Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
21 ŞUBAT1995SAL1 CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Türban
karşıtlarına
sürgün
tehdidi
İZMİR (Cumhuriyet Ege
Biirosu) - Izmır'de Menderes
ilçesine bağlı bir ilkokulda tür-
banla derse gıren öğretmen
için altı aydır sürdürülen so-
ruşturma sonuç vermedi.
Bornova iJçesine baflı bır
ilköğretım okulunda ise öğ-
rencilere karneyle bırlikte im-
sakiye dağıtıiması, velilenn
tepkilenne yol açtı.
Izmır'ın Menderes ilçesinde
Şehıt Er fbrahım Karagöbek
flkokulu'nda türbanla derse
giren Şenay ^ ıkfarun adlı öğ-
retmen hakkında okul yönetı-
cıleri tarafından altı ay önce
başlatılan somşturma hâlâ so-
nuç vermedi.
Şenay Yıldınm'ın türbanla
derslere girdiğinin bilindiğini,
bu konuda velilerden ve Ata-
tûrkçü ögretmenlerden tepkı-
ler geldiğini belirten okul yö-
netıcilen. öğretmenın kontrol
sırasında türbanını çıkardığı-
nı söylediler.
Din düşmanlığı suçlamaa
Türbanlı öğretmen hakkın-
da soruşturma açtıklannı, il ve
ilçe Millı Eğitım müdürlükle-
rine yazı yazdıklannı kayde-
den yönetıciler. "Alö-yedi ay-
dır belli zamanlarda konuyla
Ogili il ve ilçe Milli Eğirim mii-
düriükterine >azılar yazıldı.
Miifettişler gelip gidiyoriar.
Ancak hâlâ bir şe> çıkmadı.
Biz idare olarak > apıiacak her
şcyi yaptık. Yakasından turup
dışanya atamayız" dedıler.
Okulda türbanla derse gıren
Yıldınm'a tepkı gösteren Ata-
türkçü öğretmenlerin ise din-
cı kesim tarafından 'din düş-
manlığT ıle suçlandıklan ve
sürgüne gönderilmekle tehdit
edildıkleri bildirildi.
Almanya
Mercümek
soruşturması
başladı
KÖLN (AA) - SiUeyman
Mercümek'ın Bosna-Hersek
içın topladığı yardımlar
konusunda araştırmalarda
bulunmak üzere öpcekı gün
Köln'e giden lstanbul Mali
Şube Müdürü SaMh Gfingör
ve Fatih Savcısı Çayhan
Ülgen, dün bu ülkede
temaslara başladı.
Güngör ve Ülgen. Köln
Başsavcılığı'ndan Sıyası
Işler Bölümü Başkanı
Başsavcı Horst Caspers'la
görüştüler. Ikı saat süren
görüşmeden sonra Caspers,
Türk heyennin dostluk
ziyaretınde bulunduğunu
belirterek. sonrası yaptığı
açıklamada. "Türkiye'deki
ceza usiil yöntemi üzerinde
görüş ahşverişinde
bulunduk"
ÎSKPdeki hayalet işçi: Ataş
Kendisine işçi statüsü verilen ve 37
gün süre> le ISKTde çalışan Güler
Ataş, RPliler sa>esindc hayalet iş-
çi unvanını kazandı.
MİYASEİLKNUR
RP'li lstanbul Büyükşehır Be-
lediye yönetimi, ışçıler ıçın 'va-
tan haini', 'uyumsuz', 'nıiiitan
işçi' tanımlarını daha önce kul-
lanmıştı. ancak 'hayalet işçi' ta-
nırru ilk kez kullanıhyor. Bu un-
vanı kullanmaya ilk olarak tS-
Kt'ye bağlı bilgi işlem bölü-
münde 37 gün süreyle çalışan
Güler Ataş hak kazandı.
İSKJ Bilgi İşlem Dairesi'nde
3 7 gün boyunca çalışan ve yöne-
timden biîgısayar kullanma yet-
kısinı de alan Güler Ataş, RP'lı
yönetime göre İSKJ 'de kendi ba-
şma gitmış çalışmış Kımse onu
ışe almamış. Bu durum RP'lı yö-
netimın belediyeyı ne kadar laç-
ka halıne getirdiğının de bir de-
lıli. Bız Güler Ataş'ın RP'li be-
lediye ıle gülünç serüvenini kro-
nolojik sıraya göre aktaralım.
Güler Ataş, üç çocuk annesi
dul bır kadın. Selçuk Kız Mes-
lek Lisesi mezunu, bilgisayarda-
hil olmak üzere her türlü büro
malzemelennı kullanabiliyor.
Geçen ağustos ayına kadar İS-
Kl'ye bağlı Suser AŞ'de çalışı-
yordu. RP'nin büyükşehır bele-
diyesinde işbaşına gelmesinden
bir süre sonra Suser ışçılen, biz-
zat Başkan Tayyip Erdoğan ve
Genel Sekreter Kahraman Em-
mioğJu tarafından "militanlık ve
vatan hainliğr ile suçlanarak ış
akıtleri feshedildi.
Böylece Güler Ataş'ın da
ıçinde bulunduğu 1200 işçi ka-
pının önüne kondu.
Daha sonra RP'ye yakın olan
ve sendikadan istıfa eden 60 iş-
çiye, beledıye tarafından kuru-
lan paravan İGSÜDAŞ adlı şır-
kete geçiş yaptınldı. Yasal süre
dolduktan sonra İGSÜDAŞ şir-
keti de kapatılarak ışçıler büyük-
şehire bağlı Belbım AŞ"ye gön-
derildi.
Bir süre işsiz doiaşan Güler
Ataş. eskıden bilgi işlemde ça-
lıştığı için Belbim AŞ'ye başvu-
ruda bulundu. Form doldurdu ve
başvurusu Bilgi İşlem Daıre
Başkanı M. Beşir Yüksek tara-
fından imzalanarak 30.9 1994
tarihinde resmen işe alındı.
4.10.1994 tarihınde ise 1235 kod
numarası ıle Belbim AŞ'de ışba-
şı yaptı. Güler Ataş aynca ekım
ayı puantajında da çalıştığını
belgeleyebiliyor. Güler Ataş, bır
ayı aşkın çahşmasına karşın ne
kadroya geçınldı ne de sigortalı
yapıldı.
"Iş buldunı" dıye sevinerek
evını değıştiren ve üç kızını ders-
haneye yazdıran Güler Ataş'a 11
Kasım 1994 Cuma günü öğlen
paydosunda bölüm müdürü ta-
rafindan "Pardon" denilerek ışı
bırakması ıstendi.
"Sen aslında işealmmamışsın.
Kendi kafana göre çalışryorsun"
denilınce Güler Hanım doğal
olarak "Her önüne gelen, bö>le
bir kamu kuruluşuna girip çab-
şabilir mi" sorusunu yöneltiyor.
Yanıt yok tabiı ki. Kendisine ça-
lıştığı süre için herhangi bir üc-
ret de ödenmedı. Ataş, soluğu
derhal Bölge Çalışma Müdürlü-
ğü'nde alınca, bir müfettiş konu-
yu araştırmakla görevlendirildi.
Güler Ataş, belediyede yaşa-
dığı komedınin bır benzerini de
bu süreçte yaşıyor. Zira eski sen-
dikacı olan Güler Ataş, işten ay-
nlmak zorunda bırakıldığı gün,
çalıştığma dair bütün belgeleri
toparlayıp son kez kartını basıp
çıkıyor. Elindeki puantaj liste-
sinde 37 gün çahştığı görülüyor.
Ancak ne hıkmetse bölge çalış-
ma müfettişı, raporunda bunu 26
gün göstenyor ve RP'li yönehm-
le aynı ağzı kullanarak "Işealın-
madığı hakle kendiliğinden işe
başlamış" denılıyor.
Müfettişın 37 günü 26 güne
ındırmesinin nedenini anlamak
kolay.
Çünkü bir işçinin denenme
süresi 30 gündür. Bu süreyi ge-
çen geçici işçi, yasaya göre kad-
roya alınmak zorundadır.
40 gündür
direniyorlar
• Pendik işçileri, Refah Partili belediye başkanı
tarafından bundan 40 gün önce işsizlikle
tanıştınldılar. 207 kişiden oluşan işçiler her türlü
koşulda eylemlerinde kararlılar. Sorunlannın
çözümü için bir başka ülkeye sığınmaktan, Meriç'e
dek yürümeye kadar her şeyi düşünüyorlar.
GÜNNURtLHAN
Pendik Belediyesı işçilerinin
207'si bundan 40 gün önce, Re-
fah Partili Beledıye Başkanı
Erol Kaya tarafından işten çıka-
nldılar. Yine bundan 40 gün ön-
ce Pendik işçileri, bu işten çıkar-
maya karşı bir direniş başlattılar.
Baslangıçta medyayı cezbeden,
ancak sonra gözlerden ve ilgı-
den uzak kalan bu direnişi, tüm
olumsuz koşullara karşın büyük
bir ınatla sürdürüyor beledıye iş-
çileri. "Yasadısıgm yapma'suç-
lamasıyla tazminatlan ödenme-
den işten atılan 207 beledıye iş-
çisinı, işlerine geri dönmeİc için
sürdürdükleri direnişten vazge-
çirmek için bazı yerel ve mülki
amirler tarafından sunulan son
önen şu: Tazminatlannızı alın
vegjdin.
Pendik Belediyesı işçileri,
'haklı olduklanna inanarak' ve
her gün biraz daha "Refah'ın
adil düzenini Pendiklilere taıu-
tarak" direnişlerini sürdürüyor-
lar. İşçiler hepbırağızdan anlat-
maya çalışıyorlar sıkıntılannı.
"Erol Kaya bizi önce 'Yasadışı
grev yaptınız" diyerektazminat-
lanmızı ödemeden işten attı.
Şimdi de el altından haberler
gönderiyor. 'Tazminatlannızı
vereyim, gidin' diyor. Bizi 17.
maddeden tazminatsız atn. Yaz»-
mızı da gönderdi. Şimdi nasıl
tazminat ödeyecek. Derdi, 40
gündür aç-susuz yaşayan, çocu-
ğuna bayramhk alamayacak iş-
çileri, para>la direnişten v^zge-
çirmek" dıye konuşuyor bir iş-
Çi-
Baştemsilci Hayri Erol ise
şöyle konuşuyor: "6 mih/on üc-
ret ahrken 10 mihon ücretle top-
lusözleşmenin imzalandığı gün
işçiler kapı dışan edildL L'stelik
kitabına uvdurarak toplam 52
milyar rutan tazminatlarını da
ödemeden^
Aralannda emekliliğe hak ka-
zanmış yaklaşık 50 kişınin de
bulunduğu direnişçi ışçiler,
üzerlerinde "Adil düzen bu işte",
"Suçum ne", "tşimi, ekmeğüni
geri istiyorum" yazılı beyaz ön-
lükler giymişler. Yaşlı bir işçi,
önlüğününüzerine bir mezarta-
şı çızmiş. Üzerinde ise "Bu ke-
fenin cebi yok" yazıyor.
40 günün yorgunluğu sinmiş
üzerlerine. Atılan 207 işçi dire-
nişte. Atılmatedirgınliği taşıyan
270 işçi çalışmayı sürdürüyor.
Belediyenin yaklaşık 200 kamu
çalışanı da işlennin başında ..
Temsilcileri. "Çalışma hakkı-
mızı savunamıyorsak başka bir
ülkenin \^tandaşı olalun" dıye-
rek Isveç Konsolosluğu'na baş-
vuran işçiler, sorunlan çözül-
mezse ülkeyi terk erme tarihi
olarak 17 nisanı belirlemişler.
İşçiler sözlerine şunlan ekliyor,
"Bütün bu çabalarımızdan
bir sonuç alamazsak da 17
nisanda Meriç'e doğru
yürümeye başlayacağız."
YEREL YÖNETİMLER OLUMSUZ BAKIYOR
Yeııi kadın sığuıma
evleri açdmayacak
HÜLYATOPCLl
Cinsel şiddete ve dayağa ma-
nız kalan çok sayıda kadın ve
çocuğa hizmet veren kadın sı-
ğınma evlerine, yerel yönetimle-
rin olumsuz bakış açılan nede-
niyle yenileri eklenmediği gibi
mevcut olanlar da kapatıldı. Şid-
dete maruz kalah kadınlann ya-
rarlanması içın kadın konukev-
len açan aile ve kadın haklann-
dan sorumlu Devlet Bakanı Ö-
nay Alpago, yerel yönetimleri de
'siyasi görüşleri ne olursa olsun
zor durumda olan kadın ve ço-
cuklarayardım etmeye' çağırdı.
lstanbul'da Bakırköy ve Şişli.
Ankara'da ise Altındağ'da ol-
mak üzere toplam üç kadın sı-
ğınma evi bugüne kadar cinsel
taciz, tecavüz ve dayağa maruz
kalan çok sayıda kadına ve ço-
cuğa hizmet verdi.
Bu evlerden Altındağ RP,
Bakırköy ve Şişli ise ANAP'lı
beledıyeler tarafından kapatıldı.
Yerel yönetimlerin kadın sığın-
ma evlenne yönelik tavırlan, ka-
dın kumluşlan tarafından eleş-
tirildi.
Mor Çatı Kadın Sığınma Vak-
fi'ndan avukat Canan Ann, ka-
dın sığınma evleri ve kadına yö-
nelık şiddet konusunda RP,
ANAP ve diğer partilerin birbi-
rinden farklı tavır koyrnadığını
söyledi. Şişli Kadın Sığınma E-
vi'nin 'kadın' olan bir belediye
başkanı tarafından kapatıldığı-
na dikkat çeken Ann, söyle ko-
nuştu: "Alondağ Belediye Baş-
kanı da belediyenin halka hiz-
met etmesi gerekt^jni söj lüyor-
du. Ovsa Alündag sınuian için-
de hiçbir kaduun dayak yemedi-
ğini iddia etmek, gerçeklerle bağ-
daşmayan bir hayaldir. Ingilte-
re'de İ972 yılında yapılan bir
araştırma, her 10 bin kişive bir
sıgınak gerekriğini ortaya çıkar-
mış. Ülkemizde sığınma evleri-
nin gereksizliği diye bir şey söz
konusu olamaz."
Sığınma evlenni kapatan be-
lediye başkanlarının daha ıyi ev-
ler açacaklanna ilişkin sözler
verdikJerini belirten Ann, sözle-
rini şöyle sürdürdü: "Yenibirye-
re sığınma c\i açmadan mevcut
olanı kapatmak. mağdur olan
kadınlan sokağa atmak demek-
tir. Aynca siyasi partilerin. ka-
dınlara yönelik ortak politikaa
'Kadın hangi şiddete maruz ka-
lırsa kalsın evine mahkûm ol-
sun, birey olarak yaşayamasın'
anlayışKnr. Kadınlara böylesi bir
anlayışla davranan partiler, se-
çimlerde hangi yiizk kadınlar-
dan oy isteyecekler?"
Aile ve kadın haklanndan so-
rumlu Devlet Bakanlığı'nın ka-
dın misafirhanesi açma yolun-
daki girişimlerinin de yeterli ol-
mayacağını vurgulayan Ann,
"Oiaylara açık teşhis koyup doğ-
ru kefimeleri seçmek gerekiyor.
Misafirhane geçicidir. Kadın sı-
ğınma evinde böyle bir geçicilik
söz konusu değüdir" dedi.
Öğretmene linç girişimi
TRABZON (AA>- Trab-
zon'un Akçaabat ilçesinde 7
öğrenciye cinsel tacizde bu-
lunduğu öne sürülcn bir ilko-
kul öğretmeni, vatandaşiar ta-
rafından linç edilmek istendi.
Ilçeye bağlı Ortaköy Uko-
kulu'nda iki yıldan beri eşi ile
birlikte görev yapan Murat
Erdem (39) isimli ilkokul öğ-
retmeni, Ü.H. (9), S.H. (8),
S.H. (9). N.G. {8), M.G. (8),
L.G. (9> ve E.M. (9) adlı öğ-
rencilere çeşitli zamanlarda
cinsel tacizde bulunduğu yö-
nünde velilenn şıkâyett üzeri-
ne gözaltına alındı.
Olaym duyıılması üzerine
Akçaabat Kaymakamlığj önü-
ne gelerek slogan atan 250 ki-
şilik bir grap binaya girerek
öğretmeni linç etmek istedi.
Güvenlik kuvveüerinin geniş
önlemler alması sonucu, gra-
bun adliyenin de bulunduğu
binaya girraesi önlendL
Yaklaşık üç saat süreyîe bi-
nanın önünde bekleyen gruba
hitap eden Kaymakam Ahmet
Arabacı, suçlunun cezasını ka-
nunîann vereceğini belirterek,
u
Biz gcrekeni yapıjoruz. Öğ-
retmeni görevinden aldık. fş-
ten el çektirdik. En ktsa za-
maada köyıeycni öğretmen ve-
rflecektir'' diye konuşarak ka-
labalığın dağılmasmı istedi.
İlçe müftüsü Musa Uzunka-
ya da bir konuşma yaparak va-
tandaşlardan dağılmaiannı is-
tedi. Bu arada öğretmen Mu-
rat Erdem de polis elbisesi giy-
dirilerek bınanın arka kapısın-
dan çıkanldı.
Bakanhğı'nın 'yeni döneme
İSşidn ^ ^m^^n işçaerin alacaklanıun
ödenmesini içeren' genelgesine rağmen Taşkızak Tersane işçilerine toplusözleşme farklanndan
doğan alacakJan ödenmedi. 15 ekim-14 şubat arasındaki alacaklan için dava açmadıklan hal-
de farklan ödenmeyen işçileri dün Camialrj Tersanesi önünde eylem yaptı ve " Ekmek yoksa ba-
nş da yok"uyansında bulundu. Kamu iş çilerinin alacaklanmn alü a> gecikıneli ödenmesinde,
hükümet "dava açan"ve"açmaj an** işçileri birbirindenayirdı. (Fotoğraf: KAAN SAĞANAK)
S A L I T O P L A N T I L A R I
EĞİTİM VE GELENEK
TÜRKİYE'Yİ
YÖNETEN
OKULLAR:
TIP FAKÜLTELERÎ
Konusmacılar
Hüsrev Hatemi, Aykut Kazancıgil
21 Şubat 1995 Saat: 18.30
YAPI KREDI
K Ü L T Ü R
M E R K E Z İ
Yapı Kredi Sermet Çifter Kütüphanesi
Istiklâl Caddesı 285 Beyoğlu 80050 lstanbul Telefon: (212) 252 47 00/441 - 245 20 41
Salı Toplantılan'nı, isteyen herkes ücretsız olarak ızleyebilir
YAPI^CKREDİ
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Hadi Bakalım...
Cumartesi günkü son yazımda, çok sevineceğimi de
vurgulayarak; "Istermisiniz CHP'de kenetlenerek beni re-
zil etsinler..." demiştim. Vallahi yaptılar dediklerini. Son
dakikaya kadar SHP kanadından endişem vardı. "CHP'ye
katılma konusunda gerekli karan alamazlar" endişesi için-
deydim. Ama hepsi geride kaldı.
Şu anda birleşme sağlandı. Ama "kenetlenme" için,
önümüzde daha çok uzun bir süre var. Bunu sağlayabil-
mek için (eğer sağlanabilirse), çok engebeler aşması ge-
rek Hikmet Çetin'in. Zor günler bekliyor. Herkesin yar-
dımcı olması gerek. Zira iki örgüt arasında derin çatlaklar
vardı. Buna yeni çatlaklar da eklendi. özellikle küçük yö-
relerde siyaset yapan CHP ve SHP'liler arasında kaçınıl-
maz sürtüşmeler olacak. Kimi duygusal nedenlerte ve ki-
misi de çıkarlar çerçevesinde.
Son birkaç yıllık günahlannı affettirebilir mi bilemiyorum
ama, SHP örgütü "zonj başardı", büyük bir sınav verdi.
Birieşmenin, bütünleşmenin bedelini onlar ödedi. Bu par-
tiyi ve örgütünü birtüıiü gözden çıkaramayışımızı, kimi za-
man toz kondurmayışımtzı haklı çıkardılar. Sağolsunlar.
Yaptıkları özveri kolay değil. Atalanmız "Eldeki bir kuş,
havadaki iki kuştan daha iyidir" demişler. SHP'liler "iki
kuş" için "bir kuşu" feda etmesini bildıler. Üstelik o iki ku-
şun kimin omzuna konacağı da belli değil.
Bu birleşme henüz bir başlangıç. Sorunlann çözümü
için henüz hiçbir şey yapılmış ya da hiçbir şeye başlanmış
değil. Sadece ortaya bir "adres" çıktı. Bu partilere sem-
pati duyan ya da duymayan; oy veren ya da vermeyen tüm
insanlanmızın, belli sorunlar ortaya çıktığı zaman gözleri-
ni dikecekleri bir adres.
Garip ve hoş bir ülkedir Türkiyemiz. Örneğin CHP Gü-
neydoğu'da (kaçınılmaz olarak) yeniden örgütlenirken çok
zorlanacak. Ama aynı yörenin insanlan, Ankara ve Istan-
bul'da başlan sıkıştığı zaman gene CHP'nin kapısını çala-
caklar. (Ne de çok başı sıkışır bu insanlanmızın... Nüfus kâ-
ğıdında Tunceli ya da Diyarbakır yazması "kuşkulu" mu-
amelesi içinyeter...)
CHP ve Hikmet Çetin'i bekleyen sorunlardan bir bölü-
mü kısa vadeli, bir bölümü uzun vadeli. Uzun vadeli so-
runlar ve bunlann çözümü konusundakı görüşlerimi, iler-
de uzun uzun yazacağım elbette. Atatürkün partisinde
2000'li yıllarda Atatürk'ün nasıl değerlendırilmesi gerekti-
ğini; laikliği, devletçiliği, ulusçuluğu nasıl yorumlamak ge*
rektiğini; irdeleyeceğiz. Ancak kısa vadeli sorunlar da, ön-
celikle aşılmalı elbette.
İlk sorun hükümet sorunu. Zira CHP sosyal demokrasi
adına yakışır bir tutum takınmadıkça ve kitlelere umut aşı-
layamadıkça, batmaya mahkûm. Ama "deniz tükenmiş"
gibi görünüyor. Ne emek kesiminın sofrasındaki ekmeği
büyütecek zaman kaldı, ne demokratikleşme takvimini iş-
letecek zaman kaldı ve ne de emekçi kitlelere heyecan ve-
recek zaman.
Bence bu koşullar altında yapılacak en sağlıklı şey, hü-
kümetten aynlmaktır. Artık 3. Milliyetçi Cephe olasılığı da
yoktur. Zaten 3. MC kurulsa; emekçi halka, demokrat ay-
dına, devrimci gence, bugünkünden fazla zulmedemez. Ve
yaptıklannın hesabını da seçim sandığında verir.
Bu hükümet; Milli Eğitim Bakanlığı'nda, üniversitelerde,
Içişleri Bakanlığı'nda vb. kurumlarda "dinci-faşist" örgüt-
lenmenin önüne hiçbir engel koyabildi mi? Bu haliyle sür-
se ne olur? Aynı örgütlenmeler sürüp gitmeyecek mi? Po-
lislerin yerde sürüklediği kadın memurlann çığlığı hâlâ ku-
laklanmda. Neymiş? "Kanunsuz gösteri yapıyoriarmış."
Sanki diğer bazı gösteriler kanuni... Çeçenya için gösteri
yapan yaşlı kadını yumruklayan polisin mazereti: "Mahkûm
aileterisanmış..." Olacak şey değil bunlar. Kamu sendika-
lan ve üyeleri valilerin boy hedefı taşrada. 3. MC olsa da-
ha mı zalim olacaklar?
Bu hükümetin dağılmasıyla ne CHP'nin, ne Hikmet Çe-
tin'in yitireceği fazla bir şey yoktur. Hükümetin geleceğini,
yitirecek bir şeyleri olanlar düşünsün. Çiller Ailesi düşün-
sün. Ve eğer bu hükümet sürecekse, bunun bedelini biraz
da onlar ödesin.
Türkiye'yi borç batağına sosyal demokratlar düşürme-
di. Iktisat ve maliye politikalannı belirleyenler de sosyal de-
mokratlar değildi. Miting meydanlarında kostaklana kos-
taklana gecekondulaşmayı teşvik edip daha sonra gece-
kondulardan şikâyetçi olanlar da; her ilçeyi ıl yapma sözü
verip, seçimlerden sonra bu sözlerini unutanlar da sosyal
demokratlar değildi.
Basına halkın kesesinden 2 trilyonun üzerinde "teşvik"
dağrtarak, akıllan sıra "bağlayan" da, "özelleştirme" adı al-
tında kamu mallarını şuna-buna peşkeş çekmek isteyen-
ler de sosyal demokratlar değildi. Sosyal demokratlann tek
kusuru, bu işlere "destek" olmasalar bile, en azından "pa-
yanda olmak'tı. Yetti artık.
Cumartesi günkü yazımın sonunda "Iyi bir sonuç alınır-
sa 'Hadi bakalım...' diye umutianacağız" demiştim. Şim-
dilik iyi bir sonuç alındı. Ama önümüzde aşılması gereken
çok engel var, zor günler var.
Hadi bakalım...
Bakanlar Kurulu toplanacak
Çfller9
memıır zammı
için düğmeye basb
ERGUNAKSOY
ESRAYENER
ANKARA-Hükümete, kamu
çalışanlannın maaşlanndaki ar-
tış konusunda TBMM 'den yetki
alan Başbakan Tansu Çiüer'in
memurlara venlecek zam oranı-
nı belirlemek için Bakanlar Ku-
rulu'nu yann toplayacağı belir-
tildi.
1 milyon 600 bın memur ile 2
milyon 100 işçi emeklisi ve 911
bin memur emeklisinin maaşına
yapılması düşünülen zam oranı-
nm yüzde 100'e yaklaşacağı, ar-
tışın bütçeye 60 trilyon lira yûk
getireceğı kaydedildi.
Maliye Bakanlığı'nın maaş
artışı konusunda Başbakan'a
sunduğu tasanya göre; yılsonu-
na kadar; 31 Aralık 1994'e gö-
re, en düşük derecedeki memu-
ra yüzde 80, en üst derecedeki
memura da yüzde 60 oranlann-
da maaş artışı venlecek.
Insan haklanndan sorumlu
Devlet Bakanı Azimet Köylüoğ-
lu'nun direnmesi üzenne. yal-
nızca üst düzey memurlann ma-
aşında artış öngören tasanyı
TBMM'den çeken ve tüm me-
murlann durumlannı iyileştir-
mek için kanun hükmünde ka-
rarname çıkarma yetkisi alan
Başbakan Tansu Çiller, zam ora-
nını belirlemek içın Bakanlar
Kurulu'nu çarşamba günü top-
lantıya çafırdı. Başbakan Yar-
dımcısı Murat Karayalçın ın,
solda birleşmenm ardından ba-
kanlanyla yaptıgı toplantıda ba-
zı bakanlara Çiller'in karannı
açıkladığı öğrenildi. Ancak, dün
ilerleyen saatlerde annesini yiri-
ren Başbakan Çiller'ın. çarşam-
ba günü duzenlenecek cenaze
töreni nedeniyle toplantıyı per-
şembe gününe erteleyebileceği
belirtıldi.
Başbakan'ın, cumartesi günü
Japonya'ya yapacağı gezi önce-
sınde zam oranını açıklayacağı-
na dikkat çekildi.
Cumhuriyet'inedindiği bilgi-
ye göre, Başbakan Tansu Çiller
memur maaşlanna yüzde 80 va-
ran bir ıyıleşrirme planlıyor. 1
milyon 600 bin memur, 911 bin
memur emeklisi ve 2 milyon
100 bin işçi emeklisini kapsaya-
cak olan artışlann bütçeye 60
trilyon liralık yük getireceği
kaydedildi. Milletvekili maaşla-
nnın da tartışılacağı toplantıda,
zam oranlarının Çiller tarafın-
dan açıklanacağı kaydedildi.
Edinilen bilgiye göre; Maliye
Bakanlığı'na hazırlanarak Baş-
bakan Çıller'e sunulan memur
ve emeklilere 60 trilyon liralık
ek maaş artışı verilmesini öngö-
ren tasanya göre yılsonuna ka-
dar: 31 Aralık 1994'e göre, en
düşük derecedeki memura yüz-
de 80, en üst derecedeki memu-
ra da yüzde 60 oranlannda ma-
aş artışı verilecek.