18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/10 DIŞ HABERLER 29 KASIM 1991 DEMİRÖZLÜ Eski Rejimin Hayaleti BERLİN — Eski Doğu Almanya topraklarında, eskiden de çjlışan yataklı vagonlar şirketı MITROPA'nın vagonları işli- yx. Almanya'nın doğusunda seyahat etmeyen bir Almansa, tu eski şirketin çoktan ortadan silındığini sanıyor. Oysa, MIT- FOPA -bu eski Alman "Wagons-Lıts" şirketı- olduğu gibi du- rtyor. Batı Almanya'daysa, şimdi saatte 320 kilometre hızla gi- dm ekspresler var. Onların lokomotiflerinın uçları, uçakla- rrr biçıminı andınyor. Bu çok hızlı, modern trenler hep ya- zarların ismini taşıyoriar. Tabii şairlerin de: Hölderlin ekspresi, Henrich Heine... vb. Avrupa kıtasında ilk lokanta/vagon (Restaurant-vvagen) 1E72'de işlemiş. Almanya'da ise 1880de: VVeimar ile Einse- nach arasında, MITROPA ismi 1917'de seçılmış. 1929 yılına gdindiğinde, bu şirketin 320 yataklı vagonu, 311 lokanta va- gcnu, 6 salon vagonu varmış. Geçen hafta Almanya'dakı en önemli konu. artan ırkçı sal- dnlar yanında, Rusya Cumhurıyetı Başkanı Yeltsın'ın Bonn'a yaDmış olduğu zıyaretti. Yeltsın, Almanya'dan büyük ekonomık yardımlar ıştemek- tenji, bu konuda da önemli bir anlaşma sağlandı. Öte yan- dan Rusya Cumhuriyeti, Almanya ile geleceğe dönük, sü- re<li sıkı ekonomik ilişkıler aramaktaydı. Rusya ile Almanya arasında \folga nehrı kıyısında yaşayan Almanların durumu dagörüşüldü. Onlar, yerleşmiş oldukları o yerlerde kalacak- lardı; Alman hükümeti bir konfederasyon içinde onların da bağımsız bir cumhuriyet olmalarını ıstiyordu. Basını en çok ilglendiren sorunlardan biri de eski Doğu Almanya Devlet Başkanı Erıch Ho- _ _ _ _ _ _ ^ _ _ _ _ necker'in, Almanya1 _ •• -J r\ ~ ya yargılanmak üze- BugUn Oe UOğU Almanya topraklarında yaşayan insanların zor durumları, ezilmişlikleh gözle görülecek ölçüde belirgin. Soğuk savaşın düğümlendiği bu bölgedeki en militan . , baskı rejimi yıkılmca, nı soyledı. . .'.. .. / ... . . . Gerçekten bugün Orfaya buyuk OİÇUde de Doğu Almanya D0ZUİmUS bİr CrOÖa, t o p r a k l a r ı n d a y a s a - . . . • . , , , . oldukça geri kalmış bir teknolojiyi barındıran bir endüstri, solgun, ezilmiş insanlar çıktılar. sin, Honecker'in Rusya'da kalmasını yasadışı görmektey- di. Bu arada Honec- ker, üç sayfalık bir di- lekçe vererek politık müiteci olarak kabul edilmesinı istedi ve Almanya'ya gönderi- lirse intihar edeceğı- yan insanların zor durumları, ezilmişlik- leri gözle görülecek ölçüde belirgin. So- ğuk savaşın düğüm- lendiği bu bölgedeki en militan baskı reji- mi yıkılmca, ortaya büyük ölçüde bozulmuş bir doğa, olduk- ça geri kalmış bir teknolojiyi barındıran bir endüstri, solgun, ezilmiş insanlar çıktılar Şımdi burada yıkılmış bir polis reji- minin hayaleti duruyor. Kapitalizmin erdemlerinı sıralayacak değılim. Yaşamım bo- yunca kapıtalizm yanlısı olmadım. Fakat bu Demokratık Al- man Cumhuriyetı'ndeki rejim de komünizm ya da sosyalizm asla değildi. Ne sosyalizmın teorisini kuran, ütopyasını gö- ren duşünürler istemişlerdi böyle bir rejımi ne de yaşadığı- mız yüzyılın ilk on yıllarında sosyalizm ve eşıtlik umutları ıçin canlannı veren yüz binlerce insan. İnsanı daha da özgürleş- tirmek isteyen bir felsefenın, en korkuncundan bir polis dev- letı malzemesi haline getırilmesı.. Günümüzün en büyük in- san başarısızlıklarından biridır bu. Şımdi uzunluğu 200 km. tutan dosyalarda insanlar kendilerini arıyorlar. Kafka'nın ka- rabasanlarını da aşan bir korkulu rüyadır bu. Ne yazık ki İsmail Bilen'in başkanı olduğu Türkıye Komü- nıst Partisi'nin merkezi de bu polis devleti içinde, Leipzig : deydi. Böylesı bıryerde yerleşmiş bir partı, Türkiye insanına hangi özgürlüğü getirebilir, hangı gelişme umudunu aşıla- yabilirdi? Böylesi bir tutum, bu anlamda koşullanmış kafa- lar, Türkiye'de uzun yıllardır, ülke içinde doğabilecek mark- sıst çözümlemeler yapabilen bir partınin, demok/atik bir iş- çi partisinin de doğmasını büyük ölçüde engelledıler. Şimdi de çok uzun yıllar için iş işten geçmış görünüyor. Bir bakıma, insanların ve toplumlann sorunları bitmiyor, ye- ni başlıyor. Her şeyi cesaretle gözden geçirmemiz gereken, çok degişik bir dönemın kapılannın açıldığı belli. YenkJen İsveç topraklanna dönerken Sasnrtz adlı eski Doğu Alman gemisine rastlarsanız orada VVernesgruner adlı, ta 1436'dan beri üretim yapan fabrikanın benzersiz güzellikte- ki bırasını içebilirsıniz. Baltık Denizi üzerinde erken batan bu- lutlar yüzünden belki de hiç doğmayan güneş, acık kiremit bir renge bulamıştır akşamın sısini. Dunya yenıden yaratılı- yor sanki. Bu geminın lokanta işletmesı de MITROPA'nındır. ITALYA Lombardiya rüzgârı sarstı Güney İtalyalı siyasetçilere tepki büyüyor. Lombardiya Birliği'nin kazandığı seçim zaferi, geleneksel partilere olan tepkiyi gündeme getirdi. NÜJGÜN CERRAHOĞLU ROMA — Italyan kentlerin- den çok bir Isviçre kentini an- dıran Brescia'daki belediye se- çimleri, Italya'nın siyasi pano- ramasında deprem etkisi yarat- tı. Hafta başında yapılan se- çimler, 40 yıldır pek az değişik- ük gösteren ttalyan politikasın- da, yepyeni rüzgârlann estiğini kanıtladı. Milano yakınlannda- ki bu etkin ve Katolik muhafa- zakâr Italyan kentinde ülkenin hâkim siyasi gücü Hıristiyan Demokratlar'la (HD) anamu- halefetteki "Demokratik Sol Parti" (DSP) yerel nitelikli bir partinin gerisine düşerek yenil- giye uğradılar. Prescia seçimlerinin muzaf- fer gücü olarak ortaya çıkan "Lombardiya Birligi" hareketi tüm geleneksel partilere kaışı dile getirilen protesto oylannı topladı. Oylann yüzde 24.4'ünü alarak kentin bir numaralı gü- cü haline gelen "Lombardiya Birligi" hareketi şimdi Brescia Belediye BaskanlığVnı almayı istiyor ve bundan böyle Italya1 nın en zengin yöresi, Lombar- diya bölgesinin bir numaralı partisi olmaya soyunuyor. Umberto Bossi adında 38 ya- şında genç bir senatörün lider- liğindeki parti iki temel özellik tasıyor. Bunlardan ilki ırkçıhğa dayanıyor. "Lombardiya Birii- gi"ni destekleyen seçmenler, "yabancı" işçilere karşı olduk- lan gibi Güney ttalya'dan Ku- zey ltalya'run zengin bölgeleri- ne akanlara da karşı çıkıyorlar. Hatta içlerinden çoğu Italyan birliğini gerçekleştiren Cavo- ur'u lanetliyor. "îşyerinde yal- nız Lombardiyaiılan istihdam edin" sloganını kullanan parti taraftarları "Cavour olmasay- dı Milano, Brescia şimdi maf- yacı Sicilyalılarla aynı ülkeyi paylaşmak yerine Isviçre kan- tonlanndan biri olacaktı" diye düşünüyor. "Lombardiya Birligi"nin ikinci temel özelliği, geleneksel partilere karşı duyulan derin antipatiyi ve başkaldırıyı dile getirmesi. Bu da ülkenin en ba- şanlı yerel partisinin "Mücade- lemiz saraya karşıdır" sloganıy- la dile getiriliyor. "Saray" söz- cüğüyle iktidardan başka hiçbir sey düşünmeyen, saydam olma- yan, bürokratik, yoz, siyasi sı- nıf kastediliyor. Zengin, etkin, teknolojik açıdan ileri ve AT'- ye her yönüyle entegre olmuş olan Kuzey Italya, Güney îtal- ya'nın bürokrasisine tahammül edemiyor ve az gelişmiş güney- den gelen geleneksel siyasetçi- lerin üzerindeki tahakkümüne başkaldırıyor. Yalnız kuzeyde değil, ttalya'nın geneline gide- rek yayüan bu başkaldınmn ba- har aylarında yapılacak olan genel seçimlerin temel konusu olması bekleniyor. Bu sorun Hıristiyan Demokratlar'dan (HD), Demokratik Sol Parti (DSP) adını alan eski komü- nistlere ve sosyalistlere (ISP) dek tüm büyük geleneksel siya- si gücü etkiliyor. Ankara, Kuzey Irak'ı îzliyorKuzey Irak'ın gelecegi konusunda ABD yönetimi ye Kongre çevrelerinde artan tartışmalar, Ankara'da yakından izleniyor. Bölgede bağımsız bir Kürt devleti kurulmasına karşı olmasına rağmen Washington'un bölge için 'özerklik' isteyebileceği göz ardı edilmiyor. ABD'nin görev süresi dolacak olan 'Çekiç Güç'ün süresinin uzatılması için talepte bulunabileceği bildiriliyor. SEMİH İDİZ ANKARA — Görev süresi 28 aralıkta dolacak olan 'Çekiç Giiç'e ilişkin ceşitli spekülasyon- lann yoğunlaştığı şu sıralarda, ABD yönetimi ve Kongre çevre- lerinde Kuzey Irak'ın gelecegi konusunda artan tartışmalar, Ankara'da ilgiyle izleniyor. Bölgede halen mevcut olan 'muğlak durumun' giderilmesi ve burası için bir tür 'öz yönetim' verilmesi istemlerini de içeren bu tartışmalarda Stephen Solars ve Claiborne Pell gibi ABD Kongresi'nin önde gelen isimlerin yer alması, özellikle dikkat çekiyor. Bugün toplanacak olan Milli Güvenlik Kurulu'nun, Kuzey Irak'taki peşmergelere askeri yardım verilmesi gibi Türkiye açısından 'çok ikri' sayılan un- surlan da içeren bu istemleri de e|e alması bekleniyor. ABD Dışişleri Bakanlığı'nın, bu istemlere 'soguk baktıgı' be- lirtiliyorsa da Başkan Bush'un bölgedeki durum karşısmda 'sabırsızlanmaya' başladığı, Be- yaz Saray'dan Amerikan basını- na sızan bilgiler arasında yer alı- yor. Beyaz Saray'ın başkanlığında bir 'Bakanlıklararası komisyo- nun" bu konuda ayrıntılı değer- Son bulgular uzmanların kuşkusunu arttırdı Irak nükleer bomba yaptı mı? Dış Haberier Servisi — Irak'ın kitlesel im- ha silahlanm incelemekle görevli BM özel Ko- misyonu'nun uzmanlarından Derek Bootbby, samlanın aksine Bağdat'ın elinde kullamma hazır nükleer bomba bulunabileceğini açıkla- dı. Boothby buna gerekçe olarak Irak'ın elin- de nükleer bomba yapımında kullanılan yük- sek düzeyde zenginleştirilmiş uranyum bulun- masını gösterdi. AP'nin bildirdiğine göre BM uzmanlan ta- rafından Bağdat'ın 64 km güneyinde bulunan H Tuvayta nükleer tesisinde ele geçirilen uran- yum örneklerinin yüzde 93 oranında zengin- leştifildiği yapılan laboratuvar deneyleri sonu- cunda ortaya çıktı. Ele geçirilen yüksek düzey- de zenginleştirilmiş uranyumun Irak'ın elin- de nükleer bomba bulunduğuna ilişkin kuşku- lan güçlendirdiğini belinen Boothby, şu an- da bu tür silahların olup olmadığını kesin ola- rak ortaya çıkarmamn, nerede gizlendiğini tes- pit etmenin güç olduğunu söyledi. BM uzmanlan daha önce yaptıklan araştır- malara dayanarak Irak'm kullandığı uranyum zenginleştirme yönteminin geri ve yavaş oldu- ğunu beürterek bunun nukleer bomba üretme- sini geciktirdiğini söylemişlerdi. Uzmanlar, eğer Körfez savaşı nükleer programını kesin- tiye uğratmamış olsaydı Irak'ın iki yıl içinde nükleer bomba yapımını gerçekleştirebilecegini kaydetmişlerdi. BM uzmanlan tarafından ele geçirilen belgeler de Irak'ın küçük, hafîf, tah- rip gücü yüksek ve balistik füzelerle kullanı- labilen bir nükleer bomba programı yürüttü- ğünü kanıtlamıştı. Ancak Irak'ın elinde kul- lamma hazır nükleer bomba bulunup bulun- madığı ise açığa cıkarılamamıştı. Son bulgu- lar bu olasıüğı güçlendirdi. lendirmeler yaptığı yolundaki VVashington kaynaklı haberier ise Ankara'yı, konuya ciddiyet- le eğilmeye sevk ediyor. Başkan Bush'un Beyaz Sa- ray'a ikinci kez seçilmek için kam[>anyasını başlatmaya hazır- ladığı bir dönemde rakiplerinin 'Saddam'ın haien iş başında bulunmasını' ve 'Kuzey Irak so- nınunun çözümsüz kalmasıııı' aleyhine kullanmalarından endi- şe ettiği ifade ediliyor. Kuzey Irak'ta bağımsız bir Kürt devletinin kurulmasını sa- vunmadığmı Ankara'ya defalar- ca bildirmesine karşm VVashing- ton'un bölge için 'özerklik' ve- ya bu anlama gelecek çözümle- re yönelebilecegi, Türk diploma- sisi açısından tümüyle gözardı edilemiyor. 'Tiirk dostn' olduğunu, Bod- nım'daki yazlık eviyle de tescil' etmiş olan New Yorklu temsilci Stephen Solarz ve Dış İlişkıler Alt Komitesi Başkanı Claibor- ne Pell gibi ABD Kongresi'nin iki önde gelen isminin son dö- nemde hararetle savunduklan fıkirler arasında, Kürtler, Türk- menler ve Şiiler tarafmdan Ku- zey Irak'ta kurulacak bir gecici hükümete ABD'nin askeri gü- venlik sağlaması da yer alıyor. Bu öneri de tabii Saddam Hii- seyin'e bağlı güçlerin Kuzey Iraklılara saldınlannı caydırmak için oluşturulan ve Türkiye'de konuşlandırılan 'Çekiç Güç'ün 28 aralıkta dolacak olan gorev sü- resinin Ankara tarafından uza- tılmasını zorunlu kıhyor. Söz konusu gücün başıru çe- ken ABD ve Ir.giltere'nin bu gö- rev süresinin uzatılması için An- kara'ya bugüne kadar resmi bir girişimde bulunmadıklan, Dışiş- leri Bakanlığı Sözcüsü Büyükel- çi Filiz Dinçmen tarafından ön- ceki gün açıklanmıştı. Ancak Ingiltere Başbakanı Jobn Major'un, hükümetini kurması nedeniyle geçenlerde Başbakan Siileyman DemireTe gönderdiği tebrik mesajında, Turkiye'nin Kuzey Irakbların güvenliğine yönelik işbirliğinin ileride de süreceğini umduğunu belirtmesi, bu konuda çeşitli spekülasyonlara yol açmıştı. Diplomatik gözlemciler, bunu 'çekiç çüciin görev süresinin uzatılması için dolaylı yoldan Uetilen bir talep' olarak yorum- lamışiardı. HUZUR EVE DÖNERMİ? — Kuzey Irak'ta yaşayan Kürtlerin Saddam'ın saldınlanndan kaçarken yaşadıklan dram belleklerdeki tazeliğini korujor. Valağını, yorganını, bir ıki kap kacağını virtına denkleyip Türkiye ve İran sınınna dogru yola düşen kurtler daha sonra uluslararası güçlerin gözetiminde evlerine döndüler. Ancak barış ve huzurdaeve dönene dek kaygıları sürecek. Başbakan Şamir, IVashington'da asü sorurüann ele alınmasını kabul en% tarihte diretiyor Israîl Washington'a dîreniyor Le Monde'dan DIKKAP SU ANOAN ITIBAREN SÖYLEYECEĞINIZ HER SEY BENIM ALEYHIME DELIL OLARAK KULUNILABILIR 1 İsrailli yetkililer, ABD'ye uzlaşma çağrısında bulunmayacaklarını açıkladılar. Bu tür bir çağrının Arap baskısına yol açacağını kaydettiler. Dış Haberier Servisi — Orta- doğu Banş Konferansrnın ikin- ci turu için saptanan tarihe dört gün kala tsrail görüşmelerde sa- dece yöntem sorununun ele ahn- ması şeklindeki şartmı geri çe- kerken ek süre isteğinde ısrar ediyor. ABD, tek taraflı olarak 4 aralıkta Washington'da bir araya gelinmesi şeklinde verdi- ği öneriyi geri çekemeyeceğini belirtirken Israil'e de herhangi bir zorlamanın söz konusu ol- madığı açıklandı. Suriye ve Fi- listinliler önceki gece Washing- ton'un davetini resmen kabul ettiklerini duyurdular. lsrail başbakanlık yetkilisi Yossi Ben-Aharon, ABD'ye uz- laşma çağnsmda bulunmaya- caklanm, aksi takdirde bunun Arap baskısına yol açacağını söyledi. AP'nin haberine göre Ben-Aharon "Arapların, ABD'- nin kendüerinin yanında olduğu ve görüşmelerin tsrail'e baskı aracı olarak kullanıldıgı şeklin- deki inançlannı kırmalıyız" de- di. İsrail daha önce 4 aralık ye- rine 9 aralıkta VVashington'da Libya lideri Lockerbie sanıklarını teslim etmeyecek Kaddafi yumuşamıyorABD ve îngiltere Lockerbie faciasından sorumlu tuttukları Libya'nın sanıkları iade etmesini, elindeki tüm bilgileri vermesini ve olayda ölenlerin ailelerine tazminat ödemesini istedi. İstekleri reddetmesi durumunda Libya'nın bunun sonuçlarına katlanacağı uyarısında bulunuldu. Dış Haberier Servisi— ABD ve Ingiltere hükumetleri, Lockerbie faciasından sorum- lu tuttukları Libya'nın, olayın sanıklarını teslim etmesini, elindeki tüm bilgileri ilgili ulkelere iletmesini»e olayda hayatlarını yi- tirenlerin ailelerine tazminat ödemesini is- tedi. ABD ve Ingiltere bu istekleri İtalya'nın Trablusgarp elciliği aracılığıyla Libya'ya ilet- tı. Libya lideri Muammer Kaddafi ise soz konusu istekleri reddetti. ABD ve İngiltere hükümet yetkililerince Londra'da yapılan ortak açıklamada, 1988 yılında Iskoçya'nın Lockerbie kasabası üze- rinde düşürülen Pan-American uçağma dü- zenlenen bombalı sabotajdan sorumlu tu- tulan Libya'nın, bu isteklere "tümüyle ve eksiksiz uyması" uyarısında bulunuldu. Açıklamada, Libya'mn bu istekleri reddet- mesi durumunda bu ülkeye karşı arnbargo ya da misilleme gibi açık bir tehditte bulu- nulmamakla birlikte "karşılıksız bırakılmayacagı" ima edildi. Nitekim üst düzey bir Amerikan yetkilisi, "Bir sonraki adırnımızı Libya'nın yanıtına göre saptaya- cagız. Eğer reddederlerse 'Eh, ne > t apalım' demeyecegimizi kestirebUirsiniz" dıyerek Libya'nın bunun sonuçlarına katlanacağı- nı belirtti. İngiliz yetkililerine göre ise bu isteklerin kabul edilmemesi durumunda Libya'ya uy- gulanacak ambargonun "birkaç ay içinde yürürlüğe konması" beklenirken son tazmi- Libya lideri Kaddafi, relemontecarlo te- levizyonuna verdiği demeçte, ABD ve Ingil- tere tarafından Lockerbie olavının faili olarak suçlanan iki Libyalıyı teslim etme- lerinin soz konusu olmadığını belirtti. Kad- dafi, "Lib>a >asaları, başka ülkelerin yasalan gibi, Lockerbie ola> ını gerçekleştir- mekten sorumlu lutulan Lib>a >urttaşları- nı Amerikan, İngiliz ve Fransız yetkililere teslim etmeye izin vermez. ABD \e İngilte- re ile bizim aramızda bn>le bir değişim an- laşması >ok" diye konusu. Kaddafi, "Libya'nın sorumluluğunu >crinc getirece- ğini ancak sorunun Uluslararası Adalet Di- vanı'nda ele alınması gerektiğini" söyledi. Libya Başbakanı Ebu Zeyd Omer Dur- dah da Washington'un "Muammer Kadda- fi'nin kellesinin peşinde" olduğunu söyle- di. Ortadoğu turunda bulunan Dur- dah, ABD ucaklarının 1986 yılında Libya lideri Kaddafi'nin Trablusgarp'daki evine nat isteği bu ulkeye tanınan süreyi "birkaç düzenledikleri saldınyı hatırlatarak "W»s- haftaya" indirmiş bulunuyor. hington hilfl Kaddafi'yi istiyor" dedi. toplarulması yolundaki taiebinin kabul edilmemesi üzerine kara- nnı değiştirmeyeceğini açık- lamıştı. CNN'in haberine göre Israil'- in ek süre isteği ikinci tur görüş- meler için koyduğu "yöntem" şartmı geri çekmesine dayanı- yor. lsrail Başbakanı tzak Şa- mir, ikinci tur tarihinin ertelen- mesi durumunda ikili görüşme- lerde asıl sorunların konuşula- bileceğini belirtti. Daha önce Washington'da yöntem soru- nun ele alınmasını, asıl görüş- melerin Ortadoğu'da yapılması- nı istemişti. Araplar bunu kabul etmemişlerdi. Siyasi uzmanlann yorumuna göre lsrail, ABD'nin kendisine danışmadan görüşme tarihi ve yerini saptamasını kabul etmi- yor. Süre kazanma çabasırun ar- dından Washington'un emrine uyma değil, kendi isteklerini gerçekleştirme düşüncesi yatı- yor. ABD, taraflann Madrid'- deki birinci görüşmeler ertesin- de ikinci tur için yer ve tarih saptayamamaları uzerine 4 ara- bkta VVashington'a gelinmesini önermişti. ABD Dışişleri Bakanlığı Söz- cüsü Margaret TutwUer, önce- ki akşam Suriye ve Filistinlile- rin Ortadoğu banş görüşmele- rinin ikinci turuna katılacakla- rını açıkladı. AP'nin haberine göre Suriye ile Filistinlilerin ya- nıtları İsrail'in 4 aralıkta Was- hington'a gitmeyeceğini açıkla- masının ardından geldi. Suriye, ikinci turda asıl konu- lann ele ahnmasında ısrar edi- yordu. Filistinliler FKÖ'nün ABD'ye girişine vize verilmesi- ni, Ürdün heyetinden ayn tem- sil edilmelerini ve işgal altında- ki Yahudi yerleşim merkezleri- nin durdurulmasını şart koşu- yordu. Mîtsotakis RomanyaVia • ATtNA (Cumhuriyet) — Yunanistan Başbakanı Konstantin Mitsotakis, resmi bir ziyaret için gittiği Romanya ile ülkesi arasında bir 'Dostluk, tyi Komşuluk ve Işbirüği' anlaşması imzaladı. Ayru anlaşmada askeri işbirliği konusuna da yer verildi. Anlaşma maddelerinden biri, 'ülkeden birinin saldınya uğraması olasılığında, saldıran ülkeye destek verilmesinden kaçınılmasını' öngörüyor. Romanya'nın Türkiye ile geliştirdiği ilişkilerden sonra Bulgaristan ve Arnavutluk'la yaptığı gibi Bükreş ile de yakın ilişkilere girişen Yunanistan Başbakanı, Romanya'nın kalkınması için Yunanistan'ın katkıda bulunacağını ve Romanya'nın AT ilişkileri için köprü oluşturacağını açıkladı. Demirel'den Filistiıı'e destek • ANKARA (AA) — Başbakan Süleyman Demirel, "Bu yıl, Ortadoğu banş süreci girişimlerine ilişkin önemli gelişmelere denk düşen 'Filistin ile Dayamşma Günü' dolayısıyla, kendim ve hükümetim adına, Filistin halkının self determinasyon hakkı da dahil olmak üzere bütün yasal haklan. için mücadelesine desteğimizi ve dayanışmamızı bir kere daha tekrarlamaktan mutluluk duyarım" dedi. Süleyman Demirel, "Filistin ile Dayamşma Günü" dolayısıyla BM'nin ilgili komite başkanı Bayan Absa Cladue Diello'ya gönderdiği mesajda, ABD ile SSCB'nin girişimleri sonucu " Madrid'de düzenlenen Ortadoğu Barış Konferansı'mn toplanmasım sağlayan uluslararası toplumun, Filistin sorununa hemen ve kalıcı bir çözüm bulmayı amaçlayan çabalannı görmenin mutluluk kaynağı olduğunu belirtti. Kızıl Kmer'den geri adını yok • BANGKOK-PHNOM PENH (AA) — Kampucya'nın başhca gerilla gruplanndan Kızıl Kmerler, önceki gün liderlerine karşı düzenlenen saldınlara rağmen Paris'te imzaJanan banş anlasmasına uyacaklanm açıkladılar. Kızıl Kmerler radyosu, Paris anlaşmasımn uygulanması amacıyla çabalann devam ettirilmesi çağrısında bulunarak "Paris anlaşmasım bozmaktan başka bir şey düşünmeyen düşmanlann kurduğu tuzaklara düşmemeliyiz" dedi. HaitiVlen göç stirüyor • GUANTANAMO DENtZ ÜSSÜ (AA) — Haiti'de askeri darbeden sonra başlayan kaçışlann surdüğü ve Küba'daki Amerikan Guantanamo üssüne sığınanlann sayısının 10 bini bulabileceği bildirildi. ABD Dışişleri Bakanlığı'nın örgütlemesiyle bir grup Amerikalı gazeteci önceki gün üste kurulan sıgınma kampını gezdiler. jliz adaleti • LONDRA (AA) — İngiliz adaletinin hatası yüzünden beş yıldır cezaevinde yatan biri Kıbnslı Türk, diğeri İngiliz iki kişi, İngiliz Yüksek Temyiz Mahkemesi tarafından önceki gün salıverildi. Londra'nın kuzeyinde 1985 yıhnda çıkan kargasada bir polis memurunu öldürmekten hüküm giyen Kıbnslı Türk Engin Ragıp (25) ile Winston Silcott ve Mark Braithvvaite adlı iki siyahın davalan, kendilerinden alman ifadelerde polis zorlaması, bozma ve eklemelerin bulunduğunun belirlenmesi üzerine Içişleri Bakanlığı'nca temyize gönderilmiş, hafta başında davanın yeniden görüşülmesine başlanmıştı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear