Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet
Sahıbı Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecılık Turk Anonım Şırkeıı adma
Vıdir Nadi # Gend Vayın Muduru: H a s u Ctmıl. Mu«sese Muduru
Emiat Ufaklıgil, Yazı Işlcrı Muduru Okı> Goncnsin. 9 Haber Merkezı
Muduru YılçiD Bıycr. Savfa Duzenı Yonetmenı Alı Acar. 0 Temsıloler
ANKARA Atınrt T u . IZMtR HikmM Çranluya, AD^NA Çrtn Ygenoglıı
I, Pobtıka- O U Bâştang*. Dij Haberler Ejgu Btlo. Ekonomı Cenpz Turhan. lı Sendıka >ukran kctnıei. luılıur Cıtal Larr.
Eğuım Ona> Ş()buı. Haber Araştırma lamct BrriıaB, Yun Haberkn Ntcdrl Dogan. Spor Danısır.am AbdaUuıdv Yucrimuı.
Dıa \anLar Httrm Çakşkaa Vöştırrıa ŞftJuo AJpa>, Duzeltme \Muttalt Vazıa. 0 Koordına'or \bnwf Korubao, 0 Mali işler
Erol Eritut. 9 Muha*be Boknl Vmer # Bulçr PU:!
,a:-..i Scvgı Osnunbe^ogh 9 Reklam Ayse Tonın, 9 Ek Vayınlar Hal»
Ak>ol 9 Idare Husonn G«rer, 9 Işlaırr Ondtf Çtfck. 9 Bılgj-ljlem N«i Inl. 9 Penond Srvgı Bosnnaoghı
Basan vr Kjm/ı Cumhuma MalbaaoM n Gasuolık TAŞ Turk Oofc Cad 39/41 f f f
HÎ34 !« Fk ;*-l«anbul Td 512 05 05 (20 haıl. ltta. 22246 F»JL (I) 526 «0 72 9 .
Bumlar \ı*«nL Zıya Golaip Bh Inkür S. No İ9'«, Tü 133 II 41-47, Teta. 42344 Fır (4) 133
05 65 9 larir H Zıya Bh 13^2 S-2/3. W 13 12 30. t k ı 52359 FUL (Sl) 19 53 «
Inflnı Cad 119 S No 1 Kal I. Td \f) r 52 (4 hatl. Töoı. 62155. Fn. ri) 19 r 52
TAKVİM: 21 HAZIRAN 1990 Imsak: 3.24 Guneş: 5.25 öğle: 13.10 İkindi: 17.10 Aksam: 20.46 Yatsı: 22.37
Azeri sosyal demokrat lideri
Leyla Yunusova:
'Demokmtik
mücadele
yapıhnah9
Leyla Yunusova
Uluslararası demokrat
ilişkileri olan demokratlar,
toplumumuzda var olursa
boğulmamız zorlaşır, oysa ki
parti teşkilatı parçala ve yönet
politikasını benimsemiştir.
Sumgait olaylarından sonra
açık mahkeme talebinde
bulunuldu. Dışdünyadan
gözlemciler gelmesi istendi.
Bu talep gerçekleşse idi
olaylann iç yüzü
anlaşılabilecekti.
FATMA ARIĞ
Türkiye-Azerbaycan ilişkileri
22 haziranda Semr» Ozal'ın
Azerbaycan gezdsi ile yeni bir iv-
me kazanmaya doğru gjdiyor. Ya-
nında sanatçılardan oluşan bir
ekip de götürecek olan Semra
özal, Azerbaycan-Ermenistan sı-
nınnda "sonınlann" arttığı ve
Azerbaycan parlamentosunun
Enneni saldınlannın önlenmesi
için Moskova'ya başvurduğu bir
dönemde bu TUrk kökenli Sov-
yet cumhuriyetini ziyarct edecek.
Geçen ay Azerbaycan'da dü-
zenlenen Tttrk Ticaret Fuan sıra-
sında görüştüğüraüz birçok Azeri
aydıru, şu anda en acil sorunun,
Sovyet askeri birliklerinin Azer-
baycan'dan çekilmesi ve serbest
seçimlerin yapılması olduğunu
söylüyorlardı. Ancak bunun ne
zaman, nasıl olacağını kimse bil-
miyordu. Ocaktaki kanlı olay-
lardan sonra Halk Cephesi için-
de ve dışında birçok siyasi grup
biçimlenmeye başladı. Parlamen-
tonun çok partili sısteme geçiş
karanndan sonra siyasi parti kur-
ma faaliyetleri daha da arttı.
Bakü'de bulunduğumuz sırada
kurulma aşamasında olan Sosyal
Azeri aydın Yusuf
Sametoğlu
'Büyük
Tiıran
fikri
beladır'Azerbaycan Demokratik Par-
tisi'nden Yosnf Sametoğlu,
Türkiye ile Azerbaycan arasında-
ki ekonomik ve kültürel ilişkile-
rin güçlendirürnesi gerektiğini
söyledi ve "Aksi takdirde farklı
olnşamJar beklenebilir. Bazılan
böyiik Tnran'ı hayal edebilir.
Ancak büyiik Tnran fîkri bir
beladır" dedi.
Ünlü Azeri düşünür Samet
Vurgun'un oğlu olan Yusuf Sa-
metoğlu, Türk-Azeri ilişkilerini
şöyle değerlendirdi:
"Kremlin siyaseti Azerilerie
Törlderin ünsiyette olmalannı is-
tememiş ve bu iki kultıini ayır-
mışDr. Türk kiUtuni ile unsiyeti
olan nesil lukenmiş. modern
Türk «Jebhaö ile tanış olunama-
mıştu*.
Halihazırda isc saflıkh kültü-
rel ilişkilerin var olmamasının ya-
rattığı boşluktan, deforma kultür
ürünleri yararianmakta ve yayıl-
maktadır. Türk müziji adı ile
son zamanlarda hızla yayılan
arabesk raıizik bunun bir örne-
gidir. Ancak sağlıklı kultür iliş-
kflerinln veniden tesisi ve ber dal-
da seviyeli eserlere agırlık veril-
mesi, tanıtım şansı saglanması,
'kültür' yozlaşmasını önleyebi-
Ur."
Azerbaycan'ın çok partili bir
duzene geçmesi amacında olduk-
larını belirten Sametoğlu, "An-
cak Ermeni ktbisinin etkin]i|i
karşısında bizim de sesimizi du-
ynrabilmemiz gerekmektedir"
dedi ve şunları söyledi:
"Amacımız siyasi ve ekono-
mik esaretin son bulmasıdır.
Azerbaycan ile Türkiye'nin bir-
leşmesi yönünde bazı cevrelerin
kışkırnlmaian birer efsaneden
öteye gidemez ve de zararlıdır.
Fanatik milliyetçilerin ve dinci
akımiann ajitasyonu hem Türki-
ye'ye hem de Azerbaycan'a za-
rar getirir. Politik-ekooomik
denpcieri soğokkanlılıkla değer-
ieadinneli, demokratik iletişim
medyalanodan azami biçimde
yararianmabyız.
Kölclikten kurtnluşumuz an-
cak petroiümüze sahip çıkmak-
la mnmkündür. Güç kollanarak
hicbir sey kazanamayu. Karşı
güçle başetmemiz olanaksız.
200-300 neferin hapsedilmesi,
Azerbaycan'ı 10 yıl lidersiz bıra-
kır. Politikada gerçekçilik esas-
ür. Gorbaçov, perestroyka, cel-
ladımız da olabilir, knrtancımız
da.
70 yıllık Sovyet rejimi çöktü.
Rns azad olursa biz de azad ouı-
raz. İç dengeleri gözardı etmerae-
liyiz. Alfabe sonınu bizler İçin
çok önemli. Ancak Latin alfabe-
iine geçiş tedrici olmalıdır. La-
Üm, Kiril, Latin derken Bisayat
(atfabesiz) nesüler varatümakUn
kacHilmaMur."
Demokrat Parti'nin önde gelen
isimlerinden Leyla Yunusova ve
Demokratik Parti'den Yusuf Sa-
metogln ile görüşlük. Sosyal De-
mokrat parti ocak olaylarından
kısa süre önce radikal eğilimlere
karşı çıkarak Halk Cephesi Ku-
rultayı'nı terk etmişti. Halk Cep-
hesi içinde "sosyal demokntbu-"a
karşı hâlâ bir tepkj var. Bu an-
lamda Leyla Yunusova ile yaptı-
ğımız söyleşi, Azerbaycan'da
"aylan" bir ses olarak kabul edi-
len ve seçim olmadıgı için güçle-
ri hakkında fikir sahibi olunama-
yan sosyal demokratlann görüş-
lerini yansıtıyor.
—Sayın Leyla Yunusova, Azer-
baycan'daki bugunku siyasi dunt-
mo nasıl degeriendiriyorsnnuz?
YUNUSOVA — Kısa sürede
vazıyetimizin yahsi (iyi) olacağı-
na inanmıyorum.Halihazırda va-
ziyet korkulu, istikrar yok. Halk-
lar uyanıyor. Azeriler, Ruslar,
Lezgiler, Tatarlar, Dagışlar, Kün-
ler, Ermeniler, Yahudiler... Ho-
mojen yapı olmayınca istikrar
sağlanamıyor.
—Azerbaycan'daki son Kıo-
lordu işgalinden önce loplanao
Halk Cephesi Kurultayı'ndan
sosyal demokratlann cekildigini
doymuştuk. Bu olay nasıl gelisti
ve şimdi Halk Cephesi ile ilişki-
leriniz nasıl?
—YUNUSOVA — Azeri sosyal
demokratlan Halk Cephesi'nden
önce de vardı, ama genellikle te-
ori ile ilgilenmekte idiler. Zerdüst
Alizade'nin ağabeyi Aras Bey de
sosyal demokrat gnıpta idi.
Devletin Azeri Cumhuriyeti'ni
satmaya yönelmesine tepki ola-
rak Bilim Akademisi'nden kişiler
Halk Cephesi'ni oluşturdular. Biz
parti kurmadık, zira kuramazdık.
Halk Cephesi bir müsterek kunı-
luş. Halen mono parti (tek par-
ti) sistemi var. Halk Cephesi tek
partiye alternatif olarak kuruldu.
Şimdi içinde partiler (gruplar)
oluşuyor. Halkm giderek artan
tepkisini, grevleri söndürmek
içindir ki 1988 agustos-eylal dö-
neminde Halk Cephesi'nin kunı-
luşuna izin verildi. Cephenin ku-
ruluş amacı kozmopolit bir örgüt
oluşturmaktı. Fanatiklere yer
yoktu. Demokratik savaşımızı
parlamentcr yolla yapmalıydık.
Ama sonuç amaçtan farklı oldu.
Sonucun objektif nedenleri:
Azerilerin düşman ilan edilme-
si, savaş ortamının körüklenme-
si, petroiümüze sahip çıkma sa-
vaşımızı farklı mecralara kaydı-
rarak bizi pasifıze etme politika-
sıdır.
Sübjektif nedenleri: demokrat
hareket 1. sırayı alamadı, aldınJ-
madı. Bize karşı çalışan sistem
güçlü idi. Uluslararası demokrat
ilişkileri olan demokratlar, top-
lumumuzda var olursa boğulma-
mız zorlaşır, oysa ki parti teşki-
latı parçala ve yönet politikasını
benimsemiştir. Parti 2. lideri Pol-
yaniçko (Afganistan'da mücahit-
lerle vuruşmuştur) bizim parti
programımızı tetkik etti ve "Ol-
maz, Türkçiilüge ve dine yer
verilmemiş" diyebildi. Victor
Polyaniçko milliyetçih'ği ve dini
savunuyor. Kuran'a el basıyor.
Anladık ki arzu edilen anti-
demokratik sağcı bir Halkçı Cep-
he, aynen Ermeni Halk Cephesi
gibi. Böylece ikisi savaşırlar, zo-
ra düşerler, Gorbi'den yardım is-
terler. Ancak sanmıyorum ki bu
oyunu Gorbi de net olarak gör-
sün, çark ona da olaylann farklı
gösterilmesini sağlıyor.
Sungait olaylarından sonra
grey yapıldı ve açık mahkeme ta-
lebinde bulunuldu. Dış dunyadan
da gözlemciler gelmesi istendi.
Bu talep gerçekleşse idi olaylann
içyüzü, anlaşılabilecekti. Ve ina-
nıyorum ki Ermenistan'daki kı-
rım da olmayacaktı. Şartlar, ba-
rış yolunu kapattı.
Zora başvuranlar öne çıkarıl-
dı. Silahlı mücadele taraftarları
dunyaya Halk Cephesi olarak ta-
nıtıldı. Biz anladık ki cephe ile
uzlaşma sağlayamayacağız. 10
aralıkta sosyal demokrat grubu
oluşturduk, ama formel olarak
Halk Cephesi içindeydik. 7 Ocak
1990'da ise beyanat vererek cep-
heden çıktık.
Her türlü zorbalığa karşıydık.
Beyanatımda Nahcivan politika-
sına karşı olduğumuzu vurgula-
dım. Gelişmeler iki halkı birbirı-
ne kırdırmak yönündedir dedik
ve tankların geleceğini belirttik.
Tum söylediklerimiz kısa sürede
gerçek oldu. Biz sadece ^ora baş-
vurulmasına karşıyız.
SSCBBaşkanı, sert eleştirüere "Partiyeni genelsekretere sahip olabilir"yanıtını verdi
Gorbi'den partiye restMOSKOVA (Ajanslar) —
Moskova'da fırtına, Komünist
Parti'de iktidar kavgası var. Rus-
ya Federasyonu'nda ayn bir ko-
münist parti kurulması için top-
lanan konferans dün tam bir "po-
litik hesaplaşma"ya dönüştu.
tgor LJgaçev'in önderliğindeki
Gorbrden rest: Ağır eleştiriler üzerine sert ve öfkeli bir biçimde
konuşan Sovyet Devlet Başkanı Gorbaçov şöyle dedi: "Yoldaşlar parti
genel sekreteri ve devlet başkanını kolay biçimde hedef alıyorlar. Bu
eleştiriler daha ilkeli ve düzeyli olmalı. Parti 10-12 gün içinde yeni bir
genel sekreter ya da parti başkamna da sahip olabilir.''
"tutucu kanat" deiegeieri Gorba- isgjfava çagrı: Rusya Komünist Partisi'nin kurulması için düzenlenen
ia7ve
n
onu panTStSen"^ konferansta tutucu kanat deiegeieri Gorbaçov'un reformcu politikalarım
üfaya çağırdıiar. Haien hem Sov- topa tuttular ve Sovyet liderini parti yönetiminden istifaya çağırdılar.
yet Devlet Başkanhğı hem de parti Ligaçev, Almanya'nın birleşmesi, pazar ekonomisi gibi önemli sorunların
Poütbüro ve MK'da tartışılmadıgını söyledi.
tiriler üzerine yaptığı sert ve öf-
keli konuşmada, "10-12 gün için-
de parti yeni bir baskana sahip
olabilir" diyerek bu görevden ay-
nlabileceğini ıma etti.
AA'nın haberine göre' Ligaçev
daha sonra yaptığı konuşmada
Gorbaçov'u "Kolektivizm gelene-
gini hiçe saymak ve Alman>a'nın
birleşmesi, piyasa ekonomisine
geciş gibi önemli dıs ve iç sorun-
ları Politbüro ve MK'da
larnşmamakla" suçladı. Ligaçev,
"Öncü rolündeki SBKP gibi bir
partiyi tüm çabalanmzı bu yön-
de yoğunlaştırmadan
yönetemezsina" diyerek Gorba-
cov'u bu görevden çekilmeye
çağırdı.
Ligaçev kanadı, Gorbi'nin par-
ti yönetiminden ayrılmasıyia za-
yıflayacak olan reformculan alt
ederek partiye egemen olma sava-
şı veriyor. Bu gelişmeler ışığında
2 temmuzda başlayacak olan 28.
SBKP Kongresi'nin daha sert sür-
tüşmelere sahne olabileceği belir-
tiliyor. Siyasal gözlemciler, Gor-
baçov'un parti yönetiminden ay-
nlması halinde, Komünist Parti
ve Gorbaçov'un başkanlığındaki
parlamento (Yüksek Sovyet) ara-
suıda ülke çapında daha büyük
boyutlu bir "iktidar mücadelesi'-
*nin patlak verebüeceğini öne sü-
rüyorlar.
Gorbaçov, dün sabah 'Rusya
Komünist Partisi kurucu kongre-
si'ne dönüştürülen toplantıda,
muhafazakâr parti üyelerirün ken-
disine yöneltüklerı eleştiriler üze-
rine öfkeli bir tonla şunları
söyledi:
"Yoldaşlar, parti genel sekre-
terini ve devlet başkanını çok ko-
lay bir biçimde hedef alan eleşti-
rilerde bulunuyorlar. Bu eleştiri-
ler daha ilkeli ve düzeyli bir hale
gelmeli. Parti 10-12 gun içinde ye-
ni bir genel sekreter veya parti
başkamna da sahip olabilir."
Gorbaçov, daha önce de, biri-
si geçen yıl sonlannda yapılan
Merkez Komitesi toplanusında ol-
mak uzere, parti genel sekreterli-
ğinden aynlabileceğini, partinin
yetküi kurullanna çeşitli vesileler-
İe 'hatırlatmıştı.'
Mihail Gorbaçov'un, SBKP
Genel Sekreterliği'nden ayrılarak
yalnızca devlet başkanlığı görevini
koruyacağı yolunda geçen ocak
PARTİYE VEDA MI? — Sov>etler Birliği'nde devlet başkanlığı ve Komünisl Partisi genel sekreterligi
göroini yurüten Mihail Gorbaçov, daha once muhalifleri tarafından "çifl koltukta' oturmakla eleştirili-
>ordu. Rusya Komünisl Partisi Konferansı'ndaki eleştiriler üzerine Gorbaçov, 28. SBKP Kongresi'nde
parti voneliminden a\nlabilecegini imaetti. Şimdi Sovyetler Birliği'nde yeni parti liderinin kim olacağı
ve parti parlamenlo ilişkileri tartışılı>or. Gorbaçov, konferansta o> kullanırken. (Foto: Reuler)
ayı sonunda CNN Televizyonu ta-
rafından ortaya atılan iddia biz-
zat Gorbaçov tarafından yalan-
lanmıştı.
Ligaçev meydan
okudu
Sovyetler Birliği Komünist Par-
tisi'nin muhafazakâr kanadının li-
deri Igor Ligaçev, SBKP Genel
Sekreteri ve SSCB Başkanı Mihail
Gorbaçov'u partideki görevinden
ayrılrnaya çağırdı.
Ligaçev, Moskova'da iki gün-
dür çalışmalanna devam etmek-
te olan Rusya Komünist Partisi
Kongresi'nin dün öğleden sonra-
ki oturumunda yaptığı konuşma-
da, "Parti yÖBCtiminde demokra-
si ve kolektivizm geleneginin hi-
çe sayıldıgııu, başta Doğu Avru-
pa'daki gelişmeler, Alman devlet-
terinin birleşmesi, piyasa ekono-
misine geciş gibi hayati derecede
önem taşıyan iç ve dış politika so-
runlannın, ne Politbüro toplan-
blannda, ne de merkez komitesin-
de göruşulmediğini" söyledi.
"Sosyalist güçlerin
bdlnnmeye" başladığı bir sırada
"emperyalizmra guçteııdigini" sa-
vunan îgor Ligaçev, adını verme-
den Gorbaçov'a hitap ederek,
böyle bir dönemde "Öncü rolün-
deki SBKP gibi bir partiyi, tüm
çabanızı bu yönde yoğunlaşbrma-
dan yönetemezsiniz" şeklindeko-
nuştu.
Partinin toplumun yenilenme-
si yolundaki stratejisinin doğru
olmasına karşın "yaklaşım ve
taktiklerde" parti yönetiminin
büyük hatalar yaptığım kaydeden
Ligaçev, anti sosyalist güçlerin
Komünist Parti'yi ortadan kaldır-
Türk-Sovyet ilişkilerinin 70. yıldönümü nedeniyle SSCB Ankara
Büyükelçisi Çernişev görüşlerini Cumhuriyet'e açıkladı
1urkıye sıvü kopru
SEMİH tDİZ
ANKARA — Sovyetler Birliği-
nin Ankara Büyükelçisi Allbert
Sergeyevic Çernişev, Türkiye'nin,
"MUiUrize edilmiş ve silıhlarla
donatılmış bir ulke olmasını iste-
yen oyunlara gelmemesi
gerektiğini" söyledi. Türkiye'nin
"Askeri bir geçit" değil "Sivil oir
köprii" olması gerektiğini kayde-
den büyükelçi Çernişev, Türkiye'yi
uluslararası planda "önemli ve
olumlu rol" oynayabilecek bir ül-
ke olarak gördükierini belirtti,
"ancak burada da yeni zihniyete
ihtiyaç var. Bana öyle geliyor ki
Türkiye daha çok kendi komşulan
ile olan üişkileriyle çerçevelenmiş
bir halde kalmış" diye konuştu.
Büyükelçi Çernişev, Türk-
Sovyet ilişkilerinin kuruluşunun
70. yıldönumünde Cumburiyet'in
sorularım yanıtladı.
— Türkive ile Sovyetler Birliği
arasında diplomatik ilişkilerin ku-
rulmasının 70. yıldonumunu ya-
şadığımız şu günlerde ilişkileri na-
sıl değerlendiri)orsunuz?
ÇERNİŞEV — 70. yüdönümünü
2 haziranda kutlanan modern iliş-
kilerimizin temeli Lenin ve Ata-
türk tarafından atılmıştır. O sıra-
da bizim ülkemizde bir devrim, si-
zin ülkenizde ise kurtuluş müca-
delesi yaşanmaktaydı.
Ülkelerimiz gerek politik, gerek
moral açıdan birbirlerine destek
verdiler. Zor bir dönemde olma-
mıza rağmen Türkiye*ye silah,
cephane, gıda ve para yardımlann-
da da bulunduk. 1921 yılında
Moskova'da dostluk antlasması
imzalandı ve şimdiki Sovyet-Türk
sınırı beh'rlendi
Biz bu sınırı dokunulmaz ola-
rak değerlendiriyoruz. 2. Dünya
Savaşı'na kadar işbirliğimiz gayet
güzel gelişti. Daha sonra hem be-
yaz hem de siyah dönemler var.
Bunlar tarihçilerin üzerinde dur-
maları gereken hususlardır.
80*lerin ortalarından bu yana
ise ilişkilerimiz çok güzel bir se-
yir içerisinde bulunuyor ve iyi bir
tempo içinde bütün alanlarda hız-
la gelisiyor.
Cumhurbaskarunız Tbrgut özal
ikili ilişkilerin 2. Dunya Savaşı'n-
SSCB ANKARA BÜYÜKELÇİSİ ÇERNİŞEV
Bana öyle geliyor ki
Türkiye daha çok
kendi komşu
ülkeleriyle
çerçevelenmiş bir halde
kalmış. Öte yandan
Türkiye bölgede
militarize edilmiş ve
silahlarla donatılmış
bir ülke olması
gerektiği yönündeki
oyunlara gelmemeli.
Türkiye, Avrupa,
Yakındoğu, Ortadoğu,
SSCB, Balkan ülkeleri
ve Akdeniz ülkelerini
birbirleriyle birleştiren
bir köprü olabilmeye
adaydır. Askeri bir
geçit değil, sivil bir
köprü olmalıdır.
ÇERMŞEV — "İyi ilişkiler
açısından tarihi bir şans."
dan bu yana en güzel dönemini
yaşamakta olduğunu söylemiştir.
Ayrıca Sovyetler Birliği ile Türki-
ye arasındaki ilişkilerin, Türkiye1
nin diğer komşulan ile ilişkilerin-
den çok daha iyi olduğu şekünde
bir değerlendirme de vardır ki bu-
na katılıyoruz.
Zannediyorum ki bir zaman
sonra Sovyet-Türk ilişkileri, Sov-
yetler Birliği'nin diğer komşulan
ile ilişkilerine oranla en iyi ilişki-
ler niteliğini kazanacaktır. Uzak
görüşlu insanlar iki ülke arasında-
ki ilişkiler açısından tarihi bir şaıı-
sa sahip olduğumuzun idrakı için-
dedir. Bu şansı kaçırmamalıyız.
— Bu ilişkiler, >nşanan hızlı deği-
şim ortamında belirecek olumsuz
dinamiklere dayanabilecek mi?
Bazı şejler tarihçilere bırakılmalı
diyorsunuz. Ama tarihin günümü-
ze empoze etınesi tehlikesi de var.
Örneğin Ermenistan'da yapılan
bazı açıklamalar, vcja başgöster-
meye başlayan Rus milliyetçiliği.
ÇERNÎŞEV — Tarih bizi geriye
döndürmemelidir. Mihail Gorba-
çov kitabında yeni politik zihni-
yetin sadece Sovyetler Birliği için
değil bütün dünya için gerekli ol-
duğunu yazmıştı.
Bizim ülkemizde insan haklan-
nm temini, Federasyonun veniden
yapılandırılması, ekonomik refor-
mun gerçekleştirilmesi gibi birçok
süreç yasanmaktadır. Bu yolda iler-
lerken bazılan sağa veya sola sa-
pabiliyorlar. Son bir iki yıl içeri-
sinde ülkemizde milletlerarası an-
laşmazlıklar gibi yeni bir sorun
çıktı ortaya, ama demokratikleş-
menin yarattığı serbest havadan
meydana gelen ilk sarhoşluk ya-
vaş yavaş kayboluyor.
İnsanlar, haklann yanı sıra so-
rumluluklann da olduğunu kav-
ramaya başlıyorlar. Perestroyka
dalgasında yüzeye çıkmış bazı aşı-
rıcılar davranışlanyla, sorumlu-
luklarını bilen ve perestroykanın
ana çizgisi yolunda ilerleyen, pe-
restroykanın ana ağuiığını taşıyan
politikacıları bazen arka plana iti-
yorlar. Dışandan bakıldığında da-
ha çok demagogların soyledikle-
ri görülüyor ve bazen ana doğrul-
tunun yönü görülemiyor.
Tabii bu arada biz çok partili
bir sisteme geçiyoruz. Bu çerçeve-
de ülkemizde çeşitli göruşlerin
söylenmesine alışmak gerekir. Ba-
zı sert göruşler de dile getirilebi-
lir. Ama bunlan doğal karşılamak
gerekir. Ülkemizdeki bazı süreçle-
rin, bazılannın istediği yönde ge-
lişmemesi karşısında sabırb olmak
gerekiyor. Ayrıca tüm bu süreçler
yasanırken içişlerimize de müda-
heİe edilmemeli. Buna izin ve-
remeyiz.
— Sovyetler Birliği olarak raev-
cut uluslararası ortamda Türkiye^
yi nasıl bir ulke olarak gorü-
>orsunuz?
ÇERNtŞEV - Türkiye'yi büyük
bir ülke olarak görüyoruz ve ge-
rek politik açıdan, gerek diğer açı-
lardan ona büyük önem veriyo-
ruz. Bu çerçevede Türkiye'yi ter-
cih edilen bir ülke olarak değer-
lendiriyoruz. Bu da ülkenizle
ilişkililerimizi geliştirmemiz açı-
sından önemli bir faktör oluştu-
ruyor. Bize göre Türkiye, bulun-
duğu bölgede ve genel olarak ulus-
lararası planda çok önemli ve
olumlu rol oynayabilecek bir ül-
ke ancak burada da yeni zihniye-
te ihtiyaç var.
Bana öyle geliyor ki Türkiye da-
ha çok kendi komşulan ile olan
Üişkileriyle çerçevelenmiş bir hal-
de kalmış. öte yandan Türkiye,
bölgede militarize edilmiş ve silah-
larla donatılmış bir ülke olması
gerektiği yolundaki oyunlara gel-
memeli.
Kanaatime gore gerek sizin ul-
kenizin gerek bizim ülkemizin ge-
rek diğer ülkelerin gelecekleri bu-
rada yatmıyor. Geleoek, uluslara-
rası ilişkilerin genel olarak insa-
niyetin gelişmesine ne gibi olum-
lu katkılarda bulunabileceğini dü-
şünmekte yatıyor.T
ürkiye, Avnı-
pa Yakındoğu, Ortadoğu, Sovyet-
ler Birliği, Balkan ülkeleri ve
Akdeniz ülkerini birbirleriyle bir-
leştiren bir köprü olabilmeye
adaydır. Askeri bir geçit değil si-
vil bir köprü olabilecek ko-
numdadır.
raaya yönelik "planlı
eylemlerinin" perestroyka için en
büyük tehlikeyi oluşturduğunu
söyledi.
Ligaçev, aynca, SBKP'nin de-
mokratik parlamenter bir parti
haline gelmesini savunan "de-
mokratik platform" gurubunun
SBKP'den ihracmı istedi.
Gorbi'ye eleştiri
Bu arada, SBKP Moskova ör-
gutü Başkanı Yuri Prokofiev de,
"Uginç birzamanlamayia" Inter-
faks servisine verdiği demeçte,
hem devlet başkanı hem de SBKP
Genel Sekreteri olmasının, Gor-
baçov'un parti görevine yeterin-
ce zaman ayıramaması yüzünden
'zarariı' olduğunu söyledi.
Prokofiev, parti genel sekreter-
liğini ve devlet başkanlığını 'ba-
şanlı olarak birieştirmenin ise fi-
zik olarak olanaksız olduğunu"
kaydetti.
Ancak Prokofıev, Gorbaçov'-
un, bu görevlerinden birini bırak-
ması halinde ülkede "iki başlı bir
iktidar yapısı" oluşması tehlike-
sinin de var olduğunu kaydetti.
öte yandan, Rusya Komünist
Partisi kurucu kongresinde,
SBKP 28. Kongresi'ne hitaben bir
çağn kabul edildi. Çağnda, "Le-
nin'e yapılan saldırıların
kınanması" isteniyor.
Rusya Komünist Partisi Kong-
resi'nde aynca, konuk olarak çağ-
rılan işçi ve çiftçilere, oy verme
yetkisi verilrneden delege statüsü
tanındı.
Rusya KP'si kuruldu
Sovyetler Birliği'ni oluşturan
cumhuriyetlerin en büyüğü olan
Rusya Federasyonu'nun, dün ak-
şam yapılan bir oylamayla kuru-
luşu resmen benimsenen yeni Ko-
münist Partisi örgütü, varbğımn
ilk gününde Rus milletvekUlerinin
refonn yönündeki bir girişimini
engelledi.
önceki gün sabah Kremlin'de-
ki Kongre Sarayı'nda toplanan
Rusya Komünist Parti Konferan-
sı, dün sabah yaptığı oylamada,
kendisini "kurucu kongre" göre-
viyle donattıktan sonra, aksam da
Rusya Komünist Pa.tisi'nin kunı-
luşunu resmen ilan etti.
Sovyetler Birliği Komünist Par-
-tisi'nin toplam 18 milyon dolayın-
daki üyesinin yaklaşık yüzde
60'uun yaşadığı Rusya Federasyo-
nu'nun, SBKP içinde olmakla bir-
likte, cumhuriyet düzeyinde yeni-
den canlandınhnasına karar veri-
len örgütünün, "Rusya Federas-
yonu Komünist Partisi" olarak
adlandınlması kararlaştınldı.
Karar, Rusya Komünist Parti-
si kurucu kongresinde büyük bir
oy çoğunluğuyla alındı. Kongre-
ye katılan 2 bin 700'den fazla de-
legeden sadece 100 dolayında ki-
şinin, Rusya Federasyonu Komü-
nist Partisi'nin kuruluşuna olum-
suz ya da çekimser oy kullandık-
ları belirtildi.
Rusya Federasyonu Komünist
Partisi, varlığırun ilk gününde,
Rusya Halk Temsilcileri Kongre-
si'nin, Komünist Parti'nin top-
lumdaki rolünü sınırlayacak bir
karar çıkarmasım engelledi. Rus-
ya Komünist Partisi Kurucu
Kongresi, dün sabah kabul ettigi
bir bildiriyle, Rusya Halk Temsil-
cileri Kongresi'nin göruşmekte ol-
duğu, Cumhuriyette iktidann
kaynağına üışkin anayasa madde-
sinin bazı hükümlerine karşı
çıktılar.
Rusya komünistlerinin karşı
çıktığı yasa maddeleri, Gizli Ha-
beralma örgütü KGB ve orduda-
ki Komünist Parti birimlerinin
dağıtılmasını öngörüyordu.
Rusya Komünist Partisi'nin bil-
dirisinden etkilenen Rusya millet-
vekilleri, bir aydan uzun bir sü-
redir devam eden 1. Halk Temsil-
cileri Kongresi'nin son gününde,
Komünist Parti'nin 'öncü rolünü'
çok sınırlı bir biçimde kısıtlayan
bir karar kabul edebildiler.
Buna göre, Rusya Federasyo-
nu'nda, Komünist Parti yönetici-
leri, Cumhuriyet topraklan için-
de hiçbir Sovyet'in (Yerel Yöne-
tim Konseyi) başkanhğım da üst-
lenemeyecekler.
Nem artü,
kalbe dikkat!
• ANTALYA (AA) —
Özellikle kıyı kesimlerinde
nem oranının artmasının
kalp ve akciğer hastalan
için tehlike oluşturduğu
bildirildi. Antalya Devlet
Hastanesi doktorlanndan
Kardiyoloji Uzmanı Dr. Ali
Koşar, aşın nemin kalp ve
akciğer rahatsızlığı çekenler
için tehlike yarattığını
belirterek "Yaz aylannda
kıyılar çok nemli oluyor.
Kalbinden hasta olanlar,
denize girmeden önce
mutlaka bir hekime
başvursunlar" dedi.
Dolaşım sisteminin
havadaki nem oranı ile
bağlantılı olduğunu
kaydeden Dr. Koşar, kalp
ve akciğer hastalannı
uyardı.
Telefonu
çözemedik
• ANKARA (AA) —
Türkiye geneiinde yaklaşık
2.6 milyon digital telefon
abonesinden sadece 72 bini
kullanım kolaybklarından
yararlanıyor. PTT'nin
yaptığı belirlemelere göre
iki milyona yakın abonenin
ise çağrı, yönlendirme,
rahatsız edilmeme,
telefonunu dilediğinde
otomatik olarak
şehirlerarası görüşmeye
kapatma imkânı getiren
"elektronik kilitleme"
hizmetlerinden haberdar
olmadıgı bildirildi.
Kemik Bankası
hizmete girdi
• İSTANBUL (AA) —
Baltalımanı Kemik
HastalıkJan Hastanesi
bünyesinde oluşturulan
"Kemik Bankası" hizmete
girdi. Bakırköy Lions ve
Lioness kulüpleri
tarafından yaptırılan Kemik
Bankası'run devir töreninde
konuşan Doç. Dr. Şinasi
Numan, kemik naklinin
çok pahalı olduğunu
belirterek, şunları söyledi:
"Kemiklerde bulunan
tümörler kesildiği zaman,
onun yerine konulacak bir
protezin maliyeti yaklaşık
30 milyon lira. Hastalanmız
bu parayı ödemekte bflyttk
güçlük çekiyorlardı. Fakat
kemik bankası bizi bu
zorluktan kurtardı. Organ
bağışı yoluyla ya da bacagı
kesilen hastalardan alınan
kemikler eksi 85 derecede
saklanarak ileride hastalara
ameliyatla nakledilecek."
AÖF
yönetmeliği
B ANKARA (AA) —
Anadolu Üniversitesi'ne
bağlı Açık öğretim
Fakültesi'nin öğretim ve
sınav yönetmeliğinde
değişiklik yapıldı. Resmi
Gazete"de dün yayımlanan
değişikliğe dair yönetmeliğe
göre kayıtlannı
yeniletmeyen öğrenciler, o
öğretim yılında sınavlara
giremeyecekler ve öğrencilik
haklanndan
yararlanamayacaklar. tki yıl
üst üste kaydım
yeniletmeyen öğrencilerin
fakülteyle ilişkileri
kesüecek. Yönetmelik
değişikliği ile, "milli ve dini
bayramlar dışında
cumartesi ve pazar günleri
sınav yapüabilir" hükmü
getirildi. Yönetmelik
değişikliğine göre her ne
sebep ve mazeretle olursa
olsun, sınavlara
katılamayan öğrenciler için
telafi sınavı açılamayacak.
Bu arada yönetmeliğe
eklenen bir geçici maddeyle
bu öğretim yılında
kayıtlannı yeniletmeyen
öğrencilere önümüzdeki
öğretim yılında kayıtlanm
yeniletmeleri imkâm
tanındı.