22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
11 MART 1995 CUMARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAM 19 PENCERE • Baştarafi 2. Sayfada Devletsizleştirme ve demokrasi Demokratik bir rejımde devlet, ekonomik ve sosyal iş- l&lerie donanmış ise, çalışan sınıflar, siyasi iktidan ken- d çıkartan doğrultusunda etkilemek veya onu ele geçir- rrek amacıyla siyasete katılıriar. Bu işlevlerin olmadığı br durum, çalışan insanın tek mücade/e alanını, dar an- lamda ekonomik alana, işverenle pazartık alanına hap- seder. Iktidar, çalışanlann özlemlerini karşılaması umu- Isn bir hedef olmaktan çıkınca, çalışanlar siyaset alanın- üan uzaklaştınlmış, demokrasinin sosyal tabanı ve meş- nluğu ortadan kalkmış olur." • KlGEM'in incelemesinde "özelleştirme, yerelleştirme, demokratik devletle örgütlü toplum ve kamu yönetimi- nn yeniden yapılanması"na ilişkin görüşler ileri sürül- rrüş; bir tartışma zemini hazırianmış... Ancak bu tartışma yeterince yapılamıyor; çünkü Türki- ye'deki tekelci medya, "Yeni Dünya Düzen/"nin dış odaklarına tümüyle bağlanmıştır; akıl geri itıliyor, ege- rrenlerin çıkarları öne çıkıyor, propaganda çarkı hızla dönüyor. "Yeni Dünya Düzeni" buyurganlann tezidir, buna karşı dreniş elbette mayalanacaktır. Insanlık tarihinde ege- rrenlerin tezlerine ve siyasetlerine karşıt görüş, hiçbir zaman yok edilemedi. Iiseye saldırı: 1 ölü • Baştarafi 1. Sayfada öğrenince okuldan kaçtı. M.B.G'nın arkadaşlan ile tartı- şan saldırganlar lise son sınıf öğ- reneilerinden llımdar Kalkan'ı gögsünden, Ö.A'yı ise sırtından bıçakladılar. Saldırganlar, bin kızuç öğrenciyi de hafif yarala- dılar. Yaralılardan llimdar Kalkan Haydarpaşa Numune Hastane- si'ne, Ö.A. ve diğerleri de Göz- tepe SSK Hastanesi'ne götürül- düler. tlimdar Kalkan hastaneye götûrülürken yolda kan kaybın- dan öldü. Durumu ciddi olan Ö.A. ise ameliyata alındı. Hay- darpaşa Numune Hastanesi'ne yaralı arkadaşlanyla birlikte ge- len ögrenciler burada fotoğraf çekmek isteyen gazetecilere sal- dırdılar. Gazetecilerin saldırı üzerine sığındıklan basın odası- nın camlan, atılan taşlarla kınl- dı. Bu sırada öğrencilerin saldı- nsı sonucu bir muhabirin fotoğ- ıaf makinesi de kınldı. Olayı öğ- renince hastaneye gelen tlimdar Kalkan'ın annesi ve ağabeyi bay- gınlık geçirdi. Olayla ilgili bilgi veren Fener- bahçe Lisesi Müdürü Tahir Ars- laa saldırganlann 6. dönem (son sınıf) öğrencilerinden T.E'nin ar- kadaşlan olduğunun belirlendi- ğinı söyledi. Saldın olayını du- yunca Fenerbahçe Lisesi'ne ge- len Kadıköy Kaymakam Vekili Gaa Levent Knrdoğlu oray ne- deniyle lisenin bir gün tatil edil- dığıni bildirdi. Saldırganlann kımliğinin belirlendiğıni de açık- layan Kurdoğlu yakalanmalanna çalışıldığını belırtti. Ölen ve ya- ralanan öğrencilerin arkadaşlan ise saldınmn Metin Ersoy tara- fından planlandığını iddiaederek olaya neden olarak geçen cumar- tesi günü Andromeda adlı gece kulübünde çıkan tartışmayı ge- rekçe gösterdıler. Öğrencilenn ıddialanna göre Metin Ersoy'un Fenerbahçe Lisesi'nde okuyan 14 yaşındaki kızı T.E, geçen cu- martesi gecesi okul arkadaşı M.B.G. ile birlikte Andromeda adlı gece kulübüne gıttı. Burada T.E. ile arkadaşı M.B.G. arasın- da tartışma çıktı. Tartışma sıra- sında M.B.G. kız arkadaşı T.E'yi tokatladı. T.E. aynı gece babası- na durumu anlattı ve M.B.G'yi şikâyet etti. Ersoy, bunun üzeri- ne Andromeda adlı gece kulü- bünde bodyguard ve dansçı ola- rak çalışan Enver Acar ve soya- dı beHrlenemeyen Ahmet adlı iki kişiyle birlikte okula geldi. Sal- dırganlarM.B.G'yi bulamayınca arkadaşlannı bıçakladılar. Bu bıl- giler ışığında soruşturma yapan polis, Ersoy ve kızı T.E'yi Yelde- ğirmeni Karakolu'nda bulunan Kadıköy Emnıyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği'nce göz- lem altına aldılar. Saldırganlann yakalanması içın de genış çaplı opecasyon başlaukU.,, G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY B Baştarafi 1. Sayfada bitınce kaldınr atarsın... Çıller'in derdi, istifa. 50. hüküme- tin istifasını Köşk'e verdiğinde De- mirel, istifayı alıp "Sağol kızım" der ve görevi bir başkasına verir mi? Çiller, ısrarla böyle bir korkusu ol- madığını söylüyor. Ama sık sık böyle bir korkusunun olmadığını yineleme- si, bu olasılığın hiç aklından çıkma- dığını gösteriyor. Çiller gibi cesur, Avrupa'yı titret- miş bir Başbakan, yeni bir ortakla hükümet kuracak. Aslında işlem çok basit. Köşk'e çıkacak, istifasını vere- cek. Bu koşulun yerıne gelmesi ve diğer pürüzlerin giderilmesiyle Çetin de yeni hükümete hazır olduğunu açıklayacak. Demirel'in böyle bir du- rumda, görevi Çiller'e vermesinden başka bir seçenek yok. Ancak Baş- bakan emin degil. Önceki günkü görüşmede Çetin, Çiller'i ikna etmeye çalıştı, ancak he- nüz başaramadı. Çetin, Çiller'e dedi ki: - Currhurbaşkanı demokratik usullere göre davranır. DYP ve CHP'nin yeni hükümet konusunda ilke anlaşmasına varmasıyla birlikte, Sayın Demirel, demokratik gelenek- ler dışında hareket etmeyecektir. Çiller ısrarla, "Yeni hükümet za- man kaybı olur" diyor, ama bir hükü- metin istifa edip Cumhurbaşkanı'nın Çiller'in Korkusu... görev vermesiyle yeni hükümetin kurulması, ön hazırlıklar tamamsa birkaç saatlik iş. Demirel'in, Filipinler Devlet Başka- nı Fıdel Ramos onuruna verdıği ak- şam yemeği öncesınde, Çiller'le ayaküstü sohbet ettik. "Neşesi ye- rinde" rolünü oynuyordu. Tüm soru- lanmızı gülerek yanrtladı. Insan Baş- bakan'ı dinlerken rahatlıyor, "Oh be" diyor, her şey ne güzel tıkır tıkır işli- yor, işler yolunda... Çiller'den birkaç satırbaşı aktaralım: - Hukuken istifa etmeme gerek yok. Hem bu, zaman kaybı. - Sorun diye bir şey yok, onu ne- reden çıkartıyorsunuz? - Tam olarak anlaştığımızı söyleye- menr ama yine görüşeceğiz. - Onümüz açık, Türkiye'nin rahat- layacağı bir sürece giriyoruz. 1995 sonunda Türkiye'yi Avrupa Gümrük Birliği'ne sokacağım. Bu süreci kim- seye kaptırmam. Bir kişinin hem çok hırslı hem de korkak olması, "albay" kişiliğiyle "er" kişiliği arasında gidip gelmesin- den farksız olmalı. Çiller tarafı böyle. Çetin ise daha rahat görünüyor. Dün kabul günüy- dü. Cem Boyner'den Ataturkçü Dü- şünce Demeği'ne kadar bir dizi he- yetle görüştu. CHP lideri, parti or- ganlanyla dirsek temasını kesme- den, ortaya koyduğu ilkeleri Çiller'e iletmenin rahatlığı içinde. Çetin, devlet adamı kişiliğini koru- yarak, Çiller'le arasına belli bir uzak- lık koyarak, Köşk'ün ne zaman nasıl bir tavır sergileyeceğının bilincinde olarak ve Aydın zeybekleri gibi hafif hafif yoklayarak yüruyor. Ancak dev- let adamı kişiliğini korurken önce büyüme ve yenilenme iddiasındaki CHP'nin lideri olduğunu, Çiller'in "uzaklık" kavramının da biraz farklı olduğunu unutmaması gerekiyor. Daha önce de vurguladığımız gibi, kamuoyunda Çetın'li CHP'ye kısa vadeli yeni bir kredi açıldı. Eğer gir- me karan alınırsa, koalisyona başla- ma biçimi çok önemli. Hükümetteki numara sorunu çözülünce, sıra ko- alisyon protokolüne gelecek. Burada yapılacak yeni bir şey yok. Dört yıl önce verilmiş olan sözlerin nasıl ve ne zaman tutulacağı kararlaştırıla- cak, o kadar. Tabii, bu aşamadan sonra, takvimın işleyip işlememesi önemli olacak. Rahmetli SHP döne- minde, defalarca tarih verilmiş, ama hiçbiri gerçekleşmemişti. Genel Sekreter Rkri Sağlar, son sözlerden biri gerçekleşmeyince, görevini bıra- karak protesto etmişti. 5 Nisan Kararlan'nın ardından her üç ayda bir, kamuoyuna bilgi verildi. DYP'nin ekonomiye ilişkin istemleri- nin karşısına SHP'nin de demokrasi- ye ilişkin istemleri konmuştu. Bunlar da 18 mayıs günü Çıller-Karayalçın ikilisince düzenlenen ortak bir basın toplantısıyla "Demokratikleşme Pa- keti" adı altında kamuoyuna duyu- rulmuştu. Paket açılalı 10 ay oluyor, birkaç yasa dışında gerçekleşen bir şey yok. Yeni hükumetle hemen tanışmak zor olacak. Demirel, Kopenhag'dan yarın dönüyor. Pazartesi günü de Pakistan'a gidecek, hafta sonunda dönecek. Kendisine vekâlet edecek olan Cindoruk'un bu tür önemli du- rumlarda yetkisini kullanmak ısteme- diği biliniyor. Bu durumda, hükümet önümüzdeki hafta sonuna kayabilir. Ama öncelikle ortaklann birbirienni ikna etmesi gerekiyor. Sanki CHP, koalisyonu istiyor, Çiller, "duruma bakıyor" gibi bir hava var. Oysa, ta- raflann konumu eşit. Diyelim ki CHP, "koalisyona katılmıyorum" dedi. Çil- ler kime gidecek? Yılmaz'a "Iktidar- sız" dedi, RP'yle Avrupalılaşma so- runu var. Geriye kim kalıypr? MHP. Onun da sayısı tutmuyor. Üstelik MHP'nin, koalisyon ortaklığına evet diyeceği de şüpheli. O zaman, Çetin'in tutması gere- ken, Çiller'in eteği değil, omuzu ol- malı... IMF doymuyor • Baştarafi 1. Sayfada konulacakek vergilerden lOtril- yon lira ve diğer fon ile gelirler- den 13 tnlyon lıra gelir elde edı- lecek. Vergi gelirlennden bele- dıyelereaynlanpayyüzde 1 ora- nında düşûrülecek; belediyeler, aradaki farkı emlak vergılerinı arttırma yoluyla kapatacaklar. 1994 yılında konan ek vergiler- den elde edilen gelir, 1995 yılın- da kamu arazilerinin satışı yo- luyla sağlanacak. KlT'lerin fınansmam için ak- tanlacak kaynak yan yanya dü- şürülecek. KİT'ler yeniden ya- pılandınlacak. 7 büyük KtT'ın borçlanma yoluyla sağladıklan finansmanlan 3'er aylık hedef- lere göre belirlenecek. Bu çerçe- vede, zarar eden ve özelleştiri- lemeyen KİT'lerde küçültme ve tasfiye yoluna gidilecek. Tanm destekleme alımlan düşûrüle- cek. Elektrik üretim birimlerin- den bir bölümü satılacak. Kö- mür madenlerinin bir kısmının işletimi, kıralama yoluyla özel sektöre devredilecek. Mektupta, 1994 yılında en bü- yük zarara sahıp olan Karabük Demır-Çelik Fabrikasrnın özel yönetıme devredilmesı yoluyla Türkiye Demir-Çelık Işletme- si'nin (TDÇt) zarannm kapatı- lacağı da vurgulandı. Devlet De- mır Yollan'nın (TDDY) yeniden yapılandınlması içın bir komis- yon oluşturulduğu da belirtılen mektupta, 1996 yılında bu işlet- menin yeniden yapılandınlaca- ğı belırtildi. Bu cerçevede, TEKEL, Tür- kiye Taş Kömürü Kurumu, TEK, Türkiye Demir-Çelik Iş- lermeleri, Türkiye Şeker Fabri- kalan, Toprak Mahsulleri Ofısi, TDDY'nin 1995 yılı içinde ala- caklan borç toplamı martayın- da 12 trilyon 500 milyar lira, ha- ziran ayında 29 trilyon 500 mil- yar lira, eylül ayında 52 trilyon lira, aralık ayında da 70 trilyon lira olacak. Özelleştırmeden 1995 yılın- da 5 milyar dolarlık gelir bek- lendiği belirtilen mektupta asıl büyük satışın, telekomünikas- yon hizmetlerinin özelleştınl- mesı olacağı vurgulandı. Mektupta, kamu giderlerini azaltmak için kamu çahşanlan- nın ücretlerindeki artışın reel olarak düşük tutula«a§t-balirtı- lırken, Personel Yasası'nda ya- pılacak değişiklikle. kamudaki personel adedinin azaltılması- nın hedefleneceği. geçicı işçi ahmının dondurulacağı, emek- liliğin hızlandınlacağı belirtil- di. Özelleştirmenin ışçi çıkanmı için bir araç olarak gösterildiği mektupta, "Özelleştirme kapsa- mında bulunan 105 bin işçinin çalıştıgı KİT'lerin vanı sıra 122 bin işçinin çalıştıgı yeni 20 KİT de saülmak üzere ÖzeUeştirme tdaresi Başkanltğı'na devTedile- cek" dendı. Memur maaşlannın hedefle- nen enflasyon doğrultusunda arttınlacağı, zamlarda geçmiş enflasyonun dikkate alınmaya- cağı vurgulanan mektupta. "Sendikah kamu işçisinin ücret- lerine 1995>ılında'mütev azı" bir aröş yapdacak. Bu yolla özel sek- tördeki işçi ücretkrinin de düş- mesi sağlanacakür" dendı. SSK'nin'yeniden yapılandı- nlmasına yönelik hazırlanacak yasayla, özel sektörde emekli- lik yaşının kadınlar için 55, er- kekJer için de 60'a yükseltilece- ği vurgulandı. .„,,, ,mhi4 Niyet mektubu I Baştarafi 1. Sayfada Hazine yetkilileri, Türki- ye'nin IMF'den 3. ve 4. dilimle- rin onaylanmasının yanı sıra, kredi anlaşmasımn 6 ay uzatıl- ması ve kredi limitinin 101 mil- yon SDR arttınlması yönünde de istekte bulunulduğunu bildir- diler. Yetkihler, yeni niyet rnek- tubunun şubat ayında Türki- ye'de bulunan IMF yetkilileriy- le ortak hazırlandığına da dikkat çekerek, •'Tafcpterin kabul edil- mesi bekleniyor" değerlendır- mesıni yaptılar. IMF Türkiye masası da, önce- ki gün yaptığı açıklamada, yeni niyet mektubunun olumlu karşı- landığını, Türkiye'nin anlaşma- run 6 ay uzatılması ve kredi li- mitinin arttınlması yönündeki talebınin IMF yönetim toplantı- sma iletileceğini bildirdi. IMF, haziran ayında yapılan anlaşma çerçevesınde Türki- ye'ye 509 milyon SDR'lik (yak- layık 725 milyon dolar) 1 yıl sü- reli "stand-by" kredısi vermış- ti. Türkiye'nin yeni talebinin karşılanması durumunda, anlaş- ma 1995 yılı sonuna kadar uza- tılırken, Türkiye'nin IMF'den aldığı kredi toplamı 950 milyon dolara kadar yükselecek. IMF yönetim toplantısının, bu ay içinde yapılması bekleniyor. Yetkililer, toplantıda taleplerin kabul edilmesi durumunda ni- san ayında, stand-by kredisinin 3. ve 4. dilimi olan 130 milyon dolarlık bölümünün venleceğıni bildirdıler. OLAYLARIN ARDENDAKİ GERÇEK • Baştarafi 1. Sayfada yan bir siyasettir. Öyle görünüyor ki Çil- ler'in başbakanlığındaki koalisyon hükümeti, AB'de- ki Yunan vetosunun kaldınl- ması için Kıbrıs'ın pazarlık masasında kullanılmasını kabul etmiştir. Bu köşede ayrıntılanna girmenin ge- reksiz olduğunu düşündü- ğümüz olayın yankıları, tep- kileri, sonuçları kısa süre sonra ortaya çıkacatctır. An- kara'nın edilgin ve ödüncü politikasıyla, Kıbrıs Rum Kesimi'nin tüm Kıbns'ı tem- sil ederek Avrupa Birliği'ne girmesi olanak kazanırsa koalisyon hükümeti, tarih karşısında yüklendiği veba- lin altından kalkamayacak- tır. Osmanlı devletinin çöküş sürecindeki diplomasi, çö- küşü geciktirmek için, dış polıtika masasında Avrupalı güç odaklarına sürekli ödün vermekti. Bunun hiçbir ya- rarı olmadığı ortaya çıkmış- tır. Çiller'in başında bulun- duğu koalisyon hükümeti- nin varlığı bugün kuşkulu- dur. Çok zayıf bir dönemini yaşayan Türkiye'nin, Güm- rük Birliği'ne girebilrnek için Avrupa'ya verdiği ödünlerin hesabı, bugün değilse bile yarın kesinlikle saydamla- şacaktır. Türkiye zayıfladıkça, dış politikada hiçbir davasını savunamayacak kadar ge- riye düşmektedir. Ne yazık ki, bu gerçekle- rin kamuoyunda algılanma- sı zaman istiyor ve o za- man içinde, baştaki hükü- met yapacağını yapıyor. ••• TOFAŞ sabşına soruşturma • Baştarafi l. Sayfada yapbktan sonra,gerekirse bu kişiler hakkında da- vaaçacağız"dedi. Komısyona yazdıklan yazıya önümüzdeki gün- lerde yanıt alabileceklerini sandığını ifade eden Şarvan, aynca elindeki belge ve bilgileri kendile- rine iletmesi için ANAP lideri Mesut Yılmaz'ı te- lefonla aradığını söyledi. Yılmaz'm Ankara dışın- da olması nedenıyle kendisiyle görüşemediğını ifade eden Şarvan. "Sayın Vılmaz Ankara'ya dö- ner dönmez, kendisini venidcn aravacagım. Kamu- oyuna açıkladığı iddialar hakkında etinde ne tür belge ve bilgi varsa tümünii bize teslim etmesini is- te>ec£gim7 dıye konuştu. ,_, YENİ MOTOR... YENİ PERFORMANS... YENİ TASARRUF... HOSGELDIN SAHIN S ŞAHİN S MOTORU •Yüksek teknoloji ürünü, üstten eksantrikli motor • Daha büyük güç (SAE 92 HP) • Daha atak motor (0-100 km/s hızlanma 13.2 sn.) • Daha az yakıt tüketimi (100 kilometrede 6.8 tt tüketim-90 km/s sabit hızda) • Normal benzin kullanımı (Daha az yakrt masrafi) i Türkiye'nin en çok satılan otomobili Şahin'e, bir Şahin daha eklendi:Yeni Şahin S. • ^ • ' ' ' Şahin S'in, ŞahinVden temel farkı, yeni motorudur; Yüksek teknoloji ürünü, üstten eksantrikli (OHC), 1.6 litrelik bu yeni, güçlü motor; son derece tutumludunYakıttan tasarruf sağlar. Üstelik normal benzinle çalışır Paradan tasarruf sağlar. Yeni Şahin S, yeni motoruyla, yeni tip gösterge tablosuyla, geniş, ferah iç hacmi, konforu ve tüm diğer yapısal üstünlükleriyle, bol ve ucuz orijinal yedek parçasıyla,Türkiye'nin otomobilidir ' . ., ' . • Yeni Şahin S ile nice mutlu yollara, nice yolculuklara. Bütûn Tofâş otomotnllen, kilometre sının olmaksızın I yıl servis. pasianmaya karşı 3 yıl boya garantısıne.Tofeş'ın tümTürkrye'ye yayılmış uzman servıs agı ve Opar'ın bol. hesaplı, onjınal yedek parça güvencesme sahıpfar. Aynntılı bilgi için, ücretsiz Tofaş 24 hattını arayabilirsiniz.Türkiye'nin her yerinden 0 800 211 42 42 F I A T
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear