18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
25 OCAK 1991 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/U HırvatistaııVla alarm • BELGRAD (AA) — Yugoslavya'nm Hırvatistan Cumhuriyeti Savunma Bakanı Martin Spegelj, cumhuriyetin başkenti Zagreb çevresinde Federal ordu birüklerinin harekete gectiğini bildirdi. Hırvatistan Bakanlar Kurulu'nun olağanüstfi toplantısında konuşan Spegelj, Slovenya ve Hırvatistan cumhuriyetlerini kapsayan 5. askeri boîgedeki ordu birliklerinin dün öğle saatlerinde en üst derecede alarma geçirildiğini söyledi. Spegelj, Macaristan sınınndaki Varazdin ve Zagreb'in doğusundaki Bjelovar'da da tanklann harekete gectiğini belirtti. Yugoslavya Fsderal Savunma Bakanlığı önceki gün yaptığı açıklamada Hırvatistan yönetiminin bu cumhuriyetteki milisleri silahtan anndırmadığı takdirde müdahaJe edecegi tehdidinde bulunmuştu. tsveç'te yanlış alarm panigi • Dış Haberler Servisi — Isveç'in Uppsala kentinde dün yanbş olarak veriJen hava saJdınsı uyan sircnleri halkı paniğe uğrattı. Teknik bir arızadan kaynaklanan ve 1 saat kadar sUren sirenler, Isveçlüerin Körfez savaşının kendi ülkelerine kadar bulastığını düşünmesine neden oldu. AP'nin haberine göre tsveç'te tüm sirenler her ayın ilk pazartesi günü aynı anda birkaç dakika ile çaldınlarak kontrol ediliyor. Göçmen sorıınu • BRÜKSEL (AA) — Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, göç ve goçmen sorunlarıru gorüşmek uzere dün Avusturya'nın başkenti Viyana'da toplandı. Dun de Avusturya Dışişleri Bakanı Alois Mock'un girişimiyle düzenlenen toplantıda, Avrupa'ya yonelik goç olayının boyutlan, muhtemel sonuçlan ve hükümetler olarak bu hareket karşısında nasıl bir yol izleneceği tartışılıyor. Viyana toplantılarına Avrupa Konseyi'nin yanı sıra Avrupa Topluluğu, BM Mülteciler Yuksek Komiserliği, Uluslararası Çalışma Örgütü, OECD, Uluslararası Goçmenler Örgütu, Avrupa Yerel Yonetimler Konferansı temsilcileri de katılıyorlar. Toplantının ana konusunu, Avrupa'da görulen yumuşama ve sınırlann açılmasından sonra ozellikle SSCB ve Doğu Avrupa ülkelerinden Batı'ya ne kadar göçmen geleceği ve bunların >aratacakları sorunlann ne şekilde çözümleneceği oluşturuyor. Etiyopyalılara petrol karneyle • Dış Haberler Servisi— Etiyopya'da dün, Körfez savaşı nedeniyle petrol ithalatının çok pahalıya maiolması uzerine petrol satışlan karneye bağlandı. Aylardır petrol aimak için kuyruklarda bekleyen Etiyopyalılar bundan sonra karne karşılığı haftada 18 litre petrol satın alabilecek. Geçen yıl petrol ithalatı için 157 milyon dolar odeyen Etiyopya'nın 1991 yılı için 434.8 milyon dolarhk petrol faturası odemek zorunda kalacağı tahmin ediliyor. 'Auschwitz Meleği'nin cezası • SIEGEN (AA) — Jkinci Dünya Savaşı Almanyası'nın adı en fazla kötüye çıkan toplama kamplanndan Auschwitz'de görevli bir Nazi subayı, ömürboyu hapis cezasına çarptırıldı. Köln yakınlarındaki Siegen Bölge Mahkemesi, 1987 yılından beri süren yargılama sonucu, SS subayı Ernst August Koenig'in üç Çingeneyi kendi elleriyle öldürdüğünü sabit görerek müebbet hapis cezası verdi. Bugun 71 yaşında olan Koenıg, davanın başladığı ilk günlerdeki duruşmada, 'Auschwitz Meleği' lakabını benimsediğini, çünkü kimseyi incitmediğini söylemişti, Mahkeme, Koenig'in, iki erkek bir kadın üç Çingeneyi öldüriınceye kadar dövdüğünu saptadı. Koenig'in bağlı olduğu SS'ler (Gestapo'nun dahıl olduğu askeri polis) 1925'lerden itibaren 'SA'lann yanı sıra (Gençlik Kolu-Fırtına Birlikleri) nasyonal sosyalizm hareketinin başta gelen organlarıydı. NBC televizyonu, Irak'ın tehdidinden sonra Türkiye'ninyeni önlemler aldığını büdirdi ABDVe 4 Tbmahawk füzesi' îzniNBC, Tomahavvk ftizelerinin Türkiye üzerinden Irak'ı vurmasına, Türk makamlarının izin verdiğini öne sürdü. Tomahawkların, Kuzey Irak'taki havaalanlannı uranyum tesislerini ve kimyasal silah üreten tesisleri vuracağı belirtiliyor. Tomahawklar, gemilerden, B-52 bombardıman uçaklarından atıüyor. ŞEBNEM ATİYAS NEW YORK — NBC televuyonunun ön- cekj gün yayımlanan Körfez özel programın- da, Tomahawk füzelerinİD Türkiye üzerin- den Irak'a gönderilmesine izin verildiği acık- landı. Programm spikeri Tom Brokaw, "NBC'nto öfraMÜtiae gdre Tttrldye Toma- hawk ftizeierteİB Türfc toprakian özerindeo Irak'a fıriaaJmaana izio verdi" dedi. Aske- ri uzmanlar, Irak'ın önceki gün Türkiye'yi tehdit etmesinüı ardından füzdere izin veril- mesini, Türkiye'den Irak'a "cevap" olarak değerlendiriyor. Türkiye üzerinden Irak'a fırlatılacak olan Tomahavvklann Kuzey Irak'taki havaalan- lannj, uranyum tesislerini ve kimyasal silah üreten tesisleri hedefleyeceği öne sürülüyor. Askeri uzmanlara göre Türkiye üzerinden ge- çecek olan bu füzelerin denizaltılardan fır- latılması ihtimali yüksek. Savaşın başından beri Irak'a yaklaşık 200 Tomahawk füzesi fırlatıldı. Çogunluğu Körfez'deki gemilerden, B-52 bombardıman uçaklanndan ve denizaltılar- dan gönderildi. Bilgisayar'la hesap Tomahavvk başlıklan, satelitten çekilen fo- toğraflardan çıkan hedeflerin bilgisayarla matemadksel olarak saptanması ve haritaiaş- tırılmasıyla programlamyor. Bu nedenle To- mahawklar hedef bulmakta çok etkin bir si- lah olarak nitelendiriliyor. Pentagon'un açık- lamaianna göre ilk günkü ilk saldında fır- latılan 52 Tomahawk'ın 51'i tam hedefi vur- du. Çoğunluğunun Bagdat üzerinde kullanıl- dığı da büdirildi. Gizli havaalanlan Askeri uzmaniar, Irak'ın uzunca bir süre önce kuzeyde dağhk bölgelerde küçük hava- alanlan yaptırdığını büdiriyorlar. Irak'ın sa- vas başlar baslamaz hava kuvvetlerinin bü- yük bir kısmını bu havaalanlanna taşıdığı kaydediüyor. Dağlık bölgede oldukları için uçaksavarlarla rahatça korunabilen bu ha- vaalanlannı bombalamakta Tomahawk fü- zelerinin kuilanılması bekleniyor. Ses hızının biraz altında uçan Tomahavvk, uçuş yüksekliğini sabit tutabildiği içîn dağ- lık yörelerde çok etkin olabiliyor. Tanesi 1.6 milyon dolara mal olan Tomahawklardan ABD'de 2000 adet olduğu belirtiliyor. F-16 bombardıman uçaklannın yapımcısı Gene- ral Motors ve McDonald Douglas firmasın- ca üretilen Tomahawklara ABD 1990 yüına dek toplam 9.8 milyar dolar harcadı. Füze- nin bilgisayar kısmı, Texas Instrument, IBM, United Technologies, Honeywell şirketlerin- ce üretiliyor. ABD, Generai Motors'a 2000 yeni Tomahavvk füzesi ısmarladı. Yeni sipa- riş, ABD'nin elindeki toplam 2000 fuzeyi sa- vasta kullanmaya niyetü olduğu iddiasını or- taya attı. ÖzeUikleri Tomahawklar GLCM (karadan), ALCM (havadan) ve SLCM (denizden) fırlatüabüi- yor. Örneğin Körfez savaşuıda B-52 bombar- dıman uçaklanndan ve denizaltılardan torpi- do deliklerinden fırlatıldılar. Tomahawk fü- zelerinin bir baska özelligi bashklann hede- fi bulamadıklan durumda mayın haline dö- nüşmeleri. Füze başlıklan programlandıkla- n hedefleri '^lamaziarsa patlamıyor, mayın gibi üzerinden bir sey geçince yeniden akti- ve oiabiliyor. Ayrıca başhğı Fueloilc Esplosive" taşıyorsa, belli bir irtifada patla- yıcı sıvı madde fışkırtıyor. Patladığında tah- rip gıicü daha çok yükseliyor. Amerikan kuv- vetleri, Körfez savaşmda daha çok konvan- siyonel başlıkh Tomahawkları kullandı. Körfez krizi boyunca duruma tarışçı' birçözüm arayan ülkelerdesavaş taraftarlığı artıyor Avrupa savaşın rüzgârma kapıldı FRANSA SABETAY VAROL PARİS — Fransa, krizüı savas baslamadan önceki döneminde 'ılımlı' bir rol oynama- ya dikkat etti. Savas başladığında ise "tüm diplomatik yollann tıkandığına" kanaat ge- tirdiğini devlet baskanının ağzmdan açıkla- dı ve Fransa sayasa bizzat katıldı. Cumhur- baskanı François Mitterrand ise kamuoyunu savas olasılığına hazırlamak için bir süreden beri gerekli açıklamalan yaptığuıdan, Paris'in çatışmalara katılmasmm sürpriz etkisi yap- tıgı söylenemez. Bir hafta öncesine kadar ço- ğunlukla "Fransa'njn savasa katılmasına" karşı olan Fransız kamuoyu ise, ilk savas ha- berleri dunyaya yayıldığı andan itibaren, ge- nel olarak kendi hükümetinin yanında bir. tu- tum takındı. Bir hafta önce, Paris'te 100 bin kisiyi bir araya getiren pasifist gösteriler ilk iki-üç gün içinde etkisini yitirme yoluna girdi. önceki aksam Fransız Komünist Partisi'nin düzen- lediği bir savaş karşıtı gösteriye sadece 3-4 bin kışi katıldı. Jrak'ın savas esirlerine uyguladığı muamele ve tsrail'e karşı yapılan Scud saldı- nlannın etkisiyle 'barışçı cephe' bölündü. Baska bir deyişle barışçıların bir bölümü pa- sifist faaliyeti sündurmekle oeraber, Saddam Hüseyin'i savaş sorumlusu göstermeyi tercih ediyor. Ne var ki gözlemcilerin bazılan savaş sa- hasındaki koşulların koalisyon ortaklan için elverişli olduğu bir sırada yapılan kamuoyu yoklamalanrun, koşullann değişmesi duru- munda aynı hızla tersine dönebileceğini dü- şünüyor. Fransız kamuoyunda bugüne kadar gözlenen 'yurtseverlik dnygnsu'ndaki bu ani yükselişin, ilk günkü aşın iyimser haoerlerin etkisiyle sınırlı olmadıgı 4.'ve 5. gün yani pa- zartesi ve salı günleri yapılan yoklamalarda da halkın yüzde 72'sinin Mitterrand'm arka- sında dduğu kaydedildi. Cepheden gelen haberler yanında Fransa'yı iki konu yakmdın ilgilendiriyor. Birincisi, Körfez'deki çaoşmalann, ozellikle Fransa'nın güney komşusu ve nüfuz alanında bulunan Kuzey Afrika ülkeleri üzerindeki yan etkile- ri. Bu anlamda, Cezayir ve Tünus'ta Saddam yanlısı bir havanın esmesi savaşın sonuc-un- da doğrudan rol oynamasa da bu gelişmeJe- rin Fransız-Arap Uişkilerini uzun vadeli şe- kilde olumsuz etkilemesi de birçok gözlem- ciyi ve hükümeti ürkütüyor. Cezayir ve Tu- nus'taki gösterilerde, "Mitternınd kadl", slo- ganlarııun atılması bu endişenin boşuna ol- madığını ortaya koydu. Oysa, 24 eylülde BM kürsüsünde uzlaşmacı bir söylev yapan ve noktalı bir plan öneren Mitterrand, Ortado- ğu sorununa duyarlı Arap kitlelerinde, tngil- tere ve ABD liderlerinden farklı bir Fransa imajı uyandırabilmişti. Fransa'da çok konuşulan diğer bir konu, savaş sonrası bölgede kurulacak dengeler. Fi- listin meselesinin çözümü, Irak'ın devlet ola- rak ortadan kalkıp kalkmaması, kurulacak yeni bölgesel güvenlik ve işbirliği düzeni, NA- TO'nun ve AT'nin bölgeyle ilişkileri, Fransız cumhurbaskajılığı ve dışişleri bakanlığı da- nışmanlanrun kafa yorduğu başhca konular. Mitterrand ülkesinin savaşa katılmasını, "savaş sonrası gelişmeler iuerinde etkili olan Fransa'nın 'biiyük devlet pozisyoauna konı- mak, Güvenlik Konseyi daimi âyeligini nak etmek' şeklinde açıklamıştı. Fransızları 74 yasındaki sosyalist cumhurbaşkarunın et- rafında toplanmaya sevk eden unsurlan bel- ki de Fransa'run bu 'Dünya devfetleri içindeki yerini muhafaza' kaygısında aramak ge- rekiyor. \VA KERE MÜLTECİ— Körfez krizl sırasında Kuve\t'teki mülteci kamplannda yasayan Somalili mülteciler, kriz savaşa dönüsunce Ammao'a 80 km. ozakiıkUüu Arzak mülteci kampına sıgındılar. (Fotoğraf: AFP) INGÎLTERE EDİP EMtL ÖYMEN LONDRA — Ingiltere, Körfez bunalımı- nın basından beri takındığı tavn, bunalımın savaşa dönüştüğü aşamada da sürdüniyor. Avrupa ülkeleri arasında Irak'a karşı oluştu- rulan ittifakta gerek siyasi tavır, gerekse as- keri katkı bakımından en önde yer alan İn- giltere, ABD ile arasındaki tarihi ve kültürel bağiarı vurgulayan 'özel ilişki'nin tadını çı- kartıyor. ozellikle Thatcher-Reagan döne- minde doruguna ulaşan 'özel ilçki', Bush dö- neminde geri plana itilmiş, hele Orta Avru- pa'daki gelişmeler ve Almanyalann birleşmesi sürecinde âdeta tarihe gomulmuştü. Ancak 2 agustos günü Irak'ın Kuveyt'i işgal ettiği sı- rada Thatcher ve Bush'un ABD'de Aspen'de bir arada verdikleri ilk demeçle birlikte 'özel ilişki' yeniden parladı. tngiltere'nin, ABD- nin yanında Körfez'e yoğun askeri destek ver- mesi ve ABD ile birlikte Körfez savaşmda eş- güç olmasıyla da sürüyor. Ingiltere Dışişleri Bakanlığı'na yakın kay- naklar, Avrupa Topluluğu'nun Körfez konu- sundaki kararsız ve ayak sürüyen tavrından ise küçümseyen ifadelerle söz ediyorlar. Ni- tekûn Avrupa Parlamentosu'nun çarşaınba günü Körfez konusunda bir karar taslağı üze- rinde 6 saat tartıştıktan sonra dahi bir kara- ra varamaması, İngiliz kaynaklan tarafından alayla karşılandı. Bir yetkili görüşünü, "Bi- zim çocuklanmız Irak'ta ölürken esir düjer- ken Strasbourg'daki beyler acaba neyi tartı- jıyor" şeklinde behrtti. Avrupa Topluluğu'nun 1993'ten sonra eko- nomik bir birlik ve daha sonra da kısa süre- de siyasal bir birliğe donüşmesine olumsuz bakan AT karşıtlarına bdylece gun doğdu. ITALYA NtLGÜN CERRAHOĞLU ROMA — Bir haftalık savaşta Italya için en büyük dram 18 ocak sabahı yaşandı. Kör- fez savaşı başlayalı 30 saat olmuştu. Hükü- melin "Üluslsrarası Polis Operasyonu" adı altında savaşa katılma karannı parlamento- dan gecirmesüıin üstünden de 20 saat geçmiş- ti. Müttefikler yanında yer alan 8 Italyan Tornadosu Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki AJ Dhafrah Üssü'nden kalktılar. Ama Ital- yan Tornadolan'nın zaferini Körfez gökle- rinde gümburdetemediler. Kalkan 8 Tornado'nun biri kalkar kalkmaz üsse 'teknik' anza nedeniyle geri döndü. 6'sı ha- vada benzin ikmali yapamadıklanndan yan yoldan döndüler. Misyona çıkan tek uçak ise Iraklılar tarafından düşürüldü. Pilotlardan biri (Maurizio Cocciolone) esir edildi, diğe- rinde bir daha haber alınmadı. Önce kabahat "Tonwdo"Iara bulundu. "Repubblica" gazetesi, "Tornadolar Ame- rikan F-15'leri gibi çeşitli amaçlarda hizmet verebilen bir uçak değil. Motoru RB-199, da- ba geliştirilirken pek çok sorunla karsılaştı. bk kez bu savaşta denenen Tomadolanıı çok eherişli olmadıgı goruldü. Aynı uçagı kul- ianan îngilizlerin de çok sorunlan oldu. Ha- vada ikmal yapması da giiç, otononusi bizimkilerden daha fazla olan F-15'ierdea de nstetik daha pabaü" ALMANYA DtLEK 2APTÇIOĞLU ' BERLıN — Körfez krizi ve savaşmda Bir- leşik Almanya ilk dış politika sınavından geç- ti. Ve birleşerek dünyada tartışılmaz ekono- mik ve siyasal agırlığa kavuşan Almanya, bu sınavı henüz başanyla vermiş sayılmaz. AJ- manya'nın Körfez krizinin baslangıcuıdan itibaren izlediği tutum basit deyişiyle "ııe jiş yansın ne kebap" şeklinde özetlenebilir. Bu tutum Almanya'nın savaşa taraf olan ve sa- vastan etkilenen hiçbir ülkeyi tatmin edeme- mesine yol açtı. Amerika Birlesik Devletleri, fngiltere ve Fransa, Almanya'nın başlangıçta Körfez'de- ki askeri yığınağa katılmayışını elestirdiler. Ahnan Anayasası Ikinci Dünya Savaşı'nm iz- Ierini tasıyor ve silahlı kuvvetlerin sadece yurt savunması amacıyla kullanımuıa izin veriyor- du. Japonya gibi Almanya da anayasasmda- ki bu maddeye atfen Körfez krizine yaüıız- ca mali yardım vaat ettiler. VVashington bütün rahatsızlıgına karşın Almanya'nın bu tutumunu saygıyla karşıla- dı. Bu kez Bonn'un vermede hazır olduğu mali yardım az bulundu. Askerlerini riske at- mayan Almanya'dan buna karşılık daha yüksek mali yardım talep edildi. Washing- ton - Bonn arasındaki diplomatik görüşme- lerde Alman tarafı pazarhğa oturarak en az mali yardım için diretti. Almanya eskiden olduğu gibi yine "ken- di yoluna" mu gidiyor? Kuşkusuz Alman hü- kümeti öncelıkle kendi ulusal çıkarlan doğ- rultusunda hareket ediyor. örneğin Alman- ya'ya dev pazarlar vaat eden Doğu Avrupa ve SSCB'ye ekonomik yardun. Almanya için Körfez savaşma katkıdan çok daha önemli. Doğu Almanya 'nın batıya entegre edilmesi çok pahalıya patlayacak. Almanya'nın "uhı- sal çıkarlan", adeta ayn yol izlemesini ka- çınılmaz kılıyor. Öte yandan Almanya, savastan sonrasını düsünerek Ortadoğu'da sevilmeyen unsur haline gelmek istemiyor.' Savaşın başlangiçından beri dünyadaki en büyük protesto gösterileri Almanya'da ya- şandı. Başta savaşa toptan hayır diyen ço- ğunluk son gunlerde yüz seksen derece çark ederek "bu savaş hakh" demeye başiadı. Gerçi gösteriler sürüyor, ama giderek azm- lığın görüşünü yansıtır biçimde. Kamuoyu- nun fikir değiştirmesinde Irak'ın Israil'e sal- dmsı büyük rol oynadı. Tarihsel vicdan ışı- ğmda Yahudilerle dayanışma, pasifist egüun- lerin öniine geçti. Fakat kamuoyu kendi çıkarlarını gözden kaybetmedi. Washington'da uluslararasıgücün Irak'a başlattığı saldınnın nasılsürdürüleceğisorusunayanıt aranıyor Körfez savaşmda üç aşamalı senaryoEmekli Albay Dupuy'a göre, Irak'a karşı başlatılan sarvaşta hava saJdınJarını cepheden taarruz ve kuşatma savaşının takip etmesiyle başarıh olunabihr. Albay, hava saldınlarını kara savaşının takip etmesinin, Irakh askerlerin durumuna bağh olacağına inanıyor. Dış Haberler Servisi — ABD öncülüğıindeki uluslararası gü- cün Irak'ı Kuve>i'ten çıkarmak için başlattığı saldırı nasıl sıir- durülecek ve asıl önemlisi zafer nasıl kazanılacak? ABD'nin başkenti VVashington'da askeri uzmanlar bu konuda sayısız se- naryo uretiyor. Yazdığı "Savaş Çıkarsa: Saddam Hıiseyin'den Nasıl Kurtuluruz?" (If War Co- mes: How to Defeat Saddam Hüseyin) isimli kitabındaki gd- ruşlerini ABD Kongresi üyeleri önunde de apklayan Albay Tre- vor N. Dupay'un senaryosu aralannda en çok kabul göreni oldu. The Wıfl Street Joumal ga- zetesinin 22 ocak tarihli Avru- pa baskısında aynı zamanda bir savunma uzmanı ve askeri tarih- çi olan Albay Dupuy'un göruş- lerine yer verildi. Albayın görüş- lerine göre Irak'a karşı baslatı- lan savaşta hava saldırılarını cepheden taarruz ve kuşatma savaşının takip etmesiyle başa- rıiı olunabihr. Sadece hava saldınlarıyla Irak'ı yenmek mümkün mü? Albay Dupuy'a göre bu soru- nun yamtım, Iraklı askerlerin durumu belirleyecek. Iraklı su- bayların teslim olması duru- munda bu tur bir olasılık gun- deme gelebilecek. Albaya göre şimdiye kadar mıittefiklerin ha- va saldınsı başarılı gitti. Ancak hava saldınsı ile Irak'- ın Kuveyt'ten çıkmamasının sağlanmaması dvrumunda Ge- neral Norman Scbvvarzkopf, as- kerlerini cepheye sürmek zorun- da kalacak. Kara savaşmda önemli adımları, batıda ABD'- ye ait 7. Birlik, merkezde Arap saldırıya geçmek zorunda kala- cak. İlk neden, hava saldtrıları ile şaşkma dönmuş Iraklı asker- lerin yakalanmaya çok müsaıt olmaları oiasıhğı, diğeri de Irak'ın askeri güçlerini batıya doğru genişletmesi oiasıhğı ile gündeme gelecek. Amerikalı albaya göre cephe- den taarruza geçilmeden once Irak savunma hattının zayıf noktalan "örtıi ateşT'ne (carpet bombing) tutulacak. Bu saldın, hava kuvvetlerinin düşman hat- Fareleri tarafmdan atılacak. birlikleri, doğuda da Amerika- larının gerisini bombalaması ile lı deniz piyadeleri ve Jngiliz Çöl birlikte yürütulecek. Albay Dupuy, bu noktada Irak savunma stratejisinin "üç köseli" ozelliğine dikkat çeki- yor. Irak savunma doktrini, bir- birini karşılıklı olarak destekle- yen guçlü noktaiarın uçgen oluşturmasından olusuyor. Her ne kadar kara savaşı, çok insan kaybına neden olduğu için Amerikalı askerler tarafından benimsenmese de Amerikalı as- keri tarihçi Dupuy'a göre ABD birlikleri iki nedenden ötürü Su- udi Arabistan-Kuveyt sınırında Iraklı askerler bu uçgenin üç noktasını birbirine bağlayan si- perlerde mevzileniyorlar. Bu üç- genin her iki kanadında da Irak tankları siperde bekliyor. Bu mevzilerin önünde de alev alma- ya hazır petrol, mayın tarlalan ve dikenli tellerle donatılmış tanksavar sıperler kazılı. Yedek askerlerse geride, gerektiğinde cepheye güç takviyesi yapmak üzere bekletilmekteler. Aynı zamanda savunma uz- mam olan Albay Dupuy, hava bombardımanından sonra tank- lar ve Bradley savaş araçları ile bu mevzilere saldınnın gundeme gelebileceğine işaret ediyor. Ba- şanlı olunması durumunda, Ku- veyt'in merkezinde bulunan Cumhuriyet Muhafızlan ile çar- pışılacak ve hatta Bağdat'a doğ- ru ilerlenmeye çalışılacak. Ay- nı zamanda Arap askerleri de Kuveyt'i kurtaracaklar. Kuşatma savaşı aşamasında ise müttefik ordulan Albay Du- puy'un deyişi ile "sondaj ve sı- nıriı saldırı"lannı başlatacaklar. Bu saldında amaç, Irakhlarm denge sağlamasına engel olmak ve levazım stoklannı tüketmele- rini sağlamak. Bu noktada alba- ya göre Amerikahların savaşı İcısa surede bitirmek istemeleri sorun çıkaracak. Arap askeri güçleri de, Iraklı askerler gibi siperlere saklanmış olan Arap birliklerine bağlı as- kerler de ' 'sondaj ve sınırlı sal- dın"ya geçecekler. Ancak asıl saldırı kanatlarda meydana ge- lecek. Aralannda 1. ve 24. me- harekete geçecekler. Bu saldın, deniz piyadelerinin havadan ve karadan Irak hatlannın gerisi- ne saldırmasıyla eşzamanlı yü- rütulecek. Amerikalı deniz piyadeleri, Irak piyade tugayı tarafından korunduğuna inamlan Bubiyan adasına çıkarma yapacak. Bu- biyan'ın güneyindeki iki küçük ada da işgal edilecek. Bir son- raki gün Amerikan piyadeleri kanaldan anakaraya çıkacaklar. Petrol rafinerilerini güvence al- tına alırken Cumhuriyet Muha- fızları ile çarpışacaklar. Ordu ve deniz birlikleri he- kanizesubay birlikleri, l.Süvari deflere vardığı anda, havadan Birliği ve 3. Silahlı Birlik'in de saldırı başlayacak. Albay Tre- bulunduğu 7. Kolordu, Irak vor Dupuy, önce 82., ardından mevzilerini kuşatmaya başlaya- 101. hava birliğinin Kuveyt'in cak. Doğuda da ABD deniz pi- merkezine ulaşacağını ve daha yadeleri İngiliz zırhiı birlikleri sonra güneydeki ordu ve deniz ile birlikte Körfez'de Kuveyt'in piyadeleriyle birleşeceklerini başkenti Kuveyt City'ye doğru tahmin ediyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear