25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 20 ARALIK 1995 ÇARŞAMBA 10 DIŞ HABERLER Aîganistan'da • RIŞKOR(AA)- Atganistan Devlet Başkanı Burhaneddin Rabbani'ye bağlı güçlerin. başkent Kabil'in güney kesimini kontrol altında tutan aşın dıncı Taleban örgütû milıtanlannı bölgeden uzaklaştırmak amacıyla önetnli bır kara operasyonu başlattığı bildırildi. Askeri yetkılılerden edınilen bilgıye göre 2 bin askerin katıldığı tank \e topçu birlıklerı desteğindekı kara harekâtı bu sabah erken saatlerde başladı ve hükümet bırlikleri. ılk olarak kentm güneyınde bulunan Hayrabad dağlık bölgesini geri almak üzere harekete geçtiler. Peru'da gerginlîk • LIV1A(AA)-Peru ormanlannda askerler ile A>dınlık Yol genllalan arasında meydana gelen çatışmalarda 7 asker ile 19 gerillanın öldüğü bıldirildi. Asken yetkıliler. çatışmalann. cumartesı günü Lima'ya 425 knı uzakhktakı Huallaga Vadisı'nde meydana geldığıni açıkladılar Peru'da Aydınlık Yol gerillalannın silahlı mücadeleye başladığı 1980 yıhndan bu yana. 30 binın üzennde ınsan hayatını kaybettı Yunan roketine Amepikan aygıü • VVASHINCTON (AA) - Yunan ordusunda kullanılan roket sistemleri için ABD yapımi menzil beiirleme cihazlan alınacağı bildırildi. Verilen haberlere göre Amcrikan Honeyuell Şırketı. bu cihazlardan altısıııı. Yunan Kara Kuvvetleri'ne satacak. Satışın tutan belırtilmezken cıhazlann. lazerlı dürbünler ve kızıl ötesi menzil beiirleme sistemleri iledonatıldığı ifadeedildi. Bu sistemlerin, araçlarda bulunan roket sistemleri için kullanıldıği ve 700 "metre kadar uzaklıktaki hedefleri saptayabıldıği kaydedildi. Epitre-Yemen anlaşmazlığı • NAIROBI (AA) - Eritre De\let Başkanlığınca yayımlanan bildiride Yemen ile aralarında silahlı çatışmaya yol açan Kızıldenız adalannın statüsünün Uluslararası Lahey Adalet Di\anı"nda banşçıl biçimde belirlenmesi istendi. lki ülke arasında geçen cuma günü patlak veren çatışmalann kendi bencil çıkarlan peşinde olan bir grubun provakasyonuyla başladığı kaydedilen bildınde. iki ülkenin soğuk kanlı bir tutumla anlaşmaziığın daha da büyümesinden kaçınması istendi. Ankara'da Avrupa Birliği'nin tanımadığı Kıbns'la serbest ticaret anlaşması yapılması konusunda görüş aynlığı ortaya çıktı EhşişLermde KKTC suskunluğuLALE SARIİBRAHİMOĞLl' ANKARA - Türkıye"de siyasi otorite ile ekonomi bürokrasısı: bu yılbaşından itibaren Avrupa Birliği (AB) ile ıtygulamaya girecek güm- rük birliği öncesinde, bırlıgin tanı- madığı KKTC ile bir serbest ticaret anlaşması yapılması konusunda gö- rüş aynlığına düştü. Dışişleri Ba- kanlığı. 1996 başından itibaren AB"nin ortak ticaret ve rekabet po- lıtikalarına uyma zorunluluğu ne- denıvle KKTC ile bir serbest ticaret anlaşmasının *sessizce"yapılması- nı tercıh ederken Dış Ticaret Müs- teşarı Nejat Eren'ın anlaşma gerek- sinimı konusiındaki erken açıkla- ması. ortalığı kanştırdı. KKTC Baş- bakanı Hakkı Arun ile hattaya An- kara'ya gelmevi planlayan Kıbns Türk Sanavı Odası Başkanı Eren Ertanın. "Vapılacak bir serbest tica- ret anlaşmau da nıe\ cut sivasi irade iktidarda kalırsa kâgıt parçası ola- rak kayr"dıyerek DYP-C HPkoalıs- yonuııu Kıbns konusunda ödünver- mekle suçladı. Türkiye. AB ile 6 Mart 1995de • Dışişleri bakanlığı, 1996 başından itibaren AB'nin ortak ticaret ve rekabet politikalanna uyma zorunlulugu nedeniyle KKTC ile bir serbest ticaret anlaşmasının "sessizce" yapılmasını isterken Dış Ticaret Müsteşan Nejat Eren'in, anlaşma gereksinimini erken açıklaması ortalığı kanştırdı. kabul ettiği gümrük birliği kararı çerçevesinde, birlığin Kıbns'ta tek muhatap saydığı Rum Yönetımi ile de 1 Ocak'l996'dan itibaren 5 yıl içındetercıhli ticaret anlaşması yap- mak ve Avrupa Birliği Adalet Diva- m'nın (ABAD) KKTC için koydu- ğu ticaret yasağına uymak zorunda kalacak. Dış Ticaret Müsteşarı Ne- jat Eren geçen hafta düzenlediğı ba- sın toplantısında. gümrük birliği ön- cesinde KKTC ile "iş işten geçme- den" bir serbest ticaret anlaşması yapılması gerektiğıni söyledi. Eren Cumhumete yaptığı açık- lanıada. güınrük bırliğine geçnıe- denönce KKTC ile bır serbest tica- ret anlaşması yapılması gercktıği- nin altını çızerek şöyle dedi: "*l ocaktan itibaren artık gümrük bir- liğinin içinde olacağız. Biıiik KKTC*\i, biz de Rum S önetimi'ni tammrvoruz. Kuzev Kıbns'ın bütün ihracatı 55 milyon dolar. Biz bunun tamamını kryı tkareti kapsamında alrjoruz. Ama gümrük biriigine gir- dikten sonra bizim kıv ı v e sınır tica- retini düzenlemcmiz gerekiyor. Bir anlamda iptal etmemiz gerekiyor. Gümrük birliği öncesinde KKTC ile bir serbest ticaret anlaşması yapar- sak elüniz çok daha kımetli olur." Eren. KKTC ile bir anlaşma ya- pılsa da yapılmasa da Kıbns soru- nunun var olduğunu anımsatarak " Bari bu anlaşnıav ı yaparak Kuze> Kıbns'ın çıkarlannı konıvacak. ekonumikolarak av akta durmalan- nı sagla>acak bir formül bulmuşolu- ruz" dedı. Koalisvona suçlama Kıbrıs Türk Sanav i Odası Başka- nı Eren Ertanır da türk hiikümeti- nın. gümrük bırlıgıne KKTC ile ılış- kılennı saklı tutarak girmemiş ol- masından yakındı. Ertanın Cumhu- nyet'e yaptığı açıklamada AB'nin. Türkıye'nın gümrük bırliğine geçı- şı karşılığında P r" tarnfına tam üyelik için bır takvim verdığıni anımsatarak şöyle dedı: "Kıbnsso- runu 30 y ıldır co/ütemivor. Türkiye ise. 5yıl icjnde Rum tarafı ile 'Kıb- ns Cumhuriyetr adı altında tercih- li ticaret anlaşması vapma zorunlu- lugu nıı kabul ederek bu süre zarfin- da sorunun çözüleceği \arsa\imin- dan hareket edivor. Yani Ankara 5 >ıl içinde sonınu eözınek it-in taah- hüt altına girmis. oluyor" Dışişleri Bakanlığı ıse gümrük birlıği karan ile üstlendiği yüküm- lülükler çerçevesinde AB'nin. An- kara üzerinde bır siyasi baskı oluş- turmasını engellemek için KKTC ile serbest ticaret anlaşması yapılıp yapılmayacağı konusunda bugüne değin suskıın kalmayı veğledi. Türkiye'nin istekleri sözde kaldı AB Doğu Avrupa'ya da tam üyelik takvimi verdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Türkiye. eski adı Avrupa Topluluğu (AT). olan Avrupa Birliği (AB) ile 1963 vılında ımzaladığı Ortaklık Anlaşması çerçevesinde bu yılbaşından ıtibaren. tam üyelik yerine. koşullarla dolu gümrük bırliğine giriyor. Avrupa Birliği Türkiye ile arasındaki ilışkılerın kurumsallaşması yolunda 1963 yılında attığı adımlara karşın Türkiye'den esirgediği tam üyelik sozünü bazı eski komünist Doğu Avrupa ülkelerine verdi. Hafta sonunda gerçekleşen Madnd zır\esı sonunda yapılan açıklamada. bazı eski komünist Doğu Avrupa ülkeleriyle. 1997 ortasında sona ermesi planlanan \e birlik anlaşmasının yeniden gözden geçirileceği hükümetler arası konferansın bitiminden sonraki 6 ay içinde tam üyelik müzakerelerine başlanacağı bildırildi. AB 6 nıartta da Türkiye ile gümrük bırlıgını kabul ermesi karşılığında. tek yanlı olarak Rum yönetimıne. 1996 hükümetler arası konferansın bitiminden sonraki altı ay içinde tam üyelik için muzakerelere başlama sözu verdi. Bunun üzerine Y'unanistan. gümrük birliği önündeki vetosunu kaldırmıştı. Rusya'da seçmenlerin yüzde 90'ı oylannı muhalefet partilerine verdi Hükümete güvensîzlik oyu • Kesin olmayan seçim sonuçlanna göre Başbakan Çernomırdin'in liderliğindeki Yurdumuz Rusya Hareketi yüzde 10, Rusya Komünist Partisi ise oylann yüzde 22'sini aldı. Komünist Parti'nin yeni parlamentoda 140-150 milletvekili ile < temsil > edilmesi bekleniyor. 1993 ve 1995 parlamento seçimleri (Partiler ve aldıkları oylar - %) RKP LDP Yurdumuz Tarım Rusya'nın Yabloko Uzlaşma Rusya Demokrat Rusya Partisi Seçimi Partisi Kadırilan Parti f h r. ' — 1 I 1 -^ KJORUŞ /Prof. Dr. EROL MANİSALI HAKAN AKSAY MOSKOVA - Doğu A\ rupa'nın çeşitli ülkelennden sonra Rusya'da da halk eski komüni.stlere vöneldı. Litvanva. Macanstan. Bulgaristan. Romanya. Slovakya. Çek Cumhu- nyeti. Estonya \e Pölonja'dan son- ra Rusya'da yapılan seçimlerde sol güçlerin zaferiyle tamamlandı. Pazar günü yapılan seçimlerin henüz kesinleşmeyen sonuçları. Rusya Komünist Partısi (RKP).ye- nı parlanıentonun tahmınen üçte bırıni oluşturacağını gösteriyor. 225 üyelik siyasal partiler listesin- de yüzde 22"nin üzerinde ov alarak bırinci gelen listesınde de (225 üye)öndegittiği bclli oldu. Böyle- ce kısa süre sonra ıcsmileşmesi bcklenen sonuçlarla RKP'nın 450 üyeli yenı parlamentoda 140-150 milletvekili olacağı sanılıjor. Bu seçimlerde komünistlerin ya- nsı kadar oy alarak ikinci olan aşı- n sağcı liberal Demokratik Partı. ıki yıl önce oylann yüzde 24'ünü almasına karşın yerel milletvekili çıkarmada başansız kalması nede- niyle parlamentonun ancak dörtte bırıni oluşturabilmişti. Seçimleri yüzde İO'a yakın oy- la üçüncü bitıren Yurdumuz Rus- ya Hareketi. dünku bazı Rusya ga- zetelerindc "Yeterince ciddi bir parti olmadığı" gerekçesiyle eleş- tirildi. Hareketin. iktidartarafından yapay yöntemlerle kurulduğu ve li- derinin başbakan ViktorÇernomır- din olmasının dışında hiçbir özel- liği olmadığı vurgulandı. Seçmen- lerin yüzde 90'ının muhalefeti des- teklemesi. hükümete yönelik "gü- vensizlik O>TI" olarak değerlendi- rildi. Dördüncüolmasınakarşınal- dığı sonuçtan memnun olmayan demokrat reformcu Yabloko hare- keti ise bütün ümidini, lideri Gri- goriy Yavlinski'nin 6 ay sonraki se- çimlerde sağ oyları birleştirerek devlet başkanı olması perspektifi- nebağlıyor. Aynca Batı'nıtı, Boris Yeltsin'e sırt çe\ırmesi durumun- da Yavlınski'yeyöncleceği yolun- Rusya'nın ku/e>doğusundaki Kanıçatka Nannıadasrııdaki Petro- pavlosk-kamçatskiv kentinde o> \erme işlemi diğer böl}>elere göre daha erken bir saatte başladı. Seçimlere kâtılımın çok yüksek oldu- ğu bölgede özellikJe askerler ovlannı kullanmay a özen gösterdi. da yorumlar yapılıyor. Batı'ya en yakın parti olarak gö- rünen eski başbakan Yegor Gay- dar'ın Rusya'nın Seçimi Partisi. yüzde 5'lık seçım barajına olduk- ça yaklaşmış durumda. Seçim barajı Seçimlerde bekledıği başanyı bulamayan Rusya'nın kadınlan Hareketi ve Rus Topluluklan Kongresi de (her ikisi de sola ya- kın) son anda seçim barajını aşma- yı umuyor. Seçmenlerin üçte ikisinin katılı- mıyla yapılan seçimlerde. toplam olarak halkın oylarının yarısını al- malarına karşın tek başlanna yüz- de 5'lik barajı 40'a yakın partı par- lamentonun dışında kalacak. Seçim sonuçlarına göre hükü- mete bazı kadro değışiklıklen ola- cağı »anılıyor. Koltuğunu yitırme- sı neredeyse kesinleşen ılk bakan. dışişleri bakanı Andrev Kozıre\. Seçımlenn sonuçlannı -ihtiyat- la" karşılayan Batılı ülkeler, Rus- ya'nın dış politıkasında ortava çı- kabilecek değişiklıklerden çekini- yorlar. Bazı Batılı gözlemciler. 6 ay sonraki devlet başkanı seçimlerin- de şanslı gördükleri RKP lideri Gennadiy Zyugano\'un "aslında gjzli bir sosyal demokrat" olduğu- nu öne sürüyorlar. Zyuganov'un uzlaşma yanlısı. yumuşak bir poli- tikadan yana olduğunu v urgulay an gözlemciler, RKP içindeki sertlik yanlısı kanadın partı vönetimıniele szeçirmesı olasılıöından korkuyor- far. Yunanistan Papandreu devri kapandı MURAT İLEM ATİNA-Yunanıstan'da. 30 günden bu yana. yaşam savaşı \eren Başbakan Papandreu de\n dün sona erdı. Anayds>aya göre 30 tam gün görcv \ apama\ an. başbakanın yerine bu gün- den başlav arak en kısa zamanda bırının seçılmesi gerekiyor. Sağlığı her geçen gün daha da ciddileşen 76 yaşındaki Papandreu'nun yenne. en geç 15 gün içinde yeni başbakanın seçilmeM anık zorunlu hale geldi Başta Papand- reu'nun oğlu olmak üzere. iktıdar \e muhalefet partilerine ait milleuekille- ri ile temaslannı sıklaştıran. Cıımhur- başkanı Kostis Stefanopulos, duruma acıl çozüın bulunması ıçın baskı yap- mava başiadı Babasının yeniden başbakan olarak görevine dönmesinden umudu kesen Mıllı Eğitıın Bakanı Yorgo Papand- reu da yaptığı açıklamada. Yunanı>- lan'ın. başbakan yardınıcılarına değıl. yenı bır başbakana ıhtıyacı olduğunu söyledi. Yorgo Papandreu. PASOKun parlamento grubunda vapılacak seçı- mın daha yararlı olacağı görüşünde. Başbakan adaylan arasında gızlı sa- \aş ıse siirüyor. Başbakanlık konusun- da çeşitli basın organlan tarafından ya- pılan kamuoyu yoklamalarında şansı oldukça düşük görülen. Başbakan yar- dımcısı. içişleri ve kamu yönetımi ba- kanı Akis Çohacopulos, yaptığı açıkla- malarlapuanını düşürmeyedevamedı- yor Madnd zir\esınde. Başbakan Tan- su ÇOIer'ın Kıbns konusunda >aptığı konuşmadan haben olmadığı söy leyen. Çohacopulos. basının şimşeklenni üze- rine çekti. Gazeteler. İktıdar Partisi Pa- sok'un ızledığı polıtikanın. Yunanistan açısından olumsuzluğunu belırtip Pa- pandreu'ya vekalet eden Çohacopu- los'un. Türkiye konusunda yaptığı gaf- lann ve bılgisızliğın büyük tehlike ol- duğuna dikkat çekiyorlar ve böyleleri hemen gitsın uyansında bulunuyor. Kıbns'ta Rumlar'ın AB üyeliğiKıbrıs konusu, Türk dış ve iç polı- tikasında, Ankara'da bazılarının san- dığı gibi "Işielaltından Brüksel'e ha- vale ederiz, olur biter" şeklinde so- nuçlanacak hafiflikte bır konu değil- dir ve Brüksel'e havale edip çözmek isteyenleri "altına alıp ezecek" bü- yüklükte öneme sahiptır. Son bir yıl içinde kamuoyunun da gözünden kaçınlarak öyle büyük ödünler veril- miştir ki, mevcut süreç durdurulmaz- sa birkaç yıl sonra ada dolaylı yoldan Yunanistan'a katılmış cHacaktır. Peki. son bır yıl içinde neleroldu? 1994 yı- lına kadar Avrupa Birliği (AB), Kıbns konusunda Birteşmiş Milletler Genel Sekreterliği'nın yürüttüğü çalışmala- n desteklediğini belirtiyordu. Bu ça- lışmalarda KKTC bir siyasi taraf ola- rak algılanmaktaydı. Hatta birçok ka- rar ve belgede "iki îarafın siyasal eşit- liği" ifadesı yer almaktaydı. Adada 1974'ten beri kan akmamaktaydı. KKTC üzerinde ABD ve AB'nin bas- kı ve kısıtlamalan olmasına karşın KKTC de facto (döfakto fiili) olarak kabul ediliyordu. Rumların 1970'teki tam üyelik başvurulanna olumlu ya- nıt verilemiyor, ış askıya alınmış ola- rak tutuluyordu. 1994'teki AB'nin Korfu toplantısında bile "Rumlarla üyelik için görüşmelerin başlatılaca- ğına dair bir takvim ve taahhüt" ve- rilmemişti. 1994 sonunda dramatik gelişmeler görüldü. Çünkü 19 Aralık 1994'te Türkıye-AB gümrük birliği toplantısı vardı ve Ankara'da bu ko- nuda "Her ne pahasına olursa olsun gümrük birliği" diyen ve konuyu iç politika malzemesi haline getirmiş bir anlayış vardı. AB'nin ve Yunanıs- tan'ın, beklediği fırsat gelmişti. Yu- nanistan veto koydu ve eğer Türkiye "Rumlann adanın bütününü temsi- len AB 'ye tam üyelik görüşmelerinin takvime bağlanmasını kabul etmez- se vetoyu kaldırmam" dedi. Bu iste- me göre Türkiye, "Biryandan adada 1974'ten sonra oluşan ve iki devle- tin doğmasına neden olan fiili duru- mu yok varsayacak, öte yandan da 1960 anlaşmalarından doğan garan- törlük hakkını kullanmayacaktı." An- kara, bu noktada hayatı bir hata yap- tı ve 2 Şubat 1995'te Londra'da ya- pılan beşli toplantıda, Yunan istem- lerine boyun eğdi. Yunan taleplerine evet demek şu sonuçların doğmasına yol açacaktı: a) Rumlar AB ile adanın bütününü temsilen masaya oturacaklar ve en geç iki yıl içinde de AB'nin tam üye- si olacaklardı, b) Türkiye, KKTC'yi yok farzediyor ve aynca 1960 anlaş- malarından doğan garantörlük hak- kını kullanmayarak bundan vazgeç- miş oluyordu, c) Kıbrıs uyuşmazlığl, sanki Kıbns Cumhuriyeti'nin bir iç so- runu haline dönüştürülüyor ve hadi- se, adayı temsil eden Rum hüküme- tı ile Türk cemaatı arasında bir iç so- runmuş gibi hukuki ve siyasi zemine oturtuluyordu, d) KKTC ve buradaki Türk askerlerinin altındaki hukuki ve siyasal zemin ve dayanaklar ortadan kaldırılmış oluyordu. Bu arada AB çevreleri Ankara'da- ki siyasilere, aynen Rogers Planı'nda olduğu gibi sözlu olarak "Merak ef- meyin, adada birçözüm olmadan biz Rumlar'ı tam üye yapmayız" gibisin- den sözler söylüyoıiardı. Ankara'dan da iç kamuoyunu tatmin etmek için basın toplantılarında "Onlar Rumlar'ı alırsa biz de ada Türkleri ile birieşi- riz" kabilinden açıklamalarda bulu- nuyorlardı. Oysa bu açıklamalar, uluslararası ılişkilerde hiçbir anlam ta- şımıyordu. Çünkü birtaraftan "Rum- lann, adanın bütününü temsilen, AB üyeliğine evet demek, öte yandan da ama Rumlar'ı alırsanız ben de şu- nu yapanm demek, sadece kara mi- zah konusu olabihr. Rumlar'ın AB'ye tam üye yapılmasını ıstemiyorsanız, bunun yolu; a) Türkiye'nin 1960 an- laşmalanndan doğan hakları vardır, ben bu hakkıma dayanarak Rumlar- la üyelik görüşmelerıne başianması- nı kabul etmiyorum dersiniz, b) Rum- lar'ın neden olduğu olaylar sonucu, adada 1974 'ten itibaren yenı bir olu- şum ortaya çıkmıştır ve benim de ta- nıdığım KKTC vardır, bu oluşumu yok sayamazsınız, Rumlaradanın tü- münü temsil edemezler diye itirazı- nızı yapar, engelinızı koyarsınız. Brüksel, AB başkanlık önerisi adı altında, ancak içeriği bir muhtıra ağır- lığında bir açıklamayı 24 Şubat 1995 tarihındeyapıyordu. Bu belgenin, An- kara tarafından, sessiz kalınarak onaylanması karşılığında yapay Yu- nan vetosu kalkıyor ve 6 mart belge- si imzalanıyordu. Bu belgeye göre Brüksel, adadaki Rum hükümetini, adanın bütününü temsilen "tek mu- hatabı" olduğunu söylüyor ve eklı- yordu: "ABKıbnş'ı, üyelik için uygun görmektedir. Üyelik görüşmeleri 1996'nın ikinciyansında başlayacak- tır: Türk cemaatinin de, Rumlar'ın bu birteşmesini desteklemelerini iste- riz." SÜRECEK Bosna'daki BM Banş Gücü yetkilerini bugün resmen NATO'ya devrediyor Barış bayrağı artık NATO'da• Kötü hava koşullarına rağmen NATO'ya bağlı Banşı Uygulama Gücü IFOR'da görev yapacak birlikler gruplar halinde Bosna'ya geliyor. Dış Haberler Servisi - Bosna'daki Birleşmiş Milletler Barış Gücü, bu- gün banşı koruma göre\ ıni resmen NATO'ya devrediyor. Bosna'daki NATO kara gücünü ko- muta edecek olan İngiliz Korgeneral Mkhael NValker, devır teslim töreni için dün Saraybosna'ya geldı. Wal- ker. Saraybosna havaalanında düzen- lediği basın toplantısında "Banş an- laşması ni uvgulamaya ko> mak için burada>ız. Bütün dümanın istedigi, bölgede banş ortamını sağla> acak an- laşmanın vüriirlüğe konmasına >ar- dımcı olmak için geldik~ dedi. Eski Yugoslavya topraklannda ba- nş ortamını sağlamakla görevli. her türlü donanıma sahip 60 bin askerden oluşan Banşı Uygulama Gücü'nün (IFOR) sorumluluğunu üstlenecek olan İngiliz General Walker. bugün görevine resmen başlıyor. ABD'nin Dayton kentinde parafe edilen. daha sonra Paris'te ımzalanan barış anlaşması uyarınca IFOR, böl- gede bır yıl süreyîe görev yapacak. Elverişsiz hava koşullan yüzünden Bosna'va ulaşmalan geciken IFOR askerlenndenbırkısmı BosnaveHır- vatistan'a varmayı başardı. Ancak görev noktalanna ulaşabilen öncü bırlikleri sadece kaos bekliyordu. Tuzla'daki asken üsse öncekı gün ınen 24 uçakla gelen 300 askerle bır- Ctinlerdir süren >oğun skin biraz açılması üzerine ABD uçakları Tuzla havaalanına inmeye başladı. Tam teç- hizatlı ABD askerleri. C-130 uçağından inerek bir yıl bmunca görev yapacakJan topraklara a>ak bastılar. likte buradaki toplam Amenkan as- kennın sayısının 400'ü bulduğu bil- dinldi. Hırvatistan'ın Zupanja kasabasına üç grup halinde gelen 160 Amerikan askeri ıse Tuzladakiler kadar şanslı değildi Kasabadakı25yataklıotelin dolu olması ve daha önce gelen lojıs- tık ekibin sadece 60 kişinın barınaca- ğı bovvling salonunu hazırlaması ne- deniyle Amerikan askerlerinin çoğu açıkta kaldı. Karla kaplı kasabada dondurucu so&ukta uvku tulumlanna sanlan Amerikan askerlen "Bu tür operas\onlarda böyle aksamalar ola- bilir" diyerek zor koşullara karşı ha- zırlıklı olduklarını kaydettiler. Öte yandan Hırvatistan'ın güne- yinde. tek yanlı bağımsızlık ılaneden Krayına Sırplan'nın lideri Milan Martiç, Bosna Banş Anlaşması'nı reddetti. Yugoslavya. BM Güvenlik Konse- yi'negönderdıği bir mektupta. Sreb- renıca katlıamından Bosnalı Sırpla- nn sorumlu olmadıöını iddia etti. Temmuz ayında Srebrenıca'nın düş- mesi sırasında meydana gelen toplu katiiam. tecavüz ve kayıplara. Boş- nak ordusu içinde savaşa devam et- mek isteyen ve teslim olmak isteyen- ler arasındaki çatışmaların neden ol- duğu öne sürüldü. BM Genel Sekreteri Butros But- ros-Gali ise Bosna'da polıs görev i ya- pacak BM gücü için 90 milyon dolar gerektiğini açıkladı. Güvenlik Kon- seyi, ilke olarak bu gücün kurulma- sını onaylamıştı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear