Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet
Sahlbı Cumhunyet Matbaactiık v* Gazeteclhk Turk \nomm Şırketı adına
Nıdir Vadı 0 GCIK! Ya\ın Muduru Hasan Cemnl. MUe»s«se Muduru
Emnc UşiLJıtil. Yuı I»kn Muduru Ofc«j Goneısıa. # Haber Merkezı
Muduru \aifia Bayer, Sayr
a Duzcnı Yortetmenı *Jı Acar 0 Temsıkıier
ANKAR4. Akncl I«n, IZMIR HfltnKI ÇMıltkıyı. -\DA\\ Çttın Ygeaoglu
I, Polmka U ItoalaaiK, Oij Habcrkr Elfu •Mcı. Eıonomı Ceafh Tartu. I; Senaıka Şaknjı b n a . Kulur OOI l « r
Isunbul Haberlcn Ktnal Kafrt. Efmm G««cıy Şayfaa, >ur1 Hıterlen N«iM Dofu, Spor Damîmam AMalfcadır VmtoM
Dızı Yazılar Krren Çalışki». \raîiınna ŞftMa AI|MQ. Düzdıımr AMallak Vn» 0 Koordınalör AfeHcl Konrt&»M 0 MÎL
lsler Erol Lrk.il 0 M u ü . * Balrm ttauı 0 Bv.cc PUnHnu SCTJI OnaaİKtcotla 0 KekUn \'X T«™ 0 El taı-uar
H«|J« Akîol 0 Idîre HIM)M G m 0 [>l«me Oftder Çcbk 0 Bjıgı lii<m Nafl tuj 0 Pcrvjnd Srvgı
hıw« Kurvfa Başkan Nıdir NadJ
OUn Ubai. Yafcn Ivtr Hatu
l.ıMl, HıkM Çetnkı» Ok»
G o « u » IJnr >H..c. llku
tom * VavaA Cumhujiy« MalbaacıIlJc vc Gaznealık r \ J TOrkoojJ Cad » 41 Ca|ıjoilıı
34334 Isı PK 246 İHanbjl Td 512 05 05 (20 hjl), Tete* 22246 K*. (1) 526 60 72 0
Burotar A ı t » Zjya Gokalp Blv lnkılap S. No 19/4. Tü 133 II 4M7 Teloı. 42344, F«e (4> 133
0< 6J 0 IznJr- H Zıya Bh !J'3 S 2 3 Tei 13 12 30 Tcja 523'S. Faj. (51) 19 53 «0
0 AdMa Inö^ J Cad 119 S No E Küc 1 T« 19 37 52 (4 >ıa[). Tde*. 62!<5, Fax (71) 19 25 't
TAKVİM. 25 OCAK 1991 Imsak- 5.45 Guneş: 7.14 Oğle: 12.21 Ikindi: 14 54 Akşam 17.18 Yatsı: 18 41
Dış Haberfer Servisi — Sov-
yetler Birlıği Devlet Başkanı
Gorbaçov'un, ülke içinde hal-
kın protestolan, dostlanmn ıs-
rarlı uyarıları ve Batı'nın yar-
dımları kesme tehdidi karşısın-
da Baltık'ta geri adım atmaya
başladığı, yumuşama belirtile-
rı gdsterdiğı ve yeni bir çozum
arayışı içine girdiği bildiriliyor.
Litvanya, Letonya ve Eston-
ya'nın bağımsızlık yanlısı hü-
kumetlerinin yetkilileri, Sovyet
askerlerinden ve Komünist
Parti'nin muhafazakâr kana-
dından gelen baskıların azaldı-
ğını belırttiler.
Baltık bölgesinde genel bir
yumuşama süreci yaşanırken
Litvanya'nın aynlıkçı yöneti-
mi, bir Sovyet devriyesini, et-
rafa ateş açmak ve bir kişinin
yaralanmasına yol açmak, bir
diğer klşiyi de kaçırmakla suç-
ladı. Hukümete yakın kaynak-
lar, anayolda etrafa ateş açıl-
ması sırasında biri polis araba-
sı olmak üzere iki aracın da
ciddi şekilde zarar gördüğünii
öne sürdü.
Ote yandan Moskova'da res-
mi denetim altında faaliyet gos-
teren kitle haberleşme araçlan-
nın, Baltık liderlerıne karşı ta-
vırlarını yumuşattıklan ve Bal-
tık ulkelerindeki "Selamet
CepheJeri"ne verdikleri deste-
ği çekmeye başladıkları be-
lınıldi.
Baltık'ta bir aya yakın süre-
dir devam eden ve bu cumhu-
riyetlerde kanb olaylara yol
açan gerginlik, Gorbaçov'un
salı gunü yaptığı basın toplan-
tısından sonra yeni bir aşama-
ya girdi. Sovyet liderinin açık-
lamasında Baltık liderlerini
eleştirmeye devam etmekle bir-
likte, Sovyet ordusunun ve gu-
venlik guçlerinin yanlış davran-
mış olabileceğni kabul etmesi,
siyasal gözlemcilerce bir ıpucu
olarak değerlendirilmişti. Gor-
baçov bu basın toplantısında
•'Selamet Cepheleri"nın mut-
laka tanınması konusundaki ıs-
rarından da vazgeçmişti.
Rusya Federasyonu Yeltsin'-
in onderlığinde yaptığı toplan-
tıda, Baltık'ta sivillere karşı sı-
laha başvurulmasını kınayan
bir karar tasansı hazırladı. Ka-
rar tasansı, ıktidan seçilmiş hu-
kumetlerin elinden almaya ça-
lışan "Selamet Cepheleri" ko-
nusunda Gorbaçov'u uyardı.
Tasan, Gorbaçov'u kişisel ola-
rak suçlamaktan kaçınırken
olaylardan Içişleri Bakanı Bo-
ris Pugo'nun, Savunma Baka-
nı Dimitri Yazov'un ve KGB
Şefi Vladimir Kuryikov'un so-
rumlu tutulması gerektiğini ifa-
de etti.
Öte yandan halkın geniş ke-
simlerinin 50 ve 100 rublelik
banknotlan değiştirmenin tela-
şına duştuğu belirtildi. Gorba-
çov halktan karaborsayı besle-
yen kanallan kesmek ve para
arzını azaltmak için uç gun
içinde 50 ve 100 rublelik bank-
notlan değiştirmelerini talep et-
mişti. Moskovalıların dun
banknotlara hucum ettiği ve
ban yerlerde kapı, cam ve pen-
cereleri kırdığı belirtiliyor.
Moskova'nın yeni parasal
onlemleri, kiıçük tasarruflan-
nı 50-100 ruble olarak saklayan
halk arasında paniğe yol açtı.
Rusya Federasyonu Parla-
mentosu, banknot değıştirme
için verilen surenin 1 şubata ka-
dar uzatılmasını istedi. Öteki
cumhuriyetler de Moskova'dan
aynı yönde talepte bulundular.
Bu arada karaborsacıların
faaliyete geçtiği verubleleri ya
n fiyatına topladığı belirtiliyor
(Mdtiriilen sendikaalar
Baltık cumhuriyetkrinden
Estonya'da dun iki Isveçli sen-
dikaa ölü bulundu. Polis yet-
kilileri Isveç Yapı Işçileri Sen-
dikası Baskaru Bertil VVinberg,
ile Agaç tşçilen Sendıkası Bas-
kanı ve Isveç Sosyal Demok-
rat Partisi yöneticilerinden
Ove Fredrickssoo'un cesetleri-
nin araziye terk edilrniş olarak
bulunduğunu, her ikisinin de
ağır biçimde dövulmüş oldu-
ğunu, ancak ölüm sebebinin
dayak mı yoksa donma mı ol-
duğunun henüz belirlenemedi-
ğini belirttiler. Polis olayın °7«
99 ihtimalle soygım girisimi ol-
duğunu, ancak soruşturmanın
çok yönlü olarak sürdürüldü-
gunü belirtti.
Seyfe
kurtulacak mı?
tDİL GÜRSEL
ANKARA — Başbakanhk
ÇevTe Müsteşarhğı, l>vlet Su
fşleri'nin (DSt) drenaj projele-
rine savaş açtı. Çevre Müste-
şarlığı Toprak ve Su Dafresi
Başkanlığı, DSl'nin 22 kurut-
ma projesinin "ckoloji
projesi" haline getirümesi için
çahşmalara başladı. Projenin
ilk a$amasını Seyfe Gölü oluş-
turuyor.
Musteşarük yetkilileri, DSl'-
nin projelerini durdurmak için
22 alan hakkında bilgi istedi.
DSİ ise alanların yeri ve proje-
leri konusunda bilgi vermekten
kaçındı.
Seyfe Golü'nun giderek ku-
rumasına neden olan DSİ çalış-
malannın seyri şöyle oldu:
"1962'lerde DSt tarafından
açılan taşkın önlerne kanalı da-
ha sonra buna eklenen çeşitli
kanallar nedenhle drenaj tan-
li>e kanalına donüştü. Özellikk
1980'den sonra açılan drenaj
tahliye kanallan vasıtasıyla do-
ğal süreçle uzun siırelerde göle
ubtsabüecek drenaj sulan iki-üç
günlük surede göle ulaşmaya
başladı. Tatlı su miktannın ar-
öşı üe yönü değişen akımlar go-
lün luzluluk dengesini bozup,
göl kıyısındaki sazhkların ku-
rumasına neden oldu ve bu da
canlı varlıklan yok etti."
Çevre MüsteşarlığVnın pro-
jesiyle DSİ tarafından drenaj
sulan bir kuşaklama kanalı ve
yedek kanallarla Kızıhrmak'a
verüecek. Böylece kanaldaki su
ustu seviyesiyle göl seviyesi ara-
sındaki kod farkı ortadan
kalkacak.
Sığ olan gölun daha da kü-
çülmesini önlemek amaayla yı-
kılan ve ekolojik dengesine
kavuşturulan alanlarda tuza
dayanıklı bitkilerle yeşil bir ku-
şak oluşturulacak. Gol çevre-
sinde oluşturulacak ağaçlan-
dırma güney yamaçlardaki
erozyonu önleyecek. Aynca
Seyfe deltalan üzerinde tanm
yapılmasının engellenmesi
amaayla sınırlan tespit edile-
cek bir bölgede kamulaştırıl-
maya gddilmesi de önerildi.
10 milyonıın karne günü
Moskova 'sertliği' durduruyor ilk ve orta dereceli okullar 10 şubata dek sürecek tatile başlıyorlar
Balük't*
yuımışama
Destek azaldı Gorbaçov'un ülke içindeki
protestolar ve Batı'nın yardımı kesme tehdidi
nedeniyle Baltık'taki Moskova yanlısı
gruplardan desteğini çekmeye başladığı öne
sürülüyor.
Para kavgası Sovyetler'de 50 ve 100
rublelik banknotlann 3 günde değişmesi kararı
üzerine bankalara hücum eden halk cam
çerçeve kırdı.
FİGEN ATALAY
İlk ve orta dereceli okullarda
oğrenım goren oğrencilerin he-
yecanla bekledıkleri gun geldi
Yaklaşık 10 milyon 600 bın oğ-
renci, bugun karnelerıni alacak
ve 10 şubata kadar surecek ta-
tillerine başlayacaklar. Karne-
sinde zayıf notu bulunan oğren-
ciler, çok fazla üzulmeyın. Tatı-
lınız hem eğlenmeye, hem dın-
lenmeye hem de derslerınızi dû-
zeltmeve yeter. Psikolog Suna
Tanaltay, "kotu karneli" oğren-
cileri, "Kınk not ve kolu karne
dünyanın sonu demek değildir.
Kısa bir dinlenmeden sonra bi-
linçli ve disiplinli bir çalışma, ye-
niden \uı guldurucu notları
kazandırabilir" diyerek yurek-
lendirdi.
Anne ve babaların da çocuk-
larını yureklendırmeleri gerektı-
ğıne dikkat çeken Tanaltay, kar-
nesınde kınk notu bulunan oğ-
rencilerin anne ve babalarına şu
uyarılarda bulundu:
"Anne ve babalar, sozleriyle,
davranışlan>la çocuklannın ça-
lışma tadını ve yaşam sevincini
engellemesinler. Oyle bir do-
Pşikolog Suna Tanaltay'm önerisi şöyle:
"Öğrenci, kendi kendisiyle baş başa
kaldığı zaman şu üç soruyu sormalı:
Eğlenebiliyor muyum? Dinlenebiliyor
muyum? Çalışabiliyor muyum? Kişinin
çalışamadığı zaman dinlenmesi yararlı
olur. Kısa bir dinlenceden sonra hem
çalışmak hem eğlenmek en güzel yöntemî'
İstanbul Milli Eğitim Müdürü,
"Öğrenci ne yapacağını kendisi
değerlendirmeli. Bilgisini yenilemek
amacıyla ders çalışmalı" diyor.
nemde yaşrvoruz ki dunyayı el-
kileyen insanlar yalnızca kınk
nollara değil kınk >ureklere ve
paramparca insan guzelliklerine
neden olujorlar. Galiba Sad-
dam'ın karnesi en kotusu."
Psikolog Suna Tanalta\'ın ta-
tili nasıl değerlendırmelerı ko-
nusunda oğrencilere onerılerı de
şunlar:
"Genelde insan kendi kendi-
si) le baş başa kaldığı zaman şu
uç soruyu kendi kendisine sor-
malı. Eğlenebiliyor muyum?
Çalışabiliyor muyum? Dinlene-
biliyor muyum? Kişinin çalışa-
madığı zaman dinlenmesi yarariı
olur. Sonuç olarak kısa bir din-
lenceden sonra hem çalışmak.
hem eğlenmek en guzel yontem-
dir."
istanbul Mılli Eğitim Mudu-
ru Turgut Akan ve Marmara
Universıtesı Eğitim Fakultesı
Turk Dili \e Edebiyatı Eğitim
Bolumu Başkanı Prof Dr. Birol
Emil de oğrencilere tatilde oku-
ma alışkanlığının kazandırılması
gerektiğini belırttiler. Tatili zehir
edecek nitelikte odeve karşı ol-
duklannı beiirten Turgut Akan,
"Öğrenci ne yapacağını kendisi
değerlendirmeli. Bilgisini yenile-
mek. birinci kanaat doneminde-
ki eksikliklerini gidermek ama-
cıyla ders çalışmalı, uzun hazır-
lık isteyen proje nileliğinde ode*
istenmemeli. Oğrenciler tatilde
kitap okusunlar, tiyatroya gitsin-
ler, spor yapsınlar, Taksim'e çı-
kıp tramvayı gorsunler" dedi.
Prof. Bırol Emil de odevin
okul içi ve okul dışı arasında
denge sağlarnası gerektiğini vur-
gulayarak "Öde\ verilecekse bu-
nu, oğrencinin zekâsını, yete-
neklerini, varatıcılığını, araştır-
ma duygusunu geliştirmesi gere-
kir. Öğrencilerde kitap kulturu-
nun yerleştirtlmesi için tatilde
hiç olmazsa iki kitap okumala-
rı sağlanmah" diye konuştu.
Bu arada Korfez savaşı nede-
niyle valiliklerce onemli hizmet-
lerde görevlendirilecekler dışın-
da kalan oğretmen ve yonetıcı-
ler de yanyıl tatilinden yararla-
nacaklar.
Tatil, turizm ve savaş
Öte yandan turizm işletmeci-
lerı, ilk ve orta dereceli okullar-
da yanyıl tatilinın başlamasına
karşın turistik merkezlerdekı re-
zervasyonlann geçen yıla oran-
la "Savaş nedeniyle son derece
duşuk" olduğunu bildirdıler.
AA'nın habenne göre Ege Tu-
ristik İşletmeler ve Konaklama-
lar Derneğı Genel Sekreteri Şi-
nasi Hurda. Ege'de turistık tesis-
lerin yuzde 10 doluluk oranıyla
çalıştıklarını soyledi.
MEZARLIKTA lYt OYNANIR — Edirnekapı'dan Haliç'e doğru inen geniş mezarlık, bölge çocuklannın en sevdiği oyun yeridir. (Fotograf: Erdal Yazıcı)
Edirnekapılı Hakan, Cemalettin ve Bayram mezarlıktan sipere yatmayı çok severler
Tatilde 'savaşçılık oyraııı'ERDAL YAZICI
"Amasya'ya girerken bir sağ-
lık ocağı var ya; yanında da iki
bakkal... Birisi kapandı yazın;
işte o köy bizim köy... Adı ney-
di; unuttum..."
Hakan 'işte o köy'den:
Amasya'nın... Geçen yaz git-
mişler karneden sonra. Uçarak
gitmiş ikinci sınıftan uçuncu sı-
nıfa geçen Hakan Karaca...
Hem de karnesinı yanına almış
dedesine, ninesine göstermek
için; "Karnenin solu da sağı da
hep pekiyi" iledoluymuş...
Hakanlar îstanbul'da oturur:
Edirnekapı Savaklar Mahalle-
si'nde... Babası 'Ortakçılar Li-
sesi'nde hademe... Şu an kendi-
si de Ortakçılar İlkokulu'nda
uçuncu sınıf öğrencisi... Hakan
ve arkadaşlarının oyun alanları
ara sokaklar ve mezarlıklardır.
En çok da lastik tekerle ov-
narlar, bu sokaklarda; yanı
'arabacılık oyunu' oynarlar bol
bol... Bir yol iner ya, Edirneka-
pı'dan Haliç'e doğnı; Hıristiyan
ve Müslüman mezarlıklannın
orta yerinden geçen...
işte, bır cumartesi gunu, 'sa-
vaşa çeyrek kala' bu yolda Ha-
kan, Cemalettin ve Bayram'la
karşılastım; 'Arabacılık oyunu'
oynuyorlardı üçü de...
Bavram'ın elinde lastik >ok-
tu sadece; onde iki tekerle Ha-
kan ve Cemalettin, arkada Bay-
muştum. Ben sordum, onlar an-
lattılar, anlattılar..
Laf lafı açtı; okul, tatil, kar-
ne ve savaş...
Savaş oyun gibi geliyordu on-
lara; yani 'kovboyculuk oyu-
nu'na benzer bir şey... Bir yan-
da kötüler; duşman, obur yan-
da iyi kalpli kovboy. Kovboy
Birinci sınıfta ikinci yılını dol-
durmuş ama henuz okumayı so-
kememiş; en çok sevdiği ders,
oyunlu olursa 'beden egitimi...'
Hakan ve Cemalettin'in tatil
uzerine duşundukleri iki koriu
vardı: "Uyumak, mışıl mışıl.."
ve "Oyun..." Hakan bisikleti-
ne binecekti. 'Arabacılık oyunu'
Karnelerini alınca bol bol uyuyacaklar. Sonra arabacılık
oynayacaklar, köpekleri Karabaş ile birlikte. Bir de 'savaşçılık.' Bir
yanda kötüler, düşman; öbür yanda iyi kalpli kovboy. Kovboy
gelecek, tek başına yenecek kötüleri, kurtaracak herkesi.
ram; "diı diıüiıt, çekilin yol-
dan..' O halleriyle goruntuleye-
medim, 'kara kutu'mla bu uç
çocuğu; aramıza "sahici
arabalar' girdiğinden...
"Hello, hello... Aaaa bello
değil, Tiırkmiiş..." Sonra Ha-
kan ve arkadaşlarıyla Muezzin
Mehmet Bey SokağVnın ust ba-
şındaki mezarlıkta soluklandık
bir yol; onlar araba surmekten,
ben de yol yurumekten yorul-
gelecek, tek başına yenecek kö-
tüleri, kurtaracak herkesi, bu
oyunda ne ölme var ne de yara-
lanma...
Hakan arkadaşlarıyla bahsi-
ne giriyor karne üzerine: "Go-
rürsunüz karnem yine hep
'Pekiyi' olacak..." Ya Cemalet-
tin'in? Cemalettin, Hakan ka-
dar iddialı değil, 'Pekiyi' uzerin-
de. O, 'beden eğitimi'nden
'pekiyi' bekliyor sadece.
da oynayacaklardı sokaklarda.
Bir de sokaklarındaki "Kara-
baş'la oynayacaklardj mezarlık-
ta... Ha, Hakan roman da oku-
yacaktı tatilde; babası çalıştığı
lıseden roman getirecekti kendi-
sine.
Cemalettin ise ağabeyinin ça-
lıştığı çorap fabrikasında çalışa-
caktı; babası şu sıra hasta oldu-
ğundan ağabeyi bakıyormuş
kendılerıne... Yine uyumak yok
Cemalettin'e; her sabah okula
gıder gibi işe gidecek. Bir de
Bayram'a soralım tatil uzerine,
karne üzerine...
"Karnem iyi olmayacak her-
halde; biraz başansızmışım
da... Fazla 'pekiyi' beklemiyo-
nım."
Savaş çıkalı bir haftadan faz-
la oldu; savaş hem çok uzakta,
hem de odamızın içinde. Şu an
Hakan, Cemalettin ve Bayram
için tatil başüyor artık. Onlar
savaşta yaralanan, sakat kalan
ve ölen çocukları da düşünecek,
'içleri cız' edecek.
TV'de savaş manzaralannı iz-
lerken 'savaşçılık oyunu' oynar-
casına heyecanlanacak, coşa-
cak, irkilecek; savaş makinele-
rinin isimlerini öğrenecek bir
bir. Belki de model savaş uçak-
ları, tanklan, toplan dağıtan
ciklet alacaklar. Ve savaş, ruya-
lannı süslemese de onlann tatil-
lerine ek bir program getirecek.
Mezar taşlannı siper alarak 'sa-
vaşçılık oyunu' oynayacaklar.
Kafeine
dikkat
• ANKARA (ANKA) —
Dünyada en çok tüketilen
içecek maddelerinden
kahvenin insan sağbğını
olumsuz yönde etkilediği
belirtiliyor. Günde iki
fincandan fazla içilen
kahvede yer alan kafein
miktannın kalp atışlan ve
vücut ısısını arttırdığı,
idran yoğunlaştırdığı ve
kandaki şeker duzeyini
arttırdığı bildirildi. ABD
Ulusal Uyuşturucu Madde
Enstitüsu ve Michigan
Üniversitesı Sosyal
Araştırmalar Merkezi'nin
araştırmalarına gore kafein,
dunyada en çok tüketilen
uyarıcı maddelerin başında
geliyor.
Elnıairda
kaçak kazı
• ANTALYA (AA) —
Antalya'nın Elmalı ilçesinde
kaçak kazı yapan beş kişi
suçustü yakalandı. Bir
ihbarı değerlendiren
jandarma ekipleri, Elmalı
ilçesinin Çukurelma köyu
Karatepe mevkiinde kaçak
kazı yapan Cilasun
Kocabıyık, Yusuf özkaya,
Kemal Metm, Durmuş
Kocabıyık ve Cafer Önter
adlı kişileri yakaladı.
Yapılan sonıştunna
sonunda yakalanan kişilerin
değişik tarihlerde ve
yerlerde kaçak kazı
yaptıkları, ancak herhangi
bir eser bulamadıklan
belirlendı. Yetkililer olayla ;
ilgili soruşturmanın ;
sürdurülduğunü bildirdiler. <
Öfke
öldürüyor
• ANKARA (ANKA) —
Ofkenin insan ömrünu
kısalttığı bildirildi.
ABD'deki Duke Üniversitesi
oğretim üyelerinden Dr.
Redford B. Williams'ın
yaptığı araştırmalar, öfkeli
kişilerin 50 yaşına
varmadan olme şansının
diğer insanlara oranla beş
kat fazla olduğunu ortaya
koydu. Çabuk öfkelenen
kişilerin, başta kalp
rahatsızlıkları olmak Uzere
birçok öldurücu hastalığa
yakalanma olasıhğının
yuksek olduğu belirlendi.
Eln kirli yıl
1972
• ANKARA (AA) —
Ankara'da hava kirlilik
oranı çeşitli semtlerde 8
adet hava kirliliği ölçum
cihazı ile 24 saat otomatik
olarak yapılıyor. Ankara ll
Sağlık Mudürlüğu'nden
edinilen bilgiye gore hava
kirliliği ölçumleri Devlet
Meteoroloji Işleri Genel
Mudürlüğu'nden alınan
günlük hava tahmin
raporlan ile birlikte
değerlendiriliyor. Edinilen
bilgiye göre bugüne kadar
yapılan olçümlerde son 20
yılda en yuksek
ortalamanm 1972 yılında
gerçekleştiği belirlendi. 1972
yılında bir metrekup
havadaki kükurtdioksit
oranı ortalama 290
milıgram olarak olçüldü.
TCDD'de ek
seferler
• ANKARA (AA) —
Okulların yan yıl tatiline
girmeleri nedeniyle artan
yolcu talebini karşılamak
için ek tren seferleri
konuldu. TCDD Genel
Mudürlüğu'nden verilen
bilgiye göre Ankara ve
İstanbul güzergâhlannı
kapsayan ek seferler şöyle:
Bugttn Ankara'da saat
19.00'da hareket eden ek
tren 05.25'te Haydarpaşa'da
olacak. Haydarpaşa'dan
saat 20.35'te hareket eden
ek tren ise 06.30"da
Ankara'ya varacak.
Bir vatandaşlık öyküsüEmekli Başkonsolos Nurgün, tarihi Bybassos
kentinde tatil köyü kurma girişimine karşı
dilekçe savaşı açtı. Antik alanlardaki hafriyat
çalışmaları durduruldu, ama bölge eski
haline getirilmedi.
FARUK BİLDİRICİ
ANKARA — Emekli Baş-
konsolos Saadettin Nurgün'un
gönlü bir muteahhidin Datça-
daki tarihi Bybassos kentinde
tatil köyu kurma ve yol açma gi-
rişimine sessiz kalmaya razı ol-
madı. Ama Nurgun, 2. Numa-
ralı Kültür ve Tabiat Varlıkları-
m Koruma Kurulu'na başvurur-
ken aylar surecek bir "dilekçe
savaşı"na adım atmış olduğunu
sonradan anlayacaktı.
Nurgun'ün "vatandaşlık
öykusii" bir yıl önce başladı ve
hâlâ sonuçlanmadı. Antik alan-
daki hafriyat çalışmaları durdu-
ruldu, ama sonuçlanmadı. An-
tik alandaki hafriyat çalışmala-
rı durduruldu ama bolge eski
haline getirilmedi ve Nurgun di-
lekçe savaşını ara vermeksizin
surduruyor.
Koruma Kurulu'nun 6 Mart
1990 tarihinde aldığı karar, Nur-
gün'ü sevindirdi. Çunkü kurul,
kazı yapılan bolgenin arkeolo-
jik alan olduğunu belırterek tah-
rip edılen alanın Bodrum Sual-
tı Muzesi Mudürlüğu'nun dene-
timi altında "eski dunımuna ge-
tirilmesine ve ilgililer hakkında
yasal kovuşlurma açılmasuıa"
karar vermişti.
Ardından burokratik çark
ağır ağır donmeye başladı ve
Muğla Valiliğı ll Kültür Müdur-
lüğu, kurulun yazısını Vali Erol
Çakır'ın imzasıyla Datça Kay-
makamlığYna duyjjrdu.
Başbakanhk Çevre Musteşar-
hğı, Muğla Valiliği'ne 20 Mart
1990'da bır yazı gondererek Ko-
ruma Kurulu'nun karannı yine-
ledi ve tahrtp edilen alanın es-
ki haline getirilmesi istedi.
Nurgun, nisan ayı sonuna ka-
dar bekledi, baktı İci yazışmalar-
dan sonuç alınamıyor. Datça
Kaymakam Vekili Dr. İlban
Acehan hakkında "görevini kö-
tüye kullandığı" gerekçesiyle
savcılığa başvurdu. Savcılık da
Acehan için "Memurin Muha-
kematı Kanunu" uyarınca so-
ruşturma açılabileceğini kayde-
derek gorevsizlik kararı verdi.
Nurgun yılmadı ve 30 Tem-
muz 1990'da bu kez Datça Kay-
makamı Rıfat Ata için savcılığa
başvurarak sordu: •
"Çok merak ediyorum. Bu
Datça kaymakamları (vekil ol-
sun, asil olsun) Tiirk milletinin
asaletine merdu antik kültür
varlıklannı (Bybassos kentinin
Akantos Kalesi'ni) tahrip eden-
lere kol ve kanat germekle mi
yükümlbduıier?"
Ardından yine Muğla Valiü-
ği'ne başvuru ve valiliğın "Kay-
makamlığın izinsiz hafriyattan
sonra eski hale getirme görevi-
nin bulunmadığını" belırtır ya-
zısı, Nurgun'ün kaymakam hak-
kında soruşturma açılması iste-
mini yineleyerek valiliğe iki kez
başvuruda bulunması...
Ve bir turiu sonuç alamayan
Nurgun, bu kez Muğla Valisi
Erol Çakır'ı Içişleri Bakanlığı-
na şıkâyet etti. Nurgün İvıŞİeri
Bakanlığı'ndan yanıt alamadı.
Keyfimln kâhyası
yok ama,
rlsklmİn mühendisİ
var!
Mal benim değil mi,
ister slgoıU ettiririm, ister ettirmem... NUük SlgorU nın
rekUraında gördüm, Risk Mühendisİ diye uznvanUn
vaımıs. Doğnısu ya menüc ettim. Görüştüm. Gelip
işyeriml Incelediler ve en uygun Yangın Slgoıtası
tablosunu çıltanbUr. Neler ögreıtdhn neler... Şirodl
gel de y«ptuma I"
f% Halk
I Sİ3orta Yamnn
Slgortuı
Bir çağdaşlık simgesi