14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
17MART1992SALJ CUMHURİYET SAYFA HABERLER İmzakampanyası • İç PoKtika Servisi-AralanndaHEP kökenh milletvekilleri. sanatçılar, aydınlar ve gençlerin bulunduğu bir grup, " T ü r k ve Kürt halklannın karşı karşıya gelmesi olasılğına " karşı. kamuoyımu baskı oiuşturmayaçağırdı. Dört gün içindk vaklaşık 500 kışinin imzaladığı metinde. olağanüstühal uygulamasının sonuçlany la birlikte kaldmlması ve bunun ardından silahlann susması istendi. Nesin ameliyat oldu • AINKA (tstanbul) - Yazar Aziz Nesin dün Florance Nighüngale hastanesinde vaklaşık 6.5 saat süren iki ameliyat geçirdi. Prof. Dr. Gencay Gürsoy'un sorurnluluğunda Doç. Dr. Bingür Sönmez larafından gerçekleşürilen ameliyatla Nesin'e kroner by-pass yapıldı ve beyni besleyen damarlardan birisinin boy un bölümünde meydana gelen daralma gidenldı. Gürsoy'dan abnan bilgilere göre Nesin'in ameliyatı başanlı geçü. Yoğun bakımaahnan Aziz Nesin'in sağlık durumunun iyi olduğu, ancak yoğun bakım sonrasında genel olarak kesin birsonuçalınacağı bildirildi. Saatli bomba • AA (Kızıltepe) -Mardin'in Kıaltepe ilçesi hükümet konağına konulan saatli bomba, güvenlik kuwetlerince etkisiz hale getirildi. Edinilen bilgiye göre, dün saat l OOsıralanndanüfusmüdürlüğü personelinden FaysalTuran, tuvalette gördüğü paketten şüphelenerek, güvenlik görevlilerine haber verdi. Güvenlik kuvvetleri, şüpheli paketi bina dışına çıkararak, boş bir alana götürdüler. Bomba uzmanlan, paket içinde saatli bomba olduğunu belirleyerek, paketi etkisiz hale getirdıler. Olayla ilgili soruşturma sürdürülüyor. Memuplara bir maaş • AA (Ankara) -RP Nevşehir milletvekili Mehmet Elkatmış ve 18 arkadaşı, işçiler dışındaki bütün kamuçahşanlanna bir maaş tutannda ikramiye verilmesini amaçlayan bir yasa önerisini TBM M Başkanlığı'na sundular. Bu öneriye göre, kamu kurum ve kuruluşlannda çalışanlara her yıl bir defa olmak üzere en az bir maaş tutannda verilecek ikramiyenin, o yılın ramazan ve kurban bayramlanndan bir hafta önce iki eşit taksitte ödenmesi isteniyor.RP'li Elkatmış ve arkadaşlannın verdiği bir başka önerge ıle de. işletilmeyen madenler konusunda Meclis araştırması açılması istendi. RP'tfen ret oyu • UBA (Ankara) - Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şevket Kazan, bölge halkının karşı çıkmasına rağmen hükümetin 4 aylık acı reçeteyi zorla kabul ettirmeye çalıştığını söyledi. Olağanüstü hal uygulamasının kaldırılmasından yana olduklarını hatırlatan Kazan, "Hükümet, bakanhğını kurduğu, edebiyatını yaptığı ve insanlann insanca yaşaması için su gibi, hava gibi muhtaç olduğundan bahsettiği insan hak ve hürriyetlerini bu bölge halkından esirgemektedir" dedi. 2 Hizbullahçıya tutuklama • İstanbul Haber Servisi - tstanbul Kuledibi'nde bulunan "Neve Şalom Sinagogu"na bomba attıklan ve Hizbullah örgütüne mensup olduklan iddiasıyla yakalanarak gözaltına alınan 5 kişiden 2'si tutuklandı. Orgütün Miderlerinden olduğu bildirilen birkişi hakkında da gıyabi tutuklama karan çıkartıldı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde şorgulan tamamlandıktan sonra bugün İDGM'ne sevkedilen Nazmi Ortaç, Mahmut Akyol, Mehmet Ali Doyar, Fahri Titiz ve Sadık Gündüz'ün önce savcılık tarafından ifadeleri alındı. Savcı Çayhan Ülgen, sanıklann ifadelerini aldıktan sonra Mehmet Ali Doyar ile sinagoga bombayı atan Nazmi Ortaç ve Mahmut Akyol'u tutuklama istemiyle sorgu hâkimliğine sevk etti. Bu kişilere yatakhk ettikleri gerekçesiyle Fahri Titiz ile Sadık Gündüz'ü ise serbest bıraktı. Sorgu hâkimliğinde tekrar ifadeleri alınan Nazmi Ortaç ile Batman'da yakalandıktan sonra İstanbul'agetirilen Mahmut Akyol tutuklanarak cezaevine gönderildiler. Mehmet Ali Doyar ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Örgütün liderlerinden olduğu bildirilen MusaÖzer hakkında ise gıyabi tutuklama karan çıkartıldı. Buarada tutuklanan sanıklann savcılık ve hâkimlikte verdikleri ifadelerde suçlamalan kabul ettikleri belirtildi. Sanıklann alınan ifadelerinde bombalama emrini Hizbullah örgütü liderlerinden Musa Özer'den aldıklanru itiraf ettikleri de bildirildi. İDGM yetkilileri de sanıklann "panik yaratmak amacıyla meskûn yerde patlayıa bomba atarak hasara neden olmak ve yasadışı örgüt üyesi olmak" suçlanndan tutuklandıklannı belirttiler. Şişli'de gasp • İstanbul Haber Servisi - Oyuncak aabanca ile vatandaşlardan para gasp eden bir kişi Şişli'de yakalandı. Gasp M asası ekiplerince, oyuncak tabanca ile para gasp ederken yakalanan Hüseyin Bektaş'ın (31), Devrimci Sol davasından yargılanarak 11 yıl hapis yattığı ve son infazyasasıylaçıktığı belirtildi. Şişli'de son bir ayda akşam geç ve sabah erken •saatlerde yayalann yolunu keserek toplam 6 milyon lira gasp ettiği belirtilen H üseyin Bektaş, Devrimci Sol davasında haksız olarak yargılandığını ve kendisinin örgüt elemanı olmadığını önesürdü. Polis yetkilileri ise, aynı "zamanda eroinman olan Hüseyin Bektaş'ın,1980 öncesinde 3 polis rr»emuru. 1 bekçi ve 5 kişinin öldürülmesi ileçok sayıda silahlı soygun eylemine kaüldığını söylediler. A nkara demek, siyaset demek. Siyaset ise Meclis, hükümet, muhalefet, bürokrasi vesaire anlamına geliyor elbet... Ankara'nın düne ait kısa bir kesitini yansıtmak için önce "vesaire"den başlamak gerek. "Vesaire"yi, gündelik yaşa- mın üstüne bina edilen rutin aynntılar oluşturuyor: Yollann çu- kurlan, kaldınmlann çamurlan, trafığin kördüğümü ve musluklar- dan akmayan su... Ama, belediyenin hakkını yemeyelim ve şükrede- lim ki, Ankara yine de şu andaki Erzincan'dan iyi durumda. Siyaset, Ankara'da bir haftadır erken başüyor. Meclis Genel Ku- rulu'nda milletvekillerimiz 1992 bütcesini müzakere ediyoriar. Bu "müzakere hali", ne yazık ki bir "ortaoyıınu"ndan daha ciddi değil. Dün bir ara Genel Kurul Salonu'nda 450 miletvekilinden yalnızca 17'si vardı. 17'den 7'si ise, esneme ile uyuma arasındaki bir kararsız- lığın cenderesinden kurtulmaya çabahyordu. Bu "ortaoyunu" manzarasını Ramazan münasebeti ile açıklamak haksızlık. 450 kişilik Meclis'in, ülkenin en önemli belgesini 15-20 kişi ile mü- zakere etmesinin nedeni, Anayasa'daki bir münasebetsizlik. Adı müzakere; yani karşılıklı düşünceler ileri sürerek tartışma. Ama bu tartışmada, bütçenin özüne, hacmine ilişkin herhangi bir düzenleme yapmak Anayasa'nın 162'nci maddesine göre yasak. Çünkü o madde, milletvekiUerinin bütçenin giderlerini arttıncı, ge- lirlerini azaltıcı "önerilerde bulunmasını" bile önlüyor. BAŞKENTTEN AHMET TAN Ankara'mn Yaşamında Bir Gün... Böyle olunca da Meclis kürsüsü, yalnızca "laf olsun, tutanaklar dolsun" kabilinden konuşmaya razı olan mütevazı sayın milletvekille- rine bırakılıyor. İçtüzük ve teamül gereği, sayın ilgili bakan ise yanıt- lamak zorunda kalıyor. Yine sayın bakanlann yapüklan sunuş konuşmalan ise, tutanaklann üzerine kâr kalıyor. Dün de Turizm ve Bayındırbk bakanlıklan bütçelerinde bu orta oyunu yaşandı. İki bakanlığın da müsteşarlan, genel müdürleri da- hil, yüksek bürokrasisi saatlerce yüce çatı altında oturmak zorunda kaldılar. Eski DPTci Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin ile Meclis'te ayaküstü, bütçe sürecindeki bu anlamsız uygulamayı konuştuk. Çetin, bütçe- nin bu biçimde müzakere edilmesinin, bütçenin tasarruf ve rasyonel kaynak kullanımı ilkelerine aykın olduğunu, bu konuda mutlaka bir düzenlemeye gereksinme olduğunu söyledi. Bütçe görüşmelerinin öteden beri, hep böyle 15-20 kişi ile yapıldı- ğını, hatta bu yüzden partiler arasında gizli bir centilmenlik anlaş- ması olduğunu, partilerin bütçeyi çelmelemek için yoklama iste- ğinde pek bulunmadıklannı anlattı. ANAP'h ve DYP'li milletvekilleri, partilerinin grup toplantılanna bütçeden çok fazla ilgi gösterdiler. ANAP, olağanüstü hal konusun- da "evet" denilmesini, ama bölge milletvekillerine de anlayış göste- rilmesini kararlaşürdı. Anamuhalefet partimiz, bununla "sorumlu muhalefet" örneği vermeyi amaçlıyordu. "Koalisyon ortağı iki iktidar partisi, ileride muhalefelle düştüklerinde belki ömek ahrlar" gerekçesiyle... DYP ise, "örgüt disiplini" ve "Baba nasihatı" uyannca olağanüs- tü halin, olağan bir biçimde "tasdiki"ni öngörüyordu. SHP Grubu ise bu konuda serbest bırakılmıştı... Demirel'den alıntı yapmadan, Ankara'nın bir günlük kesiti elbet- te eksik kalacak. Eski Başbakan Akbulut'un Erzincan'da yaptığı "Yıkılan SSK Hastanesi'nin müteahhidi Demirel" açıklamasma karşı bir açıkla- ma yapması rica edildi. Demirel ricayı kırmadı ve şöyle dedi: " Aradan 29 sene geçmiş. 29 sene (bina) durmuş. Proje SSK'ya ait- tir. Ben siyasete atıhnca işi devrettim." Ankara'nın dünkü siyasi kesitinde küçük bir boşluk vardı, Özal'ın bir açıklaması yoktu... Başbakan, olağanüstü hal oylamasını 'en önemli gün' olarak tanımlayıp DYP'nin fıre vermemesini istedi DeırarePdenDYP grubuna alanııOLJMHURtYET (Ankara)- Başbakan Süleyman Demirel, olağanüstü hal uygu- lamasının dört ay daha uzatılması için bugün TBMM'de yapılacak olan oyjama- dan önce, tüm milletvekillerine. "Ülkeyi de parlamentoyu da ikaz ediyorum. He- nüz iş işten geçmedi" diye seslendi. ANAP'ı da, bugüne değin olağanüstü ha- le "Hayır" diyen koalisyon ortağı SHP'yi de uyaran Demirel, DYP grubunu alarma geçirdi. Demirel, partisinin TBMM Grubu'nun dünkü toplanüsmda, açış konuşmasının büyük bölümünü olağanüstü hal konusu- na ayırdı. DYP grubunun tam kadro olarak oylamaya katılmasını isteyen De- mirel, "Randevusu olan iptal etsin. Yann (bugün) bundan daha önemli bir işimiz yoktur. Bu parlamentoda her birimiz bir işe lazım olacaksak, en lazım olacağımız gün budur" dedi. DYP grubunun oturumu da sükûnetle izlemesıni isteyen Demirel, "Türkiye'de, bugünkü durum olağan bir durum mu?" diye sorduktan sonra şöyle devam etti: "Değil. Öyleyse, Türkîye'nin olağan ka- nunlanyla bu işin hakkından gelinebilmiş mi? Gelinememiş. Kim idida edebilir kı Türkiye'de bugünkü durumun hakkın- dan, olağan kanunlarla gelinir? Bu suali herkese soruyorum. Eğer olağan kanun- larla bu işin hakkından gelinebilirse, biz niye olağanüstü hal tartışmasının içinde olahm?" ANAP iktidan döneminde 19 temmuz 1987'de başlaülan olağanüstü hal uygula- masının bugüne değin 13 kez uzatıldığjru ve DYP'nin her defasında olumhı ojfver- diğini, 13. uzatma karanrun da ANAİ» tarafından getirildiğini anımsatan Demi- rel. şöyle konuştu: Devletin3.teılWpiyefc" "Biz. hükümet icraaüna oy vermedik. DYP Grubunda konulan Demirel, C.uneydogu'da iş işten geçmedi' dedi. Terör karşısında anayasaya tedbiri, ya sıkı- yönetim, ya da olağanüstü haldir. Üçüncü bir tedbiri yok devletin. Devletin üçüncü tedbirini bulun. Hay. hay. 1987"ye kadar sıkıyönetimi yapmış, sonra onun yerine olağanüstü haü koymuşsunuz. Olağanüs- tü hali bırakırken. eğer olay bitmemişse, onun yerine bir şey koyacaksımz. O, *bir şey' yok orta yerde." Bugün dökülen kanın sebebinin kendi- leri olmadığını kaydeden Demirel, bu kanı dökülüyor bulduklannı, bir yangını sön- dürebilmek için geldiklerini kaydetti. Demirel, ANAP grubuna şövle seslendi: "1987'de bu kanunu yapanlar, 13 defa uzatma getirenler, "Şimdi artık bu kanuna lüzum yok' diyorlarsa, "niye. nasıl yok- tur'u da söylesinler. Bu kanunu devletin güvenlik güçleriyle uyguluyoruz. Devleün yönetiminde ve güvenlik güçlerinde şu ana kadar yapüğımız tek değışıklık, Olağa- nüstü Hal Valisi'yle, oradaki illerin valile- rini değiştirmekür. Olağanüstü Hal Valisi de, bizden önceki dönemde Emniyet Ge- nel Müdürü olan zattır." Demirel, önceki gün Cizre'de devlet bina- lanna saldın olduğunu anımsatarak. "Cizre'de akşam olunca roket atılabiliyor- sa, saat 16.00'dan sonra kimse evinden . çıkamıyorsa, Türkiye'nin böyle köşeleri varsa, kimsenin her şeyin olağan hale gel- diğini söylemeye hakkı yoktur" dedi. Demirel, ANAP'ı eleştiritken, HEPkö- kenli SHP'lilere tepki gösterenlerin başın- da yer alao Kastarnonu Milletvekili Münif İslamoğlu, oturduğu yerden "Or- tağa laf yok!" dedi. İslamoğju'nun arka- sında oturan tçişleri Bakanı lsmet Sezgin. "Bu laflâr, 'Kızım sana söylüyorum, geli- nim sen anla' demek" diye karşılık verdi. Ssiamoğlu'nun sataşması üzerine SHP'- nin tutumuna da değinen Demirel, "Biz Güneydoğu milletvekilleri isterlerse oylamaya katılmayacaklar AN APtan olağanüstühale 6 evefCUMHLRtYET (Ankara) - Olağa- nüstü halin uzatılması konusunda öncele- ri "çekimser" kalacağını açıklayan ANAP. dün yaptığı grup toplantısında "kabul" oyu verme karan aldı. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, "Ancak bölge milletvekili arkadaşlanmızı zor du- rumda bırakmayalım. Bu arkadaşlar is- terlerse oylamaya katılmayabilirler" dedi. ANAP grup toplantısında olağanüstü ha- lin uzalılması tartışıldı. İzmir Milletvekili Işın Çelebi, çoğunluğun olağanüstü halin uzatılması eğiliminde olduğunu ifade ede- rek grubun bu yönde karar almasını istedi. Ankara Milletvekili Halil Şıvgın da ola- ğanüstü halin uzatılması gerektiğini savu- narak ANAP'ın çelişkili bir tutum sergile- memesi gerektiğini ifade etti. Şıvgın, MİT Müsteşan Teoman Koman'ın sıkıyöne- tim ılan edilmesi önerisini de değerlendi- rirken ""Demirel başka şeylere sebep an- yor. Bunu da başkaîanna telaffuz etliri- yor" dedi. Söz alan diğer milletvekilleri de olağa- nüstü hal uygulamasına sonuç getirmedi- ğini ifade ederek bir kez daha uzaulması yönünde görüş bildirdiler. Daha sonra söz alan ANAP Genel Baş- kanı Mesut Yılmaz, sıkıyönetimin ANAP iktidarlan döneminde kaldınldığını ve ye- rine olağanüstü hal uygulaması getınldiği- ni belirterek hükümete terörle mücadele- de destek vaat ettiklerini kaydetti. Yılmaz, grubun çoğunluğunun olağanüstü halin uzatılmasına "evet" denilmesi eğiliminde olduğunu, bir kez daha uzatılması yönün- de oy kullanılmasını doğru bulduğunu ifa- de etti. Yılmaz, "Ancak bölge milletvekili arkadaşlanmızı zor durumda bırakmaya- lım. Bu arkadaşlar isterlerse oylamaya katılmayabilirler" diye konuştu. HEP kökenli milletvekiUerinin hazırla- dığı ateşkes bildirisine ANAP'tan Hakkâ- ri Milletvekili Esat Canan ile Van Millet- vekili Seyit Bedirhanoğlu imza koymuş- lardı. Hakkâri Milletvekili Esat Canan, olağanüstü hale olumlu oy vermesinin mümkün olmadığını belirterek "Genel kurula gelirsem ret oyu vereceğim. Olağa- nüstü halin sıkınüsını biz bölge milletve- killeri çekiyoruz. Bu uygulama terörü önlemede de etkili olamamıştır" dedi. ANAP grubunda olağanüstü halin uza- tılması konusunda bağlayıcı karar almadı. Toplantıdan sonra yayımlanan bildiri- de. hükümetin terör olaylannı öncelikli konu olarak ele ahp çözüme kavuşturma- yı vaat eıtiği. ancak bugüne kadar bazı sözlerdışında hiçbir tedbir getirmediği ifa- de edildi. Nevruz yaklaşırken, Gün^doğu'da gerginlik tırmanıyor; Mardin'de 71 gözaltı İç Politika - Şırnak'ın Cizre ilçe- ü i k l i sahura kadarsilahlarkonuştuç Ş ç sinde PKK'lılarla güvenlik güçleri arasın- da çıkan ve sahura kadar süren catışmada bir kişi öldü. Cumhuriyet muhabiri Ra- mazan İmrak'ın haberine göre. önceki akşam saat 20.15'te tabanca ve tüfek atış- lanyla başlayan çatışma kısa sürede büyü- dü. Roketatar, el bombası, havan topu ile MG-3 ve kalaşnikof otomaük tüfeklerin kullanıldığı şiddetli çatışma ilçeyi bir anda savaş alanına çevirdi. Sabah saat 2.30'a kadar süren ve binler- ce merminin yakıldığı catışmada Ali Bey Mahallesi'nde oturan Gerdi Aykari adh yurttaş yaşamını yitirdi. Olaylarda 5 yara- lı olduğu bildirildi. Çatışma sırasında ayn- ca Hizbullah örgütünden olduğu belirti- len. ancak adı verilmeyen bir yurttaşın daha öldürüldüğü öne sürüldü. Nevruz'un yaklaşmasıyla gerilimin gi- derek tırmandığı Cizre'ye en son olarak Konya'dan üç otobüs dolusu polis getiril- di. Cizreliler dün sabah ilçe merkezinde yüzlerce polisin devriye gezdiğini gördü- ler. Çatışmalara tepki olarak binlerce yurttaş ilçe merkezindeki cadde ve sokak- larda kalabalıklar oluşturdu. Cizre'deki tan^iyon, askeri helikopterlerin alçaktan uçuşlanyla daha da yükseldi. Van'ın Başkale ilçesinde ise, yatılı bölge okulu dün kimliği belirlenemeyen kişi ve- ya kışilerce otomatik silahlarla tarandı. Ölen ya da yaralananın olmadığı saldın sonucunda bazı sınıflann camlan kınldı. MartlinVe operasyon Güvenlik kuvvetlerince Mardin ve Dar- geçit ile Nusaybin ilçelerinde yapılan ope- rasyonlarda, bölücü örgüte yardım ve ya- Bakırköy Özgürlük Meydanı'nda bir araya gelen çoğunluğu kadın bir grup gösterici Halepçe katliamını andı (AHMET ŞIK) takhk yaptıklan öne sürülen 71 kişi ya- kalandı. Yakalanan bu kişilerden 8'i sevk edildik- leri mahkemece tutuklanırken, 63'ünün ise soruşturmasının devam ettiği bildirildi. Açıklamada ayrıca, yakalanan kişilerin üzerlerinde ve gösterdikleri yerlerde yapı- lan aramalarda da biri makineli olmak üze- re 25 adet uzun namlulu silah, 13 adet ta- banca, bu silahlara ait şarjör ve mermi, bomba yapımında kullanılan malzeme ile yabancı bir ülkeye ait sahte para ve örgüt- sel doküman ele geçirildiği belirtildi. 1988 \ılında Irak ordusunun Halepçe adlı Kürt kentinde kimyasal sılahlarla yaptığı kalliamın yıldönümünde dün yur- dun değişik^erlerinde eylemler yapıldı. İstanbul Universitesi'nde dün. 16Mart I978"de Eczacılık Fakültesi önünde sağ görüşlü bir grubun saldınsı sonucu ölen 7 kişi ile Halepçe'de öldürülenler için bir an- ma forumu yapıldı. Hukuk Fakültesi önünde saat 12.30 sıralannda toplanan yaklaşık 250 kişilik öğrenci grubu, fakül- tenın duvarlanna çeşitli sloganlann yazılı olduğu pankartlar astılar. Avnı saatlerde Bakırköy Özgürlük Meydanı'nda toplanan çoğunluğunu ba- yanlann oluşturduğu Özgür-Der'li aileler- den yaklaşık 20 kişilik bir grup. üzerinde Türkçe ve Kürtçe olarak "Yeni Dersim ve Halepçe katliamlannı engelleyelim" yazılı bir pankart açtılar. Daha sonra bir bildiri okuyan aileler dağılırken, çevrede bulu- nan polislerin müdahalesi sonucu üç ba- yan zorla gözaltına alındı. Helsinki Yurttaşlar Meclisi Türkiye Bö- lümü Milliyetler Komitesi'nin çağnsıyla Nevruz kutlamalan sırasında Güney- doğu'da gözlemlerde bulunacak ilk "gö- nüllüheyeti" bugün Diyarbakır'agidi>or. bir koalisyon hükümetiyiz. koab'syona gi- rerken bunu düşünmedik değil" diyerek, koalisyon protokolünün ilgili bölümlerini okudu. SHP'nin olağanüstü halin uzatıl- masına 13 defasında da "Hayır" dediğini anımsatan Demirel, "Kendi bilecekleri iş- tir" diye konuştu. PKK'nın "Savaşa hazır ol" çağnlan yap- üğının gazetelerde yer aldığını vurgulayan Demirel. SHP'ye de şöyle seslendi: "Bu çağnlann yapıldığı bir zamanda hiç kimse, Türkiye'nin normale aöndüğü- nü söyleyemez. Koalisyonu kurarken en ciddi meselelerden birisi buydu. Konuş- tuk ve koab'syon protokolümüze şunu yazdık. 'Devletin resmi dili, bayrağı, sim- geleri. sınırlan ve Türkiye Cumhuriyeti'- nin hükümranlık haklan her türlü tartışmanın dışındadır'. Ama, İstanbul'a kadar başka bayraklann getirilebildiği bir Türkiye'desiniz." Güneydoğu'da henüz işin iş_ten geçme- diğini savunan Demirel, "Ülkeyi de, parlamentoyu da ikaz ediyorum. Olağa- nüstü hali beğenmiyorsanız, gelin dört ay, yerine birşey koymayı tartışalım"dedi. Vergiaffı Demirel. grup konuşmasında vergi affı sorununa da değindi. Muhalefetin tasan- nın TBMM'de görüşülmesini engellemeye çalıştığına işaret eden Demirel. "Obstrük- sıyon (engelleme), çirkinlik metoduna götürseler de muhalefetin hakkıdır. En- gelleme bizim içinde bulunduğumuz durumlarda hep olagelmiştir. Ama bu ka- dar çarpıtılmışı, bu kadar çirkini az görü- lür cinstendir" dedi. Demirel. muhalefetin verdiği bir öner- genin tasan maddesi ile aynı olduğuna da işaret etti. "Bu durumda. sizin kanun maddenizdeki içerikten dolayı dünyanm lafını söyleyenler ne duruma düşüyor? Bu madde kaçakçılan affediyorsa, kendileri aynı duruma düşüyor" dedi. İnÖnü destek istedi: Hükümette zor durumda kabnayahm CLMHURtYET (Ankara) - SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Erdal tnönü, milletvekillerinden olağanüstü hal görüşmelerinde destek istedi ve "ço- ğunluğun hayır demesi bizi hükümette güç durumda bırakır" dedi. İnönü. olağanüstü halin uzatılmasından kendisinin de rahatsız olduğunu belirtir- ken, Güneydoğu milletvekiUerinin davra- nışına "hoşgörüyle baktığını" kaydetti. SHP Merkez Yürütme Kurulu'nun Meclis Grup Yönetimi'yle yaptığı ortak toplantıda bugün TBMM'de yapılacak olaâanüstü hal görüşmeleri ele alındı. SHP Genel Sekreteri Cevdet Selvi, konuş- masında parti örgütü Meclis grubu ve verel yönetimlerin uyum içinde çalışması gerektiğini vurguladı. Olağanüstü hal ko- nusuna değinirken, "Hiç kimse herkesten daha demokratım anlayışından hareket edemez" dedi. Selvi. koalisyonun zedelen- memesi için vatandaşlardan yoğun talep geldiğini belirterek, bu konuda duyarlı davrahmasını istedi. Erdal İnönü de konuşmasında, konuya ilişkin daha önceki gelişmeleri özetleri ve grubun oylamada serbest bırakıldığını anımsattı. Bu konudan uzak durmak için oylamaya katılmamanın yanlış olduğunu kaydeden İnönü. SHP'nin demokrasi içinde çözüm arayan bir parti olduğunu ve askeri çözümden yana olmadığını vurgu- ladı. İnönü, terörün demokratik bir çö- züm olmadığını belirtirken, "Üniter dev- let anlayışından vazgeçmeyiz. bundan taviz veremeyiz" diye konuştu. Bu koşul- larda olağanüstü halden başka çözüm ge- tirilemediğini, yeni çözüm için dört aylık sürenin yeterli olmadığını ve bu konudaki çahşmaların süreceğini belirten İnönü, "Hükümetin desteklenmediği görüntüsü- nün verilmemesi" gerektiğini söyledi. Toplantıya katılan Devlet Bakanı Meh- met Kahraman, yeni model üretmek için altı bakanın görev aldığı bir komisyon oluşturulduğunu anımsatarak, olağanüs- tü halin kaldınlmasını amaçladıklarını belirtti. MYK üyesi Abdülkerim Zilan. millet- vekiUerinin de sıkıntı içinde olduklanna değinerek, hayır oyu vereceğini ancak, gö- rüşmeler sırasında antiterör yasası ve SS kararnamcsinin kaldınlması gibi demok- ratikleşme konusunda somut vaatlerde bulunulması durumunda hayır oyu ver- mek yerine görüşmelere katılmayabilece- ğinisö>ledi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear