Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
J
İAYFA CUMHURİYET 4 KASIM 1995 CUMARTESİ
2 OIAYLAR VE GORUŞLER
2547 Sayılı Yasanın 14.Yılında ÜniversitelerimiziPEN€ERE
llniversite öğretim üyelerinin örgütknmelerinı, yönetime
katümalarını engellerseniz, göriiş açıklamalannı dahi izne
bağlarsamz, kendinizce kolay yönetilen bir ümversite yarata-
bilirsiniz; ama çağdaş ve üretken bir üniversite yaratamazsınız.
Böyle bir üniversite, tüm olumsuzlukîara tepkisizdir.
Prof. Dr. ALİ ESAT KARAKAYA Gazi Cni. Ecz. Fakültesi
Y
ükseköğretim K.anu-
nu'nun (14 >ıl önce bu-
gün)4Kasım 1981 tari-
hinde yürürlüğe gırdiğı
günlerde kanunun Ang-
îosakson üniversite mo-
delinın rekabetçi vapısından etktlendi|ı
\e Türk ünnersıtekrine nitelik getırece-
ği. kanunu Vıazırlayan ve savunanlann
başlıca iddiası idi. Artık yeni bir dönem
başlıyordu. Profesörlüğe atanmada ulus-
lararası saygınlığa sahıp dergılerde yayın
ve sitasyon koşulu gelmışti. Bir doçen-
tin, son üç yıhnı geçirdiği üniversttede
profesör olarakatanması mümkün değil-
di. mutlakabirbaşka üniversiteye gitme-
si gerektyordu. Bu yöntem. içten beslen-
meyi önleyerek akademikbirimlerde kan
degışimını sağlayacaktı. Doçentlik tezi
kaldınlmıştı. Doçenthk başvurulan ar-
tık araştırma makaleleri ıle yapılacaktı.
Bu uygulama. uzun yıllar doçenthk tezi
ıle uğraşma yerine, çok sayıda nitehkli
makalenin üretilmesıne olanak sağlaya-
caktı. Öğretim üyesi açığının kapatılma-
sı içın de yardımcı doçentlik getirilmi$-
ü. Nitehkli bir doktora çalışmasından
sonra öğretim üyeliğı ıçitı doçentlik ka-
demesıne kadar beklemenin gereği yok-
tu. Doktorasını bitiren kışi. yardımcı do-
çent olabıhrdi. Her $ey mükemmele ya-
kın görünüyordu. Getirilen kanunda ta-
bii ki yalnızcayukanda belirtilenler yok-
tu.
Disiplınli, itaatkâr. yönetimle aykın
düşiinceye sahıp olmayan. hatta kabilse
düşünmeyenbirüniversiteyaratmaya yö-
nelik düzenlemeler de vardı. Ancakbun-
lar, gösterilen büyük hedeflerin yanında
aynntı olarak kahyordu O günlerde ül-
kenin yönetiminde bulunanlar üniversı-
teyi 1980öncest olaylann başhca sorum-
lusu ılan ettiğıne göre. önlemli (tedbirlı)
olmak gerekiyordu! Örneginbir öğretim
elemanınm mesleki bir demeğe üye ola-
bilmesı ıçin dahı rektörlük iznine gerek-
sinim vardı!..
Yukanda belirtilen yapı içinde Türk
üni\ ersiteleri 4 K.asım 1981 sonrası dö-
neme başladılar. Üniversitelerin sessiz,
fikir üretmeyen, yalnızca kendisine gös-
terilen doğrularvn takipçisı olduklan.
itaatkâr bir >apı"ya uyumdakı başanla-
nna değinmeden önce 2547 sayılı kanun-
la Türk üniversite yaşamına getirileceği
iddia edilen bilimsel nıteüğin başına ge-
lenlere bir göz atahm.
2547 sayılı kanunun daha yıh dolma-
dan kanunu hazırlayanlann ve savunan-
lann övündüklen ne varsa yine bu kişi-
lerin olusturduğu Yüksekögretim K.uru-
lu tarafından bırer bırer ortadan kaldınl-
ması ya da görmezlikten gelinmesi süre-
cıne girildi. Yasanın buyurucu hükmüne
karşın hiçbır uluslararası yayını se sitas-
\onu olmayanlar profesörlü|e atanabili-
yordu. Değerleri kendılerinden menkul
a>rıcahklı kişiler, yıne yasayakarşın hül-
kdenilen YÖK. ıcadı biryöntemle bulun-
duklan üni\ersitelerde profesörlüklere
atanmaya başladılar İçten beslenmenın
engellenmesı iddiası. inananlar için ho^
bir masal olarakkaldı. Doçentliğe. aday-
lar araştırma makaleleri ile baş\ uruyor-
lardı. Ancak bu konuda bir değerlendir-
me standardı olmadığı içın ahbap, dost.
yandaşyardımıy la yayını basan v e bihm
dünyasında değeri sıfır olan dergilerde
basılmış makaleler yeterlı görulüp iste-
nen kişiler doçent yapilabiliyordu. Yedi-
sekiz yazarlı yaymlarda adını bir yerlere
sıkıştırmay ıbaşarmış. ada\lann bu çahş-
malardakı katkılan sorgulanmadan. ıste-
nildıği takdirde, yayınlan yeterli sayıla-
biliyordu. Gelişmis, ülkelerin hıçbir üni-
versitesinde doktora çahşması sayılama-
yacak doktoralar. hızlandırtlmış prog-
ramlarla ülkeye kazandınlıvordu. Ek
ders ücretı pohtikast ile desteklenen bu
hızlı üretim, Türkiye'deki öğretim üyesı
sayısınıarttmyordu BudaYüksekögre-
tim Kurulu Başkanlığı'mn son derece
özenli olarak hazırladığı propaganda ki-
tapçıklanndabaşan olarak sunuluyordu.
Kısacası niteliğin tartışmasız olarak bu-
lunduğu tek yer bu kitapçıklann kâğıdı
vebaskısı idi.
Son ytllarda üniversite konusunda ya-
pılan toplantılarda. hazırlanan raporlar-
da. yayımlanan yazılarda en fazlavurgu-
lanan nokta. sözü edilen nitelik düşüklü-
ğüdür. Türkıye'de doktora. doçenthk ve
profesörlük yükseltilmelennde ve ata-
malannda standart bir uygulamanın ya-
pıldığını. bunun da dünya ölçülerine ya-
kın oTduğunu söyleyebilecek YÖK yöne-
tıcıleri de dahıl. akh başında tek bir kişi-
yı bulmak olası değildir. Bu, gerçekten
karanhk bir tablodur. Oni^rsiteler gibi
bir sonraki kus.ağı yeti^tıren kurumlarda
düzeysizlik, niteliksizHk zincin bir kez
kuruldu mu. genisleyerek devam eder.
Yüksekögretim Kanunu'nu haztrla-
yanlar, şüphesız ki 14yıl sonra nitelik ko-
nusunda böyle bir sonuca ulaşmak ıste-
mıyorlardı. Ancak üniversite kavramını
algılamaktaki eksıklikleri daha o günden
bu sonucu hazırladı. Çağdaş ünıversite-
ler hür düşüncenın egemen olduğu. ay-
kın düşüncentn de bannabildıği, toplum-
da yaşanan olumsuzlukîara tepkı veren
kuruluşlardır. Batı üniversıtelerini pozi-
tif düşüncenin merkezi yapan bu özellik-
lerdir. Böyle bir yapı. ancak bulundukla-
n akademik kadrolann gerektirdiği bil-
gi. beceri. özgüven ve sorumluluğa sahip
öğretim üyelerinin çoğunlukta olduğu
ünıversitelerde mümkündür. 1950"lerin
başlannda Amerika Birlesık Devletle-
n'nde esen McCarthy fırtınasma karşı
çıkan onurlu bir bilim adamımn, Prof. E.
K. Kantarovvicz'in üniversite ögretim
üyesi kımliği konusundaki görüşlennın
bir bölümünü anımsamakta yarar \ ardır.
Profesör K.antarowicz, şöyle behrtıyor
"Cüppc 0yme\e hak kazanmış üç mes-
kk vardır. Bunlar; hâkimkr, din adam-
lan ve öğretim üvekridir. Bu giysi, şven
kişinin olgun bir düşüncc vapısına sahip,
kararlarında bağımsız ve kendi vicdant-
na ve tannsına sorumlu olduğunu göste-
rir. Cüppe,birbiri ilevakından ilgilibu üç
meslegın «; bagımsızİığını simgekr. Bun-
lann, baskı altında çalışnvaya zortanabt-
lecek ve dışandan gelen baskıva bovun
eğecek en son mesk'kler olnvast gerekir."
Üniversite öğretim üselerımn örgüt-
lenmelennı. yönetime katılmalannı en-
gellersenız. görüş açıklamalannı dabı ız-
ne bağlarsamz. kendinizce kolay yöneti-
len bir ünı\erstte yaratabılirsiniz; ama
çağdaş ve üretken bır üniversite yarata-
mazsınız. Böyle bir üniversite, tüm
olumsuzlukîara tepkisızdır. Planı progra-
mı yapılmadan Meclis kuhslerındekı
ayaküstüpazarhklarla adı üniversite olan
kurumlar kurulur. ünı\ersite sessızdir.
Hükümetı oluşturan partilenn seçim bıl-
dırgelennde. koalisyon protokollerinde,
hükümet programında yer almasına kar-
şın 2547 sayılt kanunun demokratik \e
çağdaş bir yapıya kavuşması vaadı bır
türlüyerine getirilmez. üniversite sessiz-
dır. Cumhuriyeti yıkıpşeriat devleti kur-
makisteyenler, devtet fonlan ile cömert-
çe desteklenir, üniversite sessızdir. Zaten
kıt olan kaynaklan plansız. programsız
keyfince harcayan rektörlere karşı o üni-
versitenin öğretim üyeleri tepkisizdir.
İJnhersite kadrolarını oradan buradan
gelen ricalaria dolduran, üniversitevi bir
yumurtayı dokuzkişinin taşıdığı KJT'le-
re dönüştüren rektörlere karşı öğretim
üyeleri tepkisizdir.Ünıversitelerde, bu-
lundukları akademik kadrolann gerek-
tirdiği bilgi, becen ve özgüvene sahıp ol-
mayanların sayısı arttıkça olumsuzluk-
îara tepki bir yana. bu olumsuzluklann
savunulması ve hatta alkışlanması süre-
cıne gırilmektedir Bu süreçte egemen
davranış biçımi. kişisel çıkar ılişkisi ol-
maktadır. Bilimsel üretkenlikve ülke ya-
ran gıbi kavramlar gittıkçe önemıni yı-
tırmektedir.
Sonuç: Bugünkü üniversite sıstemı-
mizde üretenle üretmeyen. çahşanla ça-
hşmayan. halk deyişiyle suyu taşıyanla
testıyikıranbirbırinekanşmışdurumda-
dır Universitede bir doçenthkya da pro-
fesörlük kadrosu kapılması durumunda
etliye sütlüye kanşmamak ve yöneticıle-
re ıtaat koşulu ıle 67 yaşma kadar (Tan-
rı izin venrse) hiçbır şey üretmeden ra-
hat ve huzur içinde >aşanabılmektedır.
Üniversıteyi yönetenle hazırladıklan bu
rekabetsizlik ve verimsizhk ortamından
hıç de şikâsetçı görünmemektedirler.
Cniversitenin pasıfleştırılmesını yeterli
başan olarak saymaktadırlar. Böyle bır
üniversite sistemınm Türkıye'yi ıki bin-
lı vıllannbilgı toplumuna taşıması müm-
kiin değildir.
Önümüzdeki yıllarda daha da acıma-
sızlaşacak dünya rekabetinde bıhm ve
teknolojide seyircı değil, ovuncu olmak
ıstıyorsak, Türkıye'yi çağdaş. demokra-
tik ve üretken bir ünıv ersite yapısına ka-
vuşturmak ülkeyi yönetenlerin öncelikh
hedefı olmahdır.
{1) Rosov sky. H. Ünıversıte, Bir De-
kan Anlatıyor.TÜBlTAK. Yayınlan. An-
kara(1994').
TARTIŞMA
IstanbulFestivaliUzerine...
S
ayın Çeiik Gülersov' un
geçenlerde Cumhurivefte
yayımlanan ve sekiz ay
önce yitirdiğımiz değerli
kültür adamı (babam)
CeN-at Memduh Aftar" ın
tstanbul Festivali'nin kuruluşuyla
ilgıh bir anısını aktardığım daha
öncekı bir yazıma yanıt oluşturan
yazısı. gerçekten ılginç ek bilgiler
içeriyordu. ancak Cevat MemduhTa
ılgih bazı noktalarda yamldığını da
yanlış anımsadığını söylemek
zorundayım.
Önce şunu belirteyinv. Sayın Gülersoy
benim o yazımı okurken gözünden
kaçmış. Ben, Cevat Memduh'un
bizzat kaleme aldığı bır anı
yazısından kesitler aktanyor
değildım, babam yüzlerce ilginç
anekdotla dolu anılannı hıçbir zaman
yazma gereğini duymadı. Biz
çocukları. zaman zaman bizlere
anlattıklannı. i\eride derlenip
toparlanarak basıhr dıye banda
kaydetmıştik. Benim Istanbul
Festivali'nın kuruluş öyküsüyle ilgih
yazım da öylesine anlatılmış
anılardan bırini ıçeriyordu.
Dolayısıyla babarmn "kendi
duygulannı ve onunınu ön planda
tutmak'" gibi bir kaygısı hiçbir zaman
olmadı. aksıne 90 küsur yaşına kadar
hıç eksilmeyen coşkusuyla yaptığı
kültür hizmetlerinden kendine hıçbir
pay çıkarmadan, büyük bir tevazuyla
hep geri planda kalmayı yeğledı.
Sayın Gülersoy'un yanhş
anımsadığına inanmak istediğim ıki
noktadan bırincisı. v'akıf senedinın
yazıhşı konusudur.
Bu senedin hukuki çerçevesi elbette
hukuk profesörlerinin esendir. zaten
babam da bunu doğruluyor: ama
doğrudan doğruya 'kültürle' ve
özellikle de 'Atâtürk ükelerine bağjı
kalmayla' ılgılı bölümlerinı aylar
süren bir çalışmayla bizzat kendisı
hazırlamış. bunu yaparken de tutucu
çevrelerin ileride olabilecek
müdahalekrinı önlemek amacını
gütmüştü. Nitekim rahmeth Nejat
Eczacıbaşt da çeşitli vesilelerle
yapılan söyleşılerde ve daha sonra
yazdığı iki kıtapta bu konulara
değınirken onun bu tıtiz çahşmalannı
övgü ve şükranla anmıştı. Ikıncı nokta
da Cevat Memduh, çok değer verip
her zaman övgüyk andığı Sayın
Gülersoy'un çok iyi bılmesi gerektiği
gıbı vakfın kuruluş çahşmalannda
*birkaç ay'değıl. tam 29 ay. yanı
yaklaşık ıki buçuk yıl çahştı. Ve
sonunda hem Herbert von Karajan \n
getirilmesinden vazgeçilmesı hem de
daha başka idari konulardaki bazı
anlaşmazhklar nedeniyle *kendi
isteğjyle' aynldı. yani Sayın
Gülersoy'un belirttiği gibi 'kibarca
bir aâr kesinlikle söz konusu olmadı.
Hatta rahmeth Nejat Eczacıbaşı.
Cevat Memduh aynlma isteğini
doğrudan kendisine bıldirmeyip,
istifasını ıdareye verdiği ıçin
ahnmıştı.
Zaten onun hizmet ve katkıianndan
memnun olmasaydı, yıllar sonra
Istanbul Festivali'nın hem yönetim
hem de icra kurullannda çahşması
içın ısrar eder miydı
0
Ve babam 85
yaşından sonra altı buçuk yıl bu
kurullarda 'onur üyesi' sıfatıyla
çahşarak sa|hk nedenleriyle istifa
edip aynldığında, onun
şerefıne düzenlenen bir veda
toplantısında hizmetlerini büyük
övgüyle anlatarak bir şükran plaketı
venr miydi?
İnci Kut
DevtetAnkaKuşuDeğil..
Frenkçede "hiyerarşi", Osmanlıcada "siistle-i me-
ratıp" basamaklarını bozarak alt alta yazalım:
Emniyet Müdürû..
Olağanüstü Hal Böige Valısi..
Vali..
Emniyet Genel Müdürü..
Genelkurmay Başkanı..
Genel Müdür..
Özetle asker-sivil bürokrasi, seçimlerde DYP lis-
telerinde yerlerini alıyorlar.
Çoğu kişı şaşkın!.. "Sıvıl toplum" diye mangalda
kül bırakmayanlar, dıüennı yuttular. Kürt kökenli DEP
mitletvekıllerinı yakapaça parlamentodan alarak po-
lise teslım eden Tansu Çiller, meğer neymiş?.. Iş
dünyası, medya ve Clinton'dan sonra "dev/ef için-
dekı devler" de Çiller'in arkasında rnı yuvalanıyor?..
Btr demokrası düşünün ki Olağanüstü Hal Bölge Va-
lisi milletvekili adayı, seçmenleri de silahlı köy koru-
cuları!.. Asker-sıvil bürokrasiyle ışadamlarının ittifa-
kı, işin rengıni ortaya çıkarıyor.
MHP, Türkeş ve ülkücüleri unutmayın!..
•
Devlet nedir?
Devleti salt asker-sıvil bürokrasi diye göstererek
egemen sınrflan gözden kaçırmak isteyenler. bugün
Türkıye medyasında köşebaşlarını tutuyorlar; çokça
para alıyorlar. Sankı bu ülkede toplumsal sınıflar
yok!.. Yalnız asker var, bürokrat var!.. Oysa devlet.
bir iktıdar mekanizmasını vurgulayan örgüttür; ege-
men sınıf ve katmanlarca. btekı sınıf ve katmanlara
dayatılır. Asker ve sivil bürokrasi egemen sınıflann
buyruğundadır. Sermayenin yoğunlaşmadığı ya da
bınkimını sağlayamadığı dönemlerde ve ülkelerde
buyurganlık yetennce güçlü değildir; ama, asker-si-
vil bürokrasi hiçbir ülkede bağımsızolamaz. Sovyet-
ler yıkıldığı gün Kızılordu, kızıllığını bırakıverdr, şah-
lık rejımi yıkılınca Iran ordusu Humeyni iktıdarının
buyruğuna gırdi. Devlet gökyüzünde kanat çırpan
Anka Kuşu değildir; ayaklarını toprağa dayamış bir
örgüttür, toplumun sınıfsal yapısına göre biçımlenir.
Toplumbilimin devlet kuramlan arasında Marksizmin
açıklaması en çarpıcı vurgulamayı yapıyor: Sosyal sı-
nıf ve katmanlardan soyut bir devlet yok!..
•
Türkiye'deki son gösterge, gerçeği bir kez daha
gözler önüne sergıliyor. Olağanüstü Hal Bölge vali-
lerıyle emniyet müdürlerinı, emekli genelkurmay baş-
kanıyla birlikte DYP'den parlamentoya yöneltmek
ısteyen kuvvet. DYP-MHP ittifakıyla gelecegın sıya-
sal ıktidannı şımdiden planlıyor; 60 milyonluk bir pa-
zan Avrupa'ya "ıstikrartı" bir iktidarla sunarak Ana-
dolu üzerinden Orta Asya'yaABD'yi taşımak için at-
lamataşı işlevinı üstlenecek...
Türkiye'ye nasıl rejim biçıleceği üzerine tasarım
ustalıkla kotarılıyor.
Pekı, bu tasanmda CHP'nın rolü nedır?
Bugünkü karmaşık ortamda bu sorunun yanıtı be-
lirsizdir. Şimdilik DYP+MHP+Devlet üzerine tasaıian-
mış bir planın olabıliriığini CHP'nın güçlendırdiği söy-
lenebılir.
Yine de bu gelışmenin bır yararı var:
Devletın ne olup ne olmadığı, elle tutulurcasına or-
taya çıktı; sivil-asker bürokrat kadrolarının kimin hız-
metinde olduğu belırlendi; sınıfları gözardı ederek
devletten söz açmanın yanılgısı bir kez daha gözler
önüne serildi...
8 Kasım'da
en iyi müziğin sınırlan geçmişe uzanıyor...
Diniemeye devam edin!
"Türk popunun en klası"
TUYAP
14' üncü Kitap Fuarı
ONUR YAZAR1
İLHAN SELÇUK
ÖDÜL TÖRENİ
Konuşmacılar: Şükran Kurdakul, Ali Sirmen, Emre Kongar,
Oktay Akbal, Muzaffer İlhan Erdost, Doğu Perinçek
Sahne düzenlemesi: TOBAV
Yer: AKM Büyük Salon
6 Kasım Pazartesi Saat: 20.00
Davetiyeler TÜYAP Istanbul Sergi Sarayı
Türkiye Yazarlar Sendikası Standf ndan sağlanır.
(Davetiyeler ücretsizdir)
KADIKÖY 1. İCRA MÜBÜRLÜĞITNDEN GA\TÜMENKULÜN AÇIK AKTT1RMA İLAN1
DosyaNo l*>5 )<aı
Ssunbul LII. KaJıV.o> ılçesv. U«renköv Mah.. ICavışdağı SokaSı'ndakaın^lS ada. 198 pafta. 358 parsel -a>ılı. 11S2 metrekare mık.tarlı 10 510 ar^apavlı Wâgır apanmanmUı mui-
kiyeih 5 kaî İ0 ao'lu nıcskenın tamamı l derecede ıpotek aiacağsndan dolayı açık arttırma ^uretıyie >atı^a çıkarılmıştı:.
Satis ılam ıigılıknn adreMne teblıge gondenlmış olup adreste teblıgat>apılmaması \e>a adreskn bılınmeyenlet içın de ışbu iatış ılanın ılanen leblıgat >enne kâim olacağı ılan olu-
nur Gatrinnnkulün iraar durumu: Kadıköy Beiedıye Başkanlığı tmaı ve Planlama Mudürlüğü'nün 24 11 1"W4 tarn \e 1<N4 H929 saylı ımar dunımunda söz konu<u 35S sayılı
parsck. »kân sahasında. aynk ınşaat mzamında. bına yukseklığı serbcst. 2 0"! kat alanı kat say IM *> 25. iabanalanı kat sa>ısı en çok 30.00 m Bınadenniığı en az 5 00 m .onbahçe
me^afe^ en az iM'er m yan \e arka hahçe mesafelen şanlavmda ımar durumu \erılmvştır
Hali h»ıır durumu: Satı^a konu la^ınmaz. Kadıköy içerenköy Mah K.ar*lı .\hmet Sokağı'ndanaynlan 1. aydınlıksokağında. mahalen 2ı)kapılaı no'lu.betonarme karkassıslem-
de bır bodrum. bır zemm. on tkı aormal katlı ınşaedılmi!, E&tım Apl 'mr. 5. normal kat 20 no'lu daıresıdır.Daıreye gırı^e antre. kar^ıdakuçükbır kıler. solda mutfak\e balkonlu sa-
lon. salor.la jrtıbatlı bır yatak odası ve banyo mahallen me\cuttur Doşemeler ıslak zemınlerde seramıkle. salon ve oda da marleyle kaplıdır Mutfakta lezgâh allı-üstu dolaplan \ar-
dır Daıre lakrıben S0 00 meırekare yûzölçunılûdut Bına vasaı malzente \e ışçılıkle ımal edılmüj olupbınada su. elektnk.kalonfer ıkomur yakıtlıl. asansor teMsatı vardir
Kıjmeti: Tüm miılkıyetıtve 1 S00 000 000 - TL (Bırmilyar>ek)Z\uzmı)>on TL ) kıymeı takdır edılmışıır
Arttırm»ıaın»nı\e>eri: 1- ilkaçık amırması 12 12 19S>5 Salı aunu. »aat 14 00'ten 14 I5'e kadar. Kadıköy 1 icn Mudürluju'nde japılacakıır llk açık arttırmada teklıf edilen
bedel. mulıammen k\\m^tm \ "'5'ını \e \arsa rüçhanlı alacaklılann bu gaynmenkul \e temm edılmış alacaklan mecmuunu aşmadıgı takdıtde en çok artt'ranın îaahhudu bakı kalmak
uzerc on gun dahj uzaıılarak 22 12 1 W Cuma gûnu. saat 14 00-14 15e kadar >me Kadıkoy I Scra Mudurluğu'nde y^püacak Ikıncı açık amınııada muhanımen kıymctın "o40'ını
bulması ^.e -.attş iite>enın alaeağına ruçharıı oian alacaklarm loplamından fazla olması \e bundan ba^ka paraya çeMrrne ve paylaştırma ma^ratlarmı geçmçsı ^artıyla en çok arttırana
ıhalcsı yapılacakur.
2- Arttırmaya ıştırak edcceklenn. lahmın edilen kıymetın "• 20'M nısp«tınde pek akçesı veya bu mıktar kadar mıllı biT bankanın temınat mektubunu vermelen lazımdır Satış pe-
^ın para ıledır. aiıcı ısiediğınde 20 gU
nü geçmemek uzere mehıl verılebıiır Bırıkmış vergıler satı^ bedeimden öd«nır Ihale damga pulu bedelı. tellâlıye. lapuda alım harcı ve tahliye
masraflan alıcıya aıttır
3- Ipotek sahıbı atacaklılarla dığer ılgılılenn (*) bu gayıımenkul uzermdekı haklannı hususıyle faız \e ma-rafa daır olan ıddıahrını dayanagı belgeler ık on beş gun ıçmde daıre-
tnıze bıldırmekn lazımdır \ksı takdirde hakları tapu sıcılı ıle ^abıt olmddıkça paylaşmadan hanç bırakılacaklardır
4- Ihaleye katılıp daha <onra ıhale bedehnı yatırmamak suretıyle ıhalenın feıhıne sebep olan tum alıcılar ve kefıllen teklıf emklen bedet ıle ^on ıhale bedelı arasındakı farktan ve
dığer zararlardan \e aynca lemerrut faızınden muteseKılen mc^ul olacaklardır lhak farkı \e temerrût favzı ayTica höıkme haceı kalmaksızm daırenuzce tabMİ olunacak. bu fark. var-
sa oneelıkle lemınat bedelınden alınacaktır
5- Sanname. ılan tarıhinden ıtıbaren herkeMn görebllmesı içın daıtedc açık olup masrafı venldığı takdirde ısteyen alıcıya bir ömcgı gondenlcbılır
b-Satı^a ütırak edenlerın ^artnameyı gorrnü^ \e munderecatım kabul etmüj'.ayılacakları.ba^kacab'.lgıalmak ıstevenlenn 19Q5 891 Tal. sayılı dosva numarasıyla mûdürlüğûmü-
zeba^urmalanılanolunur 10 10 W5(*l llgilikr tabirinc irtifak hakkı sahipîeri d« dahildir. ~Basm 5O4W«
GAYRtMENKLLİJN AÇIK ARTTIRMA İLANl K.\DIKÖV 2. İCRA MÜDLRLÜĞÜ'NDEN
DosvaNo l
l
)')4 162 Tal
istanbul ılı. Kadıkov ılçesı. Merdıvenkoy Mah . Şevtan Koprü sokağında 2^3 pafta. 2*94 ada. 2 par^el savıh 193 20 m2 yuzolçumîu atsanm 124 193 hıs-
sesı bır borçtan dolayı açık amırma sı>retı>İe satı^a çıkanlmıştır
Saıış ılam ılgılıknn adrcsıne tebhğe gondenlmn olup. adreste teblıgat vapılmaması \eya adreskn bilıtuneyenler ıcın de ı>bu satış ılanının ılanen teblıgat
\erme kaım otacağı ılan olunur
G»vrinienkulûn tmar Durumu: ICadıkoy Bel Ba^kanlığı Imar ve Planlama Mudürlüğü'nün 05 05 1993 tarıh ve 1993 7912 ımar durumunda. 2 parsel
konut sah3!.mda. bıtışık blok ınsaat nızamında. 9 50, 3 katlı. krokısı gıbı bma dennlıgı, on. \an \e arka bahçe mesafelerı şartlarıyla ımar durumu venlmıstır.
Hali Hazır Durumu: Satışa konu ta^mniaz. Merdıverıköy. Yenısahra Maballesı. Emnıvet Sok.. 14 kapı nolu tek katlı bınaflın karsı^ında bo^ arsadır Ax
sa uzerındc kıymctıne ctkı cdecek bvr muhtesat voktur Arsa dıkdortgen v;kıllı olup duzbır konurodadır Arsa ve cıvan resmen beledıve hıznıetkrmden ıstı
fade eder durumdadır Arsanın sokağa cephesı takrıben 15 00 m . dennîığı 13 00 m dır KıvnKti: \rsanm tamamının tum mulkıyetme 154 400.0*10 -TL. $a
tışakonu 124 19} hıssesıne ıse99 2O000Û -TL Doksandokuzmılyon ıkıyuzbınTL kıymeUakdır edılrmştır
Arttırm» /amanı ve \ eri: 1 - ilk açık arTtırrnaM 05 Aralık 1995 Salı gunu. saat 14 30'dan-15 Wt kidar. ICadıkoy 2 İcra Mikiurlüğu'nde yapılaeaktı
Uk açık arttırmada teklıf edıkn bcdel muhammen kıymetm "o^S'ını ve varsa rûçhanlı alacaklılann bu gayrımenkul ve temın edilmış alacakları mecmuur
a^madığıtakdırdeençokirtnrarantaahhudubakı kalmak uzere on gun daha uzatılarak onuncu 15 Arahk l ^ S Cuma gunu. saat 14 30-15 00'e kadar vıne K,
dıkoy 2 kraMUdurlûğu'ndeyaptlacak Ikıncı açık amırmada muhammen kıvmetm ° o40'ını bulması ve satı^ isteyemn alacağına ruçhanı olan alacaklarm to
lammdan fazla olması ve bundan başka paraya çevırme ve pavla^tırma masrafljnnı geçmesı ^artıyla en çok arttırana ıhakbi >apılacaktır
2 - ^ntırmaya ıştırak edeceklenn. tahrmn edilen kıymetın
ö
o20'sı nıspetınde pey akçesı veya bu mıktar kadar mıllı bır bankanın temınat mektubunu v*
meten lazımdır. Satı^ pc^ın para ıledır. alıcı îMedığınde 20 gûnu geçmemek uzere mehıl venlebılır Bınkmiü vergıkr sauşbedelınden odenır thale damga f
lu bedelı. lellalıye. ICDV. tapuda alım harcı masraflan alıcıya aıttır
3 - Ipotek sahıbı alacaklılarla dığcr ılgılılcnn l'tbu gayrımenkul uzenndekı haklannı. hususıyle faız ve masrafa daır olan ıddıalarını dayanağı belgeler
on bes gun içinde daıremıze bıldırmekn lazımdır \ksı takdirde haklan tapu sıcılı ıle sabıt olmadıkça payla^madan hanç bırakılacaklardır.
4 - thakye katılıp daha sonra ıhale bedelını yatırmamak iuretıyle ıhalenın feshıne scbep olan tum alıcıUr v e kefıllen. teklıf ettıkkn bedel ıle » n ıhale
dclı arasındakı farktan ve dıger zaraılardan ve ayrıca temerrût faızınden muteselsılen mesul olacaklardır lhak farkı ve lememıt faızı ayrıca hükme hacet I
maksızın daıremtzcc tahsıl olunacak. bu fark. varsa oneelıkle temınat bedehnden alınacaktır
5 - Şartnamc. ılan tarıhınden ınbaren berkes.ın görebılmesı içın daırede açık olup masrafı venldığı ukdırde üteven alıcıya bır örneğı gondcrılebılır
b - Satı»j ıstırak edenknn sartnameyı gormiış ve münderecatmı kabul etmış sayılacakları başkaca bilgı almak ıstevenlerın 1994 162 Tal sayılı dosya
marasıyla Mudurlûûumuze ba^vurmaUtn ılan olunur
(•) llgılıkr tabtrîne ınıfak hakkı sahıpkrı de dahildir 21 10 1995 Ba^ın 51)064