Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 18 EYLÜL1995 PAZARTESİ
OLAYLAR VE GORUŞLER
Demokratikleşmeyi Bekleyen Universiteler ve Sorunlan
Prof. Dr. MEHMET ÇUBUK Mımar Sınan Ünı. öğr. üyesı
• • nı\ersıteler bugun hâlâ
U
Turkıye"nın gundemını
meşgul eden önemlı konu-
lardan bınsını oluşturmak-
tadır Anayasa gu\encesı
altında ozerk bırer yuksek
ögretım kurumu olmalanna karşın son
zamanlarda unıversıteler anayasal. yasal
ve uygulama duzeyınde bırçok sorunla
karşı karşıyadır \e unıversıtelenn de-
mokratık yapısı sorgulanmaktadır Bu-
gun hâlâ bılımsel ozerklığe sahıp oldu-
ğu sanılan unıversıtelerde >onetıcıler.
atama yolu ıle goreve gelmektedır *\slın-
da unıversıtelenn demokratıkleşme sure-
cı de ulke demokratıkleşme surecıne bag--
lıdır
Demokratıkleşme kadar onemlı obur
sorunlardan bın de kaynak yetersızlığı-
dır Mevcut kaynaklarla. unıversıte eğı-
tımınde ust duzeyde bır nıtelığe ulaşılma-
sının olanaksızlığı bırçok ornekle ortaya
konmaktadır Kaynak yetersizlığı \e unı-
versıtelenn de pay aldıgı ekonomık çer-
çevede onlemler faalı>etlen olumsuz
kılmaktadır Çogu >enı unı\ersıte, ode-
nek yetersızlıgı nedenıy le gehşmesını ta-
mamlayamazken mev cut unıversıtelerde
de yetersızlıkler devam etmektedır Bır-
çok unıversıte (bunlardan bınsı de Mı-
mar Sınan Unıversıtesfdır) gerçek an-
lamda unıversıte eğıtımı ıçın gereklı fı-
zık altyapı ve olanaklara bıle sahıp değıl-
dır Mekânsal gereksınım mevcut unı-
v ersıtelerde temel sorundur Kuruluş aşa-
masındakı unıversıtelere sağlanan gelış-
me olanaklannın çok azı bıle bu unıver-
sıtelere saglanamamaktadır
Hemen hemen her ılde kurulan unı-
versıtelerın say ıca artması, nıtelık kavbı-
na neden olmaktadır Açılan unıversıte-
lerde kadrolaşma yetersız ve hatta olu-
msuz bır durum sergılemektedır Sıyası
partılenn vaatlen çerçevesınde YOK'un
yenıden yapılanmasını ve unıversıteler
alryapıy ı sağlayacak y asal duzenlemeler
de henuz gerçekleştınlememıştır
YOK'un oluşturdugu polıtıka>a ters
duşen siyasal yatınm nıtelıklı tercıhler,
Mechs'te kabul gormektedır Yenı. yırrru
>edı unıversıtenın plansız. projesız ve sı-
yasal amaçia kuruluşu kuşkusuz v ar olan
unıversıtelenn gelışmelerını de engelle-
yecektır Ödenek sağlamada guçluk ıçın-
de olan devlet, yenılenne nasıl olanak
saglayacaktır9
Parah universiteler çözfim mü?
Bu durum bazı hususlan duşunmeye
zorlamakta Unıversıtelenn kendı kay-
nağını sağlaması nasjj olacaktır Bır su-
re once, başbakan "Ünhersiteler, kendi
kaynaklannı yaratmalıdır" derken aca-
ba unıversıtelenn paralı olmasını mı kas-
tetmıştır9
Eğeroyleyse. çıkış yolu olarak
unıversıtelenn paralı hale getınlmesı ve
var olan kaynaklann okuma guçlugu
ıçınde olan oğrencılere burs olarak v enl-
mesı. akılcı bırçozüm olarak gözukmek-
tedır
Gerçek adına kavuşmalı:
1961 Anayasası'nda Turkıye'dekı yuk-
sek ogretım kurumlanndan sadece adı
unıversıte olan kurumlar. örneğın akade-
mıler, yuksek okullar vs bu madde kap-
samıdışındabırakılarak 120 maddesmın
güvencesı altına alınmış ozerk kurumlar
olarak belırtılmışlerdır 1982 Anayasası
rum yuksek oğrenım kurumlannı bır ça-
tı altında toplanmış ve yenıden yapılan-
maya ıtmıştır Aynca eğıtım sıstemı şab-
lonlaştınlarak lısans ve yuksek lısanseğı-
tımı olarak belırlenmıştır
Bu çerçevede geleneksel yapıdakı kı-
mı eğıtım kurumlannın adlan da değış-
tınlmış. kırrulerınınse kalmıştır Devlet
Guzel Sanatlar Akademısı'nınbiryuzyıl-
lık geçmışı ve geleneğıne karşın unıver-
sıteye donuşturulurken adı da değıştırıl-
mıştır' O donemde önerılen "İstanbul
Gıizel Sanatlar C niversitesPadını alma-
mış ve "Vlimar Sinan Ünhersitesi" adı
venlmıştır Kımı koklu ve gelenek sahı-
bı universiteler. orneğın tstanbul Teknık
Lnıversıtesı. Orta Doğu Teknık Unıver-
sıtesı kendı kımlıklennı v e adlannı ko-
ruyabılmışlerdır Hatta Yıldız Devlet Mı-
marlık ve Muhendislık Akademısı de
"V ıldız Ünıversitesi" olarak tanhsel refe-
ransını korumuştur Sankı herşeyı ıle ye-
nıden kurulan bır unıversıteymışçesıne,
Guzel Sanatlar Akademısı bır "devşir-
me" yaklaşımıyla taşıdığı ozellığı ıfade
eden "İstanbul Gıizel Sanatlar Universi-
tesi"adından voksun edılmıştır Son za-
manlarda Yıldız Ünıversitesi Yıldız Tek-
nık Ünıversitesi olarak adını tamamla-
rruştır Mımar Sınan Ünıversitesi adının
istanbul Guzel Sanatlar Ünıversıtesı ola-
rak değışmesı bır hak ve de zorunluluk
durumuna gelmıştır zıra Mimar Sinan
Üniversitesi ad olarak Guzel Sanatlar
Ünıversitesi anlamını yaygın olarak ka-
zanamamıştır Kımı zaman Trakya Unı-
versıtesı ya da Marmara Ünıversitesi ıle
kanştınlmaktadır A.dresler farklı yerle-
n gostermekte ve kımı resmı yazışmalar-
da bıle "Marmara Sinan L nhersitesi"
denmektedır
Oysa İstanbul Devlet Guzel Sanatlar
Akademısı venıden kurulan bır eğıtım
kurumu değıldır, yenı kurulan bır unı-
v ersıteye ad koyar gıbı dav ranılamayaca-
ğı bılınmektedır Çok köklu ve eskı bır
kurumun statu değışıklığı soz konusu-
dur Kurum. çok sayıda >enı unıversıte
kuruluşlan arasında kaybolmaktadır Bu
nedenlerle hıç kaydetmedığı nıtelığını ve
ayncalığını. kımlığını ve geçmışını yan-
sıtır bıçımde adının İstanbul Guzel Sa-
natlar Ünıversitesi olarak değıştınlmesı
bır zorunluluktur Elbette boyle bır değı-
şıme mutlak şekılde eşlıketmesı gereken
bır başka olay da kurumun ıçınde bulun-
duğu fizıksel ve mekânsal sorunların ço-
zulmesıdır Bır mekân butunluğu goste-
ren ve elı kulağında ozelleştırme konu
olan Denızcılık Işletmelen'nın antrepo
bınalannın bır ya da ıkısının unıversıte-
ye tahsısı sağlanmalı ve bu tanhsel bır fir-
sat olarak değerlendırılmelıdır Meclis'te
sadece politik > afırım olarak >eni uni\ er-
siteler açılması değil. var olan universite-
lere de şans > aratacak onermelerin olma-
sı gerekmektedir.
\akıf unıversıtelennın oluşturulması.
tatmın edılmış kadrolar ve olumlu eğıtım
altyapılan.bukurumlan. nıtelığıyüksek
ve aranan eğıtım kurumlan noktasına ge-
tırmektedır Çağdaş. eğıtım koşullan ve
olanaklannın unıversıtelerde eğıtımı du-
zeylı ve başanlı kıldığı da kuşkusuzdur
Bu çerçevede kurulan ozel unıversıtele-
nn kazandığı prestıj gözardı edılmeme-
hdır
Sayılan gıderek artan kâğıt ustu uni-
versiteler. kaynakkıtlığıve eğıtım koşul-
lannın ortaya koyduğu yetersızlıkler, unı-
versıtelenmız ıçın cıddı sorunlardır So-
nuçta venmlılığı ve nıtelığı duşuk univer-
siteler ıle evrensel unıversıte anlayışı da
olumsuzlaşmaktadır Zaten araştırma v e
geliştırme duzeylerı duşuk olan unıver-
sıtelenmız gıderek meslek okuluna do-
nuşmektedır Kurdukları vakıflararacılı-
ğıy la yenı olanaklar sağlayan universite-
ler ıle bırkaç gozde unıversıtenın duru-
mu da bu saptamay ı değıştıremez Ozel
durumlar, genel bır çozum gıbı gorule-
mez Dolayısıyla. Turkıye'de yuksek oğ-
retımde bır yenı ele alışın (reform deme-
mek ıçın) gereklılığı ortaya çıkmaktadır
Yuksek lısans unıversıtelen olabılır
mı' Dunyada bılımsel araştırmalar lıste-
sınde çok genlerdekı ünıversıtemızde ba-
sany ı arttırmak amacıyla. yuksek tekno-
lojı enstıtulen oluşturma yoluna da gıdıl-
mıştır Geleceğe donuk kadrolannı halen
hazırlamakta olan bu enstıtulerle duzey-
lı ve uluslararası yanşta ver alacak bır
y uksek oğretım olgusu yaratılmak ısten-
mektedır Buna gereksıım bulunmakta-
dır Çunku unıversıtelerımızde sosyal bı-
lımler ve fen bılımlen enstıtulen bunye-
sınde surdurulmekte olati yuksek lısans
ve doktora eğıtımının duzey ve durumu
bu gereksınımı doğrulamaktadır Soz ko-
nusu enstıtulenn bugunku statulen ıçın-
de çok başanlı olduklan da söylenemez
Fakultelere taşıtılan bu kurumlann kad-
rolu oğretım elemanlan yokrur Eğıtım
oğretım ve araştırmalan ıçın belırlı bır
butçesı de bulunmamaktadır Enstıtuler
parasız harçsız bır eğıtım uygulamakta
fakultelenn oğretım kadrolanndan v e ba-
zı olanakJanndan yararlanmaktadır Her
unıversıtede az say ıda oğrencı ıçın (hat-
ta kısmen aynı oğretım elemanlanyla)
benzer programlar uygulanmaktadır
Mevcut yuksek lısans ve doktora eğıtım
programlann Turk bılımı ve araştırma
dunyasına büyuk çızgıde katkısını ılen
sunnek zordur
Bılımsel arastırmalann ulke sorunlan-
na ve dunyadakı bılımsel gelışmelere
katkısı tartışılırbırhusustur Oysa bu po-
tansıyel daha ussal kullanılmalıdir
YOK"e bağlı bır yuksek lısans unıversı-
tesınde ya da gelısmış ünıv resıtelere bağ-
lanacak bır yuksek lisans fakultesi ya da
doğrudan YOK'e bağlı bır yuksek lısans
enstıtûsukurulabılır Dolayısıvlaavn ay-
n sarf edılen çabalar tek merkezde top-
lanıp desteklenerek yenı bır kurumsal ya-
pı ıçınde ele alınabılır Ulke çapında de-
netımlı.hedeflıveolanaklıbıryuksek lı-
sans eğıtımı yaratılabılır
Sonuç Kurulan vakıf ünıv ersıtelenn-
de (yabancı model de olsa) lısans duze-
yınde eğıtım programlan. ulkemızde ıs-
tem (talep) yaratan mesleklere donuk ol-
makta. yanı teknolojık gelışmeler doğ-
rultusunda dısıplınler seçıldığı gorul-
mektedır Oysaınsansalbılımler sanatve
kultur eğıtımı veren dısıplınler de ûlke-
nın temel gereksınımı olan dısıplınler-
dır Dolavısıyla ulkede yuz bınlen aşan
lısans oğrencılen ordusu yanında yuk-
sek duzeyde uzmaniık eğıtımı veren bı-
nmler çoğaltılmalı aynı zamanda yurt-
dışına uzmaniık eğıtımı ıçın gereğınden
çok oğrencı gondermenm onune geçıl-
melıdır
ARADA BIR
OZGUN OZGUR
Ulusal Duygu Yoksullan...
Gerçege gozlerını kapamış yaşama atgozluğu ıle
bakanların durumlan pek gulunç oluyor dogrusu .
Beyınlerı beyınhkten çıkmış, ınsanlıktan uzaklaşmış
bırer zavallı
1
Boylelennın sonları -tarıh boyunca- hep
açmazlara saplanmak olmuştur Insanlar tarıhı bı-
lınçle kavramaya, olayları, olgulan nesnel bır bakış
açısıyla algılayıp, değerlendırıp, çozumlemeye yo-
nelık bır yontem ızleselerdı, savaşlar, duş kırıklıkları,
'tanhın yınelenmesı' olarak nıtelendınlen durumlar
yaşanmazdı
Bu korcesıne yaklaşıma, şımdılerde Mustafa Ke-
mal Ataturk'e ve eylemıne yonelık olarak sık sık ta-
nık oluyoruz insanlaşamamış yaratıklardan başka-
ca bır şey beklenemez
1
Bır sure one Ulusal Kurtuluş Savaşırmzm doruk
noktası olan 30 Ağustos Zafer Bayramı'nı kutladık
26 ağustos - 30 ağustos surecınde adım adım kaza-
nılan savaş, 9 eylulde duşmanın Izmır'de denıze do-
kulmesıyle utkulu bır sonuçla noktalanmıştır Bu so-
nuç, ulusumuz adına Lozan'da goruşmelere katıla-
cak olan TBMM temsılcılerının en buyuk gucuydu
Bu guç, Mustafa Kemal gıbı bır devnmcı onderın
yaşamı boyu oncu kışılığınde oluşturup gelıştırdığı,
savaş meydanlarında yuzakı ıle kanıtladığı Sam-
sun'a çıkışı ıle onemlı bır tanhsel donuşumu sağla-
yan, kelle koltukta yola çıkarak, o zamanın aydınlan
ve sılah arkadaşları ıle bu 'buyük zafen' adım adım
ozenle yaratan eylemın urunudur Aynı başkaldın ey-
lemı Mısak-ı Mıllı sınırları ıçınde genlığe, karanlığa
karşı oluşturularak, saltanatın kaldınlması Cumhu-
rıyetımızın kuruluşu ıle başlayan bır dızı devrım ha-
reketı olarak tarıhımıze geçen 'Aydınlanma Devnmı-
m/z'le surecek, yannın kuşaklarına korunması, savu-
nulması, gelıştırılmesı, Ataturkumuz tarafından
"odev" olarak venlecektır
1
1 inonunuSavaşı'ndan 9 Eylul 1922'ye değın uza-
nan sureçte, ulusal sınırlarımız emperyalıst guçlerden
temızlenmış daha sonra yapılan devrımlerle de bu
topraklaruzerındeozgur, bağımsız, çağcıl bırtoplum
yaratmanın koşulları oluşturulmuştur Kendılığınden
mı oluşmuş bunlar?' Bır onden var her kurtuluşun,
devnmın nasıl bır onderı varsa Işte o onder Gazı
Mustafa Kemal Ataturk'tur
Devnmcı onderfenn ışı zordur Mustafa Kemal'ın-
kı daha da zordu1
Çunku elde ışgal altında bır yurt
vardı
1
Bu yurdu kurtarmak ve Osmanlı'nın çokuntu-
sü uzerıne çağcıl bır devlet, toplum yaratmak ereğı1
Mustafa Kemal'ı Ataturk yapan bu koşulları aşma-
sını, ılerıye dogru donuşturmesını sağlayan kışılık
ozellığıdır1
Gerçek bır komutan, devrımcı bır onder-
de bulunması gereken ozellıkler Olayları ve olguları
çok boyutlu, çok yonlu, derınlığıne gorebılmek, ge-
rektığınde doğru ve hızlı karar verebılmek, uzak go-
ruşluluk, derın bır bılgı deneyım, bılınç bırıkımı, ka-
rarlılık vb
Onun bu ozellıklerı ve eylemı yurdumuzu "yurt",
bayrağımızı "bayrak" yapmış, halkımızı "ulusallığı-
na", ulusumuzu "AydınlanmaDevnmı"n\n ışığına ka-
vuşturmuş, ulusumuz da ona 'Ataturk' demıştır'
Şımdı tum bunları gormezden gelıp atgozluklerını-
zı takacaksınız, 30 Ağustos gunu bıle, Ulusal Kurtu-
luş Savaşımızı -Mustafa Kemal'ı yok sayıp adını an-
mayıp- askerler kazandı dıyeceksınız, Mustafa Ke-
mal Âtaturk'u kuçuksemek (kı bunu yapmak, yapa-
nın kendı kuçukluğudur), tanhı çarpıtmak ıçın elınız-
den gelenı yapacaksınız1
Şu kadarcık ar duygusu,
ulus duygunuz da yok demek kı
1
Evrende "emperyalızme ve kapıtalızme" karşı ıle
başkaldın bayrağını açan ve ezılen uluslara onculuk
eden koca devrımcı, tanhın sayfalarından ışıltılı goz-
lerıyle gulumseyerek bıze bakıyor "Guneş balçıkla
sıvanamaz1
" 'Yenı Dunya Duzenı'mn devekuşlan1
DİYARBAKIR 2. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo 1994 519 Karar No 1995 211
Davacı Vakıflar Bölge Mudurlüğü vekılı tarafından.
davalılar 'ksken Akçay ve arkadaşlan aleyhıne mahke-
memıze açılan ımar planına aykırı taşınmazlann kal'ı
davasının vapılan vargılaması sonunda Dahılı davalı
Mehmet Ince nın. Iskenderpaşa Mah Telgrafhane So-
kak, Ince Apt No 11 Dıyarbakır adresınde ıkamet ettı-
ğı, tum aramalara ragmen bulunamayan dahılı davalının
yargılamasının yapıldığı davanın kabulune karar venl-
dığı ve dahılı davalının karar ılan tarıhınden 15 gunluk
sure ıçensınde temyız etmedığı takdırde kesınleşeceğı
hususu ılanen teblığ olunur 31 7 1995Basın 41062
Ucuz şöhretten kaçınalım...
YAVUZ GÖR Emekh elçı
B
undanoncedeyazdık Boşnakla-
nn "kimlik karü'"ndan soz ettık
Sırplann, sıvıllen hedef alan kan-
lı saldınlannı kınadık "Sağelle-
rinin işaret parmaklannı tetiklcr-
den cekip şakaklanna dayav ıp du-
şdnmeierini
n
onerdık
Dış etkenlenn de durtusu ıle Slovenler. Hırvat-
lar. Sırplar ve Boşnaklar bırbınne gırdı. kan do-
kuldu Dokulmeye devam edıyor da
Tito nun bıraktığı sakın gelışen. eskı Vugos-
lavya'yıgen kalmışbırBalkan ulkesındenaltya-
pısı. endustnsı. tunzmı ve dengelı dış polıtıkası
ıle belırlı bır duzeye getıren mırası. hovarda mı-
rasyedıler gıbı harcavıp duruvor şımdı
Bızım açımızdan nedırbu olup bıtenlenn Tur-
k*ıye'ye getınp göturdıığu
9
"Getirdiklerini" bılen varsa. dınlemeye hazı-
nz
"Götürduklerini'* sayabılınz
Bınncı Dunya Savaşı'ndan sonra ozellıkle HH-
ler Almanyasımn. korkutucu profılı Avrupa gok-
lennde belırmeye baslayınca Ankara'nın oncu-
luğu ıle yurutulen ve "Balkan Antantı" ıle baş-
layan Turk-Yugoslavya dostluğu Ikıncı Dunya
Savaşi'ndan sonra Tıto surecınde de surdu
1953'te Turk-Yugoslav- Yunan uçlusu oluştu
Çok uzun surmedı ama Balkanlar'dakı Turk çı-
karlan açısından, Yugoslavya daıma olumlu bır
etmen (faktor) oluşturdu
Yunanlılann ve Bulgarlann, ulkelerındekı
Turk azınlıklara karşı tutumlan Tıto tarafından
daıma açıkça kınanmıştır
1960"lı yıllarda Batı Avrupa'ya "'Turkgöçü'"
başladı Batı Avrupa'ya ulaşmak ıçın gerek ka-
rayolu gerek tren guzergâhlarının en kısası, en
emnıyetlısı, buyük kısmı ıle Yugoslavyaarazısın-
den geçıyodu tş, o kerteye geldı kı <\lrnanlar ve
Avusturyalılar, E-5 karayolunu ^Tiirken Straus-
se" dıye adlandırdılar Ejublıana Zagreb. Belg-
rad, Nış Bulgar sınınnı bağlayan yol oncelen
ünıversıtelı gençlenn de katkısı ıle duzeltıldı ge-
çılır hale getınldı Son yıllarda bu yol, altı şent-
lı bır otoyola donuşturuldu Uzennde modern
dınlenme tesıslen. tamırhaneler TIR"lar ıçın ge-
reklı parklar belırdı "Burada kızartma tavuk
var", Lastik tamir edilir"e kadar bırçok yerde
Turkçe ılanlar belırdı
Turk vatanda^lan. karşılıklı uygulanan vizesız
geçış rejımınden yararlandı Batı Avrupa'ya ıh-
raç ettığımız "çabukbozulururunler.suratlever-
lerine ulaştınlabiliyordu'* bızım T1R larla
Bu avantajlann yanında Turkıye'nın Balkan
pohtıkası açısından Yugoslavya daıma bır "den-
ge" oğesı oluşturuvordu Bızım ıkı sınır komsu-
muzolan Yunanıstan ın sureklı mızıkçılıklan ve
Bulgarlann şımdı kısmen de olsa ortadan kalk-
mışbulunan ters tutumları karşısında Yugoslav-
ya ve Romanya ıle surdürdüğumuz ılışkılenn et-
kısı olumlu yonde ıslıyordu
Yugoslavya. parçalanmav a başladığı zaman bı-
zım ıçın ne olumsuz gelışmeler olacağı açıkça
bellı ıdı Bu dağılmav ı önlemeye çalışsaydık **ha-
\Hndasudövmüş"*olurduk Eskı hesaplarözellık-
le Hırvatlarla Sırplar arasında vuzyıllardan ben
surup gıden kan davası tekrar su yuzüne çıktı ve
nehırlerdekı sularkırmızı akmaya başladı
SlovenlerveHırvatlar"ın Katolık, SırplannOr-
todoksolması vakıngeçmışte çok onemlı gozük-
muyordu Aynı goruş açısından Boşnaklann
Musluman olmasında olup bıten kanlı olay larla
ılgısını on plana almak ıkıncı sınıf bır değerlen-
dırme olurdu Asıl sorun bır turlu paylaşılama-
yan **miras'"tan "aslanpayrnın kımdekalacağı-
dır Slovenya ve Hırvatıstan, en onemlı endustn
bölgelennı ele geçırdıler Ayrıca Yugoslav para-
sı ve emeğı ıle geliştırılmış olup ülkenın dovız
gırdılennde onemlı payt alan Adnyatık sahılın-
dekı turıstık tesıslenn buyuk bolumu de Hırvat-
lann kontrolune geçtı
Bıremnvakı ıle 1908 yılında Osmanlı'dan al-
dıklan **Bosna-Hersek-Zego\ina"'evaletınde uy-
guladıklan Katolıkdınceveşovenısttutumlan ıle
eyalette yaşayan farklı gruplar arasına ılk nıfak
tohumlannı Avusturya -Macanstan ekmıştır
Ikıncı Dunya Savaşfnda, panızan guçlenne
katılmak ıçjn dağlara çıkanlar arasında Tlırvatlar
çoğunlukta bulunuyordu Bunlann buy uk bır bo-
lumu "Ustaşnenn sıyah unıformalan ıle "Sırp
'a\ı"na çıktılar Boşnaklann durumu başkadır
Bunlardan partızanlığa katılanlar olmuştur An-
cak Almanlann Muslumanlarla meskun bolge-
lerde -belkı de başta Turkıye olmak uzere Mus-
luman ulkelennın husumetını çekmemek ıçın
olabılır- obur bolgelere nazaran "daha insaflı"
davranmış oldukJan soylenır
Bu dahı Bosnadakı unsurlann arasında "sen
bendendeğüdin" du^uncesını ve husumetını ye-
nıden koruklemış olabılır
Bu kısa "'tarihsel giriş"ten sonra bugunku du-
ruma donelım Bızım ıçın çıkar. Yugoslavya'nın
eskı halı ıle surup gıtmesı ıdı Bu olmadı ve ar-
tık olasılığı da yoktur
Lç yıldır surup gıden vahşı çatışmalarda çok
zarar goren unsur Boşnaklardır Turk ırkından
olmasalar bıle sırf ınsanlık açısından ve de Mus-
luman olduklan ıçın onlara destek olmamız. do-
ğal bır gorevdır Bunu da fazlası ıle yenne getır-
dığımız gozlenıyor
Ttalya"dakı uçaklanmız, ıhtılaf bolgesındekı as-
kenbırlığımız Adnyatık'tekı savaşgemımızden
başka oraya ulaşan v e bazen adresını şaşıran yar-
dımlanmız, Musluman ulkenın ılgısı ıle ölçule-
mez
Durum bu ıken bızım de başımızdakı ağır so-
runların ışığında soğukkanlı bır değerlendırme
yapmamızın zamanının geldığı kanısındayız
Şımdılerde Dublın toplantısı v e Holbrooke'un
Ankara zıvaretınden sonra Turkıye'nın bazı da-
ha genış kapsamlı yukumiuluklere hazırlandığı
ızlenıyor
- Ekonomık sorunlar, enflasyon, ışsızlık. ada-
letsız gelırdağılımı
- tç polıtıkanın olumsuz sınyallen.
- Eğıtım karmaşası sağlık alanındakı kaos
- Avrupa Bırlığı ve gumruk bırlığı sorunu,
- Güneydoğu sorunu PKK ıle sürup gıden mu-
cadele.
- Çevık Guç, Kuzey Irak takı son gelışmeler
- Iran'dan esıp gelen ruzgârlar.
- Kafkas bolgesındcbırçok olumsuz gelışme-
ye gebe dış etkenlı faalıyetler,
- Batı Trakya'dakı Turk azınlığına cınayete ka-
dar varan azınlıklar uygulaması
- Kıbns'ta Rum kesımının sılahlanması
- Batı Avrupa"dakı Türklere ve çıkarlannayo-
nelık saldırılar.
- Yunanıstan ve uzlaşmaz tutumu, •
- vb vb vb
"Çin du\ aruıdan Adrij-atik'e'' hatta Atlantık'e
kadar uzanıyor bu lıste
Turkıye d'evletmın gucunun önemlı sınav larla
karşı karşıya bırakıldığı bır donemdeyız tşte
ozellıkle bu nedenledır kı gucumuzu yerınde.
ekonomı ıle ve akılcı yontemlerle kullanmamız
gerekıyor Içte ve dışta ucuz şohretler sağlamak
ıçın eskı bır deyımle "ehemmi muhimme tercih
etmek" akılcılığından uzaklaşmamak zorunluğu
vardır
PENCERE
TARTIŞMA
Gönüllü öğretmenlerershaneye
gıtme olanağı
bulunmayan
ozellıkle
gecekondular
da oturan ılk
ve ortaoğretım
oğrencılenne, derslennde
destek olabılmek
duşuncesıyle 1994 yılı
Kasım ayında bır "Eğitinı
Seferberiiği'' başlattık
Amacımız çağdaş eğıtım
llkemız, tamamen ucretsız
bır yardımlaşma Ulaşmak
ıstedığımız ıse başta Doğ"iı
ve Güneydoğu olmak uzere,
tum Turkıye çapında bu
çalışmalan surdürebılmek
Sıyasal ve dınsel bır
yonumuzyok Toplum
çıkarlannı kışısel çıkarlann
çok çok oncesmde
tutabılmenın gurur ve
onuruyla dolu. ıddıasız
fakat ıdealıst halk
çocuklanyız Aramızda
kımler yok kı
1
12 yaşında
emekli oğretmenler Kamu
kuruluşlannda gorevlıler
Dekan yardımcılan
Unıversıteyı yenı bîtırmış
ve henuz okulda olan
gençler Master
oğrencılen Ev hanımlan
Ozetle boş zamanlarını
boylesı bır çalışmaya
ayırmak ısteyenler'
1994 yılında bır yerde
başlattığımız bu çalışmalan
Çankaya Şentepeve
Batıken te surdüruyoruz
Bunlara ek olarak. pılot
bolge seçtığımız
Golbaşı'nda Ataturkçu
Duşunce Derneğı nın bu tur
çalışmalan ba^latmasına
destek olacağız Boylece,
gonullu kuruiuşlar
arasındakı yardımlaşmayn
somut olarak başlatmış
olmanın gururunu
taşıyacağız Gonullu
oğretmenlık dışmda "Ben
Türkiye ve CHP
^^^^^. n dokuz
M ^ k yaşında bır
• M genç olarak
• • vakla^ık 5-
% M 6 yıldır
^ ^ ^ ^ ^ polıtıka ıle
ılgılenmektevım Dünyaya
sol bır pencereden
bakıyorum Gerek babamın
da bır sosy al demokrat
oluşu (CHP) gerekse ezılen
ınsanlardan yana olmam,
somuruye, emperyalızme,
faşızme karşı olmam benı
de bır sosyal demokrat
yaptı Partı olarak ılgım, ulu
önder Ataturk'un kurduğu
cumhunyet kuran CHP
olmuştur
Çunku CHP Kemaltst
çızgıde, laık bağımsızlıktan
yana devletçı. ınsan
haklanndan emekten,
ozgurlukten yana bır
partıdır
Bugun CHP ıktıdarda
kaldığı sürede kan
kaybetmektedır Bu koşullar
altında koalısyonda kalmak
ımkânsızdır Karşısındakı
ortağı olan partı DYP,
koalısyon programına
uymamaktadır CHPhızla
bolunmenın eşığıne
gelmıştır CHP'nm ve
CHP'ye gonul veren
yurttaşlanmızın yenı
bolunmelere tahammülu
yoktur
Çunku CHP Turkıve'nın
son şansıdır
CHP Alevısı, Sunnısı,
Kurdu Turkmenı. Lazı ıle
ust kımlıgı Turk olan bır
ulus dev letın Turkıve
de bir şey ler yapabüirim"
dıyenlerden oluşan bır
destek kadromuz var
Zaman ve yen geldıkçe,
değerlendırıyoruz
1995 ders yılında dershane
ucretlenne yuzde 65
oranında zam geldığını
duşunursek bıze başv uran
oğrencı sayısında patlama
olacağına ınanıyoruz Bu
nedenle "Aramıza katılın!
Katılın ki, fjuçlenclim!"
dıyoruz Amaç ve ılkemız
doğrultusunda,
çocuklarımıza, destek
olabılelım Kısır polıtıka
yenne doğurgan polıtıkayı
Cumhunyetı'nın bolunmez
butunluğunun güv encesıdır
CHP ulusal gelınn hakça
boluşumunü ekonomık
kalkınmayı sosyal demokrat
ılkesıyle sağlayabılecek,
ınsan haklanna. hukukun
ustunluğune dayanan
çağdaş. katılımcı ve çoğulcu
bırdemokrasıyı
verleştırecek tek partıdır
CHPyobazların, 2
cumhunyetçılenn.
mandacılann. tankatçılann
değıl, ulkemıze laık
yeğleyebılseler, bazı umut
bağladığımız ve
çocuklarımızın,
torunlanmızın geleceklennı
teslım edeceğımız
polıtıkacılanmız, sıradan
yurttaşlann gerektığınde
nasıl el ele verdıklennı
gorebılırlerBızbıze
gerçekten yetmeye çalışmak
ıstıyoruz Gonullu
oğretmenlık yapmak
ıstıyorsanız İutfen(0312)
418 71 58 numaralı
telefonu aray ınız
1
Giımran Gıinas
Çağdaş Eğıtım
Gonullülerı Grubu
cumhunyet armagan etmış
laık hukuku getırmış
Ataturk un ve onun ılke ve
ınkılaplannı hayata
geçırecek olanlann
partısıdır
Gelın. cumhunyet kurmuş
panıve sahıp çıkalım
CHP'ye sahıp çıkmak.
aydınlık Turkıye'ye sahıp
çıkmaktır
Bülent Kara
Sılıfke Tıcaret Lısesı
mezunu
Papağan!..
1960 larda sosyalızm moda ıken pıyasaya ganp kı-
şıler çıkmıştı evınde kılım, duvarında saz, ayağında
postal, başında kasket bulunan bırını tanırdım, ya-
bancı bır ulkede seçkın bır unıversıtede okumuştu
pek de yamandı
- Çevremı aforoz ettım, dıyordu, artık yalnız koylu
ve ışçı dostlarla konuşuyorum
Koprulenn altından çok su aktı, bu koftehor şımdı
koylu ve ışçı duşmanı1
Holdıng babasının sofrasın-
da tıkınıyor Eskıden ışçıyle koylunun bırleşıp parla-
mentodaçoğunluğusağlayacağınaınanırdı, artık her
ıkısının de Turkıye'nın başına bela olduğunu duşu-
nuyor
Koyluluk sanayıleşme ve kentleşme surecınde yok
olacak ışçılerın yerıne de robotlar geçecek değıl
mı? Oyleyse daha şımdıden kerataları yok etmelı!
Sermaye babaları bıze yeter'
Yumurtasız omlet ya da etsız izmır koftesı gıbı, ço-
ğunluğu ışçı vekoyluden oluşan bırtoplumda emek-
çı halka karşıt solculuğu keşfettık
•
Ziya Paşa, Avrupa'ya gıdıp geldıkten sonra unlu
dızelerını yazdı
Dıyar-ı kufru gezdım beldeler kâşâneler gordum
Dolaştım mulk-t hlamı butun vıraneler gordum
Kalemı kınlaydı da yazmaz olaydı mı dıyelnm'? O
gunden bu yana Batı'ya bakıp Turkıye'ye kufretmek,
okumuş seçkınlerın dılıne pelesenk oldu Batı lyı, bız
kotuyuz! Batı guzel, bız çırkınız1
Onlar uygar, bız ıl-
kelız1
Onlar ınsan bız hayvan
Yetmedı rr»f
Insanlığı bır butun saymadan, ınsanı ınsan gibı de-
ğerlendırmeden uygar olunabılır mı?
Insanlığı tumuyle kapsamayan uygartık çağımız-
da olanaksızdır Kadını hor goren kışı çağdışıdır da
Avrupalıyı Turkten ya da Araptan ustun sayarak ken-
dısını bırhalt sanan tatlı su aydını çağdaş mıdır?
Afnka'nın gobeğınden çıkıp Ingıltere'de okuyan
kabıle reısının oğlu, kendı toplumunu aşağılamakla
uygar mı olur?
ÇağımızdaZıya Paşa gıbı Parıs'e gıtmeye gerek de
yok
1
Televızyon Avrupa'yı ayağımıza, evımıze, oda-
mıza getırıyon onların durumunu her gun seyredıyo-
ruz kendı halımızı de goruyoruz, ama, bızım tatlı su
aydınımız Batı'yı ovup Turkıye'yı yermekle kendısı
sankı bu toplumun dışındaymış sanrısına kapılıyor
Oysa ıçınden çıktığı toplumun halkına tepeden bak-
mak alafrangalığı, alaturkalığın ta kendısıdır.
•
'YDD' (Yenı Dunya Duzenı) oğretısı Batı'nın ege-
menlerınce saptandı eğer Batılı olmak ıstıyorsak,
her şeyden once bu duzenı eleştırel aklın suzgecın-
den geçırmelıyız
YDD lyı mı?
Kotu mu?
Insanlığa yakışıyor mu, yoksul toplumlara ne ven-
yor?
Ne alıyor?
Uygarlığın temel değerlerıne aykırı mı? Yoksa ın-
sanlığa gerçekten eşıthk, adalet, ozgurluk alanların-
da bır şeylerVatıyor mu
9
YDD nın sorgulamasını yapmadan egemenlerın
oğretısını Turkıye'de papağan gıbı yınelemek, ınsan-
lığımıza ters duşer
Moskova'nın papağanı olmakla sosyalıst oluna-
mayacağını SSCB'nın dağılmasıyla oğrendık Was-
hıngton'ın papağanı olmakla lıberal olunamayacağı-
nı oğrenmek ıçın ABD'nın dağılmasını beklemek mı
gerek?
ANMA
12 E)luİLUİer tarafından
vurt dışında surgun havatı \aşamak zorunda bırakılan
\uruıme Kurulu Uvemız
ENVER TÜRKOĞLUnu
Olumunun 10 yılında mezan başında anacagız
Butun dostlarına du)Tiruruz
DISK/BANK-SEN
GENEL YONETIM KURULU
Tarih 19 Evlil Salı
Saat 110Ö
>cr Topkapı-Çamlık Mezarhgı
BANK-SEN
ANMA
ENVER TÜRKOĞLU
Bır 12 Eylul'de ayrılmıştık, senden
Yıne bır başka eylulde ebedıyyen kaybettık
11 yıldır özlemın, onurlu yaşamın,
anılann hep bızımle bırhkte
Senınle 19 09 1995'te TOPKAPI'da
Saat 11 00'de beraber olacağız
GL1NER. TOLGA, BARIŞ TÜRKOĞLL
ISPARTA SULH HUKL1K
MAHKEMESİ'NDEN
1995 348 Esas
Davacı Ikbal Kahvecı tarafından davalılar Hatıce Ya-
kar Mustafa Çmır Hasan Mehmet Ozbay, Mehmet Öz-
bay, Gulşan Baykan, Hav-\a Çını, Ömer Alı Demırtaş,
Nurten Sımav Gultekın Ekm, Osman Can. Haldun Can,
Doğan Topal hakkında açılmış bulunan ızaleı şuyu dava-
sında venlen ara karan gereğınce Isparta ılı merkez De-
regumu Koyü Pazaryolu altı mevkıınde kütuk no 997.
pafta no 17, parsel no 998 sayılı taşınmazda hısselı ma-
lık bulunan davalılar Osman Can, Gultekın Ekın, Nurten
Sımav, Haldun Can, Ömer Alı Demırtaş ve Doğan To-
pal ın teblıgata varar açık adreslen tespıt edılemedığı ve
kendılenne teblıgat yapılamadığından bu nedenle Resmı
Gazete de ılanen dav etıye teblığıne karar v enlmış olup du-
ru^ma gunû olan 17 10 1995 gunu saat 09 00'da davalı-
ların veya vekıllennın duruşmada hazır bulunmaları ak-
sı halde HUMK'nın 213 maddesınegöreduruşmanın gı-
vaplannda devam edeceğı ve karar venleceğı ılanen teb-
lığ olunur 5 9 1995 Basın 41194