18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
5NÎSAN1991 HABERLER CUMHURİYET/3 Yeniyasa üniversiteleri çeşitlendiriyor: Klasik, özel statülü, vakıfve yüksek teknoloji enstitüleri Dört tip üııiversiteANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — TBMM'de kabul edi- len YÖK yasası değişiklikleri ile "lek Öp"e dayalı yükseköğre- tim sistemi yerini, "çok tip"e dayalı sisteme bıraktı. Ancak üniversite çevrelerin- deki "rahatsıdık" dinmedi. özellikle bazı devlet üniversite- lerine "özel stattt" verilerek bunlann üniversite dışından ki- şüerden oluşacak "mütevelli heyetleri" tarafından yönetil- mesinin ongörulmesi, "iiniver- siteye siyaset bulaşacak" şeklin- deki kaygıları arttırdı. Yeni kurulacak üniversitelere "özel sürtü" verilmesi düşünü- lürken bu üniversitelere mevcut devlet üniversitelerine tanınma- yan "mali esneklik" de tanın- dı. Düzenlemeyle, "sözleşmeli ögretim öyesi" dönemi de baş- larken vakıf yükseköğretim ku- rumlarına "üoiversite" adının verilmesi öngörülerek, yeni va- kıf üniverskelerine kapı açıldı. TBMM Genel Kurulu'nda yaklaşık bir ay bekledikten son- ra benimsenen YÖK yasası de- ğişiklikleri, 12 EylüTden bu ya- na YÖK sistemine yöneltilen Ne getiriyor? TBMM'de kabul edilen YÖK yasası degişikliği ile Türkiye'de "tek tip üniversite" modeli sonbuluyor. Klasik, özel statülü ve vakıf üniversiteleri ile yüksek teknoloji enstitüleri kurulabilecek. Bilkent ve Bezm-i Âlem: Yeni yasal düzenleme ile Bilkent'e "üniversite" statüsü kazandınldı. Bezm-i Âlem Üniversitesi de kurulmuş sayıldı. Mütevelli heyetleri: Özel statülü üniversiteler mütevelli heyetleri ile yönetilecek. Bu üniversitelere mali esneklik tanınacak ve sözleşmeli öğretim üyeleri almaları sağlanacak. Vakıf üniversitesine destek: Vakıf üniversiteleri, devlet üniversiteleri gibi vergiden muaf tutulacak. Aynca bütçelerinin yüzde 45'i oranında devletten destek alacak. eleştirileri hafifletemezken yeni tartışmalan başlatacağma kesin gözüyle bakıüyor. Yeni yasa değişikliklerinin TBMM'den geçmesi sırasında Milli Eğitim Bakanhğı ve üni- versiteler devre dışı kaldı. Plan ve Bütçe Komisyonu'nda "te- meli" atılan değişikliklerin en önemlisi ise "tek tip"e dayab üniversite modelinin terk edil- mesi oldu. Düzenlemeye göre klasik, özel statude, vakıf ve yüksek teknoloji enstitüsü ol- mak üzere "dört tip" yükseköğ- retim kuruluşu olacak. Devlet üniversitelerindeki "klasik-özel statii" ayrımı ise şimdiden tartışma konusu oldu. özel statüdeki üniversitelerin üniversite dışından tanınmış isa- damlanndan oluşacak "müte- velli heyetleri" tarafından yöne- tilmesi, "üniversiteye siyaset bulaşacak" kaygısına yol açtı. Bu üniversitelere mevcut devlet üniversitelerine tanınmayan "mali esnekligin" verilmesi de bir başka tartışma konusu. "ÖzeJ statu"nun özellikle ye- ni kurulması düşünulen üniver- sitelere verilmesi düşünulürken, Boğaziçi, ODTÜ, Hacettepe, Inonü ve İTÜ'nun adı "özel sta- tii verilecek" mevcut üniversite- ler arasında geçiyor. "Özel sta- tü"yle ilgili duzenlemenin tek- rar yasayja yapılması gerekir- ken, mevcut üniversitelerin yö- netim kurullarının görüşünün alınıp alınmayacağı sorusunun yanıtı merakla bekleniyor. Vakıf üniversiteleri TBMM'den gecen YÖK yasa- sı değişikliklerinden biri de da- ha önce kanun hükmunde ka- rarnamelerle getirüen, ancak Anayasa Mahkemesi'ne iptali istemiyle başvurulan vakıf üni- versiteleriyle ilgili düzenlemeler oldu. Anayasa Mahkemesi'nin "üniversite" olmadığına karar verdiği Bilkent'e "üniversite" adı verilirken yıllardır tartışması süren Bezm-i Âlem Üniversite- si de kurulmuş sayıldı. Vakıf üniversitelerinin devlet üniversitelerine sağlanan vergi muarıyetlerinden faydalanmala- n da hükme bağlanırken bu üni- versitelere kendi yapacakları bütçelerinin yüzde 45'i oranın- da devlet yardımı yapılması da kararlaştırıldı. Bu durum "devlet iıniversite- lerini de devlet mi finanse ede- cek?" tartışmasını gündeme ge- tirirken, bu üniversitelerin öğre- nim bedellerini kendilerinin be- lirlemeleri de hükme bağlandı. Sözleşmeli öğretim iiyesi Getirilen bir diğer değişiklik ise özel statüdeki üniversiteler- de "sozleşmeii persond" uygu- lamasının kapısının açılması oldu. Buna göre özel statüdeki üni- versiteler istedikleri ücretle, öğ- retim üyeleriyle sözleşme yapa- bilecekler. Üniversitelerdeki mevcut öğretim üyelerinin söz- leşmeye geçip geçmemeleri ise kendi isteklerine bağlı olacak. YÖK yasasında yapılan bir başka değişiklikle de vakıf üni- versitelerine de "özel statü" ta- nınması öngöruldü. Milli Eği- tim Bakanı Avni Akyol ile mu- hafazakâr milletvekillerinin Bezm-i Âlem'e "özel statü" ve- rilmesinde anlaştıkları kay- dedildi. Büyük kentler ÖSS için alarmda7 nisan pazar günü yapılacak sınav için Ankara, Istanbul ve Izmir'de ek otobüs ve vapur seferleri konuldu. Yeri olmayanlar için misafirhaneler hazırlandı. ler alındı. Ankara, Istanbul ve Izmir'de ek otobüs ve vapur se- ferleri konuldu, danışma büro- ları oluşturuldu. Otel ve lokan- talarda da adaylara indirim ya- pılacak. Eğföm Servisi — Büyük sına- va 48 saat kaldı. 738 bin 955 genç, 7 nisan pazar .günü, 73 il, 5 ilçe ve Lefkoşa'da saat 09.30'da başlayacak Üniversite- lerarası Seçme Sınavı'nda üni- versite yolundaki ilk engeli aş- maya çalışacak. Sınav nedeniy- le büyük kentlerde çeşitli önlem- Ankara'da, otobüs terminali ve garda açılan danışma buro- lannda, adaylara ulaşım, beslen- me ve bannma konulannda yar- dımcı olunacak. öğrencilerin sı- nav yerlerini önceden öğrenebil- meleri için 5 ve 6 nisanda OD- TÜ ile Hacettepe Üniversitesi Beytepe Kampusu'na otobüs se- ferleri düzenlenecek. lstanbul'da, Buyükşehir Bele- diyesi ve Cağaloğlu Lioness Ku- lubü'nce Altunizade'de belediye- ye ait bir bina düzenlenerek ka- lacak yeri olmayan adaylar için misafirhane olacak duruma ge- tirildi. Topkapı'da Anadolu ve Trakya otogarlarında, Harem vapur'iskelesi ve Haydarpaşa Gan'nda danışma büroları ku- ruldu. Misafırhaneden yararlah- mak isteyen adaylar, danışma bürolarına başvurabilecekler. Şehir Hatlan Işletmesi de sına- vın yapılacağı 7 nisan pazar gü- nü için ek vapur seferleri koydu. Izmir'de, Buyükşehir Beledi- yesi'nce Otogar, Konak Alanı, Otobüs Hareket Mudürlüğü ve Montrö'de danışma bürolan ku- ruldu. 5-7 nisan tarihleri arasın- da ÖSS öğrenci bdgelerini gös- teren adaylar, fuara ücretsiz gi- rebilecekler. Üç kentfc de otel, büfe, lo- kanta ve benzeri yerlerde aday- lara yuzde 25-50 arasında indi- rim uygulanacak. Adaylar, 5 ve 6 nisanda belediye otobüslerin- de sınav giriş kartı ile öğrenci bi- leti kullanabüecekler, sınav gü- nü ise otobüslerden ücretsiz ya- rarlanacaklar. Beymen ve B&M Club bayram alışverişiniz için her gece saat 22.00'ye kadar açık. Bir akşam kahvesi eşliginde seçiminizi rahat yapabilmeniz için... Önümüzdeki hafta ise, sizi çok özel sürprizler bekliyor. Beymen Gec Kanser sigara içeni seviyor ADANA (AA) — Kanser tür- leri içinde önemli yer tutan ak- ciğer kanserinin, 21. yüzyılın en yaygın ve en korkutucu hasta- lığı olacağı öne sürüldu. Çukurova Üniversitesi Tip Fakültesi Göğus Hastalıklan Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Kocabaş, Dünya Sağlık örgütü'nun araştırmalanna go- re 1950'li yıllardan sonra diğer kanser türlerinde azalma görul- mesine rağmen akciğer kanser- lerinde artış olduğunun belirlen- diğini söyledi. Prof. Dr. Koca- baş, dünyada akciğer kanserin- den her yıl yaklaşık 500 bin ki- şinin öldüğünü, bu rakamın 2000 yılında 2 milyona çıkaca- ğını kaydetti. Akciğer kanserinin özellikle tkinci Dünya Savaşı'ndan son- ra başlatılan yoğun sigara kam- panyalarına paralel olarak art- tığına dikkati çeken Prof. Dr. Kocabaş şunlan kaydetti: "Savaş yıllarından sonra er- keklerde yüzde 50'ye varan si- gara tiryakiliği ve kadınlann fe- minist hareketlerie sigaraya baş- lamalan akciğer kanserinin yay- gınlaşmasına yol açtı. Araştır- malara göre akciğer kanserine rastlama oranı sigara içenlerde, içmeyenlere oranla 22 kat daha fazladır." DUINTADA BUGUN ALİSİRMEN Türk Standartları-I Dondurulmuş nebati yağların ülkemize gelişi olay olmuştu. Bu tür yağları üreten firma inanılmaz bir başanyla tanıtmıştı ürünlerini kamuoyuna. Tıbbi açıklamalar birbirini izliyor, bu yağların yararlan anlatıla aniatıla bitirilemiyordu. Tereyağ ve öbür hayvanı yağlar neredeyse 1 nolu halk ve sağlık düşma- nı haline gelmişlerdi. Margannlerın öbür yağlara oranla ucuz- lukları, o güne değin görülmemış ambaiajlan ve çok başarı- lı tanıtımları sayesinde damak tadımız değişti, bazı çeşitler soframızdan kalkmadıysa bıle değişime uğradı. Rahmetli anneannem, bütün uyanlara karşın eski yağla- ra olan bağlılığından vazgeçmedi. Gerçi o da çevrenin etki- siyle margarinleri kullanıyordu, ama yanında ilk göz ağnla- rını da bulunduruyordu. Anneannem yağ konusundaki tüm uyanları kulak ardı ede- rek kendi damak tadından vazgeçmeden 80'ine kadar yaşadı. O öldükten sonra margarinleri katılaştırmak için kullanı- lan prosedenin ve maddelerin, kolasterolü arttırdığı görüş- leri yoğunlaştı. Ne zaman bu tartışmalan duysam, sevimli, cerbezeli, pek zekı, damak tadına çok düşkün ve inatçı mı inatçı anneannemin kahkahalannı anımsardım ve bana sanki ölümün ötesinden gülerek sesleniyormuş gibi gelirdi: — Ben size dememiş miydim? Dünkü gazetelerde, ünlü kahvaltılık margarinimiz Sana^ nın İngiltere'ye sokulmasının yasaklandtğını okuyunca bir kez daha geçmiş günlere gittim. Sana'nın yasaklanma nedeni, yağı pas ve küften koruyan, aynı zamanda da yumusak kalmasını sağlayan benzolik asi- tin (sodyum benzonat) fazla mıktarda bulunması. Gerçekte İngiliz piyasasında yoğun miktarda Sana tüke- tilmiyor. Yağ daha çok orada oturan Türkler için ithal ediliyor ülkeye. Ne var ki Sana, İngiliz standartlarına çarptı. Ingiltere1 nin Sutfolk Limanı Sağlık Mudürlüğü 1 kg'da ancak 10 mr- ligram bulunmasına izin verilen sodyum benzonatın Sana1 da 1 kg'da 480 mg olduğunu görünce ürünün ülkeye girişini yasaklamıştı. • Olay buraya kadar son derece olağan. Dünyanın birçok ülkesinde birçok halde karşılaşılabilecek bir durum. Ancak üretici firma Ünilever'in ihracat sorumlusu Çetin Sa- ğıroğlu'nun açıklaması tüyler ürpertici. Sayın Sağıroğlu, ola- yın kendilerini ilgilendirmediğini, ürünün Türk standartlan- na uygun otduğunu söylüyor. Bu durumda olayın boyutları birden büyüyor. Artık sorun Sana'daki sodyum benzonat değil, Türk stan- dartlarının kendisidir. Nasıl oluyor da Türk standartları AT'ninkilerden 48 kat de- ğişik olabiliyor? Acaba AT yetkilileri ahmaklığa varan bir kuşkuculuk için- de midirler? Yoksa her türlü zehir, radyasyon gibi Türke vız mı geliyor? Türklerin bünyesi Avrupalılardan 48 kez daha mı dayanıklı- dır her türlü zehirli maddeye? Bilim adamlannın yaklaşımına bakınca, bu iki soruya da olumlu yanrt yermenin olanaksız olduğunu görûycfuz. Hacettepe Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Başkant Prof. Dr. İlbige Saldamh, sanayicilerin AT ülkelerinin sınırla- nndan sokmadıklan kalitedeki mallannın Türkiye'de satılma- larının Türk halkına "saygısızlık" olduğunu söylüyor. Sayın profesörün sözleri üzerinde biraz durmak gerekir. Her şeyden önce eğer Türk standartlarına uygun olduğu söylenen bu oran sağlığa zararlı değilse, ortada saygısızlık yoktur. Eğer oran sağlığa zararlı ise söz konusu olan artık 1 saygısızlık değil, cinayettir. Ne var ki burada suçlanacak olan kişiler, üretici firma ya da sanayiciler değil, Türk standartlarmı saptayanlardır. Sar nayıci, saptanan ölçüttere uygun üretim yaptığı anda sorum^ luluktan kurtulur. Ondan daha da ileri bir sorumlukık bokle* mek gerçekçi değildir. Ama eğer saptanan ölçütler yanlışsa o zaman sorumluluk devletindir. öyle görünüyor ki yalnız margarin alanında değil, hemen her alanda Türk standartlarında bir gariplik söz konusu. Dünyaya açıldığını söyleyen Türkiye, dünya standartlarıy- la çelişen, asla uyuşmayan ölçütleri kendine ölçü edinmiş gidiyor. Standartlanmızı dünyadaki ölçütlerle aynı düzeye getirme- dikçe, koyulaşacaktır yalnızlığımız. Güzeller ekran savaşındaANKARA (Cumhuriyet Bürosn) — özel TV şirketi Magic Box tarafından düzenlenen güzellik yarışmasının ön elemesi, dün Ankara'da yapıldı. Etap Altınel Oteli'nde düzenlenen ön elemeye katılan 65 güzelden 20'si Türkiye finaline kaldı. 23 nisanda tstanbul'da yapılacak final yanşmasında birinci olan güzel Türkiye'yi Las Vegas'ta yapılacak "Kâinat Güzellik Yanşması"nda temsil edecek. Elemeler sonucunda Türkiye finaline katılmaya hak kazanan güzeller 1; şunlar: Çiğdem Olgaç, Emine Akman, Nerya Topa, Ödül Tirkeş, Tuba Ersöz, Funda Oğuz, Çagla Özyavuz, Gülenay Dlker, Aylin Giiney, Arzu Akbaş, Dtn'ız Çiçekoglu, Neslihan Yaral, Seda Akgul, Aylin Ozmen, Fetiye Türan, Banu Güresin, Melek Elibol, Zeynep . Cizrelioğlu, Nisfet Mihin Bakan, Gamze Demir. (Fotograf: Banş Bil)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear