Catalog

Cumhuriyet Sahib) Cumhurı>eı Maıbaacıhk ve GazelccıJık TufJt Anonım Şırkftı adıns Vırfir Nadi Q Gend Ya>ın Müduru H ı u ı Ouul, MU«SCK Mudüru Emıııc Lşaklıgı], Vazı Ijlen Müdtirü Oki) Gonensın, 0 Haber Merkczı Müdüru tdfin Btycr. Savfa Duzenı Yönetmenı All Vaır 9 Temsılcıler AknelTan. İZMIR Hıkmd Çeünkaym, \DANA ÇMln lç Pojmka C«W B^Jaafif, Isunbu! Hıberten Şeacr Itjlfc*», Ekonomı Menl Tmmer. Dıj Habefler L f H M a . fs Sendıki Ş U m b t a d . Kuitür C<W t a n . EJnun Gcac» Şo<u. Yurt H»b«rlcn N«c4«l DotM. Spor D»r,j)rr-.»jıı A b * k > * \mtaua. Oızı Yjmlar Kcra r.hji.™ \nfiirnu ŞaUa Alpay. Dureitme AMaJkfe tana 0 Koordınaıûf \ h v t HgnbM 0 Malı Isıer En>l Eriıst 0 Muhasebe Bıfcıt Vncr 0 Büıçe Planlura Se*p nıwiifc<|iınm 0 Reklam Anc Tonı. 0 ,d«ıc Hot,,. O m # Isltt-w ÖMfer Çdlk £ Bıigı Ijicm •.•!! Inl % Pcrsond Okm Akbtf. \*pm t w , Hnaı Cen*L HMMBrt Çtffafcra, Ofcâ> GoaCHİa, l | w Mameik Jltau SH(>k, Atf Sımıı. A ı m Tu aaja/ı tv Kıje* Cumhunyrt Matbucüık « Gazetedlık T-A^ Torkaca!) C*d }9 4] Ca|alo{Ju UJ5-1 [s, Pk. 246 İM»nfcııI Td 512 05 05 (20 T»l|, Tda. 2224S FK- (1) 526 «0 72 % Burotar \akan Zıva Gökıip Bh [akılsp S. No 19/4. Td 13* II 41-47 TdoL 42344, FâJC. (4) 113 05 6! 0 tzmir H Zl» Bl. 1)52 S VI, TcL 13 12 30 Tete» 5235», Fıx (51) 19 53 « . toOnu Cm 119 S N<- 1 K»! 1 Td 19 37 52 (4 tat), Tefc». «2155, Fax Cl> 19 25 S TAKVİM: 20 AûUSTOS 1991 Imsak: 4.36 Güneş: 6.11 Oğle: 13.12 Ikindi: 16.59 Akşam: 20.03 Yatsı: 21.32 Kültür Bakanlığı 4milyar liraödül dağıtacak ANKARA (CurahuriyeC Biirosu) — Kultür Bakanı Gökhan Maraş, edebiyat, plas- tik sanatlar, ses ve sahne sanat- ları alanında önümüzdeki yıl, toplam 4 milyar lira tutarında ödül dağıtılacağını açıkladı. Ödül verilen sanat daJlannın kapsamını da genişlettiklerini belirten Maraş, cumhuriyet ta- rihinin en büyük ödullü yanş- masını duzenlediklerini söyle- di. Maraş, bir soru uzerine de kütüphanelere kitap alımında merkezden satın alma uygula- masının süreceğini bildirdi. Maraş, dün düzenlediğı ba- sın toplantısında, "özel tiyat- rolara vardım ödenegi"nin art- tınlacağını, tıyatro, konser sa- Ionu, kültür merkezi, güzel sa- natlar galerisi sayılannın da çoğalulmaya çalışıîacağını vur- guladı. "Yanşma yoiuybı ödül- lendirme projesi" adı altında yeni bir uygulama başlattıkla- rıru belirten Maraş, bu kap- samda, daha önceki yıllarda düzenlenen ödullü yarışmala- rın ödül miktannı arttırarak sürdüreceklerini kaydetti. Maraş'ın verdiği bilgiye gö- re bakanlık, kültür ve sanat büyük ödülünü alan sanatçıya 40 milyon, tiyatro başan ödu- lü dalında en iyi tiyatro toplu- luğuna 20 milyon, en iyi tiyat- ro yazan, en iyi erkek ve ka- dın oyuncu ile en iyi yönetme- ne de 15'er milyon lira verecek. Bakanlık, ilk kez plastik sanat- lar alanında, "dünyadaki Tiırk küJtör eserieri" konulu fotoğ- raf, "insan, çevre ve tarih" ko- nulu resim yarışması, özgün- baskı, "Türk foikloranda al ve turknvaz" konulu seramik ya- rışması, "Tiırk büyükkri, bi- lim sanat, devlet adamJan ve komuUDJanmız" konulu hey- kel yarışması duzenlenmesini kararlaştırdı. Bakanlığın "foneük sanat- lar" başlığı altında açacağı ya- nşmada, "orkestra eşlikü halk törkiileri beste >nnşmasj"nda ilk 3'e girenlere sırasıyla 60 milyon, 50 milyon ve 40 mil- yon lira ödül verilecek. Tiyat- ro eseri yanşmasında birinci- liği alan esere 60 milyon, sine- ma alanında düzenlenen "se- naryo yanşmasrnda en iyi se- naryoya da 40 milyon lira ve- rilmesi kararlaştınldı. Yarış- maya katüan için dün başlayan başvurular, 28 Şubat 1992 ta- rihine kadar kabul edilecek. Kültür Bakanlığı vayın ala- nında da "roman, hikâye ve şiir" dallannda ödul dağıta- cak. Roman dalında 1. yapıta 70 milyon lira, hikâye dalında 20 milyon, şiir dalında da 20 milyon lira ödül verilecek. Çinli akupunktur uzıııanları Izmir'de tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosn) — Çin Halk Cumhu- riyeti'nin Tianjin kentinden gelen akupunktur, masaj ve bitkiyle tedavi uzmaniarı, Anakent Belediyesi'nin Eşref- paşa Hastanesi'nde çalışmala- nna başladı. Esrefpasa Hasta- nesi Başhekimi Doç. E>r. Le- vent Kdstem, hastanede bir "akupunktor tedavi merkezi" kurulacağını bildirdi. Izmir Anakent Belediye Başkanı Vüksel Çakmur'un Çin Halk Cumhuriyeti'ne yap- tığı gezi sırasında, bir uzman hekim grubunun Eşrefpaşa Hastanesi'ne gönderilerek gö- rev yapmalan kararlaştırılmış- ü. Buna karşüık Eşrefpaşa Hastanesi'nden sağlık perso- nelinin de Tianjin'deki hasta- nede görevlendirilmeleri öngo- rulmüştu. Hafîa sonu tatilinden dönen 500 ÇorMunun yüzleri şişti, vücutlannda benekler oluştu Kastro'nıııı denizi lıasta ettiHÜRRİYET UYMAZ Sanayi ve evsel atıklarla kir- lenerek canlı yaşamını yitiren denizlerimiz, insan sağlığjnı da tehdit etmeye başladı. Çorlu'da bulunan üç fabrikanın yaklaşık 500 çalışanı, geçen ay Kastro Koyu'na dUzenledikleri gezilerin hemen ertesinde, şiddetli ishal, dudak kenarlannda uçuklar, ka- şmtı, sivilceler ile vücutlarının değişik yerlerinde bir gecede be- liriveren benekler ve cevız bü- yuklüğündeki şişliklerle uyandı- lar. Fabrika çalışanları, bu belir- tilerin bir rastlantı ile açıklana- mayacağınj belirtiyor ve Kastro1 da kirlilik araştırması yapılma- sını, koyun halka kapatılmasını ıstiyorlar. Tekirdağ Valiliğı ıse "olaydan haberdar olmadığını" bu nedenle açıklama yapamaya- cağını söylüyor. Fabrika çalışanları tarafından Çorlu'ya davet edildiğimizde, gezilerin uzerinden 10-15 gün geçmiş olmasına karşın, "Kastrozedeleri" tanımamız hiç de zor olmadı. Kastro'da deni- ze girenler yuzlerindeki şişlik, agız kenarlanndaki uçuklarla he- men dikkat çekiyordu. Fabrika yöneticilerinin, fırma ve ışçilerı- nin isimlerinı açıklamamamız yolundaki uyanlarından sonra, Kastro'da denize girenlerde, cilt ve göz hastalıklarırun ortaya çı- kış öykülerini dinledik. Sağ gözünün altındaki şişlik- Çorlu'da bulunan 3 fabrikariın yaklaşık 500 çalışanı, geçen ay Kastro Koyu'na bir gezi düzenlediler. DöndüKİeri gece dudak kenarlannda uçuklar, sivilceler, vücutlarının çeşitli yerlerinde benekler ve şişlikler oluşmaya başladı. Kastro'da denize girenlerin çoğunluğunun yakındığı diğer rahatsızlıklar şiddetli ishal ve kaşıntıydı. Halk sağlığı uzmaniarı, çok sayıda kişinin denize girdiği yerlerde kirlilik araştırması yapılması gerektiğini hatırlatıyorlar. Tekirdağ Valıliği, 'olaydfan haberdar olmadığı için açıklama yapmayacağını' söylüyor. le dikkati ceken vardiya şefi genç, "Siz, beni 10 gun once gö- recektiniz, burada bir hafta gö- züm kapalı, bantlı gezdim" di- yerek başladığı konuşmasım, gıttiği doktorlan, uyguladığı ilaç tedavilerini anlatarak sürdurdü. Gecenin hemen ertesinde, vtı- cudunda kaşıntı başladığını, iki gün sonra ise burnunun sağ ya- nında gözunü de kapayacak bi- çimde bir "yumnınun" ortaya çıktığını söyledi. Fabrika dokto- runun yanı sıra Çorlu'da iki özel doktora da göründüğünu belirten vardiya şefi genç, dok- torların kendisine, mikrobu de- nizden kapmış olabileceğıni, son gunlerde Çorlu'daki eczane ve doktorlara bu tür şikâyetlerle gelenlerin çok fazla olduğunu soylediklerini anlattı. Fabrikanın ımalat şefi, "Ge- zinin ertesi günuade, her beş da- kikada bir işçflerin dışan çıkma- lan yüziinden doğnı diizgün uretim yapamadık" dıyerek, ba- ğırsak enfeksiyonlarına dikkat çekerken personel şefi şunlan söyledi: "ts ortamının stresinden kur- tulmak için Kastro'ya, ymklaşık 130 kişilik bir gezi duzenledik. Gezinin uzerinden 15 gun gec- mesine ragmen gordıiğünuz gi- bi hâli tam olarak iyileşemeyen arkadaşlar var. Gezinin ertesi, bir arkadaşun gözû sanh, dige- ri agzı bornu yara içinde, bir öte- ki ise viıcudunda yogun kızank- taklarla geldi. Üçuklama ise bonlardan en yaygın olanıydı. Bu nedenle, son gunlerde işyeri hekimine çıkanlann sayısında da artışlar oldu. Bu belirtilerin bepsinin aynı gunde ortaya çık- mış olması bir tesaduf olamaz. Bu rahatsızhklann denizden kaynaklandıgını duşunuyoruz. Kastro'da kirlilik araştırması ya- pılsm, gerekirse balka kapatıl- sın." Kastro'ya gezi düzenleyen bir diğer fabrikanın hemşiresi ise, kendi fabrikalarında da benzer şikâyetlerin göruldüğunü söyle- yerek bize, kaşıntıdan, ciltlerin- deki kırmızı beneklerden, yuz- lerindeki uçuklar ve şişliklerden yakman baa işçileri gösıerdi. Iş- yeri hemşiresi, özellikle bayan- larda üriner enfeksiyonlannın da arttığına dikkat çekti. Ara- dan geçen zamana karşın, işçi kızların ağız kenarlanndaki uçuk ve vücutlanndaki benekle- rin hâlâ geçmemiş olduğu göz- leniyordu. Üçüncü bir fabrikada da ben- zer şikâyetlerin olduğunu öğren- memiz uzerine aradığımız Saray Belediye Başkanı Erdogan Kap- lan, Kastro'nun ilçe sınırları içe- risinde olduğunu, ancak milli park kapsamına alındığı için va- liliğin yetki alanında bulundu- ğunu açıkladı. Bugüne kadar pek çok kez bölgenin kendileri- ne tahsis edilmesini istedikleri- ni de kaydeden Kaplan, "O böl- gede bizim hiçbir yetkimiz yok. Kirlenmiş olabilir, araştırılması lazım. Bize 30 kilometre uzak- lıkta, valiliğin denetiminde olan o bölgede maalesef biç temiz- lik de yapdmıyor" dedi. Bunun uzerine bilgisine baş- vurduğumuz Tekirdağ Valiliği ise olaydan haberdar olmadık- ları gerekçesi ile açıklama yapmadı. öte yandan halk sağhğı uz- maniarı, kirli denizde yüzen in- sanlann, deri ve filtrasyon yolu ile biyolojik ve kimyasal kirlili- ğe maruz kaJabileceklerini, hat- ta kirli kumlarda güneşlenmenin bile mantara, viral enfeksiyon- lara, deri, göz ve sindirim siste- mi hastalıklanna yol açabilece- ğini belirtiyorlar. Marmara Üniversitesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Osman Hayran, ışçiler- de görülen belirtilerin enfeksi- yon göstergesi olduğunu, ancak Kastro'da kirlilik araştırması ya- pıimadan kesin bir sonuca var- manın yanüş olacağını söyledi. Çok sayıda insanın ziyaret et- tiği ve denize girdiği böylesi yer- lerde, kirlilik araştırması yapüıp, sonuçlannın halka açıklanması gerektiğini belirten Doç. Dr. Hayran, "Tıim dunyada şeffaf- lık ruzgârlan eserken, Turkiye1 de halk sagügı gibi önemli bir konuda kapalı davnuıılmamalı- dır" dedi. Bu arada Dünya Sağlık örgü- tü'nden (WHO) Lonis Saliba da, geçen nisan ayında fstan- bul'da düzenlenen Çevre Sem- pozyumu'nda, deniz kirliliginin insan sağlığı uzerindeki olası tehlikelerine dikkat çekmiş, özellikle sanayi aüklanndan de- nizlere karışan civa, kurşun, kadmiyum gibi ağır metallerin deniz ürünlerinin yenmesiyle in- san vücudunda birikerek, felç ve ölümlere yol açtığını söylemişti. Dünyanın pek çok yerinde ağır metal içeren deniz ürünlerinin yenmesiyle oluşan felaketlerden örnekler verdiği konuşmasında Saliba, başta midye gibi kabuk- lu hayvanlar olmak üzere deniz ürünleri tüketiminin çok dıkkat- li yapılması gerektiğini vurgu- lamıştı. Istanburdaki 2 bin 200 işletmenin 450'sinde arıtma tesisi var. Bunlann sadece 50'si kuUanüıyor Milyarlık arıtma tesîsleri çalışımyor İşletmeler, masraftan kaçınmak için arıtma tesislerini çalıştırmıyorlar. Özellikle denetimlerin yapılmadığı tatil §ünlerinde atık sulannı çevreye oşaltıyorlar. 24 saat çalışması gereken tesıs, mesai bitince kapatılıyor. Yetkililer çevreyi temiz tutmak için otokontrol sistemini yerleştirmeye çalıştıklarını söylüyorlar. TAYFUN GÖNÜLLÜ ~ Milyarlarca lira harcanarak yapılan arıtma tesisleri çalışmı- yor. Fabrikalar antma tesisleri- nin işletme giderlerini üstlenme- mek için bunlan kullanmaktan kaçıyorlar. İşletmeler yasal atık- larını ise denetimlerin olmadığı tatil günlerinde çevreye deşarj ediyorlar. Yetkililer, tstanbul'- da 450 arıtma tesisinden sadece 50 tanesinin çalıştığını söyledi- ler. Istanbul'da su toplama hav- zalan dışında yaklaşık 2 bin 200 endüstriyel işletme bulunuyor. Bunlann 1500 tanesı atık su üre- timinde bulunuyor. 450 tanesin- de antma tesisi var. Binden faz- lasında ise antma tesisi bulun- muyor. Çarpık kentleşmenin "en iyi" lar. 24 saat çalışması gereken bir antma tesisi mesai bitiminde ka- patılıyor. Çalışılmadığı sapta- nan bazı işletmelere de ceza ke- silemiyor. ISKl'de az sayıda bu- lunan denetim elemanlannın araç yokluğundan fabrikalan kontrole gidemediği gibi mer- kezde kaup kırtasiye ışleriyle uğ- raşmak zorunda kaldıkları öğ- renildi. Çevre kirlenmesinde en önemli olayın işletme bilinciyle örneklerinden olan Istanbul'da ortadan kaldınlabileceğine dik- sanayi alanında tam bir antma tesisi skandalı yaşanıyor. Yüz- lerce endüstriyel işletme, 10-12 çevre muhendisi tarafından de- netlenmeye çalışüıyor. Antma tesisi bulunan fabrikalar, kim- yasal madde, enerji ve eleman kullanımından kaçmak için te- sislerini çalıştırmıyorlar. Bu ara- da çevre muhendislerinde işsiz- lik gittikçe büyüyor. 450 arıtma tesisinden yakla- şık 130 tanesinin büyük antma tesisi olduğu, diğerlerinin küçük işletmeler olduğu belirtildi. Bu antma tesislerinin toplam mali- yetinin 20 milyan buîduğu kay- dedildi. Ancak işletmeler mas- raftan kaçmak için bu tesisleri kat çeken yetkihler, "Otokont- rol sJsteminin yerte?tlrilmesine çalışıyonız. tşletmelerin antma tesislerinden numunelerini ken- dilerinin almasını saglayacagız ve a>ük raporiannı kendileri bi- ze gönderecekler" dediler. Antma tesisi bulunan, ancak bunlann calıştınlmadığı sapta- nan işletmelere yıl sonu kirlilik önlem payı gönderiliyor. Ancak bu cezalann "caydına" olma- dığı kaydedildi. Çünkû işletme- nin antma tesisini çalıştırarak yapacağı harcamarun cezadan daha yuksek olduğu beiirtildi. Tuzla, Kartal, Kâğıthane ve Sefaköy sanayi bölgelerinin çev- reyi kirletmeye devam ettikleri çalıştırmıyor. özellikle denetim ve olanaksızlıklar nedeniyle kir- yapümadığı tatil günlerinde atık liliğin önüne geçilemediği belir- sulanm çevreye deşarj ediyor- tildi. Hıfzıssıhha ^kaldınn' diyor, çöplük yerinde duruyor İstanbul Haber Servisi— ll Hıfzıssıhha Kurulu'nun Buyukçekmece Gölü'nü etkileyen Tepecik Çöplüğü'nün kaldınlmasına ilişkin verdiği karar yerine getirilmiyor. Büytıkçekmece su toplama havzasını etkileyen çöplük, yer bulunamadığı için içme suyunu kirletmeye devam ediyor. Tepecik Belediye Başkanı Zeki Bora, "Bir çıkıs yolumuz yok. Çaresiz durumdayız. Kirliligi önlemek için elimizden geleni yapıyoruz, ancak bu salt bizim belediyemizin sonıno degil" dedi. İstanbul II Hıfzıssıhha Kurulu geçen yıl Tepecik Çöplüğü'nün içme suyunu "tebdit" ettiği gerekçesiyle hemen kapatılmasına karar vermişti. Bunun uzerine Buyukçekmece Belediyesi'nin çöplüğünu kullanmak isteyen Tepecik Belediyesi'ne izin verilmedi. Tepecik Belediyesi de kaldınlmasına karar verilen çöplüğü kullanmaya devam etti. İstanbul Büyükşehir Belediyesi smırlan dışında kalan Buyukçekmece, Mimar Sinan, Kumburgaz, Gürpınar ve Tepecik belediyelerinin çöp problemi ortak sorun haline geldi. Tepecik Belediye Başkanı Z«ki Bora, "Birimiz içme suyunu, birimiz denizi, digerimiz ise çevreyi kirletiyoruz. Bu bölgenin belediyeleri oturup konuştuk, ancak bir çözüm bulamadık" dedi. Çöplük yerinin çok büyük problem olduğunu dile getiren Bora, "Arazüerin Hazine'ye ait olması gerekir. Onun dışındaki bölgeler ise oldukca degerii. Diğer belediyeler de bizim çöplüğiimüzii alınak islemiyor. Tepecik Çöplüğü'nu bariyerlerle diger bolgelerden gelen çöplere kapattık, ama bunun ne kadar yararlı olabUecegJni veya ne kadar çevreyi kiriettiğimizi bilemiyorum" diye konuştu. Çevre mühendisleri ise bir çöplüğün 30 ila 40 yıl etkisinin sürebileceğini, çöplüğün ivedilikle kaldınlması gerektiğini belirttiler. ZEHİRLİ ATIKLAR DEREYE — Kâgıtbane Deresi'nin yülardır değişmeyen yttzü. Sanayi bölge- si, yerleşim bölgesiyle iç içe. Yiizlerce irili ufaklı sanayi tesisi kimyasal atıklannı acımasızca dışan deşarj ediyor. Bazı fabrikalann antma tesisi olduğutaaldebunlan maliyetlerin yüksekliğinden do- layı çalıştırmıyor. (Fotograf: ERDOĞAN KÖSEOĞLU) Yurt kayıtlan • ANKARA (Cumhuriyet Biırosu) — Yukseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü'ne bab yurtlarda kayıtlar 26 Ağustos 1991 tarihinde sona eriyor. Yukseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Mudüru Yücel Seçkiner, ailesüıin bulunduğu il dışında bir yerde yukseköğrenim hakkı kazanan öğrencilerin, yurt haklannı kaybetmemek için 26 ağustosa değin başvunı yapmalannı istedi. Başvunılann bitiminden sonra yurtta kalma hakkı kazananlann listesi üniversite ve yıiksekokullarda ilan edilecek. Patarada yıfam • ANTALYA (AA) — Antalya Valisi Saffet Ankan Bedük, Antalya- Muğla sınınnda bulunan Patara ören yeri çevresindeki tarihi ve doğai güzellikleri örten tüm inşaatlann yıkılacağını açıkladı. Yörede incelemelerde bulunan Beduk, Patara gibi tarihi ve turistik değeri olan bir yerde, yapılaşmanın sakıncalarına işaret ederek şunlan söyledi: "Buradaki tüm binaların yıktırılarak doğanın yeşil örtüsune kavuşması için gereken yapılacaktır. Patara'daki üışaatlar en kısa surede yıkılacak, bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın". 40 bin kitaba yer aranıyor • TURGUTLU (Cumhuriyet) — Manisa Valiliği, Turgutlu Belediyesi'nin kütüphane binasını boşaltması için mahkeme karan aldı. TUrgutlu Belediyesı, işhanı yapılmak için boşaltılması istenen kütüphanede bulunan 40 bin kitap için yer ararken Belediye Başkanı tsmail Kırdar, ocaK ayına dek valüikten süre ; istedi. Kırdar, kütuphanenin 3.5 yıldır 100 bin nüfuslu ilçeye hizmet verdiğini anlatarak konuyla ilgili şu görüşleri dile getirdi: "Bu kutuphaneden binlerce kişi yararlanıyor. Kütüphane boşaltılırsa yaklaşık 40 bin kitap sokak ortasında kaiacak." Çocuklara ' ; sigorta • İSTANBUL (AA) — - Maslak Çocuk Dostlan Derneği'nin okuttuğu 50 kimsesiz çocuğa, Şişli Belediye Başkanı Fatma Girik ve Sigorta Dergisi'nin girişimleriyle lstanbuJ'daki 8 sigorta şirketi tarafından hayat sigortası yapıldı. Kampanyayı ilk önce istanbul, daha sonra da Türkiye capında devam ettireceklerini kaydeden sigortacılar, kendilerine bağlı her bayinin, kimsesiz bir çocuğun sigortasmı yapmasıyla, sayılan Istanbui'da 1500'e ulaşan, Türkiye'de ise 8 bin civannda olan kimsesiz çocuğun geleceğinin güvence altına alınacağını ifade ettiler. Samsun'un denizi temiz • SAMSUN (Cumhuriyev Biirosu) — Samsun Valiliği koli basili oranının insan sağlığını tehdit eder oranda olmadığını açıkladı. Samsun'da deniz kirliligi ile ilgili olarak Sağlık Müdürlüğü Gıda Kontrol ve Çevre Sağlığı Şube Müdürlüğü'nce sürekli olarak deniz suyundan alınan numunelerin analiz ve ölçümlerinin yapıldığı bildinldi. İletişiııı eksikligi intihar ettiriyor Ankara Üniversitesi Psikiyatrik Kriz Merkezi'nde tedavi gören 194 kişinin yaşları 14-54 arasmda değişiyor. Kriz geçiren kişilerin çoğunluğunu gençler oluşturuyor. BAKALIM KİM DAHA ERKEN SEÇİLECEK? GÜNSELİ ÖNAL ANKARA — Sevgilileri ve ai- leleriyle iletişimsizlik, gençlere ölümü seçtiriyor. lntihar giri- şimlerinden sonra Ankara Üni- versitesi Psikiyatrik Kriz Uygu- lama ve Araştırma Merkezi'nde tedavi gören 94 kişiye ölümü ça- re olarak gösteren en önemli et- kenin "iletişimsizlik" olduğu be- h'rlendi. Merkezde bir yılda te- davi edilen 194 kişiden 94'ünün intihara kalkıştığı, bu kişilenn buytık bölümunün gençler oldu- ğu bildirildi. Kriz geçirerek te- davi gören 194 kişiden 30'u er- kek. Haziran ayında bir yaşına gi- ren Kriz Merkezi Müdürü Prof. Işık Sayıl ile insanlan krize so- kan nedenler uzerine konuştuk. Merkezde hem hastaya hem de yakınlanna yardımcı olunduğu- nu bildiren Sayıl, kriz dönemle- rinde insanlann çok duyarh ol- duklannı söyledi. Kriz döne- minde benlikleri yaralanan kişi- lerin, profesyonellerin yardımıy- la guçlendirilmeye çalışıldığını vurgulayan Sayıl, şoyle konuştu: "İnsan dogumdan ölöme ka- dar, bir büyiime, olgunlaşma sü- recinden geciyor. Ergenlik döne- minde, çocukiuktan buyıiklüge geçişte, toplum içinde rol degi- şimi yasanıyor. Hem fiziksel, bormonal degişiklikler hem de psikolojik olarak toplumdaki yerin farklılaşması yasanıyor. Bu degişim bazı bireylerde da- ha zor geçiyor. Böyle donemler- de bazen, boyüme çok sancüı gerçekleşiyor. Buna biz 'ergen- lik dönemi krizi' diyoruz. Bu dönemde, çeşitli ruhsal sorunla- ra bir hazır oluş taali var. Orta yaş döneminde ise me- nopoz oigusu yasanıyor. Bu do- nemdeki kadında da birtakım dalgalanmalar, bedensel. sosyal yaşama ait degişiklikler oluyor. Kaduun ve orta yaş doneminde- ki erkeklerin, bedensel yapısın- da bir iniş başlıyor. Tabii bunu kabul etmek zor. Çocukları ye- tişip evden aynlan anne-baba- lar kendikrini boşjukta hissede- biliyorlar." AÜ Tıp Fakültesi Hastanesi- nin acil servisiyle işbirliği için- de çalıştıklarını vurgulayan Sa- yıl, şunlan anlattı: "Insanlann birbirini anlamak ve dinlemekle güçluk çektikleri dönemlerde bize başvurular olu- yor. Bu iletişim giiçlugü karşı cinsle, anne-baba, eş veya ço- cuklarla olan ilişkilerde ortaya çıkıyor. llerişim becerisinin belli nedenlerle yetersizleştiği anlar- da, kişi kendini çok zor dunım- da hissediyor. Bize başvurduk- larında, objektif bir gözie, ola- yı gozden geçiriyornz." Merkezin mudur yardımcısı Doç. Dr. Refla Palabıyıkoğlu da merkezde bir yılda 194 kişinin tedavi görduğünu, bu vakalar- dan 94'ünun intihar girişimi ol- duğunu, bu kişilerin yaşlannın, derslerinde başansız olduğu için intihara kalkışan 11 yaşındaki bir öğrenci dışında 14-54 arasm- da değiştiğıni anlattı. Palabıyı- koğlu, kriz geçiren kişilerin ço- ğunlukla gençler olduğuna dik- kat çekti. BorSOuO neler olup bittiğinden sizi hemen haberdar edecek bir bankayla çalışmanın avantajlarım yaşıyor musunuz ^m DEMIRBANK "iyi günier di'er