23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
17EYLUL1995PAZAR CUMHURİYET SAYFA KULTUR 15 îstanbul'dagösteriler sunan 253yıllık topluluk, 'bir koreografi müzesi' ^^""V nce m \ profesyonellik • m gelir. Balede \ ^ ^ ^ gençlik ve kadın güzelliği çok önemlidir. Sanatçılar 16-20 yaşlannda mesleğe başlarlar ve 20 yıldan daha fazla dans edemezler. Ancak özel yeteneklerine göre eğitim görebilir, pedagog olabilirler. Emeklilikten sonra ekonomik sorunlannı nasıl çözeceği konusunda herkes kendi başının çaresine bakar. Topluluğumuzun yaş ortalaması 25'dir, yüzde 60'126 yaşın altında. JOmv'uncSktatöriiOteg VuumadovRA>A E\ CİM Opera ve balelerimizin yeni sezon ha- zırlıklan içınde olduğu şu günlerde. ban- kalanmız da kuruluş yıldönümlennı çe- şitlı dans ve bale gösterileriyle kutlaya- rak sonyaz gecelenne renkli bır esintı katıyorlar. Bunlann arasında Kıro\ Ba- lesi'nin Esbank'ın 68. kuruluş yıldönü- mü kutlamalan kapsamında Istanbul'a ilk ziyaretini yapması, uzun zaman dil- lerden düşmeyecek bir sanat olayıdır. Toplulugun sanat yönetmenı Oleg Vinog- radov'un da vurguladığı gibi, 253 yıllık bir kültür tarihini simgeleyen Kırov Ba- lesi 'bir koreografi müzesidir' Bu özel- liğinin yanı sıra, son yillarda Rusya'da yaşanan büyük değişimlere \e ekono- mik sarsıntilara rağmen ayakta kalması dikkat çekicidir. çünkü bale en masraflı sanat dalı olarak kabul edilir Sanat hak- kında -özellikle bale ile ilgili- çeşit çeşit yorumlann yapıldiğı bir dönemde, bale sanatının çağdaş dünya içın ne anlam ta- şidığını irdelemek ve Kirov'Ia ilgili ay- nntılı bilgi edinmek amacıyla Oleg Vi- nogradov'la bir söyleşi yaptık. Bu söy- leşinin gerçekleşmesinde çevirmen ola- rak yardımci olan orkestra şefi ve MSÜ Devlet Konservatuvarı Öğretım Üyesı Fahrettin Kerimov'a \e Vinogradov'u bulmamı sağlayan Esbank Reklam ve Halkla Ilışkiler Müdürü Nalan Örki'ye teşekkür edenm. - Sayın Mnogradov, bu Kirov Balesi'nin Türki'\e'>e ilk gelişi mi? YİNOĞRADOV - Evet, Türkıye'ye Kirov adı altında ilk kez geliyoruz. Da- ha önce. sanınnı 1977 yılında. Lenıng- rad'dakı ıkınci, daha küçük toplulukla gelmıştık. Bu olaydan kısa bir süre son- ra ben Kirov Balesi'nin sanat yönetme- ni oldum. -Topluluğunuzu hâlâ Kirov olarak ad- iandınyorsunuz-. YİNÖGRADOV-E\et.benceadımız- la ilgilı olarak yaşadıklanmız çok ılginç- ti. Üç yıl önce bütün komünist sembol- lerden (orak-çekiç gibi) geri çekildik; adımızı da Mariinsky Balesı olarak du- yurduk. Bir ay sonra bizi Amenka'dan aradılar. Yenı keşfettikleri birgezegenın adını 'Kirm Balesi" koymuşlar! Toplulu- ğumuzun Kıro\ Balesi adıyla yaşaması- nı diledıklerini söylediler. Amenka'dan bu konuyla ilgili birçok mektup aldık. Kirov "un. toplulugun müdürü olduğunu sanıyorlardı, mektuplan ona hitaben ya- zıyorlardı! Oyleçok ısrarettilerki... Is- mimizin Kirov olarak kalmasını Ameri- kalılaraborçluyuz. - Topluluğunuzdakj en eski sanatçılar kimlerdir? VİNOGRADOV - Bız gelenekselleş- miş aileleri olan bır topluluğuz. Onlar balenin hanedanlan gibidırler ve bütün aile bireyleri baleyle ilgılenir. Kuşaktan kuşağa bilgileri aktanrlar. Topluluğumu- zun 78 yaşındakı üvesi Tahir Baltaçaev işte böyle bir aıledendir. Kendisi uç yıl önce Istanbul'a gelmiş, 'Fındıkkıran' balesinı sahneye koymuştu. Baltaçaev. Tatarasıllıdır. Bende Dağıstanlıyım. Da- ğıstan Devlet Sanatçısıyım Dağıstan'da balenin kurulmasını ben sağlamıştım. Halk kültürlerine aıt eserlerin baleleştı- rilmesi bana ılginç geliyor. Örneğin Mn- rat Kajlayev'in besteledığı 'DağJı Kız" adlı koreografimi ResulHamzatov'un şı- irleriüzerinekurmuştum(1968) Bolşoy • y ^ ansçılanmı m B yalnızca kendim m M seçerim. Balede * -^ kesinlikle diktatör olmalısın! Onlan önce Amerika'daki okuluma davet ediyorum. Kırov Bale Akademisi'nde eğitim görmek için para veriyorlar! Kirov öyle bir topluluktur ki kendisi stardır. starlara gereksinim duymaz. Kirov'da dans etmek caziptir. sanatcıların daha ünlü olmasını sağlar; alacaklan para ikinci planda kahr. (Fotoğraflar: DEVRİM BARAN) Tıyatrosu içın de Cengiz Aytmato\'un eserlen üzerine bır koreografi gerçek- leştırdim. Grigoroviç de Kıro\ 'da Nâzun Hikmet'ın 'Ferhat ile ŞiriıTini baleleş- tirmiş. Bir gün mutlaka bu eseri Türki- ye'de sahneye koymayı düşünüyonım. (Burada Kerimo\ söze kanşarak Nâzım Hikmet'ın \atandaşlığa kabul edilmesi konusundakı sorunlan açıkladı.) Bence parlamentolar değişir, ama Nâzım Hik- met her zaman varolacaktır - Bu kadar köklü tarihi olan bir ku- rumda vaşlanan sanatcıların dunımu ne- dir? VİNOGRADOV - Bu konuya asla duygusal janaşmıvoruz. Önce profesyo- nellik gelir Balede gençlik \e kadın gü- zelliği çok önemlidir Sanatçılar 16-20 yaşlannda mesleğe başlarlar \ e 20 yıIdan daha fazla dansedemezler. Ancak. özel yeteneklerine göre eğitim görebilir. pe- dagog olabilirler Emeklilikten sonra ekonomik sorunlannı nasıl çözeceği ko- nusunda herkes kendi başının.çaresine bakar. Topluluğumuzun yaş ortalaması 25'dir. yüzde 6O'ı 26 vaşın altında. - Şu anda Kirm'a sponsorluk yapan birkurumvarmı? VİNOGRADOV - Hayır. Kendi geli- rimizi kendimız elde etmek zorundayız. Toplam bütçemiz hakkında bır rakam ve- remem, ama her yeni eser 300 bin dolar. 400 bın dolar civannda bir sermaye ge- rektiriyor. Bale pahalı bir keyiftır. dün- yanın hiçbir yerinde gelir getirmez. Ne imparator, ne de komünıstler baleyi ge- lir ıçin desteklediler. amaç prestıjdır. - O> leyse dansçılannı/ı nasıl seçiyorsu- nuz ye nasıl finanse edivorsunuz? VİNOGRADOV - Dansçılarımı \al- nizca kendim seçerim. Balede kesinlik- le diktatör olmalısın! Onlan önce Ame- rika'daki okuluma davet ediyorum. Ki- rov Bale Akademisi'nde eğitim görmek içın para veriyorlar! Kiro\ öyle bir top- luluktur ki. kendisi stardır. starlara gerek- sinim duymaz. Kırov'da dans etmek ca- ziptir. sanatçılann daha ünlü olmasını sağlar: alacaklan para ikıncı planda ka- lır. - Topluluğunuzda hangi ülkelerden sa- natçılar var? VİNOGR\DOV - Koreh. Italyan. Ja- pon. Amerikalı. Türkmen (Faruk Ru- zimtov), Tatar. Kazakistanlı. Latvıalı. Osetialı sanatçılanmız var. - Demokrasiye geçtiğinizi soylüyorsu- nuz, bir sendikanız var ını? VİNOGRADOV - Böyle bir şey yok. bunlar ancak baleye engel olurlar. Nere- de birlıkler varsa orada bale \oktur: ör- neğın İtalya'da... Sabahtan akşama ka- dar bale çalışacaklanna ya toplantı ya- parlar ya da grev. - Ö\ le> se. sanatçılann giinde, haftada kaç saat çalışacağına dair kural yok mu? VİNOGRADOV - Her şeye ben karar \eririm. Dünyanın neresinde olursam olayım. kimin ne kadar çalıştığını. geç kalıpkalmadığınıbilirim.Öncedisiplin! Ülkemiz dağılıyor. çünkü artık disiplin yok. Komünizm kötüydü. ama disiplin- İiydi. Uzaya birinci gittiysek bundandır - Pekiyi ama demokratik kurumlann bir işlevi de sanatçılann sağlık sorunlan- nı çözmektir. Sizin sanatçılannız için ko- şullar nasıl? VİNOGRADOV - Gercekten nassas bir konuya değindinız; özellikle cıddi ameliyatlar gerektığınde çok sıkıntı çe- kiyoruz. Ama bugünlerde çok güzel bir dayanışma gerçekleştirdik ve aramızda 40 bin dolar topladık. Omurgası zedelen- mış bir arkadaşımızın ameliyatı için ge- rekıyordu. Bu gibi sorunlan aileler ken- di aralannda nasıl çözmeye çalışırlarsa. bız de öyle yapıyoruz; biz bir aıleyiz. Benım ıçin bu konu gercekten çok önem- li. Düşünün.buçocuklarelime löyaşın- dageliyorlar. yıllarcabanabağımlı kalı- yorlar. Onlann hayatlan bana bağlıdır, ben bir babayımt Burada Nalan Örki Vi- nogradov'un kızını sordu.) Kızimı bu esere benden habersiz hazırlamışlar; mü- zikal bir çocuktur. ama istediğini hıç bil- miyordum. Bu akşam ilk kez dans ede- cek. Benım içın bir sürpriz! Şimdı bütün çocuklanmın sağlığına dönelım; 4 ma- sajcımız var. Turnelere de en az 2-3 ma- sajcı götürüyoruz. Aynca fizyoterapıst- ler ve dansçılan sürekli ve düzenli kont- rol altında tutan doktorlar var. Örneğın, gerekse de gerekmese de belli tahlillen yapıyorlar, tansiyonlannı ölçüyorlar. -Kirov Balesi'nin çalıştğı binada koşul- larnasü? VtNOGRADOV - Stüdyolar, öğret- menler... St. Petersburg'da 5 stüdyomuz var. Kirov Tiyatrosu'nda.. Olanaklan- mız gercekten mükemmel. Bizim prova stüdyomuz sahnemizle aynı büyüklükte- dir. Zaten bütün sahnelerin kapısı bize her zaman açıktır; St. Petersburg'un sa- hibi biziz sanki! Sahnelerini kullanma- mızı istekle beklerler. On dört pedagog ve repetitörümüz var. Ben başkoreogra- ftrn. asistanım Faruk Ruzimatov "dur. Ye- di kişilik bir yönetıci kurul vardır. Bun- lar, ben dünyanın neresinde olursam ola- yım, her gün beni arar ve rapor verirler. Birazdan sezon açılacak: 25 dakika ön- ce St. Petersburg'dan beni aradılar ve ora- daki gelişmeleri Öğrendim. - Bolşoy'un zor durumda olduğunu duyduk. Ne düşünüyorsunuz? VtNOGRADOV 1 Ben Bolşoy da çok senelerçalıştım;çokıyıbılıyorum. 1994 Aralık'ta knzin doruğunda olduklan sı- rada. Bounıonville'nin 'LaSylphide'ba- lesinı onlar için sahneye koydum. Bu- gün maalesef felç halindeler. Kopuk ko- puk gruplardan oluşuyorlar. Eskı meka- nizma ışlemez hale geldiğine göre yenı prensipler keşfetmek gerekiyor. Eskiden onlar bızden daha çok rahata alıştınlmış- lardı. Şımanktılar, çünkü en yüksek maaşlan alır, en güçlü desteği bulurlar- dı.Kremlın'e çok yakındılar.güneşe faz- la yakın olmanın zarannı gördüler: faz- la yandılar. korunamadılar. Ikarus'un kanatları endı ve düştü. Şu anda Bol- şoy'un başına geçen Vladimir Vasiliev çok büyük sorumluluk aldı. Allah'tan ona yardımcı olmasını diliyorum. Her şeye rağmen ben oranın adamıyım; bunu aşacaklanna inanıyorum. Düşüncelerini değiştırmeleri ve zamanı iyi kullan- malan gerekiyor. - Değeıii zamanınızı bize ayırdığınız için çok teşekkür ederim. Türkiye'deki bale sanatçılanna ve baleseverlere ilet- mek istediğiniz bir şey %ar mı? VİNOGR\DOV-Ben bütün kalbim- le Türkiye'deki bale dünyasına yardım etmek istiyorum. Baleyi yalnız sevenler yapsın diyorum. Maalesef Türkiye'ye gelen arkadaşlanmın çoğunlukla mutsuz olduğuna tanık oldum. Mesleğine çok düşkün, çok yararlı insanlar olmalarına rağmen, sankı Türkıye'de kalmamalan için her şey yapılıyor. Örneğin bizim Tahir'imiz neredeyse kalp krizi geçiriyormuş. O bizim için çok değer- lidir. Bence bu işi profesyonelce yapan yapsın; amatörlere düşmanım. Benım düşmanlanm milliyetlerıne göre değil. sanata karşı tavırlanna göre belli olur. NALAN ÖRKİ - Evet, örneğin ben Çeçen asıllıyım, siz Russunuz, ama bir- likte hiçbir düşmanca tavnmızolmadı. VİNOGR.4DOV - Sanatta milliyet- çilik olmaz, sadece iletişim olur. Sanatı müstehcen bulanlara da şunu söylemek isterim. Bütün dünya, kadın güzelliği üz- erine kuruludur, doğa kadındır. Ben var- lığımı anama ve kadınıma borçluyum. PENALTI SİNEMALAR... SİNEMALAR... SİNEMALAR... SINEMALAR... SINEMALAR... SINEMALAR .. SİNEMALAR. •Casper ^'önermenliğini Brad Silberling yaptığı fılmde başrolleri Christina Riccı. Bill Pullman \e Eric Jdle paylaşıyorlar. (Osmanbey Gazi 24 7 96 65, PendikGüney 354 13 88, Altunizade Capitol 310 06 16, Beyoğlu Atlas 252 85 76, Etiler Hillside Parliament 263 18 38, Ortaköy Prenses 227 91 47, Bakırköy Renk 572 18 63, Kadıköy Süreyya Cep 336 06 82, Aksaray Yıldız 586 61 39, Etiler Akmerkez 282 05 05, Teşvikive AFM 224 05 05, Maslak Prenses 285 06 95, Karagümrük Stad 521 04 08) •Sürgün Paui Cox'un yönettiğı filmde başrolleri Aden Young ve Beth Champion Baylaşıyorlar. (Beyoğlu Pera 251 32 40) IDuygu Geçidi. Filmin yönetmeni Robert Allan Ackerman. başrollen ise Susan Sarandon. Sam Shepard paylaşıyorlar (Bakırköv Avsar 583 14 97 Etiler Akmerkez 228 05 05, Beyoğlu Fitaş 249 01 66, Maslak Prenses 285 06 95 / • Salak ile Avanak adlı fılmde başrolde Jim Carrey ve JeffDanıels ovnuyor. Filmin yönetmeni Peter Farelly. (Kadıköy Bahariye 414 34 05, Bakırköv tncirli 572 64 39, Aksaray Yıldız 589 61 39, Beyoğlu Fitaş 249 01 66) • Ah Paris Billy Crystal'ın yönettıği filmde başrolleri Billy Crystal ve Debra Winger paylaşıvorlar . (Kadıköy Reks 336 0112Şişli Site 247 69 47. Ç. Taş Şafak 516 26 60, Beyoğlu Lale 249 25 24, Bakırköy İncirli 572 64 39, Ataköy Prestij 560 72 66) •Andre. George Mıller'ın yönettigi fılmde başrollen Keith Carradine ve Tina Majorino paylaşıyorlar (Şişli Site 247 69 47, Btıkırkoy İncirli 572 64 39, Kadıköv Hakan 337 96 i>, Florya Prestij 663 28 86.Ç. Taj Şafak 516 26 60, Beyoğlu Sinepop 25111 ~"6, İ'sküdar Odeon 310 9869) • Congo Başrollerini Dylan Walsh. Laura Lınney. Ernie Hudson ve Grant Heslov paylaştığı filmin yönetmeni. Frank Marshall (Altunizade Capitol 310 06 16, Bakırkör İncirli 572 64 39, Aksaray Yıldız 589 61 39, Etiler Akmerkez 282 05 05, Bevoğlu Fitaş 249 01 66, Maslak Prenses 285 06 95, Kartal Kartal 389 06 16, Kadıkiiv Moda337 0128) • Nostradamus RogerChnstian'ın yönettigi fılmde Nostradamus'u Tcheky Karyo canlandınyor. Filmde Amanda Plummer, Julıa Ormond ve Murray Abraham başrolleri paylaşnor (ŞişliSite2476947) • Evliîik Rüyası PJ Hogan'ın yönettıği filmde başrollen Tonı Coiette ve Bill Hunter paylaşıyor. (Kadıköv Ocak 336 37 71 Altunizade Capitol310 06 16, Teşvikive AFM 224 05 05, Harbiye As 247 63 15, Beyoğlu Fitaş 249 01 66. Erenköy Apollon 362 51 00, Bakırköy Avşar 583 14 97) •Johnny MnemonicRobert Longo'nun yönettıği fılmde başrollen Keanu Reeves, Dolph Lundgren \e Takeshi paylaşiyorlar. (Şişli Kent 241 62 03. Beyoğlu Beyoğlu 251 32 40, Bakırköy Avşar 583 14 97, Avcılar Standart 695 36 45, Ç. Taş Şafak 516 26 60, Kadıköv Broadway 346 14 • Bizi Ayıran Nehir Başrollenni Brad Pirt, Craig Scheffer'ın paylaştığı filmin yönetmeni, Robert Redford (ŞişliSite 24769 47, Kadıköy KSM338 90 76, Beyoğlu Sinepop 25111 76) •Batman Daima Yönetmenliğıni Joel Schumacher yaptığı filmde. başrolleri Val Kilmer, Tommy Lee Jones, Jim Carrey ve Nıcole Kıdman paylaşıyorlar. (Beyoğlu Emek 293 84 39, Şişli Kent 241 62 03, Etiler Akmerkez 282 05 05, Maslak Prenses 285 06 95, Ortaköv Prenses 227 91 48, Bakırköy-74 572 04 44, Ataköy Prestij 560 72 66, Avcılar Standart 695 36 45, Ç. Taş Şafak 516 26 60, Altunizade Capitol 310 06 16, Fenerbahçe Pyramid 348 01 50, Kadıköy Broadtvay 346 14 81, Kadıköy Kadıköy 337 74 00, Erenköy Apollon 362 51 00, Pendik Oscar 390 09 69, Etiler Parliament 263 18 38) MEMET BAYDUR Zaman Zaman... Yeryüzünün önemli bilim okullarından biri olan Massachusetts Teknoloji Enstitüsü fizik profesörie- rinden Alan Lightman'ın bır kitabı geçti elime. Bir ilk roman: 'Einstein'ın Düşleri'. Birçok yazar. çeşitli ne- denlerden ötürü "zaman" kavramı üstüne yazmıştır. Yaşam üstüne, ölüm üstüne kafa yoruyorsak, zaman kavramı üstünedüşünüp yazmamak mümkün değil- dir sanki. Zaman; bir anahtar olarak, bir kilit olarak, bir düzlem olarak, bir spiral olarak, bir mızrak olarak, bir düş olarak, bir karanlık oda olarak da birçok sa- natçının aklını kurcalamıştır, zaman içinde. Bu dere- ce yönü ve derinliği olan bir konu işte. Alan Lightman'ın romanı küçük, degerti bir yapıt. Yapaylıktan uzak, dmgin bir sesle yazılmış, inci ve granitten ibaret bir kitap. Kısa, yoğun bölümlerden oluşan kitapta, okurken aklınızın kurgusunda çıkanp atacağınız bir tek sayfa bulamıyorsunuz. Kitabın ta- sanmı, dizgisi, kapağı, kâğıdı da yardımcı oluyoroku- ra. Birlikte yüzlerce sayfa yazıp çizdiğim sevgili dos- tum Ömer Kırşan, (197O'lı yıllarda 'Dünya Argosu' adında çılgın bir ışi kaleme almıştık) aylarca önce uluslararası birtelefon konuşmasında, aklında geliş- tirdiği bir öyküden söz etti. Ömer, her zamanki gibi, sinirli bir insanı deli edecek kadar sakin sesi ve an- latımıyla olağanüstü bır meseleden söz edıyordu: 'Zamanın Tersine Dönmüş Halı'. "Mezartaraçılıyor ve gömdüklerimiz ayaklanıyorbir gün. Sonra... Yürümeyebaşlıyorlarbastonlannada- yanıp. Ete kemiğe bürünüyorlar yavaş yavaş. Yüzle- rindeki kınşıklıklar azalıyor durmadan. Gözleri daha iyi görmeye başlıyor hepsinın. Derken yanaklanna renk geliyor, daha çabuk hareket etmeye başlıyor- lar. Perhiz yemeklerinden vazgeçip pancar turşu- suyla rakı içmeye, gecenın geç vaktıne kadar uzun sohbetlere dalıyohar. Daha çok gülmeye, daha çok çalışmaya başlıyorlar. Çocuklanna uzun zamanlar ayınyortar ve sevişmeye başlıyorlarbirbirleriyle. Son- ra okul yıllan geliyor. Üniversite, lıse, ortaokul, ilko- kul, anaokulu. Derken.. oyuncaklanyla oynamaya başlıyorlar. Büyüklerin neden bağıra çağıra konuş- tuklannı anlamaya çalışıyohar. Lapa, meyve ezme- si, muhallebi, süt günlerı geliyor ardından. Emekle- meye başlıyorlar, kundağa giriyorlar, sonra yavaşça ana rahmıne." Ömer Kırşan'ın telefonda, aylarca önce son dere- ce keskin bir mizahla anlattıgını geçen hafta Alan Lightman'ın romanındaokudum. 'Einstein'ın Düşle- ri'nde bir bölüm, zamanın bu anlamda tersine dön- mesini anlatıyor. Lightman, Kırşan dostum gibi güç- lü bir mizahı, sağlam bir ironiyi değil, daha lirik bir yak- laşımı yeğliyor. Bir kadının hayatını sondan başa doğ- ru anlatıyor şiirsel üç beş güzelim sayfada. Bu kü- çük kitap, her bölümünde bıkıp yorulmadan zaman üstüne bilmeceler sunuyor okuruna. • Bu satırlan yazarken birCumhuriyet gazetesi geç- ti elıme. Sayın Atilla Birkiye, yayımcı bir dostunun ölümü üstüne yazdığı güzel yazıda Alan Lightman'ın kitabının yurdumuzda da yayımlandığını bildiriyor! Kendi hesabıma üzülüp utandım. Özgür Yayın ve Dağıtım'ın kurucusu Refik UJu'yu tanımak /sterdim doğrusu. Bu önemli roman hakkında bır tanıtım ya da eleştin yayımlandı mı, yayımlanmadı mı, onu da bilmiyorum, ama hıç tanımadığım Refik Ulu'yu sev- dim Sayın Birkiye'nin yazısını okurken. Belki bu yü- rekli yayımcıyı yaşatmanın yolu, yayımladığı kitapla- rı alıp okumaktan geçiyor. Einstein "m Düşlen 'ni ara- yıp bulun, hem iyi yazarla hem de değerlı bir yayım- cıyla tanışacaksınız. • Zamanı algılamanın belki en sakat yolu, onun yal- nızca kendimize ait olduğunu düşünmektir. Istesek de. istemesek de sürekli paylaşılan bır olgudur za- man. Hem kendi geçmişimizle hem de başkalannın bugünü ile birleşir, parçalanır, birleşir, yeni bilmece- ler yaratır istesek de, istemesek de. Soruna bu açı- dan bakarsak, geçmiş zamanlara ait kimi zaman di- lımlerinin bugünümüzü belirlediklerini görürüz. Tıpkı şimdiki zamanın kimi bölümlennin yarını belırleyece- ği gerçeği gibi. Işi lyice kanştıran ıse bu dilimlerin han- gisinin belirleyici, hangisinin önemsiz olduğunun, pek kolay kestirebilinememesidir! Güç iştir bu. Üstelik bu satırlann yazarı gibi dinsiz, tanrıtanımaz bır insansa- nız daha da güçtür işiniz. inanmıyorum ama varım gibi, ilkel toplum dayanışmalannın kolay sindireme- yeceği bir düşünce kırıntısıyla, bir kıyma makinesi- nin içine balıklama atlamaya benzer. Oradaysa "ya- şandığı" varsayılan zamanın dışında, hiçbir zaman yoktur artık. Zamansız da olsa yararlıdır zaman zaman, zaman üstüne kafa yormak. İDOPMüdÜPİÜğü'ne Aytül Büyüksaraç atandı tZMİR(A.A>- Izmir Devlet Opera ve Balesi Müdürlüğü'ne soprano Aytül Büyüksaraç atandı. 1984 yılında Izmir Devlet Konservatuan'ndan mezun olan Büyüksaraç. aynı yıl ÎDOP'ta göreve başladı. Izmir sahnelerinde 15 eserde başrol oynayan ve İstanbul ile Ankara Devlet Opera ve Bale'sinde de konuk sanatçı olarak temsıllere katılan sanatçı, Selmin Günöz'ün istifası ile bu göreve getirildi. İHV'den Sandalcı anısma kitap ADANA (Cumhuriyet Güney İUeri bürosu) -Türkiye'de insan haklan alanında yaptığı çalışmalarnedeniyle uluslararası bir saygınlığı olan ve 13 Mart 1993 günü ölen Emil Galip Sandalcı anısına bir kitap yayınlandı. IHV tarafından yayınlanan ve Adalet Ağaoğlu . Akın Birdal, Mesut Gülmez. Sadun Eren. Murat Belge, Halit Çelenk, Neyzat Helvacı. Turgut Inal, Alparslan Berktay, Hüsnü Öndül ve Haldun Ozen gibi yazarlann yeraldığı kitabın sunuşunu Yavuz Önen yapıyor. Murat Belge kitapta yeralan. "Dünyada insan hakian diye bırkavTam icat edilmemiş olsa. Sandalcı'nın kendine bir uğraş bulabilmesi için icat etmek gerekirdi" sözleriyle Sandalcı'nın ne denli güçlü bir insan haklan savunucusu olduğunu belirtiyor. 165 sayfalık kitabın dağıtımı tHV tarafından yapılıyor. Bir Yolculuğun Öyküsü ANKARA(A. A)-Kadın, Aıle ve Sosyal Hizmetlerden Sorumlu Devlet Bakanlığı ve özel bir TV kuruluşu tarafından Türkiye'ye getinlen. Bosnalı kadın \e çocuklann yolculuk öyküsünü anlatan fotoğraf sergisi açıldı. Söleyman Demire! Huzurevi'nde kalan Bosna- Hersekli 30 kadın ve 167 çocuğun Bosna'daki yaşamlan, yolculuklan ve Türkiye'deki yaşantılanndan görüntüler içeren sergide, Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu îarafından çocuklara eşlık etmeleri için tayin edilen uzmanlarca çekilen 83 fotoğraf yer alıyor. SHÇEK salonundaki sergı, Eylül ayı sonuna kadar açık kalacak. Fotoğraflar daha sonra 8 ay süreyle çocuklann kaldiğı huzurevinde görülebilecek.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear