Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
\
21 TEMMUZ 1995 CUMA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Toplu konuta KDV
istisnası
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Topu konut
kooperatiflenne yapılan
inşaat taahhüt işleri ile net
alanı 150 metrekarenin
altında oian konutlann
teslıminde alınan katma
değer vergisi (KDV), Resmi
Gazete'nin dünkü sayısında
yayımlanarak yürürlüğe
giren tebliğle yıl sonuna
kadar kaldınldı. Öte yandan
Toplu Konut îdaresi Başkanı
(TOKİ) Yiğit Gülöksüz dün
bir yazılı açıklama yaparak
toplu konut inşaatlan
çerçevesinde inşaatlannm
yüzde 40'ıru tamamlayan
kişılere 195 milyon 500 bin
lira kredi verileceğini
bildirdi.
SB('in satışı
yayımlandı
• ANKARA (AA) - SEK'in
5 işletmesi ile isim hakkının
satışına ilişkin ÖYK karan,
bugûnkü Resmi Gazete'de
yayımlandı. ÖYK karannda,
teklif sahiplerinin satış
işleminden vazgeçmeleri
halinde, satış işleminin 2. ve
3. sırada bulunan teklif
sahiplerine yapılacağı
belırtildi. Söz konusu
tesislerin satış işlemleri
peşin veya vadeli olarak
yapıldı.
'Türkiye önemli
pazar'
• VVASHINGTON (AA) -
ABD Ticaret Bakanı Ron
Brown. "Türkiye,
Avrasya'nın en önemli
pazandır" dedi. Brown,
Türkiye'deki Amerikan
yatınmlannın devam
edeceğini söyledi. ABD
Ticaret Bakanı Ron Brown,
gelecek hafta Washington'da
yapılacak "Yükselen
Piyasalar Konferanst" ile
ilgili bir basın toplantısı
dûzcnledi Brown,
"yükselen piyasalar" olarak
ilan ettikJeri on ülkenin.
2010 yılında dünyanm en
büyük pazarlan olacağinı
belırtti.
DTfflden iş
dünyasma kolaylık
• ANKARA (AA)-Dış
Ticaret Müsteşarlığı (DTM),
iş dünyasına yeni bir
kolaylık daha sağladı. Dış
ticaret mevzuatı, iç ve dış
fuarlar, yurtiçi ve
yurtdışındaki ihaleler ile dış
ticaretle ilgili hertürlü
haber, iş dünyasına,
TRT'nin teleteks yayınıyla
anında duyurulacak.
Ihracatçılar. yanndan
ıtibaren TRT1 ve TRT INT
kanallanndaki telegün
yayınlan aracılığıyla.
kendilerini ilgilendiren bilgi
ve haberlere anında
ulaşabilecekler.
ABD, tekstil
kotasını arttırdı
• ANKARA (AA) - ABD,
Türk tekstil ürünlerinin
ithalatında uyguladığı
kotalan arttırdı. Dış Ticaret
Müsteşarlığı'nın
açıklamasına göre, DTM ve
ABD yetkilileri arasında
Cenevre'de yürütülen
müzakereler olumlu
sonuçlandı. ABD'nin
Türkiye'den tekstil ithalatı
kotalannda yapılan
arttınmlarla, tişörtlerde 45
milyon, iç çamaşırda 10
milyon, bomozda da 10
milyon dolarhk ek ihracat
imkânı yaratıldı.
AB'den buğday
satışına vergi
• PARİS(AA)-Avrupa
Birlıği'nin lAB), dünya tahıl
stoklannın ızalması
netleniyle 2û yıldan bu yana
ilk kez ekmeklik buğday
ihracatına \ergi
getırebileceği bildirildi. AB
gıda yetkilıerinın verdiği
bilgıye göre, 20 yıldan bu
yana buğda* satışına
siibvansiyon uygulayan
Avrupa Bınği, Avrupa gıda
sanayünin buğday talebini
karşılayabiLmek amacıyla,
vergi politkasıyla ihracatı
erıgelleme\ı planlıyor.
Jhracat hedefi
aşıldı
_JİSTANBUL(AA)-
Txrkiye'nn ihracat hedefini
a^tğı bildrildi. Türkiye
Ihuacatçıla- Meclisi'nin
açıklamasna göre, yılın ilk
yansında prçekleşen
ih»ıacat, ge;en yıla oranla
yüzde 29.
c
artarak 10
ıraı yar 47&milyon dolara
ulaşırken.on 12 aylık
ihaıacat tutm da 21 milyar
d « an aştı
DDY lımlik kartımı,
hüviyeimi kaybettim.
Hüıümsüzdür.
FA"\1A AKAR
Bazı firmalann, Çek Cumhuriyeti'nden binlerce ton kanserojenli et ithal ettikleri ortaya çıktı
Et itlıalatçılan esld sabıkalı
Kanserojen et ile ilgili soruşturmalar zamana bırakıldı
ZAFER AKNAR
Kemiksız et ithalınin kısa bir süre için
serbest bırakılmasıyla başlayan tartış-
malar, yeni birboyut kazandı. Tanm Ba-
kanlığf nın izniyle kemiksiz et ithal e-
den bazı firmalann, 1990-1992 yılla-
nnda kanserojen madde içerdıği için
canlı hayvan alımı yasaklanan Çek
Cumhuriyeti'nden binlerce ton etaldık-
lan ortaya çıktı.
Kanserojen etle ilgili 1994 yılında
başlatılan soruşturmanın da zamana bı-
rakıldığı öğrenildi. Bir yetkili, "Eğer
soruşturma zamana bırakılmasay dı. ba-
zı firmalann ithal izin belgeleri iptal edi-
lebilirdi. Böylece şimdi kemiksiz et ithal
edenler. bu olanağa sahip olamazdı" de-
di.
Kemiksiz et ithal izninin, 24 Haziran
1995 tarihli Resmi Gazete'de yayımlan-
masından önce yaşanan ilginç gelışme-
ler şöyle:
DtE verilerine göre 1995 Haziranı
içinde en çok zam (yüzde 17.7) sığır
etinde görüldü. Sığır etınin zam şampi-
yonu olmasının nedeni ise et sıkıntısın-
dan kaynaklanan arz yetersizliği olarak
gösterildi.
lstatistiklerin yayımlanmasına az bir
zaman kalmışken Tanm Bakanliğı, ke-
miksiz ithal et izni için harekete geçtı ve
24 haziranda kemiksiz et ithalini ser-
• 90-92 yıllan arasında Çek
Cumhuriyeti'nden alınan
kanserojenli etle ilgili geçen yıl
başlatılan soruşturmalann,
zamana bırakıldığı öğrenildi.
•Bir yetkili, "Eğer soruşturma
zamana bırakılmasaydı, bazı
firmalann ithal izin belgeleri
iptal edilebilirdi. Böylece
şimdi kemiksiz et ithal edenler,
bu olanağa sahip olamazdı"
dedi.
best bırakan teblığ Resmi Gazete'de ya-
yımlandı. Bu karann Resmi Gazete'de
yayımlanmasından bir hafta sonra Av-
rupa Bırlıği, hayvan üreticilerinı şaşkı-
naçevirenbirkararaldr "Türkiye,etin-
raç ediiecek ülkeler sıralamasında Avru-
pa ülkeieri sınıfından çıkanlarak Afri-
kalı ülketer sınıfina yerieştirildL" Bu ka-
rarla Türkiye, et ihraç ediiecek ülkeler
sıralamasında küme düşmüştü.
Kamuoyunda kemiksiz etithalinin kı-
sa bir süre için serbest bırakılması.kim-
lere haksız kazanç sağlandığı tartışma-
sını başlattı. Tartışmalar sürerken ke-
miksiz et ıthalinde Aytaç Gıda'nın 19
bin 900 tonla birinci fırma olduğu açık-
landı. 35 milyon dolarhk Dünya Banka-
sı kredisiyle Çankın'da et tesisleri ku-
ran Aytaç Gıda'nın sahiplerinden Mete
Bülgün. gazetelere yaptığı açıklamada,
kemiksiz et ithal belgelerinın iptal edil-
mesini istedı.
1990-1992 yılında yasaklı ülke Çek
Cumhunyeti'nden canlı sığır ithal edip
Et ve Balık Kurumu aracılığıyla piya-
saya süren fırmalar arasında Beta
AŞ'nın de adı geçmişti. Et ve Balık Ku-
rumu'nun hazırladığı dosyalarda adı ge-
çen firmanın başında yıne Mete Bül-
gün'ün adı vardı.
Konuyla ilgili görüştüğümüz bir yet-
kili, yasaklı ülkelerden et ithal etmenin
avantajlannı şöyle değerlendirdi:
"Yasaklı ülkede canlı hayvan doğal
olarak çok ucuzluyor. Örneğuı kilosu 20
bin liradan satın alınıyor. Türkiye'de ise
80 bin lirava satıuyor. Ancak en büyük
sonın, sığırlann ülkey e nasıl gireceğL İş-
te birtakım işlemler oluyor. Çek menşe-
li sığırlar. Romanva menşeli olarak gös-
teriliyor. Etler Romanya'dan geunis, gi-
bi gözüküyor.**
Aynı yetkili. vasaklı ülkelerden sığır
ithalinin, televizyonlarda ve gazeteler-
de yer almasıyla Tanm Bakanlığf nın
6-7 fırma hakkında soruşturma başlat-
tığını, ancak bu soruşturmanın zamana
bırakıldığını. sağliklı bir araştınrıanın
olması durumunda bazı firmalann. ke-
miksiz et ithal edemeyeceklerinı söy-
ledi.
Özelleştirme İdaresi'ne yapacağı yüklü ödemenin arefesinde trafik hızlandı
TaciroMu fle bankaların SEK flörtü
Ekonomi Servisi- Özel-
leştinne Yüksek Kuru-
lu'ndan SEK'in satış karan
çıkar çıkmaz lstanbul SEK
ve kurumun isim hakkının
peşinaü için kaynak bula-
madığı ileri sürülen Ali Za-
fer Taciroğlu ile bankalar
flört etmeye başladı.
Alı Zafer Taciroğlu'nun.
tstanbul SEK te-
sislerini ve arazısi-
ni teminat göstere-
rek kredi aradığı
ileri sürülüyor. Bu
amaçla başvurdu-
ğu Vakıfbank'tan
ekspertizlerin gelip, lstan-
bul SEK tesislerinde incele-
me yaptıklan da belirtiliyor.
Basın danışmanlığını yü-
rüten şirket tarafından Taci-
roğlu adına yapılan açıkla-
mada, başta Vakıflar Ban-
kası olmak üzere 10'a ya-
kın bankanın "kredi vermek
için kapılannı çaldığı" ileri
sürülüyor.
SEK'in satışı resmiyette
kavuştuktan sonra banka-
larla yeni patron Ali Zafer
Taciroğlu arasındaki flört su
yüzüne çıktı. Ancak bu
flörtte henüz kımin kimin
peşınden koştuğu bilinmi-
yor. lstanbul SEK Fabrika-
sıpersonelinın ver-
diği bilgiye göre
Vakıfbank'tan ge-
len iki yetkili dün
tesisleri gezerek
rapor tuttular. An-
cak Vakıfbank Böl-
ge Müdürlüğü yetkilileri
şimdılik bunu ınkâr etmeyı
tercih ediyorlar.
Konuyla ilgili görüştü-
ğümüz ısminin açıklanma-
sını istemeyen bir yetkili,
Taciroğlu'nun para sıkıntı-
sı içinde olduğunu ve bu ne-
denle Vakıfbank'la görüş-
Ali Zafer Taciroğlu suskun.
• İsim hakkı ve lstanbul SEK'in satışı
resmiyete kavuştuktan sonra "Peşinatı
ödeyemeyeceği" ileri sürülen Ali Zafer
Taciroğlu ile bankalar temasta.
• Taciroğlu'nun SEK'i devletten almak
için bir devlet bankası olan Vakıfbank'a
kredi başvurusunda bulunduğu ileri
sürülürken, Taciroğlu cephesi "Bankalar
bizim peşimizde" diyor.
melerinin sürdüğünü iddia
ederek, "Ceplerinde para-
lan yokken ihaleye neden
girdiklerini anlamak müm-
kiin değil. Sadece ilk taksidi
olan 900 milyan ödemeteri
yetmez. Çiinkü tesislerin
makinlerinin yenilenmesi
için en az 300 milyarhk bir
yatınma ihtiyaç var" dedi.
Bu arada Taciroğlu ise or-
tada kaynak sıkıntısı oldu-
ğuna dair söylentiler dola-
şırken arka planda kalmayı
tercih ediyor. Onun adına
yapılan açıklamada ise ara-
lannda Esbank. Vakıfbank,
Finansbank'ın da bulundu-
ğu 10 bankanın kendilenne
kredi vermek için teklifte
bulunduğu ileri sürülerek
"Ancak bizim söz konusu
peşinatı vermek için krediye
ihtiyacımız yok" deniyor.
Açıklamada "Tabii uygun
bir teklif gelirse değerlendir-
mek mümkün" denilerek
açık kapı da bırakılıyor.
ÖYK'nin SEK'in satışı-
ni onaylamasının ardından
şimdi sırada yeni patron Ali
Zafer Taciroğlu'nun lstan-
bul SEK ve isim hakkı için
yaklaşık 900 milyar lirayı
ÖlB'e yatırması var. 20 gün
içerisinde paranın temin
edilerek teslım edileceği
bildinlirken.su görüşlerdi-
le getinliyor:
"Ortaklanmız üzerlerini
bir silkelese 1 trilyon lira çı-
kar. Bu nedenle birverden
kredi almaya ihtivacımı/
yok. Ama bazı bankalar ya-
tınm kredisi verelim, işİet-
me kredisi verelim gibi tek-
liflerle karşımıza gelivorlar.
Bizim kredi için SEK'in ara-
zisini teminat göstermemiz
gibi bir şey ise sozk onusu bi-
le değil. Çiinkü henüz resmi
devir yapılmadı. İlk taksidi
yatırdıktan sonra de\ir ger-
çekleşecek. Ola>a profesyo-
nel gözle bakan bankalar
kârlı bir işletme olduğun ve
tesisin geleceğinin bulundu-
ğun görüyorlar, biz de şim-
dilik sadece izlivoruz."
Sanayi Bakanhğı, fabrikanın Uzanlar'a, Sabancı Holding'e ve TEKSKO'ya satılmamasını istiyor
Adıyaman Çimento için kartel uyarısı
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Sanayi ve Ticaret Bakanhğı,
Adıyaman Çimento Fabrikası'nın,
Lzanlar'a ait Rumelı Çimento, Ha-
cı Ömer Sabancı Holdıng ve
TEKSKO AŞ'ye satılması duru-
munda firmalann kartel oluştura-
bilecekleri uyansında bulundu.
Bakanlığın Özelleştinne Idare-
si Başkanlığı'nayazdığıyazida. bu
firmalann fabrikayı almalan duru-
munda. bölgede çimento sektörün-
de yüzde 40'ın üzerinde pay sahi-
bi olacaklanna dikkat çekilerek sa-
• Sanayi ve Ticaret Bakanlığrnın. Özelleştirme İdaresi'ne gönderdiği
\ yazıda. bu firmalann fabrikayı almalan durumunda, bölgede çimento
_f sektöründe yüzde 40'ın üzerinde pay sahibi olacaklanna dikkat çekilerek
satışın Rekabeti Koruma Yasası'na aykın olacağının bildirildiği öğrenildi.
tışın Rekabeti Koruma Yasası'na
aykın olacağının bıldinldiğı öğre-
nildı.
ÖlB'nin hafta içinde, Sanayi ve
Ticaret Bakanlığı'ndan, Adıyaman
Çimento Fabrikası'nın satışı konu-
sunda görüş istediğı öğrenildi.
Sanayi Bakanlığı'ndan alınan
bilgilere göre, bakanlık yetkilileri
yaptıklan ıncelemeler sonunda
Adıyaman Çimento için teklif ve-
ren Hacı Ömer Sabancı. Uzanlar
ve TEKSKO AŞ'nin, fabrikayı al-
malan durumunda bölgede sektör-
de yüzde 40'ın üzerinde pay sahı-
bi olacaklan ortava çıktı.
Yetkililer. Rekabeti Koruma Ya-
sası çerçevesinde. özelleştinne so-
nucunda kartel oluşumunun önlen-
mesi gerektiğıni belirterekÖlB'ye
konuyla ilgili olarak bir yazı yaz-
dıklannı açıkladılar.
Adıyaman Çimento Fabrika-
sı'nın adı geçen firmalara satılma-
sı durumunda, özelleştırmenin Re-
kabeti Koruma Yasası'na aykın
olacağını bildiren yetkililer. "An-
cak, bizim özedeştirmede \etkimiz
yok. İdareye ancak görüş bildirebi-
"livonız. İdare, satışı istediği gibi >ii-
rütebüir" açıklamasını yaptılar.
ÖİB Adıyaman Çimento Fabn-
kası için geçen ay satış ilanlan ver-
mişti. Ihale süreci geçen ay başla-
yan fabrika için. geçen hafta L zan-
lar'a ait Rumeli Çimento AŞ. Ha-
cı Ömer Sabancı Holdına \e
TEKSKO AŞ dışında. Aydıner In-
şaat, Çemil Ozgür tnşaat ve Mah-
mut Bozkurt adlı bir girişimcı tek-
lif verdi.
PANKOBİRLtK: AÇIK ARTABİLİR
Şeker sıkıntısında
artış uyarısı
ANKARA (AA) - Pan-
car Üreticileri Kooperatıf-
leri Birliği (Pankobirhk)
Genel Müdürü Kâmil Öz-
demir, şeker pancannda
üretıciye tatrrun edici alım
fiyatı verilmemesi. gerek-
li tedbirlerin alınmaması
halinde. şeker açığının ve
ithalatın önümüzdeki yıl
daartacağını bildirdi.
Özdemir. pancar taba-
nındaki düşük fiyatın
1996 yılı pancar ekimini
olumsuz yönde etkileyece-
ğini ve 1997 vemüteakip
yıllardaki şeker açığını da
arttıracağını kaydetti.
Bu açığın, ithalatla kar-
şılanmayolunagidileceği-
ni ve ithalatın maliyetinin
de dolar kurundaki artışa
paralel olarak 1996 yılına
göre çok daha fazla olaca-
ğını kaydeden Özdemir.
"Bunun sorumluluğu el-
bette ki bu politikaları
tespit edenlerin olacak-
tır" dedi.
1994-1995 yılıekimaçı-
ğı nedeniyle Türkiye'nin
bu yıl şeker ithal eden ül-
ke konumuna geldiğini
kaydeden Genel Müdür
Özdemir, "Şeker panca-
rına verilecek 3 bin lira-
lık fi>at dahi, ithalatla
mukayese edildiğinde tü-
keticiyi olumsuz yönde
etkileyecek düzeyde de-
ğildir" diye konuştu.
Özdemir, 1995 pancar
alım fiyatlannın 2 bin lira
olarak belirleneceği konu-
sunda duyumlar ahndığını
ifade etti.
Özdemir, şeker ihtiyacı-
nı karşılayabilmek için
1995 yılında asgari 4.2
milyon dekar düzeyinde
yapılması gereken pancar
ekim sahalannın, son ikı
yıl ve özellikle de 1994 yı-
lında tespit edilen düşük
alım fiyatlan nedeniyle
gerilediğini kaydetti.
Ortak platform, özelleştirmeye karşı mücadelede kararlı:
EBK satıisa da boşaltmayızANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Ziraatçılar. veten-
nerler, üreticiler ve çalışan-
lar, Et ve Balık Kurumu'nun
(EBK) satışını önlemek
amacıyla birleşerek bir plat-
form oluşturdular.
Türkiye Ziraat Odalan
Birliği (TZOB) Başkanı Erol
Barazbaşkanlığında, Ankara
Üniversitesi Ziraat ve Veteri-
nerlik fakülteleri, Türk Vete-
riner Hekımleri Birliği. Türk
Veteriner Hekımler Vakfı,
Türkiye Ziraatçılar Derneğı.
Erzurumlu, Ankaralı besici-
ler ile Hak-lş Konfederasyo-
nu ve Kamu lşletmeciliğini
Geliştirme Merkezi'nin (Kl-
GEM) katılımlanyla oluştu-
rulan platform, dün bir basın
toplantısı düzenleyerek E-
BK'nin hayvancılık açısın-
dan önemini açıkladı.
Platform tarafından yapı-
lan açıklamada EBK'nın.
son 10 yıla kadar politik et-
kenlerden uzak bir yönetim-
le ülke hayvancılığına. üreti-
Platform ne istiyor?
• EBK'nin fonksi>onu
mutlaka devam
ettirilmelidir.
• ÖİB 26-28 temmuz
günlerinde yapılacak 16
kombinanın satışını
şımdilik iptal
etmelıdir.
• EBK'nin mevcut
vapısı geçici olarak
özeBestirme
kapsanundan
çıkanlarak Tanm ve
Köyişleri Bakanhğı'na
bağlanmalıdır.
• Bu bağlanma işlemı ile
bırlikte kârlı ve verimlı
çalışacak şekilde mevcut
yapı rehabilıte edilerek,
kombina sayısı bölgelere
göre azaltılarak,
küçültülmelidir.
• Bunlar yapıbrken Doğu
ve Günevdoğu Anadolu
bölgelerinin yeniden
yapüanması
projesiyle birliktc,
hayAancüık
sektöriinün de bu
işlemk'rle ilgisi
kurulnıaİL ulusal
hayvancılık politikası
oluşturulmalı ve bu
çerçevedc EBK ürünlerinin
yeniden değeıiendirilmesi
sağlanmalıdır.
ciye ve tüketıcıye yaşamsal
önem taşıyan hizmetler sun-
duğu belırtilerek "EBK'nin,
gerek üretici. gerekse tüketi-
ciye sunduğu toplumsal sağ-
lık boyutu gözardı edilerek ve
sadece yapıt boyutu dikkate
ahnarak yapılan özelleştir-
me. son derece tutarsız bir
politikadır" denıldı.
3bin641 EBKişçisi,40il-
de. kurumun özelleştirilme-
sıni protesto etmek amacıy-
la dünden itibaren işyerleri-
ni terk etmeme eylemi baş-
lattılar. EBK işçileri, geceyi
işyerlerinin bahçesınde geçi-
rerek yarın yeniden işbaşı
yapacaklar. Öz Gıda-tş Sen-
dikası Genel Teşkilat Sekre-
teri Agâh Kafkas, EBK'nin
özelleştırilmesine karşı vasal
platformda her türlü müca-
deleyı yöneteceklerini bıldır-
dı.
Zej'tinbumu ve Haydarpa-
şa Et Balık Kurumu kombı-
nalannda çalışan işçiler de
dün ış çıkışında servislerine
binmediler. Öz Gıda-İş Sen-
dikası 1 No'lu Şube Başkanı
Mustafa Söylemez, Zeytin-
burnu Kombinası'nda yaptı-
ğı açıklamada, EBK'nin fı-
nans sıkıntısının gidenlmesı
hedefıyle satılan gayrımen-
kullerinden elde edilen geli-
rin. Özelleştirme Fonu'na
aktanldığını belirtti ve "Bu
paralar, vann yapılacak se-
çimlerde kullanılacak. Biz iş-
yeıierimizin satışından kaza-
nılan paralann seçim \atin-
mı olarak kullanılmasına izin
vermeyeceğiz" dedi.
Vergi yüzsüzlerine yönelik tepkilere karşı çıkan Sabancı, kayıt dışma dikkat çekti
Asıl yüzsüz, hiç vergi ödemeyenler
Sabancıvergi listesindeki kamu
kuruluşlarına dikkati çekti.
tSTANBUL (AA)-Sabancı Hol-
ding Yönetım Kurulu Başkanı Sa-
kıp Sabancı/ 'Esas vergi yüzsüz-
leri, vergi dairesinin bugüne ka-
dar kapısından geçmemiş olan-
lardır'" dedi.
Sabancı, yaptığı yazıh açıklama-
da, vergi borçlulan listesindeki ilk
20 borçludan 11 'inın kamu kurulu-
şu olduğunu belirterek, "bunlann
borçları 32 trilyon lira. 9'u özel
sektör. Bunlann borçlan 3 trilyon
lira. (Özel sektör cepçi, vergi ver-
miyor) diye gürültü koparanlar
bu gerçekleri görmeli" ifadesıni
kullandı.
Sabancı, şöyle devam etti:
"KİT'lerin perişan durunıunu
bundan güzel ne anlatabilir? İşte
biz özelleştirme olsun, diye vıllar-
dır bunun mücadelesini veriyo-
ruz. Özel sektör vergi mükellefle-
ri için vergisini zamanında öde-
yememek kötü bir şev. Fakat sağ-
İılvlı değerlendirme yaparken.
kimlerin vergivi neden ödeyeme-
diklerinede bakmakta yarar var-
dır. Özel sektör mükelleflerinin
toplam vergi borçlannınvaklaşık
vüzde 10'u, memleketten kaçan
kötü niyetli işadamlannın borcu.
Kalan yüzde 90 özel sektör mükel-
lefi vergi kaçağı değil, vergi borç-
lusudur. Vergi kaçakları esas yüz-
süzler, vakalarına yapışılması ge-
reken insanlar, bugüne kadar
vergi dairesinin kapısından geç-
memiş, vergi memuruvla tanış-
mamış, bir kuruş. vergi ödememiş.
devleti sömüren yüzsüzlerdir"
Sabancı, bu ınsanlann vergi ver-
mediklen için suçlu. ancak bunlar-
dan vergi almayanlann da en az on-
lar kadar suçlu olduğunu savundu.
Sabancı. vergi borçlulan listesinde
yer alanlann hepsinin vergi beyan-
namesi veren insanlar olduğunu ha-
tırlatarak. "Bunlar gönül rızasıy-
la vergi mükcllcfi olmuşlar. Şu ka-
dar vergi ödeyeceğiz diye bevan-
name imzalayıp vergi dairesine
teslim etmişler"1
dedi.
YORUM
ÖZTİN AKGÜÇ
Yedinci Beş Yıllık
Kalkınma Planı Hedelleni
Türkiye'de 1996-2000 yıllannda uygulanacak Ye-
dinci Beş Yıllık Kalkınma Planı'nın ana hedefleri ve
bu hedeflerin gerçekleşme olasılığını kısaca belirte-
lim.
Türkiye, eğer hızlı ve düzenli ekonomik büyüme is-
tiyorsa; bu amacı ancak hedef belirleyen, yol göste-
ren, yönlendiren, büyük yatırımlar arasında eşgü-
düm sağlayan, kaynak savurganlığını en düşük dü-
zeye indiren, ekonomide genel dengeleri kuran kal-
kınma planları aracılığıyla gerçekleştirebilir.
Planlı kalkınmanın bir yana itildiği, serbest pazar
ekonomisinden çok söz edildiği 1980 sonrasında,
Türkiye'nin yıllık büyüme hızı ortalama yüzde 4.0'ün
altına düşmüş, enflasyon yüksek düzeylerde süre-
ğenleşmiş, kamu kesimi finasman açıkları büyümüş,
iç ve dış borçlar büyük boyutlara ulaşmış, issizlik ora-
nı yükselmiş, iç tasarrufların ve sabit sermaye yatı-
nmlannın ulusal gelire oranı düşmüş, sabit sermaye
yatınmlannın ekonomik sektörler itibarıyla dağılımı
bozulmuş, bireyler ve coğrafi bolgeler arası gelir da-
ğılımı daha da dengesiz hale gelmiştir. Boş laf üret-
me bir yana bırakılacak olursa, tüm ekonomik veri-
ler, gerçek bir başarısızlığı ortaya koymaktadır. Tür-
kiye, değerli bir on beş yılı yıtirdiği gibi, Türkiye'yi ge-
lecekte etkileyecek olumsuzlukların çekirdekleri
oluşmuş; hatta toplumsal ve ekonomik uriar Türki-
ye'nin geleceğıni tehlikeye sokacak boyutlara ulaş-
mıştır.
Türkiye'nin; ekonomi politikası başta olmak üze-
re, tüm politikalannı yeniden gözden geçirmesi, ye-
ni biryön vermesi gerekir. Dışandan ve içeriden yan-
lış aşılanma ve yönlendirmelerte geldiğimiz krrtik nok-
talann artık görülmesi gerekir.
Türkiye'nin ciddi, uygulanabilir bir planlı döneme
girmesi, atılacak adımlardan belki de öncelikli olanı-
dır. Ancak Vll'nci Beş Yıllık Kalkınma Planı'nın bu
amaca uygun, gerçekleştirilebilir bir plan olduğu da
son derece kuşkuludur.
Bazı pembe hayalleri plan hedefi diye ortaya koy-
mak ne derece gerçekçi, ne derece yararlı.. tartış-
maya ilk olarak bu noktadan başlamak gerekir.
Yedinci plan döneminde ekonominın büyüme hı-
zının yıllık ortalama yüzde 5.5 ite yüzde 7.1 arasında
gerçekleşeceği, planın dönem sonu 2000 yılında enf-
lasyonun yüzde 6.0 ile yüzde 8.1 aralığına çekilece-
ği, toplam yatınm harcamalarının/GSMH oranının
yüzde 25.8-yüzde 28.1 aralığına yükseleceği, kamu
finansman açığının GSMH'ye oranının yüzde 3.0 do-
layına gerileyeceği, dışsatımın 43.0 milyar USD'ye
ulaşacağı, issizlik oranının yüzde 10.5 ile yüzde 7.7
arasına düşeceği, kişı başına gelirın 3.500 USD'ye
ulaşacağı tahmin edilmiştir.
Türkiye'nin, bu polıtık kadrolarla, önerilen ve uy-
gulanan politikalarla, Vll'nci Beş Yıllık Kalkınma Pla-
nı hedeflerinden, bırakın birkaçına, tek birine dahi u-
laşması olanağı yoktur. Ulaşılamayacak hedefler çiz-
menin, ağzı kalabalık politikacılara malzeme ver-
mekten öte yararı ne? fktisat bir bılim ise 1980'den
bu yana açıklanan hedeflere ulaşılamayacağını sü-
rekli yazıyoruz. Nitekim ne büyüme hızında, ne yıllık
enflasyon oranında, ne kamu kesimi finansman açık-
lannda, ne yatınmlarda, ne issizlik oranlarında hedef-
lere ulaşılıyor. Hedeflere ulaşmak bir yana yaklaşıla-
mıyor bile.
Türkiye ekonomisinin son 10 yıllık ortalama büyü-
me hızı yüzde 3.7, bunun gelecek beş yıllık dönemin-
de, planın kötümsertahminın yüzde 5.5'eyükselme-
si son derece zordur. Temelde büyük değişiklikler
yapmadan, uzun sürelı eğilımleri değıştirmek ola-
naksızdır. Son yıllarda düzensiz bir gelişme göste-
ren Türkiye ekonomisinin bazı yıllarda büyüme hızı
yüzde 5.5 düzeyine ulaşabilir, hatta aşabilir. Ancak
bu hızı uzun süreli yıllık ortalama olarak sürdüremez.
Türkiye'nin uzun süreli yüksek büyüme hızlanna
ulaşabilmesi için, yurtiçi tasarrufların GSMH oranı-
nın yükseltilmesi, yatırımlann ekonomik sektörler
arasındaki dağılımının değişmesi, kaynak israfının
azaltılması gerekir. Bunlar başarılamadığı sürece,
yüksek büyüme hızı hedefleri saptamanın bir anla-
mı, birtutarlılığı yoktur.
Toplumumuzun; günlük göz boyamalardan, beyin
yıkamalardan kurtularak, ülkenin geleceğineoyları ile
sahip çıkmasını umut etmeye çalışıyoruz.
Eleştiriler "yanılgı" diye
nitelenip kuşkular dile getirildi
YASED özelleştirmeyi
savunurken eleştirdi
Ekonomi Servisi - Ya-
bancı Sermaye Derneği Tür-
kiye'dekı özelleştirme çalış-
malannın yavaş ılerlemesı-
nin. özelleştirme işlemleri-
nın önceden aydınlatılma-
mış bir ortamda. yeterince v e
açıkça tartışılmamasından
kaynaklandığını bildirdi.
Özelleştirme ile ılgılı eleştı-
nlerı "yanılgı" olarak nite-
leyen YASED, uygulamala-
ra dönük uyanlarında kendı
kuşkulannı ortaya koymak-
tan da gen duramadı.
TALAN DEĞİL- t>i ta-
sarlanmamış bir özelleştir-
me programının talana göz
vuman ortamı da beraberin-
de getıreceğı belırtilırken,
yangından mal kaçınrmışca-
sına yapılacak birözelleştır-
menın yarar yenne zarar ge-
tireceğıne dikkat çekıldı.
Broşürde " Bir özelleştirme
programının sadece satış
yapmanın dışında hedefle-
ri olmalıdır. Genel amaç-
lar gerek uygulayıcılar ge-
rekse halk tarafından açık-
ca anlaşılmalıdır" denıldı.
İSSİZLİK KORKUSU -
Planlı, yaratıcı ve sıstemlı
bir düzen ıçmde uygulandı-
ğında özelleştırmenın kaçı-
nılmaz olan kısa vade işsız-
lık yükünün hafifleyeceğı
ıfade edilen raporda bu saye-
de istihdam ıçın güçlü bırge-
lışme sağlanacağından söz
edıldı.
Raporda "Başarılı bir
özelleştirmenin sadece
meydana getirdiği kazanç
ile değil. kişinin kaderini
ne ölçüde güvence altına
aldığı ile de değerlendiril-
mesinin gerektiği açıktır"
denıldı.
KAYNAK TRANSFE-
Rİ- KİTlerın doğru fıyattan
satışını garanti etmede baş-
langıç noktasının işletmenin
bağımsız ve profesyonel de-
gerlendinlmesınden geçtıği
söylenirken "Böyle bir an-
layışta işletme birimlerinin
değerlerinin altında satıl-
maları veya çalışanlanyla
tartışılmadan aniden işten
çıkarılmaları için gerekli
hiçbir sebep yoktur" açık-
laması yapıldı.
ÖZEL TEKELLER -
"Özel sektör tekellerinin
oluşması gibi bir riskin
varlığını kabul etmek,
oluşmalarını önlemede ilk
adımdır. Ancak özelleştir-
me deneyimleri özelleştir-
menin , daha önce rekabe-
tin olmadığı bir ortamda
rekabetçi bir pazar oluş-
turduğunu göstermekte-
dir" denılen raporda, bu
rısklerin olmaması için de-
nenmiş önlemler ve düzenle-
meler olduğu anlatıldı.
YABANCILAŞMA -
Broşürde "Eğer yabancı-
laşma diye bir kavram söz
konusuysa bunun yabancı
sermayenin tehlike sınırı-
na daha yaklaştığı gelişmiş
ülkeler için geçerli olacağı-
nı söy lemek gerekir'' denıl-
dı.
HUKUKİ KAPSAM -
Başanlı bir özelleştırmenin
yapılabılmesi için sağlam bir
hukuki düzenlemenin olma-
sı gerektiği anlatılan açıkla-
mada "Türkiye'de özelleş-
tirme için gerekli hukuki
kapsam mevcuttur. Mev-
cut olmadığı durumlarda
ise, sistem özelleştirme iş-
lcmini gerçekleştirmek
için yeni yasaları kabul et-
me ve uygulama gibi bir
imkan ve esnekliğe sahip-
tir" sözlenne yer verıldı.