23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
17MART1992SAU CUMHURİYET SAYFA u u N U I S TA N BU L KÜLTÜR VE SAJVAT VAJCTI K Ü L X Ü_R BAKAN1IGI F IL FESTIVALI 'Büyülü Fener'in aydınlığındaFESTIVALDEBUGUN Fesüvalde bugün, çeşitli başhklar altında toplanan 18 film ~ " ~ ı". Isveçlisinema var. Bu başhklardan biri de "Büyülü Fener:Ingmar Bergman' vetiyatroustasıIngntarBergman'ın "GüzSonatı"filmibugünOsman- bey Gazi sinemasında izlenebilecek.Gelişmiş toplumlarda bireyin yalnızlığını işleyen ve fîlmlerinde insanlar arasındaki iletişimsizlikleri konu alan Bergman'ın 'derinlikli'sinemasından "Çıplak Gece", "Bir Yaz Gecesi Tebessümleri", "Yaban Çilekleri", "Sessizlik", "Çığlıklar ve Fısıltılar" ve "Yüz Yüze"filmlerinideönümüzdekigünlerde izleye- ceğiz. Öteyandan, festival programında kimifilmlerin gecikmesinede- niyleyapılan değişiklikleride bu sayfadayer alan "Festivalde Yarın" köşemizde bulacaksınız. , Beyoğlu Emek • Mamma Roma Pier Paolo Pasolirü'nin 1962yılında Venedik Film Festivali'nde FICC ödülü alanfilmi,kendisini pazarlayan adamdan aynlarak yeniden bir yaşam kurmaya çalışan bir fahişenin öyküsünü anlaüyor. Anna Magnani ve Ettore Garofolo başrollerde. 112.00,18.3O//talyanca, İngiltce ve elektronik Türkçe altyazılı) • YalnızKalpler Ünlü Avustralyalı yönetmen Paul Cox'un 1981 yılında çektiği bu film, annesinin ölümünden sonra kendisiyle baş başa kalan 50yaşındaki biradamın bir 'Yalnızlar Kulübü'negiderek yaşlı erkeklerdcn hoşlanan genç bir kızla tanışmasını anlatan mizah yüklü bir öyküyü konu alıyor. (15.00, 21.30/İngiltce) Beyoğlu Atlas • KelebeğinKanatlan İspanyol yönetmen Juanne Bajo Ulloa'nın geçen yıl San Sebastian FiJm Festivali'nde Büyük Ödiil kazanan bu filmi, 6 yaşında içe dönük ve aşın duygusal bir çocuğun annesiyle olan ilişkilerini ilginç bir yaklaşımla ele alıyor. (12.00,'hpanyo/ca, İngiltce altyazılı) • Yakışıklı Serge "Cahiers Du Cinema'nın 40. yılı ,..,,. , çerçevesinde yer alan ünlü Fransız '„' ;.' .' ' yönetmen Claude Chabrol'un 1958yapımı bufilmi.Yeni Dalga akımının önde gelen yapıtlan arasında sayılıyor. Uzun bir aradan sonra köyünedönen biraydının öyküsünü anlatanfilmde,Gerard Blain, Jean-Claude Brialy ve Bernadette Lafont başrolleri paylaşıyor. (15.00/Fransızca. İngiltce altyazılı) • Tanrı Geri Geri Gider Macar yönetmen Miklos Jancso'nun 1991 yapımı bufilmi,demokrasinin geleceğini tartışan bir grup aydının TV haberlerinde Gorbaçov 'un idam edıldığini görüp bir anlamda 'geriye dönmeleri'ni konu alıyor. Filmin yönetmeni, ince birironi ileörüiü bufilmiicin, "Film, Ruslann Macaristan'a geri dönüp herkesi öldürmelerini anlatuğından izleyicilerden espri duygulannı uyanık tutmalannı bekliyorum"diyor. (18.301Macarca. İngiltce altyazılı) •400Darbe Ünlü yönetmen François Truflaut'nun imzasını taşıyan ve başrollerde Jean-Pierre Leaud, Claire Mourier veAlbert Remy'yi bir araya getirenfilm,yaşama karşı aşın duyarb birçocuğun ergenlik dönemini anlatıyor. 21.30/Fransızca. İngiltce altyazıh) Beyoğlu Beyoğlu • Uzun İnce Bir Yol Bufilmleilgili aynntılı bilgiyi gazetemizin 13. sayfasında bulabilirsıniz. • SuyunÖteYanı Bufilmleilgili aynntılı bilgiyi gazetemizin 13. sayfasında bulabilirsiniz. • Uzlaşma Festivalin önemli bölümlerinden "Uluslararası Yanşma"da Türkiye'yi temsil eden bufilm,gazeteci-yazar Abdi İpekçi suikastını konu alıyor. Oğuzhan Tercan'ın ilk yönetmenlik denemesj olaa filmde Abdi îpekçi'yı Halil Ergüı>, - • Mehmet Ali Âğca'yı Berhan Şimşek ve olaylara tanıkhk edengençgazeteciyi Nur Şürercanlandınyor. (18.30ı Türkçe, İngiltce altyazılı) • BirMilletUyanıyor Muhsin Ertuğrul'un Kurtuluş Savaşı filmlerineörnekteşkiledebilecek 1932 yapımı bufilmi,dönemin olanaklan ile çekilen görkemli bir tarihsel film. Ingmar Bergman, en uzun ve pahalı filmi "Fanny ve Alexander"uı çekimlerinde, hiç vazgeçetnediği fotoğrafçısı Sven Nykvist ik. Ercüment Behzat, Ferdi Tayfur ve Atıf Kaptan başrollerde. (21.30jTürkçe) Osmanbey Gazi • Kanıt Festivalin "UluslacarasıYanşma Bölümü"nde Avustraly a'yı temsil eden film. geçen yıl Valladplid Film Festivali'nde 'En İyi İJk Film', Tokyo Film Festivali'nde bronz. Melbourne Fiîrn Festivali'nde de 'En Popüler Uzun Metrajlı Film'ödülü almıştı. Doğuştan kör olan biradamın fotoğrafçekmeye başlamasını konu alan bu ilginç filmde, Hugo VV'eaving Genevieve Pıcot başrollerde. (12.00, İngiltce, elektronik Türkçe altyazılı) • Yaşamak Japon sinemasının ustası Akira Kurosawa'nın festivalde yer alan dört filminden biri. Yaşlı birdevletmemurunun 30 yıl çahştıkUın sonra tüm yaşamını gözden geçirerek bir 'anlamsızlık' içine göraülmesini anlatan, günlük yaşamdan sahhelerleörülü 1952 yapımı filmde Takashe Shimura başrol oynuyor. (15.001Japonca, İngiltce altyazılı) • BirKadınınÖyküsü "Avustralya'dan Bir Usta: Paul Cox" bölümünde yer alan bufilm,yaşlılar ve yaşlanmak üzerine son derece duyarlı bir yaklaşımı sergiliyor. Sheila Florance, Gosia Dobrovvolska ve Norman Kaye'in başrollerini üstlendikleri film. 'yaşlanmayan" yaşlılann öyküsü. f18.30İngiltce) • GüzSonatı "Büyülü Fener: Ingmar Bergman" bölümünde yeralan bufilm,tek bir temaya. "sevgTyedayanıyor. ama bunu Bergman'a özgü bir duyarlılıkla izleyiciye sunuyor. Çocuklan ve konser piyanisti olarak mesleği arasında seçim yapmak zorunda kalan bir kadının öyküsü, Ingmar Bergman, Liv Ullmann ve Lens Nyman başrollerde. (21.30jhveçce, İngiltce altyazılı) KadıköyReks • HomoNovus "Dünya Festivallerinden" bölümünde yer alan bu Macarfilmi,eski Sovyetler Birliği'nin birköşesinde, öğrencileriyle iletişim kuramayan bir öğretmenin yaşamını, öğretmen-öğrenci sürtüşmesini çok da aşan olaylarla mücadeiesini anlatarak eski Sovyetler Birliği'nde sosyalizmin yarattığı insan tipine bir göndermeyapıyor. (12.00/Macarca, ingiltce altyazılı) • Güvercinin Kaybolan Kolyesi Festivalin "Gizemli Öyküler" bölümünde yeraJan bu Tunus-Fransızortak yapımı. eski zamanlarda farklı kültürlerin kaynaşarak yaşadığı Endülüs'tegenç bir erkeğin aşkı keşfini. hüzünlü biraşk masalını anlatıyor. Nacer Khemir'ın imzasını taşıyanfilm,geçen yıl Locamo Film Festivali'ndeJüri Ozel Ödülü almış, Belçika Film Festivali'ndede En İyı Sanatsal ve En İyi Senaryo ödüllerine değergörülmüştü. (15.00 Arapça. İngiltce ve elektronik Türkçe altvazılı) • KırıkBirKalpNasıI Sarılır? Hollandalı yönetmen Paul Ruven'in imzasını taşıyanfilm,Amsterdam'da yaşamla, aşkla ve kınk kalpleriyle mücadele eden insanlann öyküsünü anlatıyor. Bonnie VVilliams, Eric de Bruyn ve Alejandrc Agresti başrollerde. (Felemenkçe, Ingilizce ve elektronik Türkçe altyazılı) • CanterburyÖyküleri İngiltere'de geçenfilm."Chaucer'ın Öyküleri'ne dayanıyor ve Canterbury'ye giden bir grup hancının yolda zaman öldürmek için birbirlerine açık saçık öyküler anlatmasım konu ediniyor. Ancak Pasolini'nin imzasını taşıyan bu filmde, ızleyiciyi sürprizler bekliy or... OUOıİtalyanca, İngiltce re elektronik Türkçealtyazılı) FSTIVALDF: YARİN Beyoğlu Emek: "Aziz Matyas'a Göre tncil"."Leyleğin Geciken Adımı". "Hanging Rockta Piknik". Bcyoğlu AHas: "Gecenin Yaralan". "Sersen Ajıklar". "Vırginia". "Lola". Beyoğlu Beyoğlu: "Tatar Ramazan", "Gizli Yâz". "Raziye", '"Bataklı Damın Kızı Aysel". Osmanbf y Gazi: "Nevv York'taki Tüm Vermeerler", "Yüz Yüze", "Robby Kalle Paul". "Çığlıklar ve Fısıltılar". Kadıköy Refcs: "Beyaz Güvercin". "Cenetten Düşenler". "Salgın", "1001 Gece Masallan". Eskiler-yeniler,ustalar-öğrenciler, farklı duyarlıklar... ATÎLLA DORSAY(tstanbul>- Bir gö- rüntü sarhoşluğu mu yaşıyoruz? Çeşitli medyalardan yansıyan bunca görüntü, her gün küçük- büyük ekranlarda karşımıza ge- len bunca filmden sonra, görün- tünün taze olduğu, "bakir oldu- ğu" ilk günlerdeki gibi, 20. yüzyılın ilk yanyıllanndaki gibi si- nemasal görüntüden hâlâ öylesi- ne etkilenmemiz, bir filmi büyülü bir nesne gibi algılamamız, onun yaşamımızı nerdeyse değiştirici yanıru bir kez daha söz konusu memiz mtimkün mü? 11. İstanbul Festivali'nin açılışfilmiolan "Uçmak İstiyorum-Volere Volare"den beri bu sorulan sordurtan fılmler görüyo- ruz bu yıl. Marizio Nichetti, kuşkusuz İtal- yan yeni kuşağının en parlak adlanndan biri. Animasyondan ve TV'cilikten gelme sanatçının geçen yıllarda yaptığı "Sabun Kopüğü Hırsızlan"nı bir türlü görememiş- tik. Bu açıdan "Uçmak İstiyorum", bizim için gerçek bir sürpriz (veya keşiO oldu. Hıyattaki işi "çizgi-fılm seslendirmesi için yaşamdan sesler aramak (!)olan bu ilginç vesakar adam, bol giysileri ve hiçbirşeyin pasifıze edemeyeceği iyimserliğiyle modern bi- Şarlo değil mi? Onun. garip zevkleri ve isukleri olan marjinal müşterilerine her tü;lü hizmeti sunan delişmen bir genç kızla olm ve her türden mantıksal ve sinemasal kdıplara meydan okuyan ilişkisi, sinema- da anlatılmış en garip ve çizgidışı ilişkiler- deı bin değil mi? Ve Nichetti'nin son yan- da canlandırmayla kanşık anlatılmış öy- kisü. "Roger Rabbit"i arumsatan, ama geek teknik, gerekse öz açılanndan ondan fa-klı yönde gelişen yapısıyla, yalnız Holly- w<od'a özgü sayılan, bir ayağı üstün bir ya-aücı güce, öbür ayağı çok gelişmış bir teinolojiye dayanan bir kitle sinemasının A-rupa usülü bircanlandınlmasıdeğii mi? \ynı gençlik, uçanlık ve gülmeceyi yeni- lene tavnnı, Fransız sinemacılan Jean- Pirre Jeunet-Marc Caro ikilisinin "Şarkü- teı-Delicatessen" adlı fîlmlerinde de du- yunsadık. Reklamcılıktan ve kısa filmden g«n Jeunet ve kısa film ve video-klip'ten ge;n Caro, aslında nerdeyse geçen yüzyılın saJıksız. pis ve sefil koşullannı anımsatan b»i yakın gelecekte, ıssız bir yöredeki ür- lcüç bir yapıda geçen eşsiz bir kara-mizah öuüsüyle karşımıza geliyorlar. Ve bu bina- «laîturan, insan etine özel bir yer veren bir •""şrküteri" seçmesi sunan ve "kurban" olrak. valnızca talihsiz ve valnız kiracılara Akira Kurosawa'mn filmlerinde, ünlü yönetmenin biraz fazla açık hümanizmi ve ahlakçı tutumu bclirgindir değil, zaman zaman binadaki yaşlı ve- ya istenmeyen kişilere de saldıran bir kasabın ve çevresindekilerin öyküsünü an- latıyorlar.Çeşitli kişiliklerin tiplemesinden durumlardaki binbir kıvılcıma, ticari ka- lıplara hiçbir ödün vermeyen tavnndan de- kor, efekt ve müzik kullanımına. çok par- lak bir zekanın ürünü. keskin, sinemanm yaratıa gücüne olan ınancımızı yenileyen bir film bu...Festivalde ne yazık ki 3 kez oynayıp sırasını savdı. Ama festival yöneti- mi üzerinde bir "baskı unsuru" oluştura- rak yinelenmesi önerilmeli. Veya (daha iyi- si), bir getirtici. bu filmi satın almalı. Bu yeni ve parlak zekalann yanı sıra, es- ki ustalann güven verici sinemalannın ra- hatlığına sığınmak da bir başka çözüm. Ve bu konuda da şanslı bır şenlik yaşıyoruz. Tüm filmlerini veniden görmeyi kurduğu- muz Pasolini'nin "1001 Gece Masallan" ileaçtık. bu "göre\i". Film. anımsadığımız gibiydi: Bu ünlü Doğu halk masailarmdaki erotik, zevk düşkünü, "Epikürcü" yanı kıvrak biçimde ortaya çıkartan. içinde gızli eşcinsel ögeleri özenle ve büyülteç altına koyup perdede alışılmamış bir "erkek ero- tizmi" yaratan. dekor, mekan, giysi. müzik vb. ögelerde alabildiğine özgür ve sentezci bir tutum güden, yaşama, hedonizme, genç bedenlere, korkusuz aşka ve tüm bunlann arasından sıynlan Doğu bilgeliğıne da- yanmış estetik, şiirsel, ama sonuç olarak bedensel zevklerin çoğu zaman "cezasız kalmadığınf' da gösteren hüzünlü bir film. ..Pasolini gözüyle 1001 Gece Masallan... Gerçek başyapıtlar eskimiyor. Kuro- sawa'nın 40yıllık "Raşomon"unun sadece kopyası eskimişti. Belki biraz da. özellikle fınalde belirginleşen fazla açık hümanizmi. ahlakçı tutumu. (Ama bu tutum Kurosa- wa filmlerinde hep belirgin değil midir ve giderek, özellikle son filmi "Ağustos'ta Rapsodi"de olduğu gibi. onun sinemasını biraz zedelemez mi?) Ama onun dışında, bu Ortaçağ öyküsünün gerek biçim. gerek öz olarak "modernliği" yadsınabilir miydi? Bir ormanda belalı bir haydudun saldınsı- na uğrayan soylu bır çıft, haydudun kılıayla ölen erkek. gözyaşlan içinde kalan kadın... Bu olayın ardındaki gerçek neydi? Olayı haydut başka türlü, kadın başka tür- lü, gizlice tanık olan oduncu başka türlü anlatıyordu. Ve bir medyum aracılığıyla "celbedilen" öldürülen adaman ruhunun tanıklığı ise bambaşkaydı. Kurosavva , bu felsefi ve oldukça Pırandello'vari öyküyle "gerçeğin gerçekliği" üzerine birfikiryü- rütmeye girişirken, sinemasını oluşturan tüm ögeleri ilk kez billurlaşünyor ve bir yağmuru. ormandakı yapraklan, bir tapı- nağın erinç \eren yapısını benzersiz görsel ögeler olarak öyküsünün yapısına dahil edıyordu. "Raşomon" bir sinema baş- \apıtıydı ve hep öyle kalacaktı. VVerner Herzog'un "Aguırre"ı de "Agu- irre, Tannnın Gazabı"filmide tam 20 yılın ötesinden eskimemiş filmlerden biriydi. Herzog, uzak kültürlere ve az bilinen top- lumlara adanmış filmlerinin bu en ünlü- sünde. kamerasını tarih açısından da uzak bir döneme, 16. yüzyılda İspanyol'lann düşsel El Dorado ve altın peşinde Güney Amerika ülkelerini keşfine ve yağmasına çevirmişti. Sinemanın sonradan birden ilgi duyduğu ve "Mission-Görev","El Dora- do", bizzat Herzog'un "Fitzzcarraldo" gibi filmleriyle yeniden eğildıği bu dönem ve olaylar, "Aguirre"de ürkünç bir şiir gibi sunuluyor, Amazon ormanlannın keşfi. insan ruhunun kendi kendini keşfetmesiyle eşdeğerde veriliyor, Aguirre'nin çılgınlığı ise gerçeklerin ne olursa olsun fetihlerin yağmalann, kıyımlann toplu çılgınlığıyla eşleştiriliyordu. Çılgın, hüzünlü.egzotik ve lirik bir filmdi "Aguirre". Ve bu nitelikleri gerçek anlamda hakkeden bir film... Daha yeni bir "keşif" olarak ise, Çinli yönetmen Zhang Yimou'nun "Kırmızı Fe- ner"ine daldık. Ve hiç de pişman olmadık. İlk filmi "Kıal Dan Tarlalan"nın oldukça ilkel egzotizmi, birçok kişi gibi bizi de ir- kiltmişti. İkinci filmi. Oscar adayı olmuş "Ju Dou", çok daha egemen olunmuş bir sinemayı ve ulusal kültürün. gelenek-göre- neklerin rnantığına daha radikal bir eğiiişi simgeliyordu. Bu üçüncü fılminde, Çin si- nemasının artık iyice ünlenmiş yönetmeni. yine eskilerden, tarih ve geleneklerden sü- zülüp gelen bir öyküyü. eski Çin'de zengin bir adama "dördüncü kan" olarak gelen bir bir genç kızın öyküsünü anlatırken, yine belli ölçüde egzotizme ve farklı kültür- lerin yabancılaştıncı etkisine dayanan, an- cak bunlan çok yerli-yerinde kullanan. si- neması çok denetimli. inandına ve etkile- yici bir film ortaya koyuyordu. Tarih için- de kadın-erkek ilişkileri ve erkek-egemen toplumlann kadına çektirdikleri konusun- da da son kerte öğretici. ilgiye değer bir filmdi bu... KESTİVALKL'LİSİ Festivalin açılış gecesi Zuhal Olcay'm sunuşu gerçekten de başanh oldu. Olcay, kendisine verilen metni çok iyi özümle- miş bir halde, gösterişsiz, yalın bir biçim- de şenliği sundu. Kültür Bakanı Fikri Sağlar'ın kültür sorunlanmızı özetleyen ve hükümetin tavnnı belirleyen konuş- ması da Anakent Belediye Başkanı Nu- rettin Sözen'in kimi yıllann aksine sözü uzatmayan ve belediyenin tanıtımına yö- nelmeyen konuşması da çok iyi karşı- landı. Açılışta yabana konuk açısından yok- sul olan festival. bunu önümüzdeki gün- lerde kapatmayı umuyor. İlk önemli ko- nuk olarak gelen, Pasolini'nin yakın dos- tu ve Pasolini Vakfi'nın yürütücüsü oyuncu Laura Betti. çeşitli serüvenler- den ve uça- ğa binerken düşmesi yü- zünden 2 gün gecik- tikten sonra sonunda ge- lebildi ve ayağının to- zuyla Nu- rettin Sö- zen'in onu- runa verdiği yemeğe katıldı. Pasolini- Zuhal Olcay nin son filmi olan ve festivalde de sırala- maya göre en sonda gösterilecek olan "'Salo ya da Sodom'un 120 Günü"nün, gelmeyen bir filmin yerine ilk gün Os- manbey Gazi sinemasında ovnatılmast, aslında hata oldu. Bu "şoke edici" vasi- yetfilm,birçok kişi gerçekten şoke etti ve bir kısım seyircinin salonu boşaltmasına neden oldu.Şoke olanlar arasında, genç bir sinema yazan da vardı. Bufilmi"ba- kanlığa şikayet edeceğini" fılan sö>ledi durdu. Çağdaş bir seyircinin, hele bir si- nemayazanrunsahipolmasıgereken "gö- rüntü hoşgörüsü" kendisine anlatılmaya çalışıldı... Pasolini toplantısı Pıer Paolo Pasoli'nin yakın arkadaşı ve Pasolini Vakfi'nın yürütücüsü, si- nema sanatçısı Laura Betti, bugün saat 10.00'da Beyoğlu Atlas pasajı- ndaki Devlet Güzel Sanatlar Galeri- si'nde bir konuşma yapacak. Betti'- nin ardından, saat 11.00'de Atilla dorsay, Cevat Çapan ve Onat Kut- lar'ın katılacaklan '•BirOzanm Sine- ması:Pier Paolo Pasolini" başlıklı bir toplantı daha gerçekleştirilecek.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear