25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
23EKİM1994PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Oğretmenlerin eylem haftası • Üniversite öğretim üyelerinin özerk üniversite yasasının çıkanlması ve özlük haklannın iyileştirilmesi için gerçekleştirecekleri eylemler hafta boyunca sürecek. • İzmir'de öğretim elemanlan, 24 ekim günü de Bornova'da Atatürk heykeline çelenk bırakacaklar. Istanbul'daki tüm üniversitelerde de öğretim elemanlan 'Uyan Günü' düzenleyecek. FtGENATALAY ASUMAN ABACIOĞLU İZMİR/lSTANBUL(Cunı- huriyet)- Üniversitelerde eylem- ler sürüyor. İzmir'de öğretim elemanlan, dün, çağdaş, özerk ve demokratik bır üniversite yasasının çıkanlması. özlük haklannın iyileştirilmesi ıçin Bakanlar Kurulu'na mektup gönderme eylemi yaptılar. YÖK Yasası'na da karşı çıkan öğretim elemanlan, 6 Kasım ta- rihinde istemleri doğrultusunda bir miting gerçekleştirecekler. Öğretim elemanlan, 24 Ekim Pazartesi günü de Bornova'da Atatürk hevkeline çelenk bı- rakacaklar. Istanbul'da ise öğ- retim üyeleri, eylemlerle dolu bir haftaya ginyor. Marmara Üniversitesi İktisa- di ve İdari Bilimler Fakültesi, İktisat Bölümü öğretim ele- manlan. uyan amacıyla yapa- caklan üç günlük boykota ya- nn başlayacak. Bu hafta içinde aynca, İstanbul'daki tüm üni- versitelerde görevli öğretim ele- manlannın katılacaklan "Lya- rı Günü" düzenlenecek. Öğretim elemanlan. Bakan- lar Kurulu'na bireysel olarak gönderdikleri tek tip mektup- larda üniversitelerin, temelde a)dınlık. özgürlük ve bilim ku- rumlan olduklannı belirterek, "Bu kurumların görevi, sonucu ne olursa olsun doğruyu ara- maktır. Ancak doğruyu aravan- ların özgür olmadığı koşullarda. bu doğruya da erişileme>eceği açıktır" dediler. Çağdaş ülke- lerde üniversitelerin, toplumla- nn en önde gelen kurumlan ol- duklannı vurgulayan öğretim elemanlan. "bu ülkeler, üniver- siteler olmaksızın bartşta ve sa- vaşta etkili olmavacaklannın. uyumlu ve uygar bir toplum oluş- turamayacaklarının bilincinde- dirler "dediler. Mektuplannda. özlük hakla- nnın hileştirilmesı gerektigine de değinen öğretim elemanlan. "Sayın bakanlar, üniversiteieri- mizde öğretim elemanlarının sa- tın alma güçieri. çağdaş ülkeler- deki meslektaşlarının çok geri- istanbul ve Ankara barolarının genel kurulları başladı Islanıcı avukatlar saloıııı terk etti İSTANBUL/ANKARA (Cumhuriyet) - İstanbul ve Ankara barolannın genel ku- nıl toplantılan dün başladı. İstanbul Barosu Genel Kuru- lu'nda "Atatürk ve ulusal kur- tuluş savaşına katılanlar" ıçın yapılan "saygı duruşu"nda Islamcı avukatlar salonu terk etti. İstanbul Baro Başkanlığı için üç aday yanşırken 53. Genel Kurulu dün başlayan Ankara Barosu, üç sağ ve üç sol grup ile bugün seçimlere gidecek. Yönetim kurulu, Türkiye Barolar Birliği dele- gasyonu, disiplin kurulu ve denetleme kurulu üyeliklerini belirleyecek olan Ankara Ba- rosu'nda, seçim için altı aday gösteriliyor. İstanbul Barosu'nun iki gün süreçek olan genel kuru- lu, dün İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nin l numa- ralı amfısinde başladı. Çağ- daş Avukatlar grubundan ikı, Refah Partisi çızgısindekı . .. .. avukatlann yoğun olduğu Divan başkanlığına Turgut Kazan'ın adayı Ahmet Güryüz Ketenci secilince, Kazansevınciııigizleyemedi. (Fotoğraf: LGL'R GL'NYUZ) Çağn Grubu'ndan bır olmak üzere üç Sayman "Çünkü bilivorlar ki Çağdaş dün başlayan genel kurulunun acılış Avukatlar, Demokratik Şol, De- Avukatlar Grubu İstanbul Barosu'nda ve diğer illerin barolannda hak arama öz- gürlüğünün, mücadelesinin teminatıdır" dedı. Çağn Grubu'nun adayı Mustafa Aydın ise avukatlık mesleğinin onore edilmesi gerektiğini vurguladı. Daha sonra genel kurulda konuşan DEP da- vası avukatlanndan Hasip Kaplan. ba- ronun şimdiki yönetımini eleştirerek adayın yanştığı genel kurulun ilk gü- nünde dıvan seçimi yapıldı. Baro Baş- kam Turgut Kazan, Ahmet Güryûz Ke- tenciyı. adaylardan Yücel Sayman, Er- gin Türsoy'u, Çağn Grubu ise Nevzat Er'i Divan Başkanlığı'na aday göster- di. Divan başkanlığına 325 oyla Keten- ci seçildi. Genel kurulun açış konuş- masını yapan Baro Başkanı Turgut Kazan, genel kurulun demokrasi. insan haklan. ulusal egemenlik ve Iaik Türki- ye için yapıldığını belirterek başanlı geçmesini diledi. Avukatlık mesleğinin sorunlanndan bahseden Kazan "Ege- menliğin ulusa dayanmadığı ülkede adil dûzen olamaz" sözleriyle alkış topladı. Baro BaşkanlığYnın diğer adavı olan Yücel Sayman da avukatlann hak ara- ma özgürlüğünün temsilcilen olduğu- na değinerek devletin, vergilenn ağırhğı, avukatlara yeni iş sahası açma- ması gibı uygulamalarla avukatlık mes- leğini kimliksizleştirmeye çahştığını ile- ri sürdü. Turgut Kazan'ın da Çağdaş Avukatlar Grubu adını kullanarak baro genel kuruluna girmesıni eleştiren konuşmasını vapan Baro Başkanı Er- dal Merdol. yargının bağımızhğına sa- hip çıkmanın temel görev olduğunu söyledi. Merdol. "Cumhuriverinıiz ber gecen gün dozu artan saldırılarla karşı- laşmaktadır" dedi. Kurulda söz alan Avukat Halit Çelenk, yasama or- ganmın düşünce özgürlüğüne ilışkin düzenlemelerde tutarsız davrandığına • İstanbuFda 'Atatürk ve ulusal kurtuluş savaşına katılanlar' için yapılan 'saygı duruşu'nda İslamcı avukatlar salonu terk etti. istanbul Barosu Başkanlığı için üç aday yanşırken 53. Genel Kurulu dün başlayan Ankara Barosu. üç sağ ve üç sol grup ile bugün seçimlere gidecek. şunlan söyledi: "Jnsan haklan ve de- mokrasi için bir şeyler yapması gereken İstanbul Barosu'nun, kendi sorunlanna duyarsız kaldığını düşünüyorum. Bir Nusret Dcmıral konuşuyor, Yekta Gün- gör Özden konuşuyor. Ancak barolar anti-demokratik uygulamalara sessiz kalıyor." Ankara Barosu- Ankara Barosu'nun dikkat çekerek. yolsuzluk oiaylan ne- deniyle gündeme gelen cumhuriyet mahkemeleri önerisinın kabul edıleme- yeceğinı söyledi. Olağanüstü >argı >er- İerine karşı olduklannı sövleyen Çe- lenk. "Biz DGM'ye de karşiyu. Düşün- cenin sınırı yoktur. Düşünce özgürlüğü- nün tek sının, yine düşünce özgürlüğü- dür" dedı. Ankara Barosu. Çağdaş mokratik Birlik, Hukukun Üstünlü- ğü. Çağn. Adalet olmak üzere 6 gru- bun gösterdiği adaylarla seçime gidi- yor. 5 bin 300 üyeden çoğunluğun katılımının beklendiği seçimlerin, şimdiye dek gerçekleşenlerden farklı bir yapısı, temcl uzlaşma noktası olarak dikkat çekiyor. 25 yıldır se- çimlerde baskın bir üstünlük sağla- yan Demokratik Sol Avukatlar Grubu. bu kez diğer sol eğilımli grup olan Çağdaş A\ ukatlar'la çekışme>e gırecek. Geçen seçımlerde Demok- ratik Sol Avukatlar Grubu ile ittifak yapıp ortak bir yönetim kurulu liste- si belirleyen Çağdaş Avukatlar Gru- bu. bu seçimlerde başkan adavı ola- rak Zeki Tavşancıl'ı gösten> or. Tav- şancıl'ın karşısında sol kanadın di- ğer adayı olarak Tuncay Alemdaroğ- lu var. Ankara Barosu'nda soldaki aynşmaya karşılık. sağda bir patla- ma olduğu belirtılnor. Geçen yıllar- da Hukukun Üstünlüğü Grubu adı altında seçimlere katılan sağ kesim. bu \ıl üç adav çıkanvor. sindedir. Aldıkları ücret, bilim ve araştırma giderlerini karşıla- rnaktan uzak kalmıştır. Daha ötesi bu ücret, öğretim elemanla- rının onuruna da, bilimsel emeği- ne de uygun değüdir" dıyerek söz verildiği gibi çağdaş, özerk ve demokratik bir üniversite yasasının çıkanlmasını istediler. Öte yandan Ege ve Dokuz Eylül üniversitelerinde yaklaşık 400 üyeye ulaşan Eğıt-Scn'in İzmir 3 Nolu Şubesi Yönetim Kurulu adına açıklama yapan Prof.Dr. Tahsin Yılmaz. öğre- tim elemanlannın "demokratik ve özerk üniversite" için müca- delelerini destekledıklerini be- lirtti. İşçi Partisi İzmir İl Başkanı Ali Karşılayan da, yaptığı yazılı açıklamada, öğretim üyelerinin özerk-demokratik üniversite ve 12. Eylül rejiminin kahntısı YÖK'ün kaldınlması istemleri- nin haklı. meşru ve demokratik bir hareket olduğunu dile getir- di. İstanbul hareketli Marmara Üniversitesi, İkti- şadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İktisat Bölümü öğretim ele- manlan. "Hükümetin üniversi- telerin nitelik kaybı ve öğretim elemanlannın özlük haklan ko- nusundaki duyarsulığı karşısın- da uyan amacıyla" 24. 25, 26 ekim tarihlerinde derslere gir- meyeceklerini açıkladılar. Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği. Öğretim Elemanlan Sendikası ve Araştırma Görev- lileri Derneği'nce önümüzdeki günlerde "Uyan Günü" düzen- lenecek. Geniş bir katılımın beklendi- ği "Gün"e. üniversite çalışan- lannın dışında, demokratik ve özerk üniversitenın gerekliliği- ne inanan sivil toplum örgütleri deçağnlı. Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Bur- han Şenatalar, üniversitelerin sorunlannı şöyle sıraljyor: "Birinci sorun, 1991 seçimle- rinden önce vaat edilen üniver- site reformunun bir türiü ger- çekleştirilmemesi. tkincisi üniversitelere aynlan kaynaklann yetersizlıği. Üni- versitelere alınan öğrencilerin sayısı artınldı ama kaynaklar reel olarak azaldı. Üçüncü sorun. öğretim üye- lerinin maaşlannın yetersiz ol- ması. Bu. bir fabrika işçisinin maaşının yetersiz olmasıyla ay- nıdeğil. Bir işçinin yapacağı işi yapa- cak yüzlerce insan bulabilırsı- niz ama bir sokakta bir öğretim üyesi bulamazsınız. Bizler so- runlanmız çözümlenene kadar taleplerimizi, tepkilerimizı dile getireceğiz. Hükümetin bu so- runu daha ciddiye almasını isti- >oruz." İŞTE BU HAFTANIN y ö n ' U ! AÇIKLIYORUZ: İŞTE ADNAN KAHVECİ'NİN "MUCİZE FORMÜLÜ!" YÖN, Kahveci'nin ölümüyle birlikte sır olduğu iddia edilen "mucize formül"ü buldu. Merhum yaşasaydı enflasyonu nasıl önleyecek, Mesut Yılmaz'ı nasıl devirecekti? Sisteme alternatif bir model: Sosyal Kapitalizm. GÜNEYDOĞU'DA İMAM SAVAŞI PKK, imamları ikiye böldü. Medreseliler, İmam Hatipliler'e karşı. Kürt Din Adamları Demeği'nin Almanya'daki toplantısının bilinmeyenleri... ORADA BİR OVACIK VARDI UZAKTA Tuncelililer Kültür ve Dayanışma Derneği yöneticileri feryat figan: "Gelin, oiaylan yerinde görün." "45 MİLYON BİZE SÖVÜP RAHATUYOR" RP'nin "filinta delikanlısı" Mukadder Başeğmez'den samimi itiraflar. MHP - BOYNER SAVAŞI Ülkücüler, Cem Boyner'i ARGK'ya hizmet etmekle suçiuyor. Madenci \e Demir-celik işçi lerinin mitingine aileleri yoğun ilgi gösterdi. (Fotoğraf: HATİCETUNCER Maden işçileri uyardı: Ocakları kapatbrmayacağız ı ı ? I N T E R M E D Y A Y A Y I N I D GÜNNLR İLHAN KDZ. EREĞLİ- Madencıler ve demır-çelık iş- çileri dün Ereğli'de gerçekleştirdiklen mıtıngle. bir kez daha hükümeti uyardılar. Mitinge katı- lan yaklaşık 15 bin kişi, ocaklannı kapattırma- yacaklannı. fabrikalannı sattırmayacaklannı haykırarak başbakanı ve hükümeti eleştirdiler. Zonguldak Temsilciler Kurulu tarafından Bartın'dan sonra Ereğli'de düzenlenen "İşine, aşjna. geleceğine sahip çık" mitingine madenci- lerdamgasını vurdu. Yoğungüvenlık önlemleri- nın alındığı mitinge katılanlar tek tek arandı. Mıtıngin clüzenlendiği Hükümet Mevdanı'na ılk Armutçuk maden işçileri girdı. Çok sayıda kadın ve çocuğun da yer aldığı Armutçuk korte- Iinde beledıve ışçılen de dikkat eektı İşçılerelle- nnde "Demiri eriten kömürün ateşi iktidarı da eritecek", "Sadece madenleri değil, mezar da ka- zarız", "Söz, jetki, karar Zonguldak Meclisi'ne" "Bizimle ovnama. şansını zorlama, söyledik sana. hadi görelim kapalsana" dövizîeri taşıdılar Ereğlı Dcmır-Çelık ışçılcrinın vanı sıra Ar- nuıiçuk, Amasra. Kozlu. Karjdon maden ışçı- lerinin. kamu çalışanlannın. kö> muhtarlannın ve bölge halkının da katıldığı mitingde sık sık "İşçiyiz haklıyız kazanacağız", "Ocaklar bizim- dir bizün kalacak" . "L reten biziz yöneten de biz olacağız", "Amerikan itleri sattırmayız KİT'- leri", "Tansu Amerika'ya", "İşçi memur el ele genel greve" sloganlan attıdı. Madenci çocuk- lannın sembolik olarak "hükümet tabutu" taşıdığı miting sırasında işçıler. üzerinde bazı ga- zete ve televiz\on kuruluşlannın isimlerinin bu- lunduğu medya maketini yaktılar. İstiklal Marşı'nın söylenmesiv le başlayan mı- ting sırasında bir gurup işçi "Geliyoruz zincirleri kıra kıra hey, iktidann halkasma vura vura he\" dıye marş söylemelen üzerine "Sorunu kartşttrı- \orsunuz"diye uyanldılar. Mitingde konuşan Ereğli Beledıye Başkanı Halil Posbıyık, Kamu Çalışanlan Sendikalan Platformu Sözcüsü Şükrü Durmuş. Genel Ma- den-İş Sendikası Amıutçuk Şube Başkanı Rah- mi Yaman. Zonguldak Beledi>e Başkanı Zeki Çakan. Bartın Beledıye Başkanı Oğuz Pir. Ge- nel Madcn-İş Sendikası Başkanvekılı Selahattin Ataman hükümet kararlarını eleştirdiler. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Biz Söylemiyonız, 'Onlap' Söylüyor! önce şu satırları birlikte okuyalım: "İslamcı güçierin varlığını sürdürmesi ve yenlden canlanması konusunda, biraz alaycı olarak, Atatürk la- ikliğinin koruyuculan olarak tanımlanan askerleri kutla- mak gerekir... Asker yöneticiler, Islamiyeti komünizme karşı bir engel olarak gördüler; eğitim programlannda din derslerini zorunlu kıldılar ve imam-hatip liselerinin yayılmasına olanak tanıdılar." Bu satırların yer aldığı raporun başlığı şöyle: "Türki- ye: Siyasal ve Ekonomik Değişiklikler ve Bunun ABD 'ye Etkileri..." Yazarı Carol MigdalovHz. Amerikan Kongresi Araş- tırma Servisi, Ortadoğu Dış llişkiler ve Ulusal Savunma Uzmanı... Yazıda parrnakla gösterilen "Türkordusu"değil, "as- ker yöneticiler"... Ve özellikle de 12 Eylül yönetimi!.. ••• 12 Eylül'ü izleyen günlerdeydi. Türkiye'yi iyi tanıyan Amerikalı bir gazeteci ile kortu- şuyorduk... Darbeyi duyar duymaz soluğu Amerikan Dı- şişleri'nde almıştı. Görüşlerimi sormadan önce bazı bil- giler iletti. Ecevit ve Demlrel'in en az "10 yıl" siyaset yapamaya- caklanndan başlayan, bazıları beni şaşırtan, ama he- men tümü zaman içinde birer birer doğrulanan bilgilerdi bunlar... 12 Eylül yıllarındaydı. Rahmetli Hasan Esat Işık'la karşılaşmıştık. Ağır bir hastalık geçirmekteydi. Az bir ömrü kalmıştı, ama ülke- sinin geleceğini düşünüyordu... Endişelerini anlattı. Amerika "kızıltehlike'yekarşı "yeş/7/a/şa/("oluştur- ma kuramını 12 Eylül'ü yönlendirenlere de benimsetmi- şe benziyordu. "Türk-İslam Sentezi", resmı ideoloji ol- muştu. Türkeş, "ideolojimiz yönetimde, yandaşlarımız hapiste" diyordu. "Rabıta" ile iç içe girilmişti. Din ders- lerınin "zorun/ı/"olması hükmü, anayasaya konmuştu. Kuran kursları, şeriatçı öğrenci yurtları hızla yayılıyor- du. Atama ile göreve getirilen rektörlerin çoğu, bu "yeni" ideolojik çizgiye yakın kişiler arasından seçilmiş- ti... 12 Eylül'ü yönlendirenler, Atatürk - İnönü çizgisinin çok uzağındaydılar! Birkaç yıl sonra yıkılacak olan komünizmi, hâlâ "en büyük tehlike" olarak görüyorlardı. "Denize düşen yıla- na sanlır!" şaşkınlığı içindeydiler. Atatürk'ün kurumları birer birer kapatılır ya da yozlaştırılırken "yakın tehlike'- 'den korunalım derken "uzak fefr/*e"yakınlaştı... ••• 12 Eylül yönetimi, -özal dönemi dışında- Amerika ile en kucak kucağa yönetimdir. Ne var ki, "ortak çizgi"n\n o zamanın Ankara'sınca her aşamada "çok akıllıca" \z- lenmemiş olması olasılığı da gözardı edilmemelidir... Kaş yapayım derken göz çıkarma olasılığınm bulun- madığı da pek söylenemez! Ama sonuç ortada... Ve "akıl hocalan" da, o sonucun sorumlusuolarak "birileri'ni gbstermekzorunluluğunu duyuyorlar... Önların yeni umudu ise artık bir başkasıdır: "Amerikalılar BoynerV beğenebilirler. O, Türkiye'nin ğeleceğinin Amerika 'da yattığına inanıyor ve şöyle di- yor: Türkiye'de bir şey iyi ise Allah'tandır; bir şey kötû ise suçlanan, yabancı güçler ve özellikle de ABD olur...' Boyner, bu sendromu yıkmak istiyor." (Aynı yazıdan.) 12 Eylül'ün üniversiteden attığı Prof. Kurthan Fişek, Hürriyet'teki köşesinde bir süre önce General Evren'i eleştirmişti... Birkaç gün sonra, Marmaris emeklisinden gelen yanıtı yayımladı. "Sizin gibi adamların görevden alınmasının ne kadar doğru olduğu. zaten yazınızdan da belli!.. "anlamına ge- len.. yazanın ne kadar "demokrat "olduğunu.. düzeyini.. kafasının çapını sergileyen.. son derece "öğretici" bir mektuptu bu!.. Bugünün sorumlularını biz gösterince.. bazıları bunu, bizim zaten var olan "kötü niyetimize" bağlıyorlar. Amerikalı uzmanın yazısının aslında -bizler için- bilin- meyen hiçbir yanı yok. Ama bu kez neyin söylenmiş ol- duğu değil. kimin söylemiş olduğu önemli... Biz söylemiyoruz, "dosf'ları söylüyor! Eğitimemekçileri birlikşöleninde NECATt AYGIN İZMİR - Eğitım-İş ve Eğit- Sen tabanmda. yönetime bir- lik baskısı güçlenijor. Öğret- menler. birlik çalışmalannı düzenledikleri şenlikîe İzmir'- de sürdürdüler. Eğitim emek- çileri, çalışanlann haklannı almak için birliğin şart oldu- ğunu savundular. Eğitimciler, "Birlik ya olacak ya olacak" sloganıyla. egemen güçieri n karşısında ancak birlik oluş- turarak direnebileceklcrini vurguladılar. Eğitim-İş ile Eğit-Sen üyele- rince düzenlenen birlik şöle- ninde eğitim çalışanlan. bir çatı altında toplanmanın ılk adımını atmalannı. "Söz ke- sildi, şimdi sıra nikahta" espri- siyle dile getirdiler. Birliğin ne denii önemli ol- duğunu anlatan Eğıtim-İş İzmir İl Başkanı Kemal Bal, şölende şöyle konuştu: "İşyerlerinde, okullanmı- zda, öğretmen, memur. hiz- metli, teknik eleman, denet- men ya da yönetici olsun, karşdıklı kurulacak ilişidler, birleşmeyi birliğe tas.ı\acaktır. Üzerine düşeni > aparak sendi- kal mücadelenin bugünlere varmasında emek katan tüm arkadaşlara teşekkür ediyo- rum." Demokratikleşmede bugü- ne dek tutarlı adım atıla- madığını savlayan Bal. şöyle devam etti: "Eğitim çalışanlan yeni öğ- retim yılına moralli, keyifli başlayamadı. Çünkü Güney- doğu'da kadınlar, gençler, ço- cuklar ölüyor. Göcler oluyor. Bugün düşüncesinden doİayı hapishanelerde bulunan yazar- lar, aydınlar var. Gelecekte kamu çalışanlan güçlü örgüt- ler olarak işverenin karşısına çık acaktır." Eğit-Sen 1 Nolu Şube Baş- kanı Mesut Çelebi de birleş- menın. "özelleştirmenin, eği- timdeki anti- demokratik, anti* Iaik, ırkçı, şöven, bilim dışı" uvgulamalann karşısında di- rençli bir gücü oluşturabilme amacı taşıdığını belirterek şöyle konuştu: "limuyor »e inanıyonım ki birliğimiz, demokrasi mücade- lesi verenlerin en gmenilir des- tekçisi ve katılımcısı olacaktır. Böyle bir birlik va olacak ya olacak' deyimiyle egemen güç- lerin saldırısının karşısında, di- renci ifade edebilecektir. Ben de sizler adına ilgjlilere bir gön- derme yaparak divorum ki de- mokrasi, "va olacak ya ola- cak.' Sendikal hak ve çözümle- rimiz, eksiksiz, "ya olacak ya olacak'. Toplusözleşme, "ya olacak ya olacak.' Bunlar ol- mazsa grev, "ya olacak ya ola- cak' ve kamu emekçileri mut- laka kazanacaklardır." RÖNESANS İNGİLTERESİ'IVDE TÜRKLER Nazan Aksoy 30.000 (KDV içinde) Çuğdıış Yııunlan Tıirkm.uğı Cad. 19-41 Cağaloğlu-fslanbul Ödemeli gönderilmez
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear