25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
F 5AĞUST0S1993 PERŞEMBE CUMHURtYET 2 SAYFA KULTUR Oyun yazan, dekoratör, oyuncu ve yönetmen Sermet Çağan'ı 23 yıl önce yitirmiştik Dört dörüük çağdaş birtiyatroadamı CEVATÇAPAN Sermet'in belleğımcleki ılk görüntü- sü bır futbcl sahasından. İkimız de Robert Kolej'de öğrenciyız. O mühen- dislik bölümünde. ben lıse bırdeyim. Güneşlı bir güz günü smıflar arası bır maç olmalı. O. sahada. olağanüstü hızJı bir santrfor. bense kenarda oyu- nu heyecanla ızleyen bir seyirci Yıllar sonra dostluğumuzu tazelediğimizde, "Futbolu aniamayan nesle aşina deği- liz" dıye anı>oruz o günleri. Sözünü ettiğim öğrencılik yıllannda hızlı bir tı- yatro oyuncusu olarak da taıuyorum Sermet"i. Okuldaki en yakın ar'kadaşı Ferda Sevin'le "Robert KoJej Oyuncıı- lan"nın çalışmalanna tiyatro bılgısı ve tutkusuyla şaşırtıcı bir canlılık kazan- dırmava çalışıyor. Ferda, Ankara Devlet Konservatuvan'nın ünlü diksi- yon öğretmeni Prof. Nurettin Sevin'ın oğlu. Aşiyan'daki evleri tiyatro kitap- lanyla dolu. Sermet durmadan o ki- tapîap hatmediyor. sahneye konacak oyunlar konusunda en ilginç öneriler hep ondan geliyor. Birçok önemli oyun yazannın adını ılk kez ondan du- yuyoruz. Bir öğrenci tiyatro toplulu- ğunun. o topluluktaki gençler için bir tiyatro okulu gıbı çalışmasını o sağlı- yor Yeni ufuklar açan tiyatrolar 1953-1957 arası ka> bedıyoruz birbi- rimızj. Ben üni\ersıte öğrenimi içın yurtdışına gidiyorum. Sermet, An- kara'da Devlet Tiyatrosu'nda. Muto- sin ErtuğruTun genel müdür olduğu donemde birçok oyunlara dekor ha- arlıyor GünerSümer'lebırlıkteSahne Z adlı amatör tiyatro topluluğunda çahşıyor. Ama onun I957'de Alman edebıyatı konusunda yaptığı araştır- malar için federal Alman hükümetınin Schiller Ödüiü'nü almasını, Dünya ve Öncü gibı gazetelerle bazı dergjlerdeki yazılannı hep uzaktan Lzleyebilıyo- rum 1962'de IstanbuTda Arena Tiyat- rosu'nda. Giilriz Sunıri - Engin Cezzar Tiyatrosu'nda dekorcu ve oyuncu ola- rak çalıştığı dönemde de ben îstan- bul"da olmadığım için görüşemiyonız. 1964te yazdığı..Ayak Bacak Fabri- kasını İsta,nbul Ünıversıtesı Gençlik Tiyatrosu'nda sahneye koyduğu za- man. bıraktığımız yerden sürdüriiyo- ruz dostluğumuzu. Arada geçen yıllar- da neler yapüğjmızı birbirimize anlat- maya pek vakit bulamayacak kadar hızlı yaşanan günler. 1961 Anayasası'- nın getırdiği özgürlük ortamı. Türkıye jşçı Partısı'nın kurulmasıyla bambaş- ^pa bir canlılık kazanan siyasal hayatı- mız.'bu uyanışa katılan yayın dünyası, *toplumdaki bu silkinişi yansıtan tiyat- ro topluluklan bütün bu konularla il- gilenenler yeni ufuklar açıyor. birço- ğumuza yeni çalışma olanaklan sağh- yor, heyecanımıza heyecan katıyordu. 4 Ayak Bacak Fabrikası' "Ayak Bacak Fabrikası"nın 1965'te Ankara Sanat Tiyatrosu'nda Güner Sümer tarafından sahneye konmasıyla Sermet bence o dönemin en önemli oyun yazan olarak ortaya çıkıyor. O yıllarda sözü en çok edilen tiyatro us- tası Bertolt Brecht'in diyalektik tiyatro anlayışını gerçekten özümlemiş, bu anlayışla geleneksel Türk tiyatrosu- nun özelliklenni bağdaştırmış dört dörtlük çağdaş bir tiyatro adamı. Bu dönemde Sermet'le komşu oluyoruz. Eşı Seçkin ve üç çocuklanyla Jîebek'e taşınıyorlar. Önce bir süre bizim de oturduğumuz Ehram Yokuşu'nda İnayet Hanım'ın evinde kahyorlar, sonra Dereboyu Sokak'taki Çamlık Çağan,"Ay ak Bacak Fabrikası'am sahneienfnesiy le dönemin en önemli tiyatro yazan olarak ortaya çıkar. Oyuncu Sermet Çağan, Aziz Nesin'in "Ah Biz Eşekler" adlı oyununda." Apartmanı'na taşıruyorlar. Burası gerçekten Sermet'in başansının sürek- li olarak kutlandığı bır şenlik evi. Hem uzatmalı çocukluklannı sürdüren sa- natçı dostlann uğradığı selatin meyha- nelere taş çıkartan bir dost sofrası. hem de gerçek çocuklann mutlulukla- nnı büyükleriyle paylaştıklan bir ço- cuk bahçesi. Bu cömertliğin baş so- rumlusu da. bır yandan yayınevlerine önemli çeviriler yetiştiren, bir yandan da o zengin sofralan hazırlayan Seç- kin. Sermet, Savaş Oyunu adlı radyo oyununu özdemir Nutku'yla sahneye uyarlayarak Erlangen ve Nancy'deki uluslararası tiyatro şenliklerine katılı- yor. Ankara Universitesi Dil ve Tarih- Coğrafya Fakültesi öğrencilerinın oy- nadıklan bu oyun kazandığı birincilik ödülüyle Sermet'in basansmı daha da pekiştiriyor. Sermet o hızla 1966-67 ti- yatro mevsiminde Türkiye'nin ilk sen- dika tiyatrosunu kunıyor TÖS. Tür- 1 kiye öğretmenler Sendikasf nın deste- ğjyle kurulan bu tiyatro topluluğu 67 ili kapsayan bir Türkiye turnesinde bir yıl boyunca Ayak Bacak Fabrikası'nı ve gcne onun hazırladığı Sacco ile Vanzetti'yi oynuyor. Binbir güçlüğe, anlayışsızlığa ve sanat düşmanhğma karşın. Bu aşın yorgunluğun sonunda Sermet, Seçkin'ın deyımiyie bir "En- farkTÖS " geçiriyor. Bir süre yatak- tan çıkmaması gerekiyor. Ama hasta- lık da çalışma hızmı kesmiyor. Ser- met'in. Türkiye 70 ve At Gözü adlı yanm kalmış oyunlann haarhklannı hastalığa aldırmadan sürdürüyor. Gene aynı dönemde. Sermet'in ıste- ğı üzerine, Piscator'un Tobtoy'dan uyarladığı Savaş ve Banş'ı çeviriyo- rum. Sermet bu oyunu AST'a önen- yor. İyileşiriyileşmez, Ankara \a gidıp Brecht'in Carrar Ana'nın Silahlan'nı Ankara Yenişehir Tiyatrosu'nda sah- neye koyuyor. 'Savaş ve Banş'ın ilk çalışmalan için AST'ta bir toplantı ya- pıyoruz. Hemen bunun ardından AST çalışanlan greve girdıkleri için bu gü- zel tasan da suya düşüyor. Ne gam! Biz aynı gün Dıl ve Tanh-Coğrafya Faküîtesi'nde Özdemir Nutku'nun ti- yatro öğrencıleny le bir söyleşıye katı- lıyoruz, onlann çalışmaJannı izüyo- ruz. Evi, tek kişilik bir üniversite Sermet'le Seçkının Bebek'te otur- duklan yıllar Nazmi'nin bahçeli mey- hanesinin de altın çağı. Özellikle yaz mevsiminde evlere sığmayan dost ka- labalı&yla orada buluşuluyor. Sermet, Selahattin Hila>. Atilla Tokatlı, Aziz Çahşlar. Ltku Varlık, Nazmi'nin ge- dikli müşterileri. Ben ikinci memunyet kitabım Değişen Tiyatro'yu yazarken rki paragraf arasında onlan yoklama- dan edemiyorum. Edip'le Mefharet'ın Bebek'e taşınmalanyla kadro daha da genişliyor. Seckın'le Sermet'in evının bır uzantısı haline gelen Nazmi'de sık şık Hayalet Oğuz, Ömer Uluç, Ali Özoğuz, Edgar Kemal, Kuzgun Acar, Özer Kabaş da görünüyorlar Aslında Sermet'in evi tek kişilik-toir üniversite. Değışik yaşlarda bir sürii öğrencinın. büyük bir keyifle. hiçbır kurumun öğ- retemeyeceği bilgılen ve deneyimlen onlara cömertçe aktaran bir kaynak. Seçkin'le Sermet bu kaynağ kurut- mamak için insanüstü birçabaylaçalı- şıyorlar. Hem de bu çabayı'kimseye hissettırmeden. Kitaplar çevriliyor. ansiklopedilere danışmanhk ediliyor. maddeler hazırlanıyor. Bu arada asıl ışleri olan tiyatrodan da uzak kalma- maya çalışıyorlar. Tiyatro çevresinın bütün maya tutmazlığına karşın. Mehmet Liusoy'un inanılmaz bir ba- şanyla gerçekleştirdıği 1967 Uluslara- rası Gençlik Şenlığı de Sermet'le Seç- kin'in cömertliklerinden izler taşıyor. Daha başka profesyonel ve amatör ti- yatro çalışmalan da. Eksihneyen bir hızla yaşarken Ansiklopedılerde Sermet Çağan'ın 10 Nisan İ929'da Amasya'da doğdu- ğu yazılı.'Amasya'da bir baba evi ol- duğunu hatırlar gibiyim. Ama asıl unutamadığım ünlü tarihçi Arnold Toynbee Türkıye'ye geldiği zaman. Sermetin onu Amasya'da Yeşilır- mak'ın kıyısındaki böyle bırevde nasıl ağırladığıdır. Ne mutlu o tanhçiye ki Anadolu'yu gezerken Sermet gibi bir yol arkadaşı bulmuştur. Kim bilır. Sermet'in anlatmadığı. anlatmaya va- kit bulamadığı buna benzer daha nice güzel anılan vardı Amasya'yla, Amas- ra'yla, Antalya'yla ılgıli. Sermet işte böyle eksilmeyen bir hızla yaşarken. "Ayak Bacak Fabrikası'nın tstanbul Sanat Tiyatrosu'nda sahnelenme hazırlıklan sırasında, beklenmedik bir anda bu dünyadan aynldı. Bu ölümün ırkıltısıni onu sevenlerden kimsenın unutabıldiğıni sanmıyorum. O şimdi sonsuzJuğa göçen sevdıklerimizın ço- ğu gıbı nur ıcınde- yatıyordur demeye dilim varmıyor-koşuyordur. Hem de Hayalet Oğuz'un korur gibı y aptığı kale- ye sayısız goller atarak. Balkanlar'ın en durdurulmaz merkez muhacimi hızıyla. İngiltere'de k dinamikliği' ve 'bilinmezliğiyle' Gezici Tiyatro Demokmsininpeşinde... Kültür Servisi - Tiyatro, köken- lerindeki yaşamla iç içe ritüeller- den kopanhp salonîara hapsedil- diğınden beri. tiyatrocular izleyi- cilere gidip, günlük hayatlanna sürdürdüklen mekanlarda prog- ramsız. sahnesiz oyunlar oyna- maz oldu . Öyle ki, oyunlar artık oynanmıyor "sahne"leniyor. Artık ızleyıciler, önceden plan- ladıklan gün ve saatlerde tiyatro- lann yolunu tutuyor. Ancak bir süredir, Avrupa'daki tiyatro gruplan "gezici tiyatro" ya yöne- lerek bu akşkanhğı kırmaya çalışıyorlar. Köy. kasaba gezerek; açık me- kanlarda. sahnesiz. seyırcinin koltuklarda nefes almadan otur- duğu değil, ayakta durduğu. yere oturduğu ya da gezindiği bir ü- yatro aniayışmı dirilimeye çalışı- yorlar. Geçtiğımiz hafta Kraliyet Shakespeare Topluluğu, "Julius Caesar" adlı oyunu İngiltere'nın Stratford ilçesınde gezia tiyatro örneğı olarak sergilemeye baş- ladı. Topluluk. 25 eylüle kadar çeşıtb kasabalan dolaşarak oyu- nu "sahne" leyecek. İngiltere'deki ilk başanlı gezici tiyatro denemesi. 1986 yılında, Royal Court tiyatrosunun Lanc- hestire kasabasında sahnelediği "Yol" adlı oyun oldu. Farklı bö- lümleri köprüler, evlenn bahçele- ri, yol kenarlan gıbı farklı me- kanlarda oynanan oyun. sadece mecazı anlamıyla değil. gerçek anlamıyla kitlelen "harekete ge- çirmişti". İşsizlığin yüksek olduğu bu ka- sabada. insanlar sokakta gör- diiklen kazalan durup saatlerce seyredeceklerine oyunu seyretmiş ve bu deneme büyük bir başanyla sonuçlanmıştı. Başanlı gezici tı- yatronun yapması gereken de bu: Tesadüfen belli bir mekanda bu- lunan bir kitlenin, en az bir kavga ya da kaza kadar, ilgısini çekmek ve sonuna kadar seyreünelenni sağlamak. Avrupa'da tiyatro gruplan artık 'gezici tiyatro'ya yöneliyor. Köy, kasaba gezerek; açık mekanlarda, sahnesiz, seyircinin ayakta durduğu, yere oturduğu ya da gezindiği bir tiyatro anlayışını diriltmeye çalışıyorlar. Bunlardan biri de'Julius Caesar'ı sahneleyen Kraliyet Shakespeare Topluluğu. Gezici tiyatro aynca oyuncu- lann da oyunculuk gücünü sına- ması için bir olanak sun'uyor. çünkü ilk kez karşısında sesıni çı- karmadan onu seyredcn kişilcr yerine heran dikkati dağılıp. çenc çalmaya başlayabilecek, yada "ti- yatro salonu" nu terk edip gidebi- lecek bir seyirci var. Böylesi sahnesiz oyunlarda, oyuncular seyircilenn arasına kanşabiliyor ve seyirciler, far- kında olmaksızın "sahne"nın or- tasında kalabiüyor. "Julius Ceasar" oyunu, konu- su gereğı birçok kalabalık halk sahnesi gerektirdiğmden, izleyici- ler flgüranlann yenne geçiyor. Oyunun yönetmenı David Thac- ker, seyircilerle oyunculann iç içe olacağını. ama kendilerini öyle hissetseler bile oyuna dahil edil- meyeceklerini söylüyor. Thacker, "dünyada demokrasi anlayışının peşine düşmeyi" amaçladıklan için gezici tiyatro- y u ve Sezar oyununu seçtıklerini söylüyor. Sezar'm. arayışı anla- tan modern bir oyun olduğunu belirten Thacker. bu nedenle Roma dönemi kostümleriyle de- ğil modern giysilerle oynamayı tercih ettiklerini açıklıyor. Elbette modern kostüm kulla- nımı, oyuncularla seyircilerin bir- birinden ayırt edilmesıni daha da zorlaştınyor. Bu bazı sorunlara da yol açıyor. Oyunun ilk gecesinde, Sezar'm merdıvenleri çıkması gereken sahne, seyircilerin merdivenlere oturup yolu tıkamalan yûzünden gerçekleştirilememiş. Bundan sonraki oyunlarda, oyuncular- dan birinin merdivene oturma- sına ve zamanı gelınce kalkarak yolu açmasına karar verilmiş. Za- ten Thacker, gezici tiyatronun en güzcl yönünün de bu bilınmezliğı ve dinamikliği olduğunu düşünü- vor. Biz, bir zamanlar çağdaşOk... AHMETCEMAL Yüzyılımızda çağdaşlık sorunlan, sanınm özellikle ıkı noktada odaklaşıyor: Çağı yakalamak ve bır zamanlar ya- kalamışken. türlü nedenlerle çağın dışına dûşmüş olmanın hesaplaşmasını yapmak. Özellikle kültür ve düşünce düze- yınde ıleriye yönelık adımlann sağiıklı atılabilmesi. bu ıki noktadan hangisinde bulunulduğunun iyı saptanmasına bağh. Ulkemız bağlamında son on yılda. daha doğrusu 1980"- den bu yana siyaset adamlan ve kımi aydınlarca bu konuda yapılan yanlış değerlendirmeler. belli bir büinmezlik atmosfe- rini \e şaşkuı tavuk olma konumunu ne yazık kı hcr geçcn gün daha da yoğunlaştınyor. Bu durum karşısında, çok küçük bir azınlığın dışında. kültür ve sanat dünyamızın taşıyıcılannın üzerlenne ölü toprağı serpılmişcesıne suskun- Uiklan ıse, kendine özgü Atatürkçulük yoluna, Atatürk'ün en büyük eseri olan Türkiye Büyük Millet Meclısı'ni silah zoruyla kapatarak başlayan 12 Eylül darbesinin, ünlü depo- litizasyon gırişimlerinde ne denli başanya ulaştığını çok acı bir somutlukla kanıthyor. Aslında bir ülkenin çok geniş ke- simlerine. kendi ülkelerinın sorunlan üzenndekafa yormayı ve ınançlan doğrultusunda demokratık girişımlerde bulun- mayı yasaklamaktan başka bir şey olmayan depolıtızasyon yozlaşmasının. zaman içersınde salgın bir hastalık gibı hangı çevreleri suskunluğa ve umursamazlığa sürükledığı. ayn bir araştırma konusu olabılir. 1980'den bu yana süregelen yanlış değerlendırmeler. bize ve -daha da önemlisi- şimdinin genç kuşaklanna. çağ- daşlaşma yoluna sanki yeni gırmış bır Türkiye portresi çizi- yor. Oysa asıl yapılması gereken. çağdaşlaşmanın ve çağ at- lamanın yeni yollannı aramanın yanı sıra. nasıl olup da çağın dışına düştüğümüzün dc hesabını verebılmek. Çünkü "ikinci cumhuriyet"çilerin. Atatürk'ü eleştırmeyi bilimsel bır uğraşa değil, kötü bir modaya dönüştürenlerin. beyaz eşya ve otomobil satışlannın artmasında ilerlemcnin simgesını görenlerin savunduklannın aksine. biz bir zamanlar. Millı Mücadele'nin hemen ardından başlayan Atatürk devnmle- riyie. zaten çağdaşlaşmıştık! Üstelik kımi atılımlar sonucu, o zamanlar çağı yakalamakla yetinmeyip, belki gerçek anlam- da çağ da atlamıştık! Bunu görebilmek için birkaç örneğe bakmak yeterlıdır. Cumhuriyetin hemen ilk yıllannda başlayan Köy Ensti- tüleri hareketi, ümmct toplumundan demokrasiye geçış sü- recinde en gerekli öğe olan eğitimi Türk insanının ayağına götürme çabasından başka bir şey değıldı. Sonradan türlü suçlamalarla karşı karşiya bırakılan ve acımasızca eleştiri- len, gerçekte ise dûşûnen ve üreten bıreylerden oluşma bir toplum modelını öngören bu hareket engellenmeseydi. bu- gün göreve gelen her yeni Milli Eğitim bakanının hedef dıye ılan ettiği eğitim seferberlığı büyük bır olasılıkla çoktan ger- çekleşmış olacaktı. Aradan yıllar gectikten sonra. Koy Ens- titülen döneminde köylü çocuklanna Shakespeare okutul- muş olmasıyla alay eden bilınçsizTürk aydmlan. ünıversıte- lere ders vermeye gıttiklennde karşılannda, kent liselerioden gelmelenne karşın Türkçeyi doğru dürüst okuyup yazama- yan bır kitle bukduklannda. acaba nedüşünmüşlerdır'' Cum- huriyetin ilk dönemlenndeki köylü çocuklannın Köy Enstı- tüleri'nde nasıl bırtkrtışnia ruhuyla yetiştirildıklenni merak edenler. o enstitülerde alınten dökmüş olanlann gende bı- raktıklan belgeleri okuyabilirler. » 1940 yılında dönemin Maarif Vekılı Hasan Ali Yücel ta- rafından başlatılan Tercüme Bürosu hareketi. başka deyişle Batmın ve Doğunun bütün düşünce hazinelerini de»let eliyle dilimize ve kültürümüze kazandırma girişimi. dünyada aynı dönemde ya da bıraz sonra çağdaşlaşma yolunu tutan top- lumlann belki de hiçbirinde rastlanmayan. bu nitelıgıyleger-(, 'çek anlamda bır çağ atlamayt sımgeleyen bir gınşıradi'. M**- gınşim sonncu o zamanlann kitaplıklannı dolduran bınlerce beyaz cilt, bır zamanlar nasıl çağdaşiaşmış olduğumuzu gös- teren onurlu belgelerdir. Bugün yapılması gereken. bütün bu girişimleri unutmak ya da sonuçsuz kalmış gibi göstermek değıldir: bugün yapı- lması gereken, sankı bınncisının bütün değerlenne hakkıyla sahip çıkılmış gibi bır "ikinci cumhuriyet" tartışması açmak da değildir. Bugün yapılması gereken. birzamanlann eğitimi ve kültürü, "devlet politikası" edinmış anlayışını. nasıl olup da maddı kazanan ve tüketimin birincı sırayi aldığı. ailelerin çocuklanna kitaptan önce bilgısayar armağan ettıkleri. gençlerin dönecek köşe aramaktan kafalannı zenginleştır- meye vakit bulamadıklan bır toplum modeline dönüştüre- bildiğimizin hesabını açıkça vermektir! Üçretsiz tiyatro gösterileri İZMFT(AA)- Kocaelı Fuan'nın açıldığı 28 hazıran pazartesi gününden bu yana kendilerine aynlan üç ayn açık sahnede oyunlannı sergileyen Kocaeb Bölge Tiyatrosu (KBT), ziyaretçiler tarafından ılgiyle izlenıy or. KBT,BüyükSahne'"dehergece21.0O-23.OOsaatlen " arasında değişik oyunJardan derlenen "Tiyatro" adlı göstenyı ücretsız sunuyor. Küçük Sahne'de "Dört Oykü, • Dört Arkadaş" adlı müzikal ile Orman Parkf ndaki sahnede •'Bremen Mızıkaalan" adlı masal oyununu da küçük izleyiciler üçretsiz şekilde seyrediyorlar. KBT Müdürü Âhmet Balkaya, fuann açıldığı günden bu y ana 20 kişilik bir kadroyla üç ayn sahnede gösteri sunduklannı belirterek, "Halkımız tiyatroya gidip oyun izlemiyor. Biz deziyaretçilere tiyatro sevgisini kazandırmayı ve neşeli anlar yaşatmayı amaçhyoruz. 15 ağustosa kadar her akşam gösterilenmiz devam edecek" dedi. Hasret Gültekin'in anısına kaset İŞTANBULOJBA)- Ünlü rembetiko topluluğu Prosechos' Sıv as'ta katledilen aydın v e sanatçılann anısını yaşatabilmek amacıyla Hasret Gültekin'in şahsmda bir kaset hazırlayacak. Edinılen bilgilere göre rembetiko müziğinin ünlü ismi Prosechos Sıvas katlıamında yaşammı yitirenaydınlarve sanatçılar için bir dizi etkinlik gerçekleştirmeyı kararlaştırdı. Karann ılk adımı olarak 30 temmuz cuma günü Almanya'nın Frankfurt şehrinde bir konser veren topluluk. etkinliklen sembol isim olarak seçtikleri Hasret Gültekin'in ısmi altında sergilıyor. Prosechos grubunun Türkıye'yi ziyaret ettiği sırada tanıdığı ve beraber resitaller verdiği Hasret Gültekın'in kişiliğinde tüm Sıvas şehitlerinin anısına saygı olarak bir kaset hazırlamakta olduğu belirtıldi. Kasetın Türkıye'deki yayın hakkının Hasret Gültekin'in çalışmalannı yurüttüğü "Gökyüzü Sanat Urünleri"ne verileceği bildirildi. Devlet Halk Oz'anlan Topluluğu ANKARA (AA) - Ankara'da Kültür Bakanlığı'na bağlı Devlet Halk Ozanlan Topluluğu kuruldu. Devlet Halk Ozanlan Topluluğu'nun kurulmasına ilişkın Bakanlar Kurulu karan, bugün Resmı Gazete'de yayımlandı. Bu arada Şanlıurfa'da Tunzm Bakanlığı'na bağlı Tunzm Dantşma Müdürlüğü, Afyon'da da Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü'ne bağlı olarak Makina İkmal Müdürlüğü kuruldu Söz konusu müdürlüklcrin kurulmasına ilişkın Bakanlar Kurulu kararlan da bugünkü ResmiGazete'de yeraldı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear