23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 5 TEMMUZ 1995 ÇARŞAMBA \ OLAYLAR VE GORUŞLER Sağlîîcta Ozelleştirmede Yanlış Adım Dr. M. CİHAT OGAN Ankam Tabıp Odası Genel Sekreten D YP-C(S)HP hûkumetı, SaghkBakanlığı'nabağ- lı bazı hastanelen "özcrkleştinne" gerek- çesıyle sağlık ışletmele- nne dönuşturerek özel- leştınnektedır Bu hastanelenn, yatınm harcamalannın çok sınırh olduğu kamu sağlık hızmetlen kesımınde, kaynakla- nn onemlı bırbölürnünün aktanldığı ku- rumlar olması dıkkat çekıcıdır Sağlık Bakanlığı'nın en gelışmış has- tanelennden bin olan T Yuksek thtısas Hastanesı, Bakanlar Kurulu'nun 7 Mart 1995'te aldığı bır kararla, 50 mılyar TL ışletme sermayesj ıle sağlık ışletmesıne dönüşturülmüştür Sırada İstanbul Go- ğûs Kalp Damar Cerrahısı Merkezı, İs- tanbul Koşuyolu Kalp ve Araştırma Has- tanesı gıbı yuksek tıbbı teknolojık ola- naklara sahıp kamu hastanelen vardır Ülkemızde sağlık hızmetlerının özel- leştınlmesı düşûncesı çok uzun bır geç- mışe sahıptır 1950'lerdenbenhızmetle- nn pıyasanm kurallanna gore bıçımlen- mesı gereğıne ınanan çeşıtlı hükumetler sağlıkta da özelleşmenın gereklılıgını sa- vunmuşlar Sosyal hukuk devletı anlayışının kar- şıflğı olan 1961 Anayasası "Devlether- kesin beden ve nıh sağhğı içinde yaşaya- bflmesini ve übbi bakım gormesini sağla- makla ödevtidir" (madde 49) dıyerek sağlık hızmetlennden yararlanmayı bır ınsan hakkı olarak tanımlamaktaydı 1961 Anayasası yürurlûkteyken sağlı- ğın genel bır polıtıka ıle özelleştınlmesı söz konusu olamazdı Yapılabılecek tek şe> anayasaya dayanılarak çıkanlmış olan 224 sayılı Sağlık Hızmetlennın Sos- yalleştınlmesı Hakkında Yasa'nın uygu- lanmasını engellemek \ e sağlıkta özel- leştırme konusunda kısmı ıcraatlann ger- çekleştınlmesıydı 1978 CHP azınlıkhü- kumetının tam gun u>gulaması dışında tum ıktıdarlar bu goruşü yaşama geçır- mıştır 1982 Anayasası'nda "devlet, herkesin havatuu, beden ve nıh sağüğı içinde sur- dÜTmesini sağlamak amacıyla sağlık ku- ruluşlannı tek eiden planlavıphızmetver- mesinı duzenler. De\ tet bu gorevını kamu ve özel kesimlerdekı sağlık ve sos>al hiz- met kurumlaruıdan yararlanarak onlan denetleyerek yerine getirir" (Madde 56) denılerek sağhkla sosyal devkt anlayışı bırakılıp ozelleştırmeye anayasal daya- nak hazırlanmıştır 1982 sonrasındakı ıktıdarlar kamu sağ- lık hızmetlennı yıpratmayı sürdurmuş, kamu kaynaklannın muayenehanecıhk ve ozel merkezlenn desteklenmesı ıçın kullanımına pervasızca göz yurnmuştur Böylece sağlık hızmetlen dolaylı olarak özelleştınlmışur 80'lı yıllann sonunage- lmdığınde uluslarustu sermaye çevrele- nnın bıçımledığı kamuoyu, ozelleştırme olgusunu savunur hale gelmıştır Gele- cekknnı, kendı ulusal ozgulennden çok Yenı Ekonomık Duzen'de arayan sıyasal ıktıdarlar artık sağlık ve eğıtım gıbı sos- yal hızmetlen de doğrudan özelleştınl- mesı ıçın somut adımlar atma cesaretmı kazanmıştır Anavatan Partısı ıktıdan dönemınde 1978'de 3359 sayılı Sağlık Hızmetlen Temel Kanunu çıkanlmıştır Bu yasa dö- nemın ana muhalefet partısı SHP tarafın- dan Anayasa Mahkemesı'ne goturulmûş ve bırçok maddesı ıptal edılmıştır Ancak 1995'e gehnceye kadar sağlık hızmetlennın ozelleştınlmesınde somut anlamlı bır ıcraat gerçekleştınlmemıştır 11 Ocak 1995"te 3359 sayılı yasaya da- yanarak bır ışletme yonetmelığı çıkartıl- mış \ e Bakanlar Kurulu karan ıle T Yuk sek Ihtısas Hastanesı ışletmeye donuştü- rulmüştur Yönetmelığın gınş kısmında amacın sağlık bınmlennın ozerkleştınlmesı ol- duğu behrtılmıştır Ancak personel ata- masmdan, ışletmede yenı bınm açılma- sına kadar bırçok yetkı ıle donatılan bı- nm yonetıcılennın neredeyse tamamı Sağlık Bakanlığı'nca atanmaktadır Sağlık ışletmelennın faalıyet ve gö- revlennın tanımladığı 8 madde ışletme gelırlen ıle gıderlenn karşılanması ve hızmette rekabet gıbı ılkeler goze çarp- maktadır Fıyattanfesıneılışkın26 mad- dede sağlık ışletmesı tarafından venlen her turlü hızmetın ücret ve bedelı malı- yet ve ışletmecılık esaslanna gore yöne- tım kurulu karan ıle belırlenmekte, Sağ- lık Bakanlığı'nca onaylanarak uygulan- maktadır Ucret ve bedel alma zorunluğu ve tah- sılatına ılışkın 27 maddedede*sağjıkiş- lednelerinde koruyucu sağlık hızmetleri dışında kalan her turlu tedavı ve rehabı- lite edıcı hızmetlerden ucret ve bedel alın- ması mecburidir" hükmu yer almakta- dır Bovlece sağlık ışletmelenne dönuş- turulerek özelleştınlen kamu hastanele- nnde venlecek sağlık hızmetı bedehnın pıyasa koşullanna uygun bır bıçımde hastalardan alınması sağlanacaktır Ozcesı Yonetmelık zaten pıyasa ıle gobeğınden bağlı olan mevcut sağlık hız- metlen ışleyışıne yasal dayanak oluştur- maktadır T Yuksek thtısas Hastanesı'nın Ko- numu T Yuksek thtısas Hastanesı, tç ve Doğu Anadolu Bölgelen'nde Sağlık Ba- kanlığı'nın yuksek teknolojıye sahıp ve bazı ozgun alanlarda nıtelıklı sağlık hız- metı üreten tek ve en büyük bınmıdır Örneğm açık kalp amelıyatlan, smdınm sıstemı cerrahısı gıbı alanlarda Sağlık BakanlığTna bağlı hızmet veren bölge- dekı tek bınmdır Aynca Sağlık Bakanlığı'nın ozelleş- tırme gınşımını son yıllarda en fazla öde- nek ayırdığı bır hastaneden başlatması dadüşundurucudür Öbûr sektörlerde ol- duğu gıbı sağlıkta da, venmh çahşan nı- telıklı kamu kurumlan yok pahasına el- den çıkanlmakta, Sağlık Bakanlığı'nın seçkm bır hastanesı zaten kısıtlı olan ka- mu kullanımına kapatılmaktadır K.oalısyon hükümetı tüm obur ıcraat- lannda olduğu gıbı sağlık hızmetlen alanında da devlet yonetme cıddıyetın- den yoksundur Bırçok maddesı ıptal edılmış, yamalı bohça hahndekı bır yasaya dayanarak sağlık gıbı çok onem- lı bır hızmet sektörunde ıcraatlarda bulunulmaktadır Programmda "sağhkhizmetterinin bir kamu hı/meti olduğunu, ucretsiz olması gereknğını, sağlık hızmetlennın sosyal- leştunlmesı ile tüm goreviilerin tam gûn hizmeünin hedeflendiğüıi" >azan. 3359 sayılı Sağlık Hızmetlen Temel Ka- nunu'nu Anayasa Mahkemesı'ne goturerek bırçok maddesını ıptal ettıren koahsyonun sosyal demokrat kanadımn halı ıse trajıkomıktır Tercıhlennı uluslarüstü fınans çev- relennın ıstemlennın, ulusal boyutta ıc- rası olarak saptayan, sağlıklı duşünce sıs- tematığınden yoksun sıyasal ıktıdarlann ülkemıze verdıklen zarar artık kat- lanılamaz boyuta ulaşmıştır Sağlık lşletmelen Yönetmelığı'run ıp- talı ıçın ust kuruluşumuz Türk Tabıplen Bırlığı T Yuksek Ihtısas Hastanesı'nın ışletmeye dönüştürulmesı karannm ıp- talı ıçın odamız ıdan yargıya başvurmuş- tur tçmden çıkılamaz duruma geOrdık- len sağlık hızmetlenmızdekı tıkanıklığın aşılması konusundakı Ankara Tabıp Odası göruşûnü ıse bır başka yazıda an- latmaya çalışacağım ARADABİR Prof. Dr. BEDÎ FEYZİOĞLU Kendine Güven Yetersizliği Polıtıkada, son gunlerde, ozellıkle anayasa goruş- melennde, sıyasal partılerarasında, kendine guvenen ıle guvenmeyenler lyıce belırmeye başlamıştır Bazı unlu polıtıkacılanmız, "Refah Partısı'nın TBMM'yi esir aldığından" bıle soz ettıler Anayasanın 21 maddesının değıştınlmesı husu- sunda uyuştuklannı soyleyen uç partı (DYP + AP + CHP) oylamada kendı uyelennde onemlı bır kısmının beklenen doğrultuda oy vermedıklenhı gormuşlerdır Meclıs'tekı bu oylamanın sonuçlann hakkında basın- da bırçok yazı çıktı Bız, konuyu Meclıs'tekı öbur partılere bakarak, sa- dece39 uyesı bulunan Refah Partısı'nın -programı ıle dını ıstısmar eden ve laıklığe, Ataturkçuluğe karşı tu- tumuna kesın kes karşı olmakla beraber- gerek par- tı dısıplını, gerek obur partılerdekı sempatızanlan uze- nndekı nufuzu açısından ıncelemek ve bu durumun nedenlennı ırdelemek ıstıyoruz Bır defa, Refah Partısı, uyelerını seçerken dıkkatlı davranmaktadır Bu uyelenn oğrenım dönemınde kendı kurslannda, ımam-hatıp okullannda yetışıp ye- tışmedığını araştımakta, yuksek öğretımı kendı yurt- lannda kalarak yapıp yapmadığına bakmaktadır Par- tıye gınşınden başlayarak kesın emır ve talımata uy- ma koşulunu uygulamaktadır Mılletvekılı seçıldıkten sonra da partı tuzuğune en ufak aykırılığa hoşgoru gostermemektedır Genel partı polıtıkasının sapta- ma ve uygulama uyeler arasında sureklı ve sıkı bır ış- bırlığını surdurmektedır Bu suretle partı sozcusu ola- rak Meclıs kursusune çıkan bır Refahlı mılletvekılı, hem konuyu lyıce oğrenmış, hem de onu ıçten savu- nan bır eda ıle partı goruşunu açıklamaktadır Kısa- ca, Refah Partısı, butun uyelennı kendı goruşune tam bır bağlılık ve ınanç içinde sevk ve ıdare edebılmek- tedır Uye sayılan haylı fazla olan ve Refah Partısı'ne oranla haylı ılencı, laık ve demokrat olduğu ıddıasın- da bulunan DYP'de olsun, ANAP'ta olsun, bu T e - sanûdü"gormek olanaklı değıl Her ıkı partıde bırbınyle çekışen, çelışen, çekeme- yen ınsanlar olduğu, gun gıbı aşıkârdır Iktıdar par- tısınde, partı başkanı, başbakana karşı olanlar ıle onu destekleyenler basın ve yayın organlarında ad ad sa- yılmaktadır ANAP'ta da genel başkanı destekleyen- leıie ona karşı olanlar da bılınmektedır Boyle bır at- mosferde bu ıkı partıde oylamada bırlık, beraberiık bulmak elbette mumkun olamamaktadır CHP'ye gelınce, bu partıde de once aynlıp sonra yenıden bırleşen ıkı grubunu farklı tutumlan tumden yok olmuş değıldır Buna karşın anayasa değışıklık- lerının oylanmasında, demokratık ve sosyal hukum- lerle ılgılı maddelerde bu partıden fazla fıre venlecek- tı, pek sanılmamaktadır Oyleyse sorun esas rtıbany- la DYP ve ANAP'tan geldığı bellı olan fırelenn neden- len neler olabılır? Refahçıların ılerı surduklerı uzere bu ıkı partıde ote- den ben gızlı Refah uyeten bulunduğu goruşunu faz- la geçerlı gormuyoruz Bızce bu fireler, o oylan veren uyelenn bu ıkı partıde de, onumuzdekı genel seçım- lerde, aday gostenlme olasılığını az gorenlerden gel- mektedır RP'nın, şımdıkı 39 uyesıne ek olarak 411 yenı aday gostermesı olanağı vardır DYP ve ANAP'ta umıtlerı kesılenler asıl bu nedenle Refah Partısı go- ruşune katılabıtmektedırler Eğer ıçlennde ımam-ha- tıplı, ılahıyat fakultesı ya da Islam Enstıtusu çıkışlı mıl- letvekıllen varsa, onlann da bu nedenle RP yonunu bulmalan mumkun olabılır RP'nın asıl gucu, dıkkat- le surdurduğu bu eğıtım polrtıkasından ılen gelmek- tedır Kısacası DYP ve ANAP partı tesanudü ve par- tı dısıplını açısından bu gevşeklıkte olduğu surece, anayasa değışıklığı ıçın aranan 300 oyun bulunması olasalığı fazla değıldır Değışıklık tekltflen 270 oyu bu- larakTBMM'den geçerse, zorunlu olan halk oylama- sı (referandum) sonuçta ıktıdar partılen ıle ANAP'tan çok Refahı guçlendırmeye yarayacaktır Öyleyse, uzun vadeh de olsa sorunu esastan ço- zebılecek ve daha demokratık bır anayasaya kavu- şabılmek ıçın, Refah'ın koktendıncı oğretımıne kesın olarak son vermek ve obur partılere gırecek gençle- n çağdaş, laık öğretımle yetıştırmekten ve boylece kendine guvenen, ılencı, Ataturkçu partıien gelıştır- mekten başka çare gozukmemektedır ÇUMRA ASLtYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Sayı 1995 158 Davacı Hazıne vekılı tarafından açılan gaıplık davasın- da Çıunra'nın Abdıtolu Koyü 46 hane, 008 01 cılt, 90 sa> - fada nufusa kayıtlı 1930 doğumlu Osman ve Keaban'dan olma llyas Aydınlı'nın askerhk gorevını yapması ıçın 24 yıldan ben arandığını, kendısınden bugune kadar haber alı- namadığından gaıplığme karar venlmesı ıstenılmış olmak- la, hakkında gaıplık karan ıstenenın kendısı veya gaıp hak- kında bılgılen olan kımselenn ışbu ılanın yavını tanhınden ıtıbaren bır sene içinde mahkemızın 1995 158 esas sayılı da\a dosyasına bılgı ve haber vermelen ılan olunur 25 5 1995 Basın 29732 İstanbul'a yazık oluyor NECDETOZKAN H âkım temınatından ünıversıte ozerklığıne, basından yerel yö- netımlere tum ust yapı kurumla- nmızda daha demokratık yapı- lanmanın sancısmı yaşadığımız şu dönemde, bır sûre önce Baş- bakan Çiller'ın "tstanbul'un sorunlanna el koy- duk" tümcesınde yenı bır sıyasal tartışma başla- mıştı Yerel yonetımlenn, kentsel sorunlann çözu- munde Batı demokrasılennın soluğunu yakala- masını ıstedığımız bır sureçte Başbakan'ın "El kovdum" sözcuğuvle btlınç altını ele veren eyle- mı tanışıldı Butun beledıyecılık yaşamımda demokrasıyı, buradan kalkarak yerel yonetımlenn kentsel ço- zumlerdeozerkveozgurolmasınısavundum Sa- vunuyorum Açıklıklabelırtmek ıstenm kı, Baş- bakan'ın Istanbul'un sorunlanna el ko>arken or- taya koyduğu sosyal mantık, antıdemokratık bır görûnum sergılıyor Ne var kı, hûkumetı bu karan almaya goturen nedenlenn de antıdemokratık bır yapılanmanın sağlanması ıçın gınşılen uygulamalan durdur- mak adına olduğunu da gozardı edemeyız Partıh başkan-partısız yonetım gereğı ılke ol- malıdır, oysa, beledıye başkanlan ve meclıslen partılı adaylardan seçımle kurulur Beledıye ka- rar ve sorumluluk mekanızmalan, o beldede ya- şayan kışılenn oylanyla belırlenır Bu demokratık belırleme, yerel yonetıcılere hazmet uretımı ve uygulamalannda partısız daha da ote, yansız bır yönetımı surdurme sorumlulu- ğu >-ukler Beledıye başkanlan yonettıklen yerleşım bı- nmlennde tum yaşayanlann ortak ıstemlenne özen gostermek zorundadır Beledıyeler sadece oy aldıklan tabanlanna değıl, o bınmde tum ya- şayanlara hızmet ürettıklennın bılıncını yıtırme- melıdırler Bu yapılmazsa ne olur'' Demokratık bırtercıhle goreve gelen yerel yo- netım, antıdemokratık olmaktan öte. faşizmin ba- tağına suruklenır Bır örnek vermek ıstıyorum Refahlı beledıye başkanlannın tabansal ıstem- len doğrultusunda ıçkılı gazınolara, lokantalara ruhsat vermemelen once bır ılke sorunudur Ama o beldede bu tur bır ışletmeye gerek varsa, sos- yal yapı bunu ıstıyor ve gerektınyorsa, yasal bır engel de yoksa beledıye ruhsatı verme ışlemını partı amaçlan adına durduramaz Engelleyemez Tûrkıye Buyûk Mıllet Meclısı, halkımızın ılk ve tek temsılcısıdır Dılerse anayasayı da değıştırebılır Ama yu- rurluktekı anayasaya aykın yasalar çıkaramaz Çıkanrsa bır demokratık kunım olan Anayasa Mahkemesı bu yasayı ıptal eder Etmektedır Bı- lınmelı kı, parlamentonun seçilmış olması, ulke- nın temel düzenını değıştırmeye yetmez Hukuk devletının tüm kurumlan hukuka uymak zorun- dadır İstanbul'da Osmanlf nın mırasını korumak. ımar etmek ve halka açmak ıçın Tunng kurumu- na, beledıyenın mülkıyetınde olan koşk ve kasır- lan veren yönetımın içinde bulunan bır beledıye yetkılısı olarak anakentın son uygulamalan bana gore de yanlıştır Buralan ışlermenın kurallannı partı tabanına uygun duruma getırmek ıçın Tunng'den almak doğru bır yaklaşım değıldır İstanbul, bır dünya kultûrû metropoludur Bu ovuncümûz olan metropolün kültur mırasını dun- yaya, evrensel standartlarda açmak zorunluluk' tur Dunyaya açtığınız zaman da dûnya kültûru- nün ortak paydasında bunu hızmete sunmak ge- reğı ortaya çıkar Bu yerlenn ışletılmesınde duşünulen ya da dü- şûnuleceğınden korkulan hususlan onlemek ıçın devlet, İstanbul Beledıyesf ne verdığını gen al- maktadır, alacaktır Ömeğın "yapı poiisi" kurarak kaçak bma ya- pımının denetımını beledıyeden almak Nıçın 9 Bu yetkının yanlış kullanılacağından urkülerek dolaylı yoldan yerel yönetıme kısıtlama getır- mek Bu bır yol mudur' 1 Bana kalırsa bır yanlışı başka bır yanlışla ön- lemedır Mantığı tehhkelıdır Dayanağı tartışmalıdu Sonuç olarak da zaten antıdemokratık bır ya- pılanmanın içinde olan beledıyelen daha da bas- kı altına almaktır Yanlış ömeklerden kalkarak > anlışlarda buluş- mak, demokrasi aradığunu bu sureçte ülkeyı amacından uzaklaştınr Sayın Çıller, "tstanbuTun sorunlanna e) koy- mak" tartışması yenne, merkezı hukümet olarak yedı ana başlıkta toplanan istanbuFun sorunlan- na çozüm arayarak somut sonuçlar yaratılması gerekmez mı 9 Sa>m Tayyip Erdoğan, lstanbullulardan yetkı almıştır Bu yetkı, yükumlüluktur Bu venmsız tartışmalar yenne, yerel yönetım- len daha demokratık bır platformda yapılandır- mayı, yerel yönetımlere seçılenlenn de tum uy- gulamalannda anayasa, kanunlarve kent hayatın- da yaşayanlan partısız kavramayı denemelen ge- rekır dıyorum Çunkû İstanbul'a yazık oluyor tstanbul'u kaybedıyoruz Bugün erteledığımız sorunlan yann çok daha zor çozeceğız TARTIŞMA Bir TV programının düşündürdükleri PENCERE 1 4 hazıran çarşamba gûnu akşamı atv'nın Mını Sıyaset Meydanı'nda eskı Adalet Bakanı S€>fi Okta> ıle RP Genel Başkan Yardımcısı Oğuzhan Asütürk, Anayasa değışıklık çalışmalannda analaşmazlıklara neden olan, Anayasa'nın 24 maddesını tartıştılar RP, dın ve vıcdan ozgurluğünu duzenleyen bu maddenm "Kimse, devletin sosyal, ekonomik, siyasal ve>a hukuki temel düzenini kısmen de olsa, din kurallanna davandırma.. amacıvla.. diniyadadin duguîanm istismar edemez ve kötüye kullanamaz." dıyen son fıkrasının kaldmlmasını ıstıyor Oğuzhan Asılturk konuşmasında, Ceza Yasası'nın 163 maddesı de aym ıçenkteydı, bu maddeyı kaldırdık, artık Anayasa'nın anlamını yıtınruş ve dayanaksız kalmış olan 24 son, maddesını de kaldırmak gerekır, dıyor CHP adına konuşan Seyfı Oktay da düşuncelennı özetle "Bu madde din ve vicdan ozgurlüğunu güvence altına almışör, vatandaş dinsel inanc ve ibadetlerinde özgurdür. ancak hiç kimse devletin sosyaL, ekonomik, sivasal veya hukuki temel düzenini din kurallanna dayandırma amacıyla din duygulannı istismar edemez ve kötüye kullanamaz, bu madde devletin temel düzenini koruyan bir maddedir, Anayasa'da kalması gerekû-" bıçımınde açıklayarak 24 son maddeyı savnnuyor Nesnel gerçek odur kı ülkemızde sağ ıktıdar ve partıler öteden ben laık demokratık cumhunyet dev let şeklını ve ozellıkle laıklık ılkesını kendı çıkarlanna aykın gorrnüşler, bu ılkenın vçmı boşaltmak ıçın her türlü çabayı gosteregelmışlerdır Turgut OzaL, Ceza Yasası'nın 140, 141, 142 ve 163 maddelennı kaldınyoruz dıyerek, düşunce ozgürlüğunü engelleyen maddelen kaldırma maskesı altında, duşünce ozgurlüğu ıle ılgısı olmayan ve laık cumhunyet ılkesını koruyan 163 maddeyı ortadan kaldırmıştır Böylece Turgut Ozal laık devletı ortadan kaldırma ve teokratık de\letın yollanm açma, gıderek dını ve dın duygulannı kötüye kullanarak ıktıdarda kalma çalışmalanna kapılan açmıştır O gunlerde 163 maddenın gerçek nıtelık Dinciler yol alırken... S on gunlerde sıyasetçıler arasında bazı dın adamlan v e tankatçılar arasında göruşme yanşı başladı Bunlar arasında emeklı dın adamı Fethullah Gulen'le goruşme yanşı önde gıdıyor 23 hazıran günlu Hurnyet gazetesınde Sayın Oktay Ekşı de bu konuyu ışlıyor Sayın Ekşı CHP Genel Başkan Hıkmet Çetın'le Fethullah Gulen'm bayram göruşmelennı ele alarak "Yadırganacak bunda ne var?" demeye getınyor Konunun aynntısına gırmeden hemen yanıtlamak ıstıyoruz Sayın Ekşı'yı Sadece Hıkmet Çetın'ın değıl. devletin onemlı gorevlennde ve partı başkanlıklannda bulunanlann toplumda etkınhğı bılınen bazı dın adamlan ve tankatçılarla ayncalıklı olarak göruşmesınde az değıl çok şey var Her şeyden once boylelenyle goruşenlenn asıl amacı. dın ve tankat adamına bağlı toplumlan etkılemektır Dın ve tankat ınananlarına mesaj vermektır "Bakınbizde ona yakınız, onunla görûşüyoruz, onunla ilişki içindejiz" demektır En ıyımser deyımıyle bunun da adı "inanç" somürusudür Son gunlerde kımılennın yaptığı budur CHP kımlığı altında hıç kımse bu anlama gelecek bır dayanışa katılamaz. Katılmamalı CHP Ataturk Ilke ve Devnmlen'ne bağlı onun şaşmaz ve yanılmaz savunucusu olan bır partıdır Boyle bır partınm genel başkanı (nedenı ne olursa olsun) kullanıldığı bılınen bınyle ozel göruşme yapamaz Boylelenyle ancak ve ve amacını değerlendıremeyen, sol kesımden bırçok kışı de bu maddenm kaldınlmasına destek vermıştır 163 maddenın kaldınlması teokratık devlet yanlılan ıçın onemlı bır adım olmuştur Sağın temsılcılen bunu kendılen açısından bır zafer, buyük bır kazanım olarak kabul etmış ve açıklamışlardır Nıtekım eskı Başbakan Yıldmm Akbulut, Terörle Mucadele Yasası'nın duşünce açıklamasmı suç sayan 8 maddesı değışıklıklenyle ılgılı olarak "Cumhurrvet tarihinin en buyük demokratikkşme hareketini biz vapok, 163. maddeyi kaldırdık. Terorle Mucadele Yasası'nı çıkardık. şimdi hukumet yeni yasa tasansı ile 163. maddeyi geri yalnız partının bayramlaşma düzem içinde görüşur ve bayramlaşır Ona bır ayncahk tanıyamaz Tanmırsa o zaman böyle bınnın öbur yurttaşlardan "farta ne?" sorusu gündeme gelır Onun farkının ne olduğu bılınıyor Inanç ve tankat Inançlan somurerek, tankatlara katılarak ne partı ne de ulke yönetılır Az çok düşunen herkes bılıyor kı Fethullah Gülen gıbıler sadece bazı yurttaşlann ınanç duygulannı kullanıyor Gulen gıbılerle ılışkı kuranlann amacı bu getirmeye çanşıyor'' açıklamasmı yapmış, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz da bu konuda "163. maddeyi kaldırdık arnk bundan bizi kimse geriye döndüremez" demıştır Şımdılerde laık demokratık cumhunyete karşı başkaldıran gencı bır akım amacına ulaşabılmek ıçtn adım adım ılerlemektedır Ereklen, cumhunyet devlet şeklmm temeh olan laıklık ılkesını ortadan kaldırmak ve dını ve dın duygulannı polıtıkalanna alet ederek ıktıdarlannı surdurmek ya da ıktıdara gelmek, adıl rnzam ıddıalanna karşın ışçı ve emekçı halk yığınlannı ezen bır duzenı ayakta tutmak ya da sürdürmektır Halit Çelenk Hukukçu kullanmayı bırhkte yurütmektır tnanca ya da bır tankat düzenıne bağlananlan bırlıkte etkılemektır Bunun başka ızahı yoktur Dın adamı ve tankat adamlannın peşınde olanlann, onlarla oyle ya da boyle ılışkı kuranlann amacı dın adamını ve tankatçıyı kullanarak halk yığınlanna ulaşmaktır Laık bır düzende bu yersızdır ve ahlak dışıdır CHPMı, ahlak dışı bır davranışı yapamaz ve katılamaz Niyazd Ünsal Kantarın Topu... Tam 119 yıl Ilkanayasamız olan Kanun-ı Esası'den bugune tam 119yılgeçtı 119yıl ve 5 anayasa BınOsmanlı 'nın özel koşultannda yapılmış Ötekı ıkısı, 1921 ve 1924 ana- yasalan Kurtuluş Savaşı ve ertesının özel koşullann- öa çıkanlmış Her üçü de tanhımızın şereflı koşelenn- de yennı almış Ama ya son ıkısı? Bın 1961, ötekı 1982 Her ıkısı de asken dönemle- nn özel koşullannın anayasası Ya stvıller? Ya çok partılı hayatın, seçılmışlerdemok- rasısının anayasası9 Hanı o hepımızın ortakürunü, uze- nnde anlaşacağımız o toplumsal mutabakat metnı9 Yok Bır tane bıle yok Ne yazık kı 119 yıl içinde kendı kendımızı yönetmek uzere anlaşabıleceğımız bır ana- yasa ortaya koyamamısız Yazık Şımdı önümuzde tanhı bır fırsat var Şımdı tarıh önünde, hem geçmışımız hem de geleceğıma onün- de bır ımtıhandan geçıyoruz ( .) Gelın bu defa başa- ralım Bıze yakışan sıvıl, demokrat ve laık bır anayasa- yı gerçekleştırelım " Yukarda ıtalık harflerle dızılen yazı, Humyet ve Mıllı- yet gazetelennde sekız sutun uzenne dızılen "Tanhı Göreve Davet" başlıklı çağndan alınmış bır parçadır, yazının tumunun anlamını ozetlıyor • Turkıye, anayasal yaşama hem erken hem geç baş- ladı Ilk anayasamız 1876 yılındadır Batı'da ılk yazılı anayasalar 18'ıncı yuzyılın sonlannda goruldu (ABD 1787, Fransa 1791) Ancak ınsanlığın buyuk çoğunlu- ğu o yıllarda karanlıktaydı 1876 Anayasası1 nı Mithat Paşa, 1831 Belçıka Anayasası'ndan uyarlamıştır 1831 Anayasası'nı Belçıka'da askerler yapmamıştır, sıvıl toplum urunudur Mtthat Paşa da sıvıl pasaydı Abdülhamit, anayasayı rafa kaldınp, Mithat Paşa'yı boğdurttu, 33 yıl suren bır 'ıstıbdat refimı' kurdu Bu re- jıme karşı, asker - sıvıl aydınlann başını çektığı bır ha- reket oluştu 1908'de başanya ulaşan hareket, Hum- yet Inkılabı'nı gerçekleştırerek 2'ncı Meşrutıyet'ı ılan ettı, 1876 Anayasası'nı onemlı değışıklıklerie yururiü- ğe koydu Ancak 20'ncı yuzyılın ılk çeyreğınde Osmanlı toplu- munun demokrasıye hazır olmadığı goruluyor • 1921 Anayasası, tarıhte eşı gorulmeyen bır 'halkha- reketı'ntn urunudur, emperyalızme karşı başanya ula- şan ılk 'Kurtuluş Savaşı' bu anayasayla yurutuldu 1924 Anayasası, laık Cumhunyet devnmını gerçek- leştıren Meclıs'ındır O yıl 'Öğretım Bırlığı Yasası' be- nımsenmış, Halrfelık'le bırlıkte 'Şenye Vekâletı' ve 'Şe- nye Mahkemelen' kaldınlmış, ardından 1924 Anayasa- sı onaylanmıştır 1928'de devlet dınının Islam olduğu- nu belırten tumce anayasadan çıkanlacaktır Bu olay- lar asker - sıvıl rtışmesının dar kapsamına oturtulacak ıçenkte değıldır, dunya olçeğınde 'Aydınlanma Felse- fes/'nın boyutlarında ete alınmalıdır • 1961 Anayasası, laık Turkıye Cumhunyetı'nın temel ılkelenne, 1948 Italya, 1949 Batı Almanya anayasala- nnı aşılamış, Avrupa uygarlığının ılen aşamasını Turkı- ye'ye yansıtmıştı, ama, karşısına toplumun tutucu ve gencı sıvıl guçlen çıktılar Bır hareket askerden geldı dıye ıHe kotu, sıvılden gel- dı dıye ılle lyı olamaz Bu mantığın tersı de geçersızdır 82 Anayasası generallenn manfetıdır, 61 Anayasası'nı gencı sıvıl sınıflann ısteklenne gore kesıp bıçmış, kuşa çevırmıştır Asker - sıvıl ıkılısı uzenne oturtulan onyargı, bızı ya- nılgılara surukler • Şımdı parlamentoda ızledığımız anayasayı değıştır- me çabalan da 2000'e 5 kala Turkıye'de kımı sıvıllenn ne olçude gen olduklannı ortaya koyuyor Kendımızı bır yanılgıdan korumalıyız Partıler arasında uzlaşma gerçekleşıp de 82 Anaya- sası'nın kımı maddelen değıştınlse bıle, 1961 Anaya- sası'ndan çok gerıde kalacaktır Yapılan ışı lyıce tartmak gerekır - , Turkıye partıler arası anayasal uzlaşmaylademokra- sıye kavuşacak değıl, bu yolda lyımseriığe yol açan bır kuçuk adım atılmış olacak, hepsı bu kadar... w*.lllil 293 89 78 (3HAT) Çarşamba - Perşembe 22.30-01.30 AJIAN - Vokal CANAYER - Pıyano Cuma - Cumartesı 2230-01.30 ONDER FOCAN DORTLÜSÜ ŞESOVAVLKER Trompet ÖNDER FOCAN Gıîar TAYIANCEMGIL Bas CANKVTÖZGÜl Davul JAZZ GUNLERİT U N E L « Î 1 D 1 H H O 3 B E Y O â L U 2 9 3 0 7 8 6 OZEL JAZZ HAFTASI L 6 Temmuz JKEREM GORSEV QUNTET veJAM-SESSION Gırış 250 000 TL | 7 8 Temmuz | ROXY PARTI Ilk ıçkıdahıl 300 000 TL I 10 Temmuz I İSTANBUL JAZZ QUARTET ve JAM-SESSION Gırış 250000 TL | 11 Temnıuz \ S1.PR1Z ve JAM-SESSION SıraschıkT Cad. Ashunğazı Yaugı Sk Tel 0(212) m 48 39 51 MEIS CAFE&BAR EZGININ•• w •• GUMLUGUher çarşamba sizlerte Saat: 22.00-02.00 Buyukparmakkapı Sok No 119. Beyoğlu (Hayal Kahvesı yanı) Tel 293 99 73 ÇUMRA ASLİYE HUKUK MAHKEMESt'NDEN Sayı 1995/157 Davacı Hazıne vekılı tarafından açılan gaıplık davasında Çumra Bardakçı Mahallebi 246 hane 004/04 cılt 6 sayfada nü- füsa kayıtlı 1956 dogumlu AhmetveHafizeoglu Adıl Lama'nın askerlık gorevıru yapması ıçın 12 yıldan ben arandığını, ken- dısınden bugune kadar haber alınamadığından gaıplığıne karar venlmesı ıstenılmış olmakla hakkında gaıplık karan ıstenenın kendısı veya gaıp hakkında bılgılen olan kımselenn ışbu ılanın yayını tanhınden ıtıbaren bır sene içinde mahkemızın 1995/157 esas sayılı dava dosyasına bılgı ve haber vermelen ılan olunur 25 5 1995 Basın 29731
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear