25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
21 HAZİRAN 1990 CUMHURİYET/7 İNSANLAR F Ü S U N Ö Z B İ L G E N BIR KUŞAK ONCEKIKOYLULERLE ŞIMDIKILERIN TARTIŞMASI G Ö R Ü Ş Körlük İnsanlann çoğu kör olarak doğar. Bir gerçek gozlerine batıncaya kadar da bunun farkına varmazlar. Jean Cocteau Helikopterden görünen Bagdat Caddesi civan apartman tarlası gibi. (Fotograf: Muharrem Aydın) " İste Imarlf İstanbulÇOCUKLUĞUMUZUN bü- yuk bir bölümü Kartal'da geç- ti. 1ten istasyonu ile deniz ara- sındaki biı sıra ahşap binalar- dan birinde oturuyor, ayda bir kez de trenle "lsUnbul'a ini- yor"duk. KartaJ'da tren istas- yonunun arka tarafuıdaki şim- di binalar ve hastane ile duvar gibi örulu yerler geniş kırlar- dı. Gelincik ve aslanağzı top- lamaya giderdik, trenyolunu geçtik diye annemiz kızardı. Trenle Haydarpaşa'ya gider- ken ise şimdi bu fotoğrafta gö- rülen arazüerden geçerdik. Ge- niş bahçeler, çeşitli tür ağaçlar ve bu bahçelerin içinde kaybol- muş ahşap ev ve köşkler görû- nürdu bu yol boyunca. Sonra küçuk kentlerden, ka- sabalardan ve köylerden akın akın insanlar geldi büyük kentlere. Bu büyük göç yerle- şim sorunlannı da bırlikte ge- tirdi. Bugünkünden bir kuşak önceki bu göçmenler bütun o ağaçlan birer birer kesip ahşap evleri yıkıp yerine beton apart- man denizini geliştirdiler. Hiç- bir kentte gönilmeyecek bu alabildiğine apartman denizi göruntusu şimdi "imarh" alaniar olarak kabul ediliyor. 5 kat, 10 kat, 15 kat, karma- karışık... Şimdi ikinci kuşak köylüler geldiler. Bu "imarlı" yerlere yaklaşamadıklan için, 10 yıl filan sonra "imariT ola- cak şekilde şimdiki "imarsız" arazileri aynı şekilde ve hızla doldumyorlar. Bir kuşak önce köyden ge- lip ağaçları kesıp binalan yap- tırmış kuşak, yeni gelmiş köy- lülere "yamyamlar" diye bağı- np duruyor. Bu fotoğrafı geçen hafta he- likopterden arkadaşmuz Mu- harrem Aydın çekti. Bağdat Caddesi civannı gösteren bu fotograf gibi, arşivimizde 30 yıl önce aynı yerden çekilmiş bir eski fotograf olabilseydi, havadan sadece ve sadece yem- yeşil bir orman görüntüsü çı- kacağından eminiz. Çünkü aşağıdan geçerken sadece ge- niş bahçeler ve ağaçlar görü- nürdü. Bu ağaçlar evlerin ve köşklerin üstünü kaplayacak kadar da yüksek ve tarihi ol- duğu için, havadan bu bölge- nin o zamanlar bir yerleşün bölgesi biciminde gorünmeye- ceği kesindir. Işte 30 yılda Ka- dıköy yakasımn bu ağaç bitki örtüsunü beton örtüsü haline getırmeyi başarmış bir ülkenin çocuklan olarak şimdi bizden sonrakilere bağınp duruyoruz. Bağırmak da bir şey değiş- tirmiyor; hızlı nüfus artışı, hız- lı göç ve şehirleşme ile birlikte ilkel ve yasa dışı tutumlar da aynı hızla sürüp gidiyor. POÜTİKA VE DİH Nakşibendilerin partisi tNSANLARIN dini inanç- lanrun siyasete alet edilmesinı ve oya çevrilmesini önlemek üzere Ataturk zamarunda tari- katlar yasaklanmış ve laiklik düzeni kurulmuştu. Sonra po- litikacüar oy istismarı için ya- vaş yavaş dini çevrelere göz kırpmaya başladılar. Sonuçta dini çevreler daha baskın çıktı ve politikacıları avuçlanna al- dılar. Şimdi tehlike çanlan ça- lıyor, ama dini inançlarm po- litika sahnesinde kullanılması artık önlenemez bir noktaya geldi. Haftalık Tempo Dergisi, Nakşibendi tarikatının şimdi- ki şeyhi ve lideri Esat Cosan- ın 26 Mayıs 1990 günu istan- bul Asfa Dersanesı Vefa Yayın- cüık Tesisleri'nde müritlerine yaptığı konuşmanın bandını ele geçirmiş. Esat Coşan, Ha- flze Özal'ın yanına gömuldu- ğu Nakşibendilerın eski lideri Mehraet Zait Kotku'nun da- madı. Korkut Özal'ın oğlunu evlendirirken bağışlartn kabul edildiği Hak-Yol Vakfı'nın Nakşibendilerin vakfı olduğu- nu belirterek son zamanlarda aralarının açıldığı RP lideri Necmettin Erbakan tarafından desteklenmemesinden yakmı- yor. Esat Coşan bakın neler anlatıyor: "Birim vakfımızdan (Hak- Yol) bazı arkadaşlar tesadüfen bir tuccann yanına gitmişler, *Para topluyoruz yardımda bu- lunnr musunuz' demişler. On- lar da partiye (RP) sormuş ve 'Yapamayız' demişler. Bu va- kıf bizim degil demişler. Bu vakfı hocamız (Zait Kotku) kurmuştu, ama dışhyoriar. Fakat tktibas Gazetesi sahi- bi Ercüment Özkan'ın adam- Necmettin Erbakan lannın Almanya'da mescitler- de topladıklan paralann bura- ya geldikkrinde radikal Mus- lıimanlann ynrtlanna gittiğini biliyoram..." Esat Coşan Erbakan hak- kmda atıp tutmaya devam ederken öteden beri bilinen, ama ıspatlanamayan sırlannı da açığa vuruyor: "Değişen ben degilim. 1990 ocağına kadar bütiin kusnrla- rına rağmen destekledim, adam olursa yine desteklerim. Ama dogru volda olmazlarsa babam olsa desteklemem. 40 >üdır desteklediğimiz in- san, beslediğimiz insan, varh- ğınuzın her çeşidiyle kaüldığı- mız insan, kardeşlerimizin pa- rasıyla bütçesi kabarmış, şiş- miş insan. AJmanya'dan valiz- ierle gelen paralaıia Suud'dan, Kuveyt'ten gelen paraiaria zen- ginleşmiş insan. Bıiriin gençle- Esat Cosar rimizle, okuyan talebelerimiz- le, kendi damatlanm dahil, se- çim meydanlannda, Erzurum- un daglarında, Samsun'da Havza'da desteklediğimiz in- san bu raudur abde vefa, bu mudur dervişlik? Sen bu tek- kenin mensubu değil miydin? Sen bizim yolumuz tekke ada- bıdır demiyor muydun?" Evet böylece Refah Partisi daha önce de Milü Selamet Partisi'nin arkasında Nakşi- bendi tarikatının bulunduğu, bu tarikatın yurtdışmdaki bağ- lantıları kanalıyla Almanya- dan Kuveyt'e ve Suudi Arabis- tan'a kadar valizlerle para ge- tirtip bu partiye teslim ettiği- ni anlatıvermiş. Şeyh hazretleri Esat Hoca, Erbakan'a kızdığı için şimdi ayrı parti kurmayı duşünüyormuş. Laik politik yaşamımıza Nakşilerin yeni partisi de ha- yırh olsun.. PARTHERDE SEÇİM SAHCISI Ağustos rövanşı13 ilçe ve bir beldede 19 ağustosta yerel se- çim var. Bu seçimlerin onemi 3 hazıranda ya- pılan mini seçimlerin rövanşı gibi değerlendirıl- mesi. Seçimlere katılan iki tane önemli ilçe bu- lunuyor. Birisi tstanbul'da Bayrampasa ilçesi di- ğeri de Ankara'da Etimesgut ilçesi. Bu iki ilçe gerçek anlamda ilçe sayılabilecek nufus ve seç- men sayısına sahip. Diğer 11 ilçe ise köy iken ilçe yapılacak kadar küçük yerleşim birimlerı. Örneğin Kırşehir'de ilçe yapılan köyde toplam 230 kişı oy kullanacak. Seçim sonuçlan açısmdan önem taşıyan iki yeni ilçede yani Bayrampaşa ve Etimesgut'ta 26 mart yerel seçimleri sırasrnda kullanılan oylar hesaplanıyor. Her iki ilçede de SHP önde gö- rüluyor. Ancak bu bölgelerde ilçe yapıldıktan sonra ANAP'a kayma olacak mı ve iktıdann cvıcı U1U1İC1.1C11111 yıgaiüK ^cyıuu iüriaılldSl ne olçude etki edecek bilinemiyor. Başbakan, tum bakanları ile birlikte bu ilçe- lere geziler duzenleyerek bol bol vaatte bulunu- yor. Aslında ANAP'ın yapmak istediği, pek fazla onemsenmediği halde, partililerine moral veren 3 hazıran mını seçimlerinden sonra tum devlet ımkânlarını kullanarak 19 ağustostaki se- çimı kendi lehine geçirmek. Karmakanşık ANAP örgutünde böyle bir moralin canlanma- ya yol açabileceğı hesaplanıyor. Bu nedenle par- tiler şımdilık 19 ağustos sınavı için aday arayı- sında. SHP partili üyeler arasinda yapacağı oylama ile eğılim saptaması yapacak. ANAP ve DYP'de ise durum değişmez. Onlardan adaylan yukar- daki "baba" veya "tonlon" seçer. 17 temmuz- da bıldinlecek adaylar için kulisler başladı. ÜNİVERSİTE YILLIĞI Neco'nun Yeri tSTANBUL Üniversitesi öğrencileri için bu yıl oldukça fazla olaylı, coplu, polisli, gözaltıh gecti. Üniversiteliler de bu dunımu "gırgıra alan" bir yıllık hazırlamışlar. "Ne- co'nun Yeri" isimli kitapta bol fotograf, karikatür ve uni- versite rektöru Cem'i Demi- roglu ile tstanbul Emniyeti Çevik Kuvvet şefi Necmettin Yıldınm'a yönelik espriler yer alıyor. Zaten kitabın adı da üniversitenin Çevik Kuvvet şe- fi Necmettin'in yerine dönme- si nedeniyle Neco'nun Yeri olarak konulmuş. "Bilim adamı olmak, poüs- le işbiriigi yapmaksa ben bilim adamı otmayacagun" gibi slo- ganların da yer aldığı kitapta bir konser ilanı şöyle: "tstanbul çok coplu polis orkestrası... İşgal Tttrkuleri Sef: Hamdi Ardalı Haştelsiz Necmettin Yddı- nm Panzer: Mıifit Ali tbrahim Coplar: Bülent, Mustafa, Yalçın Solist: Necmettin Yıldınm ÇAMAŞIR GÛNÜ Sabuna su bulunamadı DARÜLACEZE'de yatmakta olan yaşlı bir hasta kadın bir kalıp sabun yutmuş. Darüla- ceze de hasta kadını tedavi için önce Şişli Etfal Hastanesi'ne göndermiş. Bu hastanede ken- disine verilen yazıyı birlikte okuyalım: "Taksim tlk Yardun Hastane- si Acil DahUi>e Poliküniği'- ne.. Danilaceze'den mide lavajı uygulanmak uzere sevk edilen hastanın, hastanede sular ke- sik oiduğu için ve hastanın ya- nındakiler de su almadığı için mide lavajı uygulanmamışür. Tarafınızdan geregi rica olu- nur." Böylece su olmadığı için has- tanın midesi sabunlu kalmış. Taksim Hastanesi'nde sular akıyorsa sabunlan yıkansın di- ye Taksim'e yollanmış. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi da- hil çeşitli yerlerde dolaşan has- taya sonunda gerekli tıbbi mü- dahale yapılmış, ama tabii su olmadığı için sabunlarının yı- kanamaması raporu hem be- lediye hem de tıp tarihimize geçecek bir "egtenceli" belge olarak bize kadar ulaştı... HAYVANLAR İSMAÎL GÜLGEÇ KİM KİME DUM DUMA BEHlç AK HIZLJ GAZETECİ NECDET &IUİNMEY&JE KûfiŞI OUİOU+I KORKU, KlkAl ..VE 8ıuMEMW MOHonnujĞu. TffTıU ANLAMSıZ BİI? MASKAF KÜPS UAUHE S6T£rf? 0"&/£ TATİLMASRAF KÜPISI UAUHE S6Tı£rf? 8ÖVLE ME Kör OCUR, NE KÛSA6A AGAÇ YAŞKEN EĞİLIR KEMAL GÖKHAN GİJRSES ÇİZGtLİK KÂMİL MASARACI GARFIELD JIM DAVIS TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 21 Haziran NİJER TEK BİR NEHİRMİSL 1'95'TE BUGuN, ıSKOÇyAu KAÇIF MUN6O PARK, AtRıKA'NtN EN BûyUH MEHieLEBlNÛEM NlİE&'_ İN KEfF'A/E GİHtŞMlŞn. ZAMAUtN SlSJlGLI BİLGlLBRİ, AYH// yeeDEKı Şı&KAÇ BÜYÜK. NEHIGLE /LG't-IYPt'• UEPSİUÎN AYHI NEHlR.- OEfiJ SÖZ STTİĞl BtLlMMrYOIZPU. IŞT£, MUN- GO PARK, "AFeiCAN ASSOCIATtON*AOU KO- RULUŞUN oesreĞiYLB 6eeçe.*u£& OISTAYA (^((CARMAK U2&ZB KARA KiTAYA GELMİÇTİ. UZUfJ YOLCULUIClAR VE TEHLİKELİ SE&UVEN- LEKDEH SoNtİA tUGlLT£tZe'YE DoNEN GENÇ KAÇlF, İAZDIĞI KlTKPm SAÇtAJPAH S£ÇEAM£~ Ri ANLATM/Çn. İKİAICl MfT£Z GEZiSı (iBOÇ) İSE SuSSA 'PA BO6ULMAS/YLA SONUÇUtHMtŞTl. TÜRK ve DÜNYA KARİKATÜRLERİNDEN Erol Ka ıdiyar Denge için en kolay yol 1874 (imzasız)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear