14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
LATA CUMHURİYET 17MART1992SAU DIŞ HABERLER Başbakan Demirel, taraflan müzakere masasına götürmek için dünyanın ilgisini canlı tutmayı amaçladıklannı söyledi Ankara,AGÎK'ten Karabağ'a destek anyor Cüıton.Ankara'yı övdü • AA (Chkago) - ABD'deki ba<kanlık yanşında Demokratlann en güdü adayı olan Arkansas Valisi BiU Clîıton, Ortadoğu'da güçlü bir Türkiye'ye ihtiyaç bulunduğunu söyledi. önseçim kampanvasmı Cfccago'da sürdüren Clinton, Demokrat Parti yerel örgütünün düzenlediği resepsiyonda, Irak bunaiunmın, ABD müttefiklerinden Türkiye'nin bölgedeki önemini bir kez dalıa oriaya koyduğunu belirtti. Necibullah Blffle • AA (Londra) - Afganisun Devlet Başkanı Necibullah'ın, Sovyet işgaliyle başlayan 13 yılbk ıç savaşa son vennek ve banş sürecini başlatmak için Afganistan'da bulunan BM'nin özel temsilcisiyle görüştüğü ve kendisine, mücahitlerle müzakerelcre girecek bir heyetin listesini sunduğu bildirildi. Londra'dan izlenen "Radyo Afganistan"ın bildirdiğine göre Necibullah, BM'nin özel banş elçisi Benon Sevan'ı dün başkent Kabil'de kabul ederken, özel temsilcinin yönetim karşıtı gruplarla yapügı temaslar hakkında bir gOrüşme yaptı ve kendisine Afgan hükümetini temsil edecek barıs heyetinin listesini verdi. Moldavya gergin • AA (Moskova)- Moldavya hükümeti, son iki haftadırgûvenlik güçleriyle Rus azınlığa bağlı milisler arasında çatışmalann sürdüğü Dinyester bölgesindeki tüm milislere, silahlannı bırakmalan için 24 saat süre tanıdı. Moldavya hükümetinin yayımladığı bıldiride, aksi takdirde, cumhuriyetin yasal iktidar organlannın bölgede yasa düzenini sağlamak için gerekli her türlü öniemi alacağı vurgulandı. Moldavya'da Rusazınlık 1990yılınınsonundacumhuriyette yaşayan Türk asıllı Gagavuzlargibi cumhuriyct ilan etmişti. Aziz: İşbirliğine evet • AA (\feshington) - Irak Başbakan Yardımcısı Tank Aziz, ülkesinin, raevcut uttkleer, kimyasal ve biyolojik silahlarını imha etme konusunda BM ile işbirliği yapacağını, ancak askeri güç olma hakkından da va2geçmeyeceğini söyledi. Tank Aziz Washington Post gazetesine verdiği demecte, ABD ve tngiltere dışındaki BM Güvenlik Konseyi üyelerinin Irak'ın tutumunu daha anlayışla karşıladığını ve bunun da Irak ile Güvenlik Konseyi arasında daha iyi ilişkileri sağladığını kaydetti. Ledsky bugün geliyor • CUMHURİYET(Ankara) - ABD'nin Kıbns Özel Koordinatörü Nelson Ledsky, Ulusal Güvenlik Konseyi yetkililerinden Jane Hall ile birlikte bugün Ankara'ya geliyor. Dışişleri Bakanlığıyetkilileri ile Kıbns sorunuyla ilgili son gelişmeleri değerlendirecek olan Ledsky, Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin tarafından da kabul edilecek. ABD yönetimi tarafından Ermenistan'ın başkenti Erivan'a büyükelçi olarak atanması beklenen Ledsky'nin, BM Genel Sekreteri Butros Gali'nin nisan ayı içinde sunacağı Kıbns raponı öncesinde temaslarda bulunması dikkat çekiyor. Ledsky Ankara'dan sonra Atina ve Kıbns'ın iki kesimini de ziyaret edecek. Sri Lankatta yüriıyüş • AA (Colombo) • Sri Lanka'da hükümeti protesto amacıyla düzenlenen ve yaklaşık 10.000 kisinin katıldığı 180 kilometrelik yürüyüş başladı. Başkent Colombo'da dün başlayan yürüyüşün, 2 nisanda, kutsal kasaba Kataragama'da sona ermesi bekleniyor. Yüriiyüşçülerin çoğunluğunun, muhalefetteki Sri Lanka Ozgürlük Partisi taraftarlan olduğu bildiriliyor. Küpeli Safyrfda • AA (Ankara) - Resmi ziyaret amacıyla Bulgaristan'a giden Genelkurmay Ikinci Başkanı Orgeneral Fikret Küpeli, incelemelerini sürdürüyor. Genelkunnay Ikinci Başkanı Orgeneral Fikret Küpeli, Bulgaristan Genelkurmay Başkanı Birinci Yardıması Tümgeneral Stoyan Neşev Topalov'un resmi konuğu olarak önceki gün bu ülkeye gitmişti. Genelkurmay Başkanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre Orgeneral Küpeli Bulgaristan'ı ziyareti sırasında Bulgaristan silahlı kuvvetlerine ait bazı karargâh. birlik ve kurumları ziyaret ederek incelemelerde bulunacak. CUMHURİYET (Ankara) - Başbakan Süleyman Demirel, Karabağ ko- nusunda önümüzdeki günlerde Ankara tarafından izlenecek strateji- yi açıklayarak Türkiye'nin taraflan müzakere yoluna götürmek için dünyanın ilgisini canlı tutmayı amaçladığını bildirdi. Demirel, "Ateş- kes ihlalleri olaylara dönüşmezse, oradaki durum müzakereyi bekli- yor. Nispi sükûnet sağlanrnış" diye konuştu. DYP'nin TBMM'deki grubunda konu- şan Demirel, silahsız Azerileri katleden Er- menilerin vahşetini de kınayarak Tahran'- dan gelen haberlerin Ermeni ve Azeri yet- kilileri arasında bir ateşkes anlaşmasının imzalanamadığı yolunda olduğunu kay- detti. Ankara, 'etkin' ülkeler ve Kuzey Atlan- tik İşbirliği Konseyi (KAİK) çerçevesinde gerçekleştirdigi girişimlerinin ardından, Karabağ konusunun önümüzdeki pazar- tesi günü Helsinki'de başlayacak olan AGİK Bakanlar Konseyi toplanusında agırlıklı olarak ele alınması için çalışma- lannı sürdürüyor. Dışişleri yetkilileri, 28 şubatta Prag'da yapılan AGİK Bakanlar Konseyi top- lanüsında kabul edilen karar ile Karabağ'- ın Azerbaycan toprağı olduğunun teslim edildiğini ve tarafiara derhal ateşkes sağ- lanması için çağrıda bulunulduğunu hatır- latıyorlar. Türkiye'nin de aktif girişimle- riyle kabul edilen bu karann ardından Dı- şişleri Bakanı Hikmet Çetin'in geçen hafta içinde Brüksel'de toplanan KAIK nezdin- de de 6 maddelik bir banş planı sunduğuna işaret eden yetkililer, herhangi bir çözü- mün içermesi gereken 'temel kriterlerin' bu planda yer aldığını bildiriyorlar. Bu neden- le Ankara'nın Helsinki'de bu planın AGİK tarafııtdan da desteklenmesi için gi- rişimlerde bulunacağını kaydediyorlar. Aynı yetkililer, Helsinki'de, Karabağ konusunda çok taraflı görüşmeler veya Er- menistan ve Azerbaycan dışişleri bakan- ları arasında ikili görüşmeler yapılması yö- nünde gelebilecek önerilerin Türkiye ta- rafınca destekleneceğini de belirtiyorlar. DYP'nin TÖMM grubunda dün konuşan Başbakan Demirel, Karabağ konusuna da değinerek "silahsız Azerileri kdtlcden Er- menilerin vahşetini' kınadı. Türkiye'nin bu vahşeti dünyaya duyurmak için çalıştığını belirten Demirel, son gelişmeleri almak üzere Türkiye'nin Bakü Büyükelçisi Altan Karamanoğlu ile yaptığı görüşmede. böl- gede ateşkes ihlalleri bulunduğunu öğren- diğini kaydetti. Demirel, Tahran'da Ermeni ve Azeri yetkilileri arasında yapılan toplantıdan kendilerine ulaşan bilginin de "ateşkesin imzalanamadığı' yolunda olduğunu söyle- di. Türkiye'nin konuyla ilgili politikasının da dogru olduğunu ifade eden Demirel, amaçlannın. "olayı müzakere yoluna gö- türmek, dünyanın ilgisini tutmak ve barış- la sonuçlandınlmasım sağlamak" olduğu- nu söyledi. Demirel, "Âteşkes ihlalferi olaylara dönüşmezse, oradaki durum mü- zakereyi bekliyor. Nispi sükûnet sağlanmış göriinüyor" diye konuştu. Türkiye'nin Helsinki'de yapacağı giri- şimlerde ön planda tuiulacak olan konu- nun gecen cuma günü geçici olarak sağla- nan ve taraflarca yer yer ihlal edildiği bildi- rilen ateşkese kalıalık getirilmesi olduğu belirüliyor. Bu cerçevede Ankara AGİK- in 28 şubatta Prag'da yaptığı çağnyı "kuv- vetli bir şekilde teyit etmesini' istiyor. An- kara aynca Dışişleri Bakanı Çetin'in, Brük- sel'de sunduğu banş planının 2. maddesin- de de ifade edildiği gibi AGİK'in bölgeye ateşkesi denetlemek üzere bir heyet gön- dermesini istiyor. Dışişleri Bakanı Çetin'- in, Helsinki'de bu konunun üzerinde de duracağını kaydeden Dışişleri yetkilileri, Ankara'run bir diğer beklentisi konusunda şunlan söylediler: "Azerbaycan ile yakınlıgına karşın yapıcı tarafsızlıgını korumakta kararh olan Türkiye'nin amaa ihtilafa taraf olan iki ülkenin banşçı müzakereler yoluyla çö- züm arayışlanna angaje etmektir. ABD, Rusya ve Fransa gibi etkin ülkelerin de desteğiyle gerçekleşmesi istenen bu sonuç çerçevesinde, Azerbaycan ve Ermenistan hükümetJeriyle parlamentolarının esza- manlı olarak açıklamalarda bulunmalan ve banşçı yollardan çözümü destekledikle- rini bildirmeleri, Türkiye'nin bir diğer bek- lentisi. Dışişleri Bakanı Çetin'in banş planının 4. maddesinde de yer alan bu bek- lentinin gerçekleşmesi. taraflann iyi niyeti konusunda gösterge oluşturacaktır." G. Afrika'da bugün yapılacak referandumla 3 milyon beyaz, 27 milyon siyah için karar verecek SiyahlarıngeleceğimbeyazlaroyluyorDış Haberier Servisi - Güney Afrika Cum- huriyeti'nde yaşayan 3.3 milyon beyaz, ül- kede iki yuz yildır hüküm suren ırk ay- nmahğına son verip 27 milyon siyaha siya- sal haklannı tanıyıp tanımama konusunda bugün oy kullanacak. Güney Afrika Cumhuriyeti'nin beyaz yurttaşlan bugün yapılacak referandum- da, "Devlet Başkanı'nın 2 Şubat 1990'da başlattığı ve karşılıklı görüşmeler yoluyla yeni bir anayasa oluşturmayı amaçlayan reform sürecinin devamını destekliyor rau- sunuz" sorusuna "evet" ya da "hayır" oyu kullanarak yarut verecekler. Referandum öncesinde dün son bir çagn yapan Devlet Başkanı Frederik De Klerk, ırkçı yöneûme son verilmesi sonucunu do- guracak olan oylamanın ülkenin geleceğı açısından çok önemli olduğunu söyledi. Devlet Başkanı, oy verecek kişilerin karşısında, anlaşmazbklara banşçı bir çö- züm bulunması ya da ülkenin sonu gelme- yen bir kargaşaya sürüklenmesi gibi iki se- çenek bulunduğunu belirtti. "Reformlann reddedilmesi durumunda hiç şüphe yok ki ulke bölunme ve yıkım çık- mazına girecektir" diyen De Klerk, "E|er siyahlara yanbş mesaj iletirsek ne olur? Bir kargaşa ve felaket olur" dedi. De Klerk, "Yeni bir anayasa ile istikrann eüvence altına alındığı yeni bir Güney Afrika göre- biliyorum. Yeni anayasa bizde olmayan bütün demokratik haklan ve fırsatlan su- nacakur" ifadesini kullandı. De Klerk'in başında bulunduğu-iktidar- daki Ulusal Parti'nin referandum sonucu- na ilişkin iyimser tahminlerine karşın, siya- sal gözlemciler oylamanın başa baş geçebi- leceğini, hatta muhafazakarlann kazana- bilece|ini belirtiyorlar. Muhafazakarlann kazanması durumunda, ırkçılığın olanca gücüyle iktıdara yeniden damgasını vura- bileceğini kaydediyorlar. Beyazlar arasında işsizliğin artmasına gösterilen tepki, "hayır" oylan lehine bir faktör olarak sayılıyor. Gerçi beyazlar ara- sında işsizlik orarıı yüzde 4. Siyahlar ara- sında işsizlik oranı ise yüzde 24. Ancak iki yıl öncesine kadar işsizlik sorunuyla karşı- laşmamış olan beyazlar bu konuda çok du- yarlı davranıyor. "Evet" oylan için bir başka tehdit de ka- tılma oranının düşük olması. Eğer beyazla- nn ciddi bir bölümü oylamaya katılmazsa bu ırkçılann zaferini mümkün kılabilecek. Irkçılık yanlısı muhafazakâr parti, beyazların 'hayır' oyu kullanmasım sağlamak için yoğun bir kampanya yürüttü. Kürdistan Demokratik Partisi lideri, Türkiye'nin Kuzey Irak'taki operasyonlanna son vermesini istedi Barzaııi: Bonn,Turkiye'yebaskıyapsmCUIVTHLîRt\'ET(Berliıı)-KDP lideri Mesut Barzani, geçen hafta Alman- ya'ya yaptığı ziyaret sırasında Bonn'da Dışişleri Bakanı Hans-Dietrich Genscher ile görüşerek, K.Irak konusunda Almanya'nın Demirel hükümeti üzerindeki nüfuzunu kullanmasım istedi. Sosyal Demokrat Kuzey-Ren Vestfalya öldüğünü söyledi. Barzani'yegörelrak'tan Eyaleti İçişleri Bakanı Herbert Schnoor'un davetlisi olarak Almanya'ya gelen Mesut Barzani Alman yetkililere Irak Kürtlerinin "yerel otonomi" taleplerini anlattı. Alman hükümetinden daha fazla insani, ekono- mik ve politik destek beklediklerini bildi- ren Barzani, Bağdat'ın koyduğu ambargo yüzünden Kuzey Irak'taki Kürtlerin duru- munun giderek kötüleştiğine dikkat çekti. "Türk Hava Kuvvetleri'nin şiddetli bombardımanlannın sivil halkı hedef aldı- ğını" iddia eden Barzani, bombardımanın yapıldığı bu böigede PKK kamplamın bu- lunmadığmı ve operasyonlarda sivil halkın kacıp Türkiye'ye sığınan Kürtlerin gen dönmeleri, bölgedeki Türk operasyonlan- nın son verilmesine bağlı. Barzani, An- kara'ya yaptığı ziyarette kendisine "operas- yonlara son verilecek" şeklinde bir güvence verildiğini söyledi ve "Ankara verdiği sözü tutmadi" dedi. Mesut Barzani'nin Alman yetkililere ıs- rarla vurguladığı konulann başında, Gü- neydoğu Anadolu'daki müttefık kuvvetle- rin (Çekiç Güç) 30 haziranda geri çekilmesi geliyordu. "Türk Silahlı Kuvvetleri bizi Saddam Hüseyin'in saldınlanndan konı- yacak durumda değildir" diyen Barzani, Almanya'dan Demirel hükümeti üzerinde- ki nüfuzunu kullanarak müttefıklerin 30 haziranda geri çekilmesini önlemesini talep etti. Fransa Cumhurbaşkanı Mitterrand ile İngiltere Başbakanı John Major'ın mütte- fık kuvvetlerin Türkiye'de kalmasından yana olduklannı belirten Barzani, Alman- ya'dan bu konuda Ankara'ya baskı yap- masını talep ediyor. Mesut Barzani, Alman yetkililere Kuzey Irak'ta bağımsız bir Kürt devleti değil oto- nom bir bölge kunılmasından yana olduk- lannıanlatü. Bir " UlusalIKonsey've cum- hurbaşkanı seçilmesi için 30 hazirandan önce bölgedeki Kürtleri sandık başma çağırmak istediklerini belirten Barzani, cumhurbaşkanlığına adayiığını koyacağını açıkladı. Alman basın mensuplan Barzani'ye An- kara ziyaretiyle ilgili sorular yönelttiler ve PKK hakkındaki düşüncelerini sordular. "Türk basırunda çıkan demeçlerinizde, Türkiye'deki Kürtlerin demokratik koşul- larda yaşadığını söylemişsiniz, doğru mu?" şeklindeki bir soruyu Barzani şöyle yanıt- ladı: "Türk basın yayın organlan sözlerimi çoğunlukla çarpıtarak ve yanlış aktardı. Türkiye'deki Kürtlerin durumunda düzel- meler olmuştur, ama daha düzeltilmesi ge- reken çok yan da bulunmaktadır." Barzani'nin "PKK ve Kürdistan Ulusal Cephesi arasında ortak çıkarlar var mı" şeklindeki soruya verdiği yanıt ise şöyle ol- du: "Hayır; PKK terörist ve uç bir orgüt- tür. Şefleri Abdullah Öcalan'ın İdi Amin'- den farkı yoktur. Biz PKK'nın yöntemleri- ni reddediyoruz. Kürdistan Demokratik Partisi terorizmi daima lanetlemiştir." Rusya ordu kurdu BDTordusu hayal oldu Dış HaberierServisi- Rusya Devlet; Başkanı Boris Yeltsin, dün im-. zaladığı bir kararname ile kendi ordusunu kurarken, geçici ola- rak savunma bakanlığını da üst- lendi. Başından beri ortak bir BDT ordusunda ısrar eden. Moskova, Rusya'nın ayn ordu kurmasına karşı çıkıyordu. Rusya başbakan yardıması Sergey Şakray, dün Moskova'da bir basın top- lantısı düzenleyerek, Rusya'nın kendi ordusunu kuracağıru açıkladı. Reuter'in haberine göre Devlet Başkanı Boris Yelt- sin'in imzaladjğı karamamenin Moskova^. nın ortak bir BDT ordusu kurulması yo-, lundaki talebinden vazgeçtiği anlamına, gelmediği belirtiliyor. Boris Yeltsin, imzaladığı bu kararna- me iie geçici olarak savunma bakanlığını da üstlenmiş oldu. Yeltsin, devlet baş- kanlığından sonra başbakanlık yetkisini dc kendi eline almıştı. Başbakan yardıması Şakray, karar- namenin asıl amacının bir savunma ba- kanlıâ olusıurmak oldu^ıınıı bundan sonra ordunun oluşturulacağını belirtti. Şakray "Savunma Bakanlığı, Rusya Fede-- rasyonu'nda silahlı kuvvetler oluşturul-- ması yönündeki öoerileri inceleyecekür.. Oluşturulacak bu gücün ortak BDTor- dusunun parçası olduğu düşüncesiyle hareket edilmektedir" dedi. BDT'yi oluşturan 11 cumhuriyet, eski Sovyetler Birliği'ne ait nükleer silahiann ortak denetimde kalmasında anlaştı, ancak Ukrayna'ya bağlı Karadeniz do- nanmasınm da ortak statüye bağlanması konusu hâlâ çözüme kavuşmadı. Mos- kova. cumhuriyetlerin ayn ordu kurma- sına başından beri karşı çıkıyordu, an- cak tüm karşı koymalanna rağmen Azerbaycan, Moldavya ve Ukrayna kendi ordulannı kurma karan almışlar- dı. Dün benimsenen kararnamede, askeri konularda varolan Sovyet yasalannın gecerli olduğu da kabul ediliyor. Şakray, Yeltsin'in imzaladığı kararna- me ile "sivil" bir bakanlığjn kurulduğu- nu söyledi. AFP'nin haberine göre, Rus yetkililer oluşturulacak savunma bakan- lığmın sivil mi yoksa askeri nitelikte mi olması gerektığı konusunda anlaşamı- yorlardı. Askeri uzmanlar geçen ay, sivillerin yöneteceği bir bakanlığın askeri konu- lardan sorumlu genelkurmay başkanı larafından yönetilen bir kuruluşa paralel olarak çalışmasıru önermişlerdi. Gittteri buflün Bir yıl önce bugün Sovyetler Birliği'- nin yenilenmesi şeklindeki Mihail Gor- baçov'un önerisi yüzde 70 oyla destek- lenmesine rağmen, birliğin dağıülmış ol- masını kabul etmeyenler bugün Mos- kova'da gösteri düzenliyor. AFP'nin ha- berine göre, 100 bin kişinin kaülacağı gösteri Kremlin önünde gerçekleştirile- cek. Gösterinin dışında aralık ayında lağ- vedilen Halk Temsilcileri Kongresi'nin de gizlice toplanacağı belirtiliyor. Nere- de ve ne zaman topianılacağı açıklık ka- zanmazken, Moskova sinemasırun adı geçiyor. Diğer bir söylenti de. temsilcile- nn toplantılannı akşamüstü göstericile- rin arasına taşıracaklan şeklinde. Politik haber yorumunda madalyonun iki yüzüBRÜKSEL - Baülı televizyon kanallan, hükümetlerinin büyük bir süratle ulaştırdı- gı "sofistike" ilkyardım ekiplerinin Erzin- can'da. enkaz altında. nasıl canlı soluk aradığmı gururla gösteredursun.. Dünya- nın her larafından yardım elinin uzandığı- na tanık olmak, umanz, felaketzedelerin acılannı bir nezbe olsun hafifletir. Yurt- icınden ve dışından yapılan yardımlann büyük çoğunluğunun, "kazasız belasız" hedefine ulaşması da önemli. Deprem, bir anda Karabağ sorununu ikinci plana itti. Yerküre amansızca gaza- ba gelince, her türden "siyasi tiyatro" faali- yeti ister istemez bir süreliğine şiddetinden kaybetti. Yardımlarla ilgili suçlamalan saymazsak, tüm koşullar altında devam et- mesi gereken "temaşa" susar gibi oldu. Afetzedelere "akrabalık" derecesine gö- re herkes, "kardeşlik", "yurttaşlık" veya "insanlık" görevini yaptığma tamamen ik- na olunca ve başkalannı da buna ikna etti- ğinc kanaat getirince, kimse merak etmesin ki her şey birkaç gün içinde yeniden başla- yacaktır. Gazete yazarlan, deprem sözcüğünü benzetme olarak kullanmayı çok severler: "Borsada deprem". "sosyetede deprem", "basında deprem", "dehşet dengesinde deprem.." Gerçek depremler olduğunda bu tür benzetmeleri yaparken ne kadar ölçüsüz konuştuğumuzu daha iyi anlanz. Ama ne yapalım ki sözcük haznemiz kısıtlıdır ve toplumlar en durağan anlannda büe belli oranda şiddet içerirler. • • • Tarafiardan biri çok yakınınız da olsa. kavimler arası boğuşmalarda çekilen fo- toğraf ve belgesellerin, hükümetlere dış po- litika dikte ettirmemesi gerektiğıni ne ka- dar tekrarlasak azdır. Ama demokrasiler- de, az önce sözünü ettiğimiz şiddet dolu sözcükleri kullanarak, bol keseden "mak- simalist" çözümler üretenler mutlaka bulu- nuyor. BRÜKSEL ş*m¥ SABETAY VAROL \ Tek sesli toplumlarda bu görevi, enfor- masyon ve propaganda bakanlığı Ustlenir. Eskiden bizde dış politikada tekdüzelik egemendi. Milli birlik ve beraberlik hüküm sürerdi. Körfez savaşından beri dış politika da artık şiddetli siyasi polemiklere konu olma- ya başladı. Aslında iyi de oldu. Çünkü dış politikanın kamuoyu önünde tartişılması konuya gerçekten şeffaflık gcıiriyor. Bir bölüm muhalefetin karşı çıkmasına rağ- men MGK'nın askeri müdahalenin söz konusu olmadığı karanna varması, iç pole- rruk sonrası daha bir inandıncı oluyor. Kendi gölgesinden bile işkillenen ve bu yûzden hiçbir şeye inanmayan Yunanlı komşulanmızı bir yana bırakırsak, komşu ülkelerin sorumlulan dış politika polemik- leri sayesinde kimin ne düşündüğünü ay- nntısıyla öğreniyorlar ve bu sayede gerek- siz korkulara kapılmıyorlar. Bulgaristan bu konuda çok iyi bir örnektir. Ermenistan Cumhurbaşkanı Levon Ter Petrosyan'ın bir meslektaşımıza verdiği de- meç vesilesiyle, Erivan yönelicisinin, Tür- kiye'deki bütün siyasi eğjlimlerin Karabağ sorununa önerdiği çözümler hususunda. ne kadar aynntılı bilgi sahibi olduğunu gözlemledik. Batılı ülkclerde aslında dış politikada ana eğilimlerin ne olduğu herkesçe biline- bilir. Casusluk ve karşı casusluk ile bazı "hassas" konular dışında dış politikada "gizlüik" 1940'larda, 50'Ierde kalmıştır. Durmadan "gizli niyetler"den kuşkula- nanlann herkese açık yayınlan okuması gerekiyor. Ama tabii madalyonun öbür yüzü de var... Haritaya bile bakılmadan yapılan analizler. asgari ölçüde bile tarih bilinme- den yumurtlanan inciler, uluslararası ku- nıluşlann işleyişi hakkında en ufak fikir sa- hibi bile olunmadan kesiien ahkâm, bazen, yöneticileri de gereksiz yere çok şey yapı- yonnuş gibi görünmeye sürüklüyor. Halktan geliyormuş gibi sunulan bu bas- kı, yöneticilen hiç istemedikleri sonuçlara sürükleyebiliyor. Akıntıya kapılmaktan, sollanmaktan korkan yöneticiler sırf iç tü- ketime dönük "hiperaktif görüntüler ser- gilemek zorunda kalabiliyorlar. Hatta bu yüzden de hep birlikte "biraz" ölçüyü kaçı- rabiliyorlar. Diplomasi dahnda en az 2 bin yülık deneyimi olan "Nizamülmülk"ler ye- tiştiren. ama nedense, hiç yeri yokken kü- çümsediğimiz "yabana" komşumuz bu arada malı götürüveriyor...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear