18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
29 KASIM 1991 KULTÜR-SANAT CUMHURÎYET/9 TABLO İADESİ Sağlar'ın açıklaması • Kültiir Servisi — 1986 yılında Irlanda'da Lord Dunsaney malikanesinden çalınan Gabriel Metsu'nun "A VVomen Reading a Letter - (Mektup Okuyan Kadın)" adlı yağlı boya tablosu bugün Irlandalı yetkililere teslim edilecek. Mimar Sinan Üniversitesi Resim ve Heykel Müzesi'nde saat 11.00'de düzenlenecek törenle Kültür Bakanı Fikri Sağlar, Turkiye'de satılmak üzereyken yakalanan tabloyu trlanda'nın Roma Büyükelçisi Christopher Fogarty'e teslim edecek. Sağlar, yaptığı açıklamada, Metsu'nun tablosunun bu ülkeye iadesinin, külturel varlıkların yaşadığı yollarla dolaşımmın onlenmesi mucadelesi veren ulkelere örnek olması gerektiğini belirterek görevi suresince kultürel varlıklann kaçakçılığıyla mucadele edeceğini soyledi. Sağlar, "Bu tablonun iadesi, mücadeiede kararlı olacağımızın bir gostergesı sayılmalıdır. Bu jesti, Zeus Sunağı gibi geri almak için uğraş verdiğimiz kaçırılmış değerlerimizin bulunduğu tum ulkelerden beklıyoruz" dedi. AVBUPA SİNEMA HAFTASI İtalyan Kültür'de 9 film • İSTANBUL (1ÜHA) — Italyan Kultur Merkezi'nde aralık ayı ıçersinde Avrupa Topluluğu Ülkeleri Kültür Enstituleri'nın katılımlanyla "Avrupa Sinema Haftası" düzenlenecek. İtalyan Kültür Merkezi'nden yapılan açıklamava göre, 15 aralıkta başlayacak hafta boyunca, Hollanda, Belçika, italyan, Alman, Ispanyol, Ingiliz, . Fransız, Yunan ve Turk sinemalanndan birer fîlm gosterilecek. Açıklamada, 15 aralık gunü Frouke Fokkema'nın yönettiği Çelişki (Hollanda), 16 aralık günu Lina VVertmulJer'in yönettiği "Onuncu Kaçak (Italya)" 17 aralık gunü Petra Tschortner'ın yönettiği Berlin Prenzlauer, Bero (Almanya), 18 aralık günu Juanma Baio Ulloa'nın yönettiği "Kelebeğin Kanatlan (Ispanya), 19 aralık günu Lezli-An Barett'ın yönettiği "Herzamanki lşler (lngiltere)", 20 aralık günu Katleen Framarty'nın yönettiği "Kıksançlık (Fransa)", 21 aralık günu Atıf Yılmaz'ın yönettiği "Berdel", 22 aralık günu Chantal Akerman'ın yönettiği "Anna'nın Randevuları (Belçika)" ve Maria Gavala'nın yönettiği "Menekşelerin Kokusu (Yunanistan)" filmlerinin gösterileceği belirtildi TİYATRO Kurt Weill Dormen Tiyatrosu'nda • Kültur Servisi — Dormen Tiyatrosu, Amerikan vatandaşhğına geçmiş Alman besteci Kurt Weill'ın yaşamını konu alan "Gunaydın Mr. Weill" adlı müzfkal oyunu sahnelemeye başladı. Bugun gala gecesi gerçekleştirilecek oyun, bestecinin Almanya ve Amerika'daki yaşamından kesitler veriyor. Haldun Dormen'in yazıp yönettiği oyunda başlıca rolleri Cihan Ünal ve Yekta Kara paylaşıyor. Unal ve Kara, besteci ve eşinin yaşamına gırmiş çeşitli kişılerı canlandınyor. ' (Fotoğraf: IBRAHIM GÜNEL) Sevdalı Bulut • Kültür Servisi — Naam Hikmet'in 90. doğum yıldönumu etkinlikleri çerçevesinde Dostlar Tiyatrosu, bugunden itibaren Mehmet Ulusoy'un uyarlayıp yönettiği "Sevdalı Bulut" adlı oyunu sahnelemeye başhyor. Sevdalı Bulut ilk kez 1973 yılında Paris'te Theatre de Liberte'de sahnelendi. Maçka'daki eski Maden Fakultesi Salonu'nda seyirci karşısına çıkacak oyunda golge oyunlan ve masklan Mehmet Guleryüz gerçekleştirdi. ÖDÜL Ulvi Uraz Tiyatro Odülleri K S i l b i i i il 1990 y Kültür Servisi — Bu yıl on beşincisi verilen 1990/91 "Ulvı Uraz Tıyatro Ödulleri" dün akşam Devlet Tiyatroları Tak- sim Sahnesi'nde yapılan bir törenle sahiplerini buldu. "Ulvi Uraz Tiyatro Ödulleri", tiyatro yaşamı boyunca, yerli oyun sahneleme ve ulkemiz tiyatrosuna yeni yazarlar kazandırma konusunda, Uraz'ın özeni goz onunde bulundurularak her yıl, İstanbul'da sahnelenen bir yerli oyunun yonetmenine ve oyun- cusuna veriliyor. Bu yıl Gungor Dilmen'in yazdığı "Deli Dumrul" oyununun yönetmeni Yücel Erten, aynı oyundaki başanlı rolu nedeniyle de Selçuk Yöntem, "Ulvi Uraz Tiyat- ro Odülü"ne değer gorulduler. Öduller, Ulvi Uraz'ın eşi Sel- çuk Uraz tarafından verildi. Torenden once, evvelki gun yi- tirdığimiz yönetmen Okan Uysaler için saygı duruşunda bu- lunuldu. Törende Istanbul Valısi Hayri Kozakçıoğlu, İstan- bul Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yonetmenı Gencay Gurun ve Türk tiyatro dunyasının birçok unlu ismi hazır bulundu. Ödül toreninin ardından "Afife Jale" oyunu sahnelendi. (Fotoğraf: İBRAHtM GÜNEL) 0 Groucho Marx, Oıarlie Chaplin, Ingrid Bergman, John Wayne, Simone Signoret, James Cagney, Rita Haytvorth, Bette Davis, Greta Garbo, Ava Gardner, Ayhan Işık, Cahide Sonku, bAarilyn Monroe, Clint Eashvood, Şener Şen, Zülfü Livandi, Orson Welles, Glenn Cbse Tüm bu isimleri, dolayısıyla SİNEMA yı sevenlere • t •• ATILLA DORSAY Varhk Yayınlan Ml SINEMA/AIILLÂ DORSAY 'Gizli YÜZ', uyumlu bir ÖmerKavur-Orhan Pamuk işbirliği Doğu gizeminden süzülenGizli \ûz / Yönetmen: ömer Kavur / Senaryo: Orhan Pamuk / Görüntü: Erdal Kahraman / Müzik: Cahit Berkay / Oyuncular: Zuhal Olcay, Fikret Kuşkan, Savâş Yurttaş, Sevda Ferdağ, Arslan Kaçar, Salih Kalyon, Rutkay Aziz, Kemal tnci / Bir Alfa Film yapımı / II5dakika (Beyoğlu) Beyoğlu, Harbiye As, Kadıköy As) ömer Kavur, arayışların, "takip"lerin, içsel bir yolculuk- la koşut giden mekânsal yolcu- luklann (da) yönetmeni. "Ah Güzel tstanbul"un "uzun yol şoförtt", "Göl"ün gizemli yol- culuğunun kahramanı, "Köre- be"de kaçınlmış kızının peşine düşen kadın, "Amansız ¥ol"da Anadolu'yu baştan başa kate- den bir çift... "Anayurt Oteli"- nin küçük bir kasaba boyunca kendini arayan (kendisinden ka- çan) baş kişisi, "Gece Yolculu- ğu"nun Ege kıyılarında yaratış sürecini yakalamaya çalışan si- nemaası.. Bunlar hep birer "yokruluk öyküsü" değil mi so- nuç olarak? Demek ki "GizJi Yüz" bir yerde ömer Kavur fîlmografîsi içinde kaçınılmaz olarak gelip yerini alacak bir filmdi. Kavur'- un bunun için Orhan Pamuk'- la işbirliğine ve Pamukvari te- malara gereksinme duyması, sanki sanat perilerinin bir diğer deyişle "kaderin" saptadığı bir buJuşma olmasın? Daha somut arayış öykülerin- den ve daha "ayagı yerde" yol- culuklardan sonra Kavur sine- masının bu yeni halkası, bizle- re çok daha soyut, mistik, ger- çek üstücü (daha başka sözcük- ler de bulunabilir) bir yolculu- ğu öykülüyor. Gizemli bir kadı- run isteği ilzerine ona îstanbul gece hayatından "pavyonlar"- dan resimler çekip getiren bir genç adam, kadma tutuluyor. Ancak kadın gelip geçici aşk se- ALTIN PORTAKALLI FtLM— Ömer Kavur'un "Gizli Yüz" filmi kısa bir süre once sonuçlanan Antalya Film Festivali'nde en iyi film seçildi. Filmde başrolleri Zuhal Olcay'Ia pavlaşan Fikret Kuşkan da Ekrem Bora'vla birlikte En tyi Erkek Oyuncu odülüne değer görüldü. rüvenlerinin değil, çok daha başka şeylerin peşindedir: "Ha- ritası ynzlerde gizli" bir defineyi arar durur... Çunkü "her an- lamlı yüz bir hikâye anlatır" (örneğin Ingmar Bergman gıbi "yüz tutkunu" yönetmenlerin yadsırnayacağı bir olgu) ve in- sanlararası iletişimin başlıca (belki de tek) yolu, aşk, sevda, tutku gibi kavramlar değil, "kalbini acabilmek" içındekini dökebilmektir... Orhan Pamuk'un "Kara Ki- tap"taki "fable", mesel/masal benzeri anekdotlardan birinden yola çıkarak geliştirdiği senar- yoyu olgun ve son derece este- tik bir sinemayla görseUeştirmiş ömer Kavur... Filmin görsel er- demleri saymakla bitmez. Ka- vur'un dış ve iç mekânları kul- lanışı, "kontr-İumiyer"leri de- ğerlendirmesi, Safranboiu, Bar- tın, KasUmonu gibi mekânlan, hikâyenın içinde gizli doğu gi- zemciliğiyle kaynaştırması, ola- ğanustu. Burada elbette Erdal Kahraman'ın görüntü çalışma- sından da söz etmek gerekir. (Ancak bu arada pazartesi gü- nu Beyoğlu sinemasmda oyna- yan kopyanın, Kavur'un bizi uyardığı ıızere kötü basılmış, renk tonlannı es geçen bir kop- ya olduğunu, ancak bu kopya- nın ertesi günden itibaren viz- yondan çekildiğini de belirte- lim.) Ancak bütün bu yazageldik- Ierimiz, filmin biçimsel, dış ya- nıyla ilgili. Oysa öz olarak da il- ginç bir film "Gizli Ynz." Ne- yi anlatıyor, hangi anlamlara yönelik, ne demek istiyor? Kuşkusuz burada yalnız Or- han Pamuk'tan değil, Pamuk'- un da yazar olarak esinlendiği doğu mistiğinden ve yazımndan geüne etkiler var. Doğu sanat- lannda simgedlik ve soyutlama, Baü'dan çok daha önce vardı kuşkusuz. Nedenleri Islam'm "suret yasagı" da olsa, lznik çi- nileri ve Topkapı sarayınm ki- mi duvar fayanslan, Picasso'- dan yüzyıllar önce resimde so- yut arayışlann peşine düşmüş- lerdi. Aynı şey tasavvufta, dûıi metinlerde, Mevlana'da veya Karacaoglan vb. halk ozanlann- da da yok mu? "Gizli Yüz", bizce tüm bu kaynaklardan süzülüp gelen et- kileri çağdaş bir temele oturtu- yor. O temel de çağımızın önemli sorunlarından biri olan iletişim, daha doğrusu iletişim- sizlik sorunudur. Oykünün / fil- min bu açıdan son kerte açıkla- yıcı olan bir anahtar sahnesi, "kalpler şehri"nde kahramanı- mızın gelip kendini bulduğu, duvarları kirli mavi, pencerele- ri tuğlayla örülmüş (kuşkusuz içe dönme isteğını simgeleyen bir buluş) binadaki sahnelerdir. Burada herkesin yaşamlarınuzm en çözülmez gizemlerinden ve temel yönlendiricilennden birin- cisi olan Zaman'ı simgeleyen bi- rer saatle birlikte bir masaya oturarak içinden geldiğince ko- nuşması, "itiraflarda bulonma- sı", bir yamyla Hıristiyanlığın "günah çıkarma"sını, öte ya- nıyla çağımızın gözde kurumu psikanalizin topluca uygulanan bir biçimini anımsatan ilginç bir sahnedir. Ancak vanlan nokta, kuşku- suz bireysel bir annma ve "hu- zur bulma" olacaktır. Bu "sa- atler, yüzkr ve rüyalar âJemi"n- de iki kişüik bir mutluluk reçe- tesi yoktur. Bu yuzden fınalde gizemli kadın kahramamn deyi- şiyle "Sen kentten kente savnı- lup duracaksın. Ben ise bep sa- atlerin ve yüderin peşinden gj- decegim." Bu modern bir Ley- la ile Mecnun yorumudur. Çün- kü kadın için artık aranan de- ğil, arayışın kendisi önemlidir. O değil midir, piyango biletinin üzerinde görduğü resme âşık olan adama "Onu aramaya de- vam et. Önemli olan aramak- tu" demek isteyen? Ve çunkü "bütün bunlann hikmeti nedir? Kimsenin aklı ermez bu ise..." ömer Kavur, "Gizli Yüz'Me sinemamızdaki soyut aşk ve arayış öykülerine görkemli bir halka ekliyor. Metin Erksan'ın "Sevmek Zamam"ndan ben bu alandaki ilk önemli Türk filmiy- ie... Batı'da kazandığı başanla- ra bakmaym.. Ashnda bize öz- gu, bizim daha iyi kavrayabile- ceğ^miz bir film bu... Seyredil- diği kadar bir roman okur (din- ler) gibi dınlenen, edebi hatta, gizemli ve "gizB" bir film, "Gizli Yüz." Zuhal Olcay, Fik- ret Kuşkan, Savaş Yurttaş, Sev- da Ferdag vb. oyuncuları Cahit Berkay'ın şimdiye dek yaptıkla- rını aşan muziği ve tum sanatçı emekçilerin katkısı da unutul- mamalı. tKİ SAATtNİZ YARSA— Bu filme verebilecek 2 saatiniz varsa kaçırmayın. 'Peki, Ya Bob'da, Ame- rikan sinemasının usta oyunculanndan Richard Dreyfuss başrolde. Doktor hasta olunca Bir kere daha Kent Sineması! P«ki, Ya Bob? (What About Bob?) / Yönetmen: Frank Oz / Senaryo: Tom Schulman / Göruntu: Michael Ballhaus / Müzik: Miles Goodman / Oyuncular: Richard Dreyfuss, Bill Murray, Julie Hagerty, Charlie Korsmo, Kathryn Erbe / Warner Bros yapımı. (Emek, Reks, Şafak, Bakırköy 74) Amerikan sinemasının, sine- maya hiçbir yenilik getirmedik- leri, bu bu konuda yaprak bile kıpırdatmadıkları halde ılgiyle, keyifle izlenen çağdaş güldüru- lerinden biri daha... Bu kez kahramanlarımız kompleks ve sorun küpu, hastahk hastası bir adamla, onun son sığınağı olan, bajarılı, kendine guvenli, ünlü ve zengin bir ruh doktoru... Başlarda her şeyi olan elbette doktor. Hastası ise turlü çeşitli kompleksleriyle tam acınası hal- de... Ne var ki öykü ilerledikçe, roller değişecek ve zayıflığı, kendine guvensizliği, kompleks- leri gitgide ortaya çıkan dokto- rumuzla, onun "aile çevresi" içinde birden kendine guveni aj-- tan ve herkesin sempatisini ka- zanan "hasta", âdeta yer değiş- tireceklerdir. Eee, meslekleri başkalannın ruhsal bozuklukla- rını gunboyu dinleyip çözümle- meye çahşmak olan "paldyatr"- ların ruh sağbğıru sonunda tü- müyle çökmesi, o denli uzak bir olasılık mi? Durumların hafif abartısına dayansa da ustalıkla yazılmış se- naryosuyla, bırbirinden iyi oy- nayan 2 baş oyuncusuyla ve ha- yatta başarı, sağlık, "huznr", mutluluk gibi çok çiğnenmiş kavramlara getirdiği yeni açı- lımlarla ilgiye değer ve zevkle iz- lenen bir film, "Peki Ya Bob." Bu filme verebilecek 2 saatiniz varsa kaçmayın... "NewJackCity" filmi bitmek üzere. Jeneriği görmeye ve jenerikteki rap parçalarını dinlemeye hazırlanıyorum. Ama, o da ne? Perde kararıyor ve müzik susuyor... Kent sinemasındayım. "New Jack City" filminin sonu geldi. Hem jeneriği okuyup, yönet- men Mario Van Peebles'in fil- minde hangi rolü üstlendiğini görmeye hem de jenerikteki "rap" parçaları dinlemeye ha- zırlamyorum. Ama o ne!.. Per- de hemen kararıyor ve müzik susuyor. "Lüks" ve diğer sine- malardan daha pahalı (13.000 TL) Kent sinemaian, seyircisi- ne son jeneriği gostermekle yti- kümlü saymıyor kendini!.. Bu son jenerik konusunda yalnız ben mi duyarlıyım? Yal- nız ben mi "manyaklık" ediyo- rum? Hayır. 'Nokta' dergisinin birkaç hafta önce yayımladığı "sinema salonlan" saptaması- nın kupurüne bakınız. Orda da bu olay önemseniyor ve 2 sine- ma için "kriler" oluşturuyor. Demek ki böyle bir seyirci ta- lebi ve bunu isteyen belli bir se- yirci kesimi var. Peki, öyleysç bu sinema ve benzerleri, niye bunu duzeltmi- yorlar? Bunca yazılıp söylendi- ği halde? Kuşkusuz birkaç ola- sılık var. Bu salonlann sahip ve yöneticileri 1) Ya Cumhuriyet ve Nokta gibi yayın organları- m okumuyorlar (galiba en bü- yük olasılık bu). 2) Okuyorlar da aldırmıyorlar ve kimsenin aldırmadığını varsayıyorlar (ya- nılıyorlar elbette, çunkü bu ko- nuda sayısız teşvik mektup ve telefonu alıyoruz). 3) Okuyor- lar, ama inadına yapıyorlar. 4) Okuyorlar, ama perdeyi açık tutmaya guçleri yetmiyor. (Çünkü makinistlere söz geçir- mek, sinema seyircisinin dene- yimleriyle iyi bildiği gibi, bazen zor, giderek olanaksızdır. On- lar, kuçük kulübelerinin kralla- ndır.) Her ne olursa olsun, kimbi- lir kaç kez yazdığımızı bir kez daha yineliyelim: Sinemasever- ler, fıknlerin son jeneriğini so- nuna dek okumak isterler. Tüm dünyadaki uygulama budur ve bunu yapmayan sinema salon- ları, ağızlarıyla kuş tutsalar, "birinci sınıf" salon statüsüne yükselemezler. Onlar bunu kavramadıkça, biz de bu turden yazılar yazmayı surdüreceğiz. Haberleri ola!.. 'Zehirli Sokaklar', Amerikan sinemasını saran zencifılmlerinden biri \asanın iki ucutıdaki zencîlerZehirli Sokaklar (New Jack City) / Yönetmen. Mario Van Peebles / Senaryo: Thomas Lee Wright, Barry Michael Cooper / Görüntü: Francis Kenny / Muzik: Michel Colombier / Oyuncular: Wesley Snipes, lce-T, Chris Rock, Mario Van Peebles, Judd Nelson, Allen Payne / Warner Bros yapımı. (Fitaş, Kent, Bakırköy Renk, Şafak, Kadıköy KSM) Son yıllarda Amerikan sine- masını saran "Zenci filmleri"ne geçen Cannes Şenliği sırasında tanık olmuş ve bu konuda yaz- mıştık. Bu, elbette bir yandan, günumuze dek açık veya kapalı biçimde küçumsenen, belli alan- larda (örneğin cazda) baçarıla- rı yadsınamasa da diğerlerinde (örneğin yazında veya sinema- da) bir varhk gosterecekleri pek beklenmeyen Amerikan zencile- rinin en azından sinemada bir- den artan çabalarımn bir sonu- cu. Am^ öte yandan, "New Jack Cit>", "Jungle Fever", "A Rage in Harlem" gibi film- lerin üstuste gelmesinin ABD açısmdan bir başka anlamı da var. O da şu: Anlaşılan ABD'de yasadışı işler, artık el değiştirdi. Yuzyıl başı göçlerinden beri her turlu yasadışı etkınliği ellerinde tutan, Mafya ve Cosa Nostra gi- bi tipık italyan (Sicilyalı) orgüt- leri, tum torenselliklerıyle bir- likte ABD'ye taşıyan Italyanla- rın yerini, artık >avaş yavaş Afro-Amerıkalılar alıyor. Ame- rikan zencilerinı genel istatıstik sayılan içinde hâlâ gelır ve eği- tim durumlan açısından en alt duzeylerde "stirünen" durum- lan, bu "elkoyma" olayını ka- çınılmaz kılıyor olmalı. Ijte sinemaya yansıyan da bu olgu. Mafya'nın "uyuşturucu işi"ne bulaşmayı bile reddetti- ği bilinirken, zenci çeteler. ozel- likle kendi ırkdaşlannın en gor- kemli "kaçış yolu" olan uyuş- turucu tıcaretıne ei atnıaktan kaçınmıyorlar. "New Jack City" işte bu ye- ni oluşumların filmi. Yasanın iki yanında yer alanlann da çok- luk zenci olduğu, jargonun ar- gonun italyan kokenlı olmaktan çıkıp tumuyle "zenci retorik'Me JUNGLE FEVER'DA DA OYNADI— "Zehirli Sokaklar "ın başrol oyuncusu VVesley Snipes (solda) son dönemin en gözde siyah oyunculanndan. buluştuğu, Ennio Morricone ve- ya Nino Rota imzalı Akdenız duyarlıklanyla örülmuş muzığin yerini, tipik bir zenci muziği olan "rap"m aldığı bir film... Yeni çağların gangster fıhnı, Amerikan sıstemimn içinde ka- çmılmaz biçimde var olan yasa- dışılığın, şiddetin ve kara para ekonomılerinın eunumuzdekı gorunumunden bir pencere.. Ama "New Jack Cit>" yal- nızca bu sosyolojik olgular ne- deniyle ılgı çekicı değil. Film, aynızamanda çeşitli tematik ve biçimsel özellıklerıyle de dıkkatı cekiyor. "Şiddet" olgusu, Hollyvvood'ur. yıllarboyu vere- geldiği şiddetten pek farklı de- ğil gerçi. Ancak bu kez şiddet, olay orgusunün yapısına yerleş- tirihniş melodram kıvamında bir öykuyle iç içe veriliyor. İtal- yan duyarlıkh Mafya filmleri- ninkinden farklı, daha gerçek- çi, daha "New York ve kara ırk folkloru" kokan başka çeşnide bir melodram bu... Öte yandan film, "Baba" tu- ru filmlerdekinden farklı ola- rak, şiddeti, yasadışıhğı, "aile, onur" vb. olumlu kavramlar çerçevesine alarak yuceltmiyor. Tersine, gösterdiği kişileri ve et- kinlikleri tumuyle eleştiriyor, kötülüyor, trajikleştiriyor. Fil- min Mafya'yı ve yasadışılığı ro- mantik kılarak sinema malze- mesi yapma isteğınden çok da- ha fazla, günumuz ABD'sinde yaşanan ve zencilenn hem kur- banı hem de celladı oldukları dramatık olayları alabildiğine eleştirmek ve mahkûm etmek için yapıldığı açık. Bu açıdan, "Zehirli Sokaklar", sonuç ola- rak anlatılanlan yaşamış, acısı- nı yureğinde duyumsamış kişi- lerden gelcn bir oğlık sanki... Filmin yadsınama/ gu^unu oluşturan da bu çığlığın içtenli- ği »anıvorum. MSjVTnin biriııci ayı • Koltar Servisi— Müjdat Gezen Sanat Merkezi bugün saat 13.00'te öğretmenJerme okulun rozetini armağan ederek birinci ayını kutlayacak. 29 Ekim'de öğretime başlayan MSM'nin tüm öğretmenleri ilk maaşlannı kuruma bağışladılar. Aynı gün saat 15.00'te öğrencilerle de bir kutlama toplantısı yapılacak. Ozanlar gecesi • Kültür Servisi — Halk ozanlan İstanbul'da "Dayanışma Gecesi" düzenledi. 30 kasımda Çağlayan Düğün Sarayı'nda saat 19.00-24.00 arasında yapılacak gece ile ilgili biletler 10 bin liradan gecenin yapılacağı düğıin salonunda satışa çıkarıldı. Biletlerin büyük bir bölumünun satıldıgını açıklayan ozan Emin Ünal, geceye Arif Meşhur, Ali Sağlam, Murtaza Yalcın (Halk ozanı Dernek Başkam), Dursun Doğan ile halk muziği sanatçılanndan Neşe Can, Seval Yavuz, Mürivet Bayar'ın katıiacaklarını açıkladı. Karma sergi • Kültür Servisi — I. Peron Sanatevi'nde yarın karma bir sergi açüacak. Mustafa Ayaz, Remiz Aydın, Balaban, Mehmet Çetiner, Rafet Ekiz, Devrim Erbil ve Ekrem Kahraman'ın yapıtlarından oluşan sergi 20 aralık tarihıne dek gezilebilir. (Moda Cad. Gündoğdu Sok.) Çocuk el becerileri • Kültür Servisi — Spastik çocuklar el becerileri sergisi, bugun Emlak Bankası Sanat Galerisi'nde açılıyor. Bu sergi ile pek çok spastik çocuğun dünyalannın kapılan aralanıyor. Tünel'deki galeride pazar dışında her gün 11.00-19.00 arası kalacak serginin açılışında Türkân Şoray da bulunacak. Kavur'un söyleşisi • Kültür Servisi — Beyoğlu ve Sinema Sohbetleri'nin bu haftaki konuğu ömer Kavur olacak. Kavur, yarın saat 17.00'de başlayacak söyleşisinde, sinema yazarı Ali Hakan'ın ve izleyicilerin sonılarını yanıtlayacak. Söyleşi, Beyoğlu Sineması'nda gerçekleştirilecek. UGUN • Bilim dili Türkçe Haluk Kul'un Bilim Dili Türkçe konulu söyleşisi saat ^.OCda İTÜ Kültür ve Sanat Birliği'nde. • Asaf Halet Çelebi Ataturk Kitaplığı'nda saat 16.00'dan itibaren Hilmi Yavuz, Seyhan Erözçeük ve Levent Yılmaz, Asaf Halit Çelebi: Türk Şiirinde Gelenek ve Kopuş üzerine konuşacaklar. (149 09 45) • Bir Uzay Masalı İki perdelik pop-opera Bir Uzay Masaü, saat 18.30'dan itibaren Istanbul Devlet Opera ve Balesi'nce AKM'de sahneleniyor. (151 56 00) bugün bilsak 29KASIVICLMA : 19.00 "Basında Günccl Sorunlar" Ruşcn ÇAKIR Can KOZANOĞLU Güvcnturk GÖRGULLJ 20.00 Hilsuk Tiyutro Atoljesi: "l^ıe Ba^ l>lc Govdo Kıc Kiinailar" Ya/an. Sc\ ım BURAK Kolojjraf Çulışmaları M Zı\.ı L'LKENCİLER \onctınuiHİc üıtinte t'ali'jmalar ^Ar.üıkıaınııharcn S.ılı-Pcrjcnıhc l( ) W-2l' ill BlLSVk FINDIKLI t'afe-llar-Reslaurant Rt/t'r\as\on: 152 38 6S-152 01 30 ('at't-Kojer-Har(Gini) Af'ricanCate-Harp K.ıi) P.ı/.ınc-ıtcn oörcncıgunu Çar;-Pcrş Frkın KORAY bılsnk Mr.ısoK'ilcr cad., M>j;.ın( ı sok 7 rıhangır 28 ?*•) ')')
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear