysa biraz fazla zam, degil- se aynen devam... CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'la önceki akşam, hükümet ve çalışanlann sorunlan üzerine konuştuk. Çalışma ya- şamını sıcak günler bekliyor. Sıcaklık, salt toplusözleşmelen kilıtlenen kesimı değil, tüm Türkiye'yi saracak gibi görü- n u y o r . - - --.•••- Baykal. çalışanlann yanı sıra emekli- lerin sorunlannın da ayırdında olduğu- nu vurguladı. Baykal'ın değeriendırme- lerini diğer sütunlarımızda bulacaksınız. Baykal, çalışanlann CHP'ye yüklen- mesinden rahatsız değil. "Eğerbize gel- meselerdi kıskantrdım" diyor ve ekliyor "Kurultayımıza işçiler getdi. Bu, ka- muoyuna 'baskın' diye geçti. Öyle de- ğil, biz işçileri bağnmıza bastık." Bakalım, (anlaşma sağlanırsa) köalis- yonun "Baykal rengi" nasıl olacak? Iş- çilere, emeklilere ne getirecek? Yıllann dili... Emeklilik deyince akla ilk, yaş ve yaş- lılık geliyor. Ama "yaş" göreceli bir kav- ram. Refik Halit Karay, "Ihtiyariık; gençliği ve yeniliği çekemediğimiz, ye- niliklerin zevkine varamadığımız zaman başlar" diyor. Bu konudaki en güzel sözlerden biri de geçen günlerde Oeniz Som'un Ezi- yet.. affedersinız Vaziyet'inde çıktı: "Ümidiniz kadar genç, ümitsizliğiniz kadar ihtiyarsınız." Emekliler, yaşlanmak istemiyoriarsa önce güçlerinin bilincinde olmalılar. Ör- gütlü olmak da bunun biryolu. Gerçi işyerleri yok, grev yapamazlar. En çok eve gitmeme eylemi yapabilir- ler, bu da sonuç vermez. Ama, değişık baskı yöntemleriyle seslerini duyurabi- lirler. Ben yıllara saygı duyanm. Konfüç- yus'un şu sözünü çok sık anımsanm: "Beş yılltk deneyim beş yılda, on ytl- lık deneyim on yılda, 30 yıllık deneyim de 30 yılda sağlanır. 29 yılda sağlan- maz...." Emeklilerin de kendilerine saygılan varsa, haydi sendikaya... DlSK'in verdiği omzun yanı sıra, diğer kitle örgütleri ve partiler de bu konuda duyarsız kalmayacaktır. Ancak Başbakan'ın yardımı için biraz farklı bir yöntem izlemeleri gerekiyor. Hemen randevu almak istiyorlarsa, ya Fethullah Hoca'yı devreye soksunlar ya da bir tarikatıa anlaşıp ortak hareket etsinler. Yazıyı Nasredcfin Hoca'y'a noktala- yalım: Hocayaşlanmış.. affersiniz yıllanmış. Eşı de aynen. Sakin bir yaşam sürme- ye başlamışlar. O gün gelmiş ve Hoca'nın eşi yaşa- mını yitirmiş. Toprağa vermişler. Ertesi akşam arkadaşları,"Hoca'yı dertli gününde yalnız bırakmayalım" deyip evine gitmişler. Bakmışlar ki Hoca yatak odasında. içeride de bir huri... Arkadaşlan kızmış: -Hoca yaşmdan başından utan. Da- ha eşinin toprağı kunımadı. Hoca, biraz mahcup: -Ben üzüntüden ne yaptığımı biliyor muyum? OLAYLARIN fstanbul Haber Servisi - Halkalı'da dört gün önce 4 yaşındaki B.K.'nin tecavûz edildikten sonra öldürülme- si olayı ile ilgili olarak diin 4 kışinin gözaltına alınması Nayman Mahallesi'ni ayak- laııdırdı. Halkalı Nayman Mahal- lesi 2. Sokak 4 numaradakı evlerinin önünde oynarken kaçınlan ve dört gün önce Kabaklı mevkiindeki boş arazide cesedı bulunan B.K. adlı 4 yaşındaki kız çocuğu- nun katil zanlısı olarak, ara- lannda komşulannın da bu- lunduğu dört kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar- dan ve ısmınin Asım Duru olduğu belırtilen sanığın olayı gerçekleştıren kişi ol- duğu iddiaedıldı. Nayman Mahallesi >akin- len sapığın polis tarafından yakalandığı haberı üzerine dün akşam saat 18.30 sırala- nnda toplanarak protesto yürüyüşü yaptı. Yaklaşıkbin kişilik kalabalık ellerinde ta- şıdıklan "Polise güveniyo- ruz", "Aramızda sapıkları yaşarmayalım. Bugiin bana yann sana" pankartlarıvla İcüçük kızın evinin önüne kadar yüriidü Polisin sıkı güvenlik ön- lemlen aldıgı yürüyüş son- rası mahalle sakinlerı. kü- çük B.K.'nin kaçınldığı e\ in önünde toplanarak sapıgı al- kışlarla protesto ettı. Kala- balık daha sonra sessizce dağıldı. Kira şartlannın açıklanması için imza kampanyası başlatıldı J^ f*: ; ;^ Kız Kıüesi için bakanbktan savunma istendi Devlet Bakanı Bernd Schmidbauer: Türk işyerlerine yapılan saldırıları önleyemiyoruz ' • Almanya'nın gizli servislerden sorumlu Devlet Bakanı Bernd Schmidbauer. Türk işyerlerine yapılan saldınlann PKK örgütü tarafından gerçekleştirildiğini belirterek bu tür saldınlann önlenemediğini söyledi. MEHMET DEMtRKAYA Kız Kulesi'ni. kafeterya ve sa- tış ünitesi yapılmak üzere kiraya verenTurizm Bakanlığı'nın, Istan- bul 3 Idare Mahkemesi tarafından savunması istendi. Birgrup mimar, Kız Külesi'nin hangi şartlarla kiraya verildiğınin açıklanması için imza kampanya- sı başlattı. Istanbul 3. Idare Mahkemesi, Mimarlar Odası, Kız Kulesi Der- neği ve Türkiye Yazarlar Sendıka- sı'nın (TYS) Kız Külesi'nin, kafe- terya ve satış ünitesi yapılmasını öngören tahsıs işleminin iptali için yaptığı başvuru üzerine aldığı ara kararda, Turizm Bakanlığf ndan savunma ıstedi. Mahkemenin. da- valı Turizm Bakanlığı'ndan iste- mi şöyle. "23J.1995 tarihU 7363 smılı Is- • Mimarlar Odası, Kız Kulesi Derneği ve Türkiye Yazarlar Sendikası, Kız Kulesi'nin, kafeterya yapılmasını öngören tahsis işleminin iptali için Istanbul 3. Idare Mahkemesi'ne başvurmuştu. Mahkeme, yapılan başvuru üzerine Turizm Bakanlığı'ndan savunma istedi. Turizm Bakanlığı'nın, Kız Kulesi'ni 49 yıllığına kiraya vermesinin üzerinden yaklaşık iki ay geçti, ancak yüklenici firma herhangi bir işe başlamadı. tanbul3 NumaralıKültürveTabi- li istenen dilekçede şöyle divor: amaçlı her türlü kullanımın. bu atV'arlıklannıKorumaKuruluka- "KızKulesi'ninanıtsalvesiınge- simgescl yapıya zarar vereceği rannın dava konusu edilip edilme- diği, da\ a konusu edildi isc mahke- me ismi ve esas no'sunun sorulma- sına, Söz konusu karar uyarınca ye- ni fonksiyon ve restorasyon ve restorasyona ilişkin olarak adı geçen kuruldan karar ve onay alınmak üzere herhangi bir giri- şimde bulunulup bulunulmadı- ğının sorulmasına..." Mimarlar Odası. Kız Kulesi Derneği ve TYS'nin avukatlığını üstlenen DenişParlak,mahkeme- ye verdiği ve tahsis işleminin ipta- sel bir yapı olduğu. eski deyimlc 'maruf \c meşhurvakıa'lardandır. Tcscilli eski eser konumundaki bu simgesel \apıda fonksivon değişi- mineyol açacak kararlann Kültür veTabiat Varhklannı Koruma Ku- rulu'nun u>gun görfişii olmakst- zın uvgulanmasına başlanması, 2863 sâvılı Kültür % e Tabiat Varlık- lannı Koruma Kanunu'na açıkca aykındır. Öte yandan Kız Külesi'nin tu- rizm amaçlı kullanımı için Tu- rizm Bakanlıği'na tahsis edilnıe- si de doğru değildir. Turizm açıktır. Kız Kulesi kanımızca an- cak kültürel fonksiyonlaria kul- lanılabilir. Kulenin kafeterya, satış ünitesi gibi ticari/turistik amaçlı kullanımı sakıncalıdır.'" Tunzm Bakanlığı'nın, Kız Ku- lesi'ni 49 yıllığına kiraya verme- sinin üzerinden yaklaşık iki ay geçmesine karşın yüklenici firma Kız Kulesi'nde herhangi bir işe başlamadı. Yüklenici firmanın. idare mahkemesinde açılan dava- nın sonucunu beklediği yorumu yagılıyor. Ote yandan bir grup mimar. "Kız Külesi'nin satış sözleşmesini görmekistrvorum"adıyla bir kam- panya başlatıyor. Kız Külesi'nin nasıl ve hangi şartlarla satıldığina ilişkin biraçıklama yapılmadığını belirterek. "Satılan sadece bina mı. yoksa Kız Kulesi Adası da binavla birlikte satıldı mı" dıye soran mimarlar, şöyle diyor "İhaleve çıkanldığında ihalenin iptali için da\a açılan, değeri öne- mi \c satışının önlenmesi için hak- kında çeşitti kesimlerce uvancı e>- lemleryapılan Kız Külesi'nin satıl- masından sonra. sorumlu bir hü- kümet veya Kültür Bakanı veya sa- üşı yapan Turizm Bakanı veya her- hangi bir resmi sorumlu, kamu- oyuna bilgi vermek zorundadır ve bunun üzerine gidilmelidir. Kamuoyuna yanMtılan gerek- çeden çork farklı bir satış ol- duğu o zaman görülecektir." ARDINDAKÎ GERÇEK • Baştarafı 1. Sayfada terilmeyen toplusözleş- melerin grevsiz çözülme- siniistemiyor. Amacı, ka- mu işçilerini 'yasal sayıl- mayacak' birgreve zorta- mak ve bunu 'bahane' ederek özelleştirmeye gücünün yetmediği ka- mu kuruluşlannın kapatıl- ması yoluna gitmektir." Deneyimli sendikacılar ile siyasetçiler, Çıller-Bay- kal görüşmesini, "müna- sebetsiz randevu" olarak tanımlarken, Başba- kan'ın özellikle grev gü- nünü seçtiğini ve böyle- likle ortağının, işçi hakla- rı için öne sürecegi olası koşulları baştan tıkamayı hedeflediğini de belirtme- den geçemiyorlardı. Özelleştirmeye büyük önem verdığini herfırsat- ta yineleyen Tansu Çit- ler'in, bu konuda, özel- leştirilen KİT'lerin toprak- larının yağmalanmasını önleme çabası göster- mediği; yasalara aykın uygulamalarının sürekli olarak Anayasa Mahke- mesi'nden dönmesini en- gellemeye de gücünün yetmediği bilinmektedir. Bu durumda, Başba- kan'ın, kendisi için tek çı- kar yolun, özelleştireme- diği KlTleri kapatmayı hedeflemesi olarak gö- rünmesi de Çiller mantıgı- na uygun düşmektedir! ince hesaplar peşinde- ki Başbakan Çiller'in "ay- nmına varamadığı" olgu ise kapatılacak KİT'lerin işsiz kalacak emekçiler ile birlikte aileleri ve giyim- den gıdaya alışveriş yap- tıklan ensafın da işsizliğe, yoksulluğa sürüklenece- ğidir. Bu da emekçi ke- simlerle birlikte esnafın da toplumsal patlamaya hazır konuma getiril- mesinden başka bir an- lam taşımayacaktır. • • • 'Ozsl: Irak 24 saatte nakavt olıır' OBERHAUSEN/BER- LİN (AA) - Almanya'nın gizli servislerden sorumlu Devlet Bakanı Bernd Schmidbauer. bu yıl Al- manya'daki kundaklama olaylannın geçen yıla göre beş kat artış gösterdigini bil- dirdi. Schmidbauer. Alman- yanın yüksek tırajlı gazete- lerinden Bıld'ın sorularını yanıtladı. Bakan, Türk iş- yerlerine yapılan saldınlann PKK örgütü tarafından ger- çekleştirildığıne işaret ede- rek, bu tür saldınlann önle- nemediğini kaydettı. Schmidbauer, son üç yıl içindeki saldınlann terör gruplan ile onlara bağlı sempatizanlan tarafından gerçekleştinldiğini belirte- rek, bu olaylarda yüzde 36 artış gözlendiğini ve 1995 yılmda bunlann daha da yükselmesınden korkuldu- ğunu söyledi. Bakan, bu vıl temmuz ayının sonuna ka- dar kayıtlara geçen saldırı sayısının 168 olduğunu. bu rakamın geçen yılın aynı dö- neminde 29 olduğunu belirt- ti ve bu yıl içinde gözlenen artışın büyük bir bölümünün yasadışı PKK örgütü tara- fından gerçekleştirildığıne işaret etti. Bernd Schmidbauer, P- KK'nın. Almanya'da yasa- dışı faalıyet gösteren aşın sağ ve sol gruplar ile bağ- lantısı bulunduğuna da işa- ret ederek yerli ve yabancı aynlıkçı örgüt arasında en çok suç işleyen grubun yüz- de 59 oranla yabancı örgüt- ler olduğunu belirtti Bakan. geçen yılki terör e>lemleri nedenıyle oluşan maddi zarann Almanya'ya maliyetinin yaklaşık 3.5 milyar mark olarak tahmin edildiğini de söyledi. • Baştarafı 1. Sayfada sözlenni aktardı. "CoKn. Suudi Arabistan Büyükelçisi Prens Bandar, Iraklılann birkaç bomba> la pes edeceğini bana söyledi. Özal. Mübarek. hepsi aynı şeyi söylüyorlar. Hava akın- lanyla 24 saat içinde Irak'ı nakavt edebiliriz.'" Irak'ın. bölgede İran'a karşı dengeleyici bir unsur olarak ayakta durabilmesini istediklerini kaydeden Po- vvell. Suudi Arabistan'ın gü- neyde bir Şii devleti isteme- dığini belirterek. "Türkler de kuzeyde Irak'tan kopan bir rejim istemiyordu" diye yazdı Katıldığı hiçbir toplantı- da. Irak'ın parçalanmasının, Bağdat'a girilmesinin ya da Irak'tayeni birrejimoluştu- rulmasının ciddi olarak gün- deme gelmediğini yazan General Povvell, şunlaasöy- ledi: "Saddam'ın üzerine ya- ğacak ateşten sağlam çıka- bilecegine inanmıyorum. Bi- zim beklentimiz,Saddam'ın işbaşmdan uzaklaştınldığı ve ayakta durabilen bir Irak'tı." "Kılıcımızı salladık ve çekDdfler w Cglin Powell, Mart-Nisan 199l'de Irak'ın kuzeye sal- dırmasının yol açtığı Kürt göçünüanlatırken. Bush'un kurtarma operasyonu için talimat verdiğıni belirterek. "Amacımız Kürtlerin dönü- şünü sağlamak ve onlan Saddam'dan korumaktı" dedi. "Bölge, Avrupa'daki ko- mutanımız Ceneral Cal- vin'in sorumluluk alanın- daydı*" diyen Povvell, birpa- zar günü Galvin ile yaptığı telefon konuşmasmı şöyle anlartı: -Galvin Bek;ikada, ben Washington'daydım. İkimi- zin de önünde birer harita vardı. Kürtlerin bulunduğu yerlerin çevresinde Sad- dam'ın ordusunun girmesi- ne izin verilmeyecek bir gü- venlik bölgesi oluşturulması düşüncesine vardık. Kendi- mi, sadece erkeklerin gire- bildiği bir kulüpte, masa ör- tülerinin üzerinde Irak \e Ürdün gibi ülkeleri meyda- na çıkaran 1920'li yıllann İngiliz diplomatları gibi his- settim. Irak ordusundan bu bölgeden çekilmesini iste- dik. Reddettiler. Kılıcımı- zı salladık ve çekildiler. Huzur operasyonu. yedi hafta içinde yaklaşık ya- rım milyon kişinin bölgeye dönebilmesini sağladı. Şimdiki ABD Genelkur- may Başkanı General Sha- likashvılı'nin,busiyasive as- keri labirentten ustaca çıktı- ğını, verilen her göre>in al- tından kalkabilecek bir as- ker olduğunu izledim." Eski ABD Genelkurmay Başkanı Colin Povvell, ken- disine, başkan yardımcılığı. dışişleri bakanlığı ve CIA Başkanlığı görevleri öneril- diğini de yazdı. Bağımsız başkan adayı olabilir Kasım "96 seçimlen yak- laşırken ne yapacağı henüz kesin olarak bilinmeyen ve ılımlı-muhafazakâr olarak nitelenen Povvell'ın "bağım- sız başkan adayT olabilece- ği kaydediliyor. Bir süre önce-Newsweek dergisinın yaptirdığı kamu- oyu yoklaması. karşı karşı- ya kalmalan halınde, Po- well'ın, Clinton'ı yenilgiye uğratarak ABD Başkanı olacağını ortaya koydu. Yoklamaya göre Powell, oy- lann yüzde 51 "ini alırken, Clinton vüzde 41'de kaldı. A71İ fintirn K ı i l ı i t t t ı l l î l f tstanbul Haber Servisi - İstan- yu s o n r a D u m ş ı u ı a r bul Lisesrnin 1965 .70 dönemi mezunlannın yemekli buluşmagecesL, önceki akşam Istanbul Lisesi'nin bahçesin- de yapıldı. Eski öğrencilerie yeni öğrencilerin kay naştığı gecede mezunlar şarkılar söyley ip dans ettiİer. Eski mezunlardan sanatçı Erol Evgin'in lise anılan, kahka- halarla diniendi. Son derece coşkulu geçen gece, 25 seneük mezunlara plaket veril- mesiyle son buldu. (Fotoğrâf: KEREM ILGAZ) Çengelköy'de farklı bir festival İstanbul Haber Servisi - Çengelköy Kültür ve Dayanışma Derneği, Kültür Ba- kanlığı ve Kültür Mi- rasında Istanbul Mer- kezi'nin birlikte dü- zenlediği Çengelköy Balık Festivali hafta sonu yapıldı. Çengel- köy "ün meydan ve sokaklannda yapılan festival, lstanbullula- nn kentsel duyarlılı- ğını arttırmayı hedef- ledi Istanbul halkı, Is- tanbul denizlerinın kırliliği ve büyük bır hızla azalan balık tür- leri için seferber olan gönüllülerin düzenle- diği değişık bir festi- vale tanık oldu. tlk kez festival nitelığıne bürünen şenlikler dün sona erdi. Istanbul Balık Festivali Dü- zenleme Grubu, fes- tivale bu ismı verme- lenndeki nedenlerini şöyle açıklıyor: Çengelköy Balık Festivali, dün yapılan şenliklerle sona erdi. Hafta bo- yıınca konserier, dinletiler. forumlar ve dia gösterilerinin y apıldığı şen- İikte, İstanbullulann kentsel duvarlılığının arttınlması hedeflendL Çünkü bir zamanlar İs- bu isyana kulak vermeleri- tanbul'un denizlerinde 105 çeşit balık bulunurdu. Şim- di sayılan beş-altı kadar. Üstelik çok kısa bir süre sonra bunlar da yok olacak. Artık doğa isyan ediyor. Şimdi tüm İstanbullulann ni ve bu duyarlılığı paylaş- malannı istiyoruz. Çünkü sessizce yok olan, sadece de- nizlerdeki yasam değil, için- de bulunduğumuz kent ts- tanbul'un la kendisi.." Festivalın ılk gününde. Beşiktaş Belediyesi'nce her yıl düzenlenen "Boğa- ziçi Aınalör Balık Avı Ya- nşması". çocuklariçın pal- yaço gösterisi. Türk sanat müziği konserleri. dia gös- tensi, "Anılarda Çengel- köy" söyleşisi ve fasıl yer aldı. Festivalın ikin- ci gün programında ise Çengelköy tari- hinde bir gezinti, Çengelköy'ün en güzel bahçesi yanş- masının ödül töre- ni, dans gösterileri. Türk halk müziği konseri. dia gösteri- leri, feneralayı. şiir dinletisi ve çocuk- lar için kâğıttan Is- tanbul balıklan gi- bi göstenler ile Ba- lık Ay han konseri y- eraldı. Dün aynca, Çen- gelköy Meyda- nı'nda "Marmara- Boğazici Deniz Kir- liliği Forumu" dü- zenlendi. Saat 14.00'te başlayan forumda. kırlilık yaratan etmenler ve çözüm yollan tartı- şıldı. Foruma. Is- tanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakül- tesi, Istanbul Balık- çı Dernekleri Birli- ği, Tabipler Odası. Deniz Ticaret Odası. Mimarlar Odası. Istanbul Sosyal Ekoloji Grubu, Dünya Dostlan Derneği, Tanm ve Köy Işlen Bakanlığı tem- silcıleri ileçeşitlı uzmanlar katıldı. Çemişgezek yangırunda can kaybı olmadı DtYARBAKIR(Cumhuriyet)-Tunceli'nin Çe- mişgezek ilçesinde elektnk kontağı yüzünden çı- kan yangın. 17 ev ve 9 işyerinin bulunduğu Kale Mahallesi'nin tamamen yanmasına neden oldu. Can kaybmın olmadığı yangında, milyarlarca li- ralık zarann olduğu belirtildi. Helikopterle ilçeye giden Olağanüstü Hal Bölge Valisi Ûnal Erkan, halka hitaben yaptığı konuşmada. ilk etapta zarar gören ailelere 250 milyon lira para yardımının ya- pılacağını söyledi. Önceki gece saat 20.30 sırala- nnda Kale Mahallesi 'nde elektnk kontağı sonu- cu yangın çıktı. Yangın, evlerin ahşap oluşu ve rüz- gâr nedeniyle kısa sürede tüm mahalleye yayıldı. Ilçede tek itfaiye aracmın olması nedeniyle yan- gın söndürülemedı. Çevre ilçelerden gelen takvi- ye ekipler ve askeriye ile ılçe halkının müdahale- si sonucu yangın. ancak sabaha karşı kontrol altı- na alınabildi. Ilk belirlemelere göre 17 ev ve işye- n yandı.can kaybı olmadı. Yangın haberini alan Erkan, dün sabah 05.00 sıralannda helikopterle ilçeye gitti. Ilçe Kayma- kamı Mehmet L'sta ile Belediye Başkanı Mehmet .Mtan'la görüşerek yangın hakkında bılgı alan Er- kan, daha sonra ilçe halkına hitaben bir konuşma yaptı. Erkan, geçmiş olsun dileklenni ılettikten sonra, ilk etepta zarar görenlere 250 milyon lira para yardımı yapılacağını belirterek "Tek teselli- miz yangında can kaybının olmayışıdır. En kısa zamanda hasar tespit çahşmalan yapüarak mağ- dur vatandaşlanmıza yardım yapılacaktır. \atan- daşlanmızın evlerini yeniden inşa edebilmesi için tk>lge valiliği olarak çimento, tuğla. demir ve diğer inşaat malzemesi y ardımında bulunacağız. Kış gel- meden bu sorunu çözeceğiz. Aynca eşya alımı için de yardımda bulunacağız'' diye konuştu. Okula gitmek için hazırlık yapan öğrencilerie de görii- şen Erkan. öğrencilerin ihtiyaçlannın karşılanma- sı için de gerekenin yapılacağını vurguladı. Cumhurbaşkanı Süleyman DemireL Çemişge- zek ilçesinde önceki gün mey_dana gelen yangın nedeniyle Tunceli Valisi AüJ Uzelgün'ü dün tele- fonla arayarak, geçmiş olsun dileklenni iletti. Baş- bakan Tansu Çiller de. vayımladığı mesajında Çe- mişgezek'teki yaralann kısa sürede sanlacağını söyledi. Başbakanlık Basın Merkezi'nden yapılan açıklamada, Ulaştırma Bakanı Ali Şevki Erek'in ıncelemelerde bulunmak üzere yangın bölgesine gittığı belirtildi. Ekonomi 2. kez IMF masasında • Baştarafı 1. Sayfada da yüzde 72.5 enflasyon ve yüzde 3.1 düze- yinde de büyüme tahmıni olarak değiştiri- len hedefler, ekonomıde son aylarda yaşa- nan gelişmeler üzerine bir kez daha yenile- niyor. Hükümetin fiyatlarda ağustos ayında ya- şanan hedeflerin üzerindeki artışlar. geçen yıl yüzde 6.1 düzeyinde küçülen gayri safi milli hasılada yılın ıkinci 3 aylık dönemin- de oluşan yüzde 12.4 düzeyindeki ani sıç- rama ve cari işlemler dengesinde yılın ilk 6 aylık döneminde gerçekleşen 41 milyon do- larlık açık üzenne ay başında Ankara'yaani bir ziyaret düzenleyen IMF, hedeflerin ye- niden değiştirilmesini istemişti. Hedeflerde yapılacak değişiklikler nede- niyle 1996 yılı bütçesi üzerindeki çahşma- lan da askıya almak zorunda kalan hükü- met, hazırladığı yeni hedefleri. bugün Was- hington'da IMF'nin yönetim toplantısına sunacak. Yeni hedeflerde, bütçe yasasında 198 trilyon lira olarak öngörülen bütçe açı- ğının 250 trilyon liraya yükseltıldiği belir- tilirken enflasyon. büyüme ve döviz kuru hedeflerinin yükseltileceği kaydedildi. Ca- n işlemler dengesi tahmini de değiştirilecek. Hükümet. yıl sonu hedeflennin yanı sıra 1996 yılı tahminlerini de sunacağı yönetim toplantısından alacağı görüş doğrultusunda gelecek yılın bütçe tahminlerini yönlendı- recek. Ekonomi bürokrasisi, Merkez Banka- sı'nın gelecek yıl gümrük birlığine, baskı- ya alınan döviz kuru ile girilmesıni tehlike- li bulduğunu belirtirken, bankanın lMF'ye yıl sonuna kadar yüzde 35"e varan oranda devalüasyon yapılması önerisi götüreceği- ni de belirttiler. Alınan bilgilere göre. Mer- kez Bankası. döviz kurundakı artışlann enf- lasyonun altında gerçekleşmesi durumunda ıthalatta oluşacak artışın gümrük birlıği sü- recinde ekonomiyi büyük bir darbogaza sokacağı görüşünde. Cezaevindeki açhk grevine destek çağrısı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Halkın Hukuk B0- rosu adına açıklama yapan avukat Zeki Rüzgar, Kırşehir Kapalı Cezaevi'nde sol gö- rüşlü hükümlü ve tutuklula- rın, Sıvas davası sanıklarmın cezaevı idaresı ile işbirlıği içerısinde estırdikleri terörü protesto etmek için 25 gün önce başlattıklan açhk grev i- ne tüm kamuoyunu destek ol- mayaçağırdı. Rüzgar. "Gerekli duyartı- lık gösterilmediği ve sorunla- nn çözümü için >ctkililer giri- şimlerde bulunmadığıtakdir- de. tutuklu \ehükümlüler. 18 F.vliil 1995 tarihinden itibaren aclık grevini ölüm onıcunaçe- virecekter"dedı. Cezaevinde bulunan Sıvas davası sanıkla- nnm, diğer rutuldular ve hü- kümlüler üzerinde baskı kur- duğunu, adeta cezaevinı ken- dılen yönetır gibi hüküm sür- düklenni öne süren Rüzgar, açıklamasında şu görüşlere yerverdı: "Yaynnlarcezaevine afanmamakta. görüşierde kı- sıtlamalar yapılmakta sağcı tutuklulann diğer tutuklular üzerindeki baskılanna göz yumulmaktadır. Açhk grevi 25. gününe gelmiş oimasına karşın. kamuoyunun yeteıii duyaruhgı göstermemesi ne- deni ile cezaevi idaresi açhk grevindeki tutuklulara karşı duyarsız bir turum içerisine şirerek, adeta onlan ölüme terk etmiştir."