18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/10 DIŞ HABERLER 25 OCAK 1991 Samaras Kahire'de • ATİNA (AA) — Yunanistan hûkümeti, Türkiye'nin Körfez savası nedeniyle bölgede ve dünya çapındaki öneminin artması karşısında ani bir diplomatik atağa geçti. Dışişleri Bakanı Andonis Sarnaras, Mısırlı meslektaşı ik görûşmek üzere dün Kahire'ye gitti. Samaras bugün de Suriye hûkümeti yetkilileriyle temaslarda bulunmak üzere Şam'a gidiyor. Samaras'ın bu çerçevede Tahran'da da görüşmelerde bulunma isteğinin Iran yetkilileri tarafından geri çevrildiği bildirildi. Edinilen bilgilere göre tranlı yetkililer, Samaras'ın Kahire ve Şam'dan sınra Tahran'ı ziyaretinin "iyi intiba venneyeceği" gerekçesiyle ileri bir tarihte yapümasını istediler. Hong Kong'da görüşmeler • HONG KONG (AFP) — Hong Kong'un geleceğine ilişkin olarak Çin Hûkümeti ile görüşmelerde bulunan Hong Kong'un Ingiliz Valisi Sir David Wilson, Hong Kong'a döndü. Vali David Wilson "açıkyürekli ama sert" geçen görüşmelerin sonuçlarını açıklamadı. Ancak Hong Kong'daki liberal çevreler, tngiltere'nin Çin'e taviz vereceğini tahmin ediyorlar. Yerel liberal partinin başkan yardımcısı "İngiltere buradaki ve kıta Çin'indeki ekonomik çıkarlarını korumak isteyecektir. Dolayısıyla 1997'den sonra Hong Kong'da gerçek bir özerklik söz konusu olmayacaktır. Bu ise Hong Kong için en kötü senaryodur" dedi. Pekin- Londra anlaşması 1997'de Çin'e geçecek olan Hong Kong'un "üst düzeyde bir özerkliğe" kavuşturulmasını öngörmüştü. Çinlilider yargılanıyor • PEKİN (AFP) — 1989 yılının ilkbahannda Pekin'de patlak veren ve Tienanmen olayları olarak bilinen kanlı olaylann öğrenci lideri Wang'un yargılanmasına Pekin'de başlandı. 25 yaşındaki tarih öğrencisi demokraük kitle , hareketinin simgesi Wang "karşı-devrimci faaliyetlerde bulunmak ve kışkırtma" ile suçlanıyor. Wang ştı anda Amerika'da sürgünde bulunan ünlü muhalif astrofizikçi Fang Lizi'ye yakınlığı ile de tanınıyor. VV'ang'ın yargılandığı mahkeme sıkı güvenlik önlemleri altında başladı. Polis, gazetecilerin ve Hong Kong Öğrenci Federasyonu'nun temsilcilerinin mahkemeyi izlemesine izin vermedi. Emirliklerden gıda yardımı • ABU DABt (AFP) — Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE), Körfez krizi nedeniyle gıda sıkıntısı çekme olasılığına rağmen Sovyetler Birliği'ne gıda yardımı yapacağı açıklandı. Birleşik Arap Emirlikleri yetkilileri, 500 ton gıda maddesinin gelecek hafta Sovyetler Birliği'ne gemi ile sevkedileceğini belimiler. Sovyetler Birliği ile 1986 yılında diplomatik ilişki kuran Birleşik Arap Emirlikleri, Sovyetler Birliği'ne gıda yardımına bu ay başlamıştı. Birleşik Arap Emirlikleri Başkanı Şeyh Zeyd Bin Sultan El-Nahyan, Irak'm Kuveyt'i işgaline karşı çıktığı için Sovyet lideri Gorbaçov"a teşekkür etmişti. G. Afrika'dan gemi siparişi • JOHANNESBURG (AFP) — Güney Afrika'da yayımlanan günlük Business Day gazetesinin bildirdiğine göre bir Güney Afrika gemi ve taşımacıhk şirketi Polonya'ya iki konteyner taşıyıcısı gemi sipariş etti. Bu siparişin değeri 46 milyon dolar. Şirket yetkilîleri bunun dış ülkelere vçrdikleri ilk sipariş olduğunu ve bu yoldan 20 milyon dolar dolayında tasarruf edeceklerini söylediler. Güney Afrika şirketi, gemileri bir kuruluşu aracılığıyla Polonya tersanelerine ısmarladı. Gemilerin finansmanının bir bölümü Alman aracı kuruluşu tarafından sağlanacak. Gemiler 1993'ün ortalarında teslim edilecek. Güney Afrika gazetesi, bunu yeni siparişlerin izleyeceğini sandığını söyledi. Almanya şu ana kadar 812 milyon mark tutarında silah ve cephane gönderdi Türk ordusuna Alman yardımıAlmanya'run Körfez savaşına mali katkısı ayrıntılarıyla belli oldu. Türkiye bu yardımdan 1.64 milyar marklık bölümünü alacak. DtLEK ZAPTÇIOĞLU BERIİN — Almanya, Türkiye'ye 812 mil- yon mark (yaklaşık 16 milyar 330 milyon TL) değerinde silah ve cephaneye yolladı. Alman- ya Savunma Bakanı Gerhard Stoltenberg ve NATO Genel Sekreteri Manfred Wörner de bir saldırı olması durumunda NATO'nun Türkiye'yi savunacağını yinelediler. Almanya'nın Körfez savaşına mali katkı- sı, aynntılanyla belli oldu. Almanya, söz ver- diği toplam 5.16 milyar markın bir kısmını, 15 ocak tarihinden önce ABD'ye ve mütte- fiklerine ödemiş bulunuyor. Körfez yardı- mından en büyük payı, 1.8 milyar mark ile ABD aldı. Alman yardımının ikinci büyük kalemini, 1.64 milyar mark (3 trilyon 297 milyar TL.) ile Türkiye oluşturuyor. Alman- ya, Türkiye'ye 15 ocak tarihine kadar 812 milyon mark değerinde silah ve cephane sev- ketti. Almanya, Türkiye'ye daha 220 milyon mark değerinde silah ve cephane sevkiyatı ya- pacak. Bu ikinci sevkiyat, daha çok hava ve deniz kuvvetlerine gönderilecek techizatı kapsıyor. Ankara, bunun ötesinde Alman- ya'dan "ithalat finansmanı" olarak 110 mil- yon marklık nakit yardım aldı. "NATO Hali" tartışması Almanya'da sü- rüyor. Son durum şöyle özetlenebilir; Baş- bakan Helmut Kohl liderliğindeki muhafa- zakâr hükümet, eğer Türkiye'ye bir Irak sal- dınsı olur ve Türkiye "NATO Hali"ni ilan ederse NATO Anlaşması gereğince otoma- tikman Türkiye'nin yardımına koşmayacak. Bu yetkiye aslında hukuken sahip olan Baş- bakan Helmut Kohl, muhalefeti dinleyerek önce meclisi olağanüstü oturuma çağıracak. Mecliste konu tüm boyutlanyla ele alınacak. Bundan sonra iş, Meclise bir karar tasarısı sunacak olan Kohl'e kalıyor. Bir tahminde bulunmak gerekirse: Bu koşullarda muhafa- zakâr Kohl hûkümeti Ahnanya'yı diğer NA- TO müttefiklerinden yabancılaştıracak özel bir yola gitmeyecek; ama Abnanya'mn ka- tılımını kara kuvvetleri dışında hava ve de- niz kuvvetleriyle sınırlamaya calışacaktır. Muhalefetteki Sosyal Demokrat Parti ise Almanya'mn »'NATO Hali"nde Türkiye'ye yardımına karşı propagandasını sürdürüyor. Son olaıak Aşağı Saksonya Eyaleti Başba- kanı görevindeki SPD'li Gerhard Schröder eyalet meclisinde özal'ı sen dille eleştirdi. Schröder, eyalet hûkümeti adına yaptığı açıklamada şöyle dedi: "Hükümetimiz, Türkiye Cumhurbaşkam özal'ın kendi çıkarlan için NATO'yu sefer- ber etme çabalarmı dehşetle izüyor. Özal sa- vaş galibi olarak yeniden bir Osmanlı İmpa- ratorlngn kurma hayalleri içindedir. Bu tür siyasal hesaplar nğruna Alman askerlerinin hayaü tehlikeye atdamaz. Üç yüz Alman Çe- vik Kuvvet askerinin Türkiye'ye yollanması hataydı. Alman askerleri derhal geri çekil- meüdir." Bu arada Federal Almanya Savunma Ba- kanı Gerhard Stolteaberg, "Türkiye'ye bir saMın haünde, NATO'nun öngördügü da- yanışma yüküıılülüin devreye girer" dedi. Dayanışma yükümlülüğünün, NATO Ant- laşması'nda açık bir ifade ile belirtildiğini kaydeden Stoltenberg, Türkiye'ye bir saldı- n olması halinde, federal hükümetin konu- yu gözden geçireceğini ve NATO Konseyi'n- de oyunu kullanacağını söyledi. Öte yandan Almanya Dışişleri Bakanı Hans-Dietrich Genscher de dün Almanya radyosuna yaptığı açıklamada Türkiye'nin or- tak savunma tesislerini Amerikan savaş uçak- larımn kullanımına açmasının, uluslararası hukuk kurallarına uygun ve yasal bir davra- nış olduğunu söyledi ve Türkiye'nin, Körfez savaşı karşısında Almanya'dan farklı bir dav- ranış içinde bulunmadığını belirtti. Cumhurbaşkanı, ARD televizyonuna konuştu ÖzaPdan Almanya'ya eleştîriHaber Merkezi — Cumhur- başkam Turgut Özal, Alman te- levizyonu birinci kanalı ARD'- ye verdiği demeçte, Körfez kri- zinde Almanya'nın tutumunu elcştirerek Türkiye'nin Alman fınnalarımn Irak'a sattığı biyo- lojik ve kimyasal silah saldırüan tehdidi altında olduğunu söyle- di. "Bundan siz sonımlusunuz" dedi. özal'ın ARD muhabiri And- reas Weiss'la konuşması sorulu yanıtlı olarak şöyle gelişti: WEISS — NATO'nun Türk- iye'yi bütün gücüyle savunaca- ğıaa yttzde yüz güveaiyor tnu- sonnz? ÖZAL — Bana bu sonıyu ni- .çin soruyorsunuz? Almanya'da bir sorun mu var? WEISS — BuBdan şüpbe dn- yan İHsaniar var. ÖZAL — Evet, biliyorum. Ama en önemlisi bu bir resmi görüş mü? Yoksa burada sade- ce halk mı söz konusu? VVEISS — Beni Ugilendiren Almanya' daki tarbşmayı sizin naşıl gördügünüz? ÖZAL — Bakın, bu insanlar belki NATO Anlaşması'nın hangi temel üzerinde oturduğu- nu bilmiyorlar. Size ya da Al- man halkına dönüp desem ki NATO sizi 40 yıl boyunca ko- rudu. NATO'nun şemsiyesi al- tmda yaşadınız. Almanya, İkin- ci Dünya Savaşı'nın yaralarını sararak gelişti. Ve bugün kişi başına düşen milli geliriyle en zengin ülke oldu. Birkaç yıl önce 1980 yılında Almanya'daydım. Başbakan Schmidt ile görüştüm. Türkiye o dönemde güç durumdaydı. Başbakan Schmidt bana, Türki- ye'ye yardım edeceğini, edecek- lerini söyledi. "Biliyor musunuz aeden yardım edecegiz' diye sordu. 'Bilmiyorum, NATO Uişkisi nedeniyle mi' dedim. Hayır' dedi. 'Biz Varşova Pak- tı'nın büyük baskısı alündayız. Benim seçim böigem Hambarg, Sovyet tanklanndan sadece 60 km. uzakta. Eger size askeri yardım yaparsak bizim üzeri- mizdeki baskı azalacak, sizin iizerinizdeki artacak' dedi. Biz, Almanya'yı bu temel üzerinde 40 yıl boyunca savun- duk. Zira Türkiye, Sovyetler Birliği'nin alt tarafında yara alabilecek bir bölgede bulunu- yor ve biliyorum ki Almanya bir saldınya uğrayacak olsaydı ön- ce Türkiye'ye sert bir saldırı olurdu. Bu, bizim kanıtladığı- mız bir dayanışmaydı ve Al- manya'nın birleşebilmesinin ne- deni buydu. Böyle bir dayanış- CNN ÇEKTt, IRAK TELEVİZYONU YAYIMLADI — Irak'ın başkenti Bağdat'a karşı yapılan bombardıman, ardında yanmış, yıkılmış bir kent bırakıyor. Bağdat'ta çekildiği açıklanan, ancak tam yeri beürtflmeyen göriintü CNN tarafından kaydedikti ve Irak televizyonunda yayımlandı. İnsanlar ise yıkıntılann arasında kur- tarabilecekleri bir kaç parça eşya anyorlardı. (Fotograf: CNN) ma olmasaydı birleşme olmaz- dı. Almanya bütün bunlan na- sıl unutuyor? \VTISS — Bu, bir çagnya benziyor. ÖZAL — Hayır, hayır... Bü- tün bu sorulara bakıyonız da Almanya o kadar zengin oldu ki bu refah, savaş ruhunu unuttur- du. VVEISS — tnciriik Üssü'ne gelelira. Bnrada bir tırmanma tehlikesi var mı? Bu bölgede Türkiye'nin savaşa girme tehli- kesi bulunuyor. Zira lncirlik şu anda hedef dnrnmda... ÖZAL — Evet, bu düşünüle- bilir. tsrail'e de saldırdığım gö- rüyorsunuz. tsrail'i de savaşa çekmek istediği için bu ülkeye saldmyor. Irak'ın Türkiye'yi sa- vaşa çekmesinde ne çıkan var? İkinci bir cephe açmak için mi? Bu Irak için avantajh obır muy- du? Mantık açısından bakıhrsa evet. Ama burada biyolojik ve kimyasal silah kullanınaya çalı- şan bir mantıksız insan, bir çıl- gınla uğraşıhyor. Ben kendi kendime, bu silahları nereden aldığım soruyorum. Bundan siz sonımlusunuz, bazı Alman fır- malan sorumlu. Bu durumda bize yardım etmeniz ve sorum- Iuluğu üstlenmeniz gerekmez miydi? Gazetecilere video özal dün Çankaya Köşkü'nde gazetelerin üst dflzey yöneticüeri için düzenlediği brifıng sırasın- da bu demecini gazetecilere vi- deo ile izlettirdi. Video izlenme- ye başlanmasından az önce özal'ın önüne bir not getirildi. Cumhurbaşkam, bunu okuduk- tan sonra ARD'ye demeci gaze- teciler tarafından izlenirken dı- şarı çıktı. Geri geldiğinde gaze- tecilere, "Kohl (Aknanya Başba- kam) aranus, onnnla görüstnm" dedi. Kohl'ün özal'ı aradığı Al- man TV'sine verdiği demeç sa- bahtan yayımlanmıştı. DlŞBASINDAN TANEA Avrupa'nın ilgisizliği "Körfez savaşındaki gelişmeleri, dünya habercilik tekelini elinde bulundurmaya başlayan Amerikan CNN TV kanalmdan monoton bir biçimde izliyoruz. Bu yan haberciliği elimizden hiç bir şey gelmeden, pasifçe dinliyor; savaş uçaklarının o korkunç motorlarını, yükledikleri silahları, mutlu edalı pilotlan görüyoruz... Scud ve Patriot füzelerinin hedefe ulaştıklanm, üstün teknoloji aygıtlannın marifetlerini, CNN ya da Yunan TV'sindeki bayan spikerlerinin büyük bir hayranhkla duyurduklarına dikkat ediyoruz. Irak'ı yerle bir eden Amerikalı esir pilotlann durumuna üzülüyoruz. Ancak bu bombardımanlardan soykırıma uğrayan Irakh halkın durumundan çok az etkileniyoruz. Adeta bir robot haline geliyoruz. Bu soykırıma karşı, ABD, Israil ya da Türkiye'nin gösterdiği tutum değil, Avmpa'nın gösterdiği ilgisizlik sürpriz yaratıyor. Bu soykırıma bir son verilmesi için özel müdahale yeteneklerini yitirdiği gözleniyor Avrupa'nın... Ortadoğu'da ABD ve Israil'in göstereceği üstünlük Avrupa'nın nesine hizmet etmektedir? Avrupa nasıl oluyor da Ortadoğu ve genel olarak üçüncü dünya ülkelerine karşı gösterdiği dayanışma ilkelerini bir anda unutuveriyor? Israil lobısinin yeryüzünde bu denli güçlü olduğu gerçek mi acaba? Rayından çıkmış olan dünyamıza neler oluyor? Geleceğimize kim karar veriyor artık. Ancak görülen tek şey şu anda her devlette mantıksızlığın hükmettiğidir..!' (25 ocak) Türk dış siyaseti değişiyor Avrupa Topluluğu'na girişi Batı'da Yunanistan tarafından engellenea Türkiye, tatmini Doğu'da mı arıyor? Kuveyt'in işgalinden sonra Cumhurbaşkam özal, Bağdat'a karşı hemen ambargo uyguladı. Şimdi de Amerikan savaş uçaklannın Irak'a karşı tncirlik'te saldırı yapmalarına izin veriyor. Bu hem Atatürk'ün 'Yurtta sulh, cihanda sulh' siyasetinden, hem de Ankara'nın henüz yakınlarda ABD'ye, Türkiye'den saldın amaçlı harekâta izin vermeyeceği şeklindeki kararından geri dönülmesidir. özal, savaştan Türkiye'nin daha moderaize bir ordu ile büyük bir ülke olarak çıkacağmı ve savaş ganimetleri paylaşılırken masada söz sahibi olmayı arzuladığını söylüyor. Türkiye'nin Saddam Hüseyin'e karşı durmadan gösterdiği kararhlığa karşı ödediği ağır bedel takdir edilmektedir. Irak'a karşı kuzeyden hava saldınlan yapabilmek elbette ki müttefiklerin harekâtım güçlendirir. Yine de Cumhurbaşkam Özal'ın arzulan, Saddam HUseyin'in yenilgisinden sonraki barışı yapacak olanlara bir uyarı niteliğindedir. Irak'ın, parçalanarak Sunni, Şii ve Kürtler arasında bölünmesi ve açgözlü komşuları karşısında güçsüz kalması, müttefiklerin çıkanna değil, Kuzey Irak'ta bağımsız bir Kürt devleti kurulduğu takdirde Türkiye'nin buna seyirci kalmayacağı açık. (24 Ocak) Eski İngiltere Başbakanı Margaret Thatchefın danışmanı Alfred Shermaridan Cumhuriyet y e demeç: Türkiye, Kuzey Irak'tan girmeliSir Alfred Sherman, Türkiye'nin müttefiklerin yanında savaşa katılarak KKTC'nin tanınmasını şart koşabileceğini söyledi. Sherman, "Batı içinde Araplara daha yakın duran Yunanistan yerine, Türkiye'ye bir bedel ödemek daha yarariı olur" dedi. EDtP EMİL ÖYMEN LONDRA— Eski Başbakan Margaret Thatcher'ın on yıl süreyle danışmanlığını ya- pan Sir Alfred Sbeıman, Türkiye'nin Körfez savaşuıda ikinci cephe açılmasında mûttenk- lere yardımcı olmasının karşılığında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin resmen tanın- masını isteyebileceğini söyledi. Thatcher dö- jıemine perde arkasından damgasını vuran muhafazakâr ideologlardan olan Sir Alfred Sherman, "Türkiye hûkümeti, müttefikler yanında savaşa katılmasına karşılık olarak KKTC'nin tanınmasını şart koşabilir. Batı için de Araplara yakın duran Yunanistan ye- rine, Türkiye'ye bir bedel ödemek daha ya- rarü olur" dedi. Sir Alfred, "Türkiye'nin böl- gede çıkan vardır. Irak'ta Saddam sonrasın- da Kürt sorununun bir şekilde çözüme bağ- lanması gerekiyor. Bu, bir çeşit özerklik ola- caktır. Türkiye de kaçınılmaz olarak etkilenir" görüşünü getirdi. Sherman, Tür- kiye'nin kuzeyden Irak'a girmesi gerektiğini de söyledi. Margaret Thatcher'ın 15 yılsüren liderliği ve 11 yıl süren başbakanlığı sırasında Muha- fazakâr Parti için siyaset seçenekleri üreten "Siyaset Araştırmalan Merkezi'nin kurucu- su olan Sir Alfred Sherman, "Comharlyet" in sorulannı şöyle yanıtladı: — Türkiye, Irak'a yönelik BM ambargo- suna ilk katılan ülkelerden. Şimdi de ikinci cephe açıldı. Türkiye neden bu kadar heves- le katıldı? SHERMAN— Türkiye'nin bölgede çıkan vardır. Irak'ta Saddam sonrasında Kürt so- rununun bir şekilde çözüme bağlanması ge- rekiyor. Bu, bir çeşit özerklik olacaktır. Tür- kiye de kaçınılmaz olarak etkilenir. Türkiye, savaştan pay almak istiyor. — Türkiye şu sırada üslerini kuliandırarak savaşa taraf oluyor. Bu katkıya karsıhk ne is- teyebilir ? SHERMAN— Bu dünyada hiçbir şey be- dava değildir. Türkiye, Kuzey Irak'ta bir et- ki bölgesi isteyebilir. Kuzey Kıbns Türk Cum- huriyeti'nin tanınmasını isteyebilir. Çünkü Türkiye savaşa ne ölçüde katılırsa, müttefik- lere katkısı o ölçüde olacaktır, müttefiklerin kayıplannı paylaşacaktır. Batı içinde Arap- lara yakın duran Yunanistan yerine Türkiye'- ye bir bedel ödemek daha yararlı olur. Yu- nanhlar birey olarak zeki, ancak toplum ola- rak kendi kendilerinin duşmanıdırlar, kendi- lerini yok etmeye eğilimlidirler. Türkler bi- reysel bakımdan durgun, ancak toplum ola- rak yaratıcı ve devlet kurucudurlar. Türkiye hûkümeti, Körfez bunalımma taraf olmakla akıllılık etti. ABD, Suriye*ye taviz verip ya- nına çekti. İsrail'e taviz verip, saf dışı bırak- tı. Türkiye'ye de taviz verdi ki yanında yer al- sın diye. Türkiye en yüksek bedeli de ödet- melidir. Türkiye'nin, savaşa kanşmasına kar- şılık isteyeceği bedel, Avrupa Topluluğu üye- liği değil, ama KKTC'nin tanınması olabilir. — Neden AT üyeliği degil? SHERMAN— ATye ya Türkiye ve Yuna- nistan birlikte alınmah, ya da ikisi birden ABD'nin NATO Büyükelçisi'nden Irak saldırısına karşı Türkiye'ye güvence: NATO anında savaşa girer ttalyan Corriere Della Sera gazetesine demeç veren Büyükelçi William Taft, Irak'ın Türkiye'ye saldırması durumunda NATO Antlaşması'nın otomatik olarak yürürlüğe gireceğini belirtti. Taft, "İttifak bu durumda savaşa müdahale edecektir" dedi. NİLGÜN CERRAHOĞLU ROMA —ttalyan "Corriere Della Sera" gazetesine bir demeç veren ABD Nato elçisi VV'üliam Taft, "Irak'ın Türkiye'ye saldırma- sı halinde NATO ivedi ve otomatik olarak Körfez Savaşı'na müdahale etmek dunımundadır" dedi. Taft Italyan gazetesi- ne verdiği demeçte bu yükümlülüğün çok açık olduğunu ve tartışılamayacağını söyle- di. Taft'ın sözleri, NATO müdahalesinin oto- matik olmadığını beürten ve söz konusu mü- dahalenin önce Italyan parlamentosunda tar- tışılacağını iddia eden Dışişleri Bakanı Gianni De Michelis'ın çelişkili açıklamaları yanında polemik yarattı. NATO'nun yükümlülüğünün tartışmaya yol vermeyecek kadar açık oldu- ğunu ileri süren ABD Elçisi Taft, "NATO Antlaşması'nın 5. maddesinin yanı sıra çeşit- U ülkeler tarafından da bu sorunun tekrar tekrar alnnın çizfldigini" bildirdi. "Ama" dedi Taft, "bu yardımın sekli ülkeden ülkeye de- gişebilir. Bazılan doğrudan do|ru>a çatışma- ya müdahale etmeyi seçerken başkalan bu doğrudan müdahalenin dışında kalabilir. A>- nca müttefiklerin Türkiye'nin yanında yer alacağını açıkca söylemeieri Irak'ın Türkiye^ ye saldınsının önlenmesi için caydına etki ya- pacakUr." Türkiye'nin Irak'a saldırması halinde ise durumun değişeceğini beürten William Taft, "Türkiye, Irak'ın saldınsından bagımsız ola- rak Körfez Savaşı'na ginneye kalkarsa bu, onua bağımsız karan olacaktır. Bu durum- da Türkiye'nin Körfez Savaşı'nda zaten yer almakta olan diğer NATO ülkelerinden (in- giltere, Fransa, Ftalya) farkı kalmayacakür. Türkiye müttefiklere danışarak Irak'a saldırsa bile NATO'nun müdahalesinden söz edilemez" dedi. Taft, aynca Körfez Savaşı'n- da şimdiden katkıda bulunan NATO ülkele- rini sayarken "tngiltere'nin arkasından Fran- sa ve italya'nın katkılannı vurgulamak isti- yorum. Almanya da mali desteğini arttırma- ya hazır göriinüyor. Türkiye'nin de üsleri aç- tığını unutmamak lazım" dedi. Bu arada bir üsteki NATO uçak fılosunun ttalyan pilotlanyla konuşan "La Repab- lica" gazetesi pilotlann kendilerine verilen "caydıncılık" rolünü gayet iyi anladığını ve Irak'tan gelen olası bir saldırıda harekete geçmeye hazır olduklannı bildirdi. "Repab- lica" aynca pilotlann "özal'ın kendiliğin- den sınırın öte tarafma geçmeye karar ver- mesi halinde tek başına gideceğini" belirttik- lerini kaydetti. Wörner'den gnvence NATO Genel Sekreteri Manfred Wörner, dün Brüksel'de Avrupa Araştırmalar Mer- kezi'nde verdiği konferansta bir Irak saldı- nsı durumunda NATO'nun Türkiye'yi ko- ruyacağı ve savunacağı görüşünü yineledi. Bu arada Tarık Aziz'in Dışişleri Bakanı Kurtcebe Alptemocin'e yolladığı mektupla U- gili olarak bir NATO yetkilisi, mektubun du- rumun temelinde herhangi bir değişikliğe yol acacağını sanmadıguıı söyledi Türkiye'nin ABD'ye sağladığı üs kolayuk- lannın BM Güvenhk Konseyi'nin 678 şayıb karan çerçevesinde gerçekleştiğini ve Irak'a karşı tahrik oluşturmadığını da kaydeden NATO yetkilisi, Türkiye'ye saldm durumun- da ittifak sözkşmesinin 5. maddesinin uygu- lamaya konacağıru belirtti. ahnmamalıydı. ATde serbest dolaşım konusu büyük başağnsı. — O halde Türkiye'ye Körfez savaşına ta- raf olarak ne rol düşüyor? SHERMAN— Şimdiki savaş, Irak'a karş. bir savaştır. Kuveyt'i geri almak için değil, Irak'ın savunma ve dayanma gucü kınlmalı ve hayati iç bölgesine girilmeli, Kuveyt'i alıp güneyden kuzeye gitmek zordur ve kanaatün- ce yanhştır. Irak ile Ürdün arasındaki ilişki kesihneli, daha sonra Irak'ın içine yüninmeU, müttefikler Kürdistan'a vardıklannda Türkiye kuzeyden girmelidir. — Yani kara kuvvetiyie? SHERMAN— Dağhk yöredir. Bu neden- le piyade gücü önemli, Suriye bu durumda karışmaz. tran ise soru işareti. tran'da Hu- meyni sonrasında ortaya çıkan iktidar boş- luğu giderilmiş sayılmaz. Türkiye'nin kuzey- den girmesi durumunda bu mutlaka mütte- fiklere yardım şeklinde olmalı. — Sınırlann degişebilirliği tarüşılır oldu. Neden Irak'ın toprak bütünlüğü bozulsun? SHERMAN— Türkiye, Musul vilayetini 1926'da gözden çıkardı. Ancak Ortadoğu'da 1920*lerde çizilen diğer sınırlan tngiltere ve Fransa dayatmıştı. tlle değişmelidir diye bir şey yok, ama değişim mümkündür. ikinci Dünya Savaşı'ndan sonra Polonya, Çekoslo- vakya, Almanya, Romanya sımrları değişti. Irak, Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra pet- rol şirketleri ve Araplara duyulan yakınlık so- nucu ortaya çıkartıldı. Oysa Kerkük ve Sü- leymaniye'de Arap yaşamaz, buralarda Kürt ve Türkmen vardır. Buralar, petrol için taraf- sız ve istikrarlı bölge olarak düşünülmüştü. — Türkiye, şimdiki konumu nedeniyle Irak'tan bir saldınya uğradığı takdirde, bazı NATO üyeteri yardıma yanaşmayacaknıış gibi görüşler var. SHERMAN— NATO "ölü bir ördektir". Size uçak gönderen Belçika'mn ordu olarak kıymet-i harbiyesi nedir? Ya ttalyanlann? Ta- mamen yararsız, tspanya size ne verecek? As- keri gücü jandarmadır. Ya Yunanistan? Sizi korumaya yanaşır mı? İngiltere, Türkiye'ye kuvvet göndermediğine göre tek kaybedece- ğiniz güç Almanya olur. Avrupa savunması şimdiki örgütlenme biçimiyle tam bir masal. Avrupa'da büyük askeri güce sahip tngilte- re, Almanya, Fransa var. Ancak Fransa iki- yüzlüdür. Halkının karakteri, kurumlanna yansıyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear