14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 17MART1992SAU HABERLER Demipel'in kabulu •UBA (Ankara) -Başbakan Süleyman Demirel, Türk Parlamenterler Birliği Genel Başkanı Haluk Bayülken ve yeni yönetim kurulu üyelerinikabuletti. Demirel, parlamentonun Türkiye'nin güçlü kuruluşu ve halkın sesi olduğunu söyledi. Demirel, Parlamenterler BirliğTnin sesinin çıkmaya devam etmesinin parlamentonun devamı anlarruna geldiğini kaydederek "Parlamentonun içinde görev yapmış arkadaşlanmız ve şimdi görev yapan arkadaşlanmız parlamentonun üstülüğünü savunurlarsa, uygar dünya arasında yer alınz." dedi. Haluk Bayülken de geçen hafta Parlamenterler Birliği'nin yeni kongresini yaptığını ve belirlenen yeni yönetimin Başbakan Demirere nezaket ziyaretinde bulunduğunu anlattı. SHPbina arıyor • AA (İzmir) -SHP İzmir il başkanı Turan Karakaş, partiyi yeni bir il merkezine kavuşturmak için kampanya açacaklannı bıldirdi. Partisinin yıllardır çalışmalannı süreklı kiralık binalarda yaptığını anlatan SHP il başkanı Karakaş il başkanı olarak vülardanberi beri kiraayız 1.5 yıl sonra buradan çıkmak zorundayız. Kiradan kurtulmak istiyoruz. İl bınası almak için kampanya açacağız. Bütün örgüte çağında bulunuyoruz, örgütün bu konuda desteğini istiyoruz. Genel Merkezi'de, illere para yardımında bulunmaya çağınyoruz." diye konuştu. Meydan-Zana davası • ANKA (Ankara) -H EP kökenli Diyarbakır bajamsız milletvekilleri Leyla Zana ile Hatip Dicle'yi "terörist milletvekilleri" diye nitelediği iddiasıyla Meydan gazetesi aleyhine açılan 1 milyar liralık manevi tazminat davasına bugün başlanacak. Ankara 17. Asüye Hukuk Mahkemesi'nde görülecek davarun ilk duruşmasında, gazete avukatlanrun cevap dilekçelerini mahkemeye iletmeleri beleniyor. İki terörist yakalandı • AA(Şanlıurfa) -Şanlıurfa'da, yasadışı bölücü örgüt üyesi olduğu bildirilen iki terörist ile bunlara yardım ve yataklık ettiği belirlenen beş kişi yakalandı. Şanlıurfa Valisi Ziyaeddin Akbulut, yapdığı yazılı açıklamada. Suruç. Bozova, Halfeti, Birecik ilçeleri ve köylerinde düzenlenen operasyonlarda. bölücü örgütün bu bölgedeki silahlı faaliyetlerini yürütmekten aranan "Hacı:Nurhak" kod adh Seydi Özgül ile "Nevroz" kod adh Güllü Teke'nin yakalandığını bildirdi. Vali Akbulut. sahte kimliklerle sağ ele geçirilen bu kişilere yardım ve yataklık ettikleri, örgütsel ilişki kurarak. bölgede taban oluşturmaya çahştıklan tespit edilen 5 kişinin de yakalandığını kaydetti. Başbakanlık genelgesi • AA (Ankara) -Başbakan ve bakanlann karşılama ve uğuriama törenlerindeki kalabalıklar azaltılıyor. Başbakan Süleyman Demirel'in imzasıyla yayınlanan konuya ilişkin genelgeye göre, Başbakanı havayoluyla yurtdışına yapacağı seyahatlerde. vekâlet eden bakan, Başbakanlık Müsteşan. vali, belediye başkanı garnizon komutanı uğurlayıp karşılayacak. Yurtiçi seyahatlerde ise, Başbakanlık Müsteşan, vali, il belediye başkanlan ıl jandarma alay komutanı, il emniyet müdiirü törenlere kaulacak. Olağanüstü hal uzatılınca SHP'derı aynlmayı düşünüyorlar HEP kö kenlileryol ayrraımdaCUMHURİYET(Ankara)- HEP kökenli milletvekilleri SHFden aynlmayı tartışı : yor. SHP Merkez Yürütme Kurulu da dünkü toplantısında milletvekillerine "geri dön" çağnsında bulunma görüşünü benimsedi. HEP yönetidlerinin bu- gün olağanüstü hal görüşmelerinin TBMM'de tamamlanmasından sonra bir araya gelmeleri ve yarın yeniden toplanacak HEP MYK'da izleyecekleri tutuma kesinlik kazandırmalan bekleniyor. Hükümetın olağanüstü halin geürme>eceğininortayaçıktığı- mokratikleşme vaadini yerine 11 ilde dön ay daha uzatılması nı savunuyor. SHP'den ayrıl- getirmediği, bu amaçla SHP'de yönündeki kararlı tutumu ve mayı savunanlar da "HEP'e bulunan milletvekillerinin de Kürt sorununun çözümü yö- dönmekten yana olanlar" ve hükümeti desteklemelerine ge- "yeni si>asi oluşum gereküğini rek kalmadığı görüşü benimse- savunanlar" olarak ikiye aynlı- nirken bugün miHetvekilleriyle yor. toplantı yapılması, ardından SHP'den daha önce istifa yann MYK'nın yeniden top- eden Leyla Zana ve Hatip Dicle İanması kararlaştınldı. HEP ise bu tartışmalan izliyorlar. MYK'nın yann yapacağı top- Milletvekillerinin bu konudaki lantıda milletvekillerinin SHF- nünde somut adım atılmaması, HEP kökenli milletvekillerinin SHP'den aynlmayı düşünmele- rine yoi açtı. SHP'de bulunma- lannın politika yapmalannı engellediğini ve bölge sorunla- nna ilişkin düşüncelerini açık- lamalannın bile kısıtlandığını savunan milletvekilleri arasın- da çeşıtlı aörüşler bulunuyor. Küçük bir"bölümü SHP'de ol- manın yaranna inanırken ço- kararlan olağanüstü halin 11 il- deki konumlanna ilişkin tavır de uzatılmasının TBMM'de görüşülmesinden sonra belir- ginleşmesi bekleniyor. Bu arada HEP Merkez Yü- ğunluğu artık SHP'de kalma- rütme Kurulu dün toplanarak mak gerektiğini, bunun Kürt rniUetvekillerinin durumunu sorununun çözümüne bir şey değerlendirdi. Hükümeün de- açıklığa kavuşacak ve büyük bir olasılıkla milletvekillerine "SHP'ye dönme" çağnsı yapı- lacak. Apo'nun çağnsı Öte yandan PKK Genel Sek- reteri Abdullah Öcalan'ın 2000'e Doğru Genel Yayın Yö- netmeni Ferit İlsever ile yaptığı söyleşide milletvekillerinin SHP'deki konumlanna ilişkin değerlendirmeleri de konuya ilişkin tartışmalan hızlandırdı. Öcalan, dergide yayımlanan söyleşisinde. "HEP milletvekil- leri SHP'de erirlerse şüper hain olurlar" diyerek "İnönü'nün miUetvekillerini SHP içinde eritmeye çalıştığını" savundu. Öcalan, milletvekillerine şu çağnda bulunuvor "Dürüst HEP kökenli ve de- mokratık kökenli milletvekille- ri de başta olağanüstü hal, koruculuk ve her türlü anti de- mokratik yasalar dayatılırsa hükümetin teşhir ve tecritine gitmeleri gerekir. HEPkökenli- lerin SHP'yi bırakmalan gere- kir bize göre. Ve halkın taleplerine bağlı kalması gerekirse, yeni demok- ratik oluşumlara gitme. bunu Türkiye halkmm da geniş de- mokratik potansiyelini, çeşitli gruplaşmalannı göz önüne ge- tirerek yeniden bir demokratik diyalog sürecini parlamento dı- şından da olsa içinden de olsa başlatmak... Diğer partilerden de varsa yurtsever demokrat, nitelikli milletvekilleri, onlarla da diya- loglannı gelişürmeleri, giderek önce bağımsız, yeni bir demok- ratik platform dahilinde. gere- kirse yeniden bir partileşmeye veya HEP'in bu konuda kendi- ni biraz daha yenileyerek ileri bir demokratik oluşuma gitme- leri, bu mücadeleyi hem parla- mento içinde, hem parlamento dışmda gelişürmelen gıbi son derece gerekli, vazgeçilmez bir demokratik seçenekte karar kılmalannın önemini vurgulu- yorum." TBMM, vergi aflına ilişkin yasa görüşülürken, hem iktidar hem de muhalefet partilerinin nerede) se tam kadro atağına sahne oluyor. Ama sıra bütçe görfigtaıeleriııe gelince. Meclis sıralan boşalıyor. Belki vergi affi tartişmalannın verdiği yorgunluktan, belki de bütçe görüşmeleri TVden nakkn yayınlanmadığı için, mİUetvekil- leri kuliste oturmayı tercih ediyor. Turizm Bakanlığı'nın 1992 yıiı bütçe tasarısının görüşülmesi sırasında da böyle oldu. Turizm Bakanı Abdülkadir Ateş, boş sırala- ra konuşarak bütçesini savundu. Ateş, konuşmasında, son on yüda iç turizmin çok büyük oranda gerilediğini söyledi. (Fotoğraf: A A) Refahönerdi: Plaj yerineyaylaturizmi CUMHURtYET (Ankara)-TBMM Genel Kurulu'nda ele alınan tu- rizm bütçesinde konuşan RP Istanbul Milletvekili Hasan Me: zarcı, Rusya, Kafkasya ve Romanya'dan hayat kadınlan geldiğini belirterek 'Fuhuş getiriliyor, döviz götürülüyor' dedi. Mezarçı, plaj turizmi yerine yayla turizminin teşvik edilmesini önerdi. sinin yasak olduğunu, oysa Turizm Ba- kanuğı'nın 'hac yönergesi' ile suç işledi- ğini savundu. Mezarcı, hacca gidenlere tek tip elbise giydirilmesini de eleştirdi. Hıristiyanlığın merkezi RP adına ikinci konuşmayı yapan Nevşehir Milletvekili Mehmet Elkatmış, Türkiye'nin yabancı ülkelerde yanlış ta- nıtıldığını bildirdi. Elkatmış, "Devlet eliyle yapılan propagandada Türkiye'nin, Hıristiyanlığın merkezi olduğu işlenmektedir" dedi. Mehmet Elkatmış, ülke kaynaklannın turizm yerine sana- yiye kaydırılmasını istedi. SHP grubunun görüşlerini açıklayan İzmir Milletvekili Atilla Mutman, turizm sektörünün gelişmesi içh bu sektördeki tanıtım ve altyapı probleminin çözülmesi gerektiğini söyledi. SHP grubu adına ikinci konuşmayı Hasan Mezarcı, TBMM Genel Kuru- lu'nda Turizm Bakanhğı bütçesi üzerin- de RP grubunun görüşlerini açıklarken turizm konusunda müli bir politika oluş- turulması gerektiğini söyledi. Turizmde uygulanan politikanın, Avrupa'ya yöne- lik olduğunu ifade eden Mezarcı, İslam ve Orta Asya'ya yönelik olarak da pro- gapaganda yapümasım istedi. Plaj turiz- mi yerine yayla turizminin teşvik edilme- si gerektiğini belirten Hasan Mezarcı, Türkiye'ye gelen hayat kadınları ile ilgi- li olarak da şöyle konuştu: "Rusya'dan, Kafkasya'dan ve Roman- ya'dan gelen kadınlarla bir fuhuş turiz- mi oluştu. Bu konuda önlem ahnması la- zımdır. Eğer bu yapılmaz ise aile yapısı tarumar olacaktır. Fuhuş getiriliyor, dö- viz götürülüyor:' Hac meselesi üzerinde de duran Ha- san Mezarcı, yasalara göre 'hacı' kelime- yapan Siirt Milletvekili Erdal Koyuncu, bakanlığm tanıtımının, bu zamana ka- dar yetersiz kaldığını bildirdi. Turizm Bankası'nın yeniden kurulmasını isteyen Koyuncu, "Körfez savaşı nedeniyle etki- lenen tüm turistik tesislere kolayhklar sağlansın" dedi. Çifte rezervasyon Çifte rezervasyon konusu üzerinde de önemle durulmasını iste>'en Koyuncu, te- sislerin bu yönde sıkı bir takibe alınma- smı önerdi. DYP grubunun görüşlerini açıklayan Antalya Milletvekili Hayri Doğan, tu- rizm teşvik kredilerini geri ödeme süre- lerinin 10-12 yıla çıkartdmasuu istedi. Tu- rizmin işsizlik sorununu çözümlemede önemli bir rol oynadığını ifade eden Do- ğan, turizmin sadece Ege ve Akdeniz de- ğil, tüm yurt sathına yayılması temenni- sinde bulundu. Antalya kongre şehri Akdeniz ve Ege bolgesinde kıyı yağ- laması olduğunu anlatan Hayri Doğan, bunun önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınmasını istedi. DYP sözcüsü, kongre ve golf turizminin canlandınlması, An- talya'nın kongre şehri haline getirilme- sini önerdi. DYP grubu adına ikinci konuşmayı yapan Kocaeli Milletvekili lsmail Kal- kandelen, turizm gelirlerinin uluslararası rekabet gücünün arttınlması ile sağlana- bileceğini söyledi. Kalkandelen, bakan- lığa yabancı dil bilen eleman ahnması ve tanıtım faaliyetlerine hız verümesüıi is- tedi. Kamu kampları ANAP grubunun görüşlerini açıkla- yan Istanbul Milletvekili Bahaddin Yü- cel, turizmde dış pazara göre iç pazann düzenlenmesi gerektiğini söyledi. Kamu kamplan konusuna da değinen Yücel, şöyle konuştu: "Kamu kamplan turizme ve ülke eko- nomisine ağır yük getiriyor. Kamu çalı- şanları, bu kamplara harcanan para ile özel sektörde daha nitelikli tatil imkânı bulabileceklerdir!' Bahaddin Yücel, çevrenin kirlenmesi ve bozulmasında ana unsurun turistik te- sisler olmadığını sözlerine ekledi. Erbakan: BM Müslüman ülkelere yaptınm uyguluyor AA (İstanbul) - ABDdekı te- mas ve incelemelerini tamamla- >an Refah Partisı Genel Başka- nı Necmettın Erbakan. dün uçakla yurda döndü. Necmettin Erbakan, Atatürk Havalimanı'nda yaptıâ açıkla- mada. ABD'de bulunduğu süre içinde Müslüman âlemi için çok yararlı çalışmalar vaptıkla- nnı ve gezinin verimli geçtiğini sö>ledi. Ziyareti sırasında BM Genel Sekreteri Butros Gali ile de gö- rüştüğünü kaydeden Erbakan, kendisine İslam âlemindeki ge- lışmelcn anlatma fırsatı buldu- ğunu belırtti. Erbakan, 7 mil>on Müslu- manın yaşadığı ABD'de birçok Müslüman topluluğunu ziyaret ettiğini \ e camileri gezdiğini an- lattı. VEFAT Baromuzun 1926 sicil sayısında ka>ıtlı AVUKAT JAKMtTRANt vefat etmiştır. Cenaze merasimi 17.3.1992 Salı günü (bugün) saat 15.00'te Neve Şalom Sınegogu'nda icra olunacaktır. Merhuma Tann'dan rahmet, kederli ailesine ve meslektaşlanmı- za başsağlığı dileriz. İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI TOSHIBA FAX Iu Tuuch Miih TomoiTfflv TOSHIBATCncy» DyrtıuKO- EUKTBOMA» Kî Büvukdens Cod Sasmn Hon No 4 KaU «OJ605HHSCT*UT» 1530100/4Hal fa> 1» 73 0» Tete 27362 SmkrvtT «nlamB«lg^]«]e°00(2Hol)lm*UlgW21 30 38-22 5! 78 Adana >OgM M 61 17-14 61 18 lıatuon K^nı 236 00 tuna Mİgm 15 lî «0 (3 Han ÇaiaUd» MlgM 1» 07tauranıKlgrt 2» » OZGURCE TURKER ALKAN Karabağ ve Kemaüzm , T ürkiye, Azerbaycan'da yaşanan drama ilgisiz kala- maz. Sadece bir insanlık görevi olduğu için veya Türk kardeşlerimizle olan duygusal ve kültürel bağ nedeniyle değil, çıkarlarımıza uyduğu için bu konu- da aktif bir politika izlememiz gerekmektedir. Yeni Türk devletlerine karşı izlenecek aktif bir yakınlaş- ma ve destekleme politikasını, dünyanın diğer bölgeleri ile olan bağlarımızın "yerine geçecek" bir seçenek olarak değil, şu ana kadar kurduğumuz ilişkileri güçlendirici bir yol olarak düşünmeliyiz. Yani "AvrupaTopluluğu istediği- miz gibi olmadı, o rtalde Türk dünyasına döneriz' biçimin- de bir yaklaşım mümkün ve gerçekçi olamaz. Fakat sorunu salt dış politika almaşıkları bakımından değerlendirmek, aslında eksik ve yanlış bir izlenimin doğ- masına yol açabilir. Yeni Türk devletlerine karşı izleyeceğimiz politikanın iç dünyamıza da çok büyük yansımaları olacaktır. Kısa dönemde, sağcı, şoven milliyetçi ve aşırı dinci çev- relerde bir güçlenme ve duygusal patlama beklenebilir. "Bin yılın Turan hayali şimdi gerçekleşiyor", "Türk ve dün- ya Müslümanlarının birliği başlıyor" türünden aceleci ve yersiz bir genelleme ile karşı karşıya kalabiliriz. Yeni cum- huriyetlere karşı sol çevrelerde izlenen tutukluğun bir nedeni bu olası tehlikedir sanıyorum. Fakat uzun dönemde • Türkiye, silahlı müdahale dışında ne imkânı varsa kullamnalıdır. Ermenistan'a ambargo uygulamak ve Azerbaycan'a silah yardımı yapmak, teknik yardunda bulunmak da dahil olmak üzere. bünun tam tersi bek- lenmelidir. Yeni Türk cumhuriyetlerinin is- lamcı ve Turancı bir çizgi izleyeceklerini, şoven milliyetçi bir ta- vır içinde olacaklarını gösteren hiçbir belirti yok. Tam tersine, laik bir düzen kurma, Latin alfabesini benimseme, yeni kavuştukları ba- ğımsızlıklarını koruma eğilimleri ağır basıyor. • " " " ™ ~ ^ * ^ ™ " ~ " ^ ™ ~ Laik düzeni ve Latin alfabesini benimsemiş, yüzünü Batı'ya dönmüş bir Türk devletleri dünyası, hem iç politi- kamız hem de dış politikamız açısından bizim için büyük bir destek olacaktır. Türkiye ve Kemalizm, içeride ve dışa- rıda hep "tekil bir örnek" olmanın acısını yaşamıştır. "Tür- kiye'den başka laik bir ülke var mı? Kemalizmden başka Latin alfabesini benimseyen bir rejim çıktı mı? Demek ki Türkiye yanlış yoldadır ve Kemalizmden er veya geç dö- necektir. Türkiye, yüzünü Batı'dan Doğu'ya çevirmelidir. islamcılaşmalı ve laikliği bırakmalıdır." Hep bu söylendi. içimizde Atatürkçülüğe karşı olanlar bunu söyledi. Dışımızda Türkiye ve Kemalizm örneğini geçici bir heves, boş bir çaba olarak görenler açıkça söy- lemeseler bile bunu düşündü. Şimdi Türkiye yeni Türk devletlerine kültürel yardımda, bulunuyor ve bu devletler laikliği, Latin alfabesini benim-; seyeceğini söylüyor ya, bizim dinci ve sağcı kesimi bir te- laştır aldı: "Yeni devletler islam harflerini benimsemeliy- rfiş!" Demagojiye bakın siz! Arap alfabesi neden "İslam alfabesi" oluyormuş? Müslüman olmayanlar bu alfabeyi kullanmadı mı, hâlâ da kullanmıyor mu? ,' Yeni Türk cumhuriyetlerinin Atatürkçü bir yolda ilerle- meye başlaması, cumhuriyet rejimimiz konusunda yurt içinde ve dışında yeşermiş olan kuşkuların dağılmasına neden olacaktır. Ayrıca hem İslam dünyasında hem de uluslararası arenada kendine özgü bir "Türk yönetim tar- zının, geleneğinin" doğmasına yol açacaktır ki (ingili^ Uluslar Topluluğu yönetimi gibi), bizim açımızdan da, dün- ya barışı açısından da bunun önemi yadsınamaz. Türkiye'nin bu bölgeyle şimdiye kadar olduğundan da- ha fazla ilgilenmesi kaçınılmaz gözükmektedir. "Karabağ onların sorunudur", "Ermenistan ve Azerbaycan'la aynı mesafede ilişki kurarız" türünden politika açıklamaları yanlıştır. Türkiye, silahlı müdahale dışında ne imkânı var- sa kullanmalıdır. Ermenistan'a ambargo uygulamak ve Azerbaycan'a silah yardımı yapmak, teknik yardımda bu- lunmak da dahil olmak üzere. Şu ana kadar izlenen "salt diplomasi ile sorunu çözme" yönteminin başarılı olduğu söylenebilir mi? Meclis'tenNotlar . Ahnak, Hocaoğhı'nun dfline düştü FARUK BİLDİRİCİ (Anka- ra) - HEP kökenli Şırnak Mil- letvekili Mahmut Ahnak yet- kilerini kullanamayan bir grup başkanvekili. sanki Güneydo- ğu terör görüşmeleri sırasında kürsüden indirilmesinden do- layı cezalandınhyor. Bu ceza- landırma SHP'nin öbür grup başkanvekili A.Güven Gür- kan'ın kaza geçirerek hastane- ye yatmasından sonra daha çok göze batar hale geldi. Ahnak. sonunda ANAP'lı başkanvekili Yılmaz Hoca- oğlu'nun da diline düştü. Ah- nak. üniversiteler bütçeleri oylanırken söz isteyince Hoca- oğlu kendini tutmadı: -Efendim. SHP grup baş- kanvekili sıfatıvla kürsüvü sanlış kullandığınız için bütçe müzakerelerinde sızi kürsüye çıkarmayan sizin grubunuzdu; bana ni>e kızıyorsunuz? Ahnak, "Yanlış. yanlış' diye bağırdı. SHP ve DYP'Iİ millet- vekilleri sıralara vurarak pro- testo ettiler. Ama Hocaoğlu, sözlerini. "İftira etmıyorum. Yalan söylemiyorum" diye sa- vunmaktan geri durmadı. Hocaoğlu'nun bu sözleri, vergi affi görüşmelerinin baş- lamasını engellemek isteyen ANAP'ın yoklama ıstemlerini kabul ederek vakit geçirmesi. gece yanlanna kadar genel ku- rulda oturan miletvekillerinin sinirlerini iyice gerdi. Sonunda SHP Muş Millet- vekili Sırn Sakık ile ANAP Malatya Milletvekili Yusuf Bozkurt Özal tartışmaya baş- ladılar. SHP'li idare amiri Ha- lil Sümer de tartışmava müda- hale etti. Hocaoğlu yine de Sümer'i görev e çağınnca. Sü- mcr. "EW şey demiyorum ki Sayın Başkan: idareamıriysem ne yapacağım?" karşılığıru ver- di ve ardından tartışma iyice sertleşti: SÜMER -Senin gözünü patlaünm. utanmazadam... SAKIK -Ağabeyine mi gü- veniyorsun? HOCAOĞLU -Sayın Sa- kık... Müsaade buyrun. bütçe- ye devam edelim... SAKIK -Sen kimsin ki bana ters ters bakıyorsun? SÜMER-Çıkdışanya... Özal'ın üzerine doğru yürü- yen Sakık dışan çıkanldı ve tartışma bitti. Ama daha beş dakika kadar geçmeden ANAP sıralanndan 10 millet- vekili ayağa kalktı ve yeniden yoklama istedi. DYP'liler iti- razlara başladılar. Ama ne dedilerse de Hocaoğlu'nu ikna edemediler. Yoklama için isimleri okuması gereken DYP'li Cengiz Üretmen, Ho- caoğlu'na, "Burada 150'den fazla insan var, yoklama yap- maya gerek yok" dedi. Uret- men. bir süre isimleri okumar makta direndi. Uzun tartışma- lar sonunda ikinci kez yokla- ma yapıldı ve 45 dakika daha geçti. SHP'lilerin sayısı 20 civann- daydı. Ne de olsa vergi affım bir türlü içlerine sindiremiyor- lardı. Sık sık Alınak'a gidip yakındılar: -Bugün de sabaha kadar sü- recek mi? Ahnak da "Anlaşma sağla- dık. Saat 03.00"te genel kurulu kapatacağız" müjdesini verdi. Miletvekilleri. evierine birkaç saat erken gideceklerini öğre- nincese\indiler. Yaklaşık 2.5 saatte vergi afTı yasasının tek maddesi görüşü- lebildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear