Catalog

12 MART 1991 CUMHURİYET/15 HAVA DURUMU TÜRKIYEDE BUGÜN üevtet Meteoroloji Işieri Genel Mûdürlüğü'nden alınan bilgiye göre bütûn bölgeler buiutlu. Marmara, Ege, Akdeniz, iç Ana- dotu ıle Batı ve Orta Karadenız sağanak yağışlı geçecek Hava sıcaklığı biraz artacak. Rûzgâr güney ve doğu yönlerden orta kuvvetle yurdun kuzeyuatsında kuvvetlice eseceK. Denizlerde: Akderiztfe lodos, Doğu Karade- nir'de gûndoğusu ve kesişleme öteki denizterde yıldız ve poy- razdan 3-5, Batı Karadeniz, Mar- mara ve Kuzey Ege'de 6 kuvve- Adana Adapazan Adyaman Afycn A«n Antara Aıttp Anotya Artrnı Y 19° 8° Dıya/bator Y 14° 5°Edıme B tt° 2°Erzwan Y 12° 5°Efanım B -Z> -21°Eskı$e»«ı Y 10° 3°Gaaantap Y 20°W°areaın Y « ° 11° Gûmûşhanr B B 10° 3°HaM*ı Y 21° 13° Isparta tinde 27 deniz mili hızla esecek. Dalga yûksekliği Batı Karadeniz, Marmara ve Kuzey Ege'de 1 5 - 2 5 metre dolayında bulunacak. Van Gölünde hava; buiutlu ge- çecek. Rüzgâr gûney ve doğu yönlerden hafif olarak esecek. Göl kûçük dalgalı olacak. Biec* Bmgöi Brtts Bokı Bına ÇanaMoto Çanım OenM B Y Y Y 8» 0°Kare B 2° -8° Kasömonu Y 16° 7°bü«*ul W° b 13° TMansa 14° 6°KMaraş 4° -5° Menin a°-20°Mugla 10° 3»M 14° & 11* 4»0rdu S°-«° Ftas 2°-7" Samsun 12° 7°S»rt 12» 7»Smop Y 10° 3°Ka»swı Y 1«° 7°Ktt«7°Kırttare« 13° 7°Konya 9° PKûttfıyı 19° W> Maitfya 9° 2°Wtem 7" 1" Tunce» 12° 5°Uşak 10° 2°Van 13° ffYteçat 9° 0° ZongukiaK Y 19° 10° Y 14° 5° Y 18° 11° Y 17° 9° 8 *>-«• Y 9° 2° Y 12» S° B 12° 3° Y 16° 7° B 12° 2° Y 14° 8° Y 4°-2° Y 12° 7° B 11° 4° B 8° 0° Y 16° 7° 8 4°-10° Y 8° 1° Y 12° 7° *-açı» B-t»*«/G-guneşt KUrt Sssi Y-yaOmurtu ( Tebrız • Şam DUNYADA BUGUN ASfU o Barcctana Basel Kahıre • AmstenSafn Y 15° Y 18° A 21° B 11° B 18° B 12° B 10» Y 1S° B 12° B 10° A 21° B 13° Y 17° Y 9° Y 13° B 12° Y 17° iHingrad Londra Uadrc) Mtono Uontru Btffn Boon Briüoel Budapeşte Canevre Duba FraıAfurt Gime KaHre Kopenhag WKn Leftoşa Newtt>rk Osto Paris Prag Rıyad Roma Solya $am Vfm Turos tofma Utnedk Viyana Vtashmgton Zûrih K 3° Y 13° B 14° B 15° K 3° B 1f Y S° Y 14° B 11° B 18° B 8° B 7° B 16° B 14 B 9° BULMACA 6 8 SOLDAN SACA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Bölüşme işi. 2/ Şarkı, türkü... Su ge- çinnez kumaştan ya- pılan bir tür spor ce- kct. 3/ Türk müzi- ğinde bir makam... Tane, adet. 4/ tçine küçük çakıl taşlan gibi taneler konan ve vurmalı çalgı olarak kullanılan boş ve ku- ru kabak. 5/ Karak- tcr... Çit, perde... Bizmutun simgesi. 6/ Meyveleri şekerle kaynatarak haarla- nan tatlı... Çölden esen rüzgâr. 7/ Sahip... Bir tiyatro mevsiminde, bir oyunun yerini bir başka oyuna bıra- kıncaya değin geçen süre. 8/ Hıristi- yan... Konut. 9/ Gösteriş, caka... Çe- şitli araçlardan elde edilen yumuşak reçine. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Yeniçeri salma erlerinin giydikle- ri kırmızı çuhadan yapılmış cüppe. 2/ Fasıla... Su düzeyindeki sıra ka- yalar. 3/ Voleybol ve teniste küt inmeye verilen ad... Bir nota. 4/ E>ar ve kalınca tahta... Büyük erkek kardeş. 5/ Tarla sının... Genellikle eski bir sanat yapıtının çizilerek ya da boyanarak ya- pılmış kopyaa. 6/ Çingene çocuğu... Afrika'da bir ırmak. 7/ Uzak... Asker. 8/ Çiftçilikte, toprağı işleyerek Urüne ortak olan kimse... llaç. 9/ Mezbaha. 1 LJ 1 1 60 YIL ONCE Cumhuriyet Müskirat 12 MART 1931 Ispirto ve ispirtolu içkiler inhisarı umum müdürlüğünün 1 haziran 1929 - 31 mayıs 1930'a kadar yani bir senelik blânçosu şayani dikat bir takım rakkamları ihtiva etmektedir. Bu blânçoda bir sene evvelki blânçoya nazaran chemmiyetli farklar vardır. Ezcümle idarenin nakti mevcudU 232,718 lira tenakus etmiş, buna mukabil stok mallar 1,457,784 lira artmıştır. Bomonti fabrikası hisse senetlerinden 1940 adedi daha mübayaa edilerek hisse senetleri mecmuu sekiz bine iblâğ olunduğundan bu suretle Inhisar idaresi Bomonti Şirketi sermayesinin yuzde onuna müsavi hisseye iştiraki temin edilmiş demektir. tnhisar idaresi kendine ait emvalin muhafazası, icar ve nakliye masraflarının tenkısi maksadile Kabataş'ta mükemmel bir merkez deposu yaptırmış, likör ve konyak fabrikası yapılmak üzere Şişli'de, şarap imalatı için de Tekirdağı'nda bir rakı ve soma fabrikalan yapılmak üzere Diyarbekir'de de iki arsa mübayaa etmiştir. Tekirdağı'nda mübayaa edilen arsada elyevm fabrikanın inşa ve ikmaline çalışılmaktadır. Geçen seneye nazaran Maliye Vekâletinin idaredeki • matlûbu 1,038,330 lira artmıştır. Bunun sebebi de Izmir'deki ıslak üzüm ve satılmamış incirlerin mahvolmaması için ve müstahsillerin zarardan kurtanlması için Maliye Vekâletinden verilen emir üzerine bu mallar satın alınmıştır. 30 YIL ONCE Cumhuriyet Kocatopçn Kapatılacak fabrikalar 12 MART 1961 Sanayi Bakanı Şahap Kocatopçu bugün saat 11'de bir basın toplantısı yaparak, ikinci demir çelik tesisleri için sanayi tesisleri için Avnıpa'dan alınacak malzeme ve yerli otomobil • fabrikasının kurulması imkânlannı incelemek üzere pazartesi günü bir geziye çıkacağını açıklamıştır. Mütaakıben Bakan, Ankara gazetelerinde çıkan bir haber üzerine lzmir'de hava alanı yapan Amerikan firmasına Türkiye çimento sanayiinin daha cazip tekliflerle çimento satacağmı ve memleket aleyhine hiçbir karar olmadığını açıklamıştır. Sanayi Bakanının bu izahatını takiben gazeteciler Bakana çeşitli sonılar sormuşlardır. Bu arada kunıluş yeri kibariyle zarar eden fabrikaJann kapatılması ve buna mukabil kâr eden fabrikalann hususi sektöre devri ile ilgili bir soruya Bakan, geniş bilgi vermiştir. Çeşitli politik düşünce ile yapılan 6-7 fabrikanın kapatılacağını ve Erzunım çimento, Adıyaman mensucat fabrikalannı örnek olarak veren Kocatopçu, kâr eden müesseselerin devrine örnek olarak da Sümerbank tesislerini göstermiştir. Devredilecek müesseselerin isimlerini spekülasyona engel olmak için açıklamıyan Şahap Kocatopçu, gezisinde kendisine Fikret Çeltikçi'den başka Eregli Demir Tesisleri Umum Müdüriı Nezih Rona ile İş Bankası Iştirakler Müdürü Hayri Tolay'ın refakat edeceklerini bildirmiştir. GEÇEN YIL BUGÜN Cumhuriyet Bagımsızlık ilanı 12 MART 1990 Sovyetler Birliği'nin Baltık Denizi kıyısındaki cumhuriyetlerinden Litvanya'nın parlamentosu (Yüksek Sovyet), SSCB'den bağımsızlığını ilan etti. Litvanya Yüksek Sovyeti'nin akşam yapılan oylamada ezici bir çogunlukla aldıgı karar, Litvanya'nın 1939 yılında, Stalin yönetimi ile Nazi Almanyası arasında imzalanmış bulunan "gizli protokol" çerçevesinde, SSCB tarafından "işgal edildiğini" ve bu işgalin yasadışı sonucu olan "Litvanya Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'nin artık varlıgını yitirdiğini vurguluyor. Kabul edilen kararla Stalin yönetiminin 1944 yılında sınırladığı Litvanya Cumhuriyeti'nin tüm egemenlik haklannı yeniden kullanmaya kararlı olduğu ilan ediliyor. TARTISMA Körfez Savaşının Getîrdikleri Geçmişte ABD'nin böylesi bir imkâna kavuşamamasında, hukuki meşruluğun eksikliği yanında Arapların, ABD'nin îsrail yanlısı poütikası yüzünden bölgeye girmesine olumsuz tavır alması yatmıştı. öncelikle Iran'ın dizginlenmesi uğruna yaratüan Irmk devletinin askeri gücüne bü- yük bir darbe vumlmuş ve böylece Ortodo- ğu'nun dengesinin bozulması olasılığı bü- yük ölçüde önlenmiştir. İkinci olarak ABD'nin bölgede askeri güç bulundurması ve boylelikle Eisenhower Doktrini'nden beri izlenen, bölgenin direkt olarak güvenceye alınması hedefi olanak dahiline getirilmiş ve bunun için gerekli hukuki meşruluk sağlanmıştır. Meşruluk, en basitinden saldınya uğrayan Kuveyt'in korunması gerekçesi ile sağlanmıştır. Bugün BM'de konuyla ilgili olumlu bir karar çık- masa bile ABD'nin hukuki bir meşruluk içinde Körfez ülkelerinın çağrısı sonucu, belki Batılı müttefıklerin de katüırm ile böl- gede güvenlik sistemi kurabilmesi olanak- h hale Relmiştir. Geçmişte ABD'nin böylesi bir imkâna kavuşamamasında, hukuki meşruluğun ek- sikliği yanında Araplann, ABD'nin tsrail yanlısı politikası yüzünden bölgeye girme- sine olumsuz tavır alması yatmıştı. Ancak savaş sırasında ortaya çıkan geliş- meler ABD lehine sonuçlar yaratmış gö- zükmektedir. öncelikle, Arap monarşileri, savaş sıra- sında Araplar arasında ortaya çıkan düş- manhklar ve savaş sonrası her an cıkma kı- vılcımlan veren Arap cumhuriyetçiliği teh- likesine karşı kendilerini, kendi ırktaşların- dan korumak için ABD'nin bölgede askeri varlığının şart olduğunu anlamış gözük- mektedirler. İkinci olarak tarih boyunca Arapların gözünde saldırgan olarak tanınmış Îsrail, ilk kez izlediği yeni politika ile bu imajı bir öl- çüde azaltmaya başlamış gözükmektedir. Tüm bunlar olurken ABD'de savaş son- rasında Fillstin sonınuna bir çozüm arana- cağı imajını yaratmış ve denge arayışı içine girmiştir. Bütün bu gelişmeler gelecekte, tsrail so- runu nedeni ile ABD'nin bölgeye yerleşme- sine karşı Araplar arasında bugüne dek var olan görüş birliğini muhtemelen bölebile- cek gözükmektedir. Bu bölünme, ABD'nin karşısındaki son engelin zayıflamasına yol açarak ABD'nin istediği güvenlik sistemi- ni kurmasını kolaylaştırabilecektir. Tüm bu gelişmeler içerisinde ABD'nin bölgeye yerleşmesi çabalarmı kolaylaştıran en önemli etken daha önce de söylenildiği gibi Sovyetler'in bölgedeki güç politikasın- dan çekilmesi olmuştur. Gerçi Gorbaçov son dakika banş planı ile bir şekilde savaş sonrası oluşabilecek yeni dengede etkin bir rol almak istemiş olmasına rağmen gücü buna yetmemiş ve Batı ile olan ilişkilerini fazla riske atamamıştır. Bu nedenle tüm dünya Irak'ın, Sovyet banş koşulları yeri- ne aslında icerik olarak Sovyet planından pek farkh olmayan müttefıklerin koşulla- rını kabul ederek savaşı bırakmasının sağ- lanması için yapılan kara savaşına tanık ol- muştur. Sonuçta Irak, Sovyet banş planı çerçevesinde değil fakat ABD ve müttefık- lerin koşullannı kabul etmek yolu ile Kör- fez savaşını durdurabilmiş ve boylelikle Or- tadoğu'da yeni efendinin kim olduğu tescil edilmiştir. Sonuç olarak Ortadoğu'da bugün olan gelişmelere yakın tarihin ışığı altında baka- cak olursak ABD'nin bir şekilde Ortadoğu- da Batılı dostlan ile birlikte veya tek başı- na bir güvenlik sistemi kurmak yoluyla ka- lıcı ve sürekli askeri nüfuzunu bölgeye yer- leştirdiğini görmemiz şaşırtıcı olmayacak- tır. HASAN ULUSOY Galeri • Atölye 146 97 38 • 132 «4 26 DOĞAN PAKSOY Resim Sergisi • 8-30 Mart 1991 Abdi Ip^cp Cad. 4t/1 T.şyıkiy. T.l: 141 04 M Fax: 14* 67 61 HOBİ MUZAFFER AKYOL Resım Sergrsı 9 Mart-30 Mart Valıkonajı C*d. P«t»| SS M«antası 14« 72 81 5-26Mani991 II 00-18.00 (Paargünlaıdçnd») Istddal Caddesi. 141 Beyoğlu-lsanbul T& 1521698 Resim Sergisi AGOPARAD G A R A N T I S A S A T G A L E R İ S İ M u r a t M e t e A ğ y a r Resim Seıgjsi 4-25Manim,UİX>-18M • \bnca Modem Sanat Galerisi "5 AM,S , valikonağı Caddesi No 117/2 Nışantaa-lstanbul 161:130 39 80 ARKEONSANAT G\LERİSİ FtKRET MUALLA Resim Sergisi 14Şubat-23Mart I t M e Cad. StJkaııe Sok. Ma: 19 Ortafeüı Tri-. 159 92 57 Desıek Re Sanat Galerisi BİLÂL ERDOĞAN resim sergisi 5 marl-29 mart 1991 I) fun II 00-18 30 Tcl l}l 28 3 : •••TTTTTTTTTTTTT İRFAN OKAN15 Mart - 28 Mart 1991 RAMKOSANAT MERKEZİ Adyc Sok. Yun Apt 8/2 T<^viklyT 136 15 38 DEMET YERSEL Re»lm Sergbl 14 Mart-21 Nisan 1. Ln*nl SûKhı Sok. N«:14Ttt 170 03 12 ÇAĞDAŞTURKN RESSAMLARı DEVAMU SERGİSİ galeri atölye 146 97 38 132 64 26 ĞUNDEM İLKORUR fato Sergisi 11 Mart-23 Mart I > I I C » l E R I S I V«pur Itlulnl Sok. No-S Ortıkoy 159 19 11 TÜRK HAT SANATINDAN ÖRNEKLER 9-30 Mart ARTİSAN iotcele Sok. N<y. 3 Ortaköy 159 51 55 AEDPA JİMTekstilbank Sanü Galerisi SEMİH BALCIOÜLU Gravür-Karikatür Sergisi 12 Mart-1 Nisan Hmni a«r«d« Cad.12« T«t»lklr« Trt 136 12 79 ÇAĞOAŞ YAŞAMI DESTEKLEME DERNEĞİ —PANEL— "Çağdaş Eğitim bağlamında Türkiye de din egitimi" Oturum Başkanı Prof. Dr. Jale Baysal Katılanlar Prof. Dr. Neda Armaner Doç. Dr. Nihat Bilgen (M.F.B. Müsteşarı) ömer Okurtan (M.E.B. Talim Terbıye Heyeti Bşk.) Dr. Lütfü Doğan (Eski Diyanet işleri Bşk.) Ali Sirmen (Gazeteci) Tarih: 13 Mart 1991 Çarşamba Saat: 14.00 Yer: Cernal Reşit Rey Konser Salonu HARBİYE 1. Hamur kağıda çok temiz. önlü arkalı seri çekimlerde FOTO KO Pİ DoğanCopy ftf\ T l 16O78 28 V ^ V ^ I LBB Ortabahçe Cad. No: 6O Beşlktaş SAMSUN İKtNCİ ASLÎYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN ENVER ERDEM'E DUYURU Dosya No: 1990/147 Davacı Mehmet Çelik vekili Av. Kamil Aral tarafından davalüar Sefer Muzaffer Tüfekçi ve Enver Erdem aleyhine, Samsun Cedit ma- haJlesi, 43 pafta, 136 ada ve 650 parselde kayıtlı 303/343 arsa payı- nın davacıya satışı yapılan 13/343 arsa paylı 22 numaralı daireye tekabül eden kısmının iptali ve davacı adına tesciü istemiyle açılan bu davanın mahkememizce yapılan duruşrrıasında: Davab Enver Erdem'in adıesi tüm araştırmalara karşın buluna- madıgından dava dilekçesinin ve duruşma gün ve saatini içeren da- vetiyenin ilanen tebliğine karar venlmiştir. Davalı Enver Erdem'in duruşmaaın bıraluldığı 20.3.1991 günü saat 09.00'da mahkememizde hazır bulunması ya da kendisini bir vekille temsil ettirmesi, aksi takdirde H.U.M.Y.nın 213 ve 377. maddeleri hükümlerince yokluğunda yargılama yapılıp, yokluğunda karar ve- rileceji hususu Tebligat Yasası'nın 28. maddesi hukmünce ilan olu- nur. Basın: 46004 JAPONGULÜ tlhanSelçuk 4. bası 10000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yaymlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-htanbul Ödemeii gönderilmez. ÇALIŞANLARIN SORULARI SORU1NLARI Yılmaz Şipal 5000 Ura (KDV içinde) Çağdaş Yayınlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-htanbul Öderndi göBderilmez. Grafikerseniz. yaratıcıbğa inanıyorsanız, ortak olabilecekseniz, aradığımız arkadaş sizsinız 589 35 40 EMİRDAĞ ASLtYE HUKUK HÂKİMLİĞt'NDEN 1990/434 Davaa Bahar Çakıl tarafın- dan davalı Celal Çakıl aleyhi- ne açılan boşanma davasımn yapılan yargılamasında verilen ara karar uyannca: Davalı Celal Çakıl'a tüm aramalara rağmen adresinin tespit edilememesi nedeni ile dava dilekçesi ve duruşma gü- nünün yurtiçinde yayımlanan yüksek tirajb gazetelenn birin- de ilanen tebliğine karar veri- lerek duruşma 25.3.1991 günü saat 11.55'e bırakılmış olup bclirtilen gün ve saatte adı ge- çen kişinin duruşmaya katıl- madığı veya kendisini bir vekille temsil ettirmediği tak- dirde yargılamaya yokluğun- da devamJa karar verileceği Uanentebüğohınur. 19.2.1991 İLAN ELAZIĞ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESt'NDEN Dosya No: 1988/440 Davacı Mehmet Yıkılmaz ile davalılar Hailze Çağlayan vs. ara- sındaki tapu iptali ve tescil davasımn yapüıp bitirilen duruşması so- nunda: 1- Davalılar Bedrettin ve Makbule aleyhine açılan davanın 1086 sayuı H.U.M.K.nun 91 ve 95. maddeleri uyannca REDDİNE. 2- ölü şahıs aleyhine dava açılamayacağından davalı Hayriye'nin şahıs aleyhine açılan davanın REDDİNE. Ancak mirasçılar Ahmet Tarık, Hafıze ve Hülya aleyhine açılan davamn kabulüne. 3- Diğer davalılar aleyhine açılan davanın KABULÜNE. Bu cüm- leden olarak Elazığ ili, merkez ilçesi Körpe köyünde kain 338 sayılı parselde davalılar Melahat, Hayriye, Şemsetün, Lütfü, Recep, Naz- mi, Perihan ve Neriman adlanna olan toplam 88/112 oranındaki his- senin iptali ile iptaJ edilecek 88/112 hissenin davacı adına tapuya TESCİLİNE. Yargıtay yolu acık olarak verilen 14.2.1991 tarihli ka- rar davalılar Makbule ve Bedrettin Evliyaoglu'na karar tebligi yeri- ne kaim olmak üzere ilan olunur. Basın: 46006 ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKd Aydın Çubukçu'yla Söyleşi: (8) "Nereye Gideceğim?.." Aydın Çubukçu'yla söyleşinin sonuna geldim. Bu yazıiar için belki "uzadı" diyenler olmuştur. 19 yıl 4 gün, özgüriük- lerinden yoksun yaşamış bir kişi için, bence çok kısa bile ol- du. Aydın Çubukçu, gerçekte konuşmak istememiş, beni kıramadığı için, bir şey diyememiş. Konuşmamızın sonuna gelirken: — Yemeği birlikte yiyelim! dedim. — Kalmayayım artık, sana yük olmayayım! dedi. — Yük olmazsın. Bak, sana içki vereyim! — İçki içmem! dedi. Ayık insan göremedim dışanda. Ne kadar çok içiliyor? — Daha önce içmiyor muydun, sen girmeden? — Az içerdim, normal. Arada bir, bir şeyler içerdik. Şimdi istemiyorum. Herkes sarhoş geziyor çünkü. Arada birkaç ki- şi ayık kalsın! (Kahkahalar) — Cezaevinde içki sorunu nasıl çözümleniyor? — Arada bir, yılbaşında çeşitli zamanlarda efkâr dağıtmak için içerler. Herkes değil. Bazı uzmanları vartabii onun. On- lar yapar, birer bardak falan işte, içerler. — Ozgürlüğü nasıl tanımlarsın, şimdi, böyle çıkınca? — Ben daha çıktığımı hissedemiyorum. önce, bir asker- lik baskısı var üzerimde. O olmadan, onu çözmeden tahliye falan oldum saymıyorum kendimi, sayamıyorum. Şuntarı ya- dırgamıyorum; örneğin evden çıktım, buraya kadar yürüye- rek geldim. Yolda yürüyebiliyorum! Yani, yeni bir şey yapıyormuşum duygusuna da kapılmıyorum. Cezaevinden çıktım; zaten bir aksilik oldu; askerlık şubesinin önüne beni bıraktılar. Şubede birtakım olaylar falan olmuştu işte; kova- ladılar abimi, Ertuğrul'u (Kürkçü) falan. "Gazeteciler gelmiş, 'garnizon'un içine girmiş!" diye bir vaveyla koptu! — Nerede, ne zaman? — Tahliye olduğum gün, Gaziantep'te. Şimdi benimle bir- likte, cezaevinden ızleyip askerlik şubesine geldıler. Oradan beni bırakacaklar. istanbul'dan gelen arkadaşlar, basın kartı falan göstermişler, garnizonun içine kadar girdiler, fotoğrafı- mı falan çektiler. "Demokrat" dergisinden arkadaşlar vardı; birden vali, emniyet müdürü falan uyarılmışlar, "Garnizon için- de gazeteciler var!" diye. Komutan geldi, bağırdı, çağırdı, bunlan kovaladı; boşalttı, asayişi sağladı. Benim için de "Ta- kın kelepceyi buna!" dedi, kelepçeyi taktırdı yeniden, "Ne- zarete!" dedi. Garnizon nezaretine gönderiyor. "Yarın saat dokuzdan önce hiçbir işlem yapmam!" dedi. "Bırakmam se- ni!" dedi. — Günlerden ne? — Pazar! Normal, yapılabilir bir şey. Arkadaşları kovaladı- lar, onlar gitti. Neyse, on beş dakika sonra, beni yeniden içeri soktular. Bir asteğmen geldi: "Özür dilerim, dedi, bir yanlış anlama oldu, sizi serbest bırakıyoruz." Bıraktılar beni kapı- nın önüne! Gaziantep'i hiç bilmem. Nereye gideceğimi hiç bilmıyorum... — Eeee... — Onları, arkadaşlarımı, ağabeyimi nerede bulabileceği- mi bilmiyorum. Dolaşmaya başladım, ama bir yandan da ken- dime diyorum, "Ulan bayağt normal gidiyorsun ha! Yani, şaşırmadın sokaklarda!" Bir adres olsa, pekâlâ gidebilece- gim. Neyse, üç-dört saat sonra, telefonlar, otellere girip çık- malar, bilmem ne derken, onlan buldum. Buldum ama, diyeceğim şu: Orda şaşırmadım. Yanlış bir şey yapmadım (gülüşmeler). — Ben ne yapıyorum biliyor musun? Avrupa'da filan kay- boluyorum (gülüşmeler). Rahat yani, Gaziantep'te de yitebi- Jirim! — Ama işte, her kentin planı, Anadolu kentinin planı aşa- ğı yukarı aynıdır. Bir istasyon caddesi, bir hükümet alanı, or- dan dağılan sokaklar. "Hükümet alanını bulursam," dedim, Antep'i çözerim. Buldum ve çözdüm! Daha önce hiç gitme- miştim Gaziantep'e. "Ama mutlaka bir hükümet alanı vardır" diyorum. Orayı bulduktan sonra, düğüm noktasını çözdüm. Ama şunda şaşınyorum şimdi; yapamadığım işler, bir yerde otururken "Ben buradan çıkar giderim, bana kimse karışa- maz!" dendiği anda, bir havalanıyorum, artık oturamıyorum orada. 19 yıl hapis yatmışım. Bir yere gidemiyorum, ama beni burada tutan ne? Şu odadan ben, istediğim an çıkar gide- rim değil mi? — Tamam! — Kimse karışamaz! Bu çok güzel bir duygu ve hemen kullanmak istiyorum bunu. Evde de başıma geliyor. Kalka- yım gideyim! Ama nereye gideceğim? Ne iş yapacağım? Bir işim olsa, onlar işte; bu duygunun verdiği, bunu kullanma hakkını elde ettiğimin gerçekleştiğini görmem, benim tahli- ye olduğum anlamına geliyor. Şimdi, buradan gidebilirim, ama nereye gideceğim? Ya annemin yanına gideceğim ya ağabeyimin yanına, eczanesine gideceğim. Bilmem, bu de- ğil ki, yani, o tahliye olma, salıverilme duygusunu yakalaya- bilmek için yapacağım bir iş olması gerek. Bir şeyler yapıyor olmalıyım. Askerlikten sonraya kalıyor o da işte... • • • Aydın Çubukçu askere gitti. Yazılar sona ererken, göster- diği güvenden dolayı teşekkür etmek istiyorum. içeridekile- re gelince, Nâzım'ın "Hapiste yatacak olana bazı öğütler"ini anımsatmak istiyorum. Şöyie: "Dünyadan, memleketinden. insandan / umudun kesik de- ğil diye / ipe çekilmeyip de / atılırsan içeriye, / yatarsan on yıl, on beş yıl / daha da yatacağından başka, / "Sallansay- dım ipin ucunda bir bayrak gibi keşke" / demeyeceksin, / ya- şamakta ayak direyeceksin. Belki bahtiyarlık değildir artık, / boynunun borcudur fakat, / düşmana inat, / bir gün fazla yaşamak, / içerde bir tarafın- la yapyalnız kalabilirsin, / kuyunun dibindeki taş gibi. Fakat öbür tarafın / dünyanın kalabalığına / öylesine karış- malı ki, / sen ürpermelisin içerde, / dışarda kırk günlük yer- de yaprak kıpırdasa. İçerde mektup beklemek, / yanık türküler söylemek bir de, / bir de gözünü tavana dikip sabahlamak / tatlıdır, ama tehli- kelidir. Tıraştan tıraşa yüzüne bak, / unut yaşını, / koru kendini bit- ten, / bir de bahar akşamlarından; / bir de ekmeği / son lok- masına dek yemeyi / bir de ağız dolusu güimeyi unutma hiçbir zaman. Bir de kim bilir, / sevdiğin kadın seni sevmez olur, / ufak bir iş deme, / yemyeşil bir dal kınlmış gibi gelir, / içerdeki ada- ma. İçerde gülü, bahçeyi düşünmek fena, / dağları, deryaları düşünmek iyi. Durup dinlenmeden okumayı yazmayı / bir de dokumacı- lığı tavsiye ederim sana, / bir de ayna dökmeyi. Yani içerde on yıl, on beş yıl, / daha da fazlası hatta / ge- çirilmez değil, / geçirilir, / kararmasın yeter ki / sol memenin altındaki cevahir!" ÎLAN SUSURLUK SULH HUKUK HÂKİMLİĞt'NDEN Dosya No: 1990/385 Davaa Mehmet Karataş vekili tarafından davalılar Ahmet Karatas ve Mustafa Karatas hakkmda mahkememizde acılmış bulunan ortak- hğın giderilmesi davasımn yapılan acık duruşması sırasında: Susurluk Burhaniye Mahallesi Handere Sokak No: 67'de ikamet eden davalı Mustafa Karataş'ın tüm aramalara rağmen adresi tesbit edilemediğinden duruşma gün davetiyesinin ilanın yapılmasına mah- kemece karar verilmiştir. Karar gereğince davanın Gürece köyü 101 ada 7 parsel sayılı tasın- maz hakkmdaki ortaklığın giderilmesi davası olup duruşması 3.4.1991 günü saat 9'da Susurluk mahkeme kaleminde yapılacagı davalı Mus- tafa Karataş'a davetiye yerine geçerli olmak üzere ilanen tebüğ olu- nur. 7.1.1991. Basın: 45985 BÖBREK ARANIYOR A Rh pozitif kan çjrubunda hamiyetli bir böbrek vericisi aranmaktadır. Müracaat: 9-621-12284-12974-13858 (Denizli)