25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CumhuriyeC îmtivaz sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı: Özgen Acar • Genel Ya> ın Koordinatörü: Hikmet Çetinkava 9 Genel Yayın Danışmanı: Orhan Erinç 9Yazıişlen Müdürlen. tbrahim Yıldız. Dinç Tavanç (Sorumlu).9Haber Merkezı Müdüru Hakan Kara 9 Görsel Ydnelmen. Ali Acar 9Dış Haberler: Er- gun Balcı 9 Ekonomı: Abdurrahman Yıldırun 9 Istihbarat: Yalçın Çakır 9 Yurt Haberleri: Mehmet Saraç 9 Makaleler. Sami Karaören 9 Spor Abdül- kadir Yiicelman 9 Duzeltme. Abdullah Yazıcı Ankura Temsılcısi. Mustafa Balbav 9Haber Muduru Doğan Akm AtatürkBul- \anNo 125, Kat.4. Bakanlıklar-AnkaraTel 4I9502UP Hai).Tele\ 42344. Fav 44195027 9İzmır Temsılcısı Serdar Kızık. H Zıva Blv 1352 S 2 3 Tel+411220 Telex. 52359. Fax: 4419117 9Adana Temsılcibi: Çetin V iğenoğlu İnonu Cd. 119 S. No- 1 Kat 1. Tel: 352255O-35226OI-3522492. Telex-62155. Fax 3522570 Muesbese Muduru. Erol Erkuf • Koordınatör: Ahmet Konıisan • Muhasetfc Bûlent Yener • Idare Hüseyin Gürer • tşletme önderÇeük • Bılgı-Işiem. Nail Inal • Bılgısavar Sıstem: Mürüvet Çiler •Reklanr Reha Işıtman n >e Basan: Yenı&un Haber \jansı. Basmve Yaymcılık A Ş -ûrkoca'ğıCad 39 41 Cağaloğlu Wl4İst PK 246İstanbulTel (0 212)312O5O5(2Ohal)Telex 22:46.Fa» 10 212)5138^95 22 MART 1994 Imsak:4.32 Güneş:5.58 Öele: 12.18 İkındı: 15.42 Aksam. 18 24 Yatsı. 19.44 rürk «uafönJerine Oscar • ANKARA (ANKA) - Türk notiflerinin dünya lreasyonlanna girmesinden sDtıra Türk saç modelleri de noda arenasında yerini aldı. Idinılen bilgiye göre Dünya fcuaförler Federasyonu'nun faris'tedüzenlediği ıluslararası kuaförler )anşmasında Türk ekibi en \üksek ödül olan Oscar rişanını aldı. Yanşmada Fransa, Arjantin ve Italya da cdüle layık göriildü. Türkiye Oscar nışanını alırken Kuaförler Meslek Örgütü Genel Başkanı Lıver Aydıner başkanlığında yanşmaya katılan ve Muhıttin Yusan, Hilmi Demirtaş, Mustafa Deniz. Şahin Palabıyık, Eray Beler. Murat Acun ile Mahmut İnal'dan oluşan Türk ekibine ayn ayn Oscar madalyası verildi. Gossard Glossies'de yenilikler • Haber Merkezi- Gossard'ın, 1993 yılı sonlanndapiyasaya çıkardığı özel teknolojisi ile hazırlanmış. kadını yalnız renkleri ile giydiren Glossies serisinin şimdi de G-String ve Body'si Türk kadınının hizmetine sunuluyor. Tüm Glossies serisinde olduğu gibi bu ürünler de siyah. beyaz ve şampanya renklerinde üretiliyor. Aşık Veysel anıldı Haber Merkezi - Ünlü halk ozanı Aşık Veysel Şatıroğlu, ölümünün21. yıldönümünde, Gülhane Parkı'ndaki heykeli önünde düzenlenen törenle anıldı. Veysel'in ailesi ve yakınlan ile aşıklann katıldığı törende ozanın heykeline çelenk konularaİc saygı duruşunda bulunuldu. Törende konuşan Ortadoğu Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Tahir Kutsi Makal. Türk halk şiirinin büyük ustası Veysel'in, bugün yalnız ölüm yıldönümünü değil, 100. doğum yıldönümünü de kutladıİdannı belirterek Veysel'in eserleriyle daima yaşayacağını söyledi. 21 martın, Nevruz Bayramı olması nedeniyle de ayn bir önem taşıdığını kaydeden Makal, Nevruz'un Türklerin Ergenekon'dan çıkışı, bahann müjdecisi olduğunu ve aşıklar tarafından yıllardır kutlandığını kaydetti. Makal, Veysel'in dünyada ırk aynmı yapıldığı günlerde. sazıyla herkesi birlik ve beraberliğe çağırdığını. sanatçılann "toplumun lokomotifi" olduğunu ifade etti Sağlık haftası • İstanbul Haber Servisi -14 Mart Sağlık Haflası etkinlikleri başladı. Hafta nedeniyle İstanbul Tabip Odası Mecidiyeköy Kültür Merkezi'nde tören düzenledi. Törenin açış konuşmasını yapan Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Zeki Karagülle. Sağlık Haftası'nın ilk defa 14 mart 1919"da İstanbul'un işgalini protesto etmek amacıyla kutlandığını belirtti. Karagülle. Türkiye'de hekimlerin pek çok sorunu bulunduğunu belirterek. konuşmasını şöyle sürdürdü: "Tüm olumsuzluklara rağmen meslektaşlanmızın ezici çoğunluğu her koşulda insan sağlığının korunması ve geliştirilmesi. hastalannın tedavisi ve esenliği için hizmet etmeyi yaşamlannın en büyük değeri sayıyorlar." Törenin sonunda doktorluk mesleğinde 25,40,50 yılını dolduranlara sertifika ve plaket verildi. Baba 'arkamabakmam^deyipköşkeçıkıyo K -s- emal Ihcak toprağa verildi, cenaze törenine Çiller'ler de katıldı. Nazlı Ilıcak, mezara bir tane de "Tercü- man" gazetesi konulmasını istedi. Bu istek yerine geti- rildi, gazete de sahibi ile birlikte "toprağa gö- müldü". Tansu Çiller için "dosduk" oraya kadardı. artık Nazlı Ilıcak'ın telefonlanna bile çıkma- yacaktı. Çiller'i arayan "eski dost" Nazlı Hanım'a kimi zaman şu yanıt veriliyordu: "Başbakan köpeğini gezdiriyor, şimdi gö- rüşemez..." Tansu Hanım'ın "köpeğini gezdirdiği" milletvekili lojmanının I kilometre uzağın- daki Çankaya Köşkü'nün yeni sakini ise 16 mayıstabelli oldu... Süleyman Demırel, Tür- kiye Cumhuriyeti'nin 9. Cumhurbaşkan- lığı'na seçilmişti. "Baba" yukan çıkanlmıştı, ama DYP'yi gururlandıran bu olay, partiyi de "çalkantı" sürecine soktu. Demirel. Çankava'ya gjder- ken "Arkama bakmam" diyordu. DYP Ge- nel Başkan adaylan belirmeye başladı, lsmet Sezgin ve Köksal Toptan aday olacaklannı açıkladılar. Şampanyalar patlıyor 16 mayıs akşamı Ankara Hilton'un "kral dairelerinden birinde" ise "çok farklı" bir kutlama yapılıyordu. Odalar Birlıği Başkanı "Yalım Erez", 20'ye yakın DYP milletvekili ile birlikte organize ettiği toplantıda. Cavit Çağlar'a genel başkanlık teklif etti: "Haydi Çağlar sen çık.Sonuna kadar ar- kandayız." Çağlar çok mutluydu. "Baba"yı sonunda Köşk'e çıkarmışlar. hatta Çankaya Köşkü'- nün bahçesinde Ömer Barutçu ile gölgesinde "tavla oynayacakları" ağacı bile belirlemiş- lerdi... Şampanyalar patlatıldı. vıski su gibi aktı... Cavit Çağlar'ın adaylığı adeta "kesin- leşmiş" gibiydi, ama Çağlar ıhtiyatı elden bı- rakmadı, şöyle dedi: "Beyefendiden el almadan çıkmam..." Çağlar'a ısrarlar sürdü...Hilton'un ardın- dan 18 mayısta bu kez, Devlet Bakanı Ömer Barutçu'ya bağh GAP Başkanlık binasında 11 milletvekili bir araya geldi. Çağlar'ın aday olması tartışıldı. DYP'de "genel başkanlık hayali kuran çoktu"ama genel eğilim. "Hüsamettin Cin- donık "ismi üzerinde yoğunlaşı>ordu."Asıl emanetçi o değil miydi? Partiyi yasaklı gün- lerden bugiinlere, iktidara o taşımamış mıydı? Demirel'den sonra DYP'ye genel başkanlık ancak ona yakışırdı." Cindoruk, üzerindeki yoğun ısrarlara karşın karar veremiyordu, Demirel'le bir kaç görüşme yapmış, Cum- hurbaşkanı'nın, kendisınin genel başkanbğı- na "çok sıcak bakmadığmı" hissetmişti. "Türkiye iki başldıktan zarar göriir" diye dü- şünüyordu, aynca koalisyonun pek parlak bir icraat yapmadığı da ortadaydı. Kasımda ise partinin olağan kongresi olacaktı. Cindo- ruk. bu koşullarda aday olmadı. şöyle diyor- du: "Bir siyasetçi karar verirken telkinlere de açıktır, ancak kendi başına karar verecektir, bir başarı hesabı yapacaktır, bu başan da ül- kenin yaranna oiacaktır.Başbakanlık, heves- le yapılacak iş degüdir, bu bir hesap işidir. Beİki de başka bir hükümet formülü bulmak gerekir." Cindoruk'un bir gerekçesi de, artık Cum- hurbaşkanı olan Demirel ile arasındaki uyumsuzluktu. Cumhurbaşkanı ile Başba- kan arasındaki bir uyumsuzluğun yönetım- de büyük sorunlar yaratacağı kanısındaydı. "Devletin tepesinde kavga olmaz. özal'ın Cumhurbaşkanlığı sı- rasında, Demirel ile arasındaki sorunlar iş- lerin yüriimesine büyük engeller çıkardı. Şimdi de ben böyle bir ortam yaratdmasına neden ol- mam" diye düşünü- yordu. Cindoruk aday olmadı, ısrarlardan ve DYP kulislerinden uzak kalmak için eşi Di- lek Hanım'la birlikte Rodos Adası'na "tati- le" gitti. 'Benden korksunlar' Tansu Çiller, "gihendiği" birkaç ismi. bu arada SPK'dan Nermin Berki ile Hazine'- den Osman Ünsal'ı Oran Sitesi'ndeki evine çağırdı: "Çocuklar, artık konumuz reform değil. Si- yaset yarışına girerken ben nihai olarak Baş- bakanlıği hedeflemiştim. ama konuşmalan- mızdan da biliyorsunuz, bu hedefimiz orta va- deliydi, 3-4 yıl daha beklcyecektik. Şimdi ise top ayağımıza geldi. Bu fırsatı değerlendi- relim." Ünsal ve Berki sevinmişlerdi. Çiller sözle- rini sürdürdü: "Demirel bana hiçbir şe> > aptırmadı... Eğer partide genel başkanlık mücadelesini kazanırsam herkes benden korksun." Bu görüşmede. "Çiller'in DYP'de genel başkanlık şansının ne olabileceği" üzerinde bir araştırma yaptınlması karara bağlandı, "eski solcu" öğretim üyelennin kurduğu bir araştırma kuruluşu ile temasa geçildi. So- nuçlar ahndığında, bayan bakan "muthı'" oldu. Araştırma. "Cindoruk aday olmadığı takdirde", kendisinin"genel başkan seçilebi- leceğini"gösteriyordu. Demirel'den sonra Çiller adaylık sondajlannı sürdürdü. Teş- vik Uygulama Genel Müdürü "Hasan Mol- laoğullan'nı evine bir öğle yemeğine davet etti.DY'P çevrelerinde yakın tanınan. Demi- rel'in de sevdiği bürokratlardan Mollaoğul- lan'nın görüşü Çiller için önem taşıyordu. Özer Çiller'in de hazır bulunduğu sofrada Tansu Hanım lafı açtı: "Hasan, ben Genel Başkanlığa aday olaca- ğım, ne dersin?" Mollaoğullan şaşıımıştı: -Sayın Bakan, sızin için erkendir. Bence Başoakan olacak şahsın Artvin'den Istan- "Cavit nasılsın? Doğnı dürüst görüşemedik son zamanlarda." -İyiyim. çok çok iyiyim...Sızde vaziyetler nasıl? "Cavit'ciğim seninle samimi konuşacağım. Ben Genel Başkan adayı oluyorum^ayet sen çıkmayacaksan bana açık açık destek ver." Çağlar için, çok önceden ihtirasını sezdıği, hatta "Bu yukarıya oynuyor" dediği bayan bakanın sözleri sürpnzolmamıştı. Kadehin- den biryudum aldı. yanıt vermedi. Çiller: "Ca>it, ben seni ne kadar çok severim bilir- sin. Benden desteğini esirgeme." Çağlar'ın keyfi kaçmıştı. kendilerini "ses- sizce" dinleyen Özer Çiller'in de duyacağı bir sesle şöyle dedi: -Ben de seni çok severim.Ama o iş başka bu iş başka... Çiller. Cavit Çağlar'ın kendısine destek \ermeyeceğini zaten biliyordu, cevap verme- di. Çağlar ise konuşmayı şu sözle noktaladı: "Yalnız, Tansu Hanım...Size destek ol- mam dcdim. ama şunu da bilin... köstek de ol- mam." Işığınıza muhtacım ÇiUer, Cindoruk'un aday olmayacağını açıklaması ve ona başarı dileğinde bulunmasına seviniyor: Sağolun ışığınıza muhtacım. YA. alım Erez 20 milletvekiliyle birlikte Çağlar'a genel başkanlığa aday olmasını öneriyor. Çağlar, 'Baba'dan el almadan çıkmam1 diyor. DYP'nin kilit ismi, Demirel'in "emanetçisi" Cindoruk, tüm baskı- lara karşın genel başkan adaylığına sıcak bakrrmor. Tansu çıller'in Siyaset i^oman^ Nursun Erel Ali Bilge ebrik etmek için Demireregiden Çiller, 'uygun görürseniz aday olmak istiyorum1 diyor. Demirel uyanyor: Adımlanna dikkatet. Daha sonraları sürekli Tansu Çiller'in yanında görülecek olan Yalım Erez, genel başkanlık için ilk teklif] Çağlar'a yapıyor. Çağlar kendisinden destek isteyen Çiller'e olmaz di> or \e ekliyor: Tansu hanım, size destek olmam dedim ama köstek de olmam... Çiller için DYP kongresi öncesınde "çözül- memiş" tek sorun kalmıştı. Hüsamettin Cın- doruk'un adaylığı... Cindoruk zaman za- man aday olmayacağını açıklamıştı, ama öyle baskı vardı ki fîkrini değiştirebılırdi. Çiller bunu ölçmek isteyerek, Rodos'ta tatil \apan TBMM Başkanı'nı telefonla aradı: "Hüsamettin Ağabevciğim.Nasılsınız? Di- lek (Cindoruk) nasıl? Tatiliniz nasıl geçiyor? (Tansu Çiller ile Dilek Cindoruk Arnavutköy Amerikan Kız Koleji'nden sınıf arkadaşıdır- lar. Çiller'in okul vıllarında Dilek Hanım'a yaptığı bir densi/lik nedeni\le araları hep li- moni olmuşttır)" -İyiyız Tansu Hanım. oralarda ne var ne yok? ' "'Ağabey. siz adaylığuuzı koy acak mısınız? Şayet aday olma\ acaksanız ben çıkacağun. Ne dersiniz?" -Ben aday olmayacağımı defalarca açıkia- dım. Sen kararlı mısın? "Evet kararlıyım." -Hayırlı olsun. Allah kolavlık versın. ama bu bir heves işi değıldir. Bu karardan ca>- mak ya da vazgeçmek de olmaz. Çok iyi dü- şünülmesı gereken bir konudur. "Haklısınız, ama ben kararımı \erdim." -Ha\ırlı ol?>un "Sağolun. sizin ışığınıza muhtacım" Delegeler şaşkın Cındorukun ada> olmayacağı ortaya çı- kınca DYP grubu "ne yapacağını bilemez"- duruma geldi. Ca\ıt Çağlar \e ekibine "ateş püsküren" parıililer. Çağlar'ın "Kasıma ka- dar İsmet Abi" rormülüne de tepkı gösterdi- ler. "Beyefendiden el alamayan" Çağlar bu sözüyle aslında "Sezgin'i bitirmiş". Çiller'e Başbakanlık Konutu'nun anahtannı ver- mişti. Delegeler şaşkına dönmüşlerdi. "Babala- n" Demirel. sıyah fötrü bir kenara atmış. başına "number one" yazılı bir şapka geçir- miş. ayağında şortla'*Ben arkama bakmam" diyor. Cindoruk. emaneti bu kez almamakta direniyordu. Ankara toz duman içindeydi. adaylar otellerde delege avındaydılar... Hilton'da kalan bir grup Erzurum delege- si. Özer Çiller'i aradılar: -Özer Bey. bız Çiller Hanım'a oy \erece- ğiz. ama bazı tereddütlerimiz var. size sora- cagız... -Tabii tabii. buyrun? -Bu kooperatif meselesi nedir? -Onda bir şey yok ki. "Biz beraat ettik." -Pekı neden hanımınızın soyadını aldınız? YARIŞ KIZIŞIYOR başkanlık için nabız yoklayan Çiller. bunu erken bulanlara kızıyor: DemireKden sonra kimsenin altında bakanlık yapmam. bul'a kadar herkese hitap etmesi gerekir. Türkiye'nin meselelerini. bürokrasıvi çok iyi bilmelidır. Sız milletvekillerinızi bile tanıtnı- yorsunuz." "Ne var bunda Hasan? Öğrenirün." -O kadar kola\ değil efendim. Bence siz Genel Başkan olacakîardan birisini destek- leyin, onun kabinesinde bakan olun. siyaseti iyice öğrenin. bir kaç sene sonraki bir İcong- rede aday olursunuz. Çiller bu sözlerden hoşlanmadı, asık bir yüzle kestınp attı: "Süleyman Demirel'den sonra kimsenin al- tında bakanlık yapmam." Çiller'in siyasette "önü" açılmıştı. "tebrik etmek" gerekçesiyle Demirel'i ziyarete gitti: "Efendim sizin bu yüce makama seçilmeniz bizleri çok gururlandırdı." -Sağol kızım... "Yalnız bir konuda sizin değerli fikirlerinizi almak isterim. Ben uygun görürseniz DYP Genel Başkanlığına adaylığımı koymak isti- yorum." Demirel. Çiller'in öteden beri "Baş- bakanlığı hedeflediğini" bili\ordu Pek fazla vorurn yapmak ıstemedi. ama şunu da sor- du: -Tansu Hanım. bu ciddi bir iştır. Ya kong- re\ i ka) bedersenız? "O zaman üni>crsiteme dönerim." Demirel. Çiller'in "karar »erdiğini" anla- dı. uvarmadanedemedi. -Bakıvorum karannı vermişsin Yine de iyi düşünmeni ta\siye edenm. Adımlanna dikkat et. Tansu Çiller. Demirel'in \ anından "sevinç- le" aynldı. Cumhurbaşkam'nın kendisıne engel olacağından korkarken. bunun tersi olmuş. Demirel'den "olumlu" bir vaklaşım almıştt. bu durumu hemen gazetecilere an- lattı: "Cumhurbaşkanı beni kollamak istiyor, o kadar ki ada\ olacağımı söylediğimdc bana şefkatü bir ifade> le vvatch \our step dedi. Beni koüayan bir tavır bu..." Mayıs sonunda Türkiye'yı resmen zıyaret eden İspanya Kralı Juan Carlos onuruna. Cumhurbaşkanı Demirel. İsıanbul'da bır "akşam yemeği" verdı. Tansu Çiller de ko- nuklar arasındaydı. Dolmabahçe Sarayı'nın ışıklan. Boğaz'ın karanlık sulannı aydınlatıyor, "yıldızlar"ın yanıp söndüğü gecede."bir tek kuş sütünün eksik göründüğü" masalarda Türkive siyase- ti konuşuluvordu. Demirel ile Carlos kısa bi- rer konuşma yaptıktan sonra ellerindeki şampanya kadehlerini "Türkiye ve İspanya'- nındostluğu" şerefıne kaldırdılar. yemeee ee- çildi. "Yıldızlan o güne değin hiç banşmayan" De\ let Bakanlan Tansu Çiller ile Cavit Çağ- lar protokol masasında "yan jana" düşmüş- lerdi. Çiller o gece Vakko'dan yenı aldığı şık be- >az kıyafetiyle göz kamaştınyordu. öğleden sonra Madam Marika'nın Yenıköy'dc işlet- tiği güzellik salonunda "cilt bakımı" yaptır- mayı da ihmal etmemişti Hoş bir tebessümle Çağlar'a dönen Çiller, kabine arkadaşının elini tuttu: -Tam olarak öyle değil... Anlatayım... Ben Çiller'i. oda Uçuran'ı aldı... Yani soyadlanmızı birleştir- dık "Canım kardeşim, ne var bunda?" Özer Çiller. kooperatif meselesinin "aleyhte" de- ğerlendirildiğini fark et- mışti. Sanyer Asliye Hu- kuk Mahİcemesi'nin ka- rannın "bir bölümü"nü çoğaltarak delegele- re dağıtmaya başladı. 27 Nisan 1993 tarihli karannda Hakim Ya- vuz Dinçşpy. şöyle diyordu: "HÜKÜM: Sanıklâr Özer Uçuran Çiller, .Ahmet Cengiz Kahyeri ve Turhan Alpan'm, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 42. maddesinin 6, 7, 8. fıkraları ile 59. maddesi- nin 4. fıkrasına ay kırı hareket ettiklerine dair hükümlülüklerine, \eter, kesin ve kanaat ve- rici delil elde edilemediği cihetle, müsnet suç- tan BERAATLERİNE karar verilmiştir." Saklı tutulan paragraf Özer Çiller. karar metninde ver alan di- ğer paragrafı ise doğal olarak "saklı" tut- muştu. Hakim orada ise şöyle diyordu: "Karar kesinleştikten sonra müdahiller ve- kilinin bu celse vermiş olduğu dilekçe ile. baş- langıçta verilmiş şikayet dilekçelerinden bi- rer örneğin Cumhuriyet Başsavcılığına ileti- lerek sanıklara isnat olunan zimmet. görevi suiistimal ve sahte evrak tanzimi konularında gereği yapümak üzere Sarıyer Cumhuriyet Başsavcıhğı'na gönderilmesine de karar ve- rilmiştir." Yargıtay 7. Dairesi'nde "temyiz"e giden 1993-277 sayılı dava dosyası üzerindeki ka- rar ise hala açıklanmadı.açıklanıp kesinleş- mesi de "pek kolay görünmüyor." Eğer Yargıtay. Ozer Çiller ve arkadaş- lannı beraat ettiren hakimin karanna katılı- rsa. Sanyer Cumhuriyet Başsavcılığına bu kez "zûnmet, görevi suiistimal ve sahte evrak tanzimi'" konulannda başvuru yapılacak, yok Yargıtay. hakimin karannı bozarsa bu kez de "Bizim Vadi" davası yeniden görü- lecek. Çiller ve arkadaşlan yeniden "sanık sandalyesine oturtulup" yargılanacaklar. Yarın:Medya'da Clllerrüzgarları esiyor
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear