Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 19ŞUBAT1995PAZAR
HABERLER
Cemil İpekçi den
moda dersi
• İstanbul Haber Servisi -
Dünya Ticaret Merkezi'nde
düzenlenen istanbul Moda
Fuan'nın son gününde bir
seminer veren ünlü modacı
Cemil tpekçi, genç
kreatörlerin çok zor
yetiştiğini belirterek bu
konuda duyulan eğitim
eksikliğinı vurguladı. Moda
dünyasının hükümetlerden
yeterli ilgiyi görmediğine
değinen ipekçi. "Avrupa'ya
açılmak için marka değil.
isım önemlidır. Ton ton. fon
fon bilmem ne diye
markalar yaratıp, isimler
meydana çıkmazsa ve
başanlı kreatörler
yetişmezse sadece fason
iiretim yapan, ama iyi şeyler
yapan bır ülke olursunuz"
şeklinde konuştu.
Özden: KürtJer
azınlık değil
• ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu) - Anayasa
Mahkemesi Başkanı Yekta
Güngör Özden. Türkiye "de
devletin insan haklannı ihlal
etmediğini sa\unarak,
""De\let adına da\rananlann
suçlannı de\ lete v üklemenin
-anlamı yok ' dedi. Özden.
Türk Mühendisler Derneği
tarafından düzenlenen.
"Aıatürk. Anayasa ve
Demokrasi" konulu
söyleşide yaptığı
konuşmada. "Bugün
Kınm'da azınlık olanlann 14
milletvekili varken.
Türkıye'de Kürt olduğunu
sövleyen 150 milletvekili
,bulunmakta. Azınlık olsa bu
sayıya gelebüir mi?
'Çoğunluktan azınlık
durumuna mı düşmek
istiyorlar? Çoğunluk içınde,
çoğunluk haklanndan
yararlanıp da azınlık hakkı
isteyenlere şaşıvorum" dedi.
Imam-hatiplere kontenjan
Milli Eğitim Bakanlığı, büyükşehirlerde imam-hatip liselerinin öğrenci
kapasitesini arttırabilmek için yurtlannı kapatarak derslik haline getiriyor
ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Milli
Eğitim Bakanlığı. imam-hatıp
liselerinin sayılannın sürekli
arttırılmasına kamuoyundan gelen
voğun tepki üzerine. "yeni bina yerine
ek derslik yaratma" politikası izlemeye'
başladı. Mıllı Eğitim Bakanlığı Din
Oğretimi Genel Müdürü Ahmet Gül.
kapasitesinin altında öğrenci banndıran
imam-hatip lisesı yurtlannın kafeterya
ve derslik olarak veniden
düzenleneceğini söyledi. Milli Eğitim
Bakanlığı. imam-hatip liselerinde
öğrenci kapasitesini arttırabilmek için
büyükşehirlerde kapasitesinin altında
öğrenci banndıran imam-hatıp lisesi
yurtlannı, yeni derslikli ek bina haline
dönüştürecek. Din Öğretimi Genel
Müdürü Ahmet Gül. büyük kentlerdeki
imam-hatip lisesı yurtlarında.
kapasıtenin çok altında öğrenci
kaldığını bildırerek bu yurtların
bakanlık için masraflı liale geldiğinı
savundu. Gül. kapatma karannın
valnızca büyük illerde atıl durumdaki
yurtlar için alındığını belirterek diğer
illerdeki öğrenci yurtlannın
kapatılmasının söz konusu olmadığını
söyledi. Kapatılan öğrenci yurtlannın
kafeterya ve dershane olarak yeniden
düzenleneceğini belirten Gül. yurtlann
kapatılması talebinin okullardan
geldiğıni kaydetti.
Oğretim yılı başında Ankara Imam
Hatip Lisesi yurdunun 32 derslikli ek
bina haline dönüştürülmesıvle başlanan
uygulama. İstanbul ve Adana'da da
sürecek.
İstanbul Csküdar Imam Hatip Lisesi ile
Adana İmam Hatip Lisesi öğrenci
yurtlannın da önümüzdeki günlerde
kapatılacagı öğrenildi. 1994-1995
öğretim yılında sayılan 448'e ulaşan
imam-hatip liselennin 264'ünde
öğrenci yurdu bulunuyor. Bu yurtlarda.
ortaokul sonu deviet parasız yatılı ve
bursluluk sınavı için 30 bin kontenjan
aynldı.
Kamulaştınlan arsa ile 5 katlı binayı geri almak için mücadele veriyorlar
Siileymancılardaıı siyasilere çengel
•Süleymancılar, Pamukkkale Üniversitesi'nce kamulaştınlan 8 bin
900 metrekarelik arsa ile bu arsanın içinde bulunan 5 katlı binayı
geri alabilmek için, ANAP'lı ve DYPIi üyeleri yanlanna alarak
ikinci kez plan değişikliği isteyince ortalık karıştı
işlemine göre üniversıteye geçecek. Böy-
lece bir tarikat \ uvası bilım merkezine dö-
nüştürülecek. Bunu kabullenemeyen
ÖMERYLRTSEVEN
DEÎNİZLİ - Türkiye genelindeki örgüt-
lenmesi için Denizli'yi pilot bölge seçen
Süleymancılar. Pamukkale Üniversitesi ta-
rafından kamulaştmlan 8900 m2"lik arsa-
sı ile bu arsa içinde bulunan 5 katlı binası-
nı geri alabilmek için siyasilere çengel at-
tı.
Denizli Kurs ve Okul Talebelerine Yar-
dım Derneği adı altında faaliyet gösteren
Süleymancılar. geçen yıl belediye mecli-
since reddedilmesine İcarşın ANAP'lı ve
DYP'li üyeleri vanlanna alarak ikinci kez
plan değişikliği isteyince ortalıkbırdenka-
nştı. 31 üyeli belediye meclisinde CHP'nin
15. ANAPve DYP'nin 16üyesi bulundu-
ğu için olay kritik bir aşamaya geldi.
Milli Eğitim Müdürlüğü kayıtlannda 20
D 002 koduyla ver alan Müderrıslik Erkek
Talebe Yurdu. Süleymancılar'ın merkez
üssü konumunda. Üniversitenin kamulaş-
tırdığı 8900 metrekarelik arsa içinde bulu-
nan 5 katlı vurtbinasında 150 erkek öğren-
cı bannıyor.
Cuma günleri ve ramazan avında halkın
ibadetine açılan yurt binası kamulaştırma
\e
olayı prestıj kaybı olarak gören Sülevman-
cılar. seçim dönemlerinde işbirliği yaptığı
ANAP ve DYP'den dıyet borcunun öden-
mesini istiyorlar.
Ancak kamulaştırma işlemiııin hukuken
bittiğini belirten üniversite avukatı Metin
Bulut. bu aşamada plan değışikliğinin ya-
pılamayacağını savundu. 27 Ocak 1995
gün ve 272 numaralı makbuz ile Denizli
Kurs ve Okul Talebelerı Yardım Derne-
ği 'ninZiraatBankası'ndaki 304580 60123
62.9 numaralı hesabına kamulaştırma be-
deli olan9milyar637milyon 355 bin lira-
nın yatınldığını ve gazete ilanıyla gerekli
tebligatın yapıldığını anlatan avukat Bulut.
"Meclis, plan değişiklîğini kabul ederse biz
de dava açarız" dedi.
Bu arada tapuda gerekli tescil işleminin
yapılabilmesi için 30 günlük süre gerekti-
ği. Süleymancılann da bu süreyi geçirme-
mek için dilekçenin bir an önce belediye
meclisine gelmesi için baskı yaptıklan öne
sürüldü. Üniversite vetkilıleri. kamulaştın-
lan arsaya tıp fakültesının vapılmasının
planlandığını vurgula>arak. "5 katlı vurt
binası da yeni bir fakülte binası olarak kul-
lanılacaktır" diye konuştular.
Konu hakkında görüşünü aldığımız be-
lediye başkanı Ali Manm geçen yıl bu yön-
deki plan değişikliği talebinin geri çevril-
diğine dikkat çekerek şunlan söyledi:
"Söz konusu alan ve bina şu anda vasa-
ya göre tescil işlemi yapılmasa bile üniver-
sitenin mülkiverinde. Bu vü/den plan değı-
şikliğinin vapılahilmesi için önce üniversite-
nin ona> ı gerekli. Biz üniversiteye baş\ ura-
rak göriiş isteveeeğiz. Eğcr ünivershenin gö-
riişü olumsuz ise plan değişikliği gerçekleş-
mez. \ok ünKr
ersite "bu alan bızim işimize
yaramaz' diye göriiş bildirirse o zaman
mecliste bunu tarnşınz."
Başkan Manm, Süleymancılann
ANAP"lı ve DYP'li meclis üyelerini plan
değişikliği için ikna ettiği yolundaki iddi-
alar için de. "Hıc önemli değil. Üniversite
Denizli için önemli bir kuruluş. Beledhede
yapılacak tüm değerlendirmelerde bu ku-
ruluşun önemi ön plana alınacaktır" dedi.
Öte yandan Süleymancılann siyasilere
çengei atarak onlan. "Tarikat mı, üniver-
site mi" tercihine yöneltmek istemesi ka-
muoyundan büyük tepki gördü.
Demokratik kuruluşlar. meslek odaları.
sendikalarve bazı dernekler ile SHP. CHP
ve DSP, plan değışıklıği talebinin meclise
bıle ııönderılmemesı eerektiöini savundu-
lar. "
Gebze Belediye Başkanı park, bahçe, cadde, mahalle isimlerini değiştirdi
Refahlı başkan isimlerden korkuyor
GEBZE (AA) - RP'li Gebze
Beledıyesi, ılçedeki bazı park.
cadde vemahalledenoluşan 12
yerin ismini 'ideolojik' bularak.
bu yerlerin büyük bölümüne şe-
hit erlerin isimlerini verdi.
Gebze Belediye Meclisi'nce
alınan kararda. bazı vatandaşla-
rın belediyeve yaptıklan başvu-
ru gerekçe gösterilerek ilçede-
ki 12 park, cadde vemahallenin
adı değiştirildi. Karar. meclis
toplantısını protesto eden
ANAP. SHP ve DSP'lı üyelenn
salonu terk etmesinden sonra
RP'li üyelerce alındı.
Karar uyarınca, Muammer
Aksoy Parkı'na 'Köşklüçeşme',
Demokrasi Parkı'na 'Şehit Şa-
banTöngeT. UgurMumcu Par-
kı'na "Org. EşrefJîithV. Bahri-
ye Üçok Parkı'na 'Yunus Em-
re\ Özgürlük Parkı'na '.Me\la-
na". Abdi İpekçi Caddesi'ne
•Şehit Numan Dede*. Emekçi
Caddesi'ne 'Şehit Selahattin
Yaprak'. Devrim Caddesi'ne
ÇOCUĞlJMZm KOLEJRAŞVfJRUSVMJMUTLAKA YAPIM
Gelecek yıl sixe böyle
teşekkür edecek...
SNAVLA ÖĞ8BKİ ALAN KOLBJUR
İSTANBUL 9AHMETŞİM5BCAKASYA
m ALMAN mAMERİKAN ROBERT
• ANABİÜM • ANAKENT • AR-EL
ÜS. • ATA • ATACAN • AYAZAĞA
IŞIK • BİLGİ • BOĞAZİÇİ
• BAHÇE$EHİR • CENT • ÇAVUŞ
OĞLU • DOĞAN • DOĞUŞ
• EYÜBOĞLU m F.M.V.AYAZAĞA IŞIK
• FMV. IŞIK • GÖKDİL • GÜRSOY
• HEKİMOĞLU • İSTEK ACIBADEM
• İSTEK ATANUR OĞUZ 9 İSTEK
BELDE • İSTEK BİLCE KAĞAN • İSTEK
KAŞGARLIMAHMUT • İSTEK KEMAL
ATATÜRK 0 İSTEK SEMİHA ŞAKİR
• İSTEK ULUĞBEY • İTALYAN KIZ
(ORTA) • İTALYAN • KALAMIŞ
• KÜLTÜR • MARMARA • MODA
• NOTRE DAME DE SION • OĞUZ
KAAN m ORTADOĞU • ŞENER
ONUR *ST. BENOIT • ST. GEORG
AVUSTURYA • ST. JOSEPH • SELİM
PARS • ST. MICHEL • ST. PULCHERIE
IORTA) • TARHAN • TERCÜMAN
9 UĞUR • ÜSKÜDAR AMERİKAN
• VKVKOÇ • YENİ YILDIZ • YILDIZ
• YUNUS EMRE ADANA • YENİ ÜS.
ANKARA m ARI • ATILIM
m
'Şehit Yılmaz ArgoıT, Muam-
mer Aksoy Caddesi'ne *Bay-
ram Kacakçı". Akın Caddesi'ne
'Şehit Hamdi Pekçalışkan'. İn-
kılap Caddesıne 'Şehit Bnb.
Hasan Tahsin Büyükçoban". U -
laştepe Mahallesi'ne de 'Yavuz
Selün'adlan veriidi.
Gebze Belediye Meclisi üye-
sı \e RP Gebze 11 Başkanı Da-
\ ut Karadayu ısim değişiklik-
leri karannın halktan gelen is-
tekler üzerine alındığını söy-
ledi.Davut Karadayı. isımleri
değiştirilen park. cadde ve
mahalle adlannın, önceki yö-
netim tarafından ideolojik
amaçla konulduğunu öne sü-
rerek. "Aldığunız kararlarla
daha önce yapılmış hatalan
düzelttik" dedi
Yalan habere tepki
Zaman
gazetesine
dava
ADANA (Cumhuriyet Güney
İlleri Bürosu) - Çukurova
Üniversitesi Tıp Fakültesi
Radyoloji Anabilim Dalı
Başkanı Prof. Dr. Mahmut
Oğiız, Zaman ve yerel Söz
gazeteleri hakkında,
"Yolsuzluk yaptığı iddialannı
içeren asılsız
haberierle"kişiliğine hakaret
ettikleri gerekçesiyle suç
duyurusunda bulundu.
Prof. Dr. Mahmut Oğuz,
gazetede haberlerin çıkmasına,
ana bilim dalma yeni
cihazlann alınması ve artan iş
yükü nedeniyle 1992 yılında
toplanan akademik kurulun.
bölümde sekreter. çaycı. odacı
ve benzeri görevleri yürüten 5
personelin artık "radyasyon
görevlisi" sayılmayacağına
karar verişinin neden
olduğunu belirtti. Söz konusu
personelin kendisi hakkında
"yolsuzluk iddialarTnda
bulunup yıpratmaya çalıştığını
savunan Prof. Dr. Mahmut
Oğuz şunlan söyledi:
"Fakülte içinde ve yazılı
basının küçük bir bölümünde
kendilerine vandaş bulan bu
kişilerin verdiği bilgiler üzerine
Zaman ve Söz gazetelerinde
pek çok asılsız iddianın ver
aldığı habeıier vavımlandı.
Tarafsız yayıncılığa aykın
biçimde ortaya konan habeıier
ile gerçekler görmezlikten
gelindi. Durumu adli
makamlara bildirdim.
Gerekenin ancak bu yolla
yapılmasını istediğim için
savcılığa başv urdum."
Prof. Oğuz'un avukatı Tayyar
Yılmaz. iki gazetenin yanı sıra
aynca müvekkiline basın
yoluyla hakarette
bulunduğunu söylediği
personelden Nuriye Tunav ve
Ahmet Özer'i de Cumhuriyet
Savcılığı'na şikâyet ettiğini
bildirdı. Avukat Yılmaz.
gazeteler ve kişiler hakkında
aynca tazmınat davası
açacaklannı da belirtti.
MIKRO
DİNÇ TAYANÇ
Temizlikçi Aranıyor!
Yıllar önce bir akşam, Bebek'te, Özdemir Asaf'ın
'mekânı'nda oturuyorum. Mekânın duvarlan duvar de-
ğil, şiir defteri... Duvarlarda dolanan gözlerim, mekân
sahibinin imzasını taşıyan dizelerde takılıp kalıyor: "Bü-
tün renkler I ayn/ hızla kirleniyordu I Birinciliği I beyaza
verdiler..."
Gençliğin ataklığı ve mekândan kaynaklanan 'keyif
ile kalemimi çıkarıp ekliyorum altına, "Temizlikçi aranh
yor!.."
• • •
'Temizlikçilik', bugün hayli 'revaçta'. Kimileri aydınlan
temizliyor, kimileri çıkarlanna dokunanı... Kimilerinin te-
mizlik anlayışı ise bugün ya da gelecekte çıkar umduk-
lannı temize çıkarmak biçiminde...
Boğaziçi Sultanı ile 'görünmez sultan' ve de şürekâla-
rı el birliği etmişler, medya tekellerinin borç dolu yollannı
temizliyorlar... Kimi bankalandınlıyor, kimi kredilendirili-
yor... (Bankalar ve krediler, 'nelerin' ve 'kimlerin' temiz-
lenmesine katkıda bulunacaksa artıkü!)
Medya tekelleri de 'yukarıdan gelen' istekler doğrul-
tusunda temizlikçilik görevlerini yerine getiriyorlar.
Kimi, geçmiş hanedanlann gizli kalmış karalannı te-
mizlemeye çabalıyor, kimi hükümran hanedanın pislikle-
rini halının altına süpürüyor, kimi de vaiz eskilerini ve de
vaiz eskilerınin yumuşak görünüşlü yayın organlannı te-
mize çıkarıyortar, bankalandınlma ya da reklamlandırıl-
ma karşılığı 'tahsisli' sayfa ve 'köşelerinde...'
Tahsisli sayfa ve köşelerm 'tahğisatlı' kalemşörlerinin
temizlikçiliği ise Kemalizmi 'temize havale etmek!' Geç-
mişlerinde ya solcu ya ılerici-devrimci ya da Atatürkçü
olup da paranın evrimiyle (yoksa doganın evrimi miy-
di?!) 'omurgasızlar' sınıfına geçtiklerinden, bunlan dinle-
mek ya da okumak bendenizdeki 'temizlenip annmışlık'
duygusunu arttırıyor!!!
Tahsisatlılar, Kemalizmi ve Kemalistleri temize havale
etmekle yetinmiyor, kendi ruhlarını da temize çıkanyor-
lar. Kimi kendini şeriata adıyor, kimi de kimin döndürdü-
ğü belirsiz değirmenlerin sularıyla donanmış iftar sofra-
larında, göstermelik oruçlarını açıyor...
Bu temizlik 'hamaratlığı' çerçevesinde, (gerçek sol
partiler faşıst cuntalar tarafından 'önceden' temizlenmiş
olduğundan) adı 'so/'a çıkmış particikler de birbirlerini
temize havale etmekten geri kalmıyor; bölünüyor, bölü-
nüyor, sonra 'birleşme' adı altında 'yeniden bölünme'
sürecine hazırlanıyor!..
Gülünesi ya da ağlanası temizlik hastalığı, toplumu
öylesine sanyor ki sağ temizlikçiler ile sol(!) temizlikçiler
el ele verip ortak hükümet kuruyorlar. Kurduktan sonra
(gene el birliğiyle ve uyum içinde) emekçi sınıfları temiz-
lemeye koyuluyorlar...
Emekçi sınıflar ya 'asli' sendikaları tertemız edilmiş ol-
duğundan ya da kendilerine sendikalaşma hakkı tanın-
madığından, savaşımlarını 'beyinleh' yıkanmış 'temiz'
sendikacıların ellerine terk etmek zorunda kalıyorlar.
Temiz sendikacılar ile temizlik meraklısı hükümetlerin
aralarındaki tertemiz(!) ilişkinin bozulmaması uğruna,
emekçi sınıfların çıkarları temize havale ediliyor, gözyaş-
lan arasındaü!
• • •
Haa, bu arada faşist cunta döneminde kapatılan Tür-
kiye Işçı Partisj, 35. yıldönümünü kutluyor, DİSK ise 30
yaşmda... 63 yıilık Halk Evleri. yeni bir Kemalist solukla
'ocaklar' ve 'cemaat'.er' karşısında ağırlığını koyma ha-
zırlığında... Kurban derilerine kurban edilmeye çabala-
nan Türk Hava Kurumu, 70 yaşında bir genç!... Çağdaş
Yaşamı Destekleme ve Atatürkçü Düşünce dernekleri-
nin soluklan her geçen gün biraz daha güçleniyor... Biz-
ler de gazetede. 'temiz eller' özlemlerini gerçekleştire-
cek aydınlanmacılara sesleniyoruz... Bu denli kirletilme
yeterü!
• • •
Şimdi, yıllar öncesinin Özdemir Asaf mekânı, duvaria-
rındaki dızeler ve bendenizin "Temizlikçi aranıyor" yazısı
canlanabilse, altına "Beyaz yitmekte, gelin, kendimiz
temizleyelım" diye eklerdim gibime geliyor!
Ana fîkir: Temizlikçi aradıkça kirletilen toplumların,
gerçek emekçıler tarafından temizlenmesi gerekir.
Ana fikrin ana fikri: Emekçıler, temızliğe başladıkla-
rında. kaldıracaklan çöpleri atacakları çöplüğü de kendi
elleriyle oluşturacaklardır!
Konuk
yazar
YÜCELGÜRSEL
Çanakkale ve 2. Truva Atı
" MERCI DE MAVOIR ENVOYEE
DANS UNE SIBONNE ECOLE..."
v İleri dereeede yabaneı dil öğretimi
» Seçkin yabaneı öğretmenler
v Çağdaş ve iyi yetişmiş eğitim kadrosu
• Yüksek başart orant, kalabaUk olmayan suuflar
w Yalnıs üniversiteye değil hayata da hazırlayan
eğitim anlayışı
» Sorgulayan, araştıran ve demokrasi kültürü
aşûayan bir eğitim
» Çağdaş eğitim için tüm araç gereç ve tesisler
v Rehber öğretmenlitt, husurlu ve sevecen ortam
TARİHİ 20 ŞUBAT 1995'TİR
• AYKAN m AYŞE ABLA • BİLİM
• BÜYÜK • EVRENSEL • FATOŞ
ABLA m MEVKÖKSAL TOPTAN • TED
ANKARA • TEVFİK FİKRET LİS.
• YÜKSEÜŞ İÇEL • ÇAĞ • TARSUS
AMERİKAN • TÜRKMEN • MERSİN
EĞİTİM VAKFI TOROS İZMİR
• İZMİR AMERİKAN • ÇAKABEY
• ÇAMLARALTI • EGE • FATİH
• İZMİR • ÖZDENİZ • ST. nSEPH
• TEVFİK FİKRET ÜS. • MEV AVNİ
AKYOL ZONGULDAK • TED. KDZ.
EREĞLİ m TED ZONGULDAK
SON BAŞVURU
' B E N l B Ü K A D A R İ Y İ B İ R O K U L A G C)A
r
D E R D 1 0 1 N 1 Z 1 Ç İ X T E Ş E K K Ü R E D E R İ M . .
Insanoğlu çıkarlan için. geçilmesin diye
sınırlar. surlar icat etmiş, geçilsin diye de
yollar, köprüler. Köprü yapılması için hep
çekici bir karşı taraf vardır. Köprüler hep
karşı tarafın değerlerinı "değerlendirmek'"
için yapılırlar. Köprü ya da konumuz olan
Boğaz Köprüsü kendiliğinden. "bizatihi"
iyi ya da körü olabılir mi?
Süphesiz aracın, teknolojinın. köprünün.
gökdelenin. matbaanın. TV'nın kendiliğin-
den iyi ya da kötü olması söz konusu değil-
dir. Teknoloji insanlığın ürünüdür. gelişme-
nin ve uygarlığın göstergesidır. Buna kar-
şın egemenler. sivasi iktidarlar, matbaaya ve
onun ürünü olan kitaba hep kötü bir şey dı-
> e bakmaktadırlar. Telev izyona "aptal ku-
tusu" divenler ABD'li aydınlardır. Bizdeki
gökdelenlere de "kara para"nın "akba-
ba"sı demekte haklı değil miyiz? İnsanoğ-
lunun icadı lspanyol \e Portekiz gemileri.
keşfedilen Afrika'ya ve Amenka'ya "uy-
garlıklar*" ile bırlikte yağmayı, ölümü ve
köle ticaretinı taşımadılar mı°
Köprünün anlamı
Insanoğlu araçlan ve teknolojiyi geliştir-
dikçe, iyi ve kötü arasındaki zıtlaşma ve sa-
vaş da gelişivor. En yararlı buluşlar, en kor-
kunç silahlara dönüşüyor. Köprülerin tari-
hi ve köprü teknolojisinin gelişmesi de bir
yandan ıstila ve askeri harekâtlann tarihi,
diğer yandan da yapı teknolojisinin geliş-
mesiyle iç içedir. Roma Imparatorluğu'nun
egemenliği ve uygarlığı. yollanndan ve
köprülerinden bağımsız düşünülebilir mi?
Mimar Sinan, Osmanlı ordusunda köprü
yapa yapa, yapı teknolojisine olan egemen-
liğini ve mimarlığını geliştirmiştir.
Köprü demek. iki taraf ve taraflar arasın-
da ekonomik. kültürel. siyasi ve askeri iliş-
kiler, alışveriş ve çatışma demektir. Köprü-
yü kımlenn. neden istediği, köprüden esas
olarak nelerin, hangi yöne geçtiği bilinme-
den, köprünün kime. hangi işe yaradığı an-
laşılamaz.
Övle topraklarda yaşıyoruz ki, Anado-
lu'nun kendisi birbüyük köprü. Hemgörül-
memişzenginlikteuygarlıklannbeşiğihem
de birbirine göre Doğu ve Batı uygarlıkla-
nnın eşiği. Bu yüzden Boğaz geçişi, tarih
boyunca. Anadolu köprüsünden geçişin.
Doğu ve Batı uygarlıklannın karşılıklı iliş-
kısinin, çatışmasının, periyodu yüzyıllar sü-
ren gel-gıtlerin sımgesi olmuştur. Tanh bo-
yunca Anadolu köprüsünden ve Boğaz"dan
hiçbir geçiş, ekonomik egemenlik ve aske-
ri isfila amacının dışına çıkmamıştır. Do-
ğu'dan Persler. Araplar. Türkler. Moğollar;
Batı'dan Traklar. Helenler. Makedonyalılar.
Romalılar. Haçlılar.
Tarihe geçmiş ilk tstanbul Boğazı Köp-
rüsü ve geçişi, Pres Kralı Dareios'un 10
513'te Doğu-dan Batı'ya geçmek için. düz
tekneleri yan yana bağlayarak yaptırdığı
köprü ve geçiştir. Dareios'un oğlu Xerxes
de 10 480'de Çanakkale Boğazı'nı aynı
yöntemle geçti. Anadolu halklan Pers isti-
lasına karşı yiğitçe direndi, ittifaklara gir-
di. çok acı çekti. katliam yaşadı (Türkiye
Halkının tlkçağ Tarihi, Prof Dr. Bilgel mar,
Ege Üniversitesi Basın Yayın Yüksekoku-
lu-1982).
20. yüzyıla kadar yaklaşık 25 yüzyıi. İs-
tanbul ve Çanakkale boğazlanndan İcöprü-
lü geçiş gerçekleşmedi. Hep gemiler kulla-
nıldı. Diyebiliriz ki 1. Boğaz Köprüsü. Pers
Kralı Dareios'un Doğu'dan Batı'ya geçişi-
nin karşıtı. Batı'dan Doğu'ya ilk köprülü
geçiştir.
Boğazlann yalnız üstünden değil. üzerin-
den geçiş de uluslararası sorun olmuştur
hep. Boğazlann üstünden geçiş köprü ile
Doğu ile Batı'yı bağlamak. üzerinden ge-
çiş denizden kuzey ile güneyi birleştirmek-
tedir. Ancak üzerinden geçme girişimi. Ça-
nakkale savaşlannda insanlığa en az 500
bin ölüye mal olmuştur. Türkiye Cumhuri-
- yeti'nin bağımsızlığının ve egemenliğinin
tescili olan Lozan Antlaşmasf nın tek istis-
nası boğazlann "üzerinden geçiş" ve Mont-
reux Antlaşmasfdır. Diyebiliriz ki. askeri
yöntemlerle boğazlann üzerinden geçeme-
yenBatı. 1973'te 1. Boğaz Köprüsü ile eko-
nomik ve teknolojik yöntemlerle üstünden
geçmeyi başarmıştır.
Boğaz Köprüsü ve geçişleri, yalnızca Is-
tanbul'un iki yakasını birleştiren teknik. tra-
fık ve şehircilik sorunu değildir. 2500 yil-
lık Boğaz geçişleri tarihinin bütün verileri
çerçevesinde esas olarak Doğu ile Batı, gi-
derek artan ölçüde Kuzey ile Güney arasın-
da çtkara davalı. ekonomik, kültürel ve as-
keri ilişkiler ve çatışmalann düğüm nokta-
sı ve götergesidir. Tarihte ve coğrafyada
benzeri olmayan bu durumu, ancak yakın
tarihin henüz yeterince açığa çıkanlama-
ması ve değeriendirilememesi yönleriyle
karayollan politikası ve otomotiv sanayii
bağlantılan içinde ele alarak değerlendire-
bılinz.
Süphesiz ki, Mimarlar Odası'nın
1970'lerde 1. Boğaz Köprüsü ile ilgıli mü-
cadele ve uyarılannın haklılığı gün gibi or-
tadadır. "1. Boğaz Köprüsü" fstanbul'un
planlı gelişmesinin birgereği değildir. Köp-
rü kentin kuzeye doğru gelişmesini tahrik
ederek yeni köprüleri zorunlu kılmıştır.
Böylece Boğaz'ın iki yakasının doğal ve
kültürel değerleri yağmalanmıştır. Batı ya-
kasında yoğunlaşmış olan iş. idare ve kül-
türel merkezlerin, desantralizasyonunu sağ-
lamak için, Anadolu yakasında da gelişti-
rilmesi gerekirken Anadolu yakası yalnız-
ca yerleşim bölgesi olarak bırakılmış ve oto-
mobile davalı geçiş zorunluluk haline geti-
rilmiştir.
Spekülasyon ve yağma
Köprüden geçişi zorunlu kılmak için ara-
balı vapur seferleri kasten azaltılmış ve he-
men hemen kaldınlmıştır. Bugün suni ola-
rak yaratılan ve arttınlan köprüden arabalı
geçişin yarattığı hastalık olan ulaşım sıkın-
tısı ve trafik sıkışıklığı. köprünün haklılığı
için demagojik olarak kullanılmaktadır.
Bence 1. Boğaz Köprüsü'nde, kökü dışan-
da olan iradeye evet diyenler, en basit an-
lamda köprü başlannı tutmayı becereme-
mişler ya da düşünememişlerdir. 1970'li yıl-
larda yüzmilyarlarca liralık arsa spekülas-
yonuna ve bu kez de kontrol edilemez Bo-
ğaz yağması hastalığına neden olmuşlardır.
Bu yazının esas amacı, gözden kaçan ve
kaçınlan başka yönlere ve verilere işaretet-
mektir. Köprüden kent içi trafik dışındaki
geçişlerin. esas olarak da TIR geçişjerinin,
son yıllardaki niceliği ve niteliği ile ilgili ve-
rilerelımde yok. Ancak 19801i yıllann ikin-
ci yansında, Türkiye'deki TIR sayısının 20
bin civannda olduğu bilinmektedir. Ulusla-
rarası Nakliyeciler Derneği'nin yöneticile-
ri, devrin Başbakanı Turgut Özal'a. deyim
yerindeyse yalvar yakar olarak deviet teşvi-
ki ile aldıkları TlR'lann on yıilık satış ya-
sağının beş yıla indirilmesini istemişlerdir.
Sürecek