18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURÎYET/10 DIŞ HABERLER 20 MAKT 1991 Papa'nın çagrısı • SAN SEVERİNO (AA) — Papa John Paul, insanlığın savaştan kaçınabilmesi için "gönullerin silahsızlandırılması" gerektiğini söyledi. Papa, dün Güney Italya'ya yapacağı iki gtinlük gezinin başlangıcında yaptığı konuşmada, "Dünyanın, cn gelişkin silahJarın kullanıldığı, birçok cana maJ olan, ölçülemez yıkım ve hasara yol açan bir savastan yeni çıktığmı" belirtti. Papa, insanlığın geleceğinden savaşı silmek için "her şcyden önce gerekli olan şeyin gönullerin silahsızlandınlması" olduğunu vurguladı. Türkazııılık açlık grevinde • SOFYA (AA) — Bulgaristan'da, Türk azınlığın konut somnunu protesto amacıyla başlattığı açlık grevleri yayılıyor. Ruse sehrinde otuz Türk, konut sorununun bir an önce çözümü isteğiyle yann açlık grevine başlayacaklannı açıkladılar. Bush-Gorbi zirvesi için soguk hava • WASHINGTON (Reuter) — Şubat ayının ortasında gcrçekleşmesi gereken ancak Körfez Savaşı yüzünden ertelenen Gorbaçov-Bush Zirvesi'nin mayıs ayı içinde gerçekleştirilmesi önerisine ABD "bakalım" şeklinde soğuk bir yanıt verdi. Sovyetler Birliği'nin öneriyi Moskova ziyareti sırasında ABD Dışişleri Bakanı James Baker'a ilettikleri bildirildi. ATden Türkiye'ye övgü • BRÜKSEL (AA) — AT Komisyonu Başkan Yardımcısı Ispanyol Manuel Marin, Türkiye'de insan haklan konusunda son zamanlarda ciddi gelişmeler görüldüğünü söyledi. AT Komisyonu, Başkan Jacques Delors'un girişimiyle, Başkan Yardımcıları Manuel Marin ve Abel Matutes tarafından hazırlanan "İnsan Haklan, Demokrasi ve Kalkınma Politikası" başlıklı belgeyi, topluluk Dışişleri Bakanlan Konseyi ve Avrupa Parlamentosu'na dün sundu. Patriotlar nisanda gidiyor • AMSTERDAM (Cumhuriyet) — Hollanda'ıun Körfez bölgesindeki askeri varlığının 3 mayın gemisi dışında birkaç haftaya kadar sona ereceÖ açıklandı. Bu arada Hollanda Radyosu'nda yer alan bir haberde Stinger ve Hawk füzeleri birliklerinin dün yola çıktığı, Patriot füzelerinin ise nisan ayı başında Almanya'daki NATO üssüne getirileceği belirtildi. Bangladeş'e kadın başbakan • DAKKA (AA) — Bangladeş Devlet Başkanı Şahabeddin Ahmed, Begüm Halide Ziya'yı Başbakanlığa atadı. Bangladeş Devlet BaşkankğYndan yapılan resmi açıklamada, Halide Ziya'nın yarın ant içerek göreve başlayacağı kaydedildi. FUistinüssü bombalandı • SAYDA (AA) — İsrail uçaklannın dün Güney Lübnan'daki bir mülteci kampı yakınlannda bulunan radikal Filistin gerillalannın üssünü bombaladığı bildirildi. GUvenlik kaynaklarının bildirdiğine göre iki İsrail uçağı Ahrned Cibril'in liderliğindeki Filistin Halk Kurtuluş Cephesi'ne ait üsse bueün 4 roket attı. îran'a göre Kürdistan YurtseverlerBirliği, kentin belli başlı bölgelerinin ele geçirildiğini duyurdu Kürt isyancılar Kerktik'ü aldıABD Dışişleri Bakanlığı güneyde Necef ile Kerbela kentlerinde çatışmalann devam ettiğini bildirdi. İran'ın dini lideri Hamaney, Irak'ta 'İslami yönetim' kurulması çağnsında bulundu. Dış Haberler Servisi — Irak'ın kuzeyinde Kürtlerle hükümet kuvvetleri arasında şiddet- li çarpışmalar devam ederken, Kürtlerin pet- rol bölgesi Kerkük'ü ele geçirdikleri bildiril- di. Iran haber ajansı İRNA'nın haberine göre "Kürdistan Yurtseverier Birtigi" dün sabah yaptığı açıklamada, "Kürt birliklerinin Ker- kük'te belli başlı bölgeleri ele geçirdiğini" öne sürdü. Bu arada Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nden dinlenen tzge, Komala İran, Irak Kurdistanı'nın Sesi, Birleşik Kürdistan'- ın Sesi ve Irak'ın Hür Sesi radyolan dün ak- şam yaptıklan ortak yaymda, Kerkük'un Kürtler tarafından ele geçirildiğini öne sür- düler. Radyonun yayınında, 9 bin Irak as- kerinin çarpışmalar sırastnda esir alındığı, iki Irak helikopterinin de duşurüldüğü duyurul- du. Kerkük Havaalanı'ndaki savaş uçakla- nna da el konulduğu kaydedildi. ABD Dışişleri Bakanlığı önceki gün yap- tığı açıklamada, Kürt isyancdann Erbil ve Süleymaniye kentleri dahil, Kuzey Irak'ta ge- niş bir böîgenin denetimini ele geçirdiğini bil- dirmisti. Kürtlerden tehdit Irak Kürdistan Yurtsever Birliği, Irak'ın di- renişçilere karşı kimyasal silah kullanması du- rumunda, Dokan ve Darbandihan barajlannı havaya uçurma tehdidinde bulundu. Birliğin sözcüsü Şam'da yaptığı açıklama- da, "Bunun sonocunda Bağdat'ta meydana gelecek su baskınından Irak yönetimi sorurn- lu olacaktır" dedi. Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in Ulkenin güneyindeki Şii ayaklanmasmın bas- ünldığını öne sürmesine karşın Necef ve Ker- bela kentlerinde çarpışmaların devam ettiği bildiriliyor. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Richard Boucher çatışmalann Dicle ve Fırat nehirle- ri boyunca ve Şiilerin kutsal kentleri Necef ile Kerbela dofaylannda devam ettiğini acıkladı. Güney bölgesindeki genel durumun "belirsiz" olduğunu kaydeden Boucher, "Son çaüşmalarda Kerbela kentindeki iki kutsal yerin zanır gördügünü maalesef doğnılayabiliriz" dedi. El Sabah'm açıklaması Kuveyt Veliaht Prensi Başbakan Şeyh Said El AbduUab El Sabah, Iraklı rejim muhalif- lerinin Irak'ın kuzey bölgesine hâkim olduk- Iannı, güneydeki İran sının boyunca uzanan bölgede ise kontrolü ele geçirme yolunda iler- lediklerini bildirdi. AA'ya göre Veliaht Prens ve Başbakan El Sabah, Irak'ın kuzey ve gü- neyinde, iran sının boyunca uzanan bölge- lerin artık ne Irak hükümetinin ne de ayak- lanan grupların elinde bulunduğunu belirt- ti, özellikle Güney İran sınır bölgesini "s«- hipsiz arazi" diye niteledi. Kuveyt'i ziyaret etmekte olan ABD Sena- tosu ve Temsilciler Meclisi'nden 27 kişilik bir heyetle 4 gündür temaslarda bulunan Başba- kan El Sabah, Irak halkının, liderleri Sad- dam Hüseyin iktidanyla olan bağlanmn an- cak kendilerini ilgilendireceğini söyledi. El Sabah, Ürdün ile Filistin Kurtuluş Örgütü'- nün adlannı açıkça vererek "ülkesinin Irak ile birlik olanlan asla unutmayacağım" be- lirtti. İran'ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, Saddam Hüseyin'in halkı için "tehlikeii ve zaraıiı" olduğunu soyleyerek Irak'ta bir "Is- larai yönetim" kurulması çağnsında bulundu. Yeni anayasa Irak Parlamento Başkanı Sadi Mehdi Sa- lih, yeni anayasa için "yakında" halkoyla- ması yapılacağını acıkladı. Salüı, rejim yamısı El-Irak gazetesinde dün yayımlanan bir röportajda, yeni anayasa için hazırhklann son aşamada olduğunu belirt- ti. Irak Milli Türkmen Partisi Sözcüsü Mu- zaffer Arslan, Irak'ta bulunan Türkmenle- MusuM HUK Y & Sûleymaniye^ \ f o •Kerkûk .» \"* Baraj.) Hanataffj • * " •• J rin hayatından endişe duyduklannı belirte- rek "Irak'ta yaşayao Tnrkmenler, Saddam knvvetlerine karşı mücadele vennektedir" dedi. Çöldeki büyük yangını söndürmek uzun ve masraflı bir işlem Kuveyt'te halen alev alev yanan 520 petrol kuyusunu söndürmek için itfaiyeciler su, patlayıcı ve cesaretlerini kullanacaklar, daha sonra da supap ve borulardan yapılan bir "Noel ağacı" ile petrol fışkıran kuyuiarın üzerleri örtülecek. 1 . Bir buldozerin üzerine yerteştirilen vinç sürekli olarak pûskürtülen suyun koruması altında kuyunun çevresindekı enkazı toplayacak Kımı zaman sadece ateşi söndürmek için kullanılacak olan suyun asıl görevı bu işte çalışacak adamları, araç gereci ve bölgeyi soğutmak. 2 . Daha büyük yangınlarda, vinç operatörü patlayıcıyla dolu bir varilı kuyunun tepesi ile alevlerin kaynağı arasında asılı tutacak. Daha sonra hemen bir siperin arkasına saklanarak efektronik ateşleme ile patlatacak. Bum. 3 . Patfama alevin çevresindeki tüm oksijeni emerek ateşi boğacak. Bundan sonra vinç yeni "Noel ağacını" kuyunun üzerine indirecek Supaplar yavaşça kapanarak petrol akışı durdurulacak. Modern teknoloji, dünyanın en büyük petrol yangınına karşı harekete geçti Kuveyt'i 'söndürme' savaşı500'den fazla petrol kuyusunun söndürülme çalışmalarına geçen hafta başlandı. Kuveyt'te halen günde 5 milyon varil ham petrol kalın, siyah bir dumana dönüşüyor. ni korkutmadığını belirtiyorlar. Wild Well'in başkanı Joe Bowdcn, "Bu iş da- ha önce yaptıklanmızdan çok farklı de- ğil, sadece daha büyük" diyor. Bu kişilerin tahminleri doğru olsa bi- le sevinmek için çok erken olduğu söy- leniyor. Çevre ve Kuveyt ekonomisi acı- sından felaket anlamına gelen yangın koşullarında bir gün bile oldukça uzun bir zaman sayılıyor. Tahminlere göre şu anda Kuveyt'te günde yaklaşık 5 milyon varil hampetrol (yaklaşık 87 milyon do- lar değerinde) kalın siyah bir dumana dönüşüyor. Kuveyt City'de öğle saatle- rinde bile ışıklar yakıhyor ve hava kir- lenmesi endeksleri hızla yükseliyor. Yağ- h ve kömür karası bir yağmur yüzlerce kilometre uzağa yağarak çölün hassas ekolojik dengesini bozuyor. Yine de olayın boyutlannın büyük bir çevresel felaket boyutlanna ulaşacağı Dış Haberler Servisi — Iraklı asker- lerin Kuveyt'ten çekilmeden önce ateşe verdikleri 500'den fazla petrol kuyusu- nun söndürülme çalışmalanna bir an ön- ce başlanmasına çalışılıyor. Amerikalı uzman itfaiyecilerin yürtiteceği söndür- me çalışmalannda patlayıcılar ve kuyu- lann üzerini kapatacak özel bir sübap ünitesi kullanılacak. Newsweek dergisinin verdiği bilgiye göre Red Adair, Boots ve Coots, WUd VVell Control gibi kişi ve flrmalar uz- manlık alanlarına giren büyük yangın- lar konusunda son derece deneyimliler. Bu kuruluşlar kimi zaman 130 metre- ye kadar çıkan alevleri söndürmenin ko- lay olmayacağım, fakat daha önce Mek- sika, Sumatra ve Oklahoma'da yaşadık- lan deneyimler sayesinde öldürücü gaz- lann, 4000 dereceye varan ısınm ve bu ısıda sıvı cama dönüşen kumun gözleri- yönündeki tahminlerin gerçekleşmediği görülüyor. Yoğun ve zehirli duman, bu- lut tabakasının altında kalmış bulunu- yor ve bu koşullarda güneşin kapanıp nükleer kışın başlamasımn daha az ola- sı olduğu belirtiliyor. Yine bu nedenle kara bulutlann rüzgârlarla sürüklenerek Hint musonlarını etkilemesine ve bölge- ye asit yağmurunun yağmasına olası gözüyle bakJmıyor. öte yandan tahmin edilenden az da olsa yangınlann ciddi sorunlara yol acacağı kesin. örneğin bölgede bugünlerde başlayan güçlü ba- har ruzgân hamsin, öldürücü kükürt di- oksit ve arsenik, kurşun ve bakır gibi ze- hirli metaller taşıyan dumanı Ortadoğu'- ya doğru süriiklüyor. Daha da buyük bir endişe ise Kuveyt'te yaz aylannda sık sık görülen ani sıcaklık değişimlerinin ha- vadaki zehirlerin dağılmasına engel ola- rak toplu hayvan ve insan ölümlerine yol açması olasılığı. Bölgedeki petrol kuyulanmn söndü- rülmesi için ilk ciddi çalışmalar geçen hafta başladı ve itfaiyeciler ilk olarak Kuveyt havaalanı yakınlarındaki kuyu- lardan işe başladılar. Bundan sonra ise güneye, yangmlann en büyük zarara yol açtıklan Burgan bölgesine gecilecek. Ku- yulann üzerinde gerçekleştirilecek pat- lamalarla ateşin sürmesi için gereken ok- sijen emilecek. Bundan sonra, uzman- lar "Noel ağacı" adı verilen özel supap ünitelerini mevcut borulara geçirerek bunlan mühürleyecekler. Bu sırada ya- pılacak en küçük bir hata bu adamlann havaya ucması anlamına geliyor. Uzmanlar aylarca sürecek bu zorlu mücadele için hazırlanırken bu çalışma- lan eleştiren kimi gruplar söndürme ça- lışmalarını ordunun yüklenmesini isti- yorlar. öte yandan bir grup Harvard'lı fizikçinm önerdiği, kuyulann çevresinin S- biçimli metal levhalarla kaplanması önerisi ise uzman itfaiyeciler tarafından "işi karmaşıklaştırmak" olarak tamm- laruyor. Bu kişiler "Ateşten korkmuyo- ruz" diyor ve yangınlan bir an önce sön- dürmeye kararlı olduklannı belirtiyor- lar. DlŞBASINDAN ^laRepubbüca Avrupa, Balkanlar'ı izliyor Sovyetler Birliği'nin ve Doğu Avrupa'daki Sovyet imparator- luğunun çözulüşünden sonra şimdi sıra Balkanlar'da. Eko- nomik iflaslar ve siyasi anlaşmazhklann pençesinde olan Bal- kan rejimlerinden geriye kalan ülkeler baştan aşağı bir sar- sıntı içindedir. Bunlann içinde özellikle iç savaşın eşiğinde- ki Yugoslavya endişe kaynağıdır. Italya, Arnavutluk'tan ge- len mülteci akımlannın istilası altında kalırken Kosova'da Makedony'a'daki azmlıklar ve Bulgaristan'daki Türkler ile Ro- many^'daki Macarlar arasında gerilim artmaktadır. Bunla- nn arasında en endişe verici olan Yugoslavya'daki çözülme, aynen Sovyetler Birliği'ndeki vaziyetin küçük çaph bir kop- yasını yansıtmaktadır. Aynhkçı Slovenya örneği, Baltık cum- huriyetlerinde olanlan andırmaktadır. Krovat milliyetçiliği, Ukrayna milliyetçiliğinin tıpkısıdır. Kosova'daki gelişmeler de Kafkaslar'da olup bitenleri hatırlamaktadır. Avrupa olup biteni korku içinde izlemektedir. Çünkü Bal- kanlar'da Sırbistan'a bakan her çalkantı akla hemen Saray- bosna ve Birinci Dünya Savaşı'nı getirmektedir. Gerçi şimdi ortada yabancı baskıyı simgelediği için yok edilmesi gereken bir Arşiduk Ferdinand örneği yoktur ortada. Ama Yugos- lavya'nın komşuları kapılannın öte tarafında patlak verebi- lecek bir iç savaştan korkmaktadır. Böyle bir iç savaş istik- rarsız Doğu Avrupa ülkelerinde kataüzör olabilecek frenlen- mesi güç çatışmalar yaratabilir. Batı Avrupa'ya dalga dalga yayılacak olan buyük mülteci dalgalan da işin cabasıdır. Tek teselli, bu gelişmelerin bundan 10 yıl önce Brejnev döneminde ve SS-20 füzelerinin namlusu altında soğuk savaş çıkmazın- da patlak vermerriş olmasıdır. (19 mart). Allaha şükür kapitali«tlerin elit takımı gelivor. New«week'ten LE FIGARO Perestroyka, SSCB ve Gorbaçov ...Referandumun işlemesini sağlayan dev operasyon sonucunda 6 yıllık bir perestroykanın tum içerik, hedef ve sınırlannın tartışmaya açık oluşu ve Gorbaçov'un belirsizlik diye nitelenebilecek durumuna rağmen SSCB, demokrasi uygulaması Batı tarafından kabul edilen bu referandum sayesinde "yeniden yapı" kazandı. Kimse bu sonucun günün birinde Polonya örneğinde görüldüğü gibi geçersiz olabileceği varsayımmı göz ardı edemez. Ancak bugün henüz gelmemiştir. Genelinde "komünizmin öMüğü" düşünü besleyen Batı, özelinde Avrupa'da trajik bir yanlışa düşmüş olabilir. Cynku halen ayakta olan Kızılordu, KGB ve SSCB Komünist Partisi gibi klasik Ortodoks kurumlar evrensel komünizmin eskizini içlerinde taşımaktadırlar. (19 mart) Fransa'nın eski DışişleriBakanı Cheysson ile görüştü: Ortadoğırda radikal akıııı güçlenebîlir Körfez savaşında feci bir katliam oldu. Ve bu, koalisyondaki Araplar dahil, tüm Arap ülkelerinde korkunç bir etki yarattı. Arap kitleleri Irak'ın utanç verici yenilgisinin ürkütücü şoku içindeler. Araplar bunun kendilerine zorla kabul ettirildiğini düşünüyorlar. CHEYSSON — 'Arafat büyük hata yaptı.' Dış Haberler Servisi— Fransa'mn eski Dı- şişleri Bakanı Claude Cheysson, Internatio- nal Herald Tribune gazetesine verdiği demeç- te Ortadoğu'da radikal akımların güçlenme- sinden korktuğunu söyledi. Herald Tribune1 un Cheysson ile yaptığı söyleşiyi sunuyoruz: — Krize diplomatik bir çöziim bulunma- sı yolundaki cabalanmz sırasında, Körfez sa- vaşının olası bedeli hakkında tahminlerde bu- lunmuş ve bunun Batı'nın Arap dünyası ile ilişkileri açısından bir felaket olacağını ileri sürmüştünuz. Askeri açıdan ise onbinlerle ifade edilen büyük kayıpiar öngörmüştünüz. CHEYSSON— Kayıpları 200 bin olarak tahmin etmeliydim. Feci bir katliam oldu. Ve bu, koalisyondaki Araplar dahil, tüm Arap ülkelerinde korkunç bir etki yarattı. — Benim duydugumdan daha yüksek bir rakam olarak belirttiginiz bu kayıplardan Saddam Hüseyin'i değil müttefikleri mi suç- luyorsunuz? Müttefıklerin, sivil kayıplan en aza indirme çabalanna ilişkin iddialara her- halde önem vermiyorsunuz? CHEYSSON— Tabü, Saddam kısmen so- rumludur, tuzağa kendi ayakları ile girdi; sonra da kesinlikle kabul edilemez çapta bir vahşete girişti. Fakat ben, gereksiz tahribat- tan kaçınılması konusundaki düşunceleri ta- mamen reddediyorum. Müttefıklerin Irak ekonomisini imha etme hedefınin sivil kayıp- lan da kapsaması kaçınılmazdı. Hava sava- şımn neden planlandığı gibi 15 gün değil 40 gün sürdüğünü ne için sormuyorsunuz? — Cumhurbaşkanı François Mitterrand, Irak'a yapılan hava akınlannın Kuveyt'in öz- gürlüğüne kavuşması için yapılan savaş için- de yerinde olduğunu söylüyor. CHEYSSON— Buna hiç kimse inanmaz. — Savaşı önlemek için diplomatik yollar aradınız. Ote yandan, acaba banşçı bir geri çekilme için gerçekçi bir şans var mıydı? CHEYSSON— Amerika, ta başından be- ri savaşa gitmeye kararlıydı. Bu yaklaşımla- rmda hatalı olduklannı söyleyemem. Saddam ağustos ayında anlaşmaya açıktı, fakat hızla değişerek inanılmaz derecede inatçı oldu. Sa- vaş olursa yenileceğini -bunu yakından biliyorum- çok iyi anlamıştı. Sonuna kadar Amerikahlann savaşa gidebileceğine inanma- yı reddetti. — Bunu bildiğiniz halde neden savaş çık- mayacağını söylediniz. Ocak sonunda bile aralannda Arap gazetelerinin de bulundugu uluslararası basında bu konuda demeçleriniz çıktı. Bu demeçlerinizle, müttefiklerin Bağ- dat'ı uyarma ve BM kararlartna uymasını sağlama yönündeki çabalannı engeilemedi- niz mi? CHEYSSON— Saddam'n çevresindeki ki- Şİler ve ona yakın Araplar bunlan söylemem için rica ettiler. "Saddam'ı kazandıgına inan- dırmalıyız. Böylece geri çekilebilir" dediler. — Fakat göriinüşü kurtarmak için yapılan bu çekilme Saddam'ın tum dünyayı yıldırdı- ğj sanısına kapılması olmaz mıydı? CHEYSSON— Saddam'da bir dereceye kadar zekâ ve kurnazlık bulduğumu itiraf et- meliyim, bu da bu kumarı doğruluyor. Fa- kat onun politik yeteneğini fazla bü- yütmüşüm. — Fransa'mn sizin önerilerinizi dinleyip sa- vaşa kanlmadıgını varsayın. Fransa bugün ne- rede olurdu? Yeni müttefikleri Cezayir, FKÖ ve Irak'tan geriye kalanlar olmaz mıydı? CHEYSSON— Yaser Arafat, inanılmaz politik hatasmı yapıp Saddam'ı destekledik- ten sonra Fransa hiçbir zaman FKÖ'nün ya- mnda olmazdı. Fakat Fransa, diğer Avrupa ülkelerinin örneğin Sovyetler Birliği'nin yo- lunu izleyebilirdi. Sorunlar büyü>r üp Was- hington'un ehliyetli bir müttefıke gereksini- mi olması durumunda Paris, bugünkünden daha iyi bir konumda olurdu. — Fakat eğer Fransa koalisyona katılma- saydı ongörduğünüz bu iş böliımü nasıl ger- çekleşir ve savaşın bitiminde Paris diploma- tik görüşmelerin merkezi olabilirdi? Aksine Fransa, ABD'den tecrit olurdu. Sovyetler CHEYSSON— Öyle olsa ne olur? Bunun neresi kötü? Göreceksiniz, işler kötüleşince nasıl Sovyetler'e döneceğiz. — Fakat Moskova'mn böyle bir gücü yok ki. CHEYSSON— Öyle mi? önümüzdeki haftalarda bu düşüncenizden dolayı pişman- hk duymayacağınıza ümit ederim. Sovyetler'in işe kanşması herkesin hoşuna gjdecektir eğer korktuğum şeyler gerçekleşirse. — Neden korkuyorsunuz? CHEYSSON— Eğer radikal Şii Müslü- manlar, Güney Irak'ta kontrolü ele geçirir- lerse, Araplar ve Iranlılar arasındaki bin yıl- lık denge bozulur ve Irak'ın kutsal kentlerin- de başlayan radikal akımlar Mekke \e Suu- di Arabistan'ı tehdit eder. Savaştan önce Araplar sürekli olarak bize Saddam'ın dev- rilmesinin böyle bir riski doğuracağmı söy- lüyorlardı. — Savaşın, Baö'ya karşı Arap dünyasuu birleştirecegini söylüyordunuz. Bu görttşlcr Suudi Arabistan'ın VVashingtoB Büyükclçisi Prens Bandar Ibni Sultan tarafından "Arap yanulan Arap'lara guvenmiyor" şeklinde yo- rumlanmıştı. Prens, "Bizi beyinsiz ve beyaz elbiseli, beyaz atlı romantik kişfler olarak dü- şnnüyor ve Saddam konusunda sagdoyıılu d- mamakla suçluyorlar" diyordu. CHEYSSON— Bu düşüncemi yeniden gözden geçirmek için hiçbir neden yok. Ağır- başlı davrandığı için herkesin çok şey borçlu olduğu İsrail hariç. Bu durumda bile Arap kitleleri Irak'ın utanç verici yenilgisinin ür- kütücü şokundalar. Araplar bunun kendile- rine zorla kabul ettirildiğini düşünüyorlar. — Fakat siz ve Mitterrand koalisyoaon içindeki ve dışmdaki ber Arapla konuştunaz. Sizinle veya diger Araplarla konusmaya ya- naşmayan Saddam Hüseyin'di. CHEYSSON— Söylendiği zaman çok gü- zel, siz bir de Araplara sorun ne düşündük- lerini. Uzun dönemde tepki korkunç olacak- tır ve bu, müttefık ülkeler için de geçerlidir. — Eğer batıya doğru bir tran akınından korkuyorsanız, nasıl bir yanıt verilmesini öne- rirsiniz? CHEYSSON Ne yapılabileceği konusun- da emin değilim. övgüye değer bir şekilde, Amerikalılar Saddam'ın gücünü -haklı olarak- çökertmeye çabalarken Körfez'deki sorumluluklannı kabul etmede son derece is- tekli olduklannı kanıtladılar. Eğer savaş son- rası sorunları Başkan Bush'un önerdiği ha- va içinde işlenirse, söylediğim her şey konu dışı kalır.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear