Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 29 TEMMUZ 1995 CUMARTESİ
OLAYLAR VE GORUŞLER
Çağdaşlaşma yalnızca sanayıleşme değıldır'^nca toplumsal,
psıkoloıık ve sıyasal değışmeyı de ıçery^Ataturk devnm modelı,
nem kalkınmayı hem de çağdaşlaşmay^ngorur Bunun ozunde
yatan da bağımsız bır ulusal devlet, çam^'kalkınmış bır toplum
ve bu toplum ıçınde ozgür bır ınsandır. Ataturk de\nm atılımlan
bu amaca yonelıktır.
Prof. Dr. SUNA KİLİ, Boğazıçı Unıversıtesı
A
taturkçuluk çağdaş dev -
letı, çağdaş toplumu,
çağdaş ınsani amaçla-
maktadır Çağdaşlaşma
ıse v alnızca sana> ıleşme
değıldır Aynca toplum-
sal, psıkolojık \e sıyasal değışmeyı de
ıçenr Ataturk devnm modelı Ijem kal-
kınmayı hem de çağdaşlaşmayı ongorûr
Bunun ozunde yatan da bağımsız bır ulu-
sal devlet çağdaş, kalkınmış bır toplum
ve bu toplum ıçınde ozgur bır ınsandır
Ataturk devnm atılımlan bu amaca yo-
nelıktır Bu amacın sureklılığını de dev-
nmcılık ılkesı sağlamaktadır
Bır sure once bu sütunlarda Ataturk ıl-
kelennın dun bugun ve yannlara uzanan
değerlendınlmelennın yapılması zorun-
luluğuna değınmış ve bunun nedenien
uzerınde durmuştum Bu doğrultuda
cumhunyetçilikılkesını 20mayısta ulus-
çuluk ılkesını 4 hazıranda halkçdıkılke-
sını 15 hazıranda devletçilık ılkesını 28
hazıranda laiklik ılkesını 12 temmuzda
bu sütunlarda ıncelemıştım Bugun de
devrimcilik ılkesı üzennde duracağım
Devnmcılık kalıplaşma) ı, dogmalaş-
mayı. ışlevını kaybetmeyı, çağın toplu-
mun gensınde kalmayı onlemek dına-
mık bır devnm anlayışı sağlamak ve sur-
durmek ıçın CHPnın 3 kurultayında,
1931 yılında, partının temel bır ılkesı
olarak kabul edılmıştır CHP'nın 1935
>ılındakı4 kurulta>ındaısebuılke Ke-
malizmin temel 6 ilkesinden bın olarak
benımsenmıştır 193^ yılında. 1924 Ana-
>asası"nın2 maddesındeyapılanbırde-
ğışıklıkle obur ılkelerle bırlıkte devnm-
cılık de Turk devletının nıtelıklen arasın-
dayennıalmıştır Boylece Ataturk dev-
nmının ılkelen temel >asadatescıl edıl-
mış ve sureklı devnmın yolu anayasaca
açılmıştır
Bır devletın devnmcılığı ılke olarak
benımsemesı çağla gelışme kararlılığını
açıklar Ancak benımsenen bu devnmcı-
lık ılkesının nıtelıklen nedır9
Neyı amaç-
lamaktadır'' Ataturk devnmcılığı ulusal
amaçlı bır devnmcılıktır, Turkıye"nın
çağdaş uygarlık duzevıne ulaşmasını ve
sureklı olarak çağla gelışmesını, çağın
gerısınde kalmamasını amaçlar Kendı
devnm modelını devnmın ıdeolojısı
Ataturkçuluk ya da Kemalızmı başka ül-
kelere ıhraç etme gınşımınde bulunmaz
Mazlum uluslann bağımsızlık çabalan-
na duyarlıdır, onlan yürekten destekler
Ancaİc kendı ıç ışlenne kanşmacılığı
yadsıdığı gıbı, başka ulkelenn de ıç ışle-
nne kanşmaz Sigmund bu konuda şu
gonışu gundeme getırmektedır **Çağ-
daşlaşan vonetimlenn bır ideolojıve ge-
reksınmelerı \ardır. Çunku onlar, top-
lumsal ve ekonomik bır devrim içindedır-
ler. Sağlamak ıstedıklen venilık \e deği-
şikhklerı dramatıze etmek zorundadır-
lar. Fakat bu, Marx ın ideolojısinden da-
haçok Ataturk ün ideolojısıne benzemek-
tedir; çunku ulusal ekine ve ulkenın ozel-
liklenne dayanan bir kalkınma ve sana-
yileşme ıdeolojısıdir."( I)
Devnmcılık Atarurkçuluğü, Turk
Devnmı'nı, devnm ılkelennı dogma ol-
maktan kurtaran onlan yaşayan çağın
çağlann, geleceğın yenı oluşumlan. ge-
lışmelen değışmelen karşısında sureklı
kılan ılkedır Çağdaşlaşmanın en buyuk
engelı.devnmlen dogmalaştırmak ılke-
len yenı gelışmelerkarşısında yenı ıster-
lere yanıt veremez hale donuştürmektır
Bu bağlamda İsmet Inonû'nun çok
önemlı bır uyansını anımsamamız ve
belleklerden çıkarmamamız gerekır İs-
met tnonu dıvor kı "Devnmın davası
başbca ıki vönde ortaya çıkmaktadır. Bı-
rincı ve surekli gorev yonu şudur: Seçilen
yollardan hrçbır sebep ve suretle geriye
dönmemeli, hiçbir sebep ve suretle ka-
zandıklarunızı kav ıp vegozden çıkarma-
malıyız. Türk devrimi bu konuda çifte
cepheli bir dikkat ve savunmaya zonın-
ludur. Çifte cephe, dışardan saldırı ve
içerden saldırı olasüıklanna karştdır. Bir
devnm ıçın olum darbesu her şevın kaza-
nılmış ve guvenilir bulunduğunun sand-
masıdır."(2)
Yalnız çağdaşlaşmanın sağlanması
ıçındeğıl çağda^ olmanın çağdaş yaşa-
mın sureklılığının sağlanması ıçın de
toplumun, sıyasal sıstemın ve sıyasal
kulturun değışıme bağlı, değışıme açık
olmalan gerekır Bu durumu ozellıkle
devnmcılık ılkesı sağlamıştır Ataturk
devrimcilik ılkesının uzennde durulma-
sı gereken bır başka ozellığı de vardır
Ataturkçu devnmcılık yeğınlık, yıldın
sıstemını benımsemez Atatûrkçulukte
ozde banşçı ve demokratık devnmcılık
ozlemı ve ınancı vardır
Çağdaşlaşma bilinçli olarak yenılığe
yonelmektır Ataturkçuluk çağdaşlaştı-
ncı bırduşun akımı olarak yenılığe açık
olmuş, yenılığe sureklı olarak yonelme-
yı ılke edınmıştır Buılkedevnmcılıkıl-
kesıdır Ataturkçuluk devnmcılık ılke-
sıyle çağdaş uygarlık duzeyıne ulaşma
çabasında hem geçerlılığını, yararlılığı-
nı surduren devnmcı uygulamalara sahıp
çıkılmasını. onlann korunmasını gelış-
tınlmesını, hem de yenı gereksınmeler
karşısında yenı devnmcı uygulama ve
çozumlere gıdılmesını ongormektedır
Devnmcılık ılkesı, Turkıye'nın dev-
nm atılımlannı gerçekleştırerek ulkenın
gelışmesıne engel olan eskı kurumlann
ve duşunce sıstemının yenne yenı ku-
rumlann ve duşunce sıstemının getınl-
mesı, Turkıye'nın ılerlemesını bılınçlı ve
kararlılıkla sürdureceğı anlamını taşı-
maktadır Ataturk dev nmının amacı Tur-
kıve'yı yalnızca çağdaş, demokratık bır
toplum halıne donuşturmek değıldır
Devnmcılık ılkesı Turkıye'nın bağım-
sızltğı, çağdaşlaşması, ulkesı ve ulusuy-
la bolunmez butunluğu ve açık toplum
temellerınden uzaklaşmadan zamanla
gelışebılmesı ıçın Ataturkçuluğe gerek-
lı esneklığı sağlamaktadır
Devnmcılık hem gerçekleştmlen dev-
nme bağlılığı, onu korumayı, vaşatma-
vı, hem de bu dev nmın gerçekleştınlen,
uygulanan atılımlanyla yetınmeyıp çağ-
daş uygarlık duzeyıne çıkmayı gerektı-
recek gelışen, değışen, yenıleşen evren-
de, toplumlar arasında çağdaş kalmasını
sağlayacak başka yenılıklen de gerçek-
leştırmektır Devrimcilik. Ataturkçıilu-
ğü, Turk devrimini.devrim ilkelerini dog-
ma olmaktan kurtaran; onlan vaşavan,
çagın. çağlann, geleceğın venı oluşumla-
n, gelışmelen, değışmelen karşısında su-
rekli kılan ılkedır. İşte rum bu nedenleıie
Ataturkçuluk yaşamaktadır ve yaşaya-
cakür.
(1) Paul E Sigmund Jr The Ideologı-
es of the De\elopmg Natıons (Gelıs-
mekte Olan Ulkeler Ideolojılerı) N Y
Praeger 1963 s 37-40
(2) İsmet tnonu Mıllıvet 21 Mart
1934
ARADABIR
YAVUZ GÖR Emekh Elcı
Bizim Sokak...
Ikı taraflı apartmanlar, ıkı taraflı park edılmış otolar,
çımento yığınları arasından fışkıran bır ıkı cılız ot, ya-
şamlarını surdurmeye çalışmakta
Bırbınnı selamlamaktan çoktan vazgeçmış, bezmış
komşular Çatılarda televızyon antenlerı ormanı
uzerlerınde kâh guvencınler, kâh martılar, kâh serçe-
ler fısıldaşmakta Kargalar duruma egemen
Bızım sokakta uzun uzun bacaklı, mını mını eteklı
kızlar var Beş vakıt namazını kaçırmayan sarıklı, cup-
pelı, uzun beyaz sakallı mumınler var Ikıde bır gelıp
geçen, gaz tuplen satan kamyonetler ve hoparlorle-
n, koşe başında kumpas kuran kapıcılar, sımsıyah
çarşaflara burunmuş hanımlar, eskıler almaya gelen-
ler var Çop yığınları arasında başıboş kopekler, dı-
şı bır kedının peşınde dolanan uzun bıyıklı maganda
kedıler, Banş Manço'nun sevımlı ezgısı ıle motonze
olmuş sebze satıcılan
Bu Salvador Dali dekorunun "ses"lerıne gelınce
Beledıyenın mı PTT'nınmıbılınmıyor Bırkompresor
gelmış, bır ışçı, ağır makınelı tufek gurultusu ve ta-
kırtısı ıle sokağı bılınmez kaçıncı defadır ve neden-
dır, delık ve deşık etmekte
Koşelerı. gozlerı donmuş parababalarının yırtıcı
kuş gorunumu çabasındakı oğulları, luks arabalann-
dakı seslı ışkence aygıtlannı son kerteye kadar açıp,
moda şataraban bır pop ezgısını kırlı havaya kat-
makta
Bıraz ılerıdekı camı, bu kakofonıyı bastırmak ıçın
olacak, en yuksek "kılobel"\\ hoparlorlerle ışe gınşı-
yor
• • •
Bırbırlerıne sevecenlıkle yaslanmış arka bahçele-
rınde dut ağaçları manolyalar bıten ahşap evcıkler
Bırbırlennı seven ve sayan komşuların, kocalârı ışe
çocukları okula gıden eşlerı pencereden cumbaya,
zeytınyağlı baklaya dereotu konup konulmayacağı-
nı goruşmekte Uzennde ıkı santım susamlı kayma-
ğı ıle suslu yoğurdunu sırtındakı sopanın ıkı ucunda
sallanan kalaylı kaplannda taşıyıp ev ev dolaşan Ru-
melılı yoğurtçu
Hunılı bır gramafonda Tamburi Cemil Bey'ın tak-
sımı
Istanbul'a dun yağmur yağıyordu
Kent kılıtlendı hemen
Yağmur gelıp geçıcı bır afet
Kalıcılara ve kalanlara ne demelı''
Tanrı sabır vere
Cumhuriyet Kitap Kulübü
Antalya Temsilciliği
GENÇLİK KİTABEVİ
IMZA GUNU
29 Temmuz Cumartesi (Bugun)
FAKİR BAYKURT
Saat 17 30
Adres Kışla Mah Mıllı Egemenlık Cad 41 Sok No 14
ANTALYA
Radyo-televizyon yayıncılığı ve kamu yaran kavramı
KAYSERİ5. ASLtYE HUKUK
MAHKEMESİ
Savı 1995 107Esas
Davacı Fende Çadır tarafından davalı Velı Çadır aley-
hıne açılan boşanma davasının mahkememızde >apılan
açık yargılaması sırasmda venlen ara karan gereğınce,
Davalı Velı Çadır ın tum araştırmalara rağmen açık
adresı tesbıt edılemedığınden ve teblıgat > apılamadığın-
dan adı geçenın 5 10 1995 gunu saat 9 00'da mahkeme-
mLide >apılacak duruşmada hazır bulunması veya ken-
dısını vekılle temsıl ettırmesı aksı takdırde duruşmala-
ra yokluğunda devam edıleceğı hususu ılanen teblığ olu-
nu'r 30 6 1995 BaMn 33640
Doç. Dr. OZDEN ÇANKAYA
• • ikemızde radyo ve televızyon ıstas-
U
yonlan 9O'lı y ıllardan başlayarak tum
gunu kapsayan yayın yapmaktadır-
lar Bu goruntu ve ses fırtınasına ru-
tulan edılgın ızleyıcıler ıse, (Hov»ard
Strûıger'ın deyımıyle) "adıozgunluk
olan, o sovu tukenmek tehlikeshle karşı karşıva
olan tum aramak ıçın huzursuz bır bıçımde ka-
naldan kanala dolaşan geniş, medva vorgunu bir
iztevıcıkjtlesToluşturmaktadırlarl 1) Medvayor-
gunian gunun her dakıkasında kendı lerıne rek-
lam aralannda sunulan yayının ozellıklennı ve nı-
telıklerını sorgulamadan ızlemeyı ve dınlemeyı
surdurmektedırler Televızyon şırketlen ıse "ra-
ting"lennın ne denlı yuksek olduğunu vurgula-
v arak sozde ustunluklennın altını çızıyorlar •'Ra-
ting", ızleme oranının yukseklığıyse, radyo dın-
leyıcısının ve ozellıkle televızyon ızleyıcısının
daha çok reklam ızlemesı anlamını ıçenyor Ya-
nı, daha genış kıtleler reklamlara ve reklamlann
yapıldığı urunlere muşterı olarak sunuluyorlar
Ozel radyo ve televızyonlar ışlevlennı daha
çok ızlenmek, daha çok reklam almakla ozdeş go-
ruyorlar Buyavın kuruluşlan bırtıcan şırketgo-
runumünde de olsalaramaçlan salt kâr etmek mı-
dır Bu soruyu evet dıve vanıtlamak olanaksızdır
Neden yainızca kâr değil
Ozel radyo ve televızyon şırketlen 3984 sayı-
lı Radyo ve Televızyonlann Kuruluş ve \a>ınla-
n Hakkındakı Kanun'a gore (madde 29/2) bır
anonım şırket bıçımınde kurulsalarda, kamu hız-
metı gören ve bu nedenle de kamu yarannı goze-
terek çalışması gereken kuruluşlardır Radyo ve
televızyon yayıncılığı, tum ozellıklen nedenıyle
kamu hızmetı nıtelığı gostermektedır Çunku bır
kamu hızmetı şu ozellıklerı taşımaktadır
"I - Devlet veya diger kamu tuzelkişileri tara-
fından veya bunlann gozetimi ve denetimi altın-
da kurulan ve işleven bu- kuruluş oiması,
2 - Genel ve ortak gereksınımlen karşılamak
ve sağlamak,
3 - Kamuya sunulmuş olmak.
4 - Sureklı ve düzenlı bır bıçımde ışlıyor ol-
mak " (2)
Tum bu ozellıklerdıkkatle ıncelendığınde rad-
yo ve televızyon yayıncılığının bır kamu hızme-
tı olduğu ve bu nedenle de kamu yaranna hızmet
etmesı gereğı ortaya çıkmaktadır 3984 sayılı ka-
nunun "Yayın tlkeleri" başlığını taşıyan 4 mad-
desınin başında da "radvo ve televizyon yaymla-
n kamu hızmetı anlavışı ıçerısınde aşağıdaki ilke-
lere uvgun olarak vapıİır"denmektedır
Kamu yaran kav ramının gereklılığının bır baş-
ka nedenı de, atmosferdekı kanal ve frekans bant-
lannın sınırsız sayıda olmaması ve paylaşımının
sorunlar doğurmasıdır Bunlann teknık açıdan
sorumsuz bır bıçımde kuilanılması parazıtlere,
ses ve goruntu kırlılığıne >ol açmaktadır Denız-
ler, goller, akarsular hava nasıl toplumun ortak
malıysa. atmosfer ve burada bulunan kanal ve
frekans bantlan da toplumun ortak malıdır İşte,
toplumun ortak malını kullananlann. yalnızca
kâr amacıy la davranmaya, edılgın ızleyıcılen,
-reklam arasında sunulan çoğu kulturel ve duşun-
sel değerlenne katkıda bulunmayan programlar-
la- daha da edılgınleştırnıeye haklan >oktur
Dinleyici ve izlev iciler kendi frekans bantlaruıa
sahıp çıknıalıdır.
Demokratık bır toplum ozlemınde, tum ınsan-
lar daha ozgur bır ıletışım ortamı yaratabılmek
ıçın çaba gostermelıdırler Bugun ulkemızde, bır-
çok yonlerden eleştınlen. demokratık olmayan
hukumlen bulunan Radyo Televızyon Yasası bı-
le tam olarak uygulanamamaktadır
Turkçemız. kulturel değerlenmız, ne denlı
eleştınlecek yanlan olsa da var olan yayın gele-
neğımız yıkıma uğramaktadır Yayınlann amacı
daha çok ızlenme daha çok kâr olunca, ekranla-
nmızı daha çok reklam, daha çok kan ve şıddet
oğelenyle dolu programlar aslında yasaklanmış
olan bılgı ıletışım telefonlan yoluyla yapılan ya-
nşmalar ve dağıtılan ıkramıyeler kaplamaktadır
Emek karşılığı olmayan kazanç, daha çok tuke-
terek saygın olma, ınsan acılannı magazınleştır-
me, yaşamın gerçeklennden kaçarak duş dunya-
lanna sığınma, bılım dışı konulara pnm venne
laıklık karşıtı v ay ınlar gıbı ozellıkler gıderek yay -
gınlaşmaktadır Edılgın ızleyıcı, yaşadığı ekono-
mik guçlukler ıçınde sanat ve kulturel faalıyetle-
re katılamadığından "ekran mahkûmu" yaşantı-
sını gun geçtıkçe olumsuzluklara daha çok alı-
şarak surdurmektedır
Konulu filmlenn veya televızyon fılmlennın
sürelen 45'erdakıkadan fazla oiması halınde, her
45'lık sure sonunda bır olmak üzere kesıntı ya-
pılması kuralına ve reklamlann gunlük yayının
%15'ını aşmaması vasağına bıle uyulmamakta-
dır (Mad 21/3) Yasa, eğıtım ve kultur program-
lannın da, yayın kurumlannın sorumlulukları
ıçınde olduğunu belırtmektedır (Mad 4/p) Ne
yazık kı, bugunku yayın düzenınde. toplumun
eğıtım v e kultürûne katkıda bulunacak program-
lar çok gen planda kalmıştır
Demokratık bır ulkenın başlıca ozellıklennden
bın olan orgutlu toplum olamayışımız tepkılen-
mızın eleştmlenmızın ve değeriendırmelenmı-
zın bıreysel kalmasına yol açmaktadır Bızı ya-
şadığımız dunyanın gerçeklennden uzaklaştınp
kurmaca bır yaşamın ıçıne çeken ve mılyonlarca
ınsanın kultur ve sanat gereksınmelennı ucuz ga-
zıno uslubuyla karşılamaya çalışan yayıncılığa
karşı gorûşlennı, tum sıvıl orgutlenmelenn açık-
ça dıle getırmelen gerekmektedır
Kullanılan kanal ve frekans bantlan toplumun-
dur ve onlann yaranna kullanılmak zorundadır
Bu kamusal varlıklar, azınlığın çoğunluğu daha
edılgınleştırmesı ıçın kullanılmamalıdır
(1) John Keane Medya ve Demokrasi, A\nn-
tı Ya\. lstanbui 1992 s 165
(2) Sıddık Samı Onar, Idare Hukukunun
Lmumi Esasları, Cılt 1 s 14
TARTIŞMA
Optimal devlet, bilimsellik ve ideoloji
PENCERE
_ j « LSİAD
' I ' tarafından
I hazırlatilan
• 'Optimal
• Devlet' adlı
_^L- yapıtın 33
sayfasında yer alan mıllı
muhasebe kavramlannda
yapılan yanlışlıklar benı bu
yazıyı > azmaya zorladı Bu
yanlışlıklann bılımsel
unvana sahıp bır ıkrısatçı
tarafından yapılmış oiması,
Turkıye de bılımın
(ozellıkle sosyal bılımlenn)
son vıllardakı durumunu
açığa çıkarması
bakımından onemlıdır
'Optimal Devlet' adlı
çahşmanın 33 sayfasında
aşağıdaki tanımlamalar
yapılmıştır
"\lilli gelır (Y), harcama
yonunden ozel tuketım (C)
ve vatınm hacamalan (I) ue
kamu harcamalan (G)
toplamına eşittır. Formulle
ıfade edecek olursak: V = C
+ I + Geşitügisoz
konusudur.
Yukandakı formülde Y,
Gayrisafi Yurtiçi Hasıla'vı
(GS\ IH) ifade etmektedir.
GS^İH've ihracat
gelirlenni (\) eklevip
ithalat harcamalaruıı (M)
çıkannca GSMH'ye
ulaşılır. Fornıul ile ifade
ediİecek olursa eşıtlik şu
şekilde olacaktır:
(Sa> ın Akman yukandakı
açıklamasından
anlaşılacağı gıbı mıllı
muhasebe ıle ılgılı
kavramlann hepsını yanlış
tanımlamıştır Zıra
yukanda mıllı gelın Y
olarak ıfade ederken
aşağıda Y nın Gaynsafı
Yurtıçı Hasıla'ya eşıt
olduğunu ve buna ıhracatı
ekler ıthalatı çıkanrsak
Gaynsafı Mıllı Hasıla'ya
ulaşılacağını
soylemektedır Bunu
soyleyen ıktısat bınncı sınıf
oğ^encısı sınıfta kalırken
lıberahzmı savunan bır
ıktısatçıOTÜStAD
tarafından 'aranan bilim
adamr kabul edılerek
odullendınlmektedır
Sayın Aktan tarafından
mıllı muhasebe kav ramlan
ıle ılgılı yapılan yanlışlıklar
ve bunlann duzeltılmış
bıçımı şoyle sıralanabılır
1) Gaynsafı Yurtıçı Hasıla
ıle mıllı gelır bırbınne eşıt
değıldır
2) Gaynsafi Yurtıçı Hasıla
ancak kapalı bır ekonomıde
C + I + G'ye eşittır
Ekonomı kapalı
olduğundan Gaynsafı Mıllı
Hasıla ıle Gaynsafı Yurtıçı
Hasıla arasında fark
bulunmaz
3) Sayın Aktan ın
harcamalar yonunden
GSMH dedığı C + I + G -
(X-M) nın kendısı
Gaynsafı Yurtıçı Hasıla'va
eşittır
4) Gaynsafı Yurtıçı
Hasıla ya dış âlem net
faktor gelirlen ılave
edıldığı zaman GSMH'ye
ulaşır GSYtH've ıhracatın
ılave edılmesı ıthalatın
çıkanlması ıle GSMH'ye
ulaşılmaz. zıra ihracat ve
ithalat GSYİH hesaplannın
ıçındedır
Sayın Aktan dış âlem
faktor gelııien kavramının
ihracat ıle ithalat farkına
eşıt olduğunu ılen surerek
buyük bır hatayapmaktadır
Makroıktısadın temel
kavramlannda yapılan bu
onemlı yanlışlar, raporun
bılımsellığme yonelık cıddı
kuşkular uyandırmaktadır
Devlet Istatıstık Enstıtusu,
GSYİH yı "Birekonomide
yerieşik olan uretici
binmlerın belli bir
donemde, vurtiçı
faalıvetleri sonucu vararmış
olduklan tum mal ve
hizmetlenn uretım
değerlen toplamından bu
mal ve hızmetlenn
uretımmde kullanılan
girdıler toplamının
duşulmesi sonucu ekle
edüen değerier" (l) olarak
tanımlamaktadır
Harcamalar yonetımı ıle
hesaplandığı takdırde ozel
tûketım harcamalan, kamu
can harcamalan ozel ve
kamu yatınm harcamalan
ıle ihracat ve ithalat
arasındakı farka eşıt olan
net ihracat gelırlennın
toplamına eşittır
GSMH ıse belırlı bır
donem ıçınde o ulke
vatandaşlannın sahıp
olduğu uretım faktorlen
tarafından uretılen nıhaı
mal ve hızmetlenn
değendır (2) GSMH ıle
GSYH arasındakı fark,
uretım faktörlennın
sahıplılığınden
kaynaklanmaktadır Zıra,
bır ulkede uretılen mal ve
hızmetlenn bır kısmı
yabancı ulkelenn sahıp
olduğu uretım faktorlen
tarafından uretılmektedır
Orneğın Turkıye'nın
GSYIH'sının ıçınde, Toyota
fırması tarafından
kazanılan ve Japon
sermayesının payına duşen
kârda veralmaktadır Bu
kâr, aynı zamanda
Japonya nın GSMH'sıne
dahıl olup Turkıye'nın
GSMH sı ıçensınde yer
aimamaktadır Buna karşın
Almanya'da çalışan Turk
ışçılennın gelın
Almanya'nın GSY iH'sı
ıçınde yer alırken
Turkıye'nın GSMH'sıne
ılave edılmektedır Bu
nedenle GSYtH'ye net dış
âlem faktor gelirlen ılave
edılerek GSMH elde
edılmektedır
GSMH ve GSYİH, brut
buyukluğu ıfade eden
kav ramlardır Bu nedenle
GSMH'den uretım
sırasında kullanılan sabıt
sermaye unsurlannda, o
donem ıçınde meydana
gelen aşınma pay lannı,
(amortısmanlar) düşerek
Safı Mıllı Hasıla'ya
(SMH) ulaşılmaktadır
Gerek GSMH gerekse
Safı Mıllı Hasıla,
pıyasa fıyatlan ıle
olçülen buyukluklerdır
Pıyasa fıyatlan,
faktor odemesı olmayan
dolaylı vergılen
ıçermektedır Bu nedenle
SMH'den dolaylı vergılen
çıkararak devletın
uretıcılere odedığı
subvansıyonlann
eklenmesıyle mıllı gelır
kavramına ulaşılmaktadır
Bu nedenle GSYİH ve
mıllı gelır kavramlan
bırbınne eşıt değıldır
Iktısadın temel
kavramlannda yapılan bu
buyük hatalar, TUSlAD
tarafından hazırlatılan bu
çahşmanın bılımsel değen
konusunda cıddı kuşkular
uyandınrken ıdeolojının on
plana çıkanldığı kanısını
guçlendırmektedır
l)DÎE(l994), GaynSafı
Mıllı Hasıla, Kavram,
Yöntem ve lCaynaklar,
Ankara
2) Dornbush ve Fıscher
(1994) Macroeconomıcs.
MgGravv-HıllInc 6 Baskı,
USA
Dç.Dr.
ERHAN YILDIRIM
İLAN
T.C.
9
ANAMUR KADASTRO HÂKİMLİĞİ'NDEN
1986 56
Davacı Zekı Şen tarafından davalı Malıye Hazınesı, dahılı davalılar Dundar Seker ve arkadaşlan aleyhıne açılan Anamur Ortakoy Bırlığı 352
parsel tespıtıne ıtıraz davasının duruşmalan sonunda venlen karar Anamur Ortakoy'den olup Mersın Dunduraş koyunde Alı ve Neslı'den olma
Eşşe Mataş a teblığ edılememıştır Adı geçen şahsın adresı savcılık vasıtası ıle dahı tespıt edılememıştır
Adı geçenın veva ılgılılennın 15 gün ıçınde mahkememıze başvurmalan aksı halde mahkeme hukmunun ılanen teblığ edılmış savılacağı hu-
susu ılan olunur 20 6 1995
Basın 30514
Emperyalizmin Çarpım
Cetveli...
Bosna'dakı savaş ne savaşı''
Öğrencılerınokullaragırışsınavlarındabırsorunun
altına şıklar dızılıyor, sorunun yanıtı 'a, b, c, d, e'se-
çeneklennden bınnı yeğlemekle saptanıyor, ama bu
yontem bır yandan da çocuğun kafasını kısırlaştın-
yor
Oöretmen sormuş
- ıkı kere ıkı kaç eder?.
öğrencı kafasını kaşımış
- Hocam, şıklarını soylersen yanıtını vennm...
Çocuk haklı1
•
Pekı, Bosna'dakı savaş ne savaşı'? Aşağıdaki şık-
lardan hangısı savaşın nedenı
a)Dın
b) Ekonomı
c) Uygarlık çatışması
d) Nufuz alanı paylaşımı
e) Mezhep
d) Emperyalızm
e) Etnık aynlık
f) Irkçılık..
•
Toplumsal tanhsel, ekonomik sıyasal olaylann
nedenien nasıl saptanır^ Bır tek neden yeterlı mı-
dır? Yoksa 'nedenler bıleşkesı mı sonucu oluştu-
Haçlı Seferlen adı ustunde dın savaşı gıbı goru-
nur, ama temelınde belırgın ekonomik nedenler yat-
mıyor m u ' Avrupa'dakı feodal yapıda toprağın bu-
yuk erkek çocuğa kalması kardeşlerı açıkta bırakı-
yordu Muslumanlann denetımındekı 'Ipek Yolu'nu
ele geçırmek gudusu ıtıcı guçtu, dınsel ınançlar ın-
sanların gozlerını korleştırıyordu
Ya Bosna'da ne var?
Yalnız Sırplarla Boşnaklar mı var'7
Rusya, Amen-
ka, Almanya, Fransa, Ingıltere ışın ıçınde değıl mı'.
Nıçın''
Eğer bır açıkgoz çıkıp da "ınsanlık ıçın " derse, kah-
kahalarla gulun1
Insanlığı kım yıtırmış de buyuk devletler bu erde-
mı bulmuşlar^
•
1990 yılı bır donum noktası
1
Sovyetler yıkıldıktan sonra dunya eksenı değıştı
'Kuzey-Guney' ya da 'yoksul-zengın' veya 'Hmstı-
yan-Musluman' gıbı ıkılemlerın uzerıne varsayımlar
başladı Batı da bu konulara ılışkın çok palavra ure-
tılıyor, kımıne gore de gunumuzde 'modern dunya'
ıle gerı kalmışlar arasındakı sorunlar, ınsanlığın dılem-
masını oluşturuyor, tum açıklamalar arasında eko-
nomik gerekçeler elden geldığınce genye rtılıyor, 'nu-
fuz alanları paylaşımı 'nın kokenınde yatan emperya-
lizmin lafını ağzına alan yok
Dıyorlar kı
'Rusya, Sırplan tutuyor, Almanya Hırvatlan des-
teklıyor, Boşnaklar ortada kalıyor
Nıçın"?
Rusya babasının hayrına mı Sırplar'ın arkasında
mevzılenıyor^ Almanya, Hırvat'ın kaşına gozune mı
âşık? Balkanlar'dakı 'nufuz alanlan çatışması'na
dunyanın buyuk devletlerı hangı gerekçelerle gın-
yorlar^
1
Nıçın kendı aralannda anlaşamıyorlar''
'Emperyalızm' sozcuğunu Turkıye'de Amenkana-
lar aforoz ettıler, o zaman da butun laflar, etten yok-
sun kasap çengelı gıbı boşlukta sallanıyor
•
Emperyalızm kavramını aforoz ederek dunya ha-
rıtasındakı hıçbır çatışmanın temel nedenlen açıkla-
namaz, Anadolu'nun guneydoğusundakı Kurt soru-
nu da ancak emperyalızm kavramının kapsamında
yerlı yenne oturur Yoksa PKK nın ana ussunun ve lı-
derının Surıye denetımınde, Amenkan Çekıç Gu-
cu'nun de Çukurova dolaylannda bulunmasını kım-
se açıklayamaz
Ne demış oğretmen
- Ikı kere ıkı kaç eder?
Ikı kere ıkı dort eder
ÇIÇEK
Sevgiyle,
Özlemle
anıyoruz.
Öğrencılenn ve halkımızın aydınlık geleceğme
adanmış bır yaşam durdu
TOS, TOB-DER. EĞIT-SEN uyelennden
emekh oğretmen Nığdelı
MEHMET YALMAN'ın
25 7 1995 gunu cenaze torenme katılan dost ve
akrabalara başsağlığı dıler, teşekkür edenz
ALİ YALMAN - DLRSUN OZDEN
TOB-DER yonetıcılennden,
demokrası savunucusu,
güzelınsan
MEHMET YALMAN'ı
25 7 1995 tanhınde kaybettık.
Anısı bızımle yaşamaya
devam edecektır
AİLESİ VE DOSTLARI
FERIDEKMMM
ile
ÎSMAÎl YllMAZ
Evlendiler.
28.07.1995 Yalova