22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4MATISIS93SALI • * * * CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 17 CIİNCEL Cü^EYT ARCAYtJREK • Başrttrtfi 1. Sayfada 6u çe ışmenin ardından olayın görkeminde bir tavsa- ma b€k söz konusu olamazdı; ama, en azından seçim rıeyecınnın geçen günlere oranla hayli yittiği söylene- t>ilir dr Yarınlar ne getirir bilinmez, tabii şimdilik! Girl oy kuralına karşın, uzman hesaplarına göre SH3 'd»r on, en çok on beş kişi Demirel'e oy vermez; ancak gsride kalan 40 dolayındaki milletvekili desteğini esrgertezdi. üsteik, DYP yüksek düzeyi. SHP'den20oyagereksin- dikıerhi kimi özel söyleşilerde çekinmeden söylüyor. Bir saşka noktaya dikkat etmek gerekiyor. Demirel son gjrlerdeki demeçlerinde, örneğin interStar'daki açıklanalarında "partilerden değil, parlamentodan oy istediğni ve alacağını" özenle vurguluyor. Bu, nce bir taktik. Parti gözetmeksizin milletvekillerini "muhğap kabul ediyor. Ona göre görüş açıklıyor". ANAP'an -örneğin Yılmaz Hocaoğlu gibi- kimilerinin Dernirele oy vereceğinin söylendiği bir sırada bu yön- deki irdeleme dikkat çekiyor. SHPdesteğinin açığaçıkması belki Demirel'i rahatla- tıyor. Nevarki, "müstakbelBaşbakan"sıfatıyla DYP'nin başınakimin geleceğiyle, SHP ile yine ortak bir hüküme- tin nasl kurulacağına ılişkin önemli sorular askıda kalı- yor ÇeşrJi olasılıklar, senaryolar sıralanıyor. Başbakan, "tavsiye kararmı" öğrendikten sonra dün, bana, "Tabii ki bîz, Sayın inönü ile ben, seçimden sonra ne olur me- selesiri tartışırken gayet nezaketle tartışıyoruz" diyor. Dem rel, Meclis'teki milletvekili dağılımına işaretede- rek. "Bu tablonun içinden DYPSHP koalisyonundan başka oir şey çıkmayacağını"söylüyor. Hatta, bu yargı- sını perçinlemek için İnterStar'daki birsözünü anımsatı- yor, "Bu hükümetbaşanlıdır ve devam etmelidir" dedi- ğini yineliyor. Kısacası, olası Cumhurbaşkanı, ancak şu anda Baş- bakan Demirel, daha bugünden Çankaya'ya çıktiktan sonra DYP-SHP hükümetinin, partinin başına geçecek yeni genel başkan ve 'Başbakan'la süreceğini açıklıyor. Neden ve nasıl? Henüz yanıtları alınamayan ince soru; Çankaya'ya ta- şınan, tarafsız ve partiyle ilişkisini kesecek olan Demi- rel'den sonra, ikinci DYP-SHP hükümetinin nasıl oluşa- cağı ya da oluşturulacağı? Demirel, soruya ince yanıtlar veriyor. Kısa söyleşi- mizdeki açıklamalarında, İnönü ile "kendinden sonra neler olacağını gayet nezaketle tartıştıklannı" ilk kez söylüyor. ikinci nokta daha önemli. DYP'nin "RP ile hükümet kurmasmı olanaksız" görüyor. RP'nin aradan çıkmasıy- la, bugünkü Meclis aritmatiğinin DYP'yi SHP ile hükü- met yapmaya adeta zorladığını, zorlayacağını vurgula- mak istiyor. Demirel'in olayları bu yöne çevirmekteki olası yön- temlerini ancak, "fiilidurumbaşladiktansonra"görebi- leceğiz. Hükümetle, DYP'nin yeni genel başkanı iki ayrı kutu, ama iç içe iki kutu. Birini açınca karşınıza öteki çıkıyor. Bu nedenle DYP'nin yeni olası patronu son günlerde giderek artan tartışmalara konu oluyor. DYP olağanüstü kongresinin 45 günlük süreyi beklemeden cumhurbaş- kanı seçildikten 15 gün sonra toplanıp yeni başkanını seçecek mi, sorusunu Demirel, gayet netbiçimde, "Baş- ka formül yok" diye yanıtlıyor. "Ama spekülasyonlar kaçınılmazdır" diye ekliyor ve şu açıklamaları sıralıyor: "Çünkü yaşadığımız olay, ufak bir olay değil. Kemerin orta taşı düştü mü, bütün taşları düşüyor. Kemeri yeniden yapıyorsunuz. Dünyanın ne- resinde olursa olsun, hangi rejiminde, bir devlet başka- nı bulacaksınız, yeniden bir hükümet bulacaksmız, bun- lar kolay şeyler değil." Olağanüstü kongreye yeni ve eski delegeler birlikte mi gidecek, yoksaeskiler mi toplanacak?.. "Tüzük neye amirse onun olacağını" söylüyor Demirel, fakat kesin bir sesle, "Genel başkan bu görevi bıraktım deyinceye kadar bu tartışmalarm hiçbirini yaptırtmam " diyor. Her şey olup bitmiş, cumhurbaşkanlığı seçimi sonuç- lanmış gibi öteki konularla sorular irdeleniyor. Oysa, pek çok önemli yanıt 16 mayıstaki üçüncü turun sonucuna bağlı. Yoksa değil mi? TÜRKİYEDE DÜNYADA Seyfi Oktay'dan yargı • Baştarafi I. Sayfada ederek "Nevarki deneyımli hâkim ve savalardan emekli olanlann sayısı yıllar geçtikçe artmakta ve yargı kan kaybına uğramaktadır. 1992 >i- lında kendi isteği ile 38, yaş haddinden 84 hâkim emekli ol- muş, 28 kişi istifa etmiş. 8 kişi de başka kurumlara geçmiştir'" dedi. Oktay. iyi bir hâkimın 8 - 10 yılda yetiştiği göz önüne ahndığında, cazibesini yitirmesi nedeniyle meslekten aynlanla- nn yerinin kolayca doldurula- mayacağının anlaşılacağını be- lirterek. şöyle dedi: " Üzülerek betirtiyorum ki bugün meslekte 10 yılve daha yukan hizmeti olan hâkim ve savcı sayısı sade- ce 2 bin 54"tür. Bu nedenle yar- gıda personel acığı sorunu yal- ruz nicelik yönünden değil, ağırlıklı olarak nitelik yönün- den ele alınıp değerlendirilmeli- dir. Bakanlar Kurulu'nda bek- leyen yasa tasansının yasalaş- maması halinde, mesleğin cazibesini yitirmesi nedeniyle hem açık kadrolara yapılan başvurularda nitelik yönünden belli bir düzeye ulaşılamayacak hem de meslekten aynlmalann devam etmesi sonucu yargı me- kanizması önemli ölçüde kan kaybına uğrayacak, adaletteki boşluğu ise hukuk dışı güçler dolduracaktır. Nitekim, Isıan- bul metropolündeki hukuk mahkemelerinde iş hacmindeki düşüş bu gerçeği doğrulamak- tadır." Hâkime onurlu bir ya- şam için asgari koşullan sağla- madan, onun tam bir güvence içerisinde olduğunun kabul edi- lemeyeceğini kaydeden Adalet Bakanı Oktay, hâkimın vicdani düşüncesini sağlamanın, ona onurlu bir yaşam düzeyi sun- makla yakından ilgili olduğunu belirtti. Oktay. "İnsan yaşamı- na son vercn cezaya hükmede- bilen ve gereğinde trilyonluk ihtilaflan çözümleyen ve verdi- ği kararlar Türk milleti adına oluşan yetkiliyi, asgari ekono- mik gereksinimlerini karşıla- mama gibi bir duruma getir- mek, yargı görevinin gereği gibi değerlendirilmediği intibaıru uyandırabilecek bir durum- dur" dedi. ATATÜRKTEN DÜŞÜNCELER Yayına hazırlayan Enver Ziya Karal 6. bası 25.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yaymlan Türkocağt Cad. 29-41 Cağaloğlu-hlanbul Ödemeli gönderilmez. AYNADA (ANILAR-2) Mücap Ofluoğlu 20.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yaymlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğiıı-İslunhul Ödemeli gönderilmez. BIZIM KOY Mahmut Makal 13. bası 20.000 lira (KD\ ıcirıde) Yaymlan Türkocağı Cuıi. 39-41 Cağaloei Ödemeli gönderilmez. Meteoro'oji Genel Mûduriugu iden alınan bıigıye göre, bütün bolgeıe- nmız çoK buiuttu. Marmara nm batıs* ile kıyı Ege dısınoa kalan tum yurt yağıçlı geçeceK Yağmijr yer yer sa§anak je gokgu r u'tulu sağanak şeklinde olacak Denızıenmızde ruzgar. Akdenız de gunbatsı ve lodos. Ege de yıldız ve Karayel, Marmara ve Karadentz de y idız ve poyazdan 3-5. yer ye< 6 kuvveiınde. saatte 10-21, yer yer 27 denız milı hızia esecek Van Gou nde r.ava, ook buiullu ve yağmuriu gececek Adana Atyon Ağn Ankara Antllya Aydır, Bursa Çanakkale DyarDaisır Edirne Erzuruın Eskışehir Istanbui Izmır Kars Konya Sarrsun Trabzoo Zonguiöak Y22 Y 16 Y 10 Y "6 Y -9 6 21 B '6 B 15 Y 18 S 2 !5 5 Yağmurlu Bulutlu Sısli Güneşli K a r l 1 Sendikacılaraçlıkgreyinde• Baştarafi 1. Sayfada işçilerinin alacak sorunun en kısa sürede çözüleceği" sözü verilmesi üzerine eyiemlerinc son verdiklerini hatırlatarak "Ancak aradan geçen sürede çözüm üretilmediği gibi sorun- lar daha da ağırlaştı" dediier. Belediye-İş Genel Sekreteri Kasım Vorulmazbaş. belediye işçilerinin alacak sorununun 30 yıldır sürdüğünü ve artık kalıcı çözümler üretmek gerek- tiğini belirterek "Sorun beledi- yeler yasasıyla birlikte ele alın- malı, yoksa bugünkü sıkıntılar yanna da taşınır. Gecmişte Ankara Belediye Başkanı Ve- dat Dalokay da iflas ettığını ilan etmişti. Hâlâ aynı sorunlar sürüyor"'diye konuştu. Alacaklan ödenmeycn 100 bini aşkın belediye işcisinin ya- nn bir günlük uyan grevine gideceğini anlatan Yorulmaz- baş "Biz uzun süredir üretime yönelik eylemler yapmı> oruz. Üç dört aydır maaş alamayan insanlann göstereccğı tepkıyı halkımızın anlayışla karşıla- masını. bizi anlamasını bekü- yoruz" dedi. Kasım Yorulmazbaş'ın ver- diği bilgiye göre. yann iş bırak- ma eylemi yapacak olan bele- diye işçilen. İstanbul'da toplu olarak Bölge Çalışma Müdür- lüğü"ne giderek. alacaklannı ödemeyen belediye yöneümle- n hakkında suç duyurusunda bulunacaklar. Işçiler. her böl- gede, değişik biçimlerde pro- testo eylemleri \apacaklar. Aynı gün belediye binalan önünde açlık grevine başlaya- cak olan şube başkanlan da eylemlerıni Başbakanlık önün- de açlık grevi sürdüren genel merke/ yönciıcileriyle bağlan- tılı olarak sürdüreceklcr. Ankara'da işçiye dayak Genel-İş'e bağh bir grup iş- çınin. geciken maaş farkı ve ödenmeycn ücretlerinin öden- mesi amacıyla yaptıklan ey- lem. polis dayağıyla noktalan- dı. Ulus"taki Atatürk Heykeli'- nin önünde kendilerini "zinci- re vuran" işçileri. eylemin sonuna doğru polis. tartak- layarak dağıtırken. 2 işçi de gözaltına alındı. Heykcl önünde saat 12.00"- de toplanan işçiler, ilginç bir protesto yöntemi geliştirdiler. Yaklaşık 200 işçinin katıldığı eylem için bir grup işçi, önce "ellerinin kollannının bağlan- dığını" simgelemek amacıyla yanlannda getirdikleri zincir- lerle kendilerini bağladılar. Eylemin başladığı saatlerde or- tada polis göriinmcmesi dik- kat cekti. Ellerinde. "Ücretler zamanında ödensin". "Geçici işçiye hayır"'. "Toplusözleşme farklan ödensin", "Yaşasın halklann kardeşliği. yaşasın iş- çılenn kardeşliği" yazalı pan- kartlar taşıyan işçiler daha sonra ellerindeki karanfılleri, zincirlenen işçilere atarak al- kışlı protesto yapülar. İşçiler eylemlerini sürdürürken. çev- reden vatandaşlar da olayı izle- Hükümet duyarsızlıkla suçlanıyor ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)- Hükümet belediye işçile- rinin alacaklanna karşı duyar- sız davranmakla suçlanıyor. Belediyelerden sorumlu Devlet Bakanı Erman Şahin ın beledi- yelere 1 trilyon lira kaynak ak- tanlması önerisinin Bakanlar Kurulu'nca geri çevrilmesinın ardından yeni bir plan hanrlan- madı. Şahin belediyelere hükümet- ten maddi destek sağlanması için uzun süredir çaba harcıyor. Ancak bu çabalar özellikle DYPli bakanlann karşı koy- ması ile sonuçsuz kalıyor. DYP'nin bu tavn yerel seçimle- re I >ıl kala çoğu SHPli olan belediyeleri zor durumda bıra- kıvor. Belediyelere I trilyon lira tutannda kaynak aktanjpidsını öngören öncrinin Bakanlur Kurulu tarafından kabul gör mcmesınin ardından. hclcdiyv- lere işçı alacaklanvla ilgılı her- hangibir ödeme planı hazırlan- madı. İller Bankası aracılığıyla bazı belediyelere 250 milyar lira tutannda "projeler için" para aktanlmasının ardından. kay- nın kısa vadelı desteklenmesi" önerisinin işlerlik kazanmama- sının ardından kaynak yaratıl- ması yönünde hiçbir girişim ol- madı. Bakanlık çevreleri. Ra- ma/an Bayramı'ndan önce 1.5 trilyon lira lutanndaki alacak- lannın ödenmesi yolunda hü- kümet açıklamalan yapılması- na karşın. kaynak aktanmı yapılmadığmı ve ödeme planı oluşturulmadığını belirterek, topu Demirel ve belediyelere l X Ü l ] İ İ i m u " hangi bir ödeme yapılmadı. Eıman Şahın"e yakın kay- naklardanedinilen bilgiye göre. '•Beledivelenn mali sorunlan- hatabı Ankara değil. İşveren, belediye başkanlan. Belki de iş- çiler yerine. belediye başkanlan yürümeli" diye konuştular. mek için büyük bir kalabalık oluşturdu. Bu sırada bir trafik polisinin. kalabalığı izleyerek, telsizle emniyet amirliğine ha- ber verdiği görüldü. Trafik po- lisinin haber vermesinden 5 dakika sonra, önce resmi polis- ler, ardından da sivil polisler geldi. Daha sonra gelen sivil poüsler, işçilere "Derhal bura- dan dagılın, hemen cabuk" diye işçilere bağırdı. Polisler, bir yandan da zincirli işçileri çözerek dağılmalannı istedi. Kalabalığın büyük bölümü dağılmasma karşın. çıkan tar- tışma üzerine, polislerin işçileri tartakladıklan gözlendi. 2 işçi- nin gözaltına alındığı olaydan sonra. işçiler ve çevredeki kala- balık dağıhrken. daha sonra gelen çevik kuvvete bağlı gü- venlik kuvvetleri, heykel çevre- sini "korumaya" aldılar. Hatay'ın Kınkhan ilçe bele- diyesinde çalışan 326 işçi, maaş ve sosyal haklannı alamadık- lan gerekçesiyle sakal bırakma eylemi başlattı. Belediye-İş şu- be temsilcisi Metin Çakır bele- diye işçilerinin 5 aydır maaş ve sosyal haklannı alamadıklan- nı belirterek işçilerin daha faz- la mağdur olmaması için yasal yollara başvuracaklannı söyle- di Belediye işçilerinin maaş ve sosyal haklanndan kaynakla- nan 10 milyar lira alacağı oldu- ğunu belirten Çakır "İlk tepki olarak sakal eylemi başlattık, soruna çözüm getirilmemesi halinde daha etkin eylemlere başlayacağız"dedi. Samsun'un Terme. Alaçam ve Tekkeköy ilçe belediyeleri işçi alacaklannı ödemeyince Belediye-İş Sendikasınca mahkemeye verildiler. Haziran celpleri bayram sonrasına kaldı Şeker'e zam ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Bedelli askerlen'n Kur- ban Bayramı'nı aileleri ile birlik- te geçirebilmeleri için. erken terhis uygulamasıyla birlikte. mayıs ayı sonunda 15 ay silah altına alınacaklann da celpleri bayram sonrasına bırakıldı. Milli Savunma Bakanlığı kay- naklan, haziran ayı başında si- lah altına alınacak doktor ve diş tabiplerinin celplerinin de bayram sonrasına bırakıldığını bildirdiler. Kaynaklann verdikleri bilgi- ye göre. Kurban Bayramfnın yaklaşık 10 günlük bir tatile denk gelmesi nedeniyle. mayıs ayının 26'sında sülüslerini ala- rak. yol izinleriyle birlikte, en geç haziran ayı başına kadar eğitim birliklenne teslim olacak 15 aylık yükümlüler. birlikleri- ne bayram sonrası teslim ola- caklar. Yaklaşık 100 bin kişinin ya- rarlanacağı uvgulamayla. si- lahlı kuvvetler tasarruf sağlar- ken. yükümlüler de bayramla- rını aileleleri ile birlikte kutlama olanağına kavuşacaklar. Yine haziran ayı başında bir- liklenne teslim olmalan gere- ken doktorlar ile diş tabipleri de bayram sonrasında askere alı- nacaklar. MSB kaynaklan bu uygulamadan da yaklaşık 800 kişinin yararlanacağını belirtti- ler. Daha önceden, haziran ayı- nın lOunda tezkeresürelerido- lan 2 avlık bedelli askerlerin. Kurban Bayramı'nı aileleri ile birlikte geçirebilmeleri amacıy- la. Bakanlar Kurulu karanyla 31 mayısta terhis edilmeleri ka- rarlaştınlmıştı. Bu uygulama- dan da yaklaşık 6 bin 400 kadar bedelli vararlanacak. ACIKAYBEVOZ Sendikacı, makine mühendisi, değerli hemşehrimiz AYHAN RONA ve eşini trafik kazasında kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyiz. Kederli ailesine ve hemşehrilerimize başsağhğı dileriz. ÖZEL BORA SÜRÜCÜ KURSU ÖLÜM VE BAŞSAĞUĞI DGM direnişinin öncü işçisi PETKİM İŞ/DİSK İzmit İrtibat Bürosu Sorumlusu, ilerici, demokrat arkadaşımız AYHAN RONA ve eşi NACİYE RONA'yı elim bir trafik kazasında kaybettik. Ailesinin ve işçi sınıfımızın başı sağolsun. PETKİM-İŞ SENDİKASI (İENEL YÖNETlM KURULU TÜTÜN, TÜTÜN MAMULLERİ, TUZ VE ALKOL İŞLETMELERİ GENEL MUDÜRLÜĞÜ SINAVLA SÖZLEŞMELİ PERSONEL ALINACAKTIR Genel müdürlüğümUz merkezünitelerinde(lstanbul)çalıştınlmak uze- re, aşağıda belirtilen unvan ve niteüklerde personel alınacaktır. Unvanı Adel a. Mühendis 9 b. Programcı 4 c. Uzman 2 d. Uzman Yardımcısı . 3 e. Tercüman 1 f. Memur 4 g. 'Veznedar I Adaylarda aranan şartlar aşağıda gösterilmiştir. 1. (a-b) şıklannda belirtilen adaylann elektrik-elektronik-bilgisayar- matematik-makina dallannda mühendislik oğrenimı yapmış olmalan, 2. (c) şıkkında belirtilen adaylann iş hukuku dahnda uzmanla^mjş, ter- cihan hukuk fakültesi mezunu olmalan, 3. (d) şıkkında belirtilan adaylann hukuk-iktisat-işletme-ekonomi- idari dalda lisans düzeyinde yüksek öğrenimli olmalan, 4. (e) şıkkında belirtilan adaylann Boğaziçi Üniversitesi Yabana Diller Yüksekokulu Mütercim-Tercüman (tngilizce) Bölümü mezunu olmalan, 5. (f-g) şıklannda belirtilen adaylann ticaret lisesi veya klasik lise öğ- renimli olmalan, 6.657sayılı yasanın 48. maddesindebelirtilen nitelikleri haiz bulun- maları, 7. Bir kuruluşu karşı mecburi hizmet yükümlülüğü bulunmaması, 8. Erkekadaylannaskerlikyükümlülüğünüyerinegetirmiş olmalan tercih sebebidir. Isteklilerin en geç 20.5.1993 günü mesai bitimine kadar el yazıları ile düzenlenmiş fotoğraflı özgeçmişleri ve (4.5X6) ebadında 2 adet foıoğ- rafla birlikte, şahsen Genel Müdürlüğümüz Personel Dairesi Başkanlıgı- Ataiürk BuJvan No: 27 Unkapanı/İSTANBUL 34277 adresinebaşvur- maları gerekmektedir. Smaviar21.5.1993tarihindeaynıadresteyapılacaktır. llgililereduyurulur. Basın: 28242 ERCAJV GÜNDOĞDU 5 Mavı* 1980 senı yıtırışımızın onüçüncü yılında özlem ve sevgiyle... GÜLŞAT Avukat Yılmaz Yönel'ineşi, Özlem ve Yunus YÖnePin annesi İCLALYÖNEL 2 Mayıs 1993 günü aramızdan aynldı. Cenazesı, bugün öğlen. Mersin Ulucami'de kılınacak cenaze namazından sonra Şehir Kabristanı'nda toprağa verileccktir. Tüm scvenlerinin başı sağolsun. Ailesi GOZLEM UĞUR MUMCU • Baştarafi 1. Sayfada Türktoplumu bütün dünyayı sarsan sanayi devriminin dışında kalmıştır. Bunun için de toplumumuz burjuvazi- nin ve proletaryanın oluşumlarında, Batı'nın izlediği sosyolojik süreçleri yaşamamış; aynı koşullardan geç- memiştir. Kaldı ki, bugünün Batı dünyasında insanları, 'burjuva' ve 'proleter' diye iki kalın çerçeve içine oturt- maya olanak yoktur. Bu iki 'ana sınıf dışında, ara taba- kalar' oluşmuş; farklı sosyal eğilimler, yaşam biçimleri belirmiştir. Türk toplumunun bugünkü görümününde, farklı sınıf- lar, yapılar farklı kültür tabanlan ve genel kuramlara ol- dukça ters düşen farklı eğilimler göze çarpar. Örneğin, kapitalist toplumda işçi sınıfından kopmuş, yozlaşmış kişilerin ve tabakaların oluşturduğu 'lumpen prolatarya' Türkiye'de çarpık kapitalist yapı ve düzensiz kentleşme olgusu içinde palazlanıp, arsa komisyoncu- luğu, kaçakçılık, muhabbettellallığı, eğlenceyeri fedaili- ği, garsonluğu, daha sonra sahipliği ve son zamanlarda 'köşebaşı bankerliği' gibi sınıf atlamalan ile güçlenip, si- yasal yaşama egemen olmamış mıdır? Evet olmuştur; olduğunu örnekleri ile biliyoruz. Tür- kiye'de 'kaçakçılık sektörü' adını vereceğimiz bir ticaret dalı içinde yasadışı yollarla para kazanan ve elde ettik- leri bu 'kara servet' yoluyla toplumda egemen katman- lara sıçrayan eski lumpen proleterleri kimse görmezlik- ten gelemez. Bunları, kimlik kartları ile ad-ad sıralamak da olasıdır. Türkiye'de 'Lumpen Sermayesi' adını takacağımız bir 'sermaye grubu' türemiştir. Bunlar, 'eşkıyanın düzeçık- ması' gibi, elde ettikleri 'kara serveti' bankacılık sistemi içinde kullanıp, yasal görünümlü şirketlerde çalışmala- rına devam etmektedirler. Örnekleri ile biliriz. Türk siyasal yaşamında, bazı poli- tikacıları yönlendiren, ön seçimlerde etkili olan ve 'met- res tutarcasına' bürokratlarla dostluklar kuranlar, bu lumpen sermayenin bıçkın temsilcileridir. 'Lumpen proletarya' gibi, kapitalist toplumda. çarpık kapitalizmin çarkları içinde büyük servetler içinde yaşa- yan 'burjuva lumpenleri' de vardır. Bunlar, burjuva sını- fının 'ayak takımı', burjuva sınıfının serserileridir: Tıpkı burjuvalar gibi yaşarlar, ancak 'burjuva' değillerdir. Burjuvazinin sahip olduğu kültür birikimleri, bu burjuva lumpenlerinde bulunmaz. Bunlar, yasadışı yollarla para kazanıp, bol para harcarlar. Lumpen burjuvalar, kapatalist sınıfın eşkıyalarıdır. Bunlara Baba' da denir. Burjuva lumpenleri ise kapita- list düzenin serserileridir. 'Kara servet' dediğimiz yasa- dışı kazanç dilimleri, bu eski lumpen proleterlerle, yeni burjuva lumpenleri arasında bölüşülür. Her iki yoz sos- yal tabaka arasında 'iş bölümü' zaman zaman da 'kara servet'in paylaşılmasından doğan çelişkiler doğurur. Bunların ilişkileri uluslararası düzeydedir. Her ülke- de, Italya'daki özgün ada bakılarak Mafya' adı verilen lumpenler arasında 'enternasyonal' ilişkiler söz konu- sudur. Marksist kuramda öngörülen 'proletarya enter- nasyonalizmi' yirminci yüzyılın son çeyreğine kadar ku- rulamamıştır ama kapitalist düzen içinde palazlanan lumpen kökenli servet sahibi zengin, para, içinde yüzen eşkıyalar veserserilerarasında enternasyonal' ilişkiler çpktan kurulmuştur. 'Bir sosyal sınıfın, öteki sosyal sınıflar üzerinde diye başlayan eskimiş yasaları bir yana bırakıp, bu lumpen sermayesinin devlet içinde yarattığı yıkıntıları bir bir saptamak gerekir. Lumpen sermayesi, sermayenin en saldırgan, en edepsiz ve en tehlikeli kesimidir. ŞÖyle bir çevrenize bakın, tanımıyor musunuz bunla- rı? Savaşımız işte bunlarladır. • Baştarafi 1. Sayfada nuştular. Buna göre 15 kilogramlık paket kristal şeker 92.500 lira- dan 105 bin 500 Iiraya, 50 kilog ramlık torba kristal şeker 295 bin liradan 337 bin 500 Iiraya çıktı. Tofaş'ın zamlanndan sonra Serçe'nin fıyatı 61 milyon 560 bin liradan 67 milyon 434 bin Ii- raya. Şahin'in fıyatı 83 milyon 388 bin liradan 91 milyon 338 bin Iiraya, Doğan SLX'in fiyaü 111 milyon 924 bin liradan 124 milyon 236 bin Iiraya çıktı. Yargıdaeylem hazırhğı Haber Merkezi - Adli perso- nelin özlük haklannı iyileştiren paketin yasalaşmasının gecik- mesi, adliyelerde eylem ve ey- lem yöntemi taruşmalanna yol açtı. Adli personelin bir bölü- mü. TBMM'den 17 Mayıs gü- nüne kadar bir sonuç çıkmazsa 18 Mayıs günü bir günlük iş bı- rakma eylemini giindeme getir- di. Tartışılan yöntemler arasın- da en radikal yöntem olarak görülen 18 Mayıs'ta bir günlük iş bırakma önerisi. personelin bir bölümü tarafından, "Bizler hukukçuyuz, hukuk dışı bir yöntemi uygularsak kendimizi inkar etmiş oluruz" sözleriyle tepki görüyor. İş bırakma öne- risini savunanlar ise bunun ya- sal sonuçlannın ne olacağı yo- lunda hukuk yorumlan yapı- yorlar. İstanbul Adliyesi'nde hakimler ve savcılar arasında yaşanan tartışmalarla ilgili ola- rak bilgi veren bir kaynak şun- lan söyledi: "Adli personel içinde işi bıra- kalım diyenler. ki sayılan hiç de az değil. bu eylemin hukukta ihkak-ı hakkı teslim etmekten imlina etmek suçuna girip gjr- meyeceğini tartışıyorlar. Yani. hakkın alınmasını saglamak görevinden kaçınmak bir suç- tur. buna uyup uymadığını ko- nuşuyorlar. Diyelim kı suç. Bunu kim yargılayacak? Gene adli personel. Kim soruştura- cak? Gene adli personel. Tabii bunun böyle olması onlar için bir güvence. İkincisi. böyle bir eylemden dolayı hakimlere, savcılara soruşturma açmak, yürütme için alündan kalkıla- mayacak bir skandaldır. Adli personel bunu böyle görüyor. Üçüncüsü de bu insanlar zaten istifayı göze almışlar. Çok kala- balık bir kadronun istifası, za- ten kadrosuzluk yüzünden zor yürüyen yargı çarkıru iyice çö- kertir ki bu da göze almamaz." İstanbul Adliyesi'nde görevli bir yargıç. iş bırakma gibi orga- nizasyona dayalı bir eylemin Anadolu'daki adliyelerde ger- çekleştirilebileçeğini ama İstan- bul, Ankara. İzmir gibi metro- pollerde bu işin iletişim ve orga- nizasyon zorluklan nedeniyle zor olduğunu belirtti. Eylem yönünde karar alan ancak iş bırakmaktansa bir gün iş yavaşlatmak görüşünü savu- nan bir başka grup ise. istedik- lerinin hukuka aykın davran- mak veya yargıyı çökertmek değil. özlük haklanna ilişkin ta- sannın bir an önce yasalaşması- nı saglamak olduğunu söyledi- ler. Adli personelin özlük hakla- nna ilişkin taslağın yasalaşması yönünde baskı oluşturmak amaayla eylem karan bulunan bir başka grup ise elverişli bir günde adli personelin cüppele- riyle bir yürüyüş yapabilecekle- rini. bunun en doğru yol oldu- ğunu ileri sürüyorlar. Savcı ve hakimler arasında, "'Bu eylem- lerin gerçekleştirilmesine ola- nak kalmadan hükümetin ve TBMM'nin sorunu çözeceğine inanıyoruz'" diyenlerin sayısı da az değil. İstanbul'da fidyeci mBaştarafi 1. Sayfada yonda da kabadayılığa özene- rek işadamlanndan haraç top- lamaya çahştığı bildirilen Aydın Akkuş ve 8 adamı yaka- landı. Laleli'de işyeri bulunan Kâ- zım Binici, polise başvtırarak 3 gün önce silahlı kişilerce kâçınl- dığını ve kendisinc işkence ya- pılarak 40 milyon liralık çek ve kıymetli eşyasının gasp edildiği- ni bildirdi. Soruşturma başlatan polis, olayı gerçekleştirdikleri iddia- sıyla Aydın Akkuş. Orhan Er- tcn. Şinasi Öğle. Cuma Arulır, Cemal Tuncer. Hamza Kaya, Turan Buğdaycı. Rıfat Yıldı- nm ve Isnıaıl Hakkı lörün ü, Kıx;amustafapaşa"da bir ta- hanca\la birlikte yakaladılar. Sanıklann sorgulamalan so- nucu, daha önce de Selahattin Eltaş adli dericiyi kaçırarak, Beyaat"taki dükkânından 60 milyon liralık deriyi gasp ettik- leri anlaşıldı. Açıklamada. El- taş'ın çekindiği için sanıklan şikâyet etmediği belirtildi. Daha sonra işadamının evini arayan kişiler, Şahiner"i serbest bırakmak için 150 bin mark fid- ye istediler. İşadamının ailesi, olayı polise bildirdi. Cumhuriyet- • Baştarafi 1. Sayfada ABD ve Fransa'da örnekleri görülen bu şirket modelinin Türkiye'de ilk denemesi yapılı- yor. Örtak Pazarlama Şirketı'- nin protokolü imzalandı. Yasal prosedürün tamamlanması için gerekli girişimlere başlandı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear