Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
11 MART1995CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Projenin, planlanan sürenin 2-3 katı daha fazla zamanda tamamlanabileceği bildiriliyor
GAP'ta ödenek sıkmtısıİŞİer ağiraksak GAP kapsammdaki barajlann
tümünde ödenek sıkıntısı nedeniyle çahşmalann durma
noktasına geldiği bildirildi. Bu ödenek sistemiyle
GAP'ın zamanında tamamlanmasının "hayal"
olduğunu savunan müteahhitler, maliyetlerin artması .
üzerine şantiyelerdeki işçi sayısını da yan yanya
azaltarak işletmelerini küçültmeyi hedefliyor.
ERGUNAKSOY
ANKARA - GAP kapsamın-
dakı barajlann tümünde ödenek
sıkıntısı nedeniyle ışlerin agır
yürüdüğü bıldinldı. Maliyetle-
rin artması nedeniyle şantiyele-
rini küçülten ve az sayıda işçi
ile çalışmalannı yürüten firma-
lar. mevcut ödenek sistemiyle
GAP"ın zamamında tamamlan-
masının "düş" olduöunu sa\ un-
dular. Şanlıurfa DSfBölge Mü-
dürlüğü yetkilileri, ödenek kri-
zıni çözmek için Malıye Bakan-
lığı'nın çalışma başlattığını. bu
aydan sonra verilecek olan öde-
neklerin serbest bırakılmasının
tasarlandığını bildirdiler.
GAP'tan sorumlu Devlet Baka-
nı Baki Ataç da ıstıkrar tedbır-
leri nedeniyle GAP'ta bir sıkın-
tı yaşandığını söyledi.
GAP'ın en önemli kollann-
dan biri olan Kralkızı, Batman,
Atatürk Barajı ve diğer önemli
projelerde ödenek yokluğu ne-
deniyle çahşmalann ağır ilerle-
dığı bildirildi. Maliyetlerin art-
ması üzerine şantiyelerini kü-
çülten ve sürekli işçi çıkaran fir-
malar, yanm kapasite ile çahşı-
yorlar. Ödeneklerin arttınlması-
nı ve serbest bırakılmasını iste-
yen müteahhitler. "Ödenekler,
yüzde 150 enflasyon oranı dik-
kate alınarak yeniden düzenlen-
melidir'' dediler.
Batman Barajı yapımını üst-
lenen firma yetkilileri, geçen yı-
la ait nakit paralann bu yıl öden-
diğini bildirdiler. Yetkililer, şun-
lan söylediler:
"1995 yıhna ait bütçenin yüz-
de 15'i kullaıuma açıldj. Vüzde
I51
lerle bu işlerin yapılma ola-
nağı yoktur. Odenekler vetersiz,
işler ağır aksak ilertiyor. Verilen
ödeneklerin tamamı kulianıma
açılmadan, işleri rayına oturt-
mak mümkün degildir. Yüzde
120olarak hedeflenen enflasyon,
yüzde I50'yeoturdu. Firmaİara
ise yüzde 120 üzerinden para
ödeniyor. GAP kapsammdaki
barajiarda. şantiyeler >annı ka-
pasite ile çalışıyor. Şantiye çalış-
tnası müteahhitlere ağır yükler
getiriyor. Maiiyetler sürekli artı-
yor."
GAP hayal
GAP'ın bu ödenek uygula-
ması ile tamamlanmasının ha-
yal olduğunu savunan Batman
Barajı yetkilileri GAP'ta, önce
yanm kalmış yatınmlann ta-
mamlanması gerektiğini savun-
dular. GAP'ın bitırilmesinin pa-
raya dayalı olduğunu belirten
baraj yetkilileri, görüşlerini şöy-
le dile getirdiler:
"GAP'ın devreye girebilmesi
için istihkaklann arttınlmasıge-
rekir. Verilen ödeneklerin nakti-
nin hızlandınlması gerekir.
GAP'ın bitirilmesi isteniyorsa,
ödeneklerin yüksettilmesi gere-
kir. Yoksa GAP hayal olur. Böy-
le giderse GAP, hedeflenen süre-
nin iki-üç katı zamanda tamam-
lanır. Hedef 5 vıl ise on \ilda an-
cak biter. Normal bir şantiyede
250 işçi bulunması gerekirken
ödeneklerin yetersiz olması ne-
deniyle ancak dörtte bir işçi ça-
uştınyonız."
Ödeneklerdeki sıkıntıyı gi-
dermek için Maliye Bakanlı-
ğı'nca çalışma başlatıldığı bildi-
rildi. Mart ayından sonraki öde-
neklerin serbest bırakılması ta-
sarlanıyor. Şarlıurfa DSİ Bölge
Müdürlüğü yetkilileri, müdür-
lük olarak ödenekJerin serbest
bırakılması için Maliye Bakan-
lığı'na yazı yazdıklannı bildir-
diler. Mart ayından sonra öde-
neklerin arttınlması ve serbest
bırakılması halinde, 1995 yılı
programında bir sıkıntı olmaya-
cağını belirterek "Daha da ra-
hatlanz ve çalışmalar aksama-
dan yürür" dediler.
GAP'tan sorumlu Devlet Ba-
kanı Baki Ataç da istikrar ted-
birleri nedeniyle sıkıntı yaşandı-
ğını belirterek şunlan söyledi:
"Baraj işi yapan müteahhit-
ler DSİ ile muhatap oluyorlar.
Geçen yıl sonunda ödenek ko-
nusunda bir sıkıntı vasanmıştı.
Ödeneklerin ödenmesi konu-
sunda Başbakanlık'a yazı yaz-
dım. Bunu dikkate alarak geçen
vıl müteahhitlerin ödenekleri
ödendi. Bu yılın ödemeleri mart
ayında başîayacak. Firmalann
haklı olduğu taraflar vardır. Bu-
na bir diyeceğimiz yok. Uygu-
lanmakta olan istikrar tedbiri
paketinden en fazla müteahhit-
ler etkilendi. Bu etkilenme sade-
ceGAP müteahhitleri için olma-
dı. Türkiye'deki tüm müteahhit-
ler etkilendi. Bu olay, sıkıntıyı
paylaşma meselesidir. Ödenek-
ler, olanaklar dahiUnde ele alını-
yor. Eğer bu yüki ödeneklerde
de sıkıntı yaşanırsa, önümüzdeki
aylarda ek ödenek çıkarma
olanağı doğabilir."
Vehbi BelgiPi yitirdik
tstanbul Haber Servisi -
Gazetemiz >azarlanndan
Vehbi Belgil dün geçirdiği kalp
krizi sonucu vefat etti.
Belgil'in cenazesi bugün Fatih
Camii'nde öğleyin kılınacak
cenaze namazinın ardından
Edirnekapı Sakızağacı
Şehıtlığı'nde toprağa
verilecek. Gazetemizde bilim
yazılan yazan Belgil, dün su
parasmı yatırmak için Iş
Bankası Bahçelievler
Şubesi'negittı.
Burada sıra bekleyen Belgil
fenalaştı. Çevredekilerin
yardımıyla Bahçelie\lerÖmür
Hastanesı'ne kaldırılan
Vehbi Belgil'in kalp krizi
geçirdiği \e yolda vefat ettiği
anlaşıldı. 1916 yılında
tstanbul'da doğan Vehbi
Belgil, Siyasal Bilgiler
Fakültesi'nden mezun oldu.
Uzun yıllar diplomatlık yapan
Belgil! İTO'da Erüd Şube
Müdürlüğü'nden emekli oldu.
Vatan gazetesinde bir süre
çalışan Vehbi Belgil, daha
sonra Cumhuriyet gazetesinde
bilim yazılan yazmaya
başladı. Belgil'ın "Ortak
Pazar Anlaşması" adlı bir
kitabı da bulunuyor.
Mete Akyol hastanede
Istanbul Haber Ser\ isi -
Kanal 6'da önceki hafta
yayımlanan Zeynep Ozal
röportajı nedeniyle eleştirilen
gazeteci-yazar Mete Akyol
mide kanaması geçirerek
hastaneye kaldınldı. Florance
Nightıngale Hastanesf ne dün
saat 10.00 sıraiannda getirilen
Mete Akyol, yoğun bakım
servisinealındı. Hastane
yetkilileri.
ünlü gazetecinin sağlık
durumunda endişe edilecek
bir şey olmadığını belirtirken
yakınlan. Mete Akyol'un
son günlerde kendisi
hakkında medyada çıkan
eleştiriler nedeniyle
hastalandığını bildirdiler.
Girik yoğun bakımda
tstanbul Haber Servisi-Fatma
Girik" in durumu cıddiyetını
koruyor. Florance Nıghringale
Hastanesı'nde önceki gece
ameliyattan sonra yoğun bakım
servisine kaldınlan Gink'in
müşahade altında tutulduğu
belirtıldi. Gink'ın
yaralanmasıyla ilgılı olarak
çeşitli çevreler ıtfaıyeyı
suçladılar. Ha\a yatağının
yeterince şişırilmedığı, gerekli
önlemlerin alınmadığı gibi
iddialarda bulunanlar. beledıye
yetkılilennın açıklama
yapmasını ıstediler. Hastane.
sanatçının dostlan ile kan
vermek isteyen Girik
hayranlanyla doldu. Altı saat
süren ameliyattan sonra
açıklama yapan Prof. Azmi
Hamzaoğlu "Sayın Girik, 2-3
gün içerisinde yürümeye
başlavabilir, 3hafta sonra
normal yaşamına dönebilir"
dedi.
Bir grup aydm, düşünce özgüriüğüne yönelik baskılann son bulması amacıyla DGM've, kendileri için suç duyurusunda bulundu.
Aydınlar, kendüerinişikâyetetâ
İstanbul Haber Servisi - Aydınlar. Türkı-
ye'deki düşünce ve ifade özgüriüğüne yöne-
lik baskılann son bulması ve yasal düzenle-
melerin yapılması amacıyla düşüncelerini
açıkladıklan için cezaevinde bulunan yazar-
lann 'suçuna' dün bir kez daha ortak oîdular.
Ataol Behramoğlu. Şanar Yurdatapan. Or-
han Avdın. Cezmi Ersöz. Münir Ceylan, Ali
Rıza Dizdar ve Cenk Koray'ın da aralarında
bulunduğu çok sayıda aydın. dün Istanbul
Devlet Güvenlik Mahkemesi'ne gelerek ce-
zaev inde bulunan y azarlann 'suç sayılan' gö-
rüşlerinin toplandığı ve önceki gün piyasaya
çıkan 'Düşünceye Ozgürlük' adlı kitabın ya-
yıncısı olarak kendilen hakkında suç duyu-
rusunda bulundular. 'Şoför tdris' lakabıyla
tanınan 81 yaşındaki Idris Erdinç de Özgür
Gündem gazetesinde yayımlanan bir yazısı
nedeniyle dün DGM'de ifade verdi.
Istanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi'ne
dün bir dilekçeyle başvuran aydınlar, düşün-
celerini açıkladıklan için 'düşünce suçlusu'
olarak cezaevinde bulunan veya haklannda
dava açılan yazarlardan Günay Aslan, Fikret
Başkava. Isnıail Beşikçi, Münir Ceylan, Oral
Çalışlar, Haluk Gerger. Yaşar KemaL, Doğu
Perinçek, Kenıal Yalçm ile DEP milletvekil-
leri ve ÎHD temsilcilerinin görüşlerinin top-
landığı 'Düşünceye Ozgürlük' adlı kitabın ya-
yıncısı olarak kendilennin de cezalandınlma-
sını ıstediler. DGM Başsavcısı Erdal Gök-
çen'e söz konusu kitabın birnüshası ile dilek-
çe^'«Wtrt
|
aydınlar, düşünce suçlusu olarak
cezaevinde bulunan yazarlarla aynı suça or-
tak olmaktan büyük onur duyacaklannı söy-
lediler. Aydınlar "Düşünce üzerindeteröres-
tiriyorlar. Öyleyse hep birlikte hapise girelim
vebu suçun onurunu birlikte taşıyalım" dedi-
ler. Aydınlar. hükümetı altına imza attığı ulus-
lararası anlaşmalara uygun davranmaya ça-
ğırdılar. Şanar Yurdatapan ve Ataol Behra-
moğlu, DGM Başsavcısı Erdal Gökçen'in
kendilerine, düşünce ve ifade özgüriüğüne
yönelik antidemokratik yasalann değişmesi
gerektiğini söylediğini beürtti. Gökçen'in.
hiçbir yargıcın bu yasalann uygulanmasından
mutlu olmadığını söylediğini de ifade eden
Behramoğlu ve Yurdatapan, verdikleri dilek-
çenin işleme konulmaması halinde "başsav-
cınm görevini yapmadıgı gerekçesiyle" Ha-
kimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na şikâyet-
te bulunacaklannı belırtti.
Daha önce Türkiye Komünist Partisi'ne.
şimdi ise Sosyalist fktidar Partisi'ne üye td-
ris Erdinç, Özgür Gündem gazetesinde ya-
yımlanan bir yazısı nedeniyle dün Istanbul
DGM'de tanık olarak ifade verdi. 31.1.1994
tarihinde Özgür Gündem gazetesinde yayım-
lanan "Şoför tdrisle Dün ve Yanna Dair"
başlıklı yazının kendisi tarafından kaleme
ahndığını belirten Erdinç, tanık olarak geldi-
ği mahkemeden sanık olarak aynldı.
Duruşmay ı izlemek için gelen partili-
ler tarafından alkışlarla karşılanan
Idris Erdinç. alkışlara yumruğu-
nu havaya kaldırarak karşılık verdL
(Fotoğraflar: HATlCE TUNCER)
Hükümetin savı: İşçi ücretleri
enflasyona yenik düşmedi
• Hükümetin düzenlediği ücret düzeyleri raporunda, işçi
ücretlerindeki artış oranlanna dikkat çekilirken ücretlerdeki
gerçek kayıplara yer verilmedi. Bir işçinin eline ayda net 20
milyon lira geçerken. bir genel müdürün ayhk net ücretinin 21
milyon lira olduğunun kaydedildiği raporda, kamuda çalışan
işçilerin yansmdan fazlasının aylık net gelirinin genel müdür
aylığından yüksek olduğuna yer verildi.
GÜNEŞ GÜRSON
ANK4RA-tşçiye "smrzam"öne-
risı tepkiyle karşılanan hükümet.
1989yılından sonra 99 kat artış olan
işçi ücretlerinin "enflasyona yenik
düşmediğinraçıkladı. Devlet Baka-
nı Beldr Sami Daçe tarafından hazır-
lanan "Ccret Düzeyleri" raporunda,
Özal döneminde başlayan. Mesut
Yılmaz, Süteyman Demirel. Tansu
Çiller dönemlerinde süren işçi üc-
retlerinde görülen artış oranlanna
dikkat çekilirken; işçi ücretlerinde-
ki gerçek kayıplara yer verilmedi.
İşçi ücretlerinin en düşük noktada
olduğu ve TurgutÖzal'ın Başbakan
olmasıyla yükselmeye başladığı dö-
nemın baz alındığı hesaplamada. iş-
çilenn gerçek ücret açısından "geç-
miş kayiplan" gözardı edıldi.
Işci, emekli ve memurlann ücret
düzeylennin yer aldığı rapora göre,
1989 yılında 190bin lira olan işçi üc-
retleri, 1994 yılında 18 milyon 890
bin rraya yükseldi. Bir işçinin eline
aydknet 20 milyon lira geçerken. bir
genel müdürün aylık net ücretinın
21 rrilyon lıra olduğunun kaydedil-
diği raporda, kamuda çalışan işçile-
rin yansından fazlasının aylık net
gelirinin genel müdür aylığından
yüksek olduSuna dikkat çekildi.
Raporda yer alan 1989-1994 yıl-
lannda 6 aylık ücret zamlan ve bir
önceki 6 aylık enflasyon oranlanna
göre. 1989 yılının ilk 6 ayında yüz-
de 25.6 oranında enflasyon gerçek-
leşirken, yüzde 105 oranında zam
yapıldı. Ikinci 6 ayda enflasyon yüz-
de 28.6. zam yüzde 58 oldu. 1990 yı-
lının ilk 6 ayında yüzde 27.7 enflas-
yon yaşanırken. yüzde 33.8 oranın-
da ücret zammı gerçekleşti. Yılın
ikinci yarısında enflasyon yüzde
27.3, zam oranı yüzde 20 oldu. 1991
yılında yüzde 26.1 oranında enflas-
yon yaşanırken. yüzde 125.8 zam
yapıldı. Yılın 2. altı aylık dönemin-
de yüzde 30.8 enflasyon gerçekleş-
ti. Zam oranı yüzde 30 oldu. 1992 yı-
lının ilk 6 aylık döneminde yüzde
30.8 enflasyon. yüzde 41.1 ücret
zammı; ikinci altı ayında yüzde 28.4
enflasyon. yüzde 25 ücret zammı
gerçekleşti. 1993 yılında yüzde 31
oranında enflasyon olduğu dönem-
de yüzde 40. yüzde 27 7 enflasyo-
nun olduğu dönemde yüzde 28 zam
verildi. 1994 yılının ilk 6 ayında yüz-
de 34 enflasyon gerçekleşirken. yüz-
de 34 oranında ücret zammı: ikinci
6 ayında ise yüzde 61.1 oranındaki
enflasyon zammına karşın. yüzde
61.1 oranında ücret zammı yapıldı.
Koalisyon hükümetinin. 5 Nisan
ısrikrarpaketi sonrasında. yılın ikin-
ci yansında 600 bıne yakın kamu iş-
çisine ödemesi gereken "enflasyona
endeksli" toplusözleşme farklannı
ödemeyerek. 6 ay süreyle "ücret
dondurmasT uygulamasına rapor-
da yer verilmeyerek, yüzde 61.1 ora-
nında ücret zammının "ödeme ya-
pdmış" gibi gösterilmesi dikkat çek-
tı.
ÜcreÜer en çok
1989'da dûştfi
İşçi ücretlerinin en düşük noktaya
ulaştığı ve bahar eylemlerinin tır-
mandığı 1989 yılının baz alındığı ra-
porda, 1988 yılında 190 bin lira olan
ortalama işçi ücretinin (sözleşme yı-
lı ortalaması), 1989 yılında 615 bin
300 hra, 1990 yılında 950 bin lira,
1991 yılında 2 milyon 788 bin 500
lira, 1992 yılında 5 milyon 58 bin li-
ra, 1993 yılında 9 milyon 63 bin 481
lira, 1994 yılında ise 19 milyon 565
bin 699 lira olduğu kaydedildi.
1989 öncesinde "ücretlerin basö-
nlmasından" kaynaklanan, işçi üc-
retlerinin satın alma gücünde yaşa-
nan yüzde 42 oranındaki reel aşın-
manın yer verilmediği raporda, "is-
tihdamın yüzde 3'ünü oluşturan 600
bin kamu işçisinin şanslı bir kesim ol-
duğu" \urgulandı.
B İ R U S T A B İ R D Û N Y A
İLHAN BERK
Yapı Kredınin "Bir Usta. Bir Dünya" arşiv sergilerinden dördüncüsü
llhan Berk'e aynldı. Fotograflar. elyazıları ve kışısel eşyadan oluşan sergı.
sanatçının hayatı. kışılığı ve eserlenne ışık tutuyor.
11 M a r t - 31 Mayıs 1 9 9 5
YAPI KREDI
K Ü L T L R
M E R K E Z I
Vapı Kredi Sermet Çrfter Kûtüptıanesl
Istıklâl Caddesı 285 Beyogiu 80050 Istancui Telefon (212)252 01 15
TOKTAMIŞ ATEŞ
Toplumun Solu
Bu köşemde okuyucu mektuplanna pek yer vermek is-
temediğimi bilir okurlarım. Belki bir noktada "okurlanma
karşı haksızlık etmiş" gibi hissederim kendimi. Benim yaz-
dığım bir şeyi okumak isteyen insanlara, bir başkasının
yazdığı bir şeyi okutmanin pek de doğru olmadığını düşü-
nürüm. Ama kimi zaman öylesine önemli ve güzel mek-
tuplar alıyorum ki, bunlan siz değerli okurlarımla da pay-
laşmak istiyorum.
Zaten işin bir de "öbüryanı" var. Bana yazan kimi okur-
lanm da yazdıklarının değerlendirilmesini istiyorlar. Elbet-
te bunların bazılarını kimi zaman degerlendiriyorum. Ama
bir kısmı da aklımın dağarcığında körlenip gidiyor. Ve ço-
ğu zaman iki satırta teşekkür bile edemiyorum. Lütfen ba-
ğışlasınlar.
Bugün Anayasa Mahkememizin değerli birraportörünün
bana yazdığı mektubu sizinle paylaşmak istiyorum. Ken-
dilerinden izin almadığım için adını vermiyorum. Ama ula-
şabilme imkânım olsaydı, eminim adının verılmesinde bir
sakınca olmadığını söylerdi.
10 Şubat 1995 tarihli mektup, "Sayın Ateş" diye başlı-
yor ve devam ediyor:
"7 Şubat 1995 günlü Cumhuriyet'teki yazınızı"... ulus-
çu, ulusalcı ve yurtsever olmaksızın nasıl solcu olunabile-
ceğine bir türlü aklım ermiyor. Acaba sosyal demokrasi,
demokratık sol vb. gibi solculuk türleri arasına züppe soi
ya da özenti sol gibisinden bir başka kategori mi eklesek'
sorusuyla bitıriyorsunuz.
Sayın Ateş, sizın o kategoriye soktuğunuzu sandığım ki-
şiler, kendilerine ad bulmuşlar. Ahmet Altan, 29.1.1995
günlü Milliyet'te yayımlanan yazısında bu kategoriyi 'top-
lumun solu' olarakadlandınyor. Onlaragöre toplumun so-
lu evrensel değeriere sahip, piyasa ekonomisinden, kü-
reselleşmeden, özelleşmeden yana bir kategoridir. 'Ulu-
sal sol'un 'devletin solu' olarak adlandınldığı bu yazıda ne
hazindir ki bir de itirafta bulunuluyorve 'Bugün, bu iki par-
tinin (TKP ve TİP), Marksizmi bilen üyelerinin pek çoğu ...
sanayicilerle aynı ... cephenin içinde duruyorlar... Bu iki
grup da Türkiye'nin bugünkü yapısına kıyasla çok daha ile-
ri birdüzen olan kapitalizmin ülkeye bütün kurallanylayer-
leşmesini.... istiyorlar' deniliyor.
Görüldüğü gibi kapitalizmden yana olan günümüz 'top-
lumun solculan' aynı zamanda küreselleşmeyi ve özelleş-
tirmeyi de savunurlar. Ve bunu belki de evrensel değerie-
re sahip olmakla açıklariar. Oysa küreselleşme, yetkin ağız-
larca da belirtildiği gibi emperyalizmin günümüz koşulla-
nna uydurulmuş biçimidir. Yeni sömürü düzeninin yeni
adıdır. Ve bu düzene karşı çıkan Kemalistler, onlann deyi-
şiyle 'devlet solcuları'd;/:
Küreselleşme 'ulusal devlet' düzenini düşman olarak
görür. Haniyine Kemalistlerin oluşturduğu 'ulusal sol'un
savunduğu devlet düzenini. Çünkü bu düzen onlann oyu-
nunu bozacak tek düzendir. Bu düzenin temeli olan Ke-
malizm, devletçilik ve halkçılık ilkeleriyle sömürü düzeni-
nin, kapkaççı düzenin en büyük düşmanıdır. Küreselleş-
me denilen yeni emperyalist oyuna ve insanın emeğinin
sömürülmesine izin vermez.
Bu olgulara sahip çıkanlann kendilerine 'sol' adını ya-
kıştırmalanna akıl erdirmek, doğrusu olanaklı değil. Sanı-
nz Kemalizmi karalama çabası, bu çelişkinin ana nedeni.
Anılan yazıda bu çaba yine sergileniyor ve Kemalizme iki
kara çalınmak isteniyor: Yazılana göre Kemalizm kaynak-
lı 'ulusal sol', 'ırkçı'd/r ve Kemalizm 'kullar grubu' yaraU:
mıştır. ••-<"'
Oteden beri savunduğum birgörüş var: Dini politikaya
alet eden dincilerie laiklik tartışılmaz. Çünkü tartışmadan
beklenen sonucun alınması olanaksızdır. Şimdi buna bir
yenisini eklemem gerekiyor Kendini toplumun solcusu
sayan grupla da Kemalizmi tartışmanın biryaran yok. Çün-
kü bilimsel olarak kanıtlanmıştır ki, ulusal solculann görüş
temelini oluşturan 'Atatürk milliyetçiliği' ırk temeline da-
yanmaz. Tek ülke, tek devlet ve bu devleti oluşturan tek
ulus vardır. Bu ulus çok değişik etnik kökenli yurttaşlar-
dan oluşur. Ulusalcılık etnik kökene değil, kültürel köke-
ne dayanır.
Kemalizmin 'kullar grubu' yarattığı gibi bir saçmalama-
yı ise ilk kez duydum. Osmanlı döneminin 'kul' undan Tür-
kiye Cumhuriyeti'nin yurttaşını yaratan, onlara insan ol-
duklannı duyumsatan, kadın-erkek eşitliğini sağlayan ve
kadına toplumdaki önemli, değerli yerini veren Kemaliz-
min 'kullar grubu' yarattığını söylemek için insafı da yitir-
mek gerekir.
Duygulanmı ve düşüncelerimi sizinle paylaşmak is-
tedim."
Olayla ilgili 30'u aşkın ülkücünün
ifadesi alındı
Vakıfbaıık'ta
milyarhk zhıımet
• Çek-senet mafyasının altından milyarhk zimmet olayı
çıktı. Vakıfbank Genel Müdürlüğü Menkul Kıymetler Şube
Müdür Yardımcısı Bekir Akman'ın değişik kişiler adına
bankadan çektiği milyarlarca lirayı daha sonra kumarda
kaybettiği ortaya çıktı. Gözaltına alındıktan sonra sevk
edildiği sorgu mahkemesinde tutuklanan Akman,
ifadesinde suçunu itiraf etti.
EVİN GÖKTAŞ
YAPI^CKREDi
ANKARA - Emnıyet Müdür-
lüğü Asayiş Şube Müdürlü-
ğü'nce Ankara'da "çek-senet
mafyası" operasyonundan, mil-
yarlık zimmet olayı ortaya çıktı.
Vakıfbank Genel Müdürlüğü
Menkul Kıymetler Şube Müdür
Yardımcısı Bekir Akman'ın.
bankadan değişik kişilerin hesa-
bına çektiği milyarlarca lirayı
kumarda kaybettiği belirlendi.
Gözaltına alındıktan sonra sevk
edildiği sorgu mahkemesinde tu-
tuklanan Akman, suçunu itiraf
edcrck. "kumar hastası olduğu-
nu" belirtti. Olayın hemen ar-
dından gözaltına alınan ve "eski
ülkücü" olduklan belirtilen 30'u
aşkın kişinin de mahkemeye çı-
kanldığı belirtildi.
Emniyet ve savcılık yetkilile-
ri, olayın büyük bir şebeke halin-
de iki yıldan beri devam ettiril-
diğini ifade ederek. soruşturma-
nın henüz tamamlanmadığını.
gelecek günlerde yeni isimlerin
gözaltına alinabıleceğini belirt-
tiler. Bankadan çekilen paranın
kesin miktannın saptanamadığı-
nı, ancak 10 milyar lirayı aşkın
olduğunun sanıldığını kaydeden
yetkililer, aynca Ankara'nın ta-
nınmış bazı mafya babalannın
da olay ın içinde olduğunu söy-
lediler.
Yetkililer, isimlerini açıkla-
maktan kaçındıklan bu kişilerin
yurdun her yerinde arandıklan-
nı, ancak bir türlü bulunamadık-
lannı bildirdiler.
Sorgu hâkimine suçunu itiraf
eden Akman, iki yıldan beri bu
işi yaptığını anlattı. "Kumar
hastası oHuğunu". defalarca te-
dav i edilmesine karşın ahşkanlı-
ğından kurtulamadığını ileri sü-
ren Akman. son olarak banka
adına açık olan 200 milyon lira-
lık bir çeki de Zeki Karataş adlı
kişiye verdiğini açıkladı.
Evli ve iki çocuk babası olan
Akman, olay ortaya çıkmadan
kısa bir süre önce durumu ban-
kanın üst düzey yetkililerine an-
lattığını bildirdi. Akman'ın, ban-
ka yetkililerinin ihban üzerine
yakalandıği ve olayın bu şekilde
ortaya çıktığı öğrenildi. Yolsuz-
luğun bir şebeke işi olduğunu
vurgulayan emniyet yetkilileri,
soruşturmanın genişletilerek
sürdüğünü, yakında başka üst
düzey isimlerin de gözaltına
alınabileceğinı ifade ettiler. Em-
niyet yetkilileri, zimmet olayı
üzerine gözaltına alınan ve bir-
çoğunun "eski ülkücü olduğu"
saptanan 30'u aşkın kişinin ise
sevk edildıkleri mahkemede ser-
best bırakıldıklannı belirttiler.