14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
J İAYFA CUMHURİYET 4 KASIM 1995 CUMARTESİ 2 OIAYLAR VE GORUŞLER 2547 Sayılı Yasanın 14.Yılında ÜniversitelerimiziPEN€ERE llniversite öğretim üyelerinin örgütknmelerinı, yönetime katümalarını engellerseniz, göriiş açıklamalannı dahi izne bağlarsamz, kendinizce kolay yönetilen bir ümversite yarata- bilirsiniz; ama çağdaş ve üretken bir üniversite yaratamazsınız. Böyle bir üniversite, tüm olumsuzlukîara tepkisizdir. Prof. Dr. ALİ ESAT KARAKAYA Gazi Cni. Ecz. Fakültesi Y ükseköğretim K.anu- nu'nun (14 >ıl önce bu- gün)4Kasım 1981 tari- hinde yürürlüğe gırdiğı günlerde kanunun Ang- îosakson üniversite mo- delinın rekabetçi vapısından etktlendi|ı \e Türk ünnersıtekrine nitelik getırece- ği. kanunu Vıazırlayan ve savunanlann başlıca iddiası idi. Artık yeni bir dönem başlıyordu. Profesörlüğe atanmada ulus- lararası saygınlığa sahıp dergılerde yayın ve sitasyon koşulu gelmışti. Bir doçen- tin, son üç yıhnı geçirdiği üniversttede profesör olarakatanması mümkün değil- di. mutlakabirbaşka üniversiteye gitme- si gerektyordu. Bu yöntem. içten beslen- meyi önleyerek akademikbirimlerde kan degışimını sağlayacaktı. Doçentlik tezi kaldınlmıştı. Doçenthk başvurulan ar- tık araştırma makaleleri ıle yapılacaktı. Bu uygulama. uzun yıllar doçenthk tezi ıle uğraşma yerine, çok sayıda nitehkli makalenin üretilmesıne olanak sağlaya- caktı. Öğretim üyesi açığının kapatılma- sı içın de yardımcı doçentlik getirilmi$- ü. Nitehkli bir doktora çalışmasından sonra öğretim üyeliğı ıçitı doçentlik ka- demesıne kadar beklemenin gereği yok- tu. Doktorasını bitiren kışi. yardımcı do- çent olabıhrdi. Her $ey mükemmele ya- kın görünüyordu. Getirilen kanunda ta- bii ki yalnızcayukanda belirtilenler yok- tu. Disiplınli, itaatkâr. yönetimle aykın düşiinceye sahıp olmayan. hatta kabilse düşünmeyenbirüniversiteyaratmaya yö- nelik düzenlemeler de vardı. Ancakbun- lar, gösterilen büyük hedeflerin yanında aynntı olarak kahyordu O günlerde ül- kenin yönetiminde bulunanlar üniversı- teyi 1980öncest olaylann başhca sorum- lusu ılan ettiğıne göre. önlemli (tedbirlı) olmak gerekiyordu! Örneginbir öğretim elemanınm mesleki bir demeğe üye ola- bilmesı ıçin dahı rektörlük iznine gerek- sinim vardı!.. Yukanda belirtilen yapı içinde Türk üni\ ersiteleri 4 K.asım 1981 sonrası dö- neme başladılar. Üniversitelerin sessiz, fikir üretmeyen, yalnızca kendisine gös- terilen doğrularvn takipçisı olduklan. itaatkâr bir >apı"ya uyumdakı başanla- nna değinmeden önce 2547 sayılı kanun- la Türk üniversite yaşamına getirileceği iddia edilen bilimsel nıteüğin başına ge- lenlere bir göz atahm. 2547 sayılı kanunun daha yıh dolma- dan kanunu hazırlayanlann ve savunan- lann övündüklen ne varsa yine bu kişi- lerin olusturduğu Yüksekögretim K.uru- lu tarafından bırer bırer ortadan kaldınl- ması ya da görmezlikten gelinmesi süre- cıne girildi. Yasanın buyurucu hükmüne karşın hiçbır uluslararası yayını se sitas- \onu olmayanlar profesörlü|e atanabili- yordu. Değerleri kendılerinden menkul a>rıcahklı kişiler, yıne yasayakarşın hül- kdenilen YÖK. ıcadı biryöntemle bulun- duklan üni\ersitelerde profesörlüklere atanmaya başladılar İçten beslenmenın engellenmesı iddiası. inananlar için ho^ bir masal olarakkaldı. Doçentliğe. aday- lar araştırma makaleleri ile baş\ uruyor- lardı. Ancak bu konuda bir değerlendir- me standardı olmadığı içın ahbap, dost. yandaşyardımıy la yayını basan v e bihm dünyasında değeri sıfır olan dergilerde basılmış makaleler yeterlı görulüp iste- nen kişiler doçent yapilabiliyordu. Yedi- sekiz yazarlı yaymlarda adını bir yerlere sıkıştırmay ıbaşarmış. ada\lann bu çahş- malardakı katkılan sorgulanmadan. ıste- nildıği takdirde, yayınlan yeterli sayıla- biliyordu. Gelişmis, ülkelerin hıçbir üni- versitesinde doktora çahşması sayılama- yacak doktoralar. hızlandırtlmış prog- ramlarla ülkeye kazandınlıvordu. Ek ders ücretı pohtikast ile desteklenen bu hızlı üretim, Türkiye'deki öğretim üyesı sayısınıarttmyordu BudaYüksekögre- tim Kurulu Başkanlığı'mn son derece özenli olarak hazırladığı propaganda ki- tapçıklanndabaşan olarak sunuluyordu. Kısacası niteliğin tartışmasız olarak bu- lunduğu tek yer bu kitapçıklann kâğıdı vebaskısı idi. Son ytllarda üniversite konusunda ya- pılan toplantılarda. hazırlanan raporlar- da. yayımlanan yazılarda en fazlavurgu- lanan nokta. sözü edilen nitelik düşüklü- ğüdür. Türkıye'de doktora. doçenthk ve profesörlük yükseltilmelennde ve ata- malannda standart bir uygulamanın ya- pıldığını. bunun da dünya ölçülerine ya- kın oTduğunu söyleyebilecek YÖK yöne- tıcıleri de dahıl. akh başında tek bir kişi- yı bulmak olası değildir. Bu, gerçekten karanhk bir tablodur. Oni^rsiteler gibi bir sonraki kus.ağı yeti^tıren kurumlarda düzeysizlik, niteliksizHk zincin bir kez kuruldu mu. genisleyerek devam eder. Yüksekögretim Kanunu'nu haztrla- yanlar, şüphesız ki 14yıl sonra nitelik ko- nusunda böyle bir sonuca ulaşmak ıste- mıyorlardı. Ancak üniversite kavramını algılamaktaki eksıklikleri daha o günden bu sonucu hazırladı. Çağdaş ünıversite- ler hür düşüncenın egemen olduğu. ay- kın düşüncentn de bannabildıği, toplum- da yaşanan olumsuzlukîara tepkı veren kuruluşlardır. Batı üniversıtelerini pozi- tif düşüncenin merkezi yapan bu özellik- lerdir. Böyle bir yapı. ancak bulundukla- n akademik kadrolann gerektirdiği bil- gi. beceri. özgüven ve sorumluluğa sahip öğretim üyelerinin çoğunlukta olduğu ünıversitelerde mümkündür. 1950"lerin başlannda Amerika Birlesık Devletle- n'nde esen McCarthy fırtınasma karşı çıkan onurlu bir bilim adamımn, Prof. E. K. Kantarovvicz'in üniversite ögretim üyesi kımliği konusundaki görüşlennın bir bölümünü anımsamakta yarar \ ardır. Profesör K.antarowicz, şöyle behrtıyor "Cüppc 0yme\e hak kazanmış üç mes- kk vardır. Bunlar; hâkimkr, din adam- lan ve öğretim üvekridir. Bu giysi, şven kişinin olgun bir düşüncc vapısına sahip, kararlarında bağımsız ve kendi vicdant- na ve tannsına sorumlu olduğunu göste- rir. Cüppe,birbiri ilevakından ilgilibu üç meslegın «; bagımsızİığını simgekr. Bun- lann, baskı altında çalışnvaya zortanabt- lecek ve dışandan gelen baskıva bovun eğecek en son mesk'kler olnvast gerekir." Üniversite öğretim üselerımn örgüt- lenmelennı. yönetime katılmalannı en- gellersenız. görüş açıklamalannı dabı ız- ne bağlarsamz. kendinizce kolay yöneti- len bir ünı\erstte yaratabılirsiniz; ama çağdaş ve üretken bır üniversite yarata- mazsınız. Böyle bir üniversite, tüm olumsuzlukîara tepkisızdır. Planı progra- mı yapılmadan Meclis kuhslerındekı ayaküstüpazarhklarla adı üniversite olan kurumlar kurulur. ünı\ersite sessızdir. Hükümetı oluşturan partilenn seçim bıl- dırgelennde. koalisyon protokollerinde, hükümet programında yer almasına kar- şın 2547 sayılt kanunun demokratik \e çağdaş bir yapıya kavuşması vaadı bır türlüyerine getirilmez. üniversite sessiz- dır. Cumhuriyeti yıkıpşeriat devleti kur- makisteyenler, devtet fonlan ile cömert- çe desteklenir, üniversite sessızdir. Zaten kıt olan kaynaklan plansız. programsız keyfince harcayan rektörlere karşı o üni- versitenin öğretim üyeleri tepkisizdir. İJnhersite kadrolarını oradan buradan gelen ricalaria dolduran, üniversitevi bir yumurtayı dokuzkişinin taşıdığı KJT'le- re dönüştüren rektörlere karşı öğretim üyeleri tepkisizdir.Ünıversitelerde, bu- lundukları akademik kadrolann gerek- tirdiği bilgi, becen ve özgüvene sahıp ol- mayanların sayısı arttıkça olumsuzluk- îara tepki bir yana. bu olumsuzluklann savunulması ve hatta alkışlanması süre- cıne gırilmektedir Bu süreçte egemen davranış biçımi. kişisel çıkar ılişkisi ol- maktadır. Bilimsel üretkenlikve ülke ya- ran gıbi kavramlar gittıkçe önemıni yı- tırmektedir. Sonuç: Bugünkü üniversite sıstemı- mizde üretenle üretmeyen. çahşanla ça- hşmayan. halk deyişiyle suyu taşıyanla testıyikıranbirbırinekanşmışdurumda- dır Universitede bir doçenthkya da pro- fesörlük kadrosu kapılması durumunda etliye sütlüye kanşmamak ve yöneticıle- re ıtaat koşulu ıle 67 yaşma kadar (Tan- rı izin venrse) hiçbır şey üretmeden ra- hat ve huzur içinde >aşanabılmektedır. Üniversıteyi yönetenle hazırladıklan bu rekabetsizlik ve verimsizhk ortamından hıç de şikâsetçı görünmemektedirler. Cniversitenin pasıfleştırılmesını yeterli başan olarak saymaktadırlar. Böyle bır üniversite sistemınm Türkıye'yi ıki bin- lı vıllannbilgı toplumuna taşıması müm- kiin değildir. Önümüzdeki yıllarda daha da acıma- sızlaşacak dünya rekabetinde bıhm ve teknolojide seyircı değil, ovuncu olmak ıstıyorsak, Türkıye'yi çağdaş. demokra- tik ve üretken bir ünıv ersite yapısına ka- vuşturmak ülkeyi yönetenlerin öncelikh hedefı olmahdır. {1) Rosov sky. H. Ünıversıte, Bir De- kan Anlatıyor.TÜBlTAK. Yayınlan. An- kara(1994'). TARTIŞMA IstanbulFestivaliUzerine... S ayın Çeiik Gülersov' un geçenlerde Cumhurivefte yayımlanan ve sekiz ay önce yitirdiğımiz değerli kültür adamı (babam) CeN-at Memduh Aftar" ın tstanbul Festivali'nin kuruluşuyla ilgıh bir anısını aktardığım daha öncekı bir yazıma yanıt oluşturan yazısı. gerçekten ılginç ek bilgiler içeriyordu. ancak Cevat MemduhTa ılgih bazı noktalarda yamldığını da yanlış anımsadığını söylemek zorundayım. Önce şunu belirteyinv. Sayın Gülersoy benim o yazımı okurken gözünden kaçmış. Ben, Cevat Memduh'un bizzat kaleme aldığı bır anı yazısından kesitler aktanyor değildım, babam yüzlerce ilginç anekdotla dolu anılannı hıçbir zaman yazma gereğini duymadı. Biz çocukları. zaman zaman bizlere anlattıklannı. i\eride derlenip toparlanarak basıhr dıye banda kaydetmıştik. Benim Istanbul Festivali'nın kuruluş öyküsüyle ilgih yazım da öylesine anlatılmış anılardan bırini ıçeriyordu. Dolayısıyla babarmn "kendi duygulannı ve onunınu ön planda tutmak'" gibi bir kaygısı hiçbir zaman olmadı. aksıne 90 küsur yaşına kadar hıç eksilmeyen coşkusuyla yaptığı kültür hizmetlerinden kendine hıçbir pay çıkarmadan, büyük bir tevazuyla hep geri planda kalmayı yeğledı. Sayın Gülersoy'un yanhş anımsadığına inanmak istediğim ıki noktadan bırincisı. v'akıf senedinın yazıhşı konusudur. Bu senedin hukuki çerçevesi elbette hukuk profesörlerinin esendir. zaten babam da bunu doğruluyor: ama doğrudan doğruya 'kültürle' ve özellikle de 'Atâtürk ükelerine bağjı kalmayla' ılgılı bölümlerinı aylar süren bir çalışmayla bizzat kendisı hazırlamış. bunu yaparken de tutucu çevrelerin ileride olabilecek müdahalekrinı önlemek amacını gütmüştü. Nitekim rahmeth Nejat Eczacıbaşt da çeşitli vesilelerle yapılan söyleşılerde ve daha sonra yazdığı iki kıtapta bu konulara değınirken onun bu tıtiz çahşmalannı övgü ve şükranla anmıştı. Ikıncı nokta da Cevat Memduh, çok değer verip her zaman övgüyk andığı Sayın Gülersoy'un çok iyi bılmesi gerektiği gıbı vakfın kuruluş çahşmalannda *birkaç ay'değıl. tam 29 ay. yanı yaklaşık ıki buçuk yıl çahştı. Ve sonunda hem Herbert von Karajan \n getirilmesinden vazgeçilmesı hem de daha başka idari konulardaki bazı anlaşmazhklar nedeniyle *kendi isteğjyle' aynldı. yani Sayın Gülersoy'un belirttiği gibi 'kibarca bir aâr kesinlikle söz konusu olmadı. Hatta rahmeth Nejat Eczacıbaşı. Cevat Memduh aynlma isteğini doğrudan kendisine bıldirmeyip, istifasını ıdareye verdiği ıçin ahnmıştı. Zaten onun hizmet ve katkıianndan memnun olmasaydı, yıllar sonra Istanbul Festivali'nın hem yönetim hem de icra kurullannda çahşması içın ısrar eder miydı 0 Ve babam 85 yaşından sonra altı buçuk yıl bu kurullarda 'onur üyesi' sıfatıyla çahşarak sa|hk nedenleriyle istifa edip aynldığında, onun şerefıne düzenlenen bir veda toplantısında hizmetlerini büyük övgüyle anlatarak bir şükran plaketı venr miydi? İnci Kut DevtetAnkaKuşuDeğil.. Frenkçede "hiyerarşi", Osmanlıcada "siistle-i me- ratıp" basamaklarını bozarak alt alta yazalım: Emniyet Müdürû.. Olağanüstü Hal Böige Valısi.. Vali.. Emniyet Genel Müdürü.. Genelkurmay Başkanı.. Genel Müdür.. Özetle asker-sivil bürokrasi, seçimlerde DYP lis- telerinde yerlerini alıyorlar. Çoğu kişı şaşkın!.. "Sıvıl toplum" diye mangalda kül bırakmayanlar, dıüennı yuttular. Kürt kökenli DEP mitletvekıllerinı yakapaça parlamentodan alarak po- lise teslım eden Tansu Çiller, meğer neymiş?.. Iş dünyası, medya ve Clinton'dan sonra "dev/ef için- dekı devler" de Çiller'in arkasında rnı yuvalanıyor?.. Btr demokrası düşünün ki Olağanüstü Hal Bölge Va- lisi milletvekili adayı, seçmenleri de silahlı köy koru- cuları!.. Asker-sıvil bürokrasiyle ışadamlarının ittifa- kı, işin rengıni ortaya çıkarıyor. MHP, Türkeş ve ülkücüleri unutmayın!.. • Devlet nedir? Devleti salt asker-sıvil bürokrasi diye göstererek egemen sınrflan gözden kaçırmak isteyenler. bugün Türkıye medyasında köşebaşlarını tutuyorlar; çokça para alıyorlar. Sankı bu ülkede toplumsal sınıflar yok!.. Yalnız asker var, bürokrat var!.. Oysa devlet. bir iktıdar mekanizmasını vurgulayan örgüttür; ege- men sınıf ve katmanlarca. btekı sınıf ve katmanlara dayatılır. Asker ve sivil bürokrasi egemen sınıflann buyruğundadır. Sermayenin yoğunlaşmadığı ya da bınkimını sağlayamadığı dönemlerde ve ülkelerde buyurganlık yetennce güçlü değildir; ama, asker-si- vil bürokrasi hiçbir ülkede bağımsızolamaz. Sovyet- ler yıkıldığı gün Kızılordu, kızıllığını bırakıverdr, şah- lık rejımi yıkılınca Iran ordusu Humeyni iktıdarının buyruğuna gırdi. Devlet gökyüzünde kanat çırpan Anka Kuşu değildir; ayaklarını toprağa dayamış bir örgüttür, toplumun sınıfsal yapısına göre biçımlenir. Toplumbilimin devlet kuramlan arasında Marksizmin açıklaması en çarpıcı vurgulamayı yapıyor: Sosyal sı- nıf ve katmanlardan soyut bir devlet yok!.. • Türkiye'deki son gösterge, gerçeği bir kez daha gözler önüne sergıliyor. Olağanüstü Hal Bölge vali- lerıyle emniyet müdürlerinı, emekli genelkurmay baş- kanıyla birlikte DYP'den parlamentoya yöneltmek ısteyen kuvvet. DYP-MHP ittifakıyla gelecegın sıya- sal ıktidannı şımdiden planlıyor; 60 milyonluk bir pa- zan Avrupa'ya "ıstikrartı" bir iktidarla sunarak Ana- dolu üzerinden Orta Asya'yaABD'yi taşımak için at- lamataşı işlevinı üstlenecek... Türkiye'ye nasıl rejim biçıleceği üzerine tasarım ustalıkla kotarılıyor. Pekı, bu tasanmda CHP'nın rolü nedır? Bugünkü karmaşık ortamda bu sorunun yanıtı be- lirsizdir. Şimdilik DYP+MHP+Devlet üzerine tasaıian- mış bir planın olabıliriığini CHP'nın güçlendırdiği söy- lenebılir. Yine de bu gelışmenin bır yararı var: Devletın ne olup ne olmadığı, elle tutulurcasına or- taya çıktı; sivil-asker bürokrat kadrolarının kimin hız- metinde olduğu belırlendi; sınıfları gözardı ederek devletten söz açmanın yanılgısı bir kez daha gözler önüne serildi... 8 Kasım'da en iyi müziğin sınırlan geçmişe uzanıyor... Diniemeye devam edin! "Türk popunun en klası" TUYAP 14' üncü Kitap Fuarı ONUR YAZAR1 İLHAN SELÇUK ÖDÜL TÖRENİ Konuşmacılar: Şükran Kurdakul, Ali Sirmen, Emre Kongar, Oktay Akbal, Muzaffer İlhan Erdost, Doğu Perinçek Sahne düzenlemesi: TOBAV Yer: AKM Büyük Salon 6 Kasım Pazartesi Saat: 20.00 Davetiyeler TÜYAP Istanbul Sergi Sarayı Türkiye Yazarlar Sendikası Standf ndan sağlanır. (Davetiyeler ücretsizdir) KADIKÖY 1. İCRA MÜBÜRLÜĞITNDEN GA\TÜMENKULÜN AÇIK AKTT1RMA İLAN1 DosyaNo l*>5 )<aı Ssunbul LII. KaJıV.o> ılçesv. U«renköv Mah.. ICavışdağı SokaSı'ndakaın^lS ada. 198 pafta. 358 parsel -a>ılı. 11S2 metrekare mık.tarlı 10 510 ar^apavlı Wâgır apanmanmUı mui- kiyeih 5 kaî İ0 ao'lu nıcskenın tamamı l derecede ıpotek aiacağsndan dolayı açık arttırma ^uretıyie >atı^a çıkarılmıştı:. Satis ılam ıigılıknn adreMne teblıge gondenlmış olup adreste teblıgat>apılmaması \e>a adreskn bılınmeyenlet içın de ışbu iatış ılanın ılanen leblıgat >enne kâim olacağı ılan olu- nur Gatrinnnkulün iraar durumu: Kadıköy Beiedıye Başkanlığı tmaı ve Planlama Mudürlüğü'nün 24 11 1"W4 tarn \e 1<N4 H929 saylı ımar dunımunda söz konu<u 35S sayılı parsck. »kân sahasında. aynk ınşaat mzamında. bına yukseklığı serbcst. 2 0"! kat alanı kat say IM *> 25. iabanalanı kat sa>ısı en çok 30.00 m Bınadenniığı en az 5 00 m .onbahçe me^afe^ en az iM'er m yan \e arka hahçe mesafelen şanlavmda ımar durumu \erılmvştır Hali h»ıır durumu: Satı^a konu la^ınmaz. Kadıköy içerenköy Mah K.ar*lı .\hmet Sokağı'ndanaynlan 1. aydınlıksokağında. mahalen 2ı)kapılaı no'lu.betonarme karkassıslem- de bır bodrum. bır zemm. on tkı aormal katlı ınşaedılmi!, E&tım Apl 'mr. 5. normal kat 20 no'lu daıresıdır.Daıreye gırı^e antre. kar^ıdakuçükbır kıler. solda mutfak\e balkonlu sa- lon. salor.la jrtıbatlı bır yatak odası ve banyo mahallen me\cuttur Doşemeler ıslak zemınlerde seramıkle. salon ve oda da marleyle kaplıdır Mutfakta lezgâh allı-üstu dolaplan \ar- dır Daıre lakrıben S0 00 meırekare yûzölçunılûdut Bına vasaı malzente \e ışçılıkle ımal edılmüj olupbınada su. elektnk.kalonfer ıkomur yakıtlıl. asansor teMsatı vardir Kıjmeti: Tüm miılkıyetıtve 1 S00 000 000 - TL (Bırmilyar>ek)Z\uzmı)>on TL ) kıymeı takdır edılmışıır Arttırm»ıaın»nı\e>eri: 1- ilkaçık amırması 12 12 19S>5 Salı aunu. »aat 14 00'ten 14 I5'e kadar. Kadıköy 1 icn Mudürluju'nde japılacakıır llk açık arttırmada teklıf edilen bedel. mulıammen k\\m^tm \ "'5'ını \e \arsa rüçhanlı alacaklılann bu gaynmenkul \e temm edılmış alacaklan mecmuunu aşmadıgı takdıtde en çok artt'ranın îaahhudu bakı kalmak uzerc on gun dahj uzaıılarak 22 12 1 W Cuma gûnu. saat 14 00-14 15e kadar >me Kadıkoy I Scra Mudurluğu'nde y^püacak Ikıncı açık amınııada muhanımen kıymctın "o40'ını bulması ^.e -.attş iite>enın alaeağına ruçharıı oian alacaklarm loplamından fazla olması \e bundan ba^ka paraya çeMrrne ve paylaştırma ma^ratlarmı geçmçsı ^artıyla en çok arttırana ıhalcsı yapılacakur. 2- Arttırmaya ıştırak edcceklenn. lahmın edilen kıymetın "• 20'M nısp«tınde pek akçesı veya bu mıktar kadar mıllı biT bankanın temınat mektubunu vermelen lazımdır Satış pe- ^ın para ıledır. aiıcı ısiediğınde 20 gU nü geçmemek uzere mehıl verılebıiır Bırıkmış vergıler satı^ bedeimden öd«nır Ihale damga pulu bedelı. tellâlıye. lapuda alım harcı ve tahliye masraflan alıcıya aıttır 3- Ipotek sahıbı atacaklılarla dığer ılgılılenn (*) bu gayıımenkul uzermdekı haklannı hususıyle faız \e ma-rafa daır olan ıddıahrını dayanagı belgeler ık on beş gun ıçmde daıre- tnıze bıldırmekn lazımdır \ksı takdirde hakları tapu sıcılı ıle ^abıt olmddıkça paylaşmadan hanç bırakılacaklardır 4- Ihaleye katılıp daha <onra ıhale bedehnı yatırmamak suretıyle ıhalenın feıhıne sebep olan tum alıcılar ve kefıllen teklıf emklen bedet ıle ^on ıhale bedelı arasındakı farktan ve dığer zararlardan \e aynca lemerrut faızınden muteseKılen mc^ul olacaklardır lhak farkı \e temerrût favzı ayTica höıkme haceı kalmaksızm daırenuzce tabMİ olunacak. bu fark. var- sa oneelıkle lemınat bedelınden alınacaktır 5- Sanname. ılan tarıhinden ıtıbaren herkeMn görebllmesı içın daıtedc açık olup masrafı venldığı takdirde ısteyen alıcıya bir ömcgı gondenlcbılır b-Satı^a ütırak edenlerın ^artnameyı gorrnü^ \e munderecatım kabul etmüj'.ayılacakları.ba^kacab'.lgıalmak ıstevenlenn 19Q5 891 Tal. sayılı dosva numarasıyla mûdürlüğûmü- zeba^urmalanılanolunur 10 10 W5(*l llgilikr tabirinc irtifak hakkı sahipîeri d« dahildir. ~Basm 5O4W« GAYRtMENKLLİJN AÇIK ARTTIRMA İLANl K.\DIKÖV 2. İCRA MÜDLRLÜĞÜ'NDEN DosvaNo l l )')4 162 Tal istanbul ılı. Kadıkov ılçesı. Merdıvenkoy Mah . Şevtan Koprü sokağında 2^3 pafta. 2*94 ada. 2 par^el savıh 193 20 m2 yuzolçumîu atsanm 124 193 hıs- sesı bır borçtan dolayı açık amırma sı>retı>İe satı^a çıkanlmıştır Saıış ılam ılgılıknn adrcsıne tebhğe gondenlmn olup. adreste teblıgat vapılmaması \eya adreskn bilıtuneyenler ıcın de ı>bu satış ılanının ılanen teblıgat \erme kaım otacağı ılan olunur G»vrinienkulûn tmar Durumu: ICadıkoy Bel Ba^kanlığı Imar ve Planlama Mudürlüğü'nün 05 05 1993 tarıh ve 1993 7912 ımar durumunda. 2 parsel konut sah3!.mda. bıtışık blok ınsaat nızamında. 9 50, 3 katlı. krokısı gıbı bma dennlıgı, on. \an \e arka bahçe mesafelerı şartlarıyla ımar durumu venlmıstır. Hali Hazır Durumu: Satışa konu ta^mniaz. Merdıverıköy. Yenısahra Maballesı. Emnıvet Sok.. 14 kapı nolu tek katlı bınaflın karsı^ında bo^ arsadır Ax sa uzerındc kıymctıne ctkı cdecek bvr muhtesat voktur Arsa dıkdortgen v;kıllı olup duzbır konurodadır Arsa ve cıvan resmen beledıve hıznıetkrmden ıstı fade eder durumdadır Arsanın sokağa cephesı takrıben 15 00 m . dennîığı 13 00 m dır KıvnKti: \rsanm tamamının tum mulkıyetme 154 400.0*10 -TL. $a tışakonu 124 19} hıssesıne ıse99 2O000Û -TL Doksandokuzmılyon ıkıyuzbınTL kıymeUakdır edılrmştır Arttırm» /amanı ve \ eri: 1 - ilk açık arTtırrnaM 05 Aralık 1995 Salı gunu. saat 14 30'dan-15 Wt kidar. ICadıkoy 2 İcra Mikiurlüğu'nde yapılaeaktı Uk açık arttırmada teklıf edıkn bcdel muhammen kıymetm "o^S'ını ve varsa rûçhanlı alacaklılann bu gayrımenkul ve temın edilmış alacakları mecmuur a^madığıtakdırdeençokirtnrarantaahhudubakı kalmak uzere on gun daha uzatılarak onuncu 15 Arahk l ^ S Cuma gunu. saat 14 30-15 00'e kadar vıne K, dıkoy 2 kraMUdurlûğu'ndeyaptlacak Ikıncı açık amırmada muhammen kıvmetm ° o40'ını bulması ve satı^ isteyemn alacağına ruçhanı olan alacaklarm to lammdan fazla olması ve bundan başka paraya çevırme ve pavla^tırma masrafljnnı geçmesı ^artıyla en çok arttırana ıhakbi >apılacaktır 2 - ^ntırmaya ıştırak edeceklenn. tahrmn edilen kıymetın ö o20'sı nıspetınde pey akçesı veya bu mıktar kadar mıllı bır bankanın temınat mektubunu v* meten lazımdır. Satı^ pc^ın para ıledır. alıcı îMedığınde 20 gûnu geçmemek uzere mehıl venlebılır Bınkmiü vergıkr sauşbedelınden odenır thale damga f lu bedelı. lellalıye. ICDV. tapuda alım harcı masraflan alıcıya aıttır 3 - Ipotek sahıbı alacaklılarla dığcr ılgılılcnn l'tbu gayrımenkul uzenndekı haklannı. hususıyle faız ve masrafa daır olan ıddıalarını dayanağı belgeler on bes gun içinde daıremıze bıldırmekn lazımdır \ksı takdirde haklan tapu sıcılı ıle sabıt olmadıkça payla^madan hanç bırakılacaklardır. 4 - thakye katılıp daha sonra ıhale bedelını yatırmamak iuretıyle ıhalenın feshıne scbep olan tum alıcıUr v e kefıllen. teklıf ettıkkn bedel ıle » n ıhale dclı arasındakı farktan ve dıger zaraılardan ve ayrıca temerrût faızınden muteselsılen mesul olacaklardır lhak farkı ve lememıt faızı ayrıca hükme hacet I maksızın daıremtzcc tahsıl olunacak. bu fark. varsa oneelıkle temınat bedehnden alınacaktır 5 - Şartnamc. ılan tarıhınden ınbaren berkes.ın görebılmesı içın daırede açık olup masrafı venldığı ukdırde üteven alıcıya bır örneğı gondcrılebılır b - Satı»j ıstırak edenknn sartnameyı gormiış ve münderecatmı kabul etmış sayılacakları başkaca bilgı almak ıstevenlerın 1994 162 Tal sayılı dosya marasıyla Mudurlûûumuze ba^vurmaUtn ılan olunur (•) llgılıkr tabtrîne ınıfak hakkı sahıpkrı de dahildir 21 10 1995 Ba^ın 51)064
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear