16 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
12 MART 1991 CUMHURİYET/9 E İNSAJNLAR F Ü S U N Ö Z B İ L G E N S Ö R O Ş Sanatçı Sanatçı deyince insanların aklına hemen kırmızı rujlu, kabarık saçlı, her tarafından bir şeyler sarkan bir insan geliyor.. V MUSKA, TILSIM VE YAŞAYAN HURAFELER Sihir nasıl bozulurHALK arasmda batıl inanç- lar oldukça yaygındır. Oyle ki bazı insanlar yaşantılannı bunlara göre ayarlarlar. Mus- ka ve tılsımlar yaptınr, bazı hurafelere ınanır. Dişi ağnyanın mezar taşını ısınp arkasına bakmadan evi- ne dönerse ağnsımn kesilece- ğine, kutsal sayüan agaca, rür- be pencerelenne bez bağla- makla dileğmin yerine gelece- ğine, kirpi kanı içerse kendisi- ne yapıldığına inandığı buyü- nün bozulacağina, kurşun döktürerek nazardan koruna- cagına inanan o kadar çok in- san var ki... Bunlann zaftyet- lerinden yararlanarak ortaya çıkan üfürükçüJer, muskacı- lar, cinciler, falcılann sayısın- dan beUi. Türkiye Diyanet Vakfı'nın yayınlan arasında çıkan Ke- malettin Erdil, "Yaşayan Horafeler" adlı kitabında bu inanışlann yanlışlığını ortaya çıkanyor. özellikle kadınlarda bu tür inanışlann daha fazla olduğu- «A f # * 6 < * f S. 6 p- f « r # • 6 6 < £ b f Büyük işJer başanna tılsımı na dikkat çeken Erdil, her ba- tıl inanan ve hurafenin doğu- şundan bugüne gelişini anlatır- ken halkın nasıl yanhş inanış- lara saptığını ve bazı kişilerce kandınldığıru vurguluyor. Erdil, batıl düşüncenin ya- yılmasının nedenlennı "mane- vt egttimsizlik" ve "tslam esas- lannın lyi bilinmemesiııc" bağ- hyor ve "Bu hurafeler, Müslü- manlann inancına, sagJıgraa, maiına ve canına zanu- verecek zuralardır" diyor. Sihrin amaçlannı "sKakhk", "soguklak", "baglama", "dtiş- ' büyüleri olarak sırala- yan Erdil, "sihir bozma için ya- pdan efsnnlardan" bazılannı da şöyle veriyor: 1. Zeytin çekirdeği, vücu- dxın çeşitli yerlerinden kopanl- mış kıllar, leylek pisliği, zımık gibi şeyler yakılarak dumanıy- la tütsülenirse sihir bozu- lurmuş. 2. Içine 7 dükkânın süprün- tüsü, çalınmış pancar, yeşil kâğıt atılmış su ıle bir saçak al- tında yıkanilırsa yine sihir bo- zulurmuş. 3. Nikâh kıyüırken erkeği bağlamak için yapılan büyüye karşı ıse iki yumurta haşlamak ve soyduktan sonra üzerine belirli yazılar yazmak, bunla- nn birini erkeğe, birini bza ye- dinnek. 4. Bir baltanın demir kısmı- na yine belırh yazılar yazıp baltayı ocağa gömmek ve de- mır kızannca boş bir dolapta üzerine su dökmek. 5. Kırlangıç pısliğıni kahve- nin üzerine ekerek büyü etke- BOĞAZ'DA SİVİL YÖZER MÜZE Güzelhisar TÜRKİYE'nın ılk sıvil deniz mûzesi yıl sonuna doğnı açılacak. Müzenin diğer bir özellığı ıse yûzmesi. Denizcilik tşletmelen'nın 1 milyar ayırarak restore ettireceklerı "68 Güzelhisar" vapunı halen Tuzla'da yenıden Boğaz'ın sulanna döneceği günu bekliyor. Nostaljik bir yapıda restorasyonu tamamlanacak olan Güzelhısar'ın içinde Denizcilik lşletmeleri'nin geçmişteki faaliyetlerini ^nlafan tüm materyaller sergilenecek. 75 yıl boyunca Bogaziçi'nde seferler yapan kömûrlü vapurlann son örnegı "68 Güzelhisar" yüzer mUzesıni gezenlere Boğaz'da tarihi bir iskelede öfle yemeği gıbı değişık hlftftetler de sunacak. UZMAMIMPAN HALKLA İLİŞKİLEB Once imam ve muhtarKAHtRE'de, Saudia Orta- doğu Pazarlama Direktöriüğü yaparken Etap Otellerı Genel Müdurü'nün kendısine yaptı- ğı "Nil nehrinde Kleopatra'yı aramayı bırakın, gelin bir pa- zarlama işi var" çağnsıyla satış-pazarlama ve halkla iliş- kiler mudürlüğüne başlayan, daha sonra da bu görevini Ra- mada Hotel'de devam ettiren Aydogan Hakman artık emek- li oldu. Halkla ilişküeri "fletişim yo- Inyla balka ulaşmak, karşdık- b taaıma ve tanıtma işlemi" olarak tarif eden Hakman'la uzman olduğu dalda kısa bir söyleşı yaptık. Bıze mesleğinin ince sırlannı anlattı. "Ben burada goreve baştadı- ğımda iik ooce imamla ve mahtarla samimi ilişkiler knr- dam. Neden? tmam gece eza- nını okumaya başladıgında oteide uyuyan, hele de biraz geç yatan muşteriler rahatsız olacak. İmamın hoparioru bi- raz yan çevirmesiyle bo sorn- •u çok rahat çözebilmek Aydofan Hakman mümkttıı. Otel yapılmadan önce bu çevrede otnran insaniann yeni adrvskrini muhtardan aldık, bir kısnunı burada misaflr et- tik. Bu bir tanıtımdır. Halkla iHşkiler, zaten yakın çevreyi etkiniz alanına almak- tır. Once yakın çevre sonra uzak çevre." Halkla ilişkılerin, propagan- da, reklam, satış, pazarlama ile kombinasyon içinde olduğu- nu, ancak hepsinin ayn mes- lekler olduğuna değinen Hak- man, Türkıye*de yenı yerleşen bir dal olduğu için herkesçe tam olarak bilinmedığine ise şöyle dikkat çekiyor: "Yöneticüere bu meslegi U- nıtmak ve anlatmak gerekiyor. Birisi kaikıp diyor ki 'Alt taraiı parti duzenleyecek, masalara çiçek koyacak. Bunu sekrete- rim de yapar! Bu degil ki halk- la ilişkiler. Ama ögrendikten sonra da yanlanndan ayırnu- yoriar halkla ilişkiler müdur- lerini. Yine çok meşhur bir sa- nayicinin kıa aynı zamanda halkla ilişkilere bakıyor, 'Halkla ilişkiler çaktırmadan satmakur demisti." Mesleğinin hep iyı şeyler ürettiğini söylcyen Hakman, tek zor yanı için şöyle dedi: "tnsanlara katlanabilmek lazun. Dinlemesini bilmek, çünkn her yerde muşteri dai- ma haklıdır." NİLÜFER KONSERLERI CCMİVINTION ciffn* OTJλr«-ViXkoramı Takıım 151 15 ?V Suadiyc 360 90 90 *4oda Sinvnuuı 33/ 01 38 daloriföy Karya 542 11 72 Verter NutnaralKİır. Bıle! F.vatlar: 35 000-45 000 TL. Matme. 30 000 TL Sn-lşaV-Tasanm S T ^ ^ S CİDE ASLİYEHUKUK MAHKEMESt'NDEN Dosya No: 1989/110 Davacı Şeküre Ercan ve Sa- dık Ercan vekili tarafından davalı Ismail Orman vasisi Şe- küre Orman aleyhıne açılan maddi ve manevı tazmınat da- vasının yapılan duruşması sı- rasında verılen ara kararı gereğince: Davalı vasisi Cide Sofular k.den tsmail eşi Şeküre Or- man adma çıkartüan çağrı kâ- gıtlanmn tebliğ edıleraeden ıade edildiğı, tüm aramalara rağmen açık adresi tespit edi- lemedığinden adı gcçen dava- lı vasisi Şeküre Orman'ın duruşmasının bırakıldığı 14.5.1991 günü saat 9.00'da mahkemede hazır bulunması veya vekıl tayin etmesi, aksi halde yargılamarun yokluğun- da sürduruleceğı açıklamah çağrı kâğıdı yerine geçerli ol- mak uzere ılanen tebliğ olu- n u r Basm: 46009 Konservatuvar mezunundan piyano, klavye, keman, şan, solfej, deşifraj, armonı dersleri verilir. Tel: 385 15 70 Öğrenci kimliğimi ve pasomu kaybettim. Hükumsüzdür. BERNA TOKOĞLU si altındaki kişiye içirmek. 6. Tuvalet taşına ters otura- rak büyuk aptes yapmak. "Yanlış inamştardan biri de haftanın bazı günlerinin ugur- ru, bazı günlerinin ngnrsuz sa- ydmasıdn-. Oysa tslamda gıi- nttn güne hstnnlügii yoktur. Bir suriı hnrafeye kanarak adeta haftanm giınlerini çalış- mamak içinparselleşimiz" di- yen Erdil.hurafelerle mücadele ederek etkilerini azaltabilmek için bazı önerilen de sunuyor: — Halkımua Islam dini esaslan iyi ve dofnı öğretil- meiidir. — Camilerde, vaaz ve hut- belerie haik aydınlatdmalıdır. — Diyanet tsleri Başkanh- ğı'nca konuya ilişkin geniş kapsanüj araşnnnalar yaptınl- malı, çıkan sonuçlara göre mevcut tedbirler geliştir- meUdir. — Fal, buyü, muska, tılsun konaten ile Ogfli eserier yetkffl meralerin tetkikinden geçme- dcn yayımlaulmamalıdır. ÖZEL REHBER İstanbul'daki Kayserililer ISTANBUL'da yaşayan Kayserililer kendi rehberlerini çıkardılar. Kaysenliler Danış- manlık ve lletişım Şirketi'nce çıkanlan rehberde Kaysen'nin yetiştirdiği ünlü kişilerde su-a- îanmış "Mimar Sinan, Ah- met Paşa, tncili Çavnş, Seyra- ni, Dadaloglu, Seyyit Burha- neddin Tinnizi, Abdullan De- velioglu." Halen Istanbul'da yaşayan' Kayserililerin meslekleri, adres- leri ve telefon numaralannın da aynntılı biçimde yer aldığı rehberde Kayseri'nin yetiştir- diği bilim adamlannın bazıla- n ise şöyle sıralanmış: "Ord. Prof. Dr. Hajri Do- maniç, Prof Dr. Nazun Terzi- oglu, Prof. Dr. Feyzi Feyziog- hı, Prof. Dr. Bedü Jünaa, Prof. Ahmet Alkan, Prof. Dr. Bedü Kevziogiu." Rehberde yöreye has oyun- lar, bilmeceler ve hıkâyeler ıle fıkralarda anlatılmış. "KayserUinin biri Amerika'- ya giöer. Yiımi yddan beri Amerika'da kalan hemşehrisi- ni görür. Koınşma arasında hemşehrisinden yirmi yıldan beri ne iş >aptığını sorar. 'Bir fabrikada ışçiyim' ceva- buu alır. Birden sinirienen KayseriU: — Yirmi yıldan beri çalışı- yorsun da hâlâ fabrikanın sa- hibi olamadm mı? Ne biçün Kayserililik? Ayıp sana... — Hemşerim der, bu fabri- kanın sahibi olmama imkftn yok. — Neden yahu? diye soran Kayserili'ye arkadaşı: — Çünkn fabrikanın sahi- bi de KayseriU cevabını verir. ÖZALLARA YABANCI BAKI$ Semra ile Turgut ALMANYA'da yayımlanan "Frankfurter Allgemeine Zeitung" gazetesınin 7 mart ta- rihli sayısında yer alan kısa yo- rum, "Özal çiftine"yabancı bir bakış niteliğinde. "Türk tmparatorlufu, gücü- nün doruk noktasındayken bir kadın onun yazgısı uzerinde en büytık nüfuza sahıpti Muhte- şem Suieyman'ın eşiRoksan (Hürrem Sultan), kudretli sul- tanı ve padisahı neredeyse par- mağında oynatıyordu. Osmanlı tmparatorluğu çoktan tarihe kanşmıştı, ama kökleri, Şark'ın geleneklerin- de bulunan güçleri hâlâ yaşı- yor. Uzun bir zamandan beri birçok Türk, devlet baskanla- n Ozal'ı 'yeni snltan'olarak ni- telendinyor. O, ülkeyi, kendi özel mülkü gibi kullanıyor. Aşuı etkisi bütün bakanlan fı- güranlara dönüştürüyor. Bu nedenle bazılan istifa ettiler, bazıları ise görevlerinden uzaklaşürıldılar. Şimdi olanlar ise Haidun Taner'in bir komedisine ya da Aziz Nesin'in bir hicvine ben- ziyor: özal'ın eşi Semra, ülke- nin en büyük ve en önemlı kenti oian Istanbul'da parti baskanı olmak istiyor. Semra özal.George Sand (kendisi pu- ro içmektedir) ile canı sıkı- lan cumhurbaşkanı eşi kanşı- mıdır. Kadınlann eşitliğinden yana taraf tutması iyı. Ama bu, Türkiye'de bile devletin özel mülk haline getirilmesini haklı gösteremez." HAYVANLAR tSMAİL GİLGEÇ PtKNİK PİYALE MADH4 ÇD9Sİ R4MANI OLABİLECE. AkOJNA HIZLI GAZETECt \ECDET ÇtZGtLİK KÂMİL MASARACI p^SF' J AĞAÇ YAŞKEN ECİLİR KEMAL GÖKHAIS' GÜRSES GARFIELD JBî DAVIS işre. DOĞÛNIN SIP NJDNN 8ik(DAU ÇÛ2ÜLDİI. TARtHTE BUGÜN MÜMTAZ AMKAH 12 Mart CESAR£ BORGM'MN SONU.. r/i- /V/A/M/f ırALYAN SOrLUSU C££4££ SOGGIA (S£24£ SoerrHÎ) CHJMtrŞnj 14SZ'OE"VI ALS^ANPEH" ADtYO4 PAPI* OLJ<)N AS/LU KA/2D/M4L GOOG/GO SO/eGrf WM/ OĞLUY- PU- IZOMESANS'IN YAŞANPIĞl SOZ KONUSU OeV'RDE, YA TOPMKLA8/ UZEe/A/O£ SlgÇotC /CUÇUfC O£UL£T YCB MUG4D£t-£ £0E&K£U FGAUSA lf£ /SPAtJY* DA PAY <S. yuzytt. SOKILARHI/A OOĞISJJ SAÇ/M4 SeC^ıV CE£A££ SO/e- GtA, rUM BU K4&6AŞA /ÇtMPE Ç£f/n./ WL£L/ YOl LAJSI VE ruM <4C/MA£tZL/£rA// /kU/CLAA/,4&4*: SUÇ KOVANCILAR KADASTRO HAKİMLtĞİNDEN Dosya No: 1990/68 Davacı Malıve Hazınesi tarafından davalılar AJa Cakmak ve Gül- lü Çakmak'm aleyhine ikame edilen Kadastro tespitin^ itıraz davası- nın yapılan duruşması sırasında verilen ara karan gereğince; Davalılar Ağa Çakmak ve Gullu Çakmak'ın adreslen meçhul ol- duğundan dava dılekçesi tebliğ edılmemış olmakla Hazıne tarafından Kovancılar üçesı Tabanözu köyünde bulunan 390 nolu parselin ka- dastro tesbıtıne itıraz edılmış ve buna dail dava Mahkememızin 1990/68 esas nolu davası ıle devam etmektedir. 1$ bu ilanın yayımı tanhınden ıtibaren davalılar Ağa Çakmak ve GüUü Çakmak'a İS gün sonra tebliğ yapılmış sayılacağı davalılann duruşma günü olan 10 5.1991 günü saat 9.0'da Kovancılar ilçesı Kadastro Mahkemesı'rtde bu davada kendılerinın hazır bulunmaları veva kendılennı bir vekılle temsıl eturmelen aksı takdırde yokluklanna başvurulmaksızın duruş- maya devam olunacağı ve karar venleceğı dava dılekçesi tebliğ yenne kaım olmak üzere davalılara ılanen tebliğ olunur. Basın: 45926 İLAN ERDEMLİ SULH CEZA MAHKEMESt'NDEN Esas No: 1990/426 Karar No: 1990/866 Gıda maddeleri tüztiğüne aykın hareket etmek suçundan sanık tb- rahim ve Sıddıka oğlu, Erdemh 1971 doğumlu, Erdemh Akdeniz Mah. nüfusuna kayıtlı SONER KARACA hakkında mahkememızce yapı- lan yargılaması sonunda, suçu sabit bulunduğundan eylemıne uyan TCK'nın 398, 402 ve 3506 sayüı kanun gözönünde bulundurularak 647 S.Y 'nın 4-6. maddesı TCK'nın 72, 94 maddeleri gereğince 490.000.-TL. ağır para cezası ile cezalandınlmasına, aynca 3 ay süre ile failin cürme vasıta kıldığı meslek ve sanatının ve ticaretınin TA- TÎLtNE karar verümış, aynca karar özetınin Ankara, lzmır ve Is- tanbul'da yayımlanan ve tırajı 100.000'ın uzerinde bulunan bir gazetede ve aynca suç yennde yayımlanan bir mahaüı gazetede ılan edılmesine karar verilnüs olmakla ilanen duyurulur. Basm: 21207
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear