29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
18 EYLÜL1995 PAZARTESİ CUMHURİYET • « SAYFA KULTUR 15 Sanat fuan tarbşmah geçti M. AZİZ EKREIN / TANER GEZER 12-; 7 a liil tanhlen arasmda TÜYAP Tepebaji sergi salonunda ditenlenen 5. tstanbul Sanat Fuarı dün sona erdi. 48 galennin katıldığı fitar, buyıl ilk kez, gmçlere yönelik bir resim yarışması ve çeşiılipanel ve söyleşileri de içenvordu. Yeriı ve vabancı katıhmm arttığı fuann, aynı arnşı kalıte açısmdan getiremediği görûşii egemendi. Ozellikle yabancı katıhmalar. "şanslannı denemek için gelen ve ülkelerinin sanatlanm temsil edecek yeterlikte olmayan sanatçı ve galeriler"den oluşuyordu. Fuarpek çok tartışmayı da beraberinde getirdi. Yurtdışmdan gelen katılımcılann eserkrinin gümrükte tahldığı, katıhmm geçen yıllara oranla az oldugu, Türkiye plastik sanatlarmın tekfuan olan sanat fuarına ve sanata pek bir şey katmayan tartışmalar, fitardan önce başladı ve fitar boyunca da sürdü. PSDıle galericiler arasında yaşanan, TÜYAP 'ın da dahil olduğu tartışmalar fuarı kimin, nasıl düzenleyeceğı konusunda yoğunlaşıyordu. Sonuçta, PSD 'nin galericilerinfiıan ticarileştirmesinden çehnmesi de galericilerın, "Sanatçılarfuar düzenleyemez " iddiası dafîilen gerçekleşti. Fuar, tam anİamıyia ticariydi ve hiç kimsenin de buna itirazı yoktu. Genel yorum, fuarlann anlam itibafiyla tican olduguydu. Bu anlayış, yüksek stand kimsını ödeyebilecek galerilerin sayısının az olması sonucu bir elemeyapma olanağımn ortadan kalkmasıyla birteşince, "sanatsal düzeyi oldukça aşağılara çekti", ama buna rağmen pazar oluşturduğu da söylenemezdi. Satışlann az oluşu, izleyicmin ilgisınin yoğun olmaması, fiıann tican amacını gerçekleştirmesim de engelledı. Fuann, bu bıçinıiyle. Türk plastik sanatlarmın gelişimini yansıtmaktan ıtzak olduğunu düşünenler de vardı. Bu dunımun nedeni hakhndah oriak göniş.ise plastik sanatlann ve galerilerin geleneği olmamasmm yamnda piyasamn ekonomik açıdan doyuma uİaşmamasından "fuann da bu sayede plastik sanatlann sıınulduğıı yer olmaktan çıkıp zaman zaman pazar havası kazandığı" şeklmde getirilen bir eleştinydi. Fuarda sergilenen yapıtlar çoğunluk tarafindan sanatsal açıdan yetersiz bulundıı. Bunun yorumlan çeşitliydi Kimınegöre, "Türkiye 'nin ortamımn doğal sonucu "ydu bu niteliksizlık, kimıne göre ise tıcari kavgüar bu durumu doğurmuştıı. Galeri gezme alışkanhğı olmayan. sanatla ilk defa bu tür fuarlarda karşılaşan insanlann Türk sanatım yanlış tanıyacağmdan korkanlar olduğu gibi, "insanlann kötü de olsa resım görmesi gerektiği, bu sayede begeninin yiikseleceği "ni düşünenler de vardı. Bu yaşanan sonmlann kaynağı olarak da birlik oluşturulamaması sık sık vurgulandı Galerilerin farklı ve bıreysel tavırlar seıgılemesi, danışma kurulunun galerilerin 'bütününü temsil etmediği vorumlarına dayol açtı. Ama birçok eksıklerine karşın, fitar, plastik sanatlannm gelişmesi ve uluslararası boyutlara ulaşması için bir zorunluluk ve herkes bunun bilincinde. Genel düşünce, fuan kim düzenlerse düzenlesin. sürmesi gerektiği ve eksiklifderin de zamanla giderileceğı yönünde. Kalite açısmdan doyurucu olmasa da yabancı galerilerin katılımının artması, pek izleyici toplamasa da Türkiye sanat oriamı ıle ilgili söyleşi ve panellerin düzenlenmesi, gelecek yıllar açısmdan umut veria gelişmeler olarak nitelendirildi. Plastik Sanatlar Fuan buyıl beşinci kez gerçekleşti. Bu beş yıl içerisinde kurumlaşma. uluslararası boyut kazanma ve pazar oluşturma açısmdan az da olsa yol alınmıştı. Önümüzdeki yıl için de organtasyona şimdiden başlanması gerektiği vurgulanıyor, böylelikle bu yılki eksikliklerin veyapılan hatalann büyiik ölçüde azalacağı ve gelecek yıllarm daha iyi olacağı düşüncesi yoğunlaşıyordu. Galericiler Örgütlenmek gerek HALDLN DOSTOĞLL Ga- len \e\ Fuar. ilk dordü nasılsa öyle. .Ve daha iyı. ne daha kötü. Zaten Tür- hve sanatonamınıyansıtan birak- tnitedeolmuyor. Türhye'deh sana- tın onalama kalitesifiıardakieser- lenn kalitesinden çok daha fazla. Fuar, ticari akthitenın daha voğun olduğu bıryerolduğu ıçın, sumılan eserler depiyasayayönelik olıtyor Bırtakım istisnalar dışında böyle görünüyor Bu durum bufitara öz- gü değil. Bütün fuariar. dünyada o donemın genelgeçer tercihlenni yansıtırlar. Czücu olan. fuarda ilk defasanateserlenylekarşılaşan ke- simin, Türk sananmn bundan ıba- ret olduğunu zannetmesı. Bu kana- atı değtştirmek de yıllar alacak Ama galiba bu böyle gelişecek Çünkü çok örgütsüz bir alan. Tür- taye 'ninsanatortamımn herbahm- dan örgütlenmeye ihtıyaa var. Ama ben her şeye rağmen sürmesinden yanayım. Bu bir olgunlukmeselesı, 70ytllık bır cumhurivetimız var ve demokrası kavramına dahayenı ve- m alışmaya başlıvoruz. Tartışma- laryapay. PSDzaten baştan olgun- luğa ulaştıktan sonra,fitan.organı- zeetmesıgereken htrumlamdevret- meyı planlamıştı. Bu karar geçen senekifuann başında açıklanmıştı. Profesyonelbir organizatörle bıriık- tegalericilennyapması doğal ben- ce. Tartışmalar kişisel düşmanhk- lardan kaynaklanıyor. Danışma kurulunun bır seçme ' yapmasıgerehyorama Türhyede- h sanat ortamı böylebirseçmeyap- mayamitsaıtdeğil. Ama TUYAPbir tıcarethaneolduğu ıçın alarunı dol- durmaya bahyor. Türhyedeh ga- leriler de bu alanı ancak dolduru- vor. FARUK SADE / Siyah Beyaz Henüz beşıncı yıl. Bozukluklar var, ama zamanla düzelecek. Ka- lıte sağlanması ıçın seçım yapıla- cak gibi şeyler konuşuldu. Ama bunu pratiğe geçirmek çok zor. Çünkü stand kiralan çok ağır. ama herhalde ıyileşecek. Bu yıl kalıte ozellikle uluslararası boyut açısın- dan kesınlikle tatmin edıcı değil. Ben fuar öncesindeki tartışma- lann dışındayım. Çünkü Anka- ra'dayım. Danışma kurulu bütün galencıleri temsil etmiyor. Bura- da galenciler arasında tuhaf kişi- sel tartışmalar devam edıyor. Bız Ankara'da bırlığımızı kurduk. Fuan PSD dört yıldır götürdü. ozellikle Hüsamettın Koçan'ın çabalanyla. Onun hakkında da bir yığın söylentıler çıkanldı. Ben bunlann hıçbirine katılmıyorum. Şımdıye kadar PSD yaptı ve bun- dan sonra da bır şekılde devam edecek. lstanbul dünyanın en bü- yük metropollerinden bırisi ve sa- nat fuan olmak zorunda. Kısırtar- tışmalarla bunu engellememek la- zım. Biz Ankara'da 14-15 galerici- yiz. Bır araya gelebiliyoruz. Istan- bul'da bırlık çalışmalan 5 yıldır sürüyor. Ama ışı kışısel çıkar ça- tışmalanna ındirgedıler. Açıkçası birbırlerine selam bıle vermeyen bu insanlann bır araya gelebıle- cekJenne ınanmıyorum. Mühım olan örgütlü olabılmek, bır araya gelebılmek. Sorunlan ancak bu şekilde aşabılinz. Ban- ka galenlen ıle sorunumuz var. müzayedeler var. Bunlar çözül- müyor, sonra kişisel tartışmalar sürüyor. Galencı ressamın karnı- nı doyuruyor mu? Malzemesını alıyor mu ki? Yemeğını geçtik. emeğını de geçtik, sanatçıya ne venlıvor ki ne ıstensın? Galenci- ler böyle şeylen düşünmek bile is- temiyor. Esas sahtekârlığı galeri- ciler japıyor. BUNYAMİNÖZGÜLTEKİN / Alkent Actual Art Fuar çokgenç olmasına mğmen kalite olarakyvkanya doğnı bır iv- meçıziyor Binakımeksıkliklervar. ama bunu zamana bırakmak gere- kiyor. Bu yıl izleyici açısmdan iyı. Insanlarhem ılgıyle ızlıyoriar hem de eleşrirel bir balaş getirebihyor- lar. Yabancı katıhm arttı fakat ya- bancılann kalitesi açısmdan aynı şeyisöyleyemem Bu açıdan birdü- şüş göriilüyor Daha iyı sanatçıla- nn, daha iyıgalenleıingelmesı ıçın pmmosyonun ve tanıtımm tyıyapıl- ması lazım. Belkı de fiıann en bü- yük eksiklıği de bu. Bu bır galeriler fuandır. Güzel bır harekettı. Ama çocuk büyüdüğü zaman ona özerklık vermekgerekt- yor. Kendı ayaklan üzennde dur- maya başladı fuar ve bız de galen- lere devrettık. Demek adına bınahm kazanım- lann ortadan kalkması böyle bir kavgfiyıdoğurdu Şımdibukazanım eldeğıştiıdı. Bu açıdan tartışmalar normaldir Ama zamanla yerme ontracaktır. BESİCECAN / Tem Sanat Ga- lerisi Ben, sanat flıanna sürüden ay- nlmamak için katılıyorum. Fakat ben galerilerden daha nıtelıkli ya- pıtlar sunmalannı ve insanlann zevklennı çağdaş sanata doğru yöneltmelerini beİclerdım. Ben bu görevı yenne getırmeye çalışıyo- rum. Ama dığerlen için galiba sa- tış ön planda geliyor. Ben yıne de insanlan güzele yönlendirmek is- tıyorum. Galenciler fuan diyorlar ama galenciler fuan da değil. Rastgele bıroylamayla 4-5 kişi se- çıldı. tçlennde fuara ilk defa katı- lan bir galencı bıle vardı. Seçimın ne derece demokratık olduğunu bılemem. Sanatsal yön düşüyor, çünkü standlann ücretlen yüksek, galenler resım satarak bu yüksek ücretı karşılayabiliyor. Bu yüzden kalite düşüyor. Keşke sanat sevgi- siyle hareket edilse. Ama paranın ön planda olduğu bır çagda yaşı- yonız. FATOŞSAKA ' Kare Sanat Ga- lensı Daha önceldyülaragöre katıhm daha fazla. Uluslararası galenler de var ama onlarda kalite düşük Bızımhlerden çok daha kötü. Izle- yıct de geçen seneye oranla düşük. Paneller ve söyleşıler de pek fazla ilgi görmüyor. Fuan galericilenn düzenlemesi taraftanvım. Böyle ol- ması ıstenmezdi ama. işın ıçınega- lericilikginnce tican bır boyut ka- zanıvor. Kalıtenin düşük olması ise fuann ticarileşmesiyle ilgili değil. aynı şeylerPSD düzenlerkendesöz konusuydu. BİKE BURAK Ekol Sanat Galensı Biz fuara kendimizı tanıtabıl- mek amacıyla katıldık. Önemli olan buradakı tansiyonu hısset- mekti. Satışlanmız genelde o ka- dar kötü değil. ama bana katıhm biraz düşük gibi geliyor. Bunun nedenlerinı bilmıyorum. Belkı bu- nun tanıtımı iyı yapılamadı. NEVZAT METlN / Bılim Sa- nat Galerist Öncelikle fitar bittikten hemen sonra. bır sonrah yılın çalışmala- rımn hemen başlamasmın gerektı- ğıni düşünüyorum. Geçen sene bu yapılmadı. Ben, bakanı ıle, cumhur- bâşkanı ile, başbakanı ıle, mılletve- kılı ıle, hsacadevletin bütün kurum \e kuruluşlanmn bufitaragelmele- nniısterdım. Nasıl varolacağız, bu fuan nasıl evrensel boyutlara taşı- yacağız konusundagalencilersan- cı çekiyor. sanatçılar sancı çekiyor Bu olay sadece galericilenn ve ia- natçılann fedakâriığma dayanmı- yor Kurum ve kuntluşlarfedakâr- lıkyapmadığı sürecebufuann sağ- UÛı işlemesı mümkün değil. Çünkü bugün Türkiye deasgari ücretleça- lışan bır hşınin, 30-40 mtlyon gibi fıyatlarla bir tablo alması mümkün değil. Bu tablolan kim alacak ? Bu konuda sanayiciler, kunım ve kunt- luşlar, yerel yönetimler destek ol- mak zorunda. Bu tür kurum ve ku- ruluşlar destek olmazlarsa bu fu- ann yüriitülmesi mümkün değil. Türkiye de hıçbirşey kurumlaşma- dığı gibi. galericilerde kurumlaşa- madı. Burada galericilik ve sanat ahlaktmn Türkiye'degelişmemış ol- masının etkisivar. Türkiyedehenüz burjuva kultürüyerleşmemiş. Eğer Türkiyedeki tıcaret burju- vazısi. ulusalsanatına vekültürüne sahip çıkmazsa, minvatürlerie ha- yatımtzı devam ettınriz. Bugün Tür- hye'de Nejat Eczacıbaşı gibi 500 kişi okaydı o e\renselsanatın ve 5. lstanbul Sanat Fuan vegeçmişteh sanat fitarlan çok dahafarklı ola- bilirdi. Ben medyamn sanat fitan- na gereken önemı vermedığinı du- şünüyorum. Hiçbirsiyasalpaninın iktıdarda kalıcılığıyok ama evren- selsanatm bır kalıcılığı var. Korkul- ması gereken gelecek htşaklara, plastik sanatlan, evrensel sanatla- n ıletememek olmalıdır. Ben bu fiı- ann olması için, çok param oldu- ğundan değil. 640 metre karelikbır stand tuttum, beş tane sanatçımn kıtaplannı çıkardım. Bunlan nıçm yaptım 0 Çünkü bu bır demokrasi mücadelesı. Devletplastiksanatla- nn gelıştınlmesi ıçın gereken des- teğı vermıyor Ben bu senehfitar- dan, açıkçasıpek umutludeğılım ve umutluolmadığım için deüzgünüm. Kurumlaşsak da kunımlaşamasak da bız bufuann peşini bırukmaya- cağız. Biz bufuan Türkdemokntsı- siıçın. var gücümüzleyaşatacağız 'Mahmutpaşa pazarı gibiydi'MUSTAFA ASUER ©u yıl, galeri sayısı daha fazla ve bazı galenler geçen seneye göre da- ha fazla yapıtlakatıhyorlar. Ziyaret- çi bakımından, sankı geçen senekı kadar zıyaretçi gelmedı gıbime ge- liyor. Galeriler ve televizyon bu fu- ara gereken önemı \ermedi Geçen sene PSD her gün gazetelere ılan venrdı. Halkaslında böyle bir fuara ılgi duyuyor. PSD yaptığı yıllarda fuar ıçın çok büyük gayret sarfettı. Bu sene bır motıvasyon eksıkliğının yaşandığını düşünüyorum. UTKU VARLIK Bu senekı fuar. geçen yıllara gö- re bence biraz değışık Çünkü TÜ- YAP'ın ilk kez el attığı bir fuar. Fu- ann uluslararası olabılmesi için sponsor ya da fuar kuruluş sıstem- lennin değıştınlmesi gerekiyor. Ye- nı açılımlargereklı. Çünkü fuaror- ganızasyonunu düzenlemek. bütün galerilen toparlamak ve dışa açıl- mak gerçekten bır zaman gerektin- yor. Bence bütün bunlan ılen\e bı- rakmamak gerekiyor. Fuann bır kalitesi oiması gerek çünkü bır yerde Türk sanatının ba- rometresi ve bence bu barometre çok önemh. İyı galenlenn katılma- sı çok önemli. Böylelikle zaman içerisinde fuann kalitesi kendilığın- den yükselecektır. Sanatın ılen gı- debilmesi ve süreklilik kazanabil- mesi içtn yenılık ve şaşırtıcılık ge- rekır. Eğerbunlar sağlanamamışsa, bu fuann değil. sanatçımn bır soru- nudur. Ne yazık kı bu Türk resmı- nın bır sorunu. Genç kuşak ressam- lan konseptüel bırtakım yenı uç akımlara gönlünü kaptırmış durum- da. Amabunoktadanbıryerleregı- dılecegıne ınanmıyorum. Insan tü- kenmedi. Insan hâlâ ımge okyanu- su ıçensınde \e bu okyanus henüz sığlaşmadı. Bunun sığlaştığım zan- neden ve bunu başka yere çeken plastik sanatlar adına bırtakım dü- şünceler. eğılımler var. Ben bu tür düşüncelenn. akımlann kendileri- nın sığ olduâuna ınanıyorum. KASIM KÖÇAK Bu fuarda topluca Türk resmınin iyı, kötü bır sürü örneğinı görebil- mek mümkün. Bu kadar örnek içe- risinde ınsan. hem kendı yerını kontrol edebılıyor hem de yapılan yeni işlen görebılıyor İnsanlann burada bılınçlı veya bılinçsızce gez- melennın hıç önemı yok. Önemli olan katıhm. Bugün bılinçsızce ge- zen ınsanlar. yann bılınç kazanabı- lır. Insanlann gözlerının pası açil- mış olacak. Bu bakımlardan fuar. bence çok olumlu. Fuarda, yapıtla- nn kalitesi açısmdan bır dengesız- lık söz konusu. Ama bu da zaman içensınde düzelebilecek bır şey. Çok katı elemelere gırmemenın doğru olacağma ınanmryorum, çünkü bu takdırde çok taraflı ele- melergerçekleşıyor. Aslmda bu tür olaylar. benı pek de ılgılendırmıyor. Ben sadece resmımı yapıyorum. Benım ıçın önemli olan şu; çok yo- ğun bir ılgı var. Insanlar fuan gezı- yorlar. Türk resmıni burada toplu olarak görmelen çok önemli bır şey. ŞENOL VOROZLU Bu sene farklı bır şey yapıldı. Fuar. TÜYAP ve galenler tarafin- dan bırhkte organize edildi. öbür tarafdan PS D, bu sene devrede yok. Gördüğüm kadanyla bu sene sevı- ye çok düşük. Bu sene fuarda kişi- sel sergıler çok ağııiıklı. Standlar, Mahmutpaşa pazan gibi doldurul- muş. Zaten ınsanlanmızresmebak- masını bılmıyorlar. Bu yûzden standlara çok fazla resım koymanın bır anlamı yok. Standlar çok küçük. Standlann küçüklüğüne rağmen çok fazla sanatçı ıle katılmanın hıç- bıranlamı >ok. Çok fazla sanatçı ıle katılmak mümkün. ama bence ser- gilemek çok önemli. Ben bu yüzden alabıldığınce az mekânın bo>oıtuna göre dört tane resımle katıldım. Çok da iyı olduğunu düşünüyorum. Iz- leyıcı sayısı az, belkı yetennce du- yuru yapılmadı. Sanıyorum sanat fuanna medya yetennce ılgı göster- miyor. Ayrıca fuarda ziyaretçiler arasında yenı insanlan tanımaktan. yeni sanatçıların yapıtlarını gör- mekten mutlulukduydum. Bundan sonrakı fuarlarda galencılere, sa- natçılara ve ızleyıcılere rafine se- çimleri önenyorum. Görmek veya izlemek ıçın az ve öz şeyler. İBRAHİıM ÇİFTÇİOGLli Fuann kurulduğu ilk günden bu yana danışma kurullannda ve yöne- tım kurullannda görev aldım. Fuar ilk kurulduğundan bu yana ozellik- le galencılıkte ısmi oian bırtakım arkadaşlanmız bunun bır pazar ola- vı olduğunu, bır sanatçılar örgütü- nün fuan gerçekleştinnemesi ge- rektığını vurguladılar. Sonuçta fu- an düzenleme görevı, PSD tarafin- dan TÜYAP ve galencılere devre- dıldı. En son, derneğımız başkanı Hüsamettin Koçan şunu ışaret et- mıştı: bugüne kadar nicel artışı sağ- ladık. bundan sonrakı aşama fuar- larda nıteliğın gerçekleşmesi için çalışmak gerek. Oysa şu an baktığınız zaman böyle bır şeyı görebılmenız müm- kün değil. PSD, kendı gücü oranın- da, elinden geldığı kadar tanıtımı ve kitlelere ulaşmak, insanlan fuara çekebilmek ıçın bütün çabasını gös- teriyordu. Ama ben bunun bugün için yetersız ve zayıf olduğunu dü- şünüyorum. İzleyici açısmdan bu sene fuara katılımın düşük olması da buna bır örnektır. Elbette kı sa- nat fuarları. bu ışın tacırlen olan galencıler tarafindan düzenlenme- lidir. Ama bugüne kadarki dene- yımler. bugüne kadarkı bırikimler ve bugüne kadarkı kurumlaşma ça- balan gözden ırak mı tutubnalıdır? Bugün Türkiye'de sanatçılan onu- ru ıle temsil eden ve var gücü ile ça- lışan PSD hedef mı ahnıyor? OSMAN DtNÇ Bu yıl katılımın düşük olduğu söylenıyor. Burada katılımın azlığı yüzünden seçım olanağı ortadan kalkıyor. Seçmeye de gerek yok. Fuara her türlü ınsan geliyor. Her düzeyde de eser olması lazım. Fu- ann özellığı de bu. İnsanlann bir yerden yakalaması ve sanatı sevme- si lazım. Sevmek ıçın de görmek lazım. Dikkatımı çeken sevındıncı bır şey. gençlerın yoğunluğu. Sana- ta aynlan para da plastik sanatlara olan ılgi de dünyanın her yennde çok az. Televizyon kültürünün yay- gınlaşması da sanatın anlamını de- ğıştırdı. Yenı bır imaj yaratmak zor artık. Fuar hem sanatın dışında hem de sanatı içıne alan bır olay. Sanat- sal yönün gen planda kalması sırf fuarla ilgili değil. Sanatçımn kafa- sına maddı kaygılargırdığı anda sa- natı dejenereolmuşdemektır. Ama böyle bır dünyada yaşıyoruz. Dün- yanın kapıtahstleşmesı sanatı da gıtgide çarpıtıyor. Türkiye de sana- tın bozulmasından nasibinı alıyor Ama bana. Türkiye'nm kendıne öz- gü bır dınamızmı var gıbı geliyor. Bozukluklardan etkılenıliyor, ama yıne de güzel şevler yapılıyor. BEDRİBAYKAM Gönül ısterdı kı daha gelışmış. daha çok yabancı katılımlı olsun. Ama yıne de yapılmış olması ve var olması güzel bır şey. Ama ben fuann PSD dışında ya- pılmasının iyı olduğundan emin de- ğılım. Fuar bugüne kadar PSD'nın önderliğının getırdığı bır güven ve kalıteyle var oklu ve kurumlaştı. PSD'yı devre dışı bırakan galenci- lere PSD bunu yapana kadar aklı- nız neredeydı dıye sormak lazım. PSD'nın eksıkleri olmuştur, yapıla- bılecek şeyler vardı daha ama PSD yoksayılacakbırkurumdeğil. PSD, Türkiye'de genç olmasına rağmen çok şeyler başarmış ve saygınlığı olan bır kurum. Temennımız fuann PSD'li ya da PSD'sız daha gelışkın bır konuma ulaşması. ama ben en azından Türkiye'nm bugünkü ko- numunda PSD'ye ihtiyaç olduğunu düşünüvorum. GALtP NAHtT NOYAN Bence fuar kalite ve katılım açı- smdan yeterlı. Daha ıyısıru zaman- la gerçekleştıreceğız. Bence fuan galencılenn düzenlemesi profesyo- nel açıdan daha mantıklı. AHMET ÖNAY AKBAŞ Sanatçı hakem değıldır. Bu açı- dan iyı ya da kötü olarak değerlen- dıremem. Ama hâlâ ıllüstratıf tavır- lann sürmesınerağmenbır ilerleme görüyorum. Fuar sanatsal açıdan Türkıye'nm gerçeğını yansıtıyor. PSD'nın 300 üyesinin olduğu bır ülkede fuara katılan sanatçılar da ıyısiyle kötüsüyle böyle olacaktır. Bence bu ülkenın gerçeğidır. Yıne de zamanla yenı çıkışlan cesaret- lendıreceğıne ınanıyorum. Bence fuan profesyonellenn düzenlemesi daha güzel. Sanatçımn mutlaka bır kalıte anlayışı vardır. ama bu ışın bır de para yönü var. Sanatçımn para iş- lenyle uğraşmasının doğru olacağı- nı sanmıyorum. Parasal açıdan doy- muş ve yenı arayışlan özendırecek bır ortam olmadığı ıçın sanatsal kaygılar daha ön plana çıkıyor. Fu- arda bırtakım öncü galenler var. Bunlan dığerlennın de takıp edece- ğine uıanıyorum. Dünyanın her ye- nnde bu böyledır BUAŞAMADA ŞÜKRAN KURDAKUL Arif Damar da 70 Yaşında Ariften önce şiirini tanıdım. Behice Boran, Niyazi Berkes, Nusret Hızır, Ad- nan Cemgil, Kemal Bilbaşar, llhan Başgöz, En- ver Gökçe, llhan Berk, Ö. F. Toprak, Necati Cu- malı, Mehmet Kemal vb. düşün ve edebıyat adam- lannın sayfalannda sık göründüğü 1945'lerin Ant der- gisinde yazıyordu. Şiirımizin, çağdaş dünyanın uzağında kalmayan, okumuş orta tabakayı etkılediği bu yıllarda 'halkçı edebiyat' anlayışına bağlı şairlerden bıri olarak gö- ründü Arif Damar. Başucunda devrimcı yazarların kitaplan. Şiirlerini ezbere okuduğu şair. Nâzım Hikmet. Ama bu evresinde bile savaş sonrası koşullann getirdiği ortak temalara egılim duymasına karşın, ay- n bir şiirdi Arıf'in aradığı. 1950 sonlannda Istanbul'da A. Kadir mi tanıştır- mıştı bizi, Orhan Kemal mi? Yüksek Tahsil Gençlik Derneği'ndeki ortak arkdaşlanmızdan biri mi? Anımsayamıyorum. Ikımiz de sürgün alaylanndan yeni dönmüştük. Kitaplanmız yaşadığımız odalara sığmıyordu ve o günlerde de temel haklanmıza aykın yasalar yarat- ma özgürlüğümüze taş koyuyordu, ama var olmaya çalışıyorduk. Yasaklara karşın özgüriüğümüzü koruma bilinctmiz ve tasarıya dönüştürmek için çırpındığımız düşleri- mizle var olmaya çalışıyorduk. Arif'in isim babası olduğu. Fethi Naci'yle birlikte çıkardığımız Yeryüzü dergısı bu çırpınmaların ürünü- dür. Sanınm, 3. sayıyı hazırlarken TKP yöneticilerinin ar- dından alıp götürdüklerı için Yeryüzü'nde ikı ya da üç şiiri yayımlanabilmışti Anf'in. Yenı bır dönemin habercisı sayılır mıydı bu şıirler? Sanmıyorum. Önemli değişme lstanbul Bulutu (1959) kitabında topladığı şıırlerle gelmıştir. "Kıraç mı kıraç toprakların üstüne Güneşler açar yağmurlar kesilince Çınl çıplak kayada yeşerir ıncir ağacı Dağlann kuytusunda bır uslu çiçek Dağıtır mavısıni kendı kendine Gitme beraberiik içinde Nasıl sevinırdık aklına getir." (Gitme Kal) 1976'da Cemal Süreya'nın 'gündelik hayatın ay- nntılanndan tumevararak toplumcu şııreyeni birakış sağlamak' amacına dayandığını yazdığı bu dönemi- nin bende bıraktığı ızlenimi Şairier ve Yazarlar Söz- lüğü'nde (1. bas. 1970) şöyle belirtmiştim: "Yüksek sesle okunacak coşkun söyleyişler yeri- ne öz yönünden toplumsallığı yitirmeyen, değışik duyahıklara açılan. temız, etkili, kendine özgü buluş- lara ve imge gücüne dayanan birşiir." Kedi Aklı (1959), Saat Sekizi Geç Vurdu (1982), Alı- cı Kuş (1966) kıtaplarındakı yaratılarını da yeni yapı arayışlannın ürünleri sayabıliriz. Arif'in 1970'ten sonraki çalışmalannı da şöyle de- ğerlendirir Cemal Süreya: "Açıkça kavga şıiherine yönelirken, aradaki dene- yimlerden inceliklı, ıpek gibi, 'lepiska' bir şiir dili el- de etmişti." 1940'lardan bu yana belki yorgun düştüğü oldu Arif'in, ama yorgunluğu şiirine yansımadı. • Yeni yaratılara Arif'çığım, yeni yaratılara. 4 Ipek Yolu 4 95' yola çıkıyor Kültür Servisi- KüKür Bakanlıgı. amacı Türki- ye'nm tarihsel ve kültürel güzelliklerinı Avrupa'ya tanıtmak olan "tpek Yolu '95 n projesinı eylül sonun- da y aşama geçınyor. TRT ile işbırliğı yapılarak uygu- lamaya gıren projedekı et- kınlikleri Kültür Bakanlıgı düzenliyor, bunlann Avru- pa'ya televizyonlar aracı- lığıyla ulaşımmı TRT ger- çekleştiriyor. Kültür Baka- nı İsmail Cem'in konuya ilişkin açıklaması şöyle: "Törkij'e, her nedense, kendi birikimini ve kendi gûzelliklerini tanıtmakta çekingen davranmak aüş- kanlığında. Oysa kendi de- ğerinin bilincinde olmaya- nın değerini başkalan hiç anlamaz. İpek \olu '95, kendi doğal v e tarihsel özel- liklerimizi, kendi sanat gü- zelliklerimizi tüm A>ru- pa'va en etkili üetişim ara- cı olan televizyonlarla ulaş- tıracak". Proje kapsamında, Kül- tür Bakanhğı'na bağlı sa- nat kurumlannın, çeşitlı ta- rihı mekânlarda gerçekleş- tireceği etkinlikler şöyle sı- ralanıyor: Rumelihisan'n- da 29 eylül- 2 ekim tarih- lerinde tstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu Konseri ve Sema gösterisi (Şef AhmetÖzhan), Meh- ter Topluluğu Konseri. Aya lrıni'de 15- 30 ekimde ls- tanbul Devlet Opera ve Ba- lesi (Verdi'nin "Requiem" op>erası) ve lstanbul Dev- let Opera ve Balesi, Or- kestra ve Korosu.Kapa- dokya'da, 18-26 ekimde Çumhurbaşkanlığı Senfo- nı Orkestrası konseri (Şef: Rengim Gökmen) 8- 25 ekimde ise Devlet Halk Danslan Topluluğu göste- risi. Efes'te 14-J5 ekim ta- nhlerinde İnciÖzdil'ın yö- netiminde Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü'ndeki Senfonı Orkestralanndan oluşturulacak Bayanlar Oda Orkestrası konserleri. Bodrum Kalesi'nde 21 ekimde Idil Biret'ın solo konseri. 8- 25 ekimde Pa- mukkale'de Devlet Halk Danslan Topluluğu göste- risi. Yine aynı tarihlerde, Galata Mevlevihanesi'nde Necdet Yaşaryönetimınde- ki lstanbul Türk Müziği Topluluğu'dan enstrüman- tal konser. Bavyera Edebiyat OdiHü, Lenz'ln • UBA (BerHn) -1995 Bavyera Edebiyat Ödülü, Alman yazar Lenz'e verildi. Bavyera Edebiyat Ödülü, Lenz'e Alman edebiyatına yaptığı katkılardan dolayı venldi. 69 yaşında olan ve Almanya Federal Çumhuriyeti'nin en çok okunan yazarlan arasında bulunan Lenz'in birçok romanı ve öyküsü, çağdaş Alman edebiyatının önemli eserleri arasında bulunuyor. Resim ve seramik sanatçısı Pakalın, halya'da • İZMİR (AA) - Resım ve seramik sanatçısı Yurdagül Pakalın, 1 ekim günü Italya'nın Savignano kentinde vereceği 'Anadolu Medeniyetlen" konulu konferansa hazırlanıyor Konferans vereceği. 1651 yılında kurulan Rubiconia Dei Filopatridı Akademisi'ne 1994 yılında genel asamble karanyla seçilen Pakalın. Roma Akademisı Desen Teknıği Tanhi ve Grafik Sanatlan Bölümü'nde de egıtim gördü Seramiğe 1985 yılında başlayan ve Italya'nın Faenza kentı ile Urbino'da Raphael Akademisi'nde seramik rölyef ve heykel çalışmalan yapan Pakalın, ttalya'da uluslararası resım sergılenne katıldı ve çeşıtli ödüller aldı. 11. yuzyıldan günümuzc kadar olan ttalyan seramıkleri üzenne incelemeler yapan Pakalın, 1992'den beri seramik konusunda konferanslar veriyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear