Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
KENTEAŞAM CUMHURÎYET/17
CJEREKLÎ
TELEFONLAR
• Pois Indat: 055
• hfalye: 000
• Jandama: 056
• âbıta Mûdürlüfri: 527 57 00
• Mezartıklaı Mudûrtö$ü:
172 13 73 -74-75 ve 888
• İSKİ arua: 068
• SAĞUK:
Hnır Acll: 077
Sağlık MûdâriMâ: 511 83 18
Cemh!M$a Tıp: 588 48 00
Çapa Tif: 525 92 30
Mamara Tıp: 340 01 00
Haydarpaşa N M N I M : 345 46 80
Şfeil Etlal: '31 22 09
Taktlm İftyaritm: 152 43 00
SSK Samatya. 588 44 00
SSK Okmeydanı: 132 30 00
SSK Giztepc: 358 67 60
• TBAFİK:
Traflk Stıkc Md.: 176 24 14 (Ist)
356 04 85-86 (Kadıköy)
Ulgc Traflk: 377 22 07 (E-5).
356 04 86 (Şehınçı).
314 36 (B Çekmece)
• THY:
iç Kattar 573 13 31
Drç HaUar 574 23 00 (25 hat)
Santral: 574 73 00,
H e n r m y M : 574 82 00 (45hat)
• DDY:
Slrkeci Oanıyna: 527 00 50
H.Pa*a Damyna: 336 20 63
H.Pa*a Santral 348 80 20
• VAPUR:
$eWr Hatlan: 526 40 20.
144 42 33.
D«ri2 Yribn (Acaırt*): 145 53 66
144 25 02 149 18 96
DMJZ Otobfeâ: 149 15 38
UGUN
• Doğan Kardeş dergisi
tarafmdan düzenİenen 1.
Ulusal Çocuk Kurultayı Yapı
Kredi Bayramoğlu
Tesisleri'nde başlayacak.
Kurııltayın ilk gunünde
tstanbul gezisi ile doğa
semineri yer alıyor.
• İstanbul Barosu'nun 113.
kuruluş yüdonümü ve
Avukatlar Günii törenleri
bugün AKM Konser
Salonu'nda saat 10.30'da
başlıyor.
KlSACA
• Topkapı surlarının yanında
yapılmakta olan Eresin
Oteli'nin kaçak olarak inşa
edilen bölümleri dün Fatih
Belediye ekiplerince yıkıldı.
Belediye meclisinde yoğun
tartışmalara yol açan ve bazı
belediye yöneticilerinin rüşvet
almakla suçlandığı otel
inşaatına 100 milyon lira da
para cezası kesildi.
• Kadıköy - Eminönu
seferini yapan Şehir Hatlan
vapurundan, bir kişi denize
atlayarak intihar etti. Dün
saat 11.30'da meydana gelen
olayda, "Necati Gürkaya"
adh Şehir Hatlan vapurundan
atlayarak intihar eden kişinin
cesedi, aramalara rağmen
bulunamadı.
Sözen ve Girik tanıklıkyapmıştı
Rüşvet iddiasına
beraat kararıİstanbul Haber Servisi — Bir
otel inşaatında, fazla kat çıkma
izni karşılığında ruşvet aldığj sa-
vıyla ağır ceza mahkemesinde
yargılanmakta olan İstanbul Bu-
yukşehir Belediyesi İmar Komis-
yonu ve Belediye Meclisi üyesi
Necaltin Sürner beraat etti.
İstanbul 3. Ağır Ceza Mahke-
mesi'nde gorulmekte olan dava-
nın dunku duruşmasında, Ne-
cattin Sümer'in avukatı Önder
Sav, son savunmasıru yaptı. Ön-
der Sav, Necattin Sümer'in SHP
içinde etkin muhalefette bulun-
duğu için pasifize edilmek ama-
cıyla bu koraplonun kurulduğu-
nu ileri sürdu. Sav, soz konusu
otelin işlemlerinin Sümer'in
İmar Komisyonu'na secilmesin-
den önce tamamlandığını da be-
lirterek şoyle dedi: "Bu durum-
da Necattin Sümer'in rüşvet al-
ması söz konusu olamaz. Zaten
Savaş Gursel de sadece Nurettin
Sozen ve Fatma Girik'in bulun-
duğu toplantıda rüşvet \erdigi-
ni söylemiş, daha sonra ne sav-
cılıkta ne de mahkemede bunu
kabui etmemiştir. Sözen ve Gi-
rik, Sümer'i yıpratmak için Sa-
vaş GUrsel'e baskı yaparak aley-
hinde ifade almışlardır."
Goruşü sorulan savcı, Sü-
mer'in ruşvet almaktan TCK'nın
213. maddesi gereğince 4 yıldan
10 yıla kadar hapisle cezalandı-
rılmasını istedi. Mahkeme kara-
rında ise suçun yasal unsurlan-
nın oluşmadığı bildirilerek, o\
çokluğuyla Necattin Sümerin
beraatine karar verildiğini açık-
ladı.
Yaklaşık 3.5 aydır sürmekte
olan dava, Sümer'in, otelci Sa-
vaş Gürsel'den rüşvet aldığı id-
diasıyla açılmıştı. İddiaya göre,
Gursel'in otelinde yapacağı ba-
zı değişikliklerle ilgili plan, Şiş-
11 ve Buyukşehir Belediyesi imar
Komisyonu ve belediye meclis-
lerinde kabul edilmiş, Sozen'in
imzası aşamasında ortaya çıkan
"rüşvet soylentüeri" uzerine so-
ruşturma başlatılmış ve Necat-
tin Sumer hakkında dava açıl-
mıştı. Nurettin Sözen ile Fatma
Girik mahkemede Sumer aley-
hinde ifade vermişlerdi.
KURBAGLIDEREYE KlRTARMA — Bir süre önce durdurulan Kurbaglıdere'yi temizleme çalışmalan, yeniden başlatıldı.
Belediye Hoprağın üzerine' çıkıyor
tstanbul Haber Servisi — İstanbul'un ka-
derine terk edilen en büyük deresi olan Kur-
bağalıdere'de geçen yü duran temizleme ça-
lışmalanna yeniden başlandı. Kurbağalıde-
re*nin Dereağzı'ndan 430 metre içerdeki
köpruye kadar olan kısımda yapılacak te-
mizleme çahşmalanmn temel atma törenin-
de konuşan Buyukşehir Belediye Başkanı
Nurettin Sözen, 1991 yılıru sosyal demok-
rat belediyelerin toprağın üstüne çıkma yı-
lı olarak değerlendirerek "Gösterişten, ci-
ladan uzak, halka yöneiik yatırımlar yapı-
yonız. Inanıyorum ki halkımız bunu en iyi
şekilde değerlendirecek" diye konuştu. Tö-
rene Kadıköy Belediye Başkanı Cengiz Öz-
yaJçın, İSKİ Genel Müdürü Ergun Göknel,
SHP'li milletvekili Mehmet Moğultay ve
çok sayıda belediye yetkilisi katıldı.
Kadıköy Belediye Başkanı Cengiz Özyal-
çın da bir süre önce başlatılan Kurbağalı-
dere temizleme çalışmalannın, Marmara
Denizi'nin kirletildiği öne sürülerek durdu-
nılduğunu söyledi. Dere temizleme çalışma-
lannın İSKİ ile yapılan ortak çalışmaların
önemli bir ürunü olduğunu söyleyen Cen-
giz Özyalçın, Kadıköy'ün hızla betonlaştı-
ğı, guzelliklerinin kaybolduğu bir ortamda,
bölgenin yeşil alan ve altyapı çahşmaları-
na ağırlık verdiklerini belirtti.
Kurbağaüdere Ağzı Islah Inşaatı kapsa-
mında 430 metre dere tanzimi kıyı düzen-
lemesi ve 400 metre uzunluğunda, 2000 mi-
limetre capında kolektör döşeme işlemi ya-
pılacak. 20 milyar liraya ihale edilen işin
1991 yıh sonuna kadar tamamlanması plan-
lanıyor.
HABERLERIN DEVAMI
Ne Olacak?
(Baftarafı 1. Sayfada)
ları tarafmdan ezilmesini seyretmesine ben-
zetildi.
Körfez'de askeri çözüme karşı tavır almış
olan The New York Times'ın savaştan yana
ünlü muhafazakâr yazarı VVİIIiam Safire,
Başkan Bush'u Nixon ve Reagan'dan son-
ra "Kûrtlerisatan" üçüncü ABD Başkanı ola-
rak şöyle suçluyor:
"Reel polıtika adına Amerikan askerini so-
ğukkanlı bir soykırımın utanç verici tanıklan
haline getinyorsunvz."
The VVashington Post'un başdiplomatik
muhabiri Jim Hoagland ise hafta başındaki
yorumunda şu soruyu yöneltiyordu Ameri-
kan yönetimine:
"Bugün Kuzey Irak'ta boğazlananlar,
Bush'un Saddam'a karşı ayaklanmaya teş-
vik ettikleriyle aynı kişilerdir. Yeni dünya dü-
zeninin liderliği bu mu?''
Amerikan kamuoyunda yoğunlaşan bas-
kının, Bush yönetimini iki yönlü harekete ge-
çirdiği söylenebilir. Birincisi, ABD Dışişleri-
nin Kürtlerle görüşme yapılacağını resmen
açıklaması, ikincisi de Irak sınırını açması
için Ankara nezdinde baskıya yönelmesidir.
VVashington'un Irak'taki Kürt muhalefetle
resmen ilişkiye geçme kararının, Türkiye açı-
sından ileriye dönük sonuçları ayrıca üstün-
de durulabilecek bir konudur. Bugün için şu
noktanın altı çizilebilir: Irak sınırının açılma-
.^j jçjn, yapılan basluözal yönetimini güç du-
rumda bırakmıştır."
Cumhurbaşkanı Özal, Çankaya'da ANAP
milletvekilleriyle söyleşirken "Sınırda bekle-
yenleri alamayız. 30 bin kişiyi kabul ettik, al-
tından kalkamadık" demiş.
1988 yılında Saddam'ın zulmünden kaçan
48 bin Kürt, Türkiye'ye sığınmıştı. 30 bini hâ-
lâ ülkemizdeki kamplarda yaşıyor. Bunun gi-
bi, Körfez kriziyle birlikte 8 bin Iraklı daha
Türkiye'ye sığınmış durumda.
Getirdiği mali yük ve güvenlik açılarından
yarattığı sorunlar nedeniyle devletin sığınma
olayına soğuk baktığı biliniyor.
O yüzden Özal yönetimi, şimdilik sınırı aç-
mak yerine Birleşmiş Milletler'in devreye gir-
mesinden yanadır. Güvenlik Konseyi'nin
yaptırım gücü olan bir karar alması; Sad-
dam'ın sivil halka saldırılarının böylece dur-
durulması ve insancıl yardımın Kuzey Irak
topraklarında yapılmasımn sağlanmasını is-
tiyor Ankara.
Özal yönetimi gerçekten bir çıkmaza gir-
miş durumda. Sınırı açsa bir türlü, açmasa
bir türlü...
Acaba çok yakın geçmişi düşünüyor oia-
bilir mi Sayın Özal?
Masa... Pasta... Yerii yerinde duran sınır-
lar... Körfez ülkelerinden geciken yardım ve
krediler... Kuveyt'in unutuverdiği teşekkür...
Iraklı Kürt liderlerini Ankara'ya çağırmak...
Irak'ta federasyondan söz etrnek... Başkan
Bush'la birlikte Saddam'ın devrilmesini
amaçlayan ayaklanma çağnları...
Bugün o insanlar katliam korkusuyla ka-
çıp dayandılar sınırımıza. Mesut Yılmaz'ın
haklı olarak dediği gibi, "Türkiye bir ikilem
karşısındadır. Sının açarsa, Irak yönetimınin
tutumunu cesaretlendirmiş olacak. Kapalı tu-
tarsa, masum ınsanlann mezaüme uğrama-
sına en azından kayrtsız kalmış olacak."
Şimdi kanlı bir tragedyanın seyircileriyiz
hep birlikte, reel politikanın acımasız örnek-
lerini izliyoruz.
Ve yüz binlerce masum siville birlikte ül-
kemiz de savaşın bedelini ödemeye devam
ediyor Sayın Ozal...
BM, Irak'ı uyaracak
Saddaırfı devirin
(Baştarafı 1. Sayfada)
lerini belirtti. Bush"ABD asker-
lerini başka bir çatışmanın içi-
ne $okma>
ı
acağız. Bu olayın içi-
ne çekildiğimizi gormek istemi-
yonım"diye konuştu.
Diplomatik gözlemciler,
Bush'un Irak ordusuna yaptığı
çağnnın, Kürt ve Şii isyanının
büyuk ölçüde bastırıldığına iliş-
kin haberlerden hemen sonra
gelmesine dikkat çekiyorlar.
Bush, Körfez savaşının sonuç-
lanmasırun ardından yaptığı bir
açıklamada, "Irak halkı Sad-
dam'ı devirirse bundan mem-
nun olurum" dernişti. Gözlem-
ciler, isyanın bastınlmasıyla bir-
likte Saddam'ı devirebilecek tek
gücün Irak ordusu olduğuna
işaret ediyorlar.
Bu arada AT'nin de Saddam
Hüseyin yönetiminde kaldığ: sü-
rece Irak'la işbirliğine girmeye-
ceği bildirildi. AT donem baş-
kanhğı görevini yürüten Lük-
semburg Dışişleri Bakaru Jacqu-
es Poos, Tahran'da yaptığı
açıklamada, "Saddam Hüseyin
görevden aynlmadığı sıirece AT
üyesi hiçbir üfke Irak'la işbirli-
ğine gjrmeyecek" dedi. Poos,
Italya Dışişleri Bakanı Gianni
de Michelis ve Hollanda Dışiş-
leri Bakanı Hans Van Den Bro-
ek ile birlikte temaslarda bulun-
mak üzere geldiği Tahran'dan
dün ayrıldı.
ABD yönetiminin, Irak'taki
karmaşayı "bu ülkenin kendi iç
sorunu" olarak değerlendirip
karışmayacağını açıklamasına
karşın, muhalefet temsilcileriy-
le görüşmeler yapıldığı bildiril-
di.
AA'nın haberine göre ABD'li
resmi kaynaklardan edinilen bil-
gide, ABD Dışişleri Bakanı'nın
Ortadoğu işlerinden sorumlu
yardımcısı John Kelly ile bir
araya geldiği belirtilen Iraklıla-
rın basın mensuplanyla görüş-
mek istemedikleri kaydedildi.
Iraklıların isteği uzerine gö-
rüşmenin ABD Dışişleri Bakan-
Iığı'nda gerçekleşmediği ve Irak-
lıların kimliklerinin de gizli tu-
tulduğu belirtildi.
ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan
görüşmeyle ilgili olarak yayım-
lanan bildiride, Irak'taki duru-
mun insani yanı üzerinde durul-
duğu, toplantıya katılanların
Irak halkının çektiği acılardan
duydukları endişeleri dile getir-
dikleri kaydedildi.
(Ba^tarafı 1. Sayfada)
da ustü kapalı bir ifade koyma-
yı gorüştüler. Ancak dun gece
geç saatlerde BM kulisinde do-
laştırılan metinde bu göruşten
vazgeçildiği ve doğrudan Irak'a
yonelik ifadelere yer verildiği gö-
rüldu.
Fransa'nın metninde Irak'ta
siyil nüfus ifadesinin yanı sıra
"Özellikle Kürtlerin yaşadığı
bölgeler" denılerek Kurtlerden
ismen bahsediliyor. Turkıye ise
hazırladığı metinde "Kürt" ifa-
desini kesinlikle kullanmadı.
Hazırlanan ortak metin için
Fransız önerisi esas alınmakla
birlikte "Kurt" ifadesine yer ve-
rilmedi.
Türkiye, hazırladığı karar
taslağını dün Güvenlik Konse-
yi Başkanı Belçika Buyükelçisi
Paul Noterdeme'e iletti. Genel
sekreterden Kuzey Irak'taki du-
rumun tespiti için bolgeye he-
men bir ekip göndermesi istenen
karar taslağında, durumun
alarm verici olduğu kaydedili-
yor.
Türkiye karar taslağını Gü-
venlik Konseyi'ne ilettiği sırada,
beş daimi üye, Fransa'nın yeni-
den kaleme aldığı ve Türkiye'-
nin metninden biraz daha güç-
lu bir dille yazılan karar tasla-
ğını goruşüyordu. Fransa,
Irak'tan mağdur edilen nüfusa
insani yardım sağlanabilmesi
için sınırın açılması ve guvenli-
ğe kavuşturulması, aynca genel
sekreterin insani yardım konu-
sunda görevlendirilmesini isti-
yor. Fransa'nın bu metni kale-
me alışına Ingiltere ve ABD de
katıldı.
Fransa, karar tasarısında, ay-
rıca genel sekreterin insani yar-
dım yolunda görevlendirilmesi-
ni istiyor. Birleşmiş Milletler
diplomatlan, Perez de Cuellar'-
ın halen sekiz büyük uluslarara-
sı yardım kuruluşu ile temasta
olduğunu, ayrıca hafta başında
Irak'a yöneiik büyük bir insani
yardım paketi açıklayacağını
bildiriyorlar. Beş daimi üye, sı-
nırdan yapılacak yardımın Tür-
kiye üzerinden geçebilmesi için
Türkiye'nin gerekli tedbiri al-
ması yönünde girişimde bulunu-
yorlar.
Dramatik bir dille yazılan ve
dün Güvenlik Konseyi üyeleri-
ne de dağıtılan Türkiye'nin tas-
lağı ise aynen şöyle:
"Irak'tan derhal komşu ülke-
lerin ve bölgenin istikrannı ve
güvenliğini tehdit altına sokan,
büyuk sayılarda sivil nüfusun
yerinden olrnasına neden olan
zalitnliğe son vermesini talep
eder,
Irak'ı uluslararası sorumlu-
luklanna ve kendi vatandaşian-
nın temel haklarına saygı gös-
lermeye çagınr,
Genel sekreterden Kuzev
Irak'taki durumu degeriendir-
mesi ve raporla bildirmesi için
bolgeye açılan bir heyet gönder-
mesini talep eder,
Irak yetkililerinin bu gorevi
başarması için genel sekretere
yardımcı olmalannı talep eder.
Bütün devletleri Birleşmiş
Milletler örgütleri ile bağlantılı
olarak baskının kurbanlanna
insani yardım yolunda hareke-
te geçmeye çagırır,
Durum normale dönünceye
dek bu sorunla yakından ilgilen-
meye karar verir."
Ateşkes, bilmece oldu
Öte yandan Güvenlik Konse-
yi'nin onceki gun oyladığı ateş-
kes karanmn karışıkhğı konu-
sunda eleştiriler artıyor. Yoğun
bir teknik dille yazılan ve Irak'a
yiyecek ve ilaç dışında yapılacak
her türlü satışa ve ilişkiye karı-
şan ateşkes kararı, uygulama
safhasında çeşitli sorunlarm or-
taya çıkmasına neden olacak.
Ateşkes karan, bütun ülkelerin,
iç tüzüklerinde yepyeni düzen-
lemeler yapmalarını ve Güven-
lik Konseyi yanı sıra yeni kuru-
lacak çeşitli komisyorüar ve fon-
lar, Dünya Sağhk Örgutu ve
Atom Enerjisi örgütü ile sürekli
temas halinde olmalannı gerek-
tiriyor. Bazı gözlemciler şimdi-
den kararın "uygulanamaz" ni-
telikte olduğunu söylemeye baş-
ladılar.
önceki gün kabul edilen ateş-
kes kararı, özetle şöyle:
• Irak'ın bütün kimyasal, biyo-
lojik, nükleer silahlarını ve
menzili 150 km'den uzun Scud
füzelerini imha etmesi, ateşke-
sin tüm koşullannı ve petrol sa-
tışlarından belli bir miktann ke-
silerek (bunun yüzde'25 olaca-
ğını öne sürenler var) savaş za-
rarlarını karşılamak için bir fo-
na konulmasını kabul etmesin-
den sonra 90 gün içinde petrol
boru hattı açılabilecek. Irak'la
petrol alışverişi başlayabilecek.
Bu arada ülkeler bunları bekle-
meden isterlerse ikili anlaşma-
larla sattıkları ürünler karşılı-
gında Irak'tan petrol alabilecek-
ler.
• Bütün ilaç ve yiyecek satışla-
n serbest bırakılacak. Buna kar-
şın her türlu silah satışı yasak-
İanacak. Ancak konvansiyonel
silahlann satışlar özel izne bağ-
lanacak. Her 120 günde bir
Irak'ın silah kapasitesi komrol
edilecek.
• Irak-Kuveyt sının, adalar da-
hil olmak üzere 1963 antlaşma-
sına gore derhal yeniden tanım-
lanacak. Bu arada Irak'tan 10
km, Kuveyt'ten 5 km'lik bir şe-
rit güvenlik şeridi olarak BM
gözlem birimlerinin kontrolüne
verilecek.
Bütün bu şartlar genel sekre-
terin kuracağı komisyonlar,
gözlem birimleri, raporlan ile iş-
ler hale getirilecek. Karar, de-
taylı mekanizmanın genel hatla-
rını tanımlamakla kalıyor. Tek-
nik detaylan ve uygulamayı sek-
retaryaya bırakıyor.
Sözleşmeli ortada kaldı
(Baştarafı 1. Sayfada)
malarını sağlayan memur gü-
vencesi ve işçilik haklannı engel-
leyen kararnamenin tum hu-
kümlerinin anayasaya aykırı ol-
duğu gerekçesi ile iptaline karar
verdi. Mahkeme, daha önce de
işçi ve memurların sözleşmeli
statusünde çalıştırılmalannı ön-
gören hükümet kararnamesini
iptal etmiş, ancak hükümet uy-
gulamayı düzeltme yerine, ka-
rarname maddelerini değiştire-
rek 399 sayılı kararname ile yüz
binlerce işçi ve memuru sözleş-
meli statüde çalıştırmayı sürdür-
müştü.
Hukukçulara göre Anayasa
Mahkemesi'nin iptal karanndan
sonra çalışanlann, yaptıkları
gerçek işin niteliğine göre me-
mur ya da işçi statüsüne çevril-
meleri ve ancak çok istisnai hal-
ler için yasal güvenceleri veril-
mek koşulu ile sözleşmeli çaltş-
tırılabilmeleri gerekiyor.
Anayasa Mahkemesi,
SHP'nin başvurusu üzerine
esastan incelemeye başladığı
Sözleşmeli Personel Kararname-
si'ne Uişkin incelemesini dün so-
nuçlandırdı. Kararnameye iliş-
kin incelemesini 19 marttan bu
yana sürdüren Anayasa Mahke-
mesi, 71 maddeli kararnamenin
Ehlijetimı kaybettım.
Hükümsüzdur.
A YGÜS
15 maddesini tümüyle, 6'sını ise
kısmen olmak üzere toplam 21
maddesini iptal etti.
Anayasa Mahkemesi'nin iptal
ettiği maddeler şunlar:
• Teşebbüs ve bağlı ortakhk-
larda yönetici konumunda söz-
leşmeli personel görevlendirile-
bileceğine ilişkin 3. maddesinin
(b) fıkrası.
• Teşebbüs genel müdür ve
genel müdür yardımcıhklanna
atanacaklar hakkında Devlet
Memurlan Yasası'nın istisna ge-
tiren hükümlerinin uygulanaca-
ğına ilişkin 5. maddesinin 1. fık-
rasının ikinci tümcesi ile aynı
maddenin 2. fıkrasında yer alan
"veya kapsam dışı" sözcukleri.
• Sözleşmeli personelin hiçbir
şekilde siyasi ve ideolojik amaçb
faaliyette bulunamayacağına
ilişkin 10. maddesinin ikinci
tümcesi.
• Sözleşmeli personelin siya-
si faaliyette bulunamayacağı ve
siyasi partilere uye olamayacak-
lanna ilişkin 18. maddesi.
• Sözleşmeli personele ödene-
cek ucretlere ilişkin duzenleme-
yi içeren "aylık ve ücretler" baş-
lıklı 25. maddesinin (b) bendi-
nin birinci fıkrası.
• Sözleşmeli personele uygu-
lanacak disiplin cezalan, görev-
den uzaklaştırma ve sözleşme-
nin feshine ilişkin 44, 45, 46, 47,
48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55 ve
56. maddeleri.
5 A B İ T F İ Y A T G A R A N T İ L İ
RÇELİK
FÎRSATI
Arçelik fırsatından
bir bulaşık makinesi alabilmek için...
Vakit geçirmeden bir Arçelik Yetkili Satıcısına
gideceksiniz ve kaliteli Arçelik bulaşık makinesini seçeceksiniz.
Hepsi bu kadar... Unutmayın: Arçelik'in gerçek ve yaygın
Servis Teşkilatı satıştan yıllar sonra bile hizmetinizdedir.
GÖZLEM
COK UTGVH tAKSmnu
/. StOMlK
MMtH TISIİM
nSlHAl t 4 TAKSIT
mtaırn WÜUI
lüatı ma
rmkı
uiKirâ
lUMUCM
ıtta "o s^iAsm niAtiNtSi , TKOOO JSOOOOC 11
II. İKIHIK
HAZIIAH • UMMUZ TISUM
nSİNAT * 9 TÂKSn
mmu aa, "»«"
MMUrı rmıu
rAMHACAK UllOri
rinuucu:
~375 0X 375 000 3 750000
BUTVK OOCMi Komrııtı
III. SlCtHlK
TIMMUZ • AĞUSTOİ TlStlM
HSINAT t UTAKfn
HSmAT tuan ^ r *
umurjı rtnju
rarmiMAM
)l | Zl'0 000 7)0000 3 1X000
Bu tablo, 11 Mart 1991 tarihinde
başlayan, "Arçelik Fırsatı"
kampanyasının, Bulaşık
Makinesiyle ilgili bölümüdür.
UĞURMUMCU
(Baştarafı 1. Sayfada)
Geçmiş ve gelecek arasında köprü de kuramayız.
Kürt sorunu yıllardır bu yasak çemberleri içindedir. Ge-
nelkurmay Başkanlığı kendi yayını olan "İç Ayaklanmalar"
kitabına kendisi yasak koyarsa siz düşünün artık gerisini!
Kürtler, I. Dünya Savaşı öncesi ve sonrasında Ingilizle-
rin ilgi alanı olmuştu. Kurtuluş Savaşı yıllarında Kürtleri Türk-
lere karşı ayaklanmaya kışkırtan İngiltere 1930'larda lrak
:
ta ayaklanan Kürtlere neden destek olmamıştı?
Kürtler ve İngilizler, Kurtuluş Savaşı yıllarında hep işbir-
liği içindeydiler. Şu belge bu ilişkinin en güzel kanıtıdır oku-
yalım:
— ...Mr. Hohler, Kürt meselesi hakkında Kürt lideri olan
Şeyh Sait Abdülkadir Paşa ile görüştü. Kürtler bütün ümitle-
rini İngiliz hükümetine bağlamış durumdalar. Bu ara M. Ke-
mal, gittikçe tehlike olmaya başlıyor. İngiliz kuvvetleri, Kürt-
leri M. Kemal'e karşı kullanmak için her parayı ödemeye ha-
zırdır.
Bu gizli yazı, 9 Aralık 1919 günü Amiral Sir F. de Roberck
1
den Lord Curzon'a gönderilmişti.
Okuduğunuz bu belge, İngiltere Dışişleri Bakanlığı arşi-
vindedir. Bu arşiv, araştırmacılara açıktır.
Kürt ayaklanmalarını ve Kürt örgütleri ile ingilizlerin iliş-
kileri bu kayıtlar ile kanıtlanır.
Bu belgelerin Türkçeleri, Erol Ulubelen'in Çağdaş Yayırv-
lan arasında çıkan "İngiliz Gizli Belgelerinde Türkiye", Kitaş
*Yayınları arasında çıkan "Belgelerle Türk-İngiliz İlişkiler Ta-
rihi", Prof. Dr. Ömer Kürkçüoğlu'nun SBF Yayınları arasın-
da çıkan "Türk-İngiliz İlişkileri" (1919-1926), İngilizceleri de
Büyükelçi Bilal Şimşir'in Dışişleri Yayınları arasında çıkan
"İngiliz Belgeleriyle Türkiye'de Kürt Sorunu" (1924-1938) ki-
tabında yayımlanmıştır.
İngiliz yazarı Gotthard Jaeschke'nin Türk Tarih Kurumu
tarafmdan yayımlanan "Kurtuluş Savaşı ile İlgili ingiliz
Belgeleri" adlı kitapta da ilginç belgeler sergilenmektedir.
Kürtleri, Kurtuluş Savaşı öncesi ve sonrasında İngiltere
destekledi.
Aynı İngiltere 1932'de Irak yönetimine karşı Şeyh Mah-
mut Berzenci liderliğinde ayaklanan Kürtleri bastıran Irak
hükümetini destekledi.
Emperyalizmin oyunu çoktur.
Aynı oyunları Molla Mustafa Barzani-ABD ılişkilerinde de
gördük.
Eski ABD başkanlarından Carter, BASS rejimini yıkabil-
mek için Barzanı'yi destekledi.
1972 yılında Tahran'da Başkan Nixon, Molla Mustafa Bar-
zani ve Şah Rıza Pehlevi arasındakı yapılan görüşme ile
ABD'nin Kürt ayaklanmacılara destek olması kararlaştırıl-
dı.
1974 ayaklanması böyle başladı.
ABD-Barzanı ilişkilerıni ABD Dışişleri Bakanı Kissinger
yürüttü.
Anlaşma gereği ABD yardımı, İran üzerinden yapılmak-
taydı.
Bu ilişkiler, tıpkı Celal Talabani ile Ankara'da yapılan gö-
rüşmeler gibi gizlice sürdürüldü.
ABD destekli Kürt ayaklanması yazgısını İran Şahı'nın Irak
ile anlaşması belirledi.
Ayaklanan Kürtler yalnız başına kakjılar. Bir kısım Peş-
merge, Türkiye üzerinden Iran'a geçti.
Yaşlı Kürt lideri Molla Mustafa Barzani, bu yenilgiden son-
ra Amerika'ya yerleşti.
ve Amerika'da öldü.
Bugün de aynı oyun oynanıyor. ABD, Saddam'a karşı
ayaklanmaları için Kürtlere yeşil ışık yaktı. Kürtler, ayaklan-
dılar. Bu arada Ankara'da da Kürtler ile "gizli diplomasi" yü-
rütüldü.
Saddam, Kuzey Irak'ta Kürtlere karşı askeri harekete gi-
rişince Kürt ayaklanmacılar bu kez de yalnız bırakıldılar.
ABD, Kürtler üzerinde emperyalizmin eski oyununu yine oy-
namıştı.
Kuzey Irak'ta Kürtler ile birlikte Türkmenler de Saddam'ın
insafına terk edilmiş; oynanan bu oyun, ister istemez PKK'yı
güçlendirmiştir.
Ulusal kurtuluş savaşlan, emperyalist devletlere, bu dev-
letlerin gizli istihbarat örgütlerine ve bu devletlerin siyaset-
lerine güvenilerek yürümez.
İngilizlerin 1920-30 yılları arasındaki Kürt siyasetleri, 1974
yılındaki Barzani-Carter-CIA ilişkileri ve Bush'un en son
"Kürt oyunu" bu gerçeğin en güçlü kanıtlarıdır.
ARADA BİR(Baftarafı 2. Sayfada)
Üretimi hemen hemen durma noktasına gelen fabrikanın .
yüksek kapasiteye kavuşması için başta galon şışe stoku ol-
mak üzere üretim girdilerinin sağlanması ve bu arada tahta
kasadan daha kullanışlı, dayanıklı, hafif olan plastik kasaya
geçiş hususları planlanmaktadır.
Ayrıca toplam günlük debisi 1000 m3
/gün olan Hamidiye
kaynaklarının atıl duran büyük kesiminin endüstriyel biçim-
de işletilmesi ve istanbul halkının hizmetine sunulabilmesi
için kısa, orta ve uzun dönemli önlem ve yatırımlar için ay-
rıntılı çalışmalar yapılmaktadır. 1901-2 yıllannda yapılan kap-
taj, maslak ve isale hatlarının Kaynak Suları Yönetmeliği'-
ne ve çağdaş koşullara uygun bir biçimde yenilenmesi için
gerekli çalışmalar İSKİ tarafmdan süratle yapılmaktadır. Bu
çalışmalar sonucunda su kaçaklannın önlenmesi ve kayıp
kaynakların devreye sokulması yoluyla toplam debide önemli
artışlar beklenmektedir.
Kısaca Halksu Projesi ile İstanbul'un en büyük kaynak suyu
rezervi olan Hamidiye Suları, 90 yıldan beri ilk kez bütüncül
olarak ele alınıp İstanbul'un hizmetine sokulacaktır. Bunu,
öbür kaynakların değerlendirilmesi izleyecektir. Bu aşama-
da öncelikle önümüzdeki yaz sıcaklarında İstanbullulara, öz-
lemle anımsadıkları eski bir sevgiliye, Hamidiye Suları'na ye-
niden kavuşacaklarının müjdesini vermek istiyoruz.