Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
<29 KASIM 1991 HABERLER CUMHURİYET/5
BAŞKE1NTTEN
:
AHMETTAN
Program Var
Program İçeri...
ANKARA - "Halkız biz, yeniden doğarız ölümlerde..."
1
Dün Demirel hükümetinın programı tartışılırken. bir başka
siyası kadronun programı da Meclıs'te, elden ele gezıyordu.
Yukandaki dize, bu programın kapağmda yer alıyor.
Bu siyasi kadro, SHP'de "Yeni Sol" diye bilinenlerden olu-
şuyor.
Yeni Sol'da Baykalcılar ile Baykalcı olmayan, ama Baykal
ile birlikte hareket edenler var.
Ama hükümetin, SHP kanadında bunlardan kimse yok.
Yeni Sol'un önde gelenlerinden birisıne soruyoruz:
"Böyle özel bır programla, ortaya çıkmanız dışlanmanızın
sonucu mu?"
Yanıt: "Kesınlıkle hayır.. Biz bu programın hazırlığına kabi-
ne belli olmadan başlamıştık. Ayrıca biz SHP'yı üçüncü parti
halıne getıren, bugünkü yönetıme olduğu kadar, ülkenın köh-
nemış parlamenter sistemine de karşıyız.." Muhatabımız,
,HEP kökenli değil. _ _ _ ^ _ _ ^ ^ _ ^
guvenoylamasında Yeni
Solcularm tavrı ne olacak?
Bu sorunun yanıtı "sonun
başlangıcı "nın sinyalini
vermekten uzak. "Biz, parti
disipliline bu aşamada
saygılıyız." Özetle,
koalisyonun kurtuluşu
değilse bile kuruluşu, Yeni
Solun parti disipliline
saygısı sonunda
gerçekleşecek...
o dönemden kalan ışleyişle çalış-
yok. Ama radlkal mi
radikal görüşler orta-
ya koyuyor.
Zaten, "Halkız
biz..." diye başlayan
program bu tür "radi-
kalliklerle"dolu. Hatta
parlamenter siyasal
sistemin degiştirilme-
sl konusunda bile.
Şöyle:
"(Ulkede)Varolan
siyasi sıstem, 1930lu
yılların ihtiyaçlanyla,
bilgi birikimiyle dü-
zenlenmıştir.
Parlamento esas olarak
maktadır.
Mevcut parlamento, Türkiye'dekı oluşumları izleyen, onları
anlayabilen bir organ olma özelliğlnı kaybetmıştır.
Parlamento temposunu yitirmış, çağın dinamızminden
uzak, güncel kavramından uzak bir işleyiş içerisinde bulunu-
yor."
"Tıkanan Parti ve Çıkış Yolu" başlıklı programda, SHP'nin
en önemli eksiklığınin "ideolojı" olduğu anlatılıyor.
Yeni Solcularm SHP için öngördüğü recetede 5 ılaç var:
-ideoloji eksiklığınin gidenlmesı,
-Geçmişın partısı olmaktan çıkarılması,
- ûrgütsel yeniden yapılanması
-Çağdaş sosyal demokrat kımlığımize uygun anlayış,
- Liderle birlikte, anlayış, söylem, program vetüzükdeğişik-
liğin.
Bu 5 ilacın 5'inin de kullanılması şart koşuluyor. Yoksa
SHP'nin sağlığa kavuşması çok zor. Koalisyon ortaklığı bu
ilaçların alınmasını erteleyecek.
DYP ile yapılan koalisyona karşı çıkılması bu yüzden.
"Halkız biz." diye başlayan program ne zaman halka sunu-
lacak?
Yanrtbeklendiği gıbı:
"Olağanüstü Kurultay'da..."
Peki yarınki hükümet guvenoylamasında Yeni Solculann
tavrı ne olacak?
Bu sorunun yanıtı "sonun başlangıcı" nın sinyalini vermek-
ten uzak.
"Biz, parti disiplinine bu aşamada saygılıyız."
özetle, koalisyonun kurtuluşu değilse bile kuruluşu , Yeni
Sol'un parti disiplinine saygısı sonunda gerçekleşecek...
MECÜS'TEN NOTLAR
înönü sataşmalan
neden yanıtiamadı?
FARUK BİLDİRİCt
ANKARA — Eski Başbakan
Mesut Yılmaz, muhalefeıe ça-
buk alışmış. Koalisyon hükü-
metinin programı üzerinde iyi
çahşmış, ama yine de hırçın bir
dille Meclis kürsüsünden nite-
lemeler yağdırdı:
"Bu programlar muglak,
karmaşık, çelişkfli, acemi aka-
demisyenin tez çalışmasına
benziyor. Devletçi, kaynağı ol-
mayan bir prognun, aceieyle ya-
pılan alışveriş listesi gibi..."
Yümaz'ın konuşma üslubu
özellikle DYP milletvekillerini
kızdırdı. Süıekli laf atılması
Uzerine Yılmaz, zaman zaman
sözünü kestL Ancak DYP'li
Başkanvekili Yıldınm Arcı'nın
"susturamıyorum" tavrına
ANAP sıralanndan sert tepki-
ler geldi. ANAP Grup Başkan-
vekili Mustafa Kalemli'nin iti-
raa uzerine Başkarüık Divanı-
nda Yılmaz'a laf atan SHP'li
üye, yerini ANAP'lı Işılay Say-
gın'a bıraktı.
Yümaz'ın, programda hazır-
lanılacağı belirtilen "anti-
damping yasası"mn iki yıldır
yürürlükte olduğunu söyleme-
si, iktidan şaşırttı. Yılmaz, ya-
sanın bulunduğu Resmi Gaze-
te*yi de "Başbakan'vn yararlan-
ması için...'' kürsüye bıraktı.
Her fırsatta oturduğu yerden
bağıran DYP Milletvekili Kadir
Güçlü, Yümaz'ın "Eyi.." diye
Demireri taklit etmesiyle iyice
çileden çıktı:
"Agababaa da böyle yapar-
dı_"
DYP'li tbrahim Gttrdal da
oturduğu yerden seslendi:
"Çaüadrn..."
Yılmaz konuşurken Devlet
Bakanı Ekrem Ceyhun sürekli
Demirel'e notlar getirdi. Cey-
hun, tartışmalar boyunca an gi-
bi çalıştı, ama televizyonda De-
mirel'in yanında görünen Tan-
sn Çilkr ile Cavit Çağiar oldu.
Yılmaz, Inönü'ye de sataştı:
"Inönü'den yemin töreni sı-
rasınâa bu kürsüyü kirleten
miBetvekiIleri için kamuoyuna
verdigi sözü yerine getirmesini
istiyorum."
Hatip Dicle ve Leyla Zana-
run davranışı için "pislik" de-
nilmişti. SHP'li milletvekilleri
ayağa fırladılar, bağırdılar.
Ama Inflnü, "sataşma olması-
na karşın" kursüye çıkma hak-
kını kullanmadı.
Daha sonra Yılmaz'ın sözle-
ri anımsatüınca tnönü, Yılmaz'ı
ayıpladı:
"Kendisini çok yadırgadım.
Aoadili farkiı diye kimseyi kü-
çümsemeye hakkı yoktur. El-
bette anayasaya saygı berkesten
istenir. Meclis'te konuşmanın
kuralı vmrdır. Onlann hepsi ta-
mam..."
Tabü lnönü'nün bu sözleri
de Dicle ve Zana'nın durumu-
nu açıklığa kavuşturmadı.
Büknt Ecevit'in konuşması
SHP ve DYP'ülerin ilgisini çek-
ti. Dikkatli bir dille programın
açık noktalannı sergileyen Ece-
vit, tutuktu. Meclis'te grubu
bulunan partilerin liderlerine
birer saat verilmesine karşın
kendisine tanınan sürenin 15
dakika olmasını, sürekli üzerin-
de durduğu seçim sisteminin
"adaletsizliğine" bagladı.
Yıllar sonra yeniden Meclis
kürsösüne gelen Necmettin Er-
bakan'a da zaman yetmedi.
TBMM Başkanı Hüsamettin
Cindonık'un yerine birleşimi
yöneten Avcı, Erbakan'ı "Üç
dakikanız kaldı" diye uyardı.
Erbakan, hemen tepki göster-
di:
"H insaf. Buraya kol saati-
mizle birlikte çıktık. Daka 10
rialtiknıtı var."
75 dakika konuşmasına kar-
şın Erbakan, görüşmelerin so-
nunda eleştirileri yanıtlayan
Demirel'e mağhrp olmaktan
kurtulamadı:
"Erbakan, tnönii'ye hiçbir
knrumun baglanmadı|ını söy-
lüyor. Ama 21 Nisan 1978'deki
hükümetimizde keodisine sade-
ce TÜBÎTAK bagüydı..."
Demirel, gülüşmeler uzerine
ekledi:
"Kendisini mahcup etmek is-
temezdim, ama ters bir yerden
yakaladı meseleyi."
Her şeye hâkim ve rahat bir
üslupla konuşan Demirel, mu-
halefeti eleştirirken kırıcı bir dil
kullanmadı. "Baba" imajının
altını çizmek ister gibi sakin sa-
kin konuşan Demirel, "Sovyet-
ler'deki milli gelir beş bin do-
lann üzerinde" sözünü eleştiren
ANAP'hyı karşılıksız bı-
rakmadı:
"Sen nereden bileceksin,
yurtdışına gidince binalan gö-
rürsün, ama kafana bir şey gir-
mez."
Başbakan Demirel kan dökülmesine karşı muhalefeti işbirliğine çağırdv
En önemli sorun terörANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — Başbakan Süleyman
Demirel, hükümet programı
üzerinde eleştirileri yamtlarken
koalisyonun bir mecburiyet ol-
duğunu vurguladı. Demirel,
ANAP'lılann koalisyona yöne-
Hk eleştirüerinin ardından
'seçim' diye laf atmalan uzeri-
ne, "Seçimden bıkmadıysanız
yann getirin önergenizi, seçime
gidelim" karşüığım verdi. Demi-
rel, ANAP lideri Yılmaz'ı 15 gün
sonra GAP konusunda TV'de
tartışmaya çağırdı.
Demirel, DYP grubunun
ayakta alkışlan arasında kursü-
ye geldi. SHP milletvekilleri ise
Demirel'i ayağa kalkmadan al-
kışladılar. Demirel, TBMM'nin
halka açık hale getirilmesi ge-
reküğini vurgulayarak TVde her
ay açıkoturumlar düzenlenmesi
ve bazı Meclis görüşmelerinin
TV'den her ay yayımlanmasını
istedi. Demirel, koalisyonu ku-
ran partilerin kendi programla-
n olduğunu ifade ederek "Ama
bn partilerin bir de koalisyon
protokofleri var ve bu protokoDe
miDete karşı angajeyiz" diye ko-
nuştu.
Demirel, koalisyonun bir zo-
runluluk olduğunu belirterek
"Hükümet çıkaramasaydık
Türkiye'nin işi zordn. Yeniden
seçime gkJilmesi bile zordu" bi-
ciminde konuşunca ANAP sıra-
lanndan itirazler yükseldi. Bu-
nun uzerine Demirel, "Seçimden
bıkmadıysamz hemen yann ge-
tirin önergenizi, seçime gjddim"
dedL Demirel, SHP ve DYP oy-
lannın toplamının yüzde 48 ol-
duğunu ifade ederek "Karsımız-
dald yüzde 52'nm toplanması
kabfl olsaydı o zaman burada
biz degil, siz olurdnnuz" diye
konuştu.
Demirel, SHP ve DYP'nin
kendi zorluklanm yenerek bir
görüsmeden siyasi fayda çıkarı-
rım diyenler de olacaktır, ama
bu meseie hepimizin mesetesidir.
Hem halkı devlete ısıtahm, hem
de knrşun atan elleri kıralım. Bo
terörden kurtulmadıkça hiçbir
şeyi balledemeyiz. Terör, büyük
şeUrlere »çramışûr. Istanbul
buyttk bir sorundur. Çözttm ge-
tiretim. Çözümler hukuk de\ le-
ti ve demokrasi içinde olsun."
Demirel, TBMM'de terör,
ekonomi ve dış politika konula-
dunnz denir. Biz bu işi yapanz
diye çıktık, ama siz de işin ba-
ştnda balkın moralini bozma-
yın" biçiminde konuştu.
Yümaz'm "KİTTeri satalım"
görüşünü de eleştiren Demirel,
şunlan söyledi:
"Satalım. Haydi alıcı bolıın.
Satdabiliyonhı da siz niye sat-
madınız? Alan yok ki? Kim
aur? Biz KİTleri gruplandıra-
lını, suufkuMkraum, deferlendi-
relim öyle satalım diyoruz. Bu-
Başbakan Süleyman Demirel hükümet programı uzerine
eleştirileri yamtlarken 'SHP ve DYP'nin kendi zorluklanm
yenerek bir program etrafında bir araya geldiklerini, buna
kimsenin diyeceği bir şeyin bulunmadığını' söyledi. Demirel,
'Meseie ciddidir ve hepimizin meselesidir' diye konuştu.
program etrafında bir araya gel-
diklerini, buna kimsenin diyece-
ği bir şeyin bulunmadığını söy-
ledi.
Demirel, 1. sorunun kan dö-
külmesi olduğunu dile getirerek
"Meseie ciddidir ve hepimizin
meselesidir. Bn işi bir günde, bir
haftada, üç ayda hafledecek var-
sa, ben hemen görevi devreüne-
ye hazınm" dedi. Güneydoğu-
da halkın devletten kopanldığıru
belirten Demirel, şöyle dedi:
"Getin bunu konssalım. Bu
nnda genel görüşme isteyecek-
lerini de dile getirdi. Demirel,
hükümet işinin zor olduğunu
belirterek "Bu sabah kalktıgım-
da 54 trilyon bütçe açıgı ile karşı
karşıyayım. Haydi bana 54 tril-
yon bulun" diye seslendi.
Demirel, enflasyonun mutfak-
ta yüzde 100 olduğunu, orta sı-
nıf diye bir şeyin kalmadığını
anlatarak "Haydi bakalım enf-
lasyonu indirin, haydi bakalım
54 trilyon bulun. Bulamayacak-
tınız da niye hükümete Uüip ol-
nu begenmiyorsamz, begendifi-
niz formüln söyleyin."
Demirel, Türkiye'nin Avrupa
Sozleşmesi ve Paris Şarn'na Baü
ülkelerinin hoşuna gitsin diye
imza koymadığmı belirterek
"Bunlan kendi insammız için
yapUk" dedi. Demirel sözlerini
şöyle sürdûrdü:
"Türkiye'oe iskence vardv, ya-
pılmışür. Bundan kimsenin tüy-
leri d&en diken olmasu. Bu ha-
pishanelerle dunyanın önüne çı-
kamayız. Suç işlemişse cezasını
çeker. Bn cezayı çekerkcn işken-
ce etmek olmaz. Cezaevine koy-
dugunuz da sizin vatandaşmız.
Ona insan gibi muamete edecek-
siniz. lnsaai degerleri yoziaşma-
dan yasatmak mccburiyetmde-
yiz."
Demirel, 11 trilyon KİT açığı
bulunduğunu kaydederek sözle-
rini şöyle sürdürdü:
"Zammı benim kacagıma bı-
raktınız. 7-anımı benim kocafı-
ma bıraküktan sonra ha ben
yapmışun ha sen, ne fark eder.
Yani cocuk dogmus, babası beü
degil. Cami avlusuna bırakmak
gibi bir şey."
Başbakan Demirel, Yılmaz'ı
15 gün sonra TV'de GAP'ı tar-
tışmaya çağırdı. Demirel, "Mii-
şavirlerini de getir, kimi getirir-
sen getir" dedi. Demirel'in çağ-
nsına Mesut Yılmaz başını sal-
layarak "Kabul" dedi.
Demirel, asgari ücretin kade-
meli olarak vergi dışı bırakılaca-
ğını, küçük çiftçi borçlannın si-
lineceğini, yeşil kart uygulama-
sunn başlatüacağını, seçmen ya-
şuun 18'e, seçilme yaşınuı da 25'e
düşürüleceği yolundaki vaatleri-
ni tekrarlayarak hükümetin iyi
niyetle ve herkesi kucaklayacak
şekilde kurulduğunu, ortaya ko-
nulan hedeflere kimsenin karşı
çıkmasının mümkün ohnadığı-
nı sözlerine ekledi.
Ecevit hükümet prograraının büyük bölümüne olumlu yaklaştı.
DSP LİDERİECEVtT:
Sorunlar geçiştirildi
ANKARA (Cumhariyet Bürosu) —
TBMM Genel Kunılu'nda grubu bulu-
nan partiler adına yapılan konuşmalar-
dan sonra söz alan DSP Genel Başkanı
Bülent Ecevit, konuşmasının önemli bir
bölümünü adaletsiz olarak nitelediği se-
çim sistemini eleştirmeye ayırdı. Hükü-
met programını yer yer olumlu ifadeler-
le eleştiren Ecevit, KÎTMerin özelleştiril-
mesine Meclis'in karar vermesini istedi.
Ecevit, "Programda çok önemli bazı
ekonomik soronlar 'gözden geçirilecek',
'önem verilecek" gibi ifadelerle
geçişürilmiş" diye konuştu.
Grubu bulunan siyasi partilerin söz-
cülerinin konuşmalanndan sonra "kisi-
sel konuşma" adı altında SHP Tunceli
Milletveküi Kamer Genç ile DSP Genel
Başkanı Bülent Ecevit 15'er dakikalık sü-
relerle kürsüye geldiler.
Ecevit'in kürsüye çıkışı sırasmda bazı
milletvekillerinin alkışladığı görüldü.
Ecevit, yaklaşık 11 yıl sonra çıktığı
TBMM kürsüsündeki konuşmasına se-
çim sisteminin adaletsizliğine değinerek
başladı. Bütün sorunları halkın çözece-
ğini, ancak halkın oyunun Meclis'e ada-
letli şekilde yansımadığını vurgulayan
Ecevit, "Demokrasinin en teoel ilkesi bu
seçim sistemi ile boznldu" dedi. Seçim
sisteminin değiştirilmesinin anayasaya
bağlanması halinde geç kalınabileceği
uyansında bulunan Ecevit, seçmen ya-
şının düşürülmemesi konusunda da
ANAP, SHP ve DYP'yi eleştirdi.
Hükümet programını yer yer olumlu
bulduğunu belirten Ecevit, önemli bir ih-
mali yakaladığını vurgulayarak, basına
verilmiş bulunan cezaların affedilmesi-
ni istedi. Ecevit, dünyada basına en ağır
baskunn Türkiye'de görüldüğünü söyle-
di.
Yükseköğretim, çalışma yaşamı ve
sağlık alanında yeterli düzenlemelere yer
verilmediğini, yer verildiği durumlarda
da kaynak gösterilmediğini söyleyen Ece-
vit, şöyle konuştu:
"Hükümet programında çok önemli
bazı ekonomik sorunlar 'gözden geçiri-
lecek', 'önem verilecek' gibi ifadeterte ge-
çiştirflmiş. KoaUsyon ortaklan, kayna-
guu buhunazlarsa vaatlerinin alünda ka-
labüirler."
Bu arada Meclis sıralanndan Ecevit'-
in konuşma süresini tamamladığı uyan-
lan geldi. Bir önce, kişisel konuşma için
kürsüye gelen Kamer Genç'in Ecevit'in
konuşmasım kesmediği için Meclis Baş-
kam'na "Ayıptır ayıp" dediği duyuldu.
Başkanın uyanlan uzerine ise Ecevit, ko-
nuşma süresinin kısalığmın adaletsiz se-
çim sisteminden kaynaklandığını belir-
tip, "Sayın Başkan eger istiyorsanız ko-
nuşmamı hemen keser kürsüyü terk ede-
rim" deyince salondan alkış aldı.
Erbakan: "Bu hükümet programı değil, olsa olsa iyi niyet mektubudur" dedi.
Rp LİDERİ ERBAKAN: ~~
Bu fîlm yeni başlamıyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) —
Seçimlerin ANAP iktidarları dönemin-
deki tek adam yönetimine son verdiğini
söyleyen RP Genel Başkanı Necmettin
Erbakan, DYP - SHP koalisyon hükü-
metinin davranışuıa bağlı olarak ya
cumhuriyet, ya da meşrutiyete geçilece-
ğini söyledi. Erbakan, hükümet progra-
mının baştan aşağıya DYP programı ve
Başbakan Süleyman Demirel'in 1979'da
hazırladığı hükümet programı ile satır
satır aynı olduğunu vurguladı. Erbakan,
seçîmlerden önce "pesüne düşün" diyen
Demirel'in bugün "Türkiye'nin sorun-
lannın DYP'nin değil türo partilerin so-
runu olduğunu" söylemeye başladığını
anlatan Erbakan, "Yani 'dün dündür,
bugün bngündür." Ben bu filmi alb ke-
re seyrettim. Bu film yeni başlamıyor"
diye konuştu.
Erbakan dün TBMM'de hükümet
programı uzerine partisinin görüşlerini
açıklarken tek adam yönetiminden sonra
mutlakiyetten meşrutiyete mi cumhuri-
yete mi geçileceğinin DYP ve SHP'nin
davranışına bağlı olduğunu belirtti. Er-
bakan hükümetin Meclis'i dikkate alma-
ması durumunda yarı meşrutiye,
TBMM'nin her şeyin sahibi ve temsilci-
si olduğundan hareket etmesi durumun-
da cumhuriyete geçileceğini söylemesi
uzerine TBMM Başkanvekili Yıldınm
Ava araya girdi ve anayasada Türk dev-
letinin cumhuriyet olduğunun yazıldığı-
na dikkat çekti. Erbakan bunun uzeri-
ne "Ben anayasada ne yazdığını söyle-
miyorum. Tatbikatın nasıl olduğunu
soylüyorum. Yoksa anayasada çok şey
yazıyor" dedi.
DYP'nin SHP'ye koalisyon ortağı gi-
bi davranmadığını ve hükümetin kuru-
luşu sırasında büyük haksızlık yaptığı-
m savunan Erbakan şöyle dedi:
"Sayın tnönü'ye TÜBİTAK baglanı-
yor. Bakayım başka bir şey var mı? Bir
de TSE var. Sayın tnönü TSE ile mille-
te verdigi sözleri nasıl yerine getirecek?
Başta Merkez Bankası olmak Uzere bü-
tün bankalar Sayın Demirel'e bağlı. Bu
nasıl ortaklık? Program baştan aşağı
DYP programı. SHP'nin adı program-
da bir kelime ile geçiyor, ortak olarak
degil. Sayın Demirel, Sayın tnönü'ye
haksızlık ortaya çıkmasın diye 'araba-
ya buyurun' diyor. SHP hükümetin için-
de ufalmış ufalmış yok ohnustur. Bu
klasik DYP programıdır."
Hükümet programında ülkenin so-
runlan konusunda birtakım "poUldinik
tespitler" ve temenniler olduğunu kay-
deden Erbakan, sorunlarm doğnı teşhis
edilmediğini ve doğnı tedavi yöntemle-
rine yer verilmediğini belirtti. Erbakan,
"Bu bir hükümet programı degil. Olsa
olsa iyi niyet mektubudur" dedi.
Hükümetprvgrumıniy 'acerni akademisyenin tez çalışması' olarak niteleyen Yılmaz:
\4iadeirnizi yerine getirinVerilen vaatlerin yerine getirilmesini isteyen
ANAP Genel Başkanı Yılmaz, "Tutarlılıgın bir
önemi varsa, şimdi belediye seçimleıini öne
alsınlar. Gelin, haziran ayında belediye seçimlerini
yenüeyelim. Böylece İstanbul da kurtulur, İzmir
de" diye konuştu.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — ANAP Genel Başkanı
Mesut Yılmaz, hükümet prog-
ramını "acemi akademisyenin
bir tez çalışması" olarak nitele-
yerek programa DYP'nin değil,
SHP'nin damgasmı vurduğunu
öne sürdü. Verilen vaatlerin ye-
rine getirilmesini isteyen Yıl-
maz, SHP'nin tstanbul ve Iz-
mir'de yerel secimlere oranla
büyük oy kaybına uğradığmı da
ifade ederek "Tutarulığın bir
önemi varsa şimdi belediye se-
çimlerini öne alsınlar. Gelin
önümüzdeki haziran ayında be-
lediye seçimlerini yenileyelim.
Böylece İstanbul da kurtulur,
tzmir de" diye konuştu.
Yılmaz, kürsüye gelirken
ANAP grubu ayağa kalkarak
uzun süre kendisini alkışladı.
Demirel'in, ANAP'm ilk seçim-
lerde dağılacağı biçimindeki gö-
rüşlerini "kehanet" olarak ni-
teleyen Yümaz, "ANAP yüzde
24 oy almıştır. DYP'nin oylan
ise ödünç oylarla birükte bizim
sadece üç puan üstümüzdedir"
dedi. Yılmaz, buna rağmen
DYP'nin Meclis'te yüzde 40
sandalye elde ettiğini belirterek
"Sayın Demirel, bunu da be-
ğenmediği seçim yasasına
borçludur" diye konuştu.
Bazı DYP görevlilerinin
ANAP'tan milletveküi transfer
edecekleri yolundaki iddalan da
kürsüde dile getiren Yılmaz,
"Benim grubumda bir tane bi-
le satılık milletvekili yoktur.
Eğer varsa onun gitmesinde de
zarar yoktur" deyince ANAP'-
hlarca alkışlandı.
• Yılmaz, seçimlerle ilgili en
doğnı tahminin Erdal tnönü'ye
ait olduğunu ifade ederek "Açık
ni istedi.
Yümaz, seçimi kaybeden ba-
zı eski milletvekillerinin kamu
kuruluşlannda ve KtT'lerde yö-
netici yapılmak istendiğine de
dikkati çekerek "KTT'leri siyusi
etkilerden kurtaracağınızı söyle-
diniz. Eger buralara kendi siya-
silerinizi getirirseniz, tutarsızlı-
ğa düşersiniz" diye konuştu. Bu
sırada bazı SHP'lilerin Yılmaz'ı
protesto ettikleri görüldü.
Yılmaz, seçim beyannameleri
ile hükümet programı arasında
tutarsızlıklar bulunduğunu da
ifade ederek konuşmasım şöyle
sürdürdü:
"Peşin verginin kaJkacağı se-
çim beyannamesinde var. Acaba
peşin vergi Bodrum havaalam
gibi buraya gelirken mi prog-
ramdan düştü? Seçmen yaşının
18'e, seçilme yaşının da 25'e in-
dirilmesinden hiç söz edilmiyor,
acaba gençlerden umudu mu
kestiniz?
Sayın Demirel de tnönü de ye-
ni il vaatlerinde bulundu. Prog-
seçik hezimete uğrayan İnönü'- ramda bu da yok. SHP ve DYP
nün tahmini doğnı çıkmış, SHP seçim beyannamelerinde asgari
iktidar olmustur" dedi. Yılmaz,
daha sonra SHP'nin İstanbul ve
İzmir oylaruıdaki büyük düşü-
şü anlatarak belediye seçimleri-
nin haziran ayında yenilenmesi-
ücretin vergi dışı bırakılacagı
söyleniyor. Ama programa bak-
tığınızda asgari ücret kademeli
olarak vergi dışı bırakılacaktır
deniliyor."
Yılmaz daha sonra Demirel-
in seçim propagandalarındaki
bazı vaatlerini hanrlatarak "Ak-
hisar'da tütün üreticisine verdi-
ğiniz sözü yerine getirin. Pamuk
üreticisine verdiginiz sözleri tut-
manızı bekliyorum. Geçen yaz
üriinü çaya da kilogram basına
500 lira vereceğiniz vaadini ye-
rine getirin. Bunun kaçamağı
yok" diye konuştu.
Yılmaz, seçim vaatlerinde yer
alan bazı projelerin sayısının hü-
kümet programında düşürüldü-
ğüne dikkati çekerek "Bu yeşil
kart işini de öyle abarttınız ki
yeşil kart vermeye mecbursunuz,
vermezseniz bu millet de size
kırmızı kart verecektir" dedi.
Yılmaz, Erdal tnönü'ye de,
"Sayın İnönü'den yemin töreni
sırasında bu kürsüyü kirleten
milletvekilleri için verdigi sözü
yerine getirmesini istiyorunT di-
yerek seslendi. Yümaz'ın bu söz-
leri de SHP'liler tarafından pro-
testo edildi. Yümaz, programın
tümüyle ilgili olarak değerlen-
dirmelerini ise şöyle anlattı:
"Bu program, kendi ifadesiyle
6 kere gitmiş, 7 kere gelmiş Sa-
yın Başbakan'ın progranuna
benzemiyor. Daha çok bir ace-
mi teknisyenin tez çahşmasma
benziyor. Ama bu keze ne dok-
tora verilir ne de güvenoyu."
Yümaz, hükümete 12 milyar
lira döviz rezervi olan bir ülke
teslim ettiklerini belirterek,
"Devraldıgınız ne enkazdır, ne
de yokluk içinde bir
Türldye'dir" dedi. Enflasyon ko-
nusunda hükümetin ise bir yü
rötarla başladığını ifade eden
Yümaz, programda enflasyonun
yüzde 10'ların altına çekilmesi
iddiasından da hiç söz edilme-
diğini vurguladı.
Yümaz, Demirel'in "ülke 'eyi'
yönetilmiyor" biçimindeki söz-
lerini anımsatarak, "Sizden
memleketi 'eyi' yönetmenizi
beküyoruz" diye konuşunca ba-
zı DYP'lilerin, "çatladınız,
çatladınız" diye bagırdıklan du-
yuldu. Yümaz, DYP ve SHP'li-
lerin sık sık kestiği konuşmasın-
da programa SHP zihniyetinin
hâkim olduğunu öne sürerek,
"Bu program gönlü zengin ama
kaynağı olmayan bir program-
dır. Aceleyle hazırtanmış bir
alışveriş listesi gibidir" dedi.
KtT ürünlerine zam yapılma-
yacağı, yeni vergi getirilmeyece-
ği gibi vaatleri hatırlatan Yü-
maz, "Geürieri vergUemek degil,
tüm gelirlere el koysanu bu
programı nygulayamazsınız" di-
ye konuştu.
Kilercioğlu
koordinatör
• ANKARA (ANKA) —
Başbakan Süleyman
Demirel, Kıbns ile ilgili
konulann koordinasyon
görevini Devlet Bakanı
Orhan Küercioğlu'na verdL
Başbakan Süleyman
Demirel tarafından
yayımlanan genelge ile
yolsuzluklarm takibi ve
sonuçlandırüması,
refonnlann idaresi,
Bulgaristan'dan gelen
göçmenlerle ilgili
koordinasyon ve Devlet
Denetleme Kurulu'ndan
sorumlu olan Devlet Bakanı
Orhan Kilercioğlu, bundan
böyle Kıbns üe ilgili
konulann koordinasyonu
görevini de yürütecek.
Anday
müşavir
• ANKARA (AA) —
Türk yazınının ünlü ismi
Melih Cevdet Anday Kültür
Bakanlığı'nda göreve
başhyor. Prof. Emre
Kongar'ın da önümüzdeki
hafta Kültür Bakanhğı
Müsteşarlığı görevine
getirilmesi bekleniyor.
Kültür Bakanlığı
yetkililerinden alınan bügiye
göre özel statülü müşavir
kadrolanna Türk kültür ve
sanatının önde gelen
isimlerinin getirilmesi
amacıyla Bakan Fikri
Sağlar çeşitli girişimlerde
bulunuyor. Dün görüşülen
Melih Cevdet Anday, Prof.
Şerafettin Turan, gazetecUer
Ozgen Acar ve Hasan
Bülent Kahraman,
önümüzdeki gunlerde
bakanlık müşavirliği
görevlerine başlıyorlar.
Güneş'te eylem
88. güntinde
• tSTANBUL (AA) —
Güneş gazetesinden
tazminatsız olarak işten
atüan 42 kişinin başlattığı
eylem 88. gününü
doldurdu. Işçilerin
gazetenin önüne kurduklan
çadınn da dün polis
tarafından yıkıldığı
bildirildi. Eylemci işçiler
adına bir açıklama yapan
Yusuf Enginkaya, dün
çadırda nöbet tutan 2
arkadaştanmn sendikalar
masasından olduğunu
söyleyen polisleı tarafından
bir ekip otomobüine
ahnarak bir süre
dolaştınldıklannı ve daha
sonra tekrar gazete önüne
bırakıldıklannı bildirdi.
Uçağa boınba
ihban
• tSTANBUL (AA) —
Roma-Dakka seferini
yapmak üzere havalanan
Bangladeş Havayollan'na
ait DC-10 tipi yolcu
uçağına bomba konulduğu
yolunda yapılan ihbar
uzerine uçak dün sabaha
karşı Atatürk
Havalimanı'na zorunlu iniş
yaptı. thbar asüsız çıktı.
Alınan bilgiye göre dün
gece 274 yolcusuyla
Roma'dan havalanan
Bangladeş Havayollan'na
ait uçağa, kalkışından bir
süre sonra bomba
konulduğu yolunda
Roma'da bir acenteye
telefon ihbannda
bulunuldu. İhbar uzerine
uçak rota değiştirerek en
yakm havalimam olan
Atatürk Havalimanı'na
zorunlu iniş yaptı.
Dergi toplatma
• tSTANBUL (ANKA) —
Aylık Devrimci Proletarya
Dergisi, İstanbul DGM
tarafından bölüculük
propagandası yapüdığı
gerekçesiyle toplatıldı.
Dergiden yapüan
açıklamada, bu hafta içinde
çıkarüan derginin 2.
sayısının "Bu dalga
kırümalıdır" başlıklı yaada
bölüculük propagandası
yapüdığı gerekçesiyle
toplantüması eleştirildi.
Açıklamada, "MÇP ve sivil
faşistlerin bölücü
propaganda ve eylemlerine
karşı halkı uyarmak ve
Türk-Kürt çatışmasma karşı
çıkmak bölüculük olamaz.
Türk-Kürt kardeşliğinin
savunulduğu yazı nedeniyle
toplatma karan vermek,
resmi ideolojinin
tahammülsüzlüğünün
göstergesidir" denildi.
Harika Avcı
korıuna istedi
• İSTANBUL (AA) — Ses
ve sinema sanatçısı Harika
Avcı'nm ağabeyi Mehmet
Önengil'i vurduklan
iddiasıyla gözaltına alınan 4
kişiden 2'si tutuklandı.
Harika Avcı, hayatının
tehlikede olduğunu
belirterek, koruma istedi.
Olayla ilgili olarak,
İstanbul Adliyesi'ne sevk
edilen sanıklardan, ses
sanatçısı Yeliz'in kocası
Ufuk Deveci ile tsmail
Akın adlı kişi tutuklandı.