Catalog

25NİSAN1991 CUMHURÎYET/9 İNSANLAR F Ü S U N Ö Z B İ L G E N G O R U Ş Kadehteki ölüm Kadeh içinde, denizin içinde olduğundan daha çok kimse boğulmuştur. Alman atasözü HAYVANLAR İSMAtL GÜLGEÇ SEMRA OZAL'IN RAKIBI TALAT YILMAZ ILE SOHBET Bush bizden daha dindarKONGRE öncesi en kritik gönlere geldik. Semra Özal ta- raftariannın butun istekleri si- zi vazgeçirmek. Vazgeçebilir misiniz veya hangi koşulda vazgeçersiniz? YELMAZ — Ben hiç vaz- gecmem ki koşulunu söyleye- yim. Vazgeçmem mümkün de- ğil. Dolayısıyla şu koşulda çe- kilirim demek durumunda da değilim. — Peki kiminie dansettiği- nizin farkında mısınız? Bana göre karşınızda Cumhurbaş- kanı var, Semra ÖzaJ degil... YILMAZ — Ben karsımda lcimin olduğunu hesaba katmı- yorum. Sadece son sözûn mil- lette olduğunu, siyasetin mil- let için var olduğunu, her şe- yin neticesinin sandıkta orta- ya çıkacağını bıldiğim için o noktadan hareketle gidiyo- rum. Karşımda kim var, kim yok, onlar beni hiç bağlamı- yor. — ANAP poKtikasında çok önemli bir aşama bu sizin >ap- tığınız... Şimdi siz direnmek- ten vazgeçerseniz ne olacak? YILMAZ — Ben direnmi- yorum, bu işin direnmekle bir ilgisi yok. Biz sadece parti içi bir mücadele yapıyoruz. Bunu hainlik, başkaldm, asilik diye nitelendirmek yanlış olur. — Sizin için de Cahiliye dö- nemi di>or... YILMAZ — Ben bunu öf- ke anında söylenmiş bir söz olarak mütalaa ediyorum. Şu anda Türkiye'de ne hiç kimse Cahiliye devrinde, yaşıyor, ne YILMAZ — Korkut Öıai'ı b«ş yüdır gönnüyorum. de o görüntüde... — Peki muhafazakâriık ne- dir? YELMAZ — Muhafazakâr- lık izafi bir kavram. Kimın ki- me göre muhafazakâr olduğu- nu söyleyebılmek mumkun de- ğil. Biz muhafazakârhğı her şeyden soyutlayarak yalnızca dindarlıkla bağdaştırırsak, orada bir kavram karmaşası- na düşeriz. — Siz neyi muhafaza etmek istiyorsunuz loplumda? YILMAZ — Ben öyle mu- hafazakârım diye ortaya çık- madım. Demokrat bir yapım var. Semra hanım içki içer, puro içer, viski içer, demek ki muhafazakâr değil diye bir ga- rip inanış var. Bu yanlış. Şek- li olarak muhafazakâriık diye bir şey söz konusu değil ki! Şe- kilcilik olur o. Diyelim ki bir Şeker Bayramı geçirdik, bu bayramda küçukler büyükle- rin ellerine öperler. Büyükler de kuçüklere şeker verirler, ben en azından bunu yaşama- ya çalışıyorum. Be nde bayra- mın birinci günü el öpmeye gi- derim. Büyüklerimin gonülle- rini alınm. tkinci günü gezme- ye giderim. Bence bayramın birinci gününü boyle geçirmek muhafazakâriık. Ama ben inanıyorum ve bu inancımı da yaşamaya çalışıyorum; bir dindar halim var, bunu yaşa- maya çalışıyorum. Ama din- darhk ölçusune bakacak olur- sak herhalde Bush bizden da- ha dindar. Ona bakacak olur- sak Kraliçe Elizabeth bizden daha dindar. IMREN AYKUT'UN MACERALARI Eyüp Sultan'da dua SEMRA özal'ın tahsili ile ilgıli dedikodular yine gün- demde. Oedikodulann kayna- ğını da, İmren Aykut'a izafe edilen bazı sözler oluşturuyor. Efendim Imren Aykut, Semra özal'ın İstanbul'a il başkanı adayı olacağını ilk duyduğu zaman yanında bazı partililer varmış ve orta yerde demiş ki: —Aaa katiyen inanmam, aday olamaz. Ilkokul mezunu nasü tstanbul U başkanlığına aday olur? Gerçi Semra özal kendisi- nin 'Nişantaşı Koieji High School' mezunu olduğunu ve tngiltere'den master derecesi aldığını yabancılara gönderdi- ği otobiyografıde yazdırmıştı, ama anlaşılan İmren Hanım bu sözlere pek inanmamış. Şimdi dedikodu edenler de şöyle diyorlar: Imren Hanım bu sözleri et- ti, ama sonra hemen kendini topladı ve Semra Hanım'ı des- teklemeye başladı. Hatta bayramın son günü gazetelere haber verildi. —tmren Hanım, Eyüpsul- tan'a gidip Semra Hanım'ın kazanması için dua edecek, ge- lin fotoğrafını çekin... Laik yenge Semra Hanım'ın şansı işte böylece bayan baka- mn Eyüpsultan ziyareti ile kuvvetlenmiş oldu. ÇAfilN OYKUCULERI 'Umutlu Bulut' ÇAĞ Mobilya'nın çevre kir- liliği ve savaşın yılcıcıhğı konu- sunda çocuklar arasında açtı- ğı "Çağın ÖykücûJeri" yanş- masını 13 yaşmdaki Murat Sü- ren kazandı. Çocuklann ve gençlerin ha- yal dünyasını genişletmek ve edebiyatımıza yeni yetenekler kazandırmak amacıyla açılan yanşma için ressam Reha Yal- nızak'ın grafiklerinin yer aldı- ğı bir takvim haarlandı. 18 ya- şına kadar çocuklann katıldı- ğı yanşmada grafik resimlerin yorumundan öykü yaratılma- sı istendi. Ankaralı Murat Süren'm yazdığı "Umutlu Bulut" birin- ci seçilirken 12 yaşmdaki Do- ğa Erte ikinci, 14 yaşmdaki Gamze Kalaycı üçüncü oldu. Serpii Giiltekin ve Derya*4n- can da mansiyon kazandı. 18 mayısta verilecek ödüller ise genç ve çocuk odası takunı, büyük ve çocuk bisikleti ola- cak. T.C. BAŞBAKANLIK AİLE ARAŞTIRMA KURUMU BAŞKANLIĞFNDAN YÜKSEK LİSANS (MASTER) VE DOKTORA BURSLARI 1991-1992 ve devam eden öğretim yıllarında çeşitli bilim dallannda yüksek lisans ve doktora programına başlamış ve başlayacak, tez ko- nulan "AİLE İLE İLGİLÎ" olan öğrencilerden başvuru şaıtlan ye- terli görülenler karşıhksız burs ve kitap yardım ile teşvik edılecekler- dir. Müracaat süresi 10 Mayıs 1991 tarihine kadar uzatılmışür. Posta- da gecikme mazeret kabul edilmez. Aynnlılı bilgi için; Fakülte ve enstitttler ile kurumumuzun "Neca- tibey Cad. No: U (Tel: 231 83 60/259-321 Sıhhıye/ANKARA adresi- ne müracaat edilebüir. Basın: 24118 ŞAHLI GÜNLER Muzaffer Buyrukçu 5.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yaymlan Turkocağı Cad 39-41 Cağaloğlu-tstanbul ödemeii gonderilmez. PARLAMENTONUN BOYUTLARI Rahmi Kumaş 5.000 lira (KDV içmde) Çağdaş Yayınları Turkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-tstanbul ödemeii gonderilmez. — Şimdi Türkiye'de din ve- ya dincilerden korku şuradan kaynaklamyor: Bush gider ki- lisede dua eder, ama din kav- gası Hıristiyanlıkta ortaçağda yaşanmış, dinin devlete hâkim olması olayı ortadan kalkmış. Tiırkiye'deki korku dincilerin devlete hakim olarak din dev- leti kurması... YILMAZ — Bu tür tehlike- lerden kurtulmak için yapıl- ması gereken iş şudur: Eğitim duzeyini yükseltmek lazım. Herkesin gelir ve refah seviye- sini yükseltmek lazım. Fatih'te mesela çok dindar insanlar var, bu insanlar ekonomık olarak güçlendikçe, refah se- viyeleri yükseldikçe mesela Su- adiye'ye gidiyor. Boğaz'a, Florya'ya taşınıyor. Niye? Bu çevreden kurtulmak istiyor... Öğrenmek istiyen herkes dini- ni öğrenebilmeli, Türkiye'de yaşayan Hıristiyan'da Erme- ni'de Muslumanı da dinüıi öğ- renebilmeli, devlet bunu ger- çekten sağlamalı. Bir kısım politikaeüar dini âlet ediyorsa, diğerleri de laikliği âlet ediyor- lar. Atatürk'un getirdıği geniş yelpazenin yalnızca laiklik yö- nü işleniyor. Peki Ataturk'ün devlet anlayışı neden işlenmi- yor? Ona ihtiyaç yok mu? — Kamuoyunun gozunde olay şöyle: Semra Özal laik, siz ise muhafazakâr bir parti- nin dinci kesiminin bir temsil- cisisiniz... Partinin dindar ka- nadından kurtulmak için Sem- ra Özal laik yenge olarak ken- dini ortaya altı ve partideki bu gericileri, yobazlan temizleye- çek... Ama sizin bu sövledik- lerinizle Semra Özal'ın gönı- numu arasında bir fark >ok. O zaman neden karşı karsıya gel- diniz... Sizin Semra Özal'dan farkımz nedir? YILMAZ — Semra hanım sade bir vatandaş olarak, ki olamazdı, yalnızca Semra özal olarak gelseydi, bu kadar hareket olacak rruydı? Ama Cumhurbaşkanı'nın eşi olarak girdıği için bu iş bu kadar bü- yudu. Arkasından il başkahı olduğu zaman da başka prob- lemler gelecek. Bana göre il başkanhğı da diğer bir parti- nin genel başkanlığı ya da baş- bakanlığı da mahzurlu. Türk- iye'de demokrasinin geleceği biraz da bu bizim hareketimi- ze bağlı. — ANAP içinde size hiç ak- la gelmevecek bir menfaat sağ- larlarsa o zaman vazgeçer mi- siniz? Hiç teklif geldi mi? YILMAZ — Beni etkileye- bilecek bir menfaat söz konu- su değildir. Benim karakterim- le uyuşması da müsait değil. Bana böyle bir teklif gelme- di. Eğer karşımzdakınde oyle bir zaaf görürseniz böyle bir teklif göturebilirsiniz. Bende öyle bir zafiyet tespit edeme- dikleri için de böyle bir teklif olmamıştır. — Sizin karşınızda, Cum- burbaşkanı, kansı. bakanlar var, sizin gucünuz nereden ge- liyor? Korkut Özal var mı si- zin arkamzda? YILMAZ — Hayır, ben .Korkut Özal'ı 5 yıldır gönnü- yorum. Hiç kimseyle bir tema- sım yok. ınancım, cesaretim ve bana destek olan delege ar- kadaşlanm var. Onlar beni it- tiler, ben bu görevin gerekle- rini ne pahasına olursa olsun yerine getirmeye çalışıyorum. — Kazanırsanız Cumhur- başkanı'nın prestijini yıkmış olacaksınız... YILMAZ — Hayır biz Cumhurbaşkanı'nın prestijini yıkmayız, tersine şunu söyle- riz: Türkiye'de demokrasinin olmadığını iddia edenler, ba- kmız ben eşimi koydum, ama delegasyon eşimi değil, bir başkasını seçti, buyunın, ben de saygı duyuyorum, seçilen arkadaşları tebrik ediyorum der ve çok daha büyür... — Semra Özal isterse görü- şecek misiniz? YILMAZ — Hayır. Semra Özal ile yapacağım görüş-' memde söylenecek sözler bel- li olduğu için görüşmemin bir faydası yok. Ama "Ben de fe- dakârlığa hazırım, başkanlık- tan çekilmeye hazırım" deni- lirse o zaman bir göruşme olur. Ben başkanlıkta kalıyo- rum ama gel seninle görüşelim derse ben o görüşmeyi yap- mam. Liste önemli değil, fs- tanbul için önemli olan baş- kanhktır. Gerisi işin senaryo kısmı... Kaybedersek, ama de- mokratik bir mücadele sonun- da kaybedersek kaybettik de- riz. — Siyaset çok para gerekti- riyor mu, şimdiye kadar ne kadar bir harcamanız oldu? YILMAZ — Bizde herkes kendi cebinden harcıyor. Nor- mal şirketten aldığım harçlı- ğımla idare ediyorum. —SttflH H'rNT Ho(2o2ü- P£Vt£T kl^UNU.N " HOPft nv// ^ l l ^ l /^ w rr—•—n i r t ^ ^nrn İI/LIİ, KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK HIZLI GAZETECİ \ECDET SES 50PMÜYO *UJSUN ' OUJC 6 ZAİEM 5CX?ULAC ÇOZL//MC) ^ ^ ^ USUMOA ARAV\A ÇİZGİLtK KÂMtL M4SARACI t A^ODEUNC TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 25 Nisan vınÇte katdrrtttrkea AĞLARA TAK/L4N B/R CANAVAR M/? İ9??'D£ 8L/GUK,Ji4POfJ gAL/KÇ! G£M'Sr Z-Utyo MAeu'MUH AĞLARlMA SU- OLDUĞU SÖ/eulMU^TZ/. KAP714K1 AKlRA T£BATt, SU GOYDSNfM 7?*KİD/K HfÇg/4? D£MIZ 8BURLEM/ŞT7 OĞ TEM SOfJGA, <OKUÇMuf 6OV0£n VEUI ZEL4MPA 'A/W OOSUSüNDAKf Ş OL4Y, DLIHrA 6AS/M/MPA . UZUU YtLLs*GD/£, AÇ/K ZAMAM GO£UtDUĞU SOYLEUEH G'Bı S/4Ğ0A- ANKARA ASLİYE BİRİNCİ HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Dosya No: 1990/519 Adresi meçhul davalı: Osman Dinçer, GMK Bulvan, 53/7 Malte- pe / Ankara Davacı Hasan Balkan vekili Av. Soysal özenli tarafından davah Osman Dinçer aleyhine mahketnemize açılan alacak davasımn yapıl- makta olan açık yargılamasının; 11.4.1990 günlu oturumunıte: Davaanın isteminin dayanağını teşkil eden 30.7.1990 keşide tarihli, Yapı ve Kredı Bankası AŞ'nin Denızli Şubesi'nın 755913 numaralı 7.392.000.- lira bedelli çeklerdeki davah Osman Dinçer ismi yazüı yerin altında bulunan ciro imzalanna itiraz olacak ise en geç davalı- nın gelecek oturum olan 15.5.1991 günü saat 10.40'a kadar bıldir- mesine, aksi haJde çeklerdeki ciro imzalannın davab Osman Dınçer'e ait olacağının kabul edilecegine ve bu hususun tarafımza ilanen teb- liğine karar verilraiş bulunduğundan belirtüen hususlar teblığ olunur. 12.4.1991 Basın: 24425 KİLİS ASLİYE CEZA MAHKEMESİ HÂKİMLİCİ'NDEN 1991/15 Esas 1991/51 Karar 18.10.1990 tarihinde bir hesap dönemi içerisinde iki defa müstah- sil makbuzu düzenlememek suretiyle 213 sayılı Vergi Usul Yasası'na muhalefet suçundan samk Cafer Ağırtaş'ın mahkememizde yapılan acık yargılaması sonunda verüen karar gereğince; Kilis Vergi Dairesi'ne kayıtlı GA-6571 hesap nolu vergi mükellefı olan samk Cafer Ağırtaş'ın bu eylemine uyan 213 sayılı Vergi Usul Yasası'nın 358. maddesi delaletiyle aynj yasanın 360, TCK'nun 59/2, 3505 sayıh yasanın 9., 647/4-5-6. maddeleri gereğince 25 gün hapis ve 25 gün müddetle sanat ve meslek icrasından mahnımiyetine, veri- len kısa süreli 25 gün hapis cezasımn 5.175.000 lira ağır para cezası- na çevrümesine ve verilen cezalann erteknmesine karar verilmış olduğu ilan olunur. Basın: 24403 ANKARA ASLİYE BİRİNCİ HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Dosya No: 1990/523 Adresi meçhul davah: Osman Dinçer, G.M.Kemal Bulvan 53/7, Maltepe / Ankara Davacı Serdar Türkoğlu vekili Av. Soysal özenli tarafından da- valı Osman Dinçer aleyhine mahkememize açılan alacak davasımn yapılmakta olan açık yargılamasında: Davacının isteminin dayanağını teşkil 30.7.1990 keşide tarihli 1143-7-U5-272913 numarah Akbank AŞ Denizli Şubesi'ne ait hesaptan keşide edilen 12.680.000.- lira bedelli ve yine aynı hesaba ait aynı ke- şide tarihli 272914 numaralı 7.776.000.- lira bedelli çekler arkasın- daki davalı Osman Dinçer ismi yazüı ciro imzalanna itiraz olacaksa en geç yargılamamn bırakıldığı 15.5.1991 günü saat: 10.35'e kadar mahkememize bildirihnesi, aksi halde her iki çekteki ciro imzalan- nın tarafımza ait olacağının kabul edilecegine ve bu hususlann tara- fınıza üanen tebliğine karar verilmış bulunduğundan belirtüen hususlar tebliğ olunur. 12.4.1991 SAMSUN ASLİYE 4. HUKUK MAHKEMESİ 1990/694 Davacı Mustafa Yavuz vekili Av. Necati Bulutay tarafından davah Cemile Yavuz aleyhıne mahkememize açılan boşanma davasımn ya- pılan açık duruşması sırasında verilen ara karan uyannca; Davalı Cemile Yavuz'un tebliğe yarar açık adresi butün aramalara ragmen tespit edilemediğinden adına ilanen tebligat yapılmasına ka- rar verihniş olmakla, TYabzon ili Surmene ilçesi Güney köyü hane 34'te nüfusa kayıth Hasan ve Havva'dan Bafra 26.12.1968 Klu Cemile Ya- vuz'un duruşma günü olan 16.5.1991 günü saat 9.15'te mahkememiz- de hazır bulunması veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi, aksi takdirde yargılamaya yokluğunda devam olunacağı HUMK'mn 213 ve 217'nci maddeleri gereğince dava düekcesi yerine gecerli olmak üzere. ilanen tebliğ olunur. 5.4.1991 Basın: 46738