25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
-29 MART 1995 ÇARŞAMBA CUMHURlYET SAYFA HABERLER jstanbul yerel yönetimi tartışıhyor • İstanbul Haber Servisi - lstanbul'un bir yıllık yerel yönetimınin tartışılacığı "94 Mart-95 Mart/îstanbul" konulu açıkoturum bugün 18.00- 21.00 arası Pera Palas'ta yapılacak. Beyoğlu Güzelleştirme Derneği, Çağdaş Sinema Oyunculan Derneği. Doğal Hayatı Koruma Derneği, İstanbul Platformu ve Mimarlar Odası tarafindan düzenlenen açıkoturumun açılışında, hazırlanan rapor Haluk Öztürkatalay tarafından okunacak. Prof. Aydın Aybay, Prof. Ülkü Azrak ve Oktay Ekinci birer konuşma yapacak. Ikinci bölümde, Şişli Beledıye Başkanı Gülay Atığ, Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, Zeytinburnu Belediye Başkanı Adil Emecan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Tayyip Erdoğan ve DYP'li Ersin Acar panelist olarak yer alacak. Yüksek istişare kurulu kupuluyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Tansu Çiller yayımladığı genelgeyle, Türkiye'nin yurtiçi ve yurtdışında tanıtımında, Devlet Tanıtma ve Koordinasyon Kurulu'na önerilerde bulunmak üzere, yüksek istişare kurulu kuruluyor. Kurul üyeleri Başbakan tarafından eski başbakanlar, genelkurmay başkanlan, başbakan yardımcılan, dışişleri bakanlan ve MİT müsteşarlan arasından belirlenecek. Kamu-Sen'den uyan • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye Kamu- Sen bün>esinde örgütlü memurlar, hükümete, grevli ve toplusözleşmelı sendika yasasının çıkanlması için temmuz ayına kadar süre verdi. Venlen süre jçerisinde yasanın çıkanlmaması halinde miting. yürüyüş. iş yavaşlatma, iş durdurma eylernleri dahil, her türlü demokratik hakkın kullanılacağı açıklandı. Yargıdan memup lehine karar • GAZİANTEP(AA)- Gaziantep 2. Asliye Hukuk Mahkemesi, Yargıtay'ın bozduğu karannda direnerek ILO Sözleşmesi'nin TBMM'de kabulu ile memur sendikası önündeki engellerin kalktığına karar verdi. Dün görülen davada, hâkim Mustafa Acır, ilk karannda direnerek, "memurlann sendika kurmasına ilişkin yasa çıkmadı. Ancak ILO Sözleşmesi, TBMM'de kabul edilmiştir. Anayasanın 90. Maddesi, TBMM'de onaylanan uluslararası sözleşmelerin kanun hükmünde sayılmasını gerektiriyor" dedi. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ile Tüm Bel-Sen arasında geçen yıl 400 memuru kapsayan toplu iş sözleşmesi imzalanmış, Belediye Başkanı Celal Doğan, "yasal olmadığı" gerekçesiyle sözleşmeyi uygulamamıştı. Behramoğlu'ndan kınaıtıa • Haber Merkezi - Kuşadasf nda yapılması gereken 1. Kıtap Şenliği'nin ertelenmesine tepkiler sürüyor. Türkiye .Yazarlar Sendikası Genel •Başkanı Ataol Behramoğlu, gerekçesi ne olursa olsun .erteleme karannın kültür ve <kitap düşmanlığından başka bir şey olmadığını söyledi. 'Kitap ve kültür idüşmanlığının kimseye jiyilik getirmediğini belirten ;Behramoğlu. Kuşadası jkaymakamını kınadı. BakiPköy'de silahlı saldın • (AA)tstanbul Haber .Servisi - Bakırköy .Zuhuratbaba'da kimliği ;belirlenemeyen bir kişinin ıtekstilci Sezai Kez'in ikullandığı arabaya ateş edip kaçması çevrede panığe yol açtı. Olayda bir minibüse de kurşun isabet ederken ölen ya da yaralanan olmadı. Kez'in de kendini korumak içın ateş açtığı olayda, polis saldırganın ieşgalinin belirlendiğini Jjildirdi. Başbakan' ın, kabine değişikliğini güvenoylaması sonuna bırakmasına muhalifler tepki gösterdi Çfller'e 'güvenoyu' tehdidi• Muhaliflerden Manisa Milletvekili Ümit Canuyar, hükümete güvenoyu vermeyeceğini söyledi. Daha önce 37'ler hareketi içinde yer alan Kocaeli Milletvekili Ismail Amasyah da Çiller'e, "Kabine değişikliğini güvenoyu sonrasına bırakmanız, gruba güvensizlik anlamına gelir" görüşünü iletti. ANKARA (Cumhuri- yet Bfirosu) - CHP ile ko- alisyona devam karan alan Başbakan Tansu Çüler'ın, ardından kabinenin bu ka- nadında yapılan değişik- likle yetınip güvenoylama- sına gitmesi, DYP'de ba- kanlık beklentisınde olan- lar ile muhalif mılletvekil- lerinin sert tepkisine yol açtı. Çiller'in, kabinenin DYP kanadındaki kabine değişikliğini güvenoyla- ması sonrasına bırakması- nı, "gruba güvensiriik''ola- rak değerlendiren muhalif- ler, ortak bir bildiri hazır- layarak, genel kuruldaki güvenoylamasından önce grubun güvenoyuna baş- vurulmasını isteyecekler. Bu hazırlıktan haberdar olan Çiller'in, dünkü DYP grup toplantısında bu ne- denle, "parti içi birlik" me- sajı verdiği belirtiliyor. ~ Muhaliflerden Manisa Milletvekili ÜmitCa- nuyar, hükümete güvenoyu vermeyeceğinı söyledi. Aralannda Ethem Ketekçi, Mehmet An Yıimaz, trfan Köksalan, Ümit Canuyar, ÇİZMEDEN YUKARI /MUSA KART İsmail Amasyau, YaşarTopçu'nun da bulun- duğu 20'ye yakın milletvekilınin, bu bıldi- riyi grupta imzaya açacaklan, gelecek hafta yapılacak grup toplantısında da gündeme getireceği belirtiliyor. Muhaliflenn bildiri hazırhğı, dün TBMM kulislerinin en çok ko- nuşulan konusu oldu. TBMM'ye "aradast- rada" ugrayan eski Devlet Bakanlan Meh- met Ali Yıimaz. CavitÇağlar, Köksal Toptan, Gökberk Er- genekon'un genel kurul çalış- malanna katılmalan dikkat çekti. Bazı DYP millervekilleri, bildin hazırlığının henüz sür- düğünü. ancak son biçiminin verilmediğıni bildırdiler. Bil- diri hazırlayanlar arasında yer alan bir milletvekili, konuya ilişkin bilgi verirken, metin- de, "Tarihte, yüksek makam- larda yer alnuş nke insanın gülünç durumlara düştüğü görülmüştür. Kabine değişik- liğini koz olarak kullanarak güvenoyuna gitmek, gruba güvensizlik anlamına gelir. DYP milletvekilleri de kendi- lerine güvenmeyen yöneticik- re güvenmez" ifadelerinın de yeralacağını söyledi. DYP'de, CHP ile İcoalisyona karşı olan az sayıdaki muhalif milletve- kilinin, "kesHi" olarak güven- sizlik oyu vereceği belirtilir- ken, çok sayıda milletvekili- nin de tutumunu, Başbakan Çiller'in bu konuda yapacağı açıklamaya göre belirleyece- ği ifade edildi. Partisinin TBMM grup toplantısında konuşan Başba- kan Tansu Çiller, 1996 genel seçimleri için hazır olunması- nı istedi. DYP içindeki muha- lifleri de üstü kapalı olarak 'birlik olmaya' çağıran Çiller, "Önce partim, teşldlat geBr. Karşuuzda duran şu naçiz be- denime bahşedilmiş en büyük şeref, DP'den AP'ye geçmiş olan bu ruhu aksettiren DYP'nin genel başkanı ol- makür" dıye konuştu. Çiller, 1996 seçimleri için parti ör- gütlennin bütün güçleriyle çalışmalannı is- terken bu seçimlerde DYP'nin halen 183 olan milletvekili sayısmın 283'e çıkacağını ileri sürdü. CHP'de kabineye giremeyenler öfkeli ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kabinenin CHP kanadındaki değışikliğin ardından, özellikle bakan- lık bekleyen milletvekille- ri kırgınlıklannı gizlemi- yorlar. Doğu ve Güneydo- ğu bölgelerinin milletve- killeri, "Bizim bölgeleri- mizde adam mı yok? Kabi- nede Sıvas'tan ötesi yok sa- yılmış. Liste, kurultay he- saplanna göre yapilmış." dediler. CHP Genel Başka- nı Hikmet Çetin'in, kabi- nenin CHP kanadında yap- tığı değişikliğine birçok milletvekili sert tepki gös- terdi. Tepkilerin yatışması- nı beklemek ve grup yöne- timi seçimleri için yeniden dengeleri kurmak için par- ti grubu da toplanmadı. Grup toplantısı, önümüz- deki hafta yapılacak. Hükümet değişikliğiyle ılgih olarak bazı milletve- killeri ve kabine dışı kalan bakanlann değerlendirme- leride şöyle: TBMM Başkanvekili Kamer Genç (Tunceli): Özellikle Istanbul'dan üç kişinin bakan olmasını ya- dırgadım. Bölgeler arası denge gözetilmeliydi. Bu yapılmadı. Doğu ve Gü- neydoğu'da adam yok mu? Bakanlık. dostluk ve arka- daşlık gereği yapılacak bir iş değil. Tasarrufun isabet derecesi çok az. Adnan Ekmen (Bat- man): Kabineye bakarsa- nız, Sıvas'tan öte kimse yok gibi. Mehmet Kahraman (Di- yarbakır): Bız üvey evlat mıyız? Partinin yükünü, oy potansıyelinı bızim bölge taşıyor, ama kabinede tem- sil edilmıyoruz. Fahri Gündüz (Uşak): Benim ne yetersizliğim var? Mehmet Kerimoğlu (Ankara). Umuyorum. bir- gün birileri de Türkıye'nın Istanbul'dan ibaret olmadı- ğını görür Salman Kaya (Ankara). Bölgesel dengeler kurul- mamış, başka bazı denge- ler gözetilmemiş. Tabanı olmayanlar bakan olmuş. Mehmet Alp(Kars): ts- tanbul'dan 3 kişi bakan ya- pılırken. Doğu ve Güney- doğu Anadolu bölgesinden hîç bakan atanmaması bir dezavantaj olmuş. Mehmet Sevigen (İstan- bul): O kadar çalışıyoruz, koşturuyoruz. Doğal ola- rak, insan bunlann karşılı- ğını bekliyor. Kırgınlığım var, ama geçer. Mehmet Dönen (Hatay): Yeni bakanlara başarı dili- yorum. Siyasette kırgınlık olmaz. Sabri Yavuz (Kırşehir): Bir iki kişi hariç, iyi bir ka- bine. Erdal İnönü'nün ka- bineye girmesi çok ıyi ol- du. moral de verdi. Demirel CHP'li bakanlarla görüştü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, CHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Hikmet Çetin ile kabinenin CHP'li bakanlannı dün Çankaya Köşkü'nde kabul etti. Demirel'in, CHP'li bakanlan iç borç konusunda uyardığı ve "Yabnmlar durdu, Türkiye bunu kaldıramaz" dediğı öğrenildi. Kabul salonuna girişte gazetecilerin yoğun ilgisini gören Demirel, "Burası hiç bu kadar Ogi görmemişti- diyerek, "Görüyorsunuz, sizi nasıl karşıujorum" sözleriyle Çetin'in elini sıktı. Gazetecilerin u Biruktefbtoğrafhyahmn önerisini de Demirel, eliyle tüm grubun görüntülenmesini işaret ederek, "Kanatlar çıkıyor mu?" dedi. Edinılen bilgiye göre, görüşmede Cumhurbaşkanı Demirel'in, iç borcun "makul düzeyi"aştığına dikkat çekerek, "Yaönmlar durdu, Türkiye bunu kaldıramaz. Önümüzdeki dönemde yeni bir yatınm seferberliği şart" dediği öğrenildi. Demirel'ın, Çetin başkanhğındaki yeni bakanlan kabulüne, Sorgun'daki kömür ocağında meydana gelen göçük nedeniyle Yozgat'ta bulunan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Aydın Güven Gürkan katılamadı. Otopsi raporuna göre 9 mm'lik mermi Fadime Bingöl'ün çenesinden girip ensesinden çıktı Birkurşunun çahlığımııtiuhduk•Aslan Bingöl, iki yıl sonra Istanbul'da MEB'ye müstahdem olarak gıriyor. Gelip Gazi Mahallesi'ne yerleşiyor Bingöl ailesi. Kızlan Istanbul'da dünyaya geliyor. "Bazı günler, eşim, kızım ve ben birbirimize sanlır, ne kadar mutlu aile olduğumuzu söylerdik. Bir kurşunla bu mutluluğumuz yok oldu gitti" diyor. MİYASEİLKNUR Kurşun seslerini duyunca, "Eyvah kı- zım_ Okuklan gelmedi. Ya başına birşey gelirse" dıye içınden geçirdi Sonra da fır- layıp çıktı evden. Cemevinden aşağı kala- balığm biriktiği yere koşru. Yüksek bir kal- dınma çıkıp kızına bakımp durdu. O kala- balıkta bulmanın imkanı yoktu. Bulamadı da... Ama 9 mm'lik bir tekkurşun, onu çok rahat gelip buldu. Otopsi raporunda 9 mm çapindaki kur- şunun maktul Fadime Bingöl'ün çenesin- den gırip ensesinden çıktığı yazılıydı. Gazi Mahallesı 1394 sokaktaki evinde HzAli'nin resmi altında konuştuğumuz As- lan Bingöl sık sık, "Mutiuluğumuzu çaldı- lar" diyor. Eşiyle tanışmalanm ve öldüğü güne kadarki yaşam öykülerini en ince de- tayına kadar anlatıyor. "Ben Kars'uı Hanak kazasında küçük bir Alevi köyü olan Kt~ bc'tanım. Eşim de komşu Güneşgörvn kö- yünden. Askerden geldikten sonra tanışıp evlendik. Çiftçilikle geçinmek zordu. İki yıl Aslan Bingöl - Mutluluğumuzu çaldılar. Fadime Bingöl- Başından kurşunlandı. memlekette kaklıktan sonra ben Trakya'ya çalışmaya geklim. Alpullu'nun Sinanlı kö- yünde ürpan biçerek para kazanmaya çab- şıyordum." Kars'ın Hanak'ı nere. Kırklareli'nin Al- pullu'su nere... Un fabrikasında iş bulunca memleketten eşini de getiriyor Alpullu'ya. Gündüz fabrikada çalışıyor gece tırpana gi- diyor. Aslan Bingöl, iki yıl sonra lstan- bul'da MEB'ye müstahdem olarak giriyor. Gelip Gazi Mahallesi'ne yerleşiyor Bıngöl ailesi. Kızlan Istanbul'da dünyaya geliyor. "Bazı günler, eşim kmm ve ben birbiri- mize sanlır ne kadar mutlu aile olduğumu- zu söylerdik. Bir kurşunla bu mutluluğu- muz yok oldu gitti" diyor. Gazi Mahalle- si'ne yönelik saldınlann Sünnilerden kay- naklanmadığı görüşünde. Bingöl, "Bizeyö- nelik saldınlann arkasuıda bizim çözeme- diğimiz başka ovnnlarvar" diye düşünüyor. Fadime Bingöl'ün kardeşi Mustafa Mert, Gazi Mahallesi'nde yaşamını yitiren herke- sin kendisine. abla, kardeş ve baba olarak görüyor. Mert'in konuşması oldukça dü- şündüriicü: "Alınterinden başka birşeyi ounayan bu güzel insanlara ölüm kustular. Ölen herkes benim abtam, kardeşimdir. tlerici insanla- nn bulunduğu bu mahalleyi sindirmeyi amaçladılar. Sıvas'ta 37 insan devlet gözeti- minde yakılmıştı. Burda ise devletin srvil güçleri halka ateş açtılar. Sıvas ve Gazi Ma- haÛesi gibi daha bir çok senaryo sahnelene- cektir. Bizedüşen göre%. eli kanlı ölüm man- galarını her verde teşhir etmektir. BUiyo- ruz, bu sistem kendi evlatlannı koruyacak- tır. Bizhn işimiz zor. Ama yine de bu halk düşmanlarunn üzerine gHmelryiz. Bu olay, devlet güçlerinin hazuiadığı bir provakas- yondur. Şurda 50 yaşında Musa Çimen adında bir komşumuz otunıyor. Devletin güçleri olay lar sırasında yolunu çevirip Ale- vi olup olmadığını sonıyorlar. 'Aleviyim' yanıtını ahncada öldüresiye dövüyoıiar. Gi- din bakın kolu bacağı kınk adamın. Bu dev- let bazı vatandaşlanna böyle davranma hakkını kendinde görebiliyor. AUam bu ül- kede düriist ve onurlu yaşamanın zor bir şey olduğunu vurgulardı sağhğuıda. Gerçekten deöyte." POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA 'Adil Düzen' mi?.. 'Adil düzen' bir yıldır yerel yönetimlerde iktidar- da. Istanbul'da Recep Tayyip Erdoğan, Ankara'da Melih Gökçek ad/7 düzen'intemsilcileri.ikisininde birbirinden pekfarkıyok. Eh, Izmir'dede DYP'li Bur- han Özfatura, biraz 'Fethullahçı' ve biraz da 'adil düzen'a olarak tanınır. Özetlersek Erdoğan, Gökçek ve Özfatura 'şeriatçı bayrağın' taşıyıcılan. Acaba bir yıl içinde İstanbul, Ankara ve Izmir'de neler oldu ya da 'adil düzen'in kalelerinde neler ya- pıldı? Önce İstanbul ve Ankara'ya bakalım, Izmir'i bir başka gün anlatınz. Tayyip Bey, 'Cemal Reşit Rey Salonu'nda 'alkol- lü içki'yi yasakladı. Alkollü içki yerine 'gülsuyu şer- bef/'ni' yeğledi. Tayyip Bey'e geçen gün bir özel televizyon kana- lında gazeteci Reha Mağden şu soruyu yöneltti: "Siz Cemal Reşit Rey'de alkollü içkiyi niye yasak- ladınız?" 'Adildüzen'a Tayyip Bey -efendi denilmesini çok seviyor- tıp doktoru gibi yanıt verdi: "Hastalandığınız zaman doktora gittiğinizde ön- ce size sonılur: İçki ve alkol kullanıyor musunuz? Iş- te biz insan sağlığını korumak için kendi tasarrufu- muz altındaki mekânlarda alkollü içki vermiyoruz..." Tayyip Bey bu yanıtı verip rahatladı... 'Adil düzen' kendi 'tasanufu altındakimekânlan' şimdilik böyle denetliyor, insan sağlığı için de yasak- lar getiriyordu. Evet 'adil düzen' yerel yönetimlerde bir yaşınday- dı ve yasaklarla dolu bir 365 güne imzasını atıyor- du... Acaba ilk genet seçimde iktidara geleceğini söy- leyen Necmettin Hoca'nın 'adil düzen 'cileri o za- man merkezi yönetimi ele geçirdiğinde ne yapacak- tı? Adalet Bakanhğı'nda atamalar sanınz sanklı ho- calann 'fetvas/'yla gerçekleşecek, 'Devlet Tıyatro- lan'nöa oyunlar Kültür Bakanı'nın 'fasarrufu'na gir- diğinden Demircili Cemal Hoca 'seçici kurul üye- liği'ne atanacak, polıs kolejlerine ve askeri liselere 'Kuran kursu öğrencileri'nin alınması için yeni yasal düzenlemeler getirilecek; Tekel şarap ve rakı fabri- kaları da 'insan sağlığını korumak' amacıyla 'gülsu- yu ûretim merkezleri'ne dönüştürülecekti. Ankara Belediye Başkanı Melih Bey'in 'adil dü- zen 'i, işçi çıkarıp 'mollalar'a ve 'hocalar'a kadro aç- makla ünlendi. Ancak 'ününe ün katan' olay, bir özel televizyon kanalında tiyatro sanatçılanna "Siz kan- lannızı...." demesiydi. Kimi tiyatro sanatçılan Melih Bey'e tepki gösterecekleri yerde aynen şu yanıtı verdiler: "Bizler Islam sanatçılanyız..." Kimi tiyatrocular böyle konuşarak her türlü 'şeri- atç( tehtikeyi' savuşturacaklannı sanıyorlardı, ama öyle olmadı... 'Adil düzen'c\ bir Malatyalı tiyatrocu -konuşma özürlüydü- 'Melih Abisi'nm yanında yer alıp Kültür Bakanlığı Müsteşan Prof. Dr. Emre Kongar'dan başlayıp Ali Poyrazoğlu'na kadar herkesi 'sanat' adına bir güzel payladı... Melih Bey, Tayyip Bey gibi 'tıp adamı' değil, da- ha çok 'sanat adamı' olarak bilindiğinden olacak, önce 'sanatın içine tükürdü' ve onlan (muzır heyke^ leri) ortadan kakjırdı. Sonra Murat Karayalçın'la dalaştı; suya, taşımaya, doğalgaza zam yaptı, cu- ma günlerini tatil ilan etti, ancak baskı gelince vaz- geçti. Aman unutmadan ekleyelim: Tayyip Bey ile Me- lih Bey son Şeker Bayramı'nda halkı ücretsiz olarak otobüslerdetaşıdı... 'Adil düzen 'halkımızın biryandan canınaokurken öte yandan İstanbul ve Ankara'nın varoşlarında ya- şayan yoksullara mercimek, fasulye, bulgur dağıta- rak 'oy oranını' yükseltmeye çalıştı, ama 'Bülent Ecevit fırtınası' son altı ay içinde başta Şevket Ka- zan olmak üzere tüm hocaları, mollalan tedirgin et- ti. Şevket Bey, Oğuzhan Asiltürk'e ıkide bir sorma- ya başladı: "Oğuzhan Bey, büyük kentlerin varoşlannda ve bi- zim Kocaeli'de herkes 'Karaoğlan geliyor' diyor, ha- ben'n varmı?" Oğuzhan Bey, o sıralar lstanbul'un surlannı yıkıp yıkmama karan aşamasındaydı ve gözü başka hiç- bir şey görmüyordu. Kısaca 'adildüzen' birinci yılında çok sancılı bize göre... Her ne kadar kimi kentlerde 'Atatürk Meydanı 'nın adı 'Molla Hüsrev', 'Cumhuriyet Meydanı'nn adı 'Fatih Suttan Meydanı', 'UğurMumcu Parkı'mn adı 'Said Nursi Parkı' olarak değiştirilse de 'ad değiş- tirme rekoru'nu Sıvas ve Şanlıurfa belediye baş- kanları kırdı. Bu iki belediye başkanı, tıpkı Melih Bey ve Tayyip Bey gibi 'numaracı cumhuriyetçiler' tara- fından ayakta alkışlandı. Kimi 'adil düzen'a belediye başkanlan, içme su- yunu 'aptes bozar' diye klorlamadıklan için onlarca yurttaşımız yaşamını yitirin\en 'şeriatçı' gazeteler "Ölenler cennete gitti" diye manşet attı... Işte 365 gün böyle çabuk geçti... Belediye şirketinin parasal olanaklan kimi televiz- yon kanallanna ve gazetelere akıtıldı. Bosna ve Mer- cümek olayı 'adil düzen 'cileri hiç rahatsız etmedi. Inanın Refah'ın 27 Mart 1994 yılındaki zaferi çok iyi oldu... Halkımız biraz olsun 'adil düzen'\n ne olduğunu anladı... ••• Sevgili Ümit Zileli, dün gece Kanal 6'da RP'Iİ be- lediye başkanlarına bir güzel ders verdi. Tayyip Bey ile Melih Bey'in, daha doğrusu 'adil düzen savunu- culannın' gerçek kimliklerini milyonlarca izleyiciye gösterdi. Biz, RP'li iki belediye başkanının veyandaşlannın, Kanal 6 ve Ümit Zileli'ye yönetttikleri saldırıya, top- lumumuzun tüm demokratik, dinamik güçlerinin tepki göstermelerini diliyoruz. Konya Cezaevi'nde açlık grevi 40. gününde KONYA/ADANA (Cumhuriyet) - Konya E Tipi Cezaevi'nde 300 siya- si tutuklunun başlattığı aç- lık grevi 40. gününü dol- durdu. Yetkililerden aluıan bil- giye göre 258'i süresiz ve 40 kadan da 5 'e günlük dö- nüşümlü olarak yapılan aç- lık grevınde, Ayşe Caba- dak, Eylem Zanay AdıbeUi ve No'zat Çelik'in sağlık durumlannın ciddi olduğu, ağızlanndan kan geldiği bildirildi. Üç tutuklunun dışında 15 kişinin de sağlık durumlannın giderek bo- zulduğu aşın zayıflama ve yorgunluk görüldüğü öğre- nildi. Bu arada Çağdaş Hu- kukçular Derneği tarafin- dan görevlendiriîen bir he- yetin Konya Cezaevi'nde incelemelerde bulunduğu ve grubun bakanlık yetki- lileriyle yaptığı görüşme üzerine de Konya tnsan Haklan Derneği'nin ara- buluculuk yapacağı belir- tildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear