Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
8 AĞUSTOS1992 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Rafet Genç'i
anma
• ANKARA (AA) - Çağdaş
Gazeteciler Derneği eski
Genel Başkanı. gazeteci
Rafet Genç, ölümünün
üçüncü yıldonümünde, 9
ağustos pazargünü, Cebeci
Asri MezarlığYndaki mezan
başında anılacak. Rafet
Genç Gazetecilik Ödüiü de,
ınma toplantısı sırasında. bu
yılm başından beri bölgede
habercilik yaparken
öldürülen Halit Güngen,
Cengjz Altun, İzzet Kezer,
Bülent Ülkü, Mecit Akgûn,
Hafız Akdemir, Çetin
Ababay ve Yahya Orhan ile
yörede yaşamlannı tehlikeye
atarak görey yapan tüm
gazeteciler adına Güneydoğu
Gazeteciler Cemiyeti'ne
verilecek. ÇGD Genel
Başkanı Mustafa Ekmekçi,
yaptığı açıklamada, ödülün
gazeteci katliamırun son
bulması dileğiyle verildiğini
belirterek hükümetten
gazeteci katillerininbiran
önce yargı önüne
çıkanlmasını istedi.
Ekmekçi, "Türkiye'de
gazetecilik artık ölümle özdeş
halegeldi. Gazetecilerin
timsahın gözyaşlanna
tahammülü kalmadı" dedi.
Milletvekili
emeklilijji
• ANKARA (ANKA)
-Başbakan Süleyman
Demird, milletvekili
emekliligi sisteminin yeniden
düzenlenerek, makam
tazminatı ödenmesinde 2 yıl
çalışma koşulu getînlmesını
istedi. Başbakan Süleyman
Demirel, RP Trabzon
Milletvekili Kemaiettin
Göktaş'ın "başbakan ve
bakanlann temsil ödenekleri
ile dışandan atanan
bakanlann ödenek ve
yolluklanyla ilgıli" yasanın
değiştirilmesine ilişkin yasa
önerisı konusunda
TBMMye hükümet
görüşünü gönderdi.
Göktaş'ın önerisinde, genel
seçimlerden önce atanan
Adalet, İçişleri ve Ulaşürma
bakanlanna, bugörevlerde
iki yıl bulunma koşulu
aranmakstan tazminat
odeneceğine dair hükmün
yürürlükten kaldınlması
isteniyor.
RP seçime
bazırlanıyop
• ANKARA (ANKA)-7
haziran seçimlerinde
umduğu sonucu bulamayan
RP, kasım ayında yapılacak
yerel ara secimler için kollan
sıvadı. MSP'nin yeniden
açılması şorunu olmayan RP
diğer partilerdeki yeniden
parti açma çalışmalanndan
da yararlananak önceden
avantaj yakalamaya
çalışıyor. RP Genel Başkan
Yardımcısı Rıza Ulucak,
partilerinde tatil havası
olmadığını belirterek tüm
örgütlerin ve özellikle seçim
yapılacak olan Istanbul,
lzmirgibi büyükşehirlerdeki
örgütlerin çahşmalannı artan
bir tempoyla sürdürdüklerini
soyledi. Kasımda yapılacak
yerel ara seçimlerin ülke
gündemi açısından önemli
sonuçlar taşıyacağını
vurgulayan Ulucak, RP'nin
bu seçimlerden büyük
bâşanlarla çıkacağını
savundu.
Kurt öldü
•İSTANBUL(AA)-
fstanbul eski
milletvekillerinden Mahmut
Naci Kurt (72), Kocaeli'nin
Karamürsel ilçesinde öldü.
1954-1957 yıllanarası
İstanbul Milletvekili olarak
parlamentoya giren Mahmut
Naci Kurt, daha sonra
Türk-İş Genel Başkanlığı
görevinde de bulunmuştu.
Kurt'un cenazesi, yann
Söğütlüçeşme Camii'nde
öğlen kılinacak namazdan
sonra, Karacaahmet
Mezarlığı'nda toprağa
verilecek.
Oktay: Yansız
adalet
•ANKARA (AA) - Adalet
Bakanı Seyfı Oktay, etkili ve
yansız adalet
uygulamalannın süreceğini,
yargıyı kendi
doğrultulannda
etkileyenlerin beli kınldıkça,
huzursuzluk ve saldınlann
devam edeceğini söyledi.
Seyfi Oktay, 13. dönem
stajlannı tamamlayan 204
hâkim ve savcı adaylannın
görev yerlerinin belirlenmesi
içn Ankara Adliyesi
Konferans Salonu'nda
dtzenlenen kura çekim
tö-eninde yaptığı
kcnuşmada, yargıa, siyasi
ikjdann baskısından
kutarmanın zonınlu
©Uuğunu, yargıyı tam
fcagımsız ve güvenceli hale
jşeirmek için 1982
«Aıayasaa'nın
•olımsuzluklannın olmaması
gereküğinı belirttı.
Anadolu Kulübü'ndeki toplantıda '9 eylülde sağlam yönetim' görüşü benimsendi
CHPye geçici başkanformülüANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - CHP'nin yeniden açıl-
ması konusundaki hazırlıklar
yoğunlaştınlırken, 9 eylülde
"sağlam yönetim, geçici baş-
kanlık" oluşturulması hedefle-
niyor. 9 eylül toplanusında mu-
tabakat listesi oluşturulması
görüşünü benimseyen CHP
Genel Yönetim Kurulu üyeleri,
solda birlik için ikinci tur görüş-
melerini de pazartesi günü baş-
latacak. GYK üyeleri, pazarte-
si günü SHP Genel Başkanı Er-
dal Inönü ile görüşecek. GYK
üyeleri daha sonra da DSP Ge-
nel Başkanı Bülent Ecevit ile
görüşecek. ^
CHP'nin yeniden açılmasına
az bir zaman kala kulis çalışma-
lan yoğunlaştı. GYK'nın eski
parti yöneticileri ile yaptığı top-
lantıdan sonra CHP'liler ara-
sında çeşitli ikili temaslar başla-
tıldı. Anadolu Kulubü'nde
yapılan lordlar toplantısı ve iki-
li görüşmelerde bugüne kadar
gündemde olan "geçici yöne-
tim" formülünün yerini "sağ-
lam yönetim, geçici başkanlık"
görüşü aldı. Bu görüş GYK ta-
rafından da benimsendi.
GYK'nın merkez yönetiminde-
ki üye sayısının artUnlması yo-
lundaki çalişması da bu görüş-
ler doğrultusunda başlatıldı.
CHP'liler arasında benimsenen
bu formüle göre, 9 eylül toplan-
tısında merkez yönetimindeki
üye sayısının arttınlması için
tüzük değışıklığı yapılacak. Ge-
nişletilmiş yönetim için bir mu-
tabakat listesi hazırlanacak ve
her taraftan isimlerin alınması
sağlanacak. Denız Baykal'ında
bu yönetim içinde yer alması
düşünülüyor. Mutabakat liste-
sinin hazırlanması konusunda
GYK, uzlaşürma için çaba har-
cayacak. 9 eylül toplanusında
genel başkanhk çekişmesi yara-
ülmaması için de geçici bir çö-
İnönü, Ecevit'in "CHP için görüşmem" sözlerini yanıtladı:
Öyleysesöyleyeceksöz yok
ANKARA (AA) - SHP Genel Başkanı,
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Erdal
Inönü, "Sayın Ecevit benimle görüşmek iste-
tniyor. Pekâlâ benim söyleye-
ceğim bir şey yok" dedi.
SHP Genel Başkanı İnönü.
CHP'nin yeniden açılması
çalışmalan çerçevesinde ken-
disiyle bir araya getirilmek is-
tenen DSP Genel Başkanı Bü-
lent Ecevit'in "CHP konusun-
da Sayın İnönü ile görüşme
gereği duymam" şeklindeki
sözlerini şöyle değerlendirdi:
"Sayın Ecevit benimle gö-
rüşmek istemiyor. Pekâlâ be-
nim söyleyeceğim bir şey yok.
Biliyorsunuz biz önemli
konularla uğraşıyoruz. Hü-
kümette olunca vatandaşın
beklediği sorunlar, beklediği çözümler, günlük
meseleler var. Biz bunlarla uğraşıyoruz. Bu
arada herkes istediğini söyler. Demokrasi için-
de bunlar hep normal gelişmeler.
SHP Genel Başkanı inönü, parti içinde ken-
disiyle genel başkanlık yanşına giren Antalya
Milletvekili Deniz Baykal'm, CHP'nin
acılışıyla ilgili sözlerinin hatırlatılması üzerine
de şunlan söyledi:
"Biliyorsunuz TBMM'nin kabul ettiği yasa,
bu özel durumda belirli bir
süre için her iki partide birden
bulunma olanağı verdi. Do-
layısıyla bu sürede yapılan
konuşmalar alışılmış konuş-
malara hiç benzemiyor. Nor-
mal olarak insan bir partide
ise o partinin davasını götü-
rür. Ama şimdi iki partide
birden bulunulunca, tabii tu-
haf şeyler söyleniyor. Ben
bunlara geçici diye bakı-
yorum. Bu dönem bitince her
şey yerli yerine oturacak."
İnönü, CHP Genel Baş-
kanlığı konusunda ortaya
atılan çeşitli formüllerle ilgili
soruyu da şöyle cevaplandırdı:
"Bunlar bizim dlşımızda oluyor. Bütün bu
konuşmalan yapanlara siz sorun. -Biz şimdi
başka bir durumdayız. Bunlar arkadaş-
lanmızın söylediği şeyler. Çok güzel. Ben de
okuyorum gazetelerde. Onlara ilişkin yorum
yapmam. Ben aynı durumda değilim."
züm aranacak. CHP'liler ara-
sında yeni genel başkanın nite-
likleri "yaptınmcı başkan yeri-
ne dinleyen, yönetimin görüşü-
nü alan bir başkan" olarak
tanımlanıyor.
CHP GYK üyesi Erol Tun-
cer, Cumhuriyet muhabirine
mutabakatla oluşmuş bir kurul
için çaba harcayacaklannı be-
lirterek "Partinin açıldıgı gün-
den itibaren keskin bir ekip
yanşması yaşanmamasını
amaçlıyoruz. Böyle bir yanşma
sonunda dışanda kalanlar ken-
dilerini dışlanmış sayacaklan
için oluşum zedelenebilir. Biz
bunu önlemeye çalışıyoruz" de-
di.
CHP'liler arasında oluşan bir
başka görüş ise DSP Genel
Başkanı Bülent Ecevit ile ilgili.
CHP'liler, Ecevit'in DSP'yi ka-
patarak aralanna gelmesini isti-
yorlar. Bu görüşün de "partini
kapat gel" biçiminde Ecevit'e
iletileceği belirtiliyor. İstanbul
grubu olarak tanımlanan Ali
Topuz ve arkadaşlannın birkaç
gün önce Ecevit ile yaptığı gö-
rüşmede bu mesajm "dolaylı"
bir biçimde de olsa verildiği öğ-
renildi. CHP'liler, bu düşünce-
lerini Ecevit'e önümüzdeki
günlerde daha net biçimde ilete-
cekler.
Ecevit'ten DSP'yi kapattık-
tan sonra CHP'ye gelmesi iste-
nirken, bazı CHP'liler bu konu-
da bir çaba harcanmâsına ge-
rek olmadığını dile getiriyor.
Bu CHP'liler, Ecevit'in ne olur-
sa olsun CHP ye gelmeyeceğini
düşünüyor. SHP'den sonra
CHP'de de genel başkanlık ya-
nşına haarlanan Deniz Bay-
kal'ın, yakın çevresine bu doğ-
rultudaki görüşlerini dile geti-
rirken "Bülent Bey'in gelmeye-
ceğj artık belli olmuştur " dedi-
ği öğrenildi.
CHPGYKüyeleri,solda"bü-
tünleşme" konusundaki ikinci
tur görüşmeler için ilk randevu-
yu SHP Genel Başkanı Erdal
Inönü'den aldı. İnönü ile gö-
rüşme pazartesi akşamı yapı-
lacak. Inönü'nün Kars'tan dö-
nüşünden sonra yapılacak gö-
rüşmede. CHP delegeleri ile
yapılan bölge toplantılannda
ortaya çıkan görüşler kendisine
iletilerek SHP ve DSP'nin CHP
çatısı altında birleşme önerisi
yinelenecek. CHP GYK üyele-
ri, İnönü'ye. bütünleşme konu-
sunda Ecevit ile görüşmesi yo-
lunda da görüş iletecekler.
GYK üyeleri, İnönü görüşme-
sinden sonra Ecevit'ten de ran-
devu isteyecekler. Ecevit'e de
"bütünleşme" konusunda aynı
doğrultuda görüşler iletiiecek.
Ecevit'e aynca, hem DSP, hem
CHP'de olamayacağı belirtile-
rek "DSP'yi kapat gel" görüşü
de aktanlacak.
CHP İstanbul Komitesi, 9
Eylül kurultay masraflannı
karşılayabilmek amacıyla eski
parlamenterlerden ve delegeler-
den para toplamaya başladı.
Dün Istanbul'da bulunan par-
lamenterlerle yapılan toplantı-
da banka hesap numarası veri-
lerek, parlamenterlerin ve de-
legelerin 2,5 milyon lira yatır-
malan istehdi. GYK üyesi Avni
Gürsoy'un, "Zaman daraldı,
şimdi en önemli sorun parasal
sorun" diye konuştuğu top-
lanüda, komite üyeleri İstan-
bul'un kurultay için gerekli pa-
ranın büyük bir bölümünü
önümüzdeki hafta toplaması
gerektiğini bildirdiler. Komite
üyeleri, CHP ilkeleri içinde belli
kaynaklann dışında hıçbir kay-
nağı kullanmak istemediklerini
bu nedenle kampanyayı sadece
CHP'li eski parlamenterler ile
delegeler çerçevesinde sınırlı
tuttuklannı ifade ettiler.
ANAP Genel Başkanı İzmir'de beklediği ilgiyi bulamadı
Yılıııaz: Hükümetpopülizmlıastası
• Mesut Yılmaz, hükümetin hazırladığı iş güvenli-
ği yasa tasansmın işletmeleri olumsuz etkileyeceği-
ni söyledi. Yılmaz, Çiğli, Narlıbahçe, Balçova ve
Gaziemir ilçe merkezlerinin açıhşında partililerden
beklediği ilgiyi bulamadı.
MERtH AK
ANAP Genel Başkanı Mesut
Yılmaz, koalisyon hükümeti-
rrin popülizm hastalığına tutul-
duğunu söyledi. Hükümetin
halka doğruyu söylemekten
kaçındığmı vurgulayan
Yılmaz, "Popülizm hastahktır.
Maalesef geçen 9 aylık dönem-
de bu hastalığın çok vahim te-
zahürleri ortaya çıkmaya baş-
ladı" diye konuştu. Yılmaz,
METAŞ'ın kurtanlmasını doğ-
ru bulmadığını söyledi.
"Biz onlar gibi sert muhalefet
yapmayacağız*' diyen ANAP
lideri Yılmaz, Ege Sanayicileri
ve İşadamlan Toplantısı'nda
hükümete ağır eleşürilerde bu-
lundu.
İzmir'de beklediği ilgiyi bu-
lamayan, partililere "Moral al-
maya değil moral vermeye gel-
dim" diyen Mesut Yılmaz,
kentten dün "moralsiz' aynldı.
Çiğli, Narlıbahçe, Balçova ve
Gaziemir'de ilçe merkezlerinin
açıhşında az sayıda kişiyc ko-
nuşan ana muhalefet lideri.
partililerden de ilgı bulamadı.
İlgisizlik önceki gece ESİAD
loplantısında da sürdü Daha
önce 80 kişilik hazırlanan salon
ESİAD üyelerinin katılımının
düşüklüğü nedeniyle küçük
salona alındı.
Çevresindeki sohbetlere
h A l İ a ğ a S a n t r a l i n a VaZlk OİduCumhurbaşkanıTurgutözal,Gökovatermiksanrralınıntamam-
lanarak yedek sanrral olarak kullanılması gerektiğini söyledi. ÖzaL, "İzmir-Aliağa'daki santrala yazık oldu. O yeşil santraldı,
ama bazılannın işine gelmedi. Oysa 1995-% \illarinda Türkiye'yi elektrik sıkıntısı bekliyor" dedi. Yaz dönemi çahşmalannı
Marmaris Okluk Koyu'ndaki De>let Konukevi'nde sürdüren Cumhurbaşkanı Özal, bu sabah 1.5 saat kadar denizde yüzdü.
Yüzerken, davet üzerine Mehmet Çağlar adlı işadamına ait " İ Ikü" isimli yata çıkan Özal'a burada sütlü nescafe ikram edildi.
Daha sonra yüzerek gazetecilerin bulunduğu kafeten aya gelen Cumhurbaşkanı Özal, basjn mensuplan ve vatandaşlarla uzun
Dznn sohbet etti. (Fbtograf: AA)
katılmayan Yılmaz, tek başına
yemeğini yedi, konuşmasını
yaptı ve toplantıdan aynldı.
Mesut Yılmaz, hükümete
sert eleştirilerde bulundu.
Yılmaz, ESİAD toplanusında
işadamlanna. hükümetin
hazırlığı "İş Güvenliği Yasa
Tasansı"nın işletmeleri olum-
suz etkileyeceğini belirtti.
Bugün hükümette olan
DYP'nin iktidardayken icraat-
lannı "vahşi kapitalizm' olarak
nitelendirdiğıni anımsatan
Yılmaz, "Sayın Demirel emi-
nim 1985'teki fikirlerini şimdi
anımsamak bile istemez" diye
konuştu. Türkiye'de devletin
yatınmcıhğının yanı sıra işlet-
mecilik yaptığını da vurgulayan
Mesut Yılmaz, şöyle konuştu:
"Devlet otel işletiyor, basma
satıyor. 1983 yıhnda devletin
özel girişimcilere devretmesi ge-
reken girişimlerdir bunlar.
Devlet kısıtlı olan imkânlannı,
yetersiz olan kaynaklannı alt-
yapı faaliyetlerine yöneltmeliy-
di. Türkiye'nin altyapısı ciddi
bir sanayileşmeyi, hatta hatta
ihracat hamlesini taşıyamaya-
cak kadar köhnemiş ve yeter-
sizdir.
Türkiye'de 2 çalışanın 1
emekliye baktığını, Avrupa'da
bu oranın 6 çalışanın 1 emekli-
ye bakmasıyla gerçekleştiğini
de vurgulayan Yılmaz, emekli-
lik yaşını kadınlarda 60, erkek-
lerde 65"e her türlü tepkiyi göze
alarak çıkardıklannı. ama şim-
diki hükümetin bunu değiştir-
diğini söyledi. Bugünkü duru-
ma göre 2010 yıhnda 2 çalışanın
3 emekliye bakacağını da vur-
gulayan Yılmaz, "O tarihte
Türkiye iş piyasası açısından
dünyanın en olumsuz koşul-
lannı taşıyan ülkelerden birisi
olacaktır" dedi.
Konuk
yazar Yeni üniversite rektörleri üzerine
Prof. Dr. DEMİR İNAN
Hacetlepe L'ımersııest
Seçimlı-atamalı rektörlerimiz sonun-
da belirlendi. Rektörlerden bir kısmı (8
tanesi) kendi üniversitelerinin üyelerin-
ce secilmeyen, daha dogrusu seçimde oy
çoğunluğunu alamamış ikişiler.
Bir önerim var: Madem ki bu ülkenin
en üst düzeydeki öğretim-egitim ku-
rumlannın yöneticileri böyle bir yön-
temle belirleniyor, ülkeyi yönetecek mil-
letvekilleri de böyle belirlensin. Yani.
önce her kentte secimler yapılsın, sonuç-
lar Yüksek Seçim Kurulu'nca yeniden
değerlendirilsin, yeniden oylansın ve söz
gelimi (A) partisinin en çok oyu alması-
na karşın, ondan daha az oy alan (B)
partisinin kazanmaya layık olduğu şu
ya da bu nedenle, ya da hiç nedensiz or-
taya konabilsin. Sonra da Yüksek Se-
çim Kurulu'nun bu oylama sonuçlan.
cumhurbaşkanına sunulsun. Cumhur-
başkanı yeniden bir değerlendirme
yapsın ve böylece, sonuçta 3 oy alan bir
partinin milletvekili adavı. 300 oy alan
partinin adayı yerine seçilmiş. ya da se-
çilmiş-atanmış olabilsin.
Ne dersiniz? Birazçarpık geliyor değil
mi? Ama rektörlerin belirlenmesinde
bugün izlenmiş olan yol budur. Bir süre
önce rektörlerin, atama yerine kendi
üniversitesinin elemanlannca seçileceği
ortaya.atılmış. Bu görüşe karşı olduğu
için YÖK kurucusu ve başkanı Şayın
Prof. Doğramacı, on yılhk görevinden
bu yüzden aynlmıştır. Oysa getirilen
yöntemle seçim sonuçlannın fazladan
bir önemi olmadığı ortaya çıkmıştır.
Buna karşın, seçimle rektör adayı be-
lirleme işi üniversitelerce fazlasıyla cid-
diye alınmıştır. Söz gehmi. benim bu-
lunduğum Hacettepe Üniversitesi'nde
seçime bir hafta kala izinler bile
kaldınlmış ve yaklaşık bin dolayındaki
öğretim üyesinden, sekiz yüz dolayında
katılım sağlanarak ciddi ve demokratik
bir seçim yapılmıştır. Bu seçimin sonu-
cunda ilk sırayı alan Prof. Dr. Vural
Bertan büyük bir farkla diğer adaylann
önünde >er almıştır.
Ben bu seçimde Prof. Vural Bertan'a
oy vermedim. Ama şurasını söyle>evim
ki her öğretim ü>esi bu seçimde oyunun
değerini fazlasıyla önemseyerek oy kul-
lanmıştır. Bu seçime katılan herkes bu
durumu gözlemlemiştir.
Prof. Vural Bertan seçimde en çok
oyu almasına karşın rektör olamamış-
tır. Neden? Nedeni. ya da nedenleri pek
açık değjldir. Başından edinilen bilgiler
pek doyurucu değildir ve kamuoyuna
başka bir bilgi de benim izleyebildiğim
kadanyla, verilmemiştir. Aynı durum-
da olan diğer adaylar için basında bazı
açıklamalar çıkmış, PKK yanlısı, dinci
gibi nedenler ileri sürülmüştür. Gerçek-
ten bu kişilerin devleti yıkmaya yönelik
birtakım eylem ve etkinlikleri kanıt-
lanmış ise bu durumda nasıl devlet me-
muru olarak devlet üniversitelerinde
çalışabilmektedirler? Nasıl gelecek ku-
şakların yetiştirilmesinde görev alabil-
mektedirler? Yoksa. yaptıklan eylem \e
etkinliklerin sadece rektör olmalannı
yasakladığı. bazı yasa ve yönetmeliklcr-
de mi yazılıdır? Eğer bir kanıt yok ise ül-
keyi yöneten parlamento içinde bu suç-
lamalann yapılabileceği üyeler yok mu-
dur?
Bunlar. parlamento üvelerindcn
yeterli oyu alırlarsa. Meclis Başkanı.
hatta cumhurbaşkanı olmazlar mı?
Peki, milletvekillerinin oylan kendi
Meclis başkanlannı sececek, hatta ül-
kemizi temsil edecek cumhurbaşkanını
sececek denli değerli iken bizlerin. üni-
versite öğretim üyelerinin oylan neden
kendi rektörlerini sececek kadar değerli
bulunmuyor? Önce seçim yapılacak.
sonra da seçim sonuçjan (istenirse) dik-
kate alınmayacak. Öyleyse niye seçim
yaptık? Eskisi gibi seçim olmadan da
rektörler atanabilirdi.
Olayda bir yanlışlık. bir çarpıklık
vardır. Ve bir tepki gösterilmezsc öyle
sanıyorum ki yeni çarpıklıklar, yeni
yanlışhklar bunu izle>ecektir.
Ne yapılmalıdır?
Bana göre kendi üniversite öğretim
üyelerinin çoğunluğunca seçilmcden
rektörlüğc atanan sayın profcsörlcrı-
miz. bu koltuğa oturmadan istita et-
melidirler. Böylece. hem kendi üniver-
site üyelerinin oylannın onurunu kıır-
tarmış olurlar hem de kendi onurlannın
kınlmasını önlemii} olurlar. Ünivcrsıtc
üyelerinin oylannın onuru. koliuğun
halınndan çok daha öncnıliclir.
POLİTİKA GÜ1NLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
CHP'de İM Görüş Egemen»
Deniliyor ki:
"Eğer Bülent Ecevit, CHP Genel Başkanlığı nı kabul et-
mezse, Deniz Baykal CHP Genel Başkanı olacak..."
Bir haftadir Ege'deydik. Eski CHP'liler ile konuştuk. Ço-
ğunluğu SHP'de politika yapıyorlardı. CHP'ye olan ilgi gi-
derek azalıyordu.
Dediler ki:
"Olayın boyutu değişti. Üçüncü Sosyal Demokrat Parti
kurulmak üzere..."
Galiba söyledikleri doğruydu. SHP içindeki muhalefet
kanadı, partilerinden umudu kesmişti. Tek kurtuluşu CHP
çatısı altında toplanmakta görüyorlardı.
Acaba haklı mıydılar?
SHP örgütlerinde bir sıkıntı gözleniyordu. Dikili'de SHP
Izmir ilçe ve belediye başkanlarıyla yapılan toplantda bu
gerçek su yüzüne çıkmıştı. SHP'liler, DYP'li bakanlardan
şikâyetçiydi. Onlara göre örneğin Aliağa Petkim'e işçi alı-
mında DYP'liler, SHP'lilere kontenjan ayırmıyorlardı.
SHP'nin örgüt yapısı yine ilçe baskanlarına ve belediye
başkanlarına göre darmadağınıktı. Partide disiplin kalma-
mıştı. Halkla ilişki kesilmişti. Bu yüzden de SHP'de kanyiti-
mi sürüyordu. Bir başka deyişle halk, SHP'ye güvenini yi-
tirmişti.
Tüm bunlara karşın CHP çatısı altında toplanmak SHP'-
lilere göre yanlıştı. Çünkü CHP giderek bir başka yöne
kayıyordu. SHP içindeki muhalefet CHP'de toplanmak istn
yordu. Bu da çıkar bir yol değildi SHP'liler için.
SHP'nin muhalefet kanadı gelişmeleri değerlendirirken
"CHP, 9 eylülde açılacak. Birleşme tavanda değil tabanda
olacak" diyorlardı. Yine aynı çevreler şu yorumu yapıyor-
lardı:
"Ecevit ve İnönü, CHP olayına sıcak bakmıyorlar. Artık
bu kesinleşmiştir."
Deniz Baykal'm yakın çalışma arkadaşları CHP bölge
toplantılarından edindikleri izlenimleri aktarırlarken "Ha-
va çok iyi" deyip ekliyorlardı:
''Tabandaki ilgi elbettavanı etkileyecek. Eğer biz CHP'yl
iktidara taşımak istiyorsak kısır çekişmeleri bir kenara bı-
rakmak zorundayız. Eğer eski defterleri kanştırır ve koltuk
kavgasma başlarsak sonuç beklediğimiz gibi olmaz..."
Kimi SHP'liler ise açık açık şöyle diyorlardı:
''SHP de kurultay kaybedenler, şimdi Deniz Baykal'ı Ge-
nel Başkan yapmak istiyorlar. Olay bu kadaraçık seçik or-
tada..." '•
Görülen o ki CHP, SHP ve DSP'nin birleşme otasılığı
yok. Onun için de 'taban birleşecek' iormülü ortaya atılh
yor. Anımsayacaksınız, aynı formülü Bülent Ecevit yıllar
önce DSP'de ortaya atmış, ancak tutmamıştı.
Politika hoşgörü ve özveri isteyen bir uğraştır. Çıkar iliş-
kileriyle politikada bir yere varılmaz.
Sosyal demokrat taban CHP'de nasıl birleşecektir?
Bizim gözlediğimiz kadanyla CHP'de şu anda iki düşürv
ce egemen.
Bir... i
"Kimi SHP'lilerin etkili olmaya çalıştığı Bülent Ecevit-
Deniz Baykal dargınlığının giderilerek ittifakın sağlanma-
sı. Bunun için Bülent Ecevit'in CHP Genel Başkanı olması,
Deniz Baykal'm da çok etkin bir biçimde yönetimde görev
alması."
iki...
"CHP içinde diğer bk.düşünce ise birleştiriciliği yumu-
şak birzemin vezaman içinde çözmek. Bunun gerekçeleri
ise şöyle: Ecevit genel başkan olursa SHP'dekJ büyük bir
kitle ve Erdal İnönü dışlanmış olur. Zaten inönü de yasal
olarak CHP kurultayına katılamaz. Öyle bir olanak yok. Bu
koşullarda SHP kendiliğinden dışlanıyor. Oysa amaç tüm
sosyal demokratlann ve demokratların birlikteliğidir. Bu-
nun yöntemi de 9 eylülde seçilecek kurulun adının yasaya
göre geçici kurul olmasıdır. Bu geçici kurula her kesimle
ilişki kuracak ılımlı kişiler getirilsin."
Birinci görüşü savunanlar Bülent Ecevit'in çekilmesi ha-
linde Deniz Baykal'm genel başkan adayı olacağını soyiü-
yorlar. İkinci görüşü savunanlar ise şöyle konuşuyorlar:
"Genel Başkan Erol Tuncer ya da Altan Öymen olmalı-
dır..."
Bu tartışma CHP'de sürüyor. Onun için de tabandaki ilgi
bize göre azahyor.
Bilmem yanılıyor muyuz?
Gönen, eski MİT Müsteşan'nın
açıklamalannın doğru çıktığını söyledi:
Gönen, MTFi savundu
ANKARA (AA)- Devlet Ba-
kanı ve hükümet sözcüsü Akın
Gönen, MİT Müsteşan Teo-
man Koman'ın yaptığı açıkla-
malann "detaylı elde edilen is-
tihbarata" dayandığını ve ger-
çeğe uyduğunun zamanla or-
taya çıkmaya başladığını söy-
ledi.
Gönen, MİT Müsteşan Ko-
man'ın, "Güneydoğu'da ba-
har taarruzu" iddialanrun
tartışüdığı sırada yaptığı açık-
lamanın Başbakan'ın izniyle
cerevan ettiğini de bildirirken
bu açıklamalann hükümeti
zor durumda bıraktığına iliş-
kin iddialan ise "fantezi" ola-
rak nitelendirdi.
Devlet Bakanı ve Hükümet
Sözcüsü Akın Gönen. önü-
müzdeki günlerde MİT Müs-
teşarlığYndan aynlacak olan
Teoman Koman'ın. geçen ay-
larda bir gazetede yer alan açık-
lamalan konusunda SHP ıçel
Milletvekili İstemıhan Talay'-
ın yönelttiği sorulan Başbakan
Süleyman Demirel adına yazılı
olarak cevaplandırdı.
MİT Müsteşan'nın açıkla-
malannın. müsteşann mantı-
ğını ve hükümet politikalannı
değil. PKK'nın ürettiğj senar-
yolan ve bu örgütün mantığı
ile beklentilerini sergilediğini
vurgulayarak şöyle dedi:
"Kürtlerle PKK'yı özdeş
hale getiren Milli lstihbarat
Teşkilatı Müsteşan değil, açık-
ca kendisinin Kürt halkuun
yegâne temsilcisi olduğunu ka-
bul ve ilan eden PKK'nın ken-
disidir.
Bu husus PKK'nın çeşitli
yayın, bildiri, doküman ve id^
dialannda, açıkça ve defalarca
ortaya konulmuştur.
DBAS'INO