02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
29 MA YIS 1990 EVSAJNLAR FÜSUN ÖZBİLGEN CUMHURİYET/7 G Ö R Ü Ş Yemek ve yaşamak Eğer insan yalnız yemekle yaşasaydı çok yiyenler daha çok yaşariardı. Nizlri INONU'NUN IZLENIMLERI: BILDERBERG-ALMANYAKAHIRE Dinliyorlar,ama inanmıyorlarSHP Gend Başkanı ErdaJ Inö- ntt, son haftalarda yurtdışında çeşitli temaslar yaparak dön- dü. ABD'de Bilderberg Top- lantısı'na katılan tnönü, F. Al- manya'da SDP'nin davetlisi oiarak Wiliy Brandt iie görüş- tü ve son olarak da Kahire'de Sosyalist Enteraasyonal Top- lantısı'nda bulundu. Bu gezi- lerinde yabancıların Türkiye ile ilgiJi izlenimlerini de derledi. lnönü, izlenimlerini anlatır- ken bir konuya dikkat çekiyor: Yabancılar "Türkiye'ııin ne ya- pacafı koansııada knsku için- dder, kafalannda pek çok so- nüar var, yanıtlannı arastın- yorimr, sornlar sornyortar ve akbklan yanıtlardan da pek ftuia tatmin otanayorlar." Bil- derberg Konferansı sırasuıdaki bir tartışmayı lnönü şöyle an- latıyor: "ABD'de katıMıgıın toplan- tıda konusan bir siyasei bilim- d, BatTnın deger yargılannın her yenie gecerli olup olmadı- ğf koausnou işüyordu. Batılı ülkelerin 'demokrasi' gibi bir degeri acaba bir tslam üikesin- de geçerii oiabiiir mi, tslam fundamentaJizmi (bagnazlığı) veya teokratik dizen istegi de- mokrasiye engel olmaz mı di- ye soruyordu. Ben de söz aldım ve şunlan söyledim: Evrensel deferier deailea degerfer, n»sâ evreasel olurtar? Başarı sağlayarak evrensel olarlar. Yani bu degerieri yü- riiteD toplumlann, öbiir top- lumlara üstün okJugu, kültiir- lerüıia dana gelistigi ve baska toplumlann onbtnn kültürle- rini, degerlerini ister istemez kabnl etmeye başlamalanyla bn degerierin evrenseüiği mey- dana çıkar. Demokrasi böyle bir evrensel degerdir. Oemok- MUJEâmM BAKANI Şike mi Bakanı Avni Akyol, Dünyanın En İyi Mankeni yansmasının gala gecesine katıiarak seçilen mankenlere kraliçelik tacı giydirdi. Bu arada kendisi de Türkiye'nin en şık 10 erkeği arasında ödüi alımştı. Akyol bunu duyunca şunları söyledi: "OdüUeri hep ben veriyordum, simdi ben aldım. Hem - de iddiam ve bekJenüm olmayan bir alanda. Şike var galiba bu isin içinde." (Fotoğraf: Muharrem Aydın) BSIZUKZORZENAAT Konya pankartına gözaltı ZÜHTÜ Ersoy, 27 yaşında bekâr, lise mezunu ve işsiz. Başbakan Yıldınm Akbulut- un il yapıldığı açıklandıktan sonra 24 mayıs perşembe gü- nü Batman'da düzenlediği mi- tinge katılmış. Taşıdığı pankart yüzünden de bir süre gözaltı- na almmış. Pankartta "Anka- ralı, Konyalı degil Batmanlı iş- çi istiyoruz" diye yaayormuş. Miting başlamadan iki saat önce alana gelen Ersoy'un pankartı polislerin dikkatini çekmiş. Siyasi şubede görevlı bir poİis hem pankartı, hem de Zühttt Ersoy'u, miting başla- madan iki saat önce karakola götürerek sorguya alraış. Son- rasıru Ersoy'dan öğrenelim: — Polisler karakolda ne sordular, pankartın sakıncası neymiş? — Tam ahı saat sorguda kaldım. Bana 'Bu pankartı ne- den yazdın, sen mi yazdın?' di- ye sordular. Ben de 'lşsizim, iş istediğim için taşıdım' dedim. — Peki polisler ikna oldu mn? — Bana, 'Sen nasıl Ankara- h, Konyalı istemiyoruz' diye yazarsın. Devlet Bakanı Keçe- ciler'in Konyalı olduğunu, An- kara'dan milletvekilJerinin ge- leceğini bilmiyor musun?' di- ye tepki gösterdiler. — Peki ne söyledin? — Onlara, 'Benim için fark etmez, Bursa'dan, Sinop'tan da gelmesin. Bölge insamna iş bulunsun' demek istediğimi anlattım. Gazeteci arkadaşlar araya girmiş, sonra serbest bı- raktılar. ANTMRABESKnriL Viski ile yemek yok GAZETEDE bir ilan, "Anti-Arabesk Tatil. Deni/, kum, göneş mükemmel. Or- tam özentisiz ve samimi. Me- kln güzel, müzik gazel, ye- mekler güzel." Altınkum Didim'de bulunan Motel Amphora'nın verdiği bu ilana göre ustelik, Istanbui Er- kek Lisesi mezunlanna, opera- bale ve konservatuvar mensup- lanna, öğretün üyelerine ve Cumhuriyet okurlarına indi- rim yapılıyor. İki yıldan beridir açık olan 10 odalı bu küçük motelin i$- letmecileri, Marina Yalçın ve Serpil Özyttksel isimli bayan- lar. Kendiierine anti-arabesk tatüi nasıl sağlayacaklannı sor- duk. Anlattılar: "Yaşam Urzına, konuşolan konulara, dekora, tüm davra- uşiara ve insanlara kadar ge- lenleri arabesk knltiiriin dışı- na çıkannaya çalışıyonız. Bflfyorsnnuz arabesk kiütiir o kadar fazlalaştı ve yayıldı Id bazen bu yiizden boguldugu- nuzu sanıyorsunuz. Biz kendi tatilleriınizde de çok zoriuk çektfk, istedik ki biziın gibi dü- şönen insanlar bir araya gdsin. Buraya gelenleri de bu yiizden biraz kıskanıyornz. Aynı hayat felsefesine sahip insanlann gdmesiyle samimi ve hoşgöriilü bir ortaın yarat- maya çalışıyoruz. Adam geliyor buraya viskiy- le yemek yiyor. Bu tipleri iste- miyoruz. Dinlediğiniz möziği begeamiyor, tantanaiı şeyler is- tiyor, okudugunuz gazeteyi be- genmiyor. Hemen kendilerini befli ediyorlar. Boş oldugumuz zamanlar büe bu (ür insanian almıyoruz. Burayı bir tür sanatevi de yap- maya çalışıyonız. Motelin bah- çesinde sergiler düzenleyip caz gruplan getinnek istiyonız. YemekJerde de yine o kttltıi- rün yemekleri olan lahmacun gibi şeyler zalen yok. Fazla pa- halı otanamak kaydıyla bilinen yiyeceklerin dışına çdunaya ça- Itşıyoruz. Didim de bir yerde arabesk konumda. Belki bizim gibi is- letmeler çogalır ve Didim, Bodrum'un eski halini alır. Es- Id hali, çiinkü Bodnım da ara- beskleşti artık." İki bayan isletmeci, eşlerinin lstanbul Erkek Lisesi mezunu olması nedeniyle o okulun me- zunJanna indirim yaptıklannı söylüyorlar. Aynca Marina YaJçın'm eşinin orkestra şefi, Serpil özyüksel'in eşinin ise öğretim üyesi olması nedeniy- le bu meslek mensuplarına da indirim yaptıklannı, ikisi de Cumhuriyet okudukları için Cumhuriyet okurlanna da in- dirim yaptıklannı belirtiyorlar. TURK KADININIGÜÇLENDİRME YÖNTEMİ Silahlı mücadele mi? rasi içinde yaşayan ülkeler baş- ka ulkelere göre daha Küçlü lurtar. Ha/klannın iitün yeieneklerini iyi degeriendirir- ler. Demokrasiyi madem- Id böyle evrensel defer diye an- yonız, simdi biz Batı demok- rasileri gibi Hıristiyan bir top- hım değiliz, Hıristiyan mı ola- cagız demokrasiyi yüıütmek için? Hayır, biz İslam dinine devam edecegiz, ama İslam di- ninin demokrasi içinde yürii- tülebilecegini, demokrasiyi bozmayacagını gösterecegiz. Bizim partimiz buna inanıyor. fundamentalizmi (bağ- nazlık) dedlgmiz teokratik dii- zen heveslUerinin bir azınlığın ötesine geçmeyecegini, ama bunun için mücadele verilme- si gerektiğine, bu mücadeleyi vereceğimize ve bu sayede de demokrasi içinde devam edece- ğimize, »m» küitiınimiızun de serbest bir kültür, dine saygılı nerkesin fikrine saygılı bir kül- tür olarak yaşayacağımıza inandıgımı söyledim. Bunu dinlediler, çok inan- madılar. Fakat büyük bir dik- kaUe dinlediler." Almanya gezisinde ise en çok tartışüan konunun Güney- doğu sorunu olduğunu belir- terek bir Yeşil bayan milletve- kili ile konuşmasından edindi- ği izJenimi aktanyor. Kendisi Almanya'ya gitmeden birkaç gün önce bu bayan milletveki- linin Almanya gazetelerinde yayımlanan bir demeci çıkmış. Demeçte, lnönü Güneydoğu 1 yu gezerken Uludere Belediye Başkanı'nın Inönü'ye "Kimya- sal silah kullanılacak, bnna mani olun" dedığı şeklinde bir bilei yer alıyormuş. fnönü, Almanya'da bu ba- yan milletvekili ile görflşmUş ve kendisine Uludere'nin ANAP'h belediye başkanı ile görüsürken araJannda asla böyle bir konuşma geçmediğı- ni anlatnus. lnönü, milletvekili ile olan konuşmalarını şöyle aktanyor: "TabU kimyasal silah son derece korknnç bir şey. Bu ol- masın diye bunu iyi niyetle ilan etmis, kendisiyle konuştum ve anlattım boyle birşey olmadı- gını. O da tam inanmadı ba- na. Ama dinledi. "E" dedi, "her turliı kimya- sal silahı kuJlanacagız demiş ordaki komntan n . "Bakın" de- dim "kimyasal silah, silah de- gildir, kimyasal silah insanlığa karşı bir suç aletidir. Tbrkiyei de bunu biç kimse knOanmaz. Bngüne kadar kuDanmamıstır, bundan sonra kullanmayacak- ür. Gerçi ben muhalefetteyim iktidarda degilim, ama bunu söylemeye de mezunum, çiin- kü ben Türkiye'yi biliyorum. Kimyasal silah Tarkiye'de kul- landmaz." "Ha" filan dedi. Fakat öyte bir havada. Aleyhimizde oldu- ğunu bir defa daha görmüş olduk." Yabancılar muhaJefet lideri lnönü'ye neden pek inanmı- yorlar acaba? Daha önce ikti- dar mensuplarının yalanlannı dinleye dinleye Türk politika- CTİanna inançlannı yitirdikle- ri için mi yoksa tnönü muha- lefet lideri gibi değdl, bilim adamı gibi konuşmalarını bi- lünsel kuşku paylannı saklaya- rak yaptıg^ için mi? YENİKÖY BİLSAK AÇILDI Bimsakoldu BİLıM, sanat ve kültür merkezi Bilsak'ın çalışmalan için gelir elde ettiği yerlerden biri olan Yeniköy'deki bahçe lokanta geçen hafta perşembe günü açıldı. Büyük bir davetli topluluğunun katıldığı açıhşta konuşan Bilsak Yönetim Ku- rulu Başkanı Mastafa Kemal Agaofhı da sürprizli bir açılış konuşması yaparak bahçeyi aynı gün saat 15.00'te devret- tiklerini açıkladı. Ağaoğlu'na neden devrcttik- Ierini sorduğumuzda şöyle de- di: "Bir süredir göodemdeydi. Talep vardı. Görüşmeler, ko- nusmalar sonunda bugün öğ- leden sonra devrettik. Biz bu- radan gelir elde ediyorduk fa- kat biliyorsunuz catering isine girince buranın işletmeciliğini aksattık, yönetemedik." Devir fiyatını sorduğumuz- da ise aldığımız yanıt "iki ra- kı parası" oldu. Ağaoğlu'na göre bu "iki duble de olurdu, iki şise de, iki kamyon da." Bilsak bahçesi devredilmiş- ti, ama yeni adı pek de yaban- cı değildi. Bimsak. Ağaoğlu "Ben de biraz ön- ce duydum Bimsak koydukla- nnı. Ama devrettik bir kere, is- tedikleri ismi koyabilirler. Bir tek harfi degiştirir istedikleri- ni söylerler. Bimsak da olur, bomsak da" diyordu. HAYVANLAR İSMAİL GÜLGEÇ PİKNİK PİYALE MADRA HIZLI GAZETECİ \ECDET ŞE TOUGA (30) Müzisyen \KROL SÜZER (52) Reklamct Benim takıkhğim husus, Doğan yeni hikâyedeki mecazı lakabıyia Ketoğten, bağlamayia rock müzik, gitarla Ege türkütefi çalryor. Ege türkûsû öyte söytenmez, böyle söytenir! Deniiziiinnn diiibiindee Haaatçaaammmmmm.. Hızlı Gazeteci'deki konuşma bakvılan çok ekonomik, çok vurucu ve öziü. RekJam spotu gibi; mesajı en etkili ve doiaysız yofdan veriyor. Bu çocuk nskiamct oteaymtş çaJtştığı ştrkete köşeyi dondürürmûş. SEMİRA ÖZOL (58) f=örstLeydi SABİHA TURUNÇ (22) Gençkız Takdir ettim doğrusu. Bizim Turga/ı anlatan bir sürü roman, şu bu yazıldı çizildi, fakat en gerçekçisi buydu. Bir tekfinaJiyanlıştı. Hiç cumhurbaşkant olacak adam yan yotda sıkılıp her şeyi bırakır mı? Toyiuk işta Bedava gezilerin, beleş yemekierin, avantaiann tadını alsaydı, zor bırakırdı. Hikâyede bazı yerteri anlayamadım. Ömeğin, *!apolitik" ne demek? Bir de "stnıi bilind" ya da "çağı yakalamak" türünden deyimler geçryor. Bu laflar Japoncamı? ÇİZGİLİK KÂMtL MASARACI AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAN GÜRSES TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKA\ 29 Mayıs * Tortc bcynşımn 2334- 2933 satfli k TÜRfC BAYRAĞI KANUNU.. ,ni I*°- " ^KAtJ^t*1 *"- 8U6ÛN, P£ OHAYLANU- DEnSlİN SfMgESİ OLAN, UK- MlZl FON ÛZERİMOE &EYA2 AY-Y/İ&Z, OSMAN UtAR ZAMANINM DA (19. YÛZYIL) KUUANHMtÇ ANCAK, GEZEJC mPlUt VEGBKEKSE KUUA- NlMlNIM KURALLARA SASiANMAS/ BU KA- NUNLA OU4UŞTU. Z334- SAYti-l SÖZ KOHÜSU &WUN, 4? Y/L SONRA, f963'TE Ç/M/US/L4CAK £.893 £AYt- Ll KANIM/LA YÜ/SÛGLÛK7EN KAÇ&IR/IAOVC TIR. YENİ KAAOJAJ,SAY/eAĞA g/Ç/M AÇl-~ SMOAU sre oeSiçmuJAC &ETiRMiYEcen. AMA YEM KULLANIM KiJ&U-LAje/ EKCİ- TÜRK ve DÜNYA KARtKATÜRLERtVDEN Jenö Dallos (Macaristan)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear