14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet fmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı. Orhan Erinç # Genel Yayın Koordınatörü: Hikmet Çetinkaya 0 Yaznşlerı Müdurlen fbrahim Yıldız (Sorumlu), Dinç Tayanç 0 Haber Merkezı Müdurü Hakan kara 0 Görsel Yönetmen Fikret Eser Oış Haberler Ergun Balcı • tstihbarat Yaiçın Çakır • Yayın Kurulu. tlhan Selçuk Ekonomı Bülent KiMnlık• Radyo-TV Uygır Eremektar (Başkan), Orhan Erinç, Okta> • KultürHandanŞenkBkeıı»Spor Abdülk«iirYücelm»n Kurtböke, Özgen Acar. Hikmet • Yurt Haberlen Mehmet Saraç • Makaleler' Sami Kamören • Çevın. Seyfettin Turhuı • Düzeltmc Abdullah Yazıcı • Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu Çetinkaya, Şükran Soner. Ergun Balcı, Dinç Tayanç, İbrahim YUdız, Orhan Bursah, Mustafa Batt>ay. Ankara Temsılcısı Mustafa BaD>a\0 Haber Müdürü: Doğan AkınAtatürkBulvanNo- 125,Kat4,Bakanlüdar-AnkaraTel: 4195020 (7 ha:), Faks. 4195027 0 lzmır Temsılcısı Serdar Kmk, H. ZıyaBlv. 1352 S 2/3 Tel- 4411220, Faks: 4419117 0 Adatıa Temsılcısı: Çetin Yiğenoğhi, bönû Cd 119 S. No: 1 Katl.Tel 3522550. Faks: 3522570 Mûessese Müdürii Erol Erkot 0 MEDYA C: • Yönetım Kunılu Koordmatör Ahmet Korubaa 0 Başkanı-Genel Mûdûr Gülbin Er- Muhasebe Bülent \ ener • tdare duran • Koordmatör Reha l^ıt- Hüsevin Gürer 0 tşletme Önder man • Geoel Mûdür Yardımcısı Çetik 0 Bılgı-İslem Nail tnal • Mine Akdağ • Halkla llışkıler Bılgısayar Sıstem. Mürövet Çiler Müduıû Nnrten Berksoy Yayımtaysn ve Basan: Yenı Gün Haber Ajansı, Basın ve Yaymcılık A.Ş Tüıkocağı Cad 39/41 Cagaloğlıı 34334 Ist PK 246 Istanbul Td (0/212) 512 05 05 (20 hal) Faks (0/212)513 85 95 9HAZİRAN1995 Imsak: 3.26 Güneş: 5.25 Öğle: 13.10 tkındi: 17.08 Akşam:20.42 Yatsı:22.31 MEDYACTd -5i39580-5i38460-6i,Faks 5U8466 Svvatch üpünleri satışa sunuldu • Haber ıMerkezi - Swatch'ın ilkbahar-yaz koleksiyon ürünleri 100'ü aşkın modeliyle bayilerde satışa sunuldu. "lki kola, iki Svvatch" sloganı ile dünya piyasasına seslenen Svvatch'ın koleksiyonunda birbırinden ilginç modeller yer alıyor. (ştanbul Üniversitesrnde panel • Haber Merkezi - lstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Deneysel Tıp Araştırma Enstitûsü tarafindan "Kemik lliği Transplantasyonu" konulu panel 1993 Universite Reform Amfısi-Çocuk Hastalıklan Anabilim Dalı binasında bugün saat 12.00'de yapılacak. Paneli, Dr. Yücel Tangün yönetirken, Dr. Tanju Atamer, DT. Tevfik Akoğlu, Dr. Tayfun Özçelik de konuşmacı olarak katılıyor. TesRme Nesrin evlenmemiş • Haber Merkezi - Bangladeşli yazar Teslime Nesnn, Almanya'da yaşayan memleketlisi ozan Davud Haydar ile evlendiği habenni yalanladı. Nesrin, Berlin'de yaptığı k l d ^ Aj ansı nın yayS^ 1 naber dûpedüz asparagastır" dedi. ADDGebze Şubesi açılıyor • Haber Merkezi- Atatürkçü Düşünce Derneği Gebze Şubesi, yann dûzenlenecek etkinliklerle açılacak. Saat 11.00'de Cumhuriyet Meydam'ndaki Atatürk Anıtı'na çelenk konulmasıyla başlayacak etkinlikler çerçevesinde mimar Cengiz Bektaş'ın söyleşisi ve karma resim sergisi izlenebilecek. Daha çok öğrenci gençliğe yönelik çahşmalar planlayan derneğin Gebze Şubesi, anadolu liseleri, üniversiteye hazırlık ve bilgisayar kurslan düzenlemeyi ve çeşitli sanat etkinlikleri gerçekleştirmeyi hedefiiyor. Siyanürlü attm haçlı sefeni' • ANTALYA(AA)- Viyana Teknik Oniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. îbrahim Adnan Saraçoğlu, Bergama ve yöresinde sodyum siyanûrle altın arama çalışmalannın tüm protestolara rağmen sürdürüldüğünü belirterek "Siyanûrle altın arama, Avrupalımn yönlendirdiği yeni bir Haçlı Seferi'dir" dedi. Bergama'nın Ovacık mevkiinde ve Türkiye'nin çeşitli yerlerinde altın madeni işletmeciliği yapmak amacıyla kurulan Eurogold Madencilik AŞ'nin genel merkezi Avusturalya'dan Fransa'ya taşındj. Çevreyle ilgili cezalar yetersiz • StLtFKE (Cumhuriyet) - Çevre Bakanlığı Özel Çevre Konıma Bölge Müdürlüğü'nce dûzenlenen "Özel Çevre Koruma Alan Bölgeleri ve Sorunlan" konulu panel Silifke'de yapıldı. SıHfke ilçesine bağlı Atakent beldesinin Belediye Başkanı Fevzi Doğan. kendısinin yasalar çerçevesinde görev yapamadığını belirterek "Kıyı şeridini tatilciler kirletiyor. Çevreyi kirletene ceza kesemiyorum. Kesebildiğim en büyük ceza 24 bin lira" dedi. Büyükşehir belediyesi, halk sağlığını tehdit ettiği gerekçesiyle bütün plajlan kapattı İstanJnd\la deniz bitti• lstanbul Büyükşehir Belediyesi Sağlık Daire Başkanlığı'nca yapılan açıklamada lstanbul Boğazı ve Marmara Denizi kıyılannda da 'çok yoğun bakteriyolojik kirlenme' saptandığı ve İstanbul'da Adalar dışında, Sağlık Bakanlığı'nın belirlediği kirlilik oranının altında olan, yüzülebilir plajın olmadığı belirtildi. lstanbul Haber Servisi - lstan- bul Büyükşehir Belediyesi, 'halk mgfagım tehdit edjci unsurlar ta- şıdıklan' gerekçesiyle tüm plajla- n kapatma karan aldı. Yapılan araşrjrmalarda lstanbul Boğazı ve Marmara Denizi kıyılannda da 'çok yoğun bakteriyolojik Iririen- me'olduğu saptandı. Büyükşehir Belediyesi Sağlık Daire Başkanı Bülent Zülfikar, lstanbul 'da Ada- lar dışında, Sağlık Bakanlığı'nın belirlediği kirlilik oranının altın- da olan, yüzülebilir plajın olma- dığını söyledi. lstanbul Büyükşehir Belediye- si Sağlık Daire Başkanı Doç. Dr. Bülent Zülfikar, deniz suyu kirli- lik oranlan ile ilgili dün bir basın toplantısı düzenledi. RP'li beledi- ye yönetiminin plajlar konusun- lstanbul Su Kongresi 20-22 haziran tarihlerinde yapılacak Su sorunu masaya yatınlacakİstanbul Haber Servisi -Istanbul'un yıllardır çözülemeyen su sorunu amelıyat masasına yatın- lıyor. 20-22 haziran günleri arasında The Marma- ra Oteh'nde dûzenlenecek "lstanbul Su Kongresi 95" konulu kongreye toplam 16 meslek odası ka- tılıyor. Jeoloji Mühendislen Odası lstanbul Şube Başkanı Doç. Dr Turgut Oztaş, kongTenin Istan- bul'un su probleminin çözümüne olumlu katkı sağlayacagı görüşünde. Jeoloji, Jeofızik, Fizik, Orman, Hanta ve Ka- dastro, Inşaat, Makine, Petrol, Çevre Mühendis- leri, Mimar, Veteriner, Tabip. Eczacı, Şehir Plan- cılan, Serbest Mühendis ve Mali MüşavırlerOda- lan ile lstanbul Barosu'nun katılımıyla dûzenle- necek "lstanbul Su Kongresi 95", yaz aylannda gündemden düşmeyen su sorununa çözüm öneri- leri getırmeyi hedefliyor. Konuya ilişkin olarak görüşlerini aldığımız uzmanlar, kongrede lstan- bul'a su sağlayan yeraltı ve yerüstü su kaynakla- nnın ele alınacağını; bunlann teknik, sağlık, ida- ri, ekonomık ve yasal çerçevede tartışılacağını söyleyerek "Bu konuda somut çözüm önerileri ile uy guîanabilir yaklaşımlar üretilecek" dıye konuş- tular. Katılımcılar, aynca su ekonomisi ve kültürü ko- nusunda bir tartışma ortamı yaratılması ve toplu- mun bu konuda eğitilmesine yönelik sonuçlann çı- kanlacağını, kongrede "tstanbul'un Su Kaynak- lan ve Su Potansiyeli''. "lstanbul Sulanndan Ya- rarlanma Şeküleri, Tekniği ve Yöntemi", "lstan- bul Sulan ve Su Ortamlannın Sorunlan ve Çözüm Önerileri", "lstanbul Sulan ve Su Ortamlannın GeleceğT, "Türkiye'de ve Dünyada Su Politikala- n" konulannda da bıldiri sunulacağını behrttıler. da nasıl bir karar alacağının me- rak edilmesi nedeniyle oldukça fazla basın temsilcisinin izlediği toplantıda Bülent Zülfikar, lstan- bul Boğazı ve Marmara Denizi kıyılannda çok yoğun bakteriyo- lojik kirlenme olduğunu bildirdi. Adalar temiz Yapılan ölçümlerde Adalar bölgesinin temiz, Kilyos ve Şıle sahillerinin bazı bölgelerinin de yüzülebilir temizlikte olduğunu açıklayan Zülfikar, sözlerini şöy- le sûrdürdü: "Yoğun IdriHik kav- ramına bir açıklıkgetirmek tstiyo- rum. Bu kavram. Sağlık Bakanh- ğı'nın, y üzülebilir deniz su> u için sınır olarak ko>duğu bakteriyo- lojik kirlilik oranı ile eşanlamb- dır. Bu oran, 1 litre deniz suyun- da maksünum 10 bin koliform bakteridir. Dünya Sağlık Örgütü de (WHO) bu oranı sınır kabul et- mektedir." Adalar dışında, tstanbul'daki sahillerin hiçbir noktasında ne yazık ki bakanlığın belirlediği kirlilik oranının altında, yüzüle- bilir temiz plaj veya kıyının olma- dığını öne süren Zülfikar. "Sağ- lık Bakanlığı'nca konan sınınn üzerinde kirlilik gösteren ve halk saghgım tehdit edici unsurlar ta- şryan tüm plajlan kapatacağız'' dedi. Son 20 yıl içinde Marmara De- nızi'nın içine girilemeyecekdere- cede kirletıldiğini vurgulayan Zülfikar, kirlenmenin sadece mikrobiyolojik olmadığını, kim- yasal abklarla da bir an lamda de- nizin katledildiğini söyledi. Toplantıya katılan Çevre IÇo- ruma Daire Başkanı Mustafa Öz- türk ise Marmara Denizi'ninkir- leten kaynaklann sadece Istan- bul'un atıklanyla sınırlı olmadı- ğıru, Karadeniz kıyısuıdaki ülke- lerin, Tuna Nehri ile bağlantısı olan Orta Avrupa ülkelerinin de bu kirlenmede katkısı olduğunu vurguladı. Öztürk, çözûmûn ilgi- li devletlerin ortak çahşmasından geçriğini söyledi. Plajcılar etkflenecek Plajlann kapatılması karanrun en çok, denize girmek isteyenle- ri değil, bazı plajlara büyüİc yatı- nm yapanlan etkileyeceği değer- lendirmesi yapıldı. Yapılan ölçûmlerin açıklandığı yazılı metinde, sahillerin büyûk çoğunluğu için kolıform bakten oranı 'sayılamayacak kadar çok' şeklinde göstenldı. Bir Iıtredekı bakteri sayısının gösterildiğı en yüksek değer, 18 bin ile Kartal Rahmanlar sahili. Burgazada Kalpazankaya ile Sedefadası pla- jı orta kısmındaki kirlilik oranı sıfır olarak gösterildi. Uygarlığın simgesi saygı bekliyor •Anadolu'da uygarlık, evren çemberi ve güneşle yükselmişti. Güneş dedemiz, yine tq)emizde. Evren ana, gizleri ile yeni uygarhklara gebe. Ankara Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek, başkentin "Hitit Güneşi" olan amblemini değiştiriyormuş. Ne haber?.. IŞPCKANSU ANKARA-lnsanlık, bu yüz- yılın başında, atomun parçala- namayacağına inanıyordu. Aom parçalandı. Öntarih döneminde, yani gü- nümüzden 4 bin 500 yıl önce Anadolu'nun beyleri Hattıler, bazı kaynaklara göre, genellik- le yazı kullanmıyorlardı. Hat- tiler, bir göbekten kardeş ço- cuklan sayılan Hititler aracılı- ğı ile masallannı bugûne aktar- dılar. Çevrelerini ve evreni "korku"ile kanşık tanımaya başjamışlardı: "Kaşku (ay tan- nsı) gökten düştü. Şinıdi o Ki- lammar (tapınak) üstüne düş- tü. Ancak, onu kLÎnse görmedL Şimdi tann (gök tannsı), onun arkasından yağmur saldı ve ar- kasuıdan yağmur sağanaklan gönderdi. Onu korku akk Onu korkuakü." Korkuyu yenmek, kuşkuyu doğurdu. Adı "Uygarnk" olan çocuk, emeklemekten sıkıldı, ayağa kalktı, ilk adımını attı. 1900'lerin sonuna değin, atomun elementleri "elektron, nötron, proton" diye bilinirdi. tnsanoğlu, ilk önceleri gök- ten düşen meteorlara ve daha başka fetişlere, daha sonra da güçlü ya da kutsal saydıklan hayvanlara taptılar. Anado- lu'nun ortasında AJacahö- yük'te bulunan güneş kurslan ya da Hitit güneşleri, hayvan biçimli tannlan ve onlarla bir- likte evreni taşıdılar. tnsanoğlu, 2000 yılma yak- laşırken, atomun derinliğine indi. "Kuarklar" çdcö ortaya. Anadolu'da, ikinci bin bo- yunca kendilerini "Ben güneş" diye adlandıran Hitit krallan- nın güneş anlamına gelen hi- yerogliflerinde, etrafında bir ışm sırası ile süslü bir çember yer aldı. Çelenk biçimli âlem- ler, gökyüzünün çember biçi- mındeki görûnümünü canlan- dırdı. Evren kuşağınm ortasm- dakı boğalar gök tannsını, ge- yikler de tann anayı. Bilım; "kuark"lann, evren- deki "big bang", yani büyük patlamadan arta kaldığını bul- du. Hitit güneşlerinin ûstûnde, yıldızlan simgeleyen sallantı- îar vardı. Anadolu Medeniyetleri Mü- zesi'nde, Alt Yontmataş Çağı kalıntılanmn önûndeyiz. Ana- dolu, buzullann doğrudan et- kisiyle karşı karşıya değil. tk- lim, bu topraklann binlerce yıl- lıkinsantürküsügibi "ıhman". Orta Yontmataş Çağı. Anado- lu ınsanı ateşi kuilamyor. üret- meyi bilıyor. Uygarhk adımlan Üst ve Geç Üst Yontmataş Çağı. Mağara adamı "homo neanderthal"ler, yerini uygar insanın atası "homo sapi- ens"lere bırakıyor. Bugünkü Konya. Milattan önce 6 bin. Çatalhöyük. Anadolu insanı, taş duvara boğa avı freski çizi- yor. Milattan önce 3 bin. Eski Tunç Çağı. Anadolu'da tunçtan güneş kursu yapılıyor. Milattan sonra 1995. llkokul çocuklan, müzede gûneş kur- sunu, gözlerini büyüte büyüte izliyorlar.Müzenin bahçesini çıkıyoruz. Güneş, çan çiçekle- rine vurmuş. Koskoca küpler serpiştirilmiş etrafa. Bilir misi- niz, "Küp", Hititçeden gelir. Çocuğun adını "Uygarhk" koymuşlardı. Emeklemiş, ilk adımını atmış, yürümüştü. "Uygarük", şimdi düne göre koşuyor. Güneş dedemiz, yine tepemizde. Evren ana, gizlen ile yeni uygarhklara gebe. Ankara Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek, Baş- kentin "Hitit Güneşi" olan amblemini değiştiriyormuş. Ne haber? Ankara'nm amblemi olan "Hitit Güneşi" aynı zamanü^ A..__Ü1U uygarüğnım >üksefişini simgeliyor. Çevre yağtnasıııa yeni bir kapıİZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Çev- re Bakanlığı'nın hazırladığı ve ÇED Yönet- meligi'nde değişiklikleryapan taslak, Mec- lis'te sessiz sedasız görüşülüyor. Ünıversitelerden görûş alınmadan hazır- lanan taslakta, hukuki yönden büyük aksak- lıklann bulunduğu, çevreye önemli zararîa- n olabilecek yatınmlan ÇED kapsamı dı- şında bıraktığı ve yeni düzenlemelerle Çev- re Bakanlığı'nın onay verdiği yatınmlara karşı yaı^ı volunun kapatıldığı bildirildi. 'Hukuki aksakhklar var' Çevre'95 Sempozyumu'nda gündeme getirilen ÇED Yönetmeliği'nde değişiklik- len içeren taslaktan, sempozyuma katılan universite çevrelerinın haberlerinin olma- dığı gözlendı. lzmir Çevre Harekeri avukat- lanndan UğurKafcfioğlu, "15Mayıs 1995to- rihindc taslağm elkrine ulaşüğını ve beUd de Idmsenin haberi ohnadan Mecüs'te görü- şülerekyasalastığuu" vurgulayarak yeni tas- lakta hukuki olarak büyük aksaklıklann bu- lunduğuna dikkat çekti. Kalelioğlu, yürürlükte olan ÇED Yönet- meliği'ne göre, ÇED raporunu inceleyen Çevre Bakanlığı'nın yatınm hakkında olumluya da olumsuz belgesi verdiğini, bu- nun da "idari karar" kabul edilerek dava ko- nusu edilebildiğinı anımsattı. Yeni taslağın belli başlı gönüllü çevre ku- ruluşlanna gönderilmesine karşın hiçbiri- nin bu konuda bakanlığa görüş bildirme- mesini de eleştiren Kalelioğlu, yeni yönet- melik taslağındaki diğer olumsuzluklan da şöyle sıraladı: "Taslakta ÇED'e tabi yatı- nmlar Hstesinden denizden petrol çıkanl- ması. nükleer yakıtlarla ilgili yannmlar gi- bi şu andaki yönetmeUkte var olan bazı önemli >-abrunlar çıkanhnış. Hassas bölge- ler kavraını yeni taslakta bulunmuyor. Nla- den işletmeciliği, istisna yatırunlar arasına sokulmuş. Yabrun öncesinde teminat alın- ması tümden çıkanlnuş. ÇED süreci tama- men kısaltılmış." ÇED Yönetmeliği'nde en çok eleştirdik- leri, "ÇED hangi tarihten itibaren gecerli- dir" konusuna da değınen Kalelioğlu, yö- netmeliğin yayımlandığı 7 Şubat 1993 tari- hinden öncekı yatınmlann ÇED kapsamı dışında bırakıldığını anımsattı. Kalelioğlu, aynca yeni taslakta otoyol ve metro gibi yatınmlann 1.1.1996 tarihinden önce güzergâh seçimi yapılıp onaylanması durumunda ÇED kapsamı dışında bırakıl- dığını da vurguladı. Caulerpa hızla yayılıyor Akdeniz'de tehlikeli yosunlar Çeviri Servisi - Akdeniz kıyılannda dalgıçlar ve deniz altı araştırmacılan tam bir kriz yaşıyor. Zehirli Caulerpa yosu- nu, Italyan kıyılan ve Fransız Rivierasf n- da korkunç bir hızla üremeye devam edi- yor. Fransız magazın dergileri tarafindan 'katfl yosun 1 adıyla anılan bu yosunun ze- hirli olduğu ve yaşadığı alanda başka hıç- bir canlıya yaşam hakkı tanımadığı 1984 yılında ortaya kondu. Aslında bir Akde- niz bitkisi olmadığı bilinen yosunun ge- mi ve yat çıpalanyla Afrika kıyılanndan taşındığı sanılıyor. Ancak yosunun tro- pik denizlerde bu hızla yayılmadığı, Ak- deniz'e taşındıktan sonra üreme tarzının değiştiği de yapılan bilimsel tespitler ara- sında. Mart ayı sonlannda Sırbistan kıyılann- da da birkaç yüz metre karenin üzerinde bir alanda görülen yosun ne kadar çabuk ya>ılabildiğini bir kez daha ortaya koyu- yor. Caulerpa'nın yayıldığı alanlarda baş- ka hiçbir canlı yaşamıyor. Uzmanlara gö- re 10 yıl içinde bir metrekarelik bir yo- sun alanı 1500 hektara çıkabiliyor. Deniz- den yosunun anndınlma çalışmalan ise neredeyse olanak dışı. Denizin temizlen- mesi için her kökün tek tek ayıklanması gerekiyor ve kalan yapraklar kum zemin- de tekrar kök saldığı için bu çalışmalann da yüzde yüz etkisı olamıyor. Taşman yapraklar başka bir alanda kök salıp ye- ni bir koloni oluşturuyor, sonra bu kolo- niler birleşerek deniz dibi yüzeyini kap- lıyor. Bu çalışmalann bedeli ise metreka- re başma 800 mark civannda hesap edi- liyor. Yosun, Akdenizin ekolojik sistemi- ni de tehlike altına sokmuş durumda. PROF. GAZİ YA^ARGİL; Otanazrye kesinlikle karşiyım„ lstanbul Haber Şervisi- Beyın cerranısınde uluslara- rası üne sahıp, mıkrocerrahı- de yeni birteknigin yaratıcı- sı Prof. Dr. Gazi Yaşargü, Türkiye 'ye kesin dönüş yap- mak için gün sayıyor. Unlü cerrah istediği teknik ola- naklann yerine getirilmesi halınde, eylül aymda Türki- ye'ye kesin dönüş yaparak ameliyatlannı Alman Has- tanesi'nde sürdüreceğini açıkladı. Dünyanm dinamik otonom topluluklar oluştur- maya yöneldiğini belirten Gazi Yaşargil," Beynin için- deki gelişmeler milyaıiarca parametre içeriyor. Bu yüz- dendir ki muazzam bir mu- amma olarak niteleyebilece- ğim bc>in, henüz tanı keşfe- dilemedi" dıyor. Yaklaşık 50 yıldır çalışmala- nnı ülke dışında sürdüren Gazi Yaşargil, "Kendi mektebimi oluş- turacagım" dedi- ği Alman Hasta- nesi'nde felsefı görüşlerindenbe- yin hastahklanna kadar çok yönlü sorulanmızı ya- ni tl adı. Hakkında çı- kanlan "Yaşhaid- dinden emekh* ol- duğu için ameU- yata girmesi ya- saklandı" şeklin- dekı haberleri ya- lanlayan Yaşar- gil, "Avrupa ül- kelerindeemekli- ye aynlanlann universite hasta- nelerinde çalış- masını yasakla- yan yasalar var. Ancak bu yasak- lama sadece uni- versite hastaneleri için gecer- li. Ancak bırakın 70'L, yaşı 80'e geuniş birçok ünlü cer- rah, bu ülkelerde özel hasta- nelerde amehy'aüaruu başa- nyla sürdürüyor" dedi. Halen ABD'de Lıttle Rock şehrinde Beyın Cem- hısı Universite Klinıği'nde çahşmalannı sürdüren Gazi Yaşargil.beyin ameliyatla- nndaki yeni gelişmeleri, şöyle özetlıyor: "Beynin muazzam kabifi- yetleri var. Tam anlamrybı çözülebilmesi için halen 3 bu- ğutlu olarak gördüğümüz dünyanm 6-7 buğut haline geçmesi lazım. Arbk beyin ameuyaüarmı mikroskop al- tmda gerçekleştiriyoruz. Bu bir anlamda beyin cerrarü- sindeyeni bir çağın başlama- sı demek. Yeni sistem saye- sinde beürii beyin ameliyat- lanndariskoranı yüzde 1'le- re düştü diyebiliriz. Bunda anestezinin iyileşmesi, anti- biyotiklerin gcliştirilmesinin yani sıra beynin elçisi duru- mundaki ehn marifetkri var." Kendisinin mistik bir ya- pıda olduğunu söyleyen Ya- şargil, geliştırdiği ameliyat tekniği ile ilgili sorumuzu ise şöyle yanıtlıyor: "Her ameUyaün kendisine özgü bir kompozisyonu mevcut- tur. 100'ü aşkm beyin hasta- hğı var. Bunlardan bir kısmı- na cerrahi olarak miidahale, edilebiliyor. Bazılannm ise henüz nelerden kaynaklan- dığı bile bir su- niteltğinde. Ömeğin bugün tüm dünya- da her 10 bin kişide bir kişi beyin kanaması geciriyor. İlk kanamada fark edilen her 100 IdşktenSO'siöle- bihyor. Şimdi' Manyetik Rezo- nans Anjiogra- fı" denilen gö- rüntülemesiste- mi ile bu ölen 50 kişüıin sayısı da dahaaşagıyaçe- kilebüiyor." Ameliyatha- neyi bir ibadet yeri olarak nite- leyen Prof. Gazi Yaşargil, felsefe ileçokyaJanbir ugraş içinde ol- duğunu belirte- rek şöyle devam ediyor: "DNA konusu çok önemli. Örne- ğin her insanm 23 çomağı var. Ve bu çomakla- nn üzerinde 150 mirvon hareket- lilik olduğunu söyieyebfliriz. Bu da her in- sanda 3 milyar hareketüük anlamına getir. tnsanbeynin- de gördüğüm muhteşem ya- pıdan çok etkilenirim. Her ameliyatımdayüzlerce mekk ve şeytanla karşdaşınm. Bu nedenle ibadet yerinde her insan yahıızdır. Kararmı ken- disi verir. Ben ameliyatlann bir orkestra düzeni içinde gerçekleşmesüıi severim." Otanaziye karşı Yaşargil, ötanazi konu- sundaki düşûncelerini ise şöyle açıklıyor: "Kesinlikle raa değilim. Çünkü ben eti- ğin estetiksiz, estetiğin de etiksiz olabilecegine inanmı- yorum. Bu nedenle acı çe- kenlere gerekli dindiricileri veririm. Ancak en önemnsi hastamn yalnız bırakılma- mastdır." •Her ameliyatımda yüzlerce melek ve şeytanla karşılaşınm. Bu nedenle ibadet yerinde her insan yalnızdır. Karannı kendisi verir. Ben ameliyatlann bir orkestra düzeni içinde gerçekleşmesini severim. Duzenlemeler yapıldı Ulaşım araçlannda sigara içmeye son • TBMM Adalet Komisyonu, sağlık ve eğitim kurumlan, spor salonlan ve toplu taşıma araçlannda sigara içilmesini yasaklayan vetolu yasayı değiştirerek kabul etti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sağlık, eğitim, öğ- retım, kültür hızmetı veren yerler, spor salonlan ve toplu taşımacıhk yapılan her türlü nakil vasıtalan ile bunlann bekleme salonlannda tütün ve tütün mamullen içılemeye- cek. Söz konusu yerlerde tü- tün ve tütün mamullerimn ıçı- lebileceği ayn birbölüm olus- turulacak. TBMM Adalet Komisyo- nu, "Tütün MamuDerininZa- rarlannın Önlenmesine Dair Kanun"u, Cumhurbaşka- nı'nın veto gerekçesınde yer alan görüşler doğrultusunda değiştirerek kabul etti. Yasa- da yapılan düzenlemeyle, tü- tün ve tütün mamullerinin reklam ve tanıtımma daha ön- ce getirilen yasak da yumuşa- tıldı. Buna göre tütün ve tütün mamullennin ısim veya mar- kalan kullanılarak reklamı ve tanıtımı yapılamayacak. Siga- ra ıçılmesuu teşvık ve özendı- nci kampanyalar da düzenle- nemeyecek. Ancak reklam ve tanıtım faaliyetlenyle ilgili söz konusu hükümler, on se- kiz yaşından büyüklere yöne- lik gazete, dergi ve diğer ya- yınlar ile sinemalann saat 18.00'den sonra başlayan se- anslannda göstenlen fihnler ve sigara içen yetişkinlere yö- nelik tanıtım faaliyetlerine uygulanmayacak. Aynca yasaya uygun ola- rak yapılacak reklam ve tanı- tım faaliyetlerinde, 25 yaşın- dan küçük veya küçük göste- ren kişı veya karakterler gö- rüntülenemeyecek.. Tütün ve tütün mamullen- nin içilmesinin yasaklandığı yerlerde buna ilışkın uyanlar herkes tarafindan görülebile- cek yerlere asılacak. TRT, ayda 60 dakika tütün ve tütün mamullen alışkanlı- ğının zararlan konusunda uyancı ve eğitıci nıtelikte ya- yınlar yapacak. Tütün ve tütün mamulleri- mn içilmesinin yasaklandığı ve yasağa ilişkin uyanlann bulunduğu yerlerde tütün ve tütün mamulleri içenler, ilgi- li yerin yetkilisı tarafindan uyanlacak. Yasağa uyma- makta dırenenler, genel zabı- ta tarafindan o yerden uzak- lastınlacak. Sigara ıçılmeye- cek yerlere gerekli uyan yan- sını asmayanlar ile uyanda bulunmayan yöneticilere 5 milyon lira para cezası verile- cek. Söz konusu yenn yetki- lisi memur hakkında ise ilgi- li mevzuat hükümleri uygula- nacak.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear