15 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 13 MART 1995 PAZARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER Teşekkürler sana Tanju Prof. Dr. ERDOGAN SORAL B aşanlarla dolu futbol ya- şamında attığın bınbınn- den güzel gollerle mıl- yonlann sevgilisı oldun. Stadyumlan dolduran binlerce insan seni se- vırıç çığlıklanyla alkışladı. Boyalı ba- sın, radyo ve teîev ızyon günlerce senden söz etti. Senı yücelttı. Top koşturmada sergılediğin güzellıkler, gol yollannı bulmada ve topa vurmada gösterdiğin zengınlıklerhıçunutulmadı. Akılcılığın ve firsatçılığın, bıreysel yeteneklennin ölçütü oldu. Kim bilirneçok sav ıda yok- sul Anadolu çocuğu senın konumunda oltnayı, senın gıbi topa vurup golü bul- mayı, bir para babasınır. kızıyla cafe- ler'de bırlikte olmayı düşlemiştır. Bunlarla da yetinmedin Attığın son golle ülkemızde kırk yıldır oynanan ko- medyanın ıki ünlü aktörünü bir kez da- ha tanımamıza. bazı özdeyışlentnizı anımsamamıza yardımcı oldun. Sana ne kadar teşekkür etsek azdır. Bu komed- yanın bir yıizünde "demokrasi1 varsa, öbür yüzünde •liberalizm' vardır. Bu ıki söy lemın ortak paydasında 'öz- gürlük' yer alır. Lıberal söylemde bire- vin özgürlüğü esastır. Çünkü liberaliz- me göre insan büyük bır yaratıcı güce sa- hıptır. Onun üzerindekı toplumsal bas- kı kaldınldtğmda ve bırey özgür kılın- dıgında başandan başanya koşacağına ınanılır. Demokrası söylemınde de öz- gürlük kavramı yer alır. Ne var kı. de- mokrasilerde. özgürlük, bıreylerarasın- da varlığı zorunlu 'eşMik' olgusunu ön planaçıkanr Bireysel yeteneklenn top- lumda eşıt dağılmadığı varsayıldığında. bırey lenn toplum içindekı yanşmada eşıt konumda olamayacaklan gerçeği ortaya çıkar. O nedenle toplumda firsat eşıtlığıni sağlamak kaçınılmaz olur. Ak- si halde toplumun büyük bir kesiminin dışlanması gibı bir durumla karşılaşılır. Özgürlük kavramının demokratik ve li- beral söylemlerde çakışıp özdeşleşmesi ancak bıreysel eşıtlikle, toplumsal eşit- liğın dengelendigı bir noktada gerçekJe- şebilir. Bu nokta bır kıvam (optımum) noktasıdır. Bu noktada bireysel çıkarlar- la toplumsal çıkarlar en üst düzeyde ger- çekleşmiştır. Günümüzün bılgı ve sana- yı toplumlannda bu dengenin kurulma- sı toplumsal yaşamın vazgeçılmez bir öğesı olmuştur. Bu olgu, sosyal demok- rasinin evrensel utkusudur. 19' uncu yüz- yılın simgesel söylemı 'Bırakınız yap- sınlar. bırakınız geçsinler' yaklaşımı, yaklaşık bır yüzyıl (asır) sonra bir ölçü- de de olsa toplumsal bir ıçenk kazana- bilmişse, bunu. anılan dengenin kurul- muş olmasına borçluyuz. Sosyal devle- tın bu doğrultuda örgütlenmesıne borç- luyuz. Gelışmış kapitalist toplumlarda mahkemeler. hastaneler, karakollar, ha- pishaneler, bireylerin yoksul ya da var- sıl olmalanna göre değil, toplumsal eşit- lığin gereklerine göre işlevlerini yenne getiriyorlarsa bu evrimi söz konusu ge- lışmeye ve yeniden yapılanmaya borç- luyuz. Türkıye gibi çağdaş kültür birikıminı edinememiş, bılgi ve sanayi toplumu aşamasına henüz ulaşamamış ülkelerde, bireysel ve toplumsal eşıtlik dengesı ku- rulamadığı ıçın klasik demokrasi top- lumsal bir içerik kazanamıyor. Bıreysel eşitlik, toplumsal eşıtlığin önünde yürü- yor. Toplumsal eşjtsızlikler bir çıg gıbı büyüyor. Soygun, kaçakçılık, adaktsız- lik ve güvensızlık alıp başını gıdiyor. Ül- ke bütünlügü tehlıkeye düşebılıyor. De- mokrasi, seçımden seçıme anımsanan ıçi boş bır kalıba dönüşüyor. Böyle bir Türkiye'de günlerden bir gün büyük futbolcu Tanju'nun adı. bir kaçakçılık olayına kanşmıştır. Agır ce- zada yargılanmıştır. Duruşmalar duruş- malan izlemiş, ünlü avukatlar müvekkil- lerinın böyle bir olaya kanşmadığını ta- nıklanyla ve karutlanyla ortaya koymuş- lar, Tanju"yu eski Yunan filozofu Sok- ratesözeniyle savunmuşlardır. Yargıçlar dınlemışleT. ölçmüşler, bıçmışler ve ka- rarlannı vermışlerdir Tanju'yu Türk Ce- za Kanunu'nun ilgıli maddesıyle sekız yılın üzennde bir ceza ile cezalandır- mışlardır. Genç futbolcunun bu karar karşısm- da büyük bir üzüntü duyduguna kuşku yoktur. Başanlı futbol yaşamı sıyah bır gölge ile noktalanmıştır. Tanju'ya ve acılar içindeki ailesine insan olarak üzül- memek elde değildır Madalyonun bir yüzünde sevilen sayılan bır futbolcu, öbüryüzünde Türk toplumu adına veril- miş bır mahkeme karan vardır. Sonra nasıl oluyorsa bir tanık ortaya çıkıyor Doping gücünde bır kanıt ilen sürüyor ve faılın suçunu daha önce ih- bar ettığinı belırtiyor. Mahkeme yeni- den toplanıyor ve yüce Türk adaleti ad- li bir yanılgıdan kıl payı gen dönerek olayı bu tanığın (*) ıfadesiyle yeniden • Arkası 6. Sayfada PENCERE Istiklal Mahkemeleri mi, DGM'ler mi?.. Ankara'da Atatürkçü Düşünce Derneği'nce (ADD) dü- zenlenen bır açıkoturumda "Istiklal Mahkemeleri ve Türk Devrimi" konusu tartışılmış... Toplantıda ADD Genel Başkanı Suphi Gürsoytrak, Prof. Dr. Ergün Aybars, Prof. Dr. Özer Ozankaya ve Prof. Dr. Sina Akşin konuşmuşlar. Sina Akşin demiş ki: "Atatürk devrimleri basit bir darbe gibi ele alındığı tak- dirde, Istiklal Mahkemeleri'nin bir şiddet olarak algılan- masına yol açılır." Olayın püf noktası budur. 1923 Devrimi' nin felsefi boyutlan ortaya konmadan her tür yaklaşım boşlukta kalacaktır. Peki, 70 yıl önceki "Istikial Mahkemeleri", bugün neden ele alınıyor? Çünkü bızım medya. 12 Eylül ve Özal döneminin faşiz- mini örtbas etmek ıçin yaşadığımız gerçekleri atlayip Ata- türk'ü ve ulusal Kurtuluş Savaşı'nı sorguya çekme kurnaz- lığını tezgâhlıyor. istiklal Mahkemeleri 70 yıl önce tarihe karıştı. Ama DGM'len yaşıyoruz. muhabir bankası mı ıc"«saw^*^s^* Evet. Ama Ömer'in patronu, Papua Yeni Gineli işadamlarıyla tanışana dek bu- nu bilmiyordu. Tabii İş Bankası'nın 112 ayn ülkede tam 126O muhabir bankası ol- duğunu da. (Yani İş Bankası, Türkiye'nin en geniş muhabir banka ağına sahip ban- kası! Tam listeyi yanda görebilirsiniz). Bu, ihracat işlemleri- nin hızlı yürümesini sağlayan en önemli nedenlerden biri. Diğerleri de şunlar: Muhabir bankalarla birkaç saniye içinde bağlantı kurulmasını sağlayan svvift sisterni, on-line şube bağlan- tıları, işini çok iyi bilen, deneyimli, geniş bir kadro ve (tabii ki) "Türkiye İş Bankası" isminin yurtdışındaki itibarı... ihracat yapıyorsanız ya da yapmayı düşü- nüyorsanız, sağduyunu- za güvenin ve dünyamn güvendiği bir bankaya, İş Bankası 'na gelin. TURKIYE İŞ BANKASI A.ş<ığii±akı tam I2ÖO r hazırız AR3ANİSTAN AiUANVA AMEF*A BRLEŞJ DEVLETLERİ ANDOHRA ARMffTfei AfttUVUTUlK AVUSTTULYA AVUSTURYA AZEBBAYCAN BAHAMALAR BAHREYN BANGLAO6Ş BAABADOS BELÇIKA BCfAZRUSYA BtRLEŞJKARAP EMlftKLEFD BOSNAHERS6K BREZÜLYA BLfl-GAftlSTAN CEZAYÎR ÎBCCU»«irYEl Ç » OAMMAfîKA EMOONEZYA ETİVOPYA FAS FHDtŞI KFYISI FD*ANOfV* FHAMSA GAICU ÛANA GUCRNSEY GUNEYAFRKA OM1URİYET1 GÜRCİSTAN HRVATtSTAM HfrOtSTAN HOUANOA MOMGKONG PAK İN3LT&C BVl£Ş KRALUÛI VMN «LANDA 1SPAKYA tSRAK. ISVÇv ISVtÇfiE İ2LAM>A JMtfAMA JAPONYA JERSEY KAKADA KATAH KAZAKİSTA» 112 aikede nuhahtr KBfYA KBRSRUMKESM K K1RG1ZİSTAN KORE (GUHEY) KOH£ IKUZEYı KOSTAMKA KUVEYT KU^YKB^STIJR" CUMHUtfVETI KÜ8A LETOHYA LJ6YA LECHTENSTCh LFVANYA LU6NAN MACA«STAN MAKEDOHYA «ALEZYA UALTA MEKSJKA MIS1R MOĞOÜSTAN ri MONAKO MUERYA MORVEÇ Ö2BEKİSTAN PAİGSTAH PANAfcU PAPUA YENIOİNE PERU POLONYA POflTEKZ ROUANYA flUSYA FEDERASYONL SCRRA LEO4E SHGAPUR SLOVAKYA S.OVENYA SOMAU SRILANKA SUDAN »C SUR1YE SUUDı ARABtSTAN Ş«J TACBOSTAN TANZANYA TAYLAND TAYVAN-FOHMOZA TUNUS UGANOA UKTHAYHA UUUAN URUGUA 1 * URDUN YENIZELANDA V\»*ANISTAM DGM nedir? 12 Eylül faşızminin üretimi olan '82 Anayasa- sı'nın 143. maddesi şöyle yazar: "Devletin ülkesı ve milletıyle bölünmez bütün- lüğü, hür demokratik düzen ve nıtelikleri anaya- sada belırtilen cumhuriyet aleyhine işlenen ve doğrudan doğruya devletin iç ve dış güvenliğinı ılgilendıren suçlara bakmakla görevli Devlet Gü- venlik Mahkemeleri (DGM) kurulur." Peki, DGM'nin özellığı ne? Kısaca, bu mahkemeler sıvil ve askeri yargıçlar- dan ve savcılardan kuruluyor. Olur mu böyle şey? Demokrasilerde sivil yurttaş yarı askeri mahke- melerde yargılanır mı? '82 Anayasası'nın 143. maddesi diyor ki: "DGM'de bir başkan, iki asil ve iki yedek üye, bir savcı ve yeteri kadar savcı yardımcısı bulunur. Başkan, bir asil ve bır yedek üye ile savcı, birinci sınıfa ayrılmış hâkim ve cumhuriyet savcılan ara- sından; bır asil ve bır yedek üye, binnci sınıf as- keri hâkimler arasından; savcı yardımcıları ise cumhuriyet savcıları ve asken hâkimler arasından özel kanunlarında gösterilen usule göre atanır." Sivilleri yargılamak içın askeri yargıyı görevlen- dirmek açıkçası orduyu işın ıçine kanştırmak, ada- letin "doğalyargıç" ılkesıne de aykırıdır. 27 Mayıs Devrimi'nin ürünü olan 1961 Anaya- sası "Tabii Yargı Yolu" başlığı altında bir temel ku- ralı benimsemiştı. Madde 32: "Hiç kimse tabii hâkiminden başka bir merci önüne çıkanlamaz., Bir kimseyı tabii hâkiminden başka bir merci önüne çıkarma sonucunu doğu- ran yargı yetkisine sahip olağanüstü merciler ku- rulamaz." 1961 Anayasası, DGM'lerinyolunutıkamıştı. 12 Eylül faşizmı bu kurah değiştirdi. • Özal yönetimi 12 Eylül faşizminden aldığı mira- sı titiztikte korudu; "Terörie Mücadele Kanunu"nu çıkanrken DGM'lenn yetki alanlannı genişletti; btı- gün hapıshanelerde yatan yüzü aşkın fikir suçlu- su, Özal yönetimının çıkardığı yasalarla yarı aske- ri mahkemelerde yargılanarak hüküm gıymişlerdır. Ama Atatürk düşmanları, bu güncel gerçekleri bırakarak 70 yıl oncesıni suçlamaya çabalıyoriar; DGM ile uğraşacaklarına istiklal Mahkemelen'yle kamuoyunu oyalamaya çalışıyorlar; oysa 1995 Türkıyesi'nde yazar YaşarKemal 12 Eylül'ün kur- duğu mahkemede Özal'ın çıkardığı ceza kanu- nuyla fikiıierinden ötürü yargılanıyor. EDtBE GÜVEN (1927Mardin-...) Menekşeler de açılır üstümüzde Leylaklar da giiler Bugünlerden geriye Biryarına gidenler kalır Bir de yarınlar adına direnenler. Dostları EDİBE GÜVEN (1927Mardin-...) Bir türkiiydü sanki yaşam Bereketli, dolgıın ve tutkulu Bizi umutlara, ulaşılmaz armağanlara boğan Bembe\az bir nırkü. Sevgili anneciğim, aynlığımızın ikinci yılmda seni çok özlüyoruz. Sade, onurlu, özverilı ve dirençli yaşamını saygı ile anıyoruz. Her zaman anacağız ve unutmayacağız, rahat ol. Uğur Giiven
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear