18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
:UMHURİYET/4 HABERLER 29 KASIM 1991 JAfflNALPAY Dğretmene SendikaBaşbakan Süleyman Demirel, 24 Kasım "Öğretmenler Gü- ıü"nde öğretmenlere sendikalaşma hakkının tanınacağını oyiedi. Öğretmenlere sendika hakkının verilmesiyle kimse- tin "Eyvah şöyle bir devir geliyor, böyle bir devir geliyor" di- «telaşa kapılmamasını istedi. Evet, DYP-SHP koalisyon hükümetinin Türkiye'ye vaat et- ıği bir uygarlık adımı da yalnız öğretmenlere değil tüm ka- nu görevlilerine sendika kurma hakkının tanınması. Gerek oalisyon protokolü gerekse hükümet programı bunu açık- & belirtiyor. Gerçekte, 1990'dan bu yana ülkemtzde öğretmen ve me- nur sendikaları mevcut. Türkiye'de öğretmen ve memurlar, ç hukuka değil uluslararası sözleşmelere dayanarak sendi- alaşmanın dünyadaki ilk örneklerinı verdıler. 1990'da Eğıtim- ş, Kam-Sen, Bem-Sen, Sağlık-Sen, Eğit-Sen, Tüm Bel-Sen, «jrutöu; 199Vde de Tüm-Ray-Sen, Genel Sağlık-İş ve Tarım- 3en. TürkiyB, kamu görevlilerinin tümüyle sendikasız oldu- ju demokrasiyle yönetilen tek ülke olma "ayrıcalığından" ya îautancından kurtuldu. Ülkemızde ilk memur sendikaları, "çalışanlara" sendika- aşma hakkı tanıyan 1961 Anayasası uyannca 1965'te çıka- ilan 624 sayılı yasayla kurulmuştu. 1971'de yapılan anaya- ja değişikliğıyle memur sendikalarının anayasal dayanağı latktı. Kurulan memur sendikalannın etkinliğine son verildi. 12 Eylül askeri rejimiyle sona eren 1970'lerde, kamu görevli- eri dernekler halinde örgütlendiler. 1982 Anayasası memuriarın sendikalaşmasını açıkça ya- saklamadığı halde, 1990 yılına değin kamu gorevlilen tümüyle sendikasız kaldı. Eğitım-iş ve öteki sendıkalar, TBMM tara- fından onaylanarak yasa niteliğini kazanmış olan Avrupa İn- san Haklan Sözleşmesi, Uiuslararası Çalışma Örgütü söz- teşmeleri gibi uluslararası antlaşmalarda yazılı haklan kul- tanarak kuruluş baş- vurusu yaptılar. Anka- ra Valiliği'nin Eğitim- Iş'in kapatılması için yaptığı başvurunun 2. Iş Mahkemesi tarafın- dan reddedilmesiyle, memur ve öğretmen sendikaları hukuki ni- telik kazandı. Şimdi söz konusu olan, memur ve öğret- menlere sendika kur- ma hakkının anayasa 1990'ların dünyasında ve Türkiyesi'nde 1970'lerin siyasi kutuplaşmalan yok. Toplum o yıllann deneyimlerinden çok ders aldı. Hak ve özgürlüklerin, sorumlulukla kullanılması halinde bir işe yaradığını ve kalıcı olabildiğini bugün çok daha iyi biliyoruz. ve yasalarta güvence- ye kavuşturulması.Böylelikle öğretmenler dahil milyonlar- ca kamu görevlısınin sendikalaşması mümkün olacak. "Toplusözleşme ve grev hakkı olmadan, sendika kurma- nın ne anlamı olabiiir" diye sorulabilir. Tüm dünyada kamu görevtilerine yasayla grev hakkı tanıyan ülkelerın sayısı yir- miyi geçmiyor. Ama demokrasiyle yönetilen ülkelerin hemen hepsinde, kamu çalışanlarının çalışma ve ücret koşulları toptu- sözleşmeyie ya da danışma yöntemiyle belirleniyor. Türkiye', memurlara sendika hakkını anayasal güvenceye kavuşturmakla en demokratik ülkelerın yine gerisınde kala- cak. Ama bu, demokrasimız açısından dev bir adım otacak. Memur sendikaları üyelerinin mesleki hak ve çıkarlarını sa- vunmada hem temsil hem de mali olanaklar (kaynakta aidat kesilmesi) açılanndan büyük güç kazanacaklar. Memur ve öğretmen sendikalannın kurulması beraberin- de 1960'larda ve 1970'lerde yaşanan aşırı politizasyonu ge- tirebilir mi? Bu kuruluşlar yeniden üyelerinin mesleki hak ve çıkariarının savunulmasına hızmet eden kitle örgütleri olmak- tan çıkıp, demokratik düzenin karşısındakı siyasi akımların dümen suyuna girebilir mi? 1990'lann dünyasında ve Türkiyesi'nde 1970'lerin siyasi ku- tuplaşmalan yok. Toplum o yıllann deneyimlerinden çok ders aldı. Hak ve özgürlüklerin, sorumlulukla kullanılması halin- de .bir işe yaradığını ve kalıcı olabildiğini bugün çok daha iyi biliyoruz. Ama duyulabilecek endişelere en iyi yanıtı Başbakan De- mirel veriyor: "Bu korkuların altında kalacaksak, hıçbir za- man çağdaş bir devlet olmamız mümkün değil. Korkarak hak kullanımından vazgeçmek yerine, bundan doğacak netice- lerin, eğer yanlış yapılıyorsa, hukuk devleti usulleriyle uygar ülkelerde olduğu gıbi karşılanması lazımdır." Evet, 1990'lar Türkiyesi, 1970'lerin Türkiyesi'ne pek ben- zemiyor. Adı geçen sendikaiann tam adları şöyledır: Eğitim tşkolu Kamu Gö- revlileri Sendıkası (Eğiüm-tş), Kamu Emekçileh Sendıkası (Kam-Sen), Tüm Belediye Emekçileri Sendıkası (Bem-Sen), Sağlık Emekçileri Sen- dikası (Sağlık-Sen), Eğttim ve Bılım tşçılen Sendıkası (Eğıt-Sen), Tum Belediye Memurlan Sendıkası (Tum Bel-Sen), Tüm Sağlık Çalısanla- n Sendıkası (Tüm-Sağlık-Sen), Tum Raylı Taşımaalık Iş Kotu Çalı- şanları Sendıkası (Tum-Ray-Sen), Genel Sağlık Işkolu Kamu Görevlileri Sendıkası (Genel Sağhk-tş) ve Tanm tşkolu Kamu Çalısanları Sendı- kası (Tarım-Sen). SBP yol ayrımında Sosyalizme 'devammı, tamam mı' tartışması SBP'nin bu hafta sonu yapılacak toplantısmda soruya cevap aranacak. Genel Başkan Aren "Ben Marksizmi savunmaya devam edeceğim, sosyalizm daha ölmedi" dedi. ANKARA (UBA)— Sosya- listler yeniden bir yol aynnuna geldiler. Sosyalist Birük Parti- si'nin (SBP) bu hafta sonu 30 kasım ve 1 aralık günlerinde yapmayı kararlaştırdığı genel üye toplantısmda, sosyalizmin, sosyalist adını taşıyan parti ça- ası altında savunuİmaya devam edilip edilmeyeceği tartışılacak. SBP Genel Başkaru Prof. Dr. Sadun Aren, sosyalist ideoloji- nin henüz ölmediğini belirtir- ken "Ben Marksizmi savunma- yı sürdüriiyorum; iddia edildi- ginin aksine sosyalizm ölmüş falan degfl" dedi. SBP oluşu- muna destek veren Türkiye Bir- leşik Komünist Partisi (TBKP) üst yönetiminden Ziilfn Dide- U ve Erdal Talu gibi isimlerin, sosyalizmin savunulmasından vazgeçilerek başta sosyal de- mokratlar olmak üzere diğer loplumsal güçlerle geniş ittifak- lara girilmesini savunduklan ifade edildi. Prof. Aıen, toplan- tıda, sosyalizmi terketmeyi sa- vunanlarla tartışacaklarını açıkladı. SBP Genel Başkanı Prof. Sa- dun Aren, sosyalizm ve parti- sinin geleceği konusunda UBA muhabirinin sorulanru yanıtla- dı. Aren'in sorulara yamtlan şöyle: — Sayın Aren, genel üye top- lanüsmda gündem maddeniz ne olacak? Siz Marksizmi sa- vunmayı sürdürecek misiniz? AREN— Bazı arkadaşlarım partinin şimdıki Marksist nite- liğini gereksiz görüyorlar. Bazı arkadaşlar da bu niteliği gerekli buluyorlar. Ben Marksizmi ge- rekli görenlerdenim. — Birtikte hareket edecefiniz qrira<laylanni7in gÜCÜ, tii bu ntteHginin devamını saglaya- cak dttzey de mi? Savunduğu- nuz yİTginin anahatlannda ta- vû verilmesini istemedifiniz noktalar neler? AREN— Bu konuda özel bir gayret göstennediğun için ki- min ne gucü var bilemiyorum. öbür arkadaşlar genel olarak Marksizmi bırakalım diyorlar. Bu grup arasında TBKP'li olup partimizde görev alan Zülfü Dideli, Erdal Talu gibi arkadaş- lar var. Nabi Yağcı (Haydar Kutlu) üyemiz olmadığı için onun var olup olmadığını bil- miyorum. Bu arkadaşlar çağı- mızın yenileşme çağı olduğunu, birlik çağı olduğunu savunmu- yorlar. Marksizmin birlik için engel olduğunu ifade ederken Marksizmin geçersiz olduğunu Ueri sürüyorlar. Bunlann var- mak istedikleri nokta yenilikçi olan gruplarla işbirliği yapmak. — SBP çatısının dağıtılma- sı, partinin kapatılması şeklin- de net görüşler gündeme geti- riliyor mu? AREN— Asagı yukan savu- nulan O. Çatı dağıtılmah yö- nünde görüşler var. Ama parti kapatılmalı henüz denmiyor. Ama bu söylenenler parti kapa- Ulsın noktasına varır. Biz sos- yalist çizgimizi terketmeyeceğiz. Hafta sonu yapılacak genel üye toplantısmda da bunun sözcü- lüğünü yapacağım partinin ku- ruluşunda belirlediği ilkelerin devaiıundan yanayım. Marksiz- mi terketmek isteyenlerle o top- lantıda kaçınümaz olarak tar- tışacağız.. Genel üye toplantısmda SBP Izmir eski milletvekili Kemal Anadol'un ise farkü olan gö- rüslerini açıklayacağı bildirildi. Demirel ve tnönü, 7 aralıkta Güneydoğu'ya gidecekler Terör için genel görüşmeBakanlar Kurulu, terör ve ekonomi konuları için TBMM'de iki genel görüşme açılmasım kararlaştırdı. Nüfus suüstimallerinin önlenmesi ve boşalan belediyeler için yılda iki kez seçim yapılması da alınan kararlar arasında. ANKARA (Cmnhnriyet Bnrosu) — Bakanlar Kurulu, terör ve ekonomi ko- nulannda TBMM'de iki genel görüşme açılmasım kararlaştırdı. Başbakan Süley- man Demirel ve Başbakan Yardımcısı Erdal tnönü 4 arahk çarşamba gunü Gü- neydoğu Bölgesi'nde çıkan olaylar konu- sunda Genelkurmay Başkanı Orgeneral Dofan Göıcş'ten brifuıg alacaklar. 7 arahk cumartesi günü de yerinde ince- lemelerde bulunmak üzere iki veya üç günlük bir Güneydoğu gezisine çıkacak- lar. Bakanlar Kurulu arahk ayındaki se- çünlerin ertelemesi yönünde eğihm gös- tererek, konuyu 4 arahktaki toplantıda sonucu bağlama karan aldı. Bakanlar Kurulu dün saat 10.00'da Başbakan Denürel'in başkanhğmda yak-- laşık iki saat süren bir toplantı yaptı. Toplantıda nüfuz suiistimaline karşı olunması ve boşalan belediyeler için yü- da iki kez seçim yapılması da kararlaş- tırüdı. Hukiimet sözcüsü ve Devlet Ba- kanı Alan Göaen, Bakanlar Kurulu top- lantısından sonra şu açıklamayı yaptı: "Topfamtıda önceUkle geçid botçe üze- rtnde çsbşüdı. 1992 yıh bütçesinin 16 Ocak 1992ye kadar Mecüs'e sunulacak $ekide kazDİanmasuuı karar verümiştir. BakanUr Knrolu ayncm, bnndan sonra yapüacmk obu boşatan bekdiye baskan- bgı secimlerinin yüda iki sefer yapüna- a için kanun gücttnde kanmame hazır- lumasuu kanuiaşbrdı. Geadkormay Başkanınuz, Bakanlar Knrnlnmaza 4 arabk çarşamba g&nü «s- keri reorganizasyoola Bgffi bir brifmg ve- receUerdir. Bn brifıngden sonra da, sa- yın başbakan, başbakan yardımcıa ve ar- zn edea bakanlar Göneydotu'ya bir ge- n yapacaldardır. Bakanlar Knralu, Medis komisyonla- nnda bulunan kanun gücunde kararna- ntderin bir an önce gözden geçirUerek süratle Meclis Genel Kuroln'na indirfl- mesini de karartaşûrdı." Bakanlar Konün'nvn anarsi, terör ve güvenlik somnn ile ekonomik dnrumla ugfti olarak TBMM'de görüşme yapüma- a için bazırbklara hızla başlanması yö- nünde de karar atdıgını bdirten Gönen şöyle dedi: "Bakanlar Knnılnmuz göreve başlar- ken bir karar daha alnuşûr. Başta sayın başbakanıma olmak aıere Bakanlar Kn- nüamamn her türiü nöfnz soiistimab- nc karşı oMugHmuznn kamooynna net dnynrnlması kararlaştmtamştır. Hiçkim- senin, başbakan wya bakantara yakın ve- ya akraba oUngnnu beürterek özel bir muamete talep etmemesini, bn ttir talep- lere itibar edflmemesini, dnrBsânğün te- mel Uke kabul eden Bakanlar Knruln- muzca kamuoyuna dnyumlmasuu da kararlaştırdık." Gönen bir soru üzerine ilgili bakan- ların çahşmalarım tamamlamasından sonra terör konusundaki genel görüşme isteğinin TBMM'ye getirileceğini söyle- di. Gönen; Demirel ve Inönü'nün Gü- neydoğu gezisinin iki veya üç gün süre- cegini bildirdi. Gönen boşalan belediye- ler için yerel seçimlerin yılda iki kez ya- pıhnası konusunda da, "Kannnun bu ae- çimlere yctişip yetişmeyecegi tardşma ko- nnsu. Yetismeyebüir. AmanmiT. önü- müzdeki seçinüere engdleme degil. Bnndaa böyle ülkede her gün bir mahaDi idare seçüninin yapılmasını engeBemek, sencde iki sefer toplu olarak seçim ya- pıbnasını saglamaktır" dedi. Gönen, memur ve işçi ohnayan sözleş- melilerin ücret politikalannın Bakanlar Kurulu'nda ele ahnıp ahnmadığının so- ruhnası üzerine de, "Bn kono biitce ça- usmalan gırasuda gündeme gelccek. Ekonomik konnlu genel görüşme sıra- suda enine boyuna tartısıtacak. Günde- mimizde bn konn yokta. Ek butceyle ve memar maaşlan tesprtkriyle figfli konn Bakanlar Knrala'nan yetldsine brnkıla- cak. Bakanlar Knralu bonu 1 ocaktan önce acıklayacak" diye konnştn. Seçimler erteleniyor Bakanlar Kurulu toplantısından son- ra, Devlet Bakanı Gökberk Ergenekon, Cumhuriyet'e "Herkes, seçimler yapıla- caknuş gibi çalışıyor. Ama şimdi hnkuk- çnlar ba konuda haarbk yapıyorlar. Ka- rar perşembe günkft (4 aralık) Bakanlar Kundn'ndabein olacak" diye konuştu. Adalet Bakanı Seyfi Oktay da, hukuk- çulann hazırlık çahşmalannın sürdügtl- nü söyledi. Oktay, "Aralık ayı içerisin- deki seçimler de ertelenecek mi" soru- suna "Onlar da ertelenecek herhalde." karşıhğım verdi. 'Belediyelerin iktidar engelı kalmadı ANKARA (Cnmhuriyet Bürosn) — Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Erdal tnönü, iktidar olarak belediyeleri destekleyeceklerini belirterek yerel yonetimlerin 'iktidar engeli' kalmadığını söyledi. TBMM Başkanı Husamettin Cindoruk da demokrasilerin temelinde yerel parlamentolar bulunduğuna dikkat çekerek Turkiye'nin sadece Ankara'dan yönetilen bir ülke olmaktan çıktığını ifade etti. Cindoruk, 'yerel parlamento' oluşturulabilmesi için TBMM'de komisyon kurulabileceğini vurguladı. tstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen ve ilçe belediye başkanlan dun, Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü'nün yanı sıra TBMM Başkanı Husamettin Cindoruk tarafından kabul edildiler. Erdal Inönü, kabulde yaptığı konuşmada, belediyelerin yarım kalmış yatınm projelerinin tamamlanmak üzere iktidara sunulmasım beklediklerini söyledi. Başbakan Yardımcısı İnönü, DYP-SHP hükümetinin, yerel yönetimlere buyük olanaklar yaratılması içüı çaba harcayacağmı söyledi. TBMM Başkanı Cindoruk'da, belediye başkanlan heyetini kabulü sırasında Meclis'in, demokrasinin önünde engel oluşturan yasaları kaldırarak uzlaşmayı sağlayacak yeni bir anayasa yapması gerektiğini söyledi. Cindoruk, ulkenin sadece TBMM'ye dayanamayacağını da vurgulayarak: "Demokrasinin temelinde yerel parlamentolar, yerinde yönetim vardır. Eksiğimiz de yerinde yönetimi, \erel parlamentolarla donatmamamızdır. Belediye başkanlanmıza, gorev ve yetkileri devretmememizdir. Sanıyorum ki demokrasimizin bu eksik >önü bu Meclis'te tamamlanacaktır. Türkiye artık Ankara'dan idare edilir ülke olmaktan çıkmıştır. Bu konuda Medis elinden geleni yapacaktır. Öneriier bekliyoruz. Gerekirse paıiamentoda bu konuyu çözecek bir komisyon da kurabiliriz" dedi. Yılmaz'danisyancılara tehdit •Banave yöneücUere yönelik eleştirüerde artık sessiz kataıayacagun' Şahsi hesaplar AN AP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, Semra Özal ve yakın çevresinden gelen eleştirilere sert yanıt verdi. Yılmaz, "Siyasette bir fikirden güç almayan şahsi hesaplarla bir yere varmak mümkün değildir" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Büro- sn) — ANAP Ge- nel Başkanı Mesut Yılmaz, Semra Özal'ın yakm çevresinde yer alan bazı milletvekillerinin ken- disine yönelik eleştirilerine sert yanıt verdi. Yıhnaz, kendisine yönelik eleştirikri "Bir fUdrden güç almayan şahsi hesaplar" olarak niteleyerek "Bundan böy- le bana veya arkadaslanma karşı yapılacak beyanlara karşı sessiz kalmayacagım" dedi. Yılmaz'a karşı "kompleksH" suçlamasını yönelten eski bakanlardan tbra- him Özdemir, Yümaz'ı dinledik- ten sonra "Gerekirse açıklama yapanm" demekle yetindi. Yıl- maz yanhlannın tstanbul tl Baş- kanhğı'na Sarıyer İlçe Başkanı Erdal Aksoy'u hazırladıklan oğ- renildi. Kendisine yönelik suçlamala- ra karşı uzun süredir sessizh'ği- ni koruyan ANAP Genel Başka- nı Mesut Yılmaz, dün toplanan Meclis gnıbunda sert çıktı. Yıl- maz, parti içerisine nifak sokma ve suni bunahm yaratma çaba- lan bulunduğuna dikkati çeke- rek "Bizim <tışımı«taki mihrak- lardan kaynaklanan bn cabala- n dogal karşıfayornm. Bn çevre- ler tümüyle ANAP'ı kapatma- yı ve yok etmeyi düşünüyoriar" dedi. Yılmaz, DYP Genel Baş- kan Yardımcısı ve Devlet Baka- nı Ömer Barutçn'nun bazı ANAP'hlarla temasta olduğu yolundaki haberleri hatırlatarak "Bu gnıpta satılık bir tek mil- lervekili bile göremiyorum. Eğer yanıbyorsam, efer içimizde böy- le bir milletvekili varsa, onun gitmesinin de partimize verece- gi zarar yoktur" diye konuştu. Yıhnaz, ANAP dışındaki ba- zı mihraklann bu çabalanna Esldşehifdekison 77 hükümlü deAmasya ve Çankın'ya gönderildi Hticre cezaevi kapatıkhESKİŞEHİR (AA) — Eskişe- hir özel Tip Cezaevi'nin boşal- tılma işlemleri tamamlandı. Sevkıyatın üçüncü gunünde son 77 tutuklu ve hükümlü, Amas- ya ve Çankırı cezaevlerine nak- ledildi. Bakanlar Kurulu karan uyannca, boşaltma işlemine 5 gûn önce başlanan cezaevinden son tahliye de dün sabah geniş güvenhk önlemleri altında ger- çekleştirildi. Adalet Bakanı Seyfi Oktay ve insan haklarından sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Kahra- ntan'm cezaevinde yaptıklan m- celemeler sonrasında Bakanlar Kurulu, Eskişehir özel Tip Ce- zaevi'nin boşaltılması ve bura- daki hükümlü ve tutuklulann mümkün olduğunca geldikleri cezaevlerine gönderihnelerini kararlaşhrmıştı. Bu kararın bir gün sonra "Fax" mesajıyla Eskişehir Cumhuriyet Başsavcıhğı'na du- yurulmasının ardından, aynı gün gerekli işlemlere başlandı. 26 kasım salı günü 14 hekim ta- rafından yapılan sağlık kontrol- lerinde hükümlü ve tutuklulann sevklerine engel durumlan ol- madığı beürlendi. Aynı gün ak- şam saatlerinde de ilk parti bo- şaltma işlemi gerçekleştirildi ve 46 hükümlü ve tutuklu Bursa Cezaevi'ne nakledildi. 27 kasım çarşamba günü ise 34 hükümlü ve tutuklu Aydın, Adalet Bakanlığı yetkilileri ile cezaevi yöneticileri, tutuklu ve hükümlülerin naklinde "her- hangi bir rahatsızlığa yol açmamak" için büyük titizlik gösterildiğini belirttiler. Nakil işlemlerinde kullanılan "Ring" adlı araçlarda, normal kapasitesi 24,kişi olduğu halde 12-13 hükümlü ve tutuklunun taşındığı gözlendi. Hükümlü ve Bakanlar Kurulu kararıyla boşaltma işlemine 5 gün önce başlanan Eskişehir Ozel Tip Cezaevi'nde görevlilerden başka kimse kalmadı. Cezaevindeki 150 görevlinin ne olacağı konusu ise henüz açıklık kazanmadı. 49 hükümlü ve tutuklu da Ga- tutuklulann yiyecek ve ısınma ziantep Cezaevi'ne gönderildi. ihtiyaçlan eksiksiz karşılanır- ken, bu kişilere ait eşya ise ki- ralanan kamyonlarla sahiplerin- den önce gidecekkri cezaevleri- ne gönderildi. 206 hükümlü ve tutuklunun Eskişehir özel Tip Cezaevi'nde kalan, 6'sı bayan olmak üzere son 77 hükümlü ve tutuklu ise dün sabah Çankın ve Amasya cezaevlerine nakledilmek üzere yola çıkarıldılar. nakledilmesinden sonra tama- men boşalan Eskişehir özel Tip Cezaevi'nin bundan sonra ne olacağı da büyük bir merak ko- nusu. Geniş bir alanda ve modern şekilde inşa edilen cezaevinin tek eksikliği, "hükümlü ve tu- tnklnlann kaldığı odalann tek kişilik olması." Eskişehir Özel Tip Cezaevi'- nin boşaltılma karan almasın- dan sonra nakillerine başlanan tutuklu ve hükümlülerden 34'ü, Aydın (E) Tipi Cezaevi'ne geti- riMi. Aydm Cumhuriyet Başsavcı- sı thsan Taşkın, sıkı güvenlik önlemleri altında, dün sabaha karşı getirilen mahkûmlann bir koğuşa alındığını söyledi. Başsavcı Taşkm, mahkûmla- nn sağhk kontrolünden geçiri- leceklerini ve gerekli görulenle- rin Devlet Hastanesi'nde genel bir muayeneye tabi tutulacağı- nı bildirdi. parti içinden bazı kişilerin des- tek olmalanna üzuldüğunü ifa- de ederek konuşmasuu şöyle sürdürdü: "Bu kürsüden söylenemeye- cek biçbir şey yoktur. Benim aleyhime, arkadaşhuimın aley- hine bu kürsüden konuşabilirsi- niz. Ama burada söylenmeyen şeyler basına söylendigi takdir- de, hatta bildirfier yayımlandı- gı takdirde ben ve arkadaşlarım üzerimize düşen sorumlulugn yerine getireceklerdir. Bnnu, herhangi bir politik kaygı ik de sövtemiyorum. Siya- sette bir fikirden güç almayan şahsi hesaplarla, şahsi küskün- rükkrden kaynaklanan hareket- lerle bir yere varmak mümkün degüdir. Burada parti ile ilgili her konuyu konuşabilirsiniz. Buulan eksikUklerimizi düzelt- mek, tamamlamak için yapma- hyız, kendinizi tatmin için degil, ben bir yericre gelemediysem kimse de gdmesin anlayışryl» degfl. Bnndan sonra bana ve ar- kadaslanma karşı yapılacak be- yanlara sessiz kabnayacagım." Yılmaz'a ağır suçlamalar yö- nelten eski Ulaştırma Bakanı tb- rahim Özdemir'in, Yümaz'ın ko- nuşmasım sıkmtıh bir ifade ile izlediği görüldü. Özdemir, Genel Başkan Me- sut Yılmaz'ın dolayh olarak ken- disine yönelttiği eleştiriler kar- şısında önce, 'gerekirse istifa ederim' ardından da, 'mücade- leye devam edeceğim' dedi. Olağanüstü kongre toplan- ması için hazırlanan deklarasyo- na imza koyanlardan Tevfik Er- türk ise amaçlannın Genel Baş- kan Mesut Yılmaz'ı düşürmek olmadığını söyledi. Başbakanlı- döneminde Türgut özal'm >zel Kalem Müdurlüğü görevi- ni de üstlenen eski Ankara Mil- letveküi Tevfik Erturk, parti yö- neticilerini değiştirmeyi hedefle- diklerini belirtti. Meclis'te oda kavgası • ANKARA (ANKA) — TBMM Başkanhk Divanı'nda oda yüzünden ANAP, DYP ve RP birbirine girdi. Refah Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan, 18'inci dönemde ANAP'h idare amiri Mustafa Uğur Ener'in odasma, DYP'li idare amiri Nafız Kurt da Meclis başkanvekillerine tahsis edilen odaya yerleşti. Meclis Başkanhk Divanı'nın oluşmasından sonra ANAP'tan idare amiri seçilen Giresun Milletvekili BuThan Kara, RP'lilerden Erbakan'm yerleştiği odayı boşaltmasım istedi. RP'den Meclis BaşkanvekUi seçilen Yasin Hatipoğlu da Nafız Kurt'tan odayı boşaltmasım istedi. Bu girişimlere rağmen odalar boşalmayınca konu, TBMM Başkanı Husamettin Cindoruk'un başkanhğında yapılan başkanhk divanı toplantısmda gündeme geldi ve sert tartışmalara neden oldu. Tartışmalardan sonra Necmettin Erbakan'm odayı boşaltması ve geçen dönemde "Mechs hesaplannı inceleme komisyonu" olarak kullanılan odarun Erbakan'a verilmesi, boşalan odaya ise Burhan Kara'nın yerleşmesi kararlaştırıldı. Yapılacak bu düzenlemeden sonra RP'li Meclis Başkanvekili Yasin Hatipoğlu'nun yine odasız kaldığı öğrenildi. 6 Kürt sorunu ön sırada' • ANKARA (UBA) — Halkın Emek Partisi (HEP) Merkez Yürütme Kurulu üyesi Yaşar Kaya, DYP-SHP koalisyon hükümetini değerlendirirken "tktidar HEP'i seçime sokmayan iki burjuva partisinden meydana geldi. Bunlardan demokrasi beklemek hayaldir" dedi. HEP MYK üyesi Yaşar Kaya, Yeni Ülke gazetesine verdiği demeçte, Türkiye^de 70 yıldır kurulan partilerin hepsinin resmi devlet ideolojisi çerçevesinde kurulduğunu ifade ederek "Dolayısıyla bunlardan demokratik nitelik beklemek hayaldir" dedi. UNICEF kartları • İSTANBUL (AA) — Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Türkiye Milü Komitesi ile IPRA (Uluslararası Halkla tlişkiler Derneği) tarafından Türk çocuklanna yardım amaayla ortaklaşa düzenlenen UNICEF yübaşı kartı ve hediyelik eşya satış gtoleri bugün başhyor. IPRA Türkiye Koordinatörü Dr. Güzin Poffet, IPRA'nın Toronto Bildirgesi ile üyelerinin becerilerini, çocuklann yaranna çalışan kuruluşlann hizmetine sunma karan aldığını beürterek, "Bu doğrultuda ilk işbirliğimiz, UNICEF Türkiye MiUi Komitesi ile yapılacaktır. Bu işbirliği çerçevesinde yaratılan kaynaklar, Türk çocuklanmn yaranna bir projeye yönlendirilecektir" dedi. Adnan Hoca yargılandı • İSTANBUL (AA) — Kamuoyunda "Adnan Hoca" olarak tanınan Adnan Oktar'm, "AUtürk'Ü Koruma Kanunu"na muhalefet suçundan 3 yıla kadar hapis istemiyle yargılanmasına devam edildi. tstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada daha önceki duruşmalara katılmayan Oktar'm sorgusu yapıldı. Oktar, kendisinin Atatürkçü bir derneğin fahri başkanı olduğunu beürterek "Benim amacım, Atatürk düşüncesinin gençler arasında yaygınlaşmasıdır. Hakkımdaki iddia komiktir" dedi. 'Cezaevlerini gezecejjııf • ANKARA (AA) — Adalet Bakanı Seyfi Oktay, yakın bir zamanda Türkiye'deki bütün cezaevlerini gezeceğini belirterek "Hukuksal sorunlar, demokratik temeller üzerine oturtulacak" dedi. Oktay, Çağdaş Hukukçular Derneği Başkan ve Yönetim Kurulu üyelerini kabul etti Ziyarette, ÇHD Başkam Avukat Şenal Sanhan, Eskişehir Cezaevi'ne karşı hükümetin gösterdigi olumlu tutumdan dolayı Bakan Oktay'a teşekkür etti
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear