22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
24 AĞUSTOS1994 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Savunma sanayii özel sektöre açılıyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Savunma Sanayii İcra Komitesi, Başbakan Tansu Çiller başkanJığında toplandı. Çiller, savunma sanayünin özel sektöre açüması için çalışmalar yapılacağını söyledi. Savunma Sanayii Müsteşarlığı'ndaki toplanüdan sonra bir açıklama yapan Çiller, "Toplanüda önemli kararlar aldık. Bizimistediğimiz türde, özel kesimin özellikle üretime katkısı olacağı biçimde ve ihracata yönelik olarak üretim yapabileceği, geniş bir üretim sahası oluşturulabilecek nitelikte yeni alımlar olacakür" dedi. Toplanüya Genelkurmay Başkanı Örgeneral Doğan Güreş, Milü Savunma Bakanı Mehmet Gölhan, Savunma Sanayii Müsteşan Yalçın Burçak ve ilgili bürokratlar katıldı. Güneydoğu toplantısı •ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Hükümetin, Doğu ve Güneydoğu Anadolu illerinde gerçekleştirmeyi planladığı yeni yatınm projeleri, dün akşam Başbakanhk Konutu'nda yapılan toplanüda bir kez daha gözden geçirildi. Başbakan Yardıması Murat Karayalçın'ın yanı sıra. Devlet Bakanlan Aykon Doğan, Necmettin Cevheri. Esat Kjrathoğlu, Bayındırhk ve İskan Bakanı Mustafa Yümaz, Milli Eğkim Bakanı Nevzat Ayaz, Sağlık Bakanı Doğan Baran ile baa üst düzey ekonomi bürokratlan katıldı. Berkapda'dan bakanlığa soru • tstanbu) Haber Servisi - İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bülent Berkarda, Florance Nighüngale Hastanesi'nin tıpta uzmanlık eğiümi verme koşullanna sahip olmadığı halde bu eğiümi verdiğini öne sürdü. Prof. Dr. Bülent Berkarda dün rektörlük binasında bir basın toplantısı düzenledi. Prof. Dr. Berkarda, toplanüda Sağlık Bakanlığı'na, "Sağlık Bakanlığı, adı geçen kuruma, Tababet Uzmanlık Tüzüğü ve Yönetmeliği'nde beliıtilen kurallara uygun inceleme sonunda mı uzmanlık eğiümi yaptırma yetkisi vermişür, yoksa sahte olarak isminin başında İstanbul Üniversitesi ismi kullanıldığı için mi yetki vermişür" sorusunu yöneltti. Tibuk'tan Soysal'a yanıt • Haber Merkezi - Liberal Parü Genel Başkanı Besim Tibuk, Dışişleri Bakanı Mümtaz Soysal'ın "Türkiye'ye vize uygulayan ülkelere misilleme olarak basit vize uygulanmalı, turizm bundan etkilenmez" açıklamasına tepki gösterdi. Dışişleri Bakanı'nın turizmi yeterince tanımadığını ifade eden Tibuk. Soysal'ın yaklaşımını "Türk turizmini riske atmak" olarak değerlendirdi. Atasoy Tahran'da •TAHRAN (AA) - Enerji ve ve Tabii Kaynaklar Bakanı Veysel Atasoy, "Türkmen doğalgazı' konulu toplanüya katılmak üzere bu sabah Tahran'a geldi. Atasoy ve beraberindeki heyet, Mehrabad Havaalanı'nda Iran Petrol Bakanı Gulamnza Agazade tarafından karşılandı. Türkmenistan Devlet Başkanı Saparmurad Niyazov'un gözetiminde, Atasoy'un yanı sıra, İran ve Türkmenistan petrol bakanlanyla, Rusya ve Kazakistan'ın ilgiü bakan yardımalannın katılacağı bugün başlayacak toplanüda, Türkmen doğalgazını İran ve Türkiye üzerinden Avrupa'ya nakledecek boru hatü projesinin uygulama konulan ele abnacak. SHP, 'ara seçîmi' görûşemiyor •ANKARA (ANKA) - SHP, yaz tatili nedeniyle bir süredir ara ve erken seçim konusunu görüşemiyor. SHP Merkez Yürütme Kurulu Genel Başkanı Murat Karayalçın'ın çağnsına karşın baa üyelerin tatilde olması, bazılannın da protestoederek toplanüya gelmemesi nedeniyle bir araya gelemiyor. SeLvi, görevinden ayrıldı• SHP Genel Başkan Yardımcısı, MYK'deki görevini sürdüreceğini söylerken, "Sürekli disiplinden söz edilmesi şık değil. Onlan rahatlatmak için istifa ettim" dedi Selvi, eleştirileri nedeniyle disipline veriJeceği açıkJamalarını şantaj olarak kabul ettiğini söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - DSP'ye gececekler ara- sında sayılan SHP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Selvi, bu göre- vinden isüfa etü. Selvi, parü yö- neticilerinin sürekli olarak "disip- lin tehdidinden söz etmelerinin şık olmadığını" vurgulayarak, "Ken- dilerini rahatlatmak istedim. Sol- da birlik için en samimi gayreti göstenneye devam edeceğün" dedi. Selvi, DSP'ye geçip geçme- yeçeğine ilişkin sorulara da, "Ülke yaranna oMuğuna inandığımız her bütünieştirici, bir- leştirici hareket içerisinde bulu- nur, bunu da anlatınz" karşılığını verdi. SHP Genel Başkanı Murat Ka- rayalçın ile genel merkez yöneti- cilerinin küçük kurultayın ardı- ndan sürekli olarak parti içi di- Ates ve Karakaş'ın adı grup baskanlığı için geciyor SHP'de grupyönetinıi sıkmtısı ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - TBMM'nin açılmasıyla birlikte , SHP'de grup yöneti- mi seçimleri sıkınüsı yaşana- cak. SHP Genel Başkanı Mu- rat Karayalçın Merkez Yürütme Kurulu (MYK), grup ve bakanlar arasındaki uyu- mun sağlanmasını yeni yasama döneminin temel sorunu olarak gördüğünü söylerken; muhalifler kendi aralannda grup yöneti- minde ve komisyonlarda görev alıp alma- mayı tarüşıyor. Grup başkanlığı için eski Turizm Bakanı Abdülkadir Ateş ile Grup Başkanvekili Ercan Karakaş'ın adlan geçı- yor. Karakaş "Grup yönetimi seçimle belir- İenir, atamayla değil. Bu nedenle gnıbun ge- nel eğilimi önemli" dedi. SHP lideri Murat Karayalçın'ı, kabine değişikliği ve küçük kurultayın ardından, grup yönetimi sıkınüsı bekliyor. Karayal- çın, kabine değişikliği sıkınüsı nedeniyle, grup yönetim kurulunun istifasını işleme koymayarak, bu sorunu ertelemişti. 1 ey- lülde TBMM'nin açılmasıyla birlikte, grup yönetimi ve komisyon seçimleri yapılacak. Grup başkanı. 2 grup başkanvekili ve 8 ki- şilik grup yönetim kurulu seçimlerinde parti içi dengeler yeniden oluşturulacak. 6 eylül günü yapılacak ilk grup toplantısında seçim karan alınması ve 13 eylül günü de seçimlerin yapılması bekleniyor. Karayalçın uyum istiyor SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, Cumhuriyet'in, grup yöneümi seçimleriyle ilgili sorulanna şu yanıü verdi: "Grup başkanı konusunu arkadaşlarımla görüşeceğim. Partide iiçlü bir uyumu mu- hakkak sağlamak zorundayız. MYK, grup ve bakanlar. Bu üç kurul arasındaki uyumun sağlanmasını, 1994-95 yasama döneminin en temel sorunu olarak göriiyorum. Aydın Bey'den rica etmiştim, yeni seçime kadar görevini sürdürmesini. O da kabul etti, sür- dürüyor. Ama yeni bir seçim yapacağız, yeni bir grup yönetimi oluşturacağız tabii." Uyumlu çalışamadıklan gerekçesiyle is- üfasını veren, ancak Karayalçın'ın ısteğı üzerine, yeni yasama dönemine dek görevi- ni sürdürmeyi kabul eden Grup Başkanı Aydın Güven Gürkan, yeniden aday olma- yacak. Gürkan, parti içindeki gelişmeleri uzaktan izleme karan alırken. Grup Baş- kanvekili Ercan Karakaş, örgütle temasla- nnı sürdürüyor. Muhaliflerin bir bölümü. grup yönetimi seçimlerine aday çıkarma- ma eğiliminde olduklannı söylerken, Ka- rakaş ile bazı arkadaşlannın ise "solda bir- lik ve sol değerlerin savunulması için yöne- timde yer alma" yaklaşımıyla aday olabile- cekleri belirüldi. Kulislerde, Karakaş'ın, grubun desteğini alması durumunda grup başkanlığına aday olabileceği belirtiliyor. Karakaş düşünüyor Ercan Karakaş, Cumhuriyet'in soru- lannı yanıtlarken, "Henüz hertıangi bir ka- rar vermedik. Grup yönetimi seçimle belirle- nir; bir atama, görev lendirme değildir. Bu nedenle grubun genel eğilimi önemli. Arka- daşlarla konuşup ona göre karar vcreceğiz" dedi. Küçük kurultaydan sonra darma- dağınık olan muhaliflerin bir bölümünün de grup yönetimine girebileceği belirtiliyor. "İsyancdar" olarak anılan 11 'lerden , Ankara Milletvekiü Mehmet Kerimoğlu daha önceden grup yönetimine girmeme konusunda bir prensip kararlan olduğunu anımsatarak. "Bunun için uğraşmalı, solda birlik formülü aramalayız. SHP'de kimin partiyi yönettiği, kimin hangi görevlere gele- ceği beni ilgilendirmiyor" dedi. DYP'Iİ Kose: lerorun panzehiri mukaddesat • PKK'nin bölgede namaz kılıp, ezan okumaya başladığını öne süren ve "PKK elimizdeki din silahını almaya çahşıyor" diyen DYP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Köse, Doğu ve Güneydoğu'da daha çok imam hatip ve ilahiyat fakültesi açılması gerektiğini söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - DYP Genel Başkan Yar- dımcısı İsmail Köse, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da PKK ile yapılan mücadelede dinin daha ön planda tutulması ge- reküğini savundu. PKK'nin bölgede namaz kıhp. ezan oku- maya başladığını öne süren ve "PKK etimizdeki din silahını al- maya çalışıyor" diyen Köse, bölgede daha fazla sayıda ımam hatip lisesi ve ilahiyat fa- kültesi açılması gerektiğini söy- ledi. Köse, "Güneydoğu'da gü- venlikten sonra sıra dini eğitim- de. Çünkü terörün gerçek panze- hiri, mukaddesat ve manevi de- ğerlerdir" dedi. PKK lideri Ab- dullah Öcalan'm, RP'ye sızmak istediğinı savlayan Köse, RP- nin oy için buna çanak tu- tacağına kesin gözüyle baküğı- nı ifade etti. Köse, "RP'yi uya- nyorum. Dün SHP'yi kuİlanan- lar, bugün RPyi kullanacaklar" diye konuştu. Köse, dün düzenlediği basın toplanüsında, terörle mücade- lede bundan sonra aülması ge- reken adımın, dini eğiüme ağır- hk vermek olduğunu savundu. Bu konuda Diyanet İşleri Baş- kanlığı'na büyük görev düştü- ğünü vurgulayan Köse, bölge- deki tüm din adamlannın de- ğiştirümesini ve din görevlileri- nin de doktorlar, öğretmenler, avukatlar gibi atamayla bölge- ye gönderilmesini istedi. Güneydoğu sorununun, as- keri, ekonomik ve sosyal ön- lemlerin yanı sıra, din kardeşligi faktörü öne çekilerek çözülebi- leceğine inandığını ifade eden Köse, "Bunun için, bölgede ba- rajların, fabrikalann yam sıra, imam hatipler ve ilahiyat fakül- telerinin açıunasında yarar gö- riiyorum" dedi. Bölgede uygu- lanan eğiûm politikalannn yanlış olduğunu da savlayan DYP Genel Başkan Yardımcısı Köse, mezra okullan yerine, yaüh bölge okullan sistemine geçilmesi gerektiğini kaydetti. ÇİZMEDEN YUKARI / MUSA KART siplinin önemine dikkat çekerek, disiplin kurullannın çalıştınlabi- leceğini ima etmelerine ilk tepki Genel Başkan Yardıması Cevdet Selvi'den geldi ve Selvi, dün bu görevınden istifa etü. Selvi, dün düzenlediği basın toplanüsında, parti yöneticilerinin disiplin olayıru "bir tehdit, bir şantaj aracı olarak" kullandığını vurgulaya- rak, şunlan söyledi: "Bu beni rencide etmektedir. Hayatım boyunca hicbir görevde ve yerde ne tehdit ne de şantajla hareket etmedün." Selvi, bugüne kadar parüsinin erken seçime hazırhksız yakalan- maması için çaba gösterdiğini kaydetü. Parü yöneümini eleşü- rirİcen, "SHP kunıluş amactndan çıktı, bazı çelişkileri var. tlkelerin- den ödün verir hale geldi ve bu ne- denle de doğal tabanından uzak- laşıyor, kopnı" dedığine dikkat çeken Selvi, sözlerini şöyle sür- dürdü: "Şimdi dönüpdışanya bakahm. Emekliler cüzi bir miktar para alamamanın ıstırabını yaşıyor. İşçiler toplusözleşmelerde hak et- tikleri bireysel hak haüne gebniş haklannı alamıyorlar. Bîz bunun yanlış olduğunu söyledik. Sosyal demokrat bir partinin murlak ve mutlak işk\ini. gü>enilirliğini, so- rumluluğunu yerine getirmesini is- tedik. Bize gü>enen insanlann gü- venlerini sarsmamamız gerektiği- ni anlattık. Bu mu partinin aleyhi- ne konuşmak? " Selvi, gazetecilerin DSP'ye ge- çip gecmeyeceğine ilişkin so- rulanna da, "Partimi çok sevi- yorum. Ama ülkemi daha çok se- viyorum. Türkiye'nin yaranna olan her yerde oİabilirim. Bu ne- denle gayet tabii ülke yaranna ol- duğuna inandığımız her bütünieş- tirici, birleştirici hareket içerisinde bulunuruz" karşılığını verdi. Selvi, istifasını vermek için Ge- nel Başkan Karayalçın'dan da randevu istediğini söyledi. İstanbul'a giri$ Karayalçın, Eidoğan'a sertçıkü • SHP lideri, İstanbul Belediye Başkanı Erdoğan'ın kente girişlerde vize uygulaması yapılacağı yönündeki sözleri için "Osmanlı döneminde değil, Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşıyoruz" yanıtını verdi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Murat Ka- rayalçuı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Tayyip Erdo- ğan'ın, kente girişlerde vize uygu- laması istemine, "Türkiye Cum- huriyeti'nde yaşıyoruz, Osmanlı döneminde değil" yanıtını verdi. Karayalçın, Devlet Bakanı Sa- lih Sümer. Bayındırhk ve tskan Bakanı Mustafa Ydmaz, Toplu Konut İdaresı Başkanı Yiğit Gü- löksüz ile bazı bürokratlar ve par- ti yöneticileriyle Mamak Beledi- yesi'ni ziyaret etü. Burada İstan- bul Belediye Başkanı Erdoğan'- ın, "vize uygulaması" konusun- daki sözleriyle ilgili açıklamalar- da bulunan Karayalçın, "Adfl dü- zen belediye anlayışı İstanbul'da da kendini gösteriyor. Belediye İs- tanbui'a vize uygulayacakmış. Kimse şaşırmasın, Türkiye Cum- huriyeti'nde yaşıyoruz, Osmanlı döneminde değil. türkiye Cumhu- riyeti vatandaşı her yerde yaşar, kimse bunu engeüeyemez, buna izin vermeyiz" dedi. Mamak Belediye Başkanı ts- mail Değerii de ilçenin, kentin çöplüğü durumuna gelmesi ne- deniyle ilerleyemediğini belirte- rek, belediyelere ekim ayına ka- dar süre tanıdıklarını ve bundan sonra çöp dökümüne izin veril- meyeceğini söyledi.Değerli,"Çöp- lükİerin başında ben bekleyece- ğim" dedi. CHP'dehesaplargrupkurmaüzerine • CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin, CHP'nin, kuruluş yıldönümü olan 9 eylüle, grup kurmuş olarak gireceğini söyledi. AYŞE SAYEM ANKARA - CHP. kuruluş yıldönümü olan 9 eylülü "par- lamentoda grup kurarak" kut- lamaya hazırlanıyor. CHP Ge- nel Başkanı Deniz Baykal'ın. kendisine "en yakın" isimler arasında yer alan ve SHP içindeki muhalif kanatla, "CHP adı altında yeni oluşum" yanlısı ola- rak; bilinen Adnan keskin"i genel sekreterli- ğe getirmesi, bütünleşme trafığini hızlan- dırdj. CHP'nin yeni Genel Sekreteri Keskin, bu oluşumlar çerçevesinde, SHP'den bazı milletvekillerinin partisine geçeceğini öne sürerek, "CHP, 9 eylüle grubunu kurmuş olarak girecek" dedi. SHP'deki parti içi muhalefetin başını çeken Mümtaz Soysal'- ın Dışişleri Bakanlığı'na getirilmesinin, "yeni oluşum" çabalannı etkilemediğini kaydeden Keskin, "Aksine, bu getişme SHP'den kopmak isteyen insanlann arayış sürecini hızlandırdı" görüşünü dile geürdi. CHP'de Ertuğnıl Günayın isüfasıyla boşalan genel sekreterlik görevine geürilen Adnan Keskin Cumhuriyet'in sorulannı yanıtlarken, SHP icinde 30'a yakın millet- vekilinin, gelinen noktadan memnun ol- madığım savundu. Ortak oluşuma doğru CHP'nin, öncelikli hedefınin, "grup kur- mak" olduğunu kaydeden Keskin. daha sonra da ŞHP içindeki, "rahatsız" bu 30 milletvekiliyle "ortak oluşum için" çahşıla- cağını bildirdi. Keskin. bu süreci şöyle an- latü: "SHP içinde şu anda çok ciddi sürtüşme- ler yaşanıyor. Hükümetin SHP kanadında yapılan kabine değişikliği sonrası, bazı eski bakanlar, sosyal demokrat kamuoyunu te- dirgin eden açıklamalar yaptı. Bu özellikle dürüst, iktidar çamuruna bulaşmamış insan- lar arasında tedirginlik yarattı. SHP içeri- sindeki bu arkadaşlarınuz, yeni bir bütünleş- menin, birleşmenin yolunu aramaya başladı- lar. Bu araytşta olan arkadaşlarunızla ilişki- lerimiz var, temaslanmız devam ediyor. " Grup kuımak için harekete geçen CHP'- de ilk aşamada yoğun "transfer kulisi" yapıhyor. Partide, SHP'deki parti içi mu- haliflerin yanı sıra, ANAP'tan istifa eden bazı milletvekilleri ile de temaslar sürdürü- lüyor. CHP Genel Sekreter Yardıması Fuat Çay'ın, SHP'den istifa eden Hatay Milletvekili Ali Uyar'ı ikna etmeye çalışüğı ifade edilirken, Ankara Milletvekili Uluç Gürkan da ANAP'tan aynlan İstanbul Milletvekili Bahattin Yücel ve Çorum Mil- letvekili Ateş Amiklioğlu ile temaslannı sürdürüyor. Ancak Amiklioğlu'nun, "si- yaseti bırakacağını" açıklaması nedeniyle, gözler Yücel'e çevrildi. Öte yandan Baykal'ın, Eski Adalet Ba- kanı Seyfi Oktay'la göriişmelerini sürdür- düğü öğrenildi. CHP'de dile getirilen ikinci senaryo ise SHP'deki konumundan ra- hatsız olan 30'a yakın milletvekili ile CHP adı altında yeni bir oluşuma gjdilmesi şek- linde ifade ediliyor. POLİTİKAGÜNLUGU HİKMET ÇETİNKAYA Vehbi Beye Ünlü işadamı Vehbi Koç'un kızı Sevgi Gönül, şöyle di- yor: "Uzun süredir köktendincilerden tehdit mektubu alı- yorduk. Vehbi Bey"m aile planlaması konusundaki çalış- maları sanıyorum onlan rahatsız etmiş..." Niçin böyle konuşuyor Sevgi Gönül Hanım? Vehbi Koç Vakfı tarafından düzenlenen "Büyük Kons- tantinus'dan Fatih Sultan Mehmed'e Konstantinopolis- Istanbul" konulu sempozyumun bir başka tarihe erte- lenmesi nedeniyle. Yani Vehbi Koç Vakfı "köktendinci- lerden" baskı görünce sempozyumu yapmama kararı almış. Haberi duyunca çok şaşırdım. Türkiye'nin en zengin ve ünlü işadamı, baskı karşısında geri adım atmış. Vehbi Bey'in kızı Gönüi Hanım da açıklama yapma gereği duy- muş. Korkunun ecelefaydası yoktur. Vehbi Koç, devlet tara- fından desteklenen ve beslenen "malum gazetenin" hedef tahtası zaten. Malum gazetenin köşe yazarları Veybi Bey'i sabah akşam "Müslüman kökünü kurutmayı amaçladığı için" suçlayıp dururken onlara şirin gözük- mek anlamsız. Malum gazetenin bir köşe yazarı "Mübarek, Koç ve Nefise Sadık" başlıklı yazısında bakın neler yazıyor "Bildiğiniz gibi Hüsnü Mübarek ve Vehbi Koç iki önemli Müslüman ülkenin iki ünlü adamı. Birisi Mısır Başkanı, diğeri ise Türkiye'nin en zengin sanayicisi. Ama burada şunu da bildirmekte fayda var. Vehbi Bey belki unutuyor ama, bu zenginliği Türkiye'deki ucuz işçi- lik ve bol tüketici nüfus sayesinde elde etmiştir. Bu iki adam BM Genel Sekreteri Butros Gall 'nin iltifatına maz- har olmuşlar ve onun tarafından ödüllendirilmişlerdir. Ne için mi? Kendi ülkelerindeki Müslüman nüfusu azalt- tıkları ve Müslümanlan daha doğmadan kendi çocukla- rını katletmeye teşvik edip böylece Müslüman kökünü kurutmaya gayret sarfettikleri için. Peki bu Nefise Sadık kim? Bu kadın da diğer bir önemli Islam ülkesi olan Pa- kistan'dan ve BM'nin Nüfus Fonu'nun direktörü, yani Gali'nin memuresidir. Demek ki Müslüman düşmanı Gali, Müslümanlardan gönüllü piyadeler bulmakta hiç zorluk çekmiyor." Yazının bir bölümünde ise Vehbi Koç şöyle suçlanı- yor: ".... Onun için Islam düşmanları, bu iş için gayret gös- teren Mübarek, Koç ve Nefise Sadık gibilerine ne kadar mükafat ve ödüller verseler azdır. Ve batı bu konuda cö- merttir..." • • • Vehbi Koç gibi tanınmış işadamları "şeriatçılardan korkarlarsa " sade yurttaşlar ne yapsın? Bugün İstanbul'da şortla dolaşan genç kızlar otobüs duraklarında saldırıya uğruyorlar; işadamlarının şirket payları "hakem heyeti" ad\ altında yok pahasına ellerin- den alınıyor. Anadolu üniversiteleri "şeriatçı ağı tara- fından kuşatılıyor. Milli Eğitim Bakanlığı, incelemelerini şeriatçı larla görüşerek yapıyor, sonra da soruşturmaya gerek olmadığını bildiriyor. Gerçekten Türkiye nereye gidiyor söyler misiniz? İşadamı, sanayici korkuyor; emekçileryılıyor; memur- lar, öğretmenler susuyor; tiyatro sanatçılan "Islam sa- nafc<s/y/z" diyor;televizyonlarkarayobazlaraprimüstü- ne prim veripdemokrasi kahramanlığı yapıyor. Böylece Türkiye, ortaçağın karanlığına doğru adım adım ilerli- yor. Ne diyor Vehbi Bey'in kızı Sevgi Hanım: "Uzun süredir köktendincilerden tehdit mektupları alı- yorduk..." Bu korkaklık, bu yılgınlık ne getirecek söyler misiniz? Haydi biz söyleyelim: "Şeriatı..." • • • Adamın 20 milyar lirasını gasp etmişler. Adam şaşkın, korkusundan savcılığa gitmiyor. Neden? Nedenini şöyle açıklıyor: "Ölümle tehdit ediyorlar. Çoluk çocuğum var..." Şaşırmamak elde değil... Şöyle diyorsunuz: "Ge/ an/af rıer şeyi, elindeki belgeleri ver..." Yanıt veriyor: "Belge filan yok. Inandım. Ben de Müslümanım, onlar da Müslüman. Müslüman Müslümana kazık atmaz diye düşünmüştüm..." "Sonra ne oldu?" Gözlerinde iki damla yaş... "Paramı geriye vermediler. 'Hayır işinde kullandık1 dediler..." "Sen inandın mı buna?" "İnanmadım ama yapacak bir şey yoktu..." "Hiç olmaz mı?Savcılığa neden gitmedin" "Ölümle tehditettiler, 'Seni yakarız1 dediler..." Bu tür olaylar çoğaldı. En çirkin örneği Manisa İmam Hatip öğrenci Yurdunda yaşandı. Olay şu anda Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldüğü için değinmeyeceğiz. Aynı durum Anadolu üniversitelerinde de gözleniyor. Şeriatçılar giderek örgütleniyor. Kimi milletvekilleri kendilerine destek çıkıyor. • • • Ünlü işadamı Vehbi Koç, tehditler nedeniyle "Büyük Konstaninus'dan Fatih Sultan Mehmed'e Konstantino- polis-lstanbul" sempozyumunu bir başka tarihe erteli- yor. "Çetin Alağan" imzalı mektup ise oldukça ilginç: "Mevcut siyasi ortam içinde, bu sempozyumun ileri bir tarihte yapılmasınm daha uygun olacağını düşün- mekteyiz..." Herhalde "şeriatçılar" bu işeçok sevinmişlerdir... Şıkıdım şıkıdım oynamaya başlamışlardır... Bu bir zafer onlar için... Koskoca Vehbi Koç'u dize getirdiklerine göre gelecek yıl da İstanbul Kültür ve Sanat Etkinlikleri'ni engelleyip Eczacıbaşı ailesini de dize getirirler mi dersiniz?.. Ecevit, 'retcephesi'rû cidcUhıdmach ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, isimsu yaaû açı- klamalarla kendisine bayrak açan parü içi muhalifleri ciddi bulmadığını söyledi. Parti tü- züğüne aykın davrananlann görevden ahnmasına devam edileceğini belirten Ecevit, "So- nuç Lstiyorlarsa, isimlerini açık- lasınlar" dedi. Ecevit, dün düzenlediği basın toplanüsında, yazıb açı- klamayla kendisine bayrak açan parti içi munalıflenn, faks mesajlannı incelediğini ve bu mesajlarda, açıklamarun yapüdığı telefon numarasırun bulunmadığını vurguladı. "Her partinin içinde birtakm huzursuz kişjler olabilir" diyen Ecevit. "Ciddiye almacak bir tarafı yok. Bu kadar gayri dddi bir mesajı basın organlannm ha- ber yapmasını anlayamadm" dedi. Mesajın "nereden geküği- ni tahmin ettiğini" söyleyen Ecevit, muhaliflere, "Sonuç al- mak istiyoriarsa, isimlerini açı- klasınlar" diye seslendi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear