Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
'4MAY1S1993SALI CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
İhracatve
kotabr
• İZMİR(AA)-thracata
geürilen kotalann,
ihracatçıyi pazardakı
şansını arttırmak için yeni
ürûn arayışına ıttiği ileri
sürüldü Ege Üniversıtesi
Mühendislık Fakültesi
Tekstil Mühendisliği
Bölümü öğretim üyesi
Çetin Erdoğan kota
sorununun, tekstil
sektörünün başına hiç
beklenmedık bir anda
geldiğini belirterek
"Ancak sektör bugûnkü
durumunu kotalara
borçJudur" dedi.
Antikartel
neden gedkti?
• DENİZLI (AA) - Sanayı
ve Ticaret Bakanı Tahir
Köse, TBM M 'nin yavaş
çahşması nedeniyle
anti-kartel ve tüketiciyi
koruma yasalannın
çıkartılamadığını söyledi.
"Ancak Meclıs bizim
bakanlık gibi hızlı
yahşmıyor. Genel kunıl
çalışmaJan yavaş
gittiğinden bunlar henüz
fikmışdeğıl. Ancak
antı-kartel ve tüketiciyi
koruma yasalan mutlaka
pıkartılacak" dedi.
Alüminyum
kölçesine zam
•KONYA(AA)-
Konya'nın Seydişehir
ilçesinde kurulu Etibank'a
ait tesiskrde üretilen külce
alüminyuma zam yapıldı.
Yeni düzenlemeyle külçe
alüminyumun ton fiyatı 13
milyon 305 bin liradan 13
milyon 447 bın liraya
yükseltildi.
Sabana 1ahri
doktor'
• Ekonomi Servisi -
Sabancı Holding Yönetim
Kurulu Başkanı Sakıp
ŞabancTya Erciyes
Üniversitesi tarafından
'fahri doktor' unvanı
verildi. Erciyes
Üniversitesi
Rektörlüğü'nce açıklanan
kararda Sakıp Şabana'ya
Türkiye'de çok sayıda ve
değişık alanda önemli
sanayı kuruluşunu
gerçekleşurerek teknolojik
gelişmeye büyük katkıda
bulunması; çeşitlı kültür ve
sanat faaliyetlerine destek
vermesi ve üniversite
gençliğine sağladığı burslar
ve kurduğu tesislerle
gençlerin yetişmesine
katkıda bulunuşu
nedenlenyle 'fahri doktor'
unvanırun verildiği
behrtildi.
İkinciüPûn
zenginliği
•ADANA(AA)-
Bakaniar Kurulu karan ile
1982 yılında başlaülan ve
1994yılı sonuna kadar
uygulanması öngörülen '2.
ûriin tanmı araştırma
yayım projesi' sayesinde
Türkiye ekonomisine
önemli katkılarsağlandığı
belirtildi. Sadece geçen yıl
elde edilen ikinci üriinle
mifli ekonomiyekatkııun
2.2 trilyon lira dolayında
gerçekİeştiği belırtildi.
Ekmekiçnı
referandum
• BATMAIS
{Cumhtıriyet)- Esnaf ve
SanatkarlarOdası Başkanı
lAhmet DamJar, ekmeğe
yapılacak zamrru
jbelirlemek amaayla halkın
•görüşlerinede
Saşvuracaklannı söyledi.
İFınncılar tarafından eski
îyönetim kuruluna zam
Jtalebinde bulunulduğunu
.•ve konunun yeni seçiîen
;yönetimın gündemine
•geldiğini belirten Damlar,
fiyat aruşıyla ilgili
.kararlan bundan böyle
halka danışarak
vereceklerini belirtti.
TOBB'denAT'ye
'bilgilendipme'
• ANKARA(AA)-
Türkıye Odalar ve
Borsalar Birliği (TOBB) ve
Avrupa Forumu'nun
ortaklaşa düzenlediği
Türkıye'nmekonomik ve
. uluslararası ilişkiler
yönünden ele alınacağı
toplanü, 13-I4mayısta
Brüksel'de yapüacak.
TOBBdanyapüan
açıklamayagöre, 'Türk
özel sektörünün AT
çevreleri iledüzenlediğı ilk
büyük organızasyon'
olîırak nitelendirilen
toplantıya. Devlet Bakanı
ve Başbakan Yardımcısı
Erial İnönû, Dcvlcl
Bakanı Tansu Çiller'in yanı
sırı çok sayıda üst düzey1
bûrokrat ve ışadamı
kaulacak.
Hitler'den bu yana, 60 yılın ilk 100 binlik demir-çelik grevi
Yeni Almanya'da eski rüzgârlar• Önce Berlin'de 150 demir-çelik işçisi, ellerindeki
aletleri bıraktı... Onlan, işverenin yüzde 9'luk ücret
artışı önerisini benimsemeyen eski Demokratik
Alman Cumhuriyeti'ndeki 100 bin demir-çelik
işçisinin izlemesi bekJeniyor.
Ekonomi Servisi-Almanya'-
da, birleşme sonrasındaki ilk
grev bunalımı yaşanıyor. Eski
Demokratik Almanya'da. Sak-
sonya Bölgesi'ni de kapsayan.
20 demir-çelik fabnkasında iş-
çiler, aletlerini bırakıp kızıl bay-
raklannı açarak eyleme geçti-
ler.
İki Almanya'nın birleşmesi,
birçok sorunu da birlikte getir-
di. Ama hiçbiri. Hitler dönemi-
ni izleyen 60 yılın ilk demir-
çelik grevı kadar etkili olacağa
benzemiyor.
Çünkü eyleme katılacaklann
sayısının ruzla 100 bıne ulaş-
maşından korkuluyor.
Önceki gece, Berlin'in kuze-
yindeki Hennigsdorfta 150 es-
ki Demokratik Alman demir-
çelik işçisinin ellerindeki çekiç-
leri, örsicrinin üzerine bırakma-
sıyla başlayan bunalım; hızlı bi-
çimde tüm Saksonya'da ya-
yılma eğilimine girdi.
Batı'yı örnek ahyorlar
İşçiler, ücretlerinin eski Fede-
ral Almanya'daki meslektaşla-
nrun gecen yıl aldıklan düzeye
gelmesini isıiyorlar.
Bu da gecen yılın hesaplany-
la, yüzde 26'lık bir zam anlamı-
na geliyor. Oysa eski Demokra-
tik Almanya'nın demir-celik iş-
çilerine. işverenin bu yıl içın
önerdiği oran yüzde 9(!). İşve-
ren sendıkasının son anda, üc-
ralen eşıt düzeve. dığer bir de-
yişle, yüzde 26'ya yükseltme
önerisi ise sendikanın büyük
tepkisine yol açtı. Sendika li-
derieri 'işverenin temel ilkesi.
bölüp kabul ettirmektir. Bu
yüzden yüzde 26'ya da razı olu-
namaz' şeklinde sloganlar ata-
rak işçiJeri yüreklendirmeye
çalışıyorlar.
Ozellikle Saksonya'da uygu-
lamaya gırecek grevlerin. 'bir-
leşmiş Almanya' açısından teh-
likeli olacağı ise uzmanlann
dile getırdıği ikincı konu.
Alman Metal İşçıleri Sendi-
kası '1G Metall' yöneticileri ise
iki Almanya arasındakı ücret
farklılıkiannın "ışçıler arası
dengeyi bozacak nitelikte' ol-
duğunun altını çızerek, 'grev
dalgasının yayılması, sert bir
mücadelenin sadece başlangıcı-
dır' deyışini kullanıyorlar.
Eski Demokratik Almanya'-
da işcilerin girişecekleri grev-
den, en çok Volksvvagen. Sie-
mens ve AEG gibı dev fırmala-
nn etkileneceği ve bunun da Al-
man ekonomisınin 'progra-
mını" bozacağı işci-işveren çev-
relerinın genel kanısı.
Geçmişin deneyimleri
1955 yılında. Sovyet tanklan-
nın önlediğı grevler bir yana bı-
rakılacak olunursa Almanya'-
da işçiler bu denli yaygın bir
greve. 1933 yılı 1 Mayısı'nın
ardından Adolf Hıtlerin 'ya-
sak' karan getirmesinden sonra
ilk kez girişiyorlar.
Alman Ticaret ve Sanayi
Odası ile IG Metall Sendikası
yetkililerinin. böylesıne bir grev
dalgasının, kısa sürede Baltık
kıyılanndaki gemi yapım mer-
kezleri ile ülkenin diğer kesım-
lerindeki metal işçiüği merkez-
lerini etkileyebileceği yolundaki
uyanlarına karşın 'iki Alman-
ya'nın birleşmesinin ardından,
Doğu'nun Batı'daki uzlaşma
sırurlannın çok gerisinde
kaldığı' ve bunun da 'kaçınıl-
maz sosyal patlamalara yol
açabileceği' gerek işçı gerekse
işveren kesimindekı ortak kay-
gı olarak ortaya çıkıyor.
2000 yılında otomobillerçevreci1999'dan itibaren Türkiye'de üretilecek otomobillerin tümü kurşunsuz benzinle çabşacak
BURSA (AA) - Türkiye'de
yerli otomobil üretıalenran
1995 yılı başından itibaren kur-
şunsuz benzinle çalışan araba-
Iar üretmeye başlayacağı.
1999'da kurşunlu benzinle çalı-
şan araba üretiminden tama-
men vazgecileceği bildırildi.
TMMOB Makine Mühen-
disleri Odası tarafından düzen-
lenen "'Kurşunsuz Benzin Kul-
lanımı" panelinde konuşan
Otomotiv Sanayii Derneği
(OSD) Genel Sekreteri Prof.
Dr. Ercan Tezer, kurşunsuz
benzinle çalışacak araç üretimi
konusunda üretici fırmalar ve
ilgili bakanlık temsilcilerinin 6
ay süren çalışmasının tamam-
landığını bildirdi.
Önce kurşunsuz benzin
Kurşunsuz benzin için araç-
lara kk (üç yollu katalitik kon-
vektör) takma zorunluluğu-
nun, kurşunsuz benzinın yeterli
üretimi ve dağıumı sağlanma-
dan getirilemeyeceğine değınen
Prof. Dr. Tezer, şunlan söyledi:
"Yerli araçlara ek takılması
belirli bir takvime bağlanmışür.
Hazırlanan rapor hükümete
sunulmuştur. 1.1.1995 tarihin-
den itibaren Euro-93 standart-
lan düzeyinde araç üretilecek-
ür.
Üretim belirli bir programa
bağlanmışür. 1999'da yüzde
100'e ulaşacakür. Kurşunsuz
benzin üretimini belirli bir dü-
zeye çıkarmadan kk'lı araçjar
üretmek düşünülemezdi. TUP-
RAŞ'ın yılda 500-600 bin ton
kurşunsuz benzin üretim kapa-
sitesi vardır.
Ama bu, TÜPRAŞ'm kafası-
ndaki rakamdır. Kurşunsuz
benzinin diğer normal ve süper
benzinlerle kanşma tehlikesi,
istasyonlarda ayn depo, pom-
pa ve ayn tanker bulunmaması
nedeniyle yeterince dağjüla-
mamış ve üretim kapasitesine
rağmen geçen yıl tüketim 19 bin
tonda kalmıştır.
OtomobiUere dönüsüm uyansı
ANKARA (AA) - Türki\e
1
de taşıtlardan ka>-
naklanan hava kirliliğini önleme cabalan yoğun-
laşırken kurşunsuz benzink çalışan 'çevreci' oto-
mobil için. bazı teknik şartiarın verine getirilmesi
gereki>or. Çe>reci otomobil için öncelikle otomo-
bil motorlarmın kurşunsuz ben/ine "uyumlu" hale
getirilmesi gerek ivor.
Kurşunun benzinlerde oktaıu >ükseltmek yam-
nda, moiorda bulunan sfibap, segman ve piston gibi
'oynak parçalan' >ağlama özelliği bultmduğunu
belirtefi uzmanlar. metctıt otomobil motorlannda
hiçbir değişiklik \ apılmadan kurşunsuz benzin kul-
lanılması dunımunda, bu > ağlama özelliğinin orta-
dan kalkması nedeniyle oiuşacak sürtünmeden do-
layı. oynak parçaların hı/la aşınroasınuı söz konu-
su olduğunu \urguladılar.
fkinci aşamada ise egzozdan çıkan zarariı gaz-
kn önlemek için motorla egzoz siştemi arasına
'katalitik komertör" adı verilen bir süzme filrre
mekanzmasınuı verleşririlmesi gerekiyor. Halen
yurtiçinde üretilmeyen katalitik konvertöriin ithal
fijatı ise 1800-2000mark C> aklaşık 12 milyon lira)
dolajında bulunuyor.
Katalitik komertör takıbnasından sonra bu oto-
mobillerin mutlak kurşunsuz benzinle çaJışraası ge-
rektiğine dikkat çeken uzmanlar, ''Katalitik kon-
\ertöriü araçlarla kurşunsuz \erine normal ja da
süper ben/in kullandması dunımunda, içindeki
kurşun katalitik konvertöriin gözeneklerini hkar
\e hiçbir işe > aramaz" uyansında buhındular.
Bu arada yerli otomobü ürericisi fimıalarüı vanian
mutabakat sonrası Çe\re Bakanlığı'nın beliriediği
takume göre Türkiye'de üretilecek yerli otomobil-
lerin tümüne 1995 \ ılında başlay ıp 2000 > ılı başma
kadarki sürede aşamalı olarak katalitik komertör
takılması zonınlu bulunuyor.
Tüm modellcrde otomobil motorlannın kurşun-
suz benzine •uyumlu' hale geririlmesinden sonra
1995 >ılında önce motor hacmi 1800 cc'nin iizerin-
deki otomobiller, sonraki yıllarda 1600cc. 1500 cc,
1400 cc \e 1300 cc hacimli motoriar otmak üzere,
en son I Ocak 2000 yılından itibaren üretilecek
tüm yerli otomobiller katalitik konvertörlü hale
dönüşmüşolacak.
Kurşunsuz benzin kullanumna teşvik
Kurşunsuz benzin kullanımı >e bulundurulmasını
teşvik amacıyla gecen günlerde >eni bazı düzenle-
meJer yapıldı.
Bu çerçevede kurşunsuz benzindcn alman akar-
yakrtfiyatistikrar fonu (AFİF) kesintisi yüzde 5'-
ten yüzde l'e çekilerek pompa fıyatı ucuzİatıkJı te
süper benzinfiyatının50 lira altına düşürüldü.
Çevre Bakanlığı, kurşunsuz benzin bulunduran
ve satan akaryakıt bayilerini
-
çe>re dostiı' ilan edip
sertifika ile ödüllendireceğinî açıklarken TLP-
RAŞ, kurşunsuz benzin satan bayilere diğer ürün-
lerde olmajan 10 günlük vade imkanı tanıdı.
Türkiye'de kurşunsuz benzin nîketimi gecen yıl
20 bin ton dolaunda gerçekleşirken Tİ'PRAŞ'ın
bu rükenmin çok üzerinde, >ıllık 500 bin tonluk
kurşunsuz benzin üretim kapasitesi bulunuyor.
Talepteki artışa bağlı olarak kurşunsuz benzin
üretim kapasitesini aşamalı olarak arttıracak olan
TÜPRAŞ, 2001 yüından itibaren benzinleri kur-
şunsuz olarak üretmeyi nedefliyor.
Dağıtım sağlanabilseydi ki,
fiyatmda da önemli indirimler
yapıldı. bunu kullanacak dü-
zeyde 600 bin dolayında kur-
şunsuz benzin kullanabilecek
araç vardı.
Kavala Grubu'ndan Er-
doğan Erkan ise Türkiye'de kişi
başına araba sayısının bırçok
ülkenin gensinde olmasına rağ-
men hava kirliliğinin birçok ül-
kenin üzerinde olduğuna dik-
katiçekti.
Erkan, ülkemizde hava kirli-
liği ölçümlennin sadece "kü-
kürtdıoksit" ve "duman" açı-
sından yapıldığını belirtirken
egzoz gazında 100'ü aşkın ze-
hirli gaz bulunduğunu. yönetim
ve üretici fırmalann insan sağb-
ğmı olumsuz etkileyen bu olay
karşısında duyarsız kaldıgını
ileri sürdü.
Erkan, "Hava kirliüği. stan-
dartlann 5-10 katı artarsa konu
ediliyor. Büyük şehirlerde için-
de ozon gibi gazlann da bulun-
duğu çok tehlikeli 'smog' taba-
kası hala insanlann gözünün
içine baka baka 'sis' olarak gös-
teriliyor.
Araçlara kk takılmasının
maliyeti 40-50 dolardır. Ben de
otomotivden geliyonım. Yerli
fabnkalanmızdan çıkan oto-
mobiller yabancı araçlardan 20
kat daha fazla kirletiyor. Dün-
yanın hiçbir yerinde bilmiyo-
rum ki bir sanayi bu kadar yük-
sek kâr marjı Ue çahşsm ve in-
san sağlığına bu kadar duyarsız
kalsın" dedi.
Polis denetiemeyecek
Erkan'm üretici firmalara
yönelik eleştirilerini "büyük
haksızlık" olarak nitelendiren
Prof. Dr. Tezer de 1994'te belir-
lenen standartlann uygulana-
mamastnm, sanayinin mevcut
gelişme koşullanna uymama-
sından kaynaklandığmı. yerli
otomotiv sanayünin, lisans an-
laşmalan nedeniyle zaten bir şe-
kilde ATyi izlemek dunımun-
da olduğunu kaydetti.
Toplantıda. araçlann fenni
muayenelerinin 1994'ten itiba-
ren 47 merkezdeki istasyonlar-
da yapılacağı, böylece anlamını
yitiren, trafik pobslerinin "eg-
zoz kontrolü"ne son verileceği
bildirildi.
îngiliz basınından gözaltındaki Türk işadamı ile ilgili eleştirilere devam
Asil Nadir'in ihtişamı sürüyor• îngiliz Daily Mirror gazetesi
geçen yıl iflas eden Asil Nadir'in
Londra'da "milyoneryaşamı"
sürmeye devam ettiğini yazdı ve
"Nasıl bu kadar lüks hayat
yaşıyor? " sorusunu gündeme
getirdi.
LONDRA (AA) - Kıbnslı Türk işadamı
Asil Nadir, geçen yıl iflasına karar verilme-
sıne rağmen 'hala lüks içinde yaşadığı" ge-
rekçesiyle ağır bir dille eleştirildi.
İngiltere'nin 3.5 milyon tirajlı sol eğilimJi
gazetesi Daily Mirror'da ycr alan bir ha-
berde, 80 milyon scerlın dolayındakı kışısel
borçlannı ödemcmcsı üzenne geçen >ıl if-
lasına karar venlen ve yönetim kurulu baş-
kanı olduğu Polly Peck şirketindcn zimme-
tine 151 milyon sterlın geçirdiği suçla-
masıyla eylül aymda ağır ceza mahkeme-
sinde yargıç önüne çıkartılacak olan Asil
Nadir'ın. bütün bunlara rağmen Londra'-
da hala bir "ınılyoner" gıbı hayat sürdür-
düğü vc paha bıçılmez lüks dairclerdc ya-
şadığı önc sürüldü.
Asil Nadir gibı, iflasına karar verilen
bazı ünlü İngiliz ışadamlarının da inarul-
maz bir lüks içinde yaşadıklanna dikkat
çeken gazete, Bu kadar borçlu olmalanna
rağmen, bu adamlar nasıl bu kadar lüks
hayat yaşıyorlar?" başlığı altında yayım-
ladığı haberinde, 180 milyon borçla ba-
tan George Walker'in, babası Robert Max-
well'in dolandırdığı 407 milyon sterlinin fa-
turası sırtına yüklenen Kevin Maxwell'in
de meşhur müflisler arasında olmalanna
rağmen. eşlerinin üzerine gösterdikleri mil-
yarlık evlerde yaşadıklan ve lüks yaşam-
lanndan en küçük taviz vermedikleri vur-
gulandı.
Evi de lüks
Harry Amokl imzası taşıyan Daily Mır-
ror'un araştırma haberinde, Asil Nadir'in
Londra'da zengınlerin yerleşim merkezi
olan Belgravıa semtınde değeri 1,5 milyon
sterlin (23 milyar lira) olan bir evde otur-
duğu. ancak kirasını düzenli ödemediği
için ev sahibi Westminster Dükü'nün Na-
dir'i kapi dışan edebilmek için tahliye da-
vası açtığı da haiırlauldı.
Turistik
mağazalara
I^li ortak
İSTANBUL (AA) - Net Hol-
ding Yönetim Kurulu Başkanı
Besun Tibuk, Net Holding'e
bağlı Net Mağaza İşletmecıliği'-
nin yüzde 50'sınin îngiliz duty
free kuruluşu Allders Internati-
onal'a devredildiğıni söyledi.
Tibuk, yeni ortaklıkla başta
duty free (gümrüksüz satış ma-
ğazalan) mağazalan olmak üze-
re, mağaza işletmeciliğı konu-
sunda atılım yapmayı ve dünya
pazarlanyla daha fazla entegre
olmayı hedefledıklerini ıfade
etti.
Net Mağaza îşletmeciliğrnın
1992 >ılı kârının 285 milyon lira
olduğunu belirten Tibuk, "İn-
giliz ortaklanmız 5 milyon mark
vermek suretıyle bu ortaklığı
sağlamışlardı. Şirketimizjn ser-
mayesı yüzde 50'si bıze. yüzde
50'sı Allders Internatıonaİ'a aıt
olmak üzere lOmtlyon marktır"
diye konuştu.
IŞÇCMNEVRE1NINDEN
ŞÜKRAN KETENCİ
1 Mayıs Dersleri
Becerebilsek, 1 Mayıs 1993'ten alabileceğimizçokya-
rarlı, önemli dersler olabilir.
1 Mayısta sokakların işçilere, 1 Mayıs kutlamalanna
açılması ile öyle kıyametfalan kopmuyormuş. Gerçi, bu
yıl da zorluk çıkarmak, izin vermemek üzere her şey
yapıldı. Bütün dünyada kent merkezlerinde yapılan kut-
lamalannaksine.bizde işçiler kentlerindışına,kalabalık-
ların göremeyeceği, kolaykolay katılamayacağı, kutla-
manın keyfinin kaçırıldığı mekanlara gönderildiler. Bazı
illerde de hiç izin verilmedi. Ancak izin verildiğinde orta-
da bir gerilim, bir sorunun kalmayacağı, 1 Mayıs tartış-
malarının ve sorununun da boylece bitebileceğı ortaya
çıktı. Umalım hükümet, siyasi partiler, milletvekilleri bu
gerçeği algılamışlardır. Gelecek yıla kadar 1 Mayıs'ın
işçi sınıfının bayramı olmasını sağlayacak yasa çıkar.
Bu tartışma da böylece biter. Türkiye dünya ülkelerinin
gerisinde, çağdışı bir yasal konumda olmaktan kurtulur.
Türk-iş mitinginin sonunda yaşanan çatışmaya gelince:
Bir boyutu ile sayıları çok az, radikal sol ya da ırkçı grup-
çukların gereksiz zorlaması olarak görülebilir. Bir boyu-
tunda da Türk-iş yönetiminin beceriksizliği, polisin ge-
reksiz işgüzarlığı yatıyor. Bir avuç insan yasal mitingin
üstüne, biraz yürümeye kalksaydı ne olurdu? öylesine
azınlıkta kalırlardı ki, rüküşlüklerini kendileri de görüp
çok kısa bir süre sonra dağılmak zorunda kalırlardı. Po-
lisin aşırı yasakçı yasayı uygulama eğilimi neden hiç
başka alanlarda görülmez? örneğin cami içleri boş
kalırken, birileri siyasi gösteri olsun diye, Cağaloğlu'-
nda trafiğe caddeyi kapatırlar. Olayın Müslümanlıkla,
namaz kılma görevini yerine getirmekle falan hiçbir iliş-
kisi yoktur. Yayalar, klakson sesleri arasında namaz mı
kılınır? ibadet mi edilir? Polis, Özal'ın cenaze törenınde
kortej dışında her yerde yürüyen, yol kapatan, tekbirge-
tiren kalabalıklara da ses çıkarmayı düşünemez. Ama 1
Mayısta coplarla üzerlerine gider. Zaten o yürüyenlerin
tiepsinın değil, ama bazılarının amacı böyle birtabloya-
ratmaktır. Işte Türk-iş yönetimi ve polis böylesine bir
provokasyona kapı açmışlardır.
1 Mayıs'tan ikinci önemli dersi, Türk-lş yönetimi ala-
bilir. Almalıdır. Almazsa, işçi taban onlardan hesap so-
rabilmeyi düşünmelidir. Türk-lş yönetimi, işçi tabanın
kendilerinin üyesi olduğu, sendikal birlik, dayanışma, il-
kesine uyularak 1 Mayıs da dahil, bazı eylemlerde DİSK
ve Hak-lş'le ortak hareket edilmesinin onlara bedava-
dan prim vermek olacağı görüşündedir. Bu nedenle
ırkçılığa karşı eylem birliğinde olduğu gibi, 1 Mayıs'ın
ortak kutlanması çağrısına da DlSK'e olumsuz yanıt ve-
rilmiştir. Sonuç Türk-lş açısından sadece birliği bozma
anlammda değil, asil iddiası anlamında utanç vericidir.
DİSK'in mitingi
Bizim bildiğimiz resmi istatistiklere göre Türk-lş'in 2
milyona ulaşan, kendi aidat durumuna göre ise 1.3 mil-
yon civarında üyesi var. Büyük sendikaların genel kurul
delege hesabı ile fazla aidat yatırdıkları gerçeği de gö-
zetilince gerçek üye sayısı 1 milyon üzerinde kalıyor.
Yine de 1 milyon üyeli Türk-lş'in, "sırtımda taşıyamam"
dediği. 12 Eylül tarafından kapatılıp yöneticileri işkenceye
tu^ulmuş, hala yasal haklarının tümüne kavuşamamış,
yeni örgütlenme aşamasında ve üye sayısının henüz bir-
iki yüz bini geçemediğini sandığımız DİSK karşısında
düştüğü görüntüye bir bakın? DİSK'in mitingi hem daha
kalabalık hem de 1 Mayıs'ın anlamına çok daha uygun
vegörkemli. . , ,
Nedenleri var elbette. Geçmişin tüm 1 Mayıs kutla--
maları Türkiye'de DİSK tarafından gündeme getirilip
gercekleştirilmiş. DİSK'in deneyimi ve geleneği var. 1
Mayıs'ın anlamına uygun kutlanmasım gerçekleştırebi-
lecek deneyimli sendikacısı da uzman kadrosu da
çalışmış. işe inanarak, çaba göstererek sarılmışlar.
Üyesi çok az da olsa, işçisi 1 Mayıs'ın anlamını biliyor,
katılma sorumluluğunu duyuyor, geleneğe uygun örgüt-
leniyor. DİSK'in 1 Mayıs'a yönelik yapay olarak değil,
demokratik kuruluşlar ve kamu sendikaları ile, demok-
ratik platform deneyimi, sürekli işbirliğı de var. Seçim
yapmak zorunda kalınca, işçi hareketi ikiye bölününce,
onlann da DİSK'in yanında yer almalan sürpriz değil.
Türk-lş geçmişte 1 Mayıs kutlamalanna karşı çıkmış,
DlSK'i sadece bu nedenle solculuk, komünıstlikle suç-
lamış. Onlar geride kaldı elbette. Ancak sonra da içten-
likle 1 Mayıs'a sahip çıkılmamış. özümsenmemiş, be-
nimsenmemiş, işçiye anlatılması, anlaşılması için çaba
gösterilmemiş. Türk-lş'in ayrıca hiçbir konuda miting
geleneği, çalışmaları yürütecek deneyimli yöneticileri,
uzman kadrolan yok. işçinin kendi yaşam kavgasına yö-
nelik olarak yaptığı direnişler, bahar eylemleri, büyük
Zonguldak direnişlerine güvenip, Istanbulda meydana
çıkmak, ayrıca kendi başına bir deneyimsizliktir. İşçiye 1
Mayıs'ı, neden orada olması gerektiğini anlat-
mamışsınız. Kendiniz benimsememişsiniz. Zaten ta-
banınızla oldum olası ilişkileriniz zayıf. inandırıcı ve gü-
venilir değilsiniz. Ne sanıyorsunuz? "Siz buyurdunuz.
DİSK'i ezmek istediniz, gövde gösterisine özendiniz"
diye işçiler koşup gelecek.
Belleklerdedir. Türk-lş 1984 sonrası bazı önemli mi-
tingler yaptı. Ancak Türk-lş içinde hiç değilse o mitingle-
re yönelik çoğunlukdesteği, işçiye ulaşabilmiş mesajlar
ve çalışan, sorumluluk duyan kadrolar söz konusuydu.
Türk-lş yönetimi 1 Mayıs'a yakın, işçisinin, sendika-
larının desteğini alamadığını görünce, daha da önemli
bir yanlış yaptı. Denetleyemeyeceği ırkçı, radikal sol
akımlara göz kırptı. Onların da arkasında kitleler ol-
madığını dahi göremedi. DlSK'e ders vermek isterken,
kendi dersini alıp aşağı oturdu. Umalım ders almış ol-
sunlar. Çünkü olan hırslarını yenemeyenlere değil, işçi-
lere oluyor. Saygınlığını, işçi tabanda güvenirliliğini,
moral gücünü yitiren bir sendikal örgütün, üye sayısı ne
olursa olsun, işcilerin çıkarlarını sağlıklı, yeterli koruma
ve kollayabilmesi söz konusu olamaz.
Makineler yanşıyor
Ekonomi Sentsi - AFEKS tarafından bu yıl onuncusu
gerçekleştirilen, l luslararası İş Makinalan ve İnşaat Tek-
nolojisi Fuarı"Ankomak *93" bugün İstanbul Dünya Ticaret
Merkezi'ndc açılıv OT. Yerli ve yabancı olmak üzere toplam 538
fırmanın katıldığı fuar. 9 Mayıs 1993 tarihine kadar
lezilebilecek. AFEKS N önetim Kurulu Başkanı Saim Kurul'un
yaptığı açıklamay a göre ilk kez İstanbul'da düzenlenen
Ankomak '93 Fuan'na Caterpillar, Komatsu, Liebherr,
Mercedes. H.yundai, BMC, Man, JCB gibi uluslararası
fırmaların yanı sıra son ydlarda düny anın her yerinde ihaleler
kazanan EN'KA, Güriş, Tcmsa >e Çukurova gibi çok sayıda
yerli fîrnıa katılıyor.