Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
29 MAYIS 1990 KÜLTÜR-SANAT
2, ULUSLARARASIİSTANBUL TÎYATRO FESTİVALİ
Kadın, kocası ve sevgîlisi
CUMHURİYET/5
Video filmlerine yasak
• ANKARA (AA) — Canon fırması tarafmdan
Türkiye'ye getirilen ve Ada Video Şirketi tarafından
dağıtımı yapılan "Çıplak Cehennem" adlı video filmi,
Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu'nca
Ankara'da da yasaklandı. Kaset geçen hafta da
AntaJya'da yasaklanmıştı. Başrolünü Shari Shattuck'un
oynadığı film, ABD'de bir kadınlar hapishanesinde
mahkûmlar arasındaki ilişkileri anlatıyor. Bu arada,
yönetmen Andre Lyne'nin "Crine of Passion - Tutku
Suçlan" ile "Emmanuel-5" ve "Emmanuel-6" adlı
filmler de Ankara'da toplatılan kasetler arasında yer
alıyor. Söz konusu filmler daha önce sinemalarda
vizyona girmişti.
Kpstantiniyye Haberleri
• Kültür Servisi — Kostantiniyye Haberleri gazetesinin
yeni çıkan sayısında her zaman olduğu gibi yine
Istanbul'a ilişkin çeşitli haber, yorum ve yazılar yer
alıyor. Bu sayıda Sözen'in 'icraatı', "önce hangi insan?"
başlıklı kapak yazısında eleştiriliyor. Neslihan Erdoğan
"Kariye Camisi"ni, Hilmi Yavuz "Fötr Şapka
Kültürü"nü, Orhan Dunı "Esnaf Lokantalan"nı, Cüneyt
Ayral "Istanbul Kitaplan"nı, Demir özlü "Istanbul'daki
Isveç Araştırma Enstitüsü"nü yazmış. Orhan Birgit
kendisiyle yapılan söyleşide "İstanbul belediye başkanı
olsaydım önce check-up yaptırırdım" diyor. Lale
Müldür'ün yazısı "Constantinopolis'e Uyanmak"
başhğını tasıyor. Taner Vidinligil ise "Bir Topoğrafın
Mirası" başliklı yazısında okurlan, Macar topoğraf
Pervitich'in 1900'lü yılların ilk yarısında yaptığı
haritalarda bir gezintiye çıkarıyor.
Sanat Tarihi semineri
• Kiiltür Servisi — Sanat tarihi Araştırmaları
HaberJeşme semineri sürüyor. Topkapı Sarayı Müzesi
Konferans Salonu'nda diin başlayan seminerde bugün de
10.00-17.00 arası çeşitli konularda bildiriler sunulacak.
Bugün sırasıyla Prof. Dr. Özden Süslü "16. yüzyıl
bezeme sanatına genel bir bakış", Doç. Dr. Rengin
Dramur "Osmanhlar döneminde kullanılan hijyenik
aletler", Doç. Dr. Zeki Kuşoğlu "Türk sanatında Mühr'ü
Süleyman raotifi", Feza Çakmut "Saray koleksiyonundan
orglu bir saat", Mekiye Mihriban Arslan "2. Abdülhamit
döneminde Osmanlı bahriyesi", Tülin Çoruhlu "Askeri
müzeden bir grup eser: Silah teçhizatlan", tbrahim-
Cevriye Artuk "Sikkelere göre bazı şehirlere verilen
unvanlar", Erman Güven 'İstanbul'daki Osmanlı devri
mezarlık alanlan ve sanatsal değerlendirilmesi", Aykut
Gürçağlar "Islam ve Ortaçağ Avrupa minyatürlerindeki
av sahnelerinin konumuyla ilgili bir değerlendirme"
konularında bildiriler sunuyorlar.
'Harry Sally'yle Tanışınca'
• KiUtür Servisi — ABD'de 1989 yılmda en iyi iş yapan
10 film içinde yer alan "Harry Sally'yle Tanışınca" filmi
Istanbul'da Beyoğlu Emek ve Kadıköy Reks, Ankara'da
Akün sinemalannda gösterime girdi. Billy Crystal, Meg
Ryan.'Carrie Fisher ve Bruno Kirby'nin başrollerinde yer
aldıklan film, okullan bittiğinde tanışan Harry vt Sally'yi
konu alıyor. Filmde Harry ve Sally 11 yıl çeşitli zaman
ve mekânlarda birbirlerinin hayatma girip çıkarlar. Erkek
ve kadının birbirlerini bulurken başlarından geçeni
eğlenceli bir yommla anlatan bu modern aşk hikâyesini
Bob Reiner yönetmiş. Reiner filmini şöyle tanımlıyor:
"Gerçekte ben bekârlık kelimesini geride bırakalı 10 yıl
oldu. Kendi kendime kadın-erkek ilişkilerinde neler
olduğunu düşündüm, kadın-erkek arkadaşhğı nasü
oluyor ve bu denklemde seksin yeri nedir?"
Başarır, sempozyumda
• Kiiltür Servisi — Seramik sanatçısı Bingül Başarır
temmuz ayı içinde Çekoslovakya'da yapılacak olan 14.
Uluslararası Seramik Sempozyumu'na davet edildi.
Prag'a 35 kilometre uzakhkta Bechyne seramik
merkezinde yapılacak olan sempozyumda çeşitli
ulkelerden 12 seramik sanatçısı çağrılı olarak yer alacak
ve bildiriler sunacak. Seramiğe 1960 yılında Füreya ile
başlayan ve atölyesini kurduğu 1962 yılından bu yana
yurtiçinde ve dışında birçok sergi ve yanşmalara katılan
Bingül Başanr, Faenza'da 1975 ve 1979 yıllarında altın
madalya kazanmıştı. Başanr, 1962 yılında ise Prag
Uluslararası Seramik Sergisi'nde altın madalya ile
ödüllendirilmişti.
Çakmaklı uluglararası sergide
• Kiiltür Servisi — 500 yapıt arasından seçilen 65
çalışmasının yer aldığı "Fear of Othars/Art Against
Racism" adlı uluslararası sergide Oruç Çakmaklı'mn da
iki tablosu sunuluyor. Merkezi Kanada'da bulunan "Arts
in Action" Derneği tarafından düzenlenen sergide
ırkçılık, baskı, feminizm, devlet vatandaş ilişkileri gibi
konular işleniyor. Halen California'daki Accurate
Gallery'de yer alan sergi, önümüzdeki aylarda da
Calgary, Montreal, Toronto, Mexico City ve Avrupa'nın
çeşitli kentlerini dolaşacak. Yaşamını ABD'de sürdüren
Oruç Çakmakh, önümüzdeki aylarda da Galerie Klam'ın
sponsörluğünü yapacağı kişısel sergilerini Londra ve
Paris'te açacak. Bu yıl Bilkent Üniversitesi'nde lç Mimari
ve Grafık dersleri verecek olan Çakmaklı'mn çeşitli
ödülleri de bulunuyor.
Çini fınnları kazısı
• BURSA (AA) — Tarihi lznik çini fınnlan kazısına 20
temmuzda başlanacağı bildirildi. Iznik'teki kazı
çalışmalarım yürüten İstanbul Üniversitesi Edebiyat
Fakültesi Sanat Tarihi Ana Bilim Dalı öğretim üyesi
Prof.Dr. Ara Altun, yaptığı açıklamada, 20 temmuzda
başlayacak kazı çalışmalannın eylul aymda sona ereceğini
bildirdi. Kazı çalısmalarının 1964 yılından beri
yürütüldüğünü hatırlatan Prof.Dr. Altun, bugüne kadar
önemli bulgulara rastlandığmı kaydetti. Prof.Dr. Altun
şunlan söyledi: "26 yıldan beri sürdürülen kazı
çalışmalannda çıkartılan bulgular, Müze Müdürlüğü'ne
teslim edilmiştir. Şu an işler durumda bir de fınn
bulunmaktadır. Yurtdışı yayınlarda çeşitli çevrelere
maledilen çinilerin, İznik'te ve Osmanlı dönemi çinileri
olduğu da tespit edilmiştir.
'İn VW
• Kültür Servisi — tn Vivo'nun yeni
sayısı yayımlandı. Şahap Balcıoğlu
"Düşünce Özgürluğü Nedir?", Cemal Şener
"Yeşilordu ve Çerkez Ethem", Husrev Hatemi "Zamanın
Sesleri", M.Nazif Ülgen "Yabancı Dil Çıkmazı", Prof.Dr.
Tuncer Özkan "Amorf Bir Anlayışla Resim", Nadir
Paksoy "Hindistan'a Bir Bilet" adlı yazılarıyla Nalan
özkan "Yayın Dünyasından 'PAN" adlı röportaj
yazısıyla derginin bu sayısında yer ahyorlar. Levent
Sunal, M.Kemal Basa, Hediye Akdağ, Rıdvan
Demiröven, Hakan Gökırmak ve A.Necmettin Borteçin
şiirleriyle Yasar Azaz "Varış" adlı oykusuyle ve Başar
Başarır "Zaman Ola" başliklı yazısıyla derginin bu
sayısında yer alan isimler arasında.
A M a t M / Yazan: Harold
Pinter / Çeviren: Haluk
Bilginer / Yöneten: Ahmet
Levendoğlu / Tasarım:
Metin Deniz / Oynayanlar:
Zuhal Olcay, Haluk
Bilginer, Ahmet
Levendoğlu, Lütfi Oğuzcan
/ Tiyatro Stüdyosu yapımı.
SEVİN OKYAY
"...Umanm onlann mahremi-
yetlerine fazia girdigim için beni
bağışJariar. aynen karşıhk veririer.
Ancak bir yazarla karakterleri
arasında hatın sayılır bir çatışma
meydana geldiğinden kuşku yok.
Bana kalırsa, bu çatısmadan ço-
ğunlukla karakterier gaJip çıkıyor.
Bcnce bn, böyle olmalı."
Harold Pinter, 1970 Almanya
Shakespeare ödülü'na almak için
gittiği Hamburg'da yapüğı konuş-
mada oyunculuk, yönetmenlik ve
yazarlık hayatı boyunca boğuştu-
ğu karakterleri için böyle diyor.
Bugün Taksim Sahnesi'nde izleye-
ceğimız Aldatma da (Betrayal),
The Times'ın "Yaşayan en iyi ti-
yatro yazannuz" diye tanımladı-
ğı Pinter'ın 1970"li yıllarda yazdı-
ğı oyunlardan biri.
Tiyatro Stüdyosu, böylelikle ilk
oyununu festivalde üç gün sürey-
le sahneleme fırsatını bulacak. Al-
datma'yı Haluk Bilginer çevirdi,
sahneye koyan Ahmet Levendoğ-
lu. Ingiltere'deki benzer örnekle-
rin aksine, bu oyundan sonra bir-
birlennden aynlmayı düşünmeyen
bu "yapım tiyatrosu"nun oyuncu-
lan, Ahmet Levendoğlu, Haluk
Bilginer ve Zohal Olcay. Beraber-
liklerini sürdürmek niyetinde olan
Tiyatro Stüdyosu Türkiye*de oy-
nanmamış, çağdaş ve nitelikli
oyunlan izleyici karşısına çıkar-
mayı hedefliyor.
Yönetmenlik, "hoca"lık ve ka-
ÜÇ GÜ.N SAHNELENECEK — Başlıca rollerini Haluk Bilginer, Znbal Olcay ve Ahmet Le\endoğla'-
nun üstlendikleri "Aldatma", festivalde bugünden başlayarak üç gün sergilenecek.
mera karşısında oyunculuğa hiç
ara vermediği halde, on yıldır ilk
defa Aldatma ile tiyatro izleyicisi
karşısına çıkacak Ahmet Leven-
doğlu, "her açıdan nitelikli" di-
yor. "Oyunun kendisinden, en son
ögesine varana kadar. Pinter bi-
lindiği gibi gunumuzun onde ge-
len dört-beş oyun yazanndan bi-
ri. Şimdiye kadar 20 dolayında
oyun yazmış. Türkiye'de bunlann
5 kadan sahndendi. Seyirciye seç-
kin tiyatro ornekleri sunmak yo-
lunda, bu eksikligin telafisi, AI-
datma'yı seçme nedenlerimizden
biri. Oyuncu sayısı olarak da bi-
ze yatkın, elverisli. Devlet Tiyat-
rosu'nun 40 yıllık bir süre içinde
6 kez sahneledigi oyunlar var ki
bir keri büe hak ettikleri kuşku-
lu. Bunun giderilmesi yolunda da
bir girişim. tlk kez festivalde per-
de açıyoruz."
Haluk Bilginer'in çevirdiği Al-
datma, sinemaseverlere aşına ge-
lebilir. Bandrol öncesi dönemde
Ben Kingsley, Jeremy Irons ve
Patri'-i.j Hodge*lu sinema versiyo-
nu kuluplerde bulunabiliyordu.
Klasik gibi görünen bir kan-koca-
âşık ilişkisi. Oysa hiç de klasik bir
ilişki değil bu. Oyunda her keli-
me Pinter'ın alışılagelmiş titizli-
ğiyle yerli yerine oturduğu halde,
karakterlerin uçucu-kaçıcı, derin-
likten uzak bir halleri var. Pinter,
onların yaşlan dışmda, hiçbir ve-
ri sağlamıyor okuyucuya. Hatta
dekor konusunda bile açık vermi-
yor. "P«b. 1977. tlkbahar." Hep-
si bu, yol gostermelerinin. Ve el-
bette diyaloglar...
"tlişkiler ve dünyaya bakış yii-
zeysel" diyor Levendoğlu. "Diya-
log belli ediyor. Diyalogla beürgin
karakterier çıkıyor ortaya." Bilgi-
ncr'e göre de Aldatma, durumu,
yanı aldatma ilışkisini anlatıyor.
"Durumu, durumun boşluğunu
ve hiçliğini hioediyor. Üstelik, ka-
rakter kanüaması yapmadan, ber-
hangi bir hükme vannadan."
Zuhal Olcay ise "AMatma'nın
kişileri hiçbir temel saygın duru-
ma daj'arunıyor. Pinter'ın istedigi
de bu zaten. Herkes hayatında
böyle şeyler yasar" diyor.
Yine Olcay'ın deyişiyle, Aldat-
ma, Pinter, ama özel bir Pinter,
Yazar daha önce de sonra da Al-
datma kadar açık seçik, dolam-
baçlı olanlardan kaçınan bir oyun
yazmadı. Ahmet Levendoğlu, "Al-
datma'nın Pinter tiyatrosuada
özel bir yeri var" diyor. "Gercek
bir durumu, o gune kadar Pinter1
da görulmedik biçimde gerçekçi
olarak ele alıyor. Soyut dorum,
karakter yok. Gercek bir dnrum,
gercek bir olgu ve bunun çevresin-
de işledigi gerçekçi kisiler... Oyun
1978de National Tbeatre'dasah-
neye konduğu zaman 'Yeni bir
Pinter' diye karşılanmıştı. ama
sonraki döneminde de gerçekçi bi-
çimde oyunu yok. Siyasal düşün-
ce ve bilincin işlediği bir dönem
bu." Çevirmen/oyuncu Bilginer'e
göre ise Aldatma cinsel davranış-
ların bir komedisi.
Üç karakter: Emma, koca Ro-
bert, sevgüi Jerry. İlişki, karakter-
lerin ortaya koyduğu davranışlar
biçiminde belirleniyor. Karakter-
lerin kendileri de öyle. Pinter'ın
her zaman hâkim olamamaktan
hem yakındığı hem keyiflendiği
karakterier:
"Kuiaga saçma gelecek, ama
karakterlerim vıizunden iki cins
»a cektigimi soylerken, gerçegi di-
le getirdiğime inanıyonım. Şekil-
sizleştirdigim, yanılOcı hale getir-
digim zaman onlann acısına tanık
oMum, kücümsemelerine tamk ol-
dum. Benden eli çabuk davran-
dıklan, bile isteye kaçındıklan,
göigdere çekfldikleri zaman da aa
çektim. Bir de üçıincu, daha en-
der bir aa var. Yerinde olan bir ke-
lime ya da hareket onlan kendi
hay^tlanna ittigi ya da o hayal
içinde sabitleştirdigi zaman gden
acı. Bövle bir şey olunca, o acıyı
çekmeye degiyor. Böyle bir şey
olunca, hepsini en yakın bara gö-
tüıiip içki ısmarlayabilirim."
FESTİVAL
PROGRAMI
AMataıa-Tlyatr*
Stttdyasa (Taksim
Sahnesi, 20.30)
T l y a t r — (Harbiye
Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu,
20.30)
k (Taksim Sahnesi,
20.30)
Meflst* (Harbiye Muhsin
Ertuğrul Tiyatrosu, 20.30)
Aldatauı (Taksim Sahnesi,
20.30)
NefİBte (Harbiye Muhsin
Ertuğrul Tiyatrosu, 20.30)
Yuuk Sarayl«r>La
L'Orieat Exprem
(Atatürk Kültür Merkezi
Konser Salonu, 20.30)
AıÜLara Saaat
Tly«tr«w (Harbiye
Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu,
20.30)
Y u u k Saraylar (AKM
Konser Salonu, 20.30)
Yasai Ue Meaaffe
(Harbiye Muhsin Ertuğrul
Tiyatrosu, 20.30)
KlausMann'ın 'Mefîsto'suASTyorumuylafestivalde
Satın alınan ruhun öyküsüDilimize Özdemir Ince'nin çevirdiği "Mefisto"yu
sahneye Rutkay Aziz koydu. Bugünden başlayarak
festivalde üç gün izlenebilecek olan "Mefisto" AST
tarafından gelecek sezon da sürdürülecek.
SABAHATrtN
BOSTANOOĞLU
Ankara Sanat Tiyatrosu (AST),
2. Uluslararası İstanbul Tiyatro
Festivali'ne "Mefisto" ve "Yusnf
iie Menofis" adlı oyunlarla katı-
lıyor. Topluluğun bu festivale, ilk
kez 2 ayrı oyunla katılan tek özel
tiyatro olduğunu belirten AST
Genel Sanat Yönetmeni Rutkay
Ariz, sahnelediği "Mefisto"yla ii-
gili düşuncelenni anlattı.
Ankara Sanat Tiyatrosu olarak
Türk oyun yazarlanndan yapıtla-
nn yanı sıra dünya tiyatrolanndan
seçkin ornekleri sahneledikleriıu
söyleyen Rutkay Aziz, Alman y&-
zar Klaus Mann'ın yazdığı ve Öz-
demir Ince'nin dilimize çevirdiği
"Mefisto" adlı yapıtı uzun süre-
dir oynamayı düşünduğünü belir-
tiyor.
Sinemaya da uyarlanan yapıtı
izledikten sonra etkisinde kalarak
uzun sure "Mefisto"yu yaşadığı-
nı söyleyen Aziz, "Oyuncu kadro-
sunu oluştururken topluluğa yeni
katılan genç arkadaşlann oyunda
önemli rolleri ustlenmesini iste-
dim. Sonuçta iyi bir unın sunabil-
mek için tum çalışmalan sırtlan-
dım. Yeni oyuncu arkadaşlan ka-
zanmış olmaktan gunırluyum" di-
yor ve şövle devam ediyor: "Arük
sahnelerimize genç insanlann ka-
zandınlması gerekiyor. Bu oyunn-
muzda bunu gercekleştirmiş ol-
maktan özellikle mutluyura."
Mefısto'ya ilişkin "ruhun bir şe-
kilde satın alınmasının öyküsii-
dür" diye dile getiren Aziz, şöyle
diyor:
"Olay asbııda bir tiyatro grubo-
nun başından geçenler ve o gru-
bun baş kahramanı Hendrik Höf-
gen'in (ki kendisi ilerici bir duşun-
ce yapısına sahipken Nazi Alman-
yası döneminde gelişen olaylar so-
nucunda Hitler tarafından Devlet
Tiyatrosu'nun sonımluluguna ge-
tirilen bir insan) yaşadıgı senıven-
lerin anlatımı. Kendisi olayın ba-
şında iyiniyetle yola çıkar. Ruhu-
nu satmak duşuncesinde degildir.
Daha başanlı işler yapmayı ister.
Cebennerae giden yolun iyiniyet
taşlanyla doşeli olduğunu biliyo-
nız. Höfgen'in bu ibtirası ve dile-
gi, sonunda onun karşı olduğu
Nazi rejimiyle ozdeşleşmesine yol
açar. Tepetaklak bir noklaya ge-
len Höfgen, artık ruhunu satmış-
tır ve çevresindeki dostlannı yitir-
miştir. Oyunun finali trajik biter.
Yönetmen olarak hakkım olaır
acımasız eJeştiriyi yaparken olayın
kahramanımn insancıl yanlannı
da vermeye çalıştım. Ancak oyu-
nun başında takdir edilen Höf-
gen'in sonu olumsuz bir yargıla-
maya vanr. Bu, izleyici açıstndan
da farklı ve yeni bir durum sanı-
yorum."
V ÖNETMEN RUTKAY AZİZ — Soo yıllarda sinema oyuncusu ola-
rak da yoğun çalışmalar yapan Rutkay Aziz, Ankara Sanat Tiyat-
rosu oy unculanndan izleyeceğimiz "Mefisto"nun yönetmeni. Aziz,
"Mefisto, ruhun bir biçimde satın alınmasının öyküsudiir" diyor.
GaleriAlfa, îstanbul'un tarihiyle ilgili bir bilgi merkezi olmayı amaçlıyor
Oryantalistlerden İstanbul taşbaskılan
Marianna Yerasimos ile
Ali Özdamar'ın
yönettikleri Galeri
Alfa'da 1830-60 arasında
tarihlenen "İstanbul
Taşbaskıları" sergisi
sürüyor. Yerasimos,
yalnızca Istanbul'a
gelmiş olan
oryantalistlerin
yapıtlannı topluyor.
NUR NİRVEN
Galeri Alf a, Îstanbul'un geçmi-
şini öğrenmek isteyenlerin, kolek-
siyonculann, araştırmacüann ara-
dıkları her turlü bilgiyi ve görsel
malzemeyi bulabiidikleri bir mer-
kez. Marianna Yerasimos ile Ali
Özdamar'ın geçen kasımda açtık-
ları galeride İstanbul gravürlerin-
den, Hartman Schedel'in 1493 ta-
rihli tahtabaskı İstanbul haritası-
na, Îstanbul'un 1420 tarihli ilk ha-
ritasının Paris Bibliotheque Nati-
onale'dc basılmış kartpostalından
aralarında Richard Knolles'ın yaz-
dığı 1610 tarihli Osmanlı Tarihi de
olmak üzere İstanbul ve Osmanlı
tarihi ile ilgili eski ve yeni birçok
kitaba, belgesel fotoğraflara kadar
çok sayıda malzeme yer alıyor.
Aynca, galerinin 5 bin dialık bir
arşivi de var.
Yerasimos'u böyle bir merkezi
açmaya götüren gravür merakı on
yıl önce başlamış, bir rastlantı ola-
rak. "Ağabeyim Slefanos Yerasi-
mos'un 'Az Gelismişlik Sıirecinde
Türkiye' adlı kitabını ansiklope-
di haline geürmck için görsel mal-
zeme anyordum. Bu görsel mal-
zeme, minyatür olacaktı. Derken
gözüme birkaç gravür carptı. De-
FOSSATt'DEN İSTANBUL GÖRÜNÜMLERİ — Galeri Alfa'daki "istanbul Taşbaskılan" sergisinde,
Istanbul'da birçok mimari yapıya imzasını atan Fossati'nin yapıtlan da sunuluyor. Fossati. Ayasofyn res-
torasyonu Ue de tanınıyor.
rinlemesine inceleyince gravürle-
rin deryalar kadar geniş, bilgilen-
dirici bir malzeme olduğunu gör-
düm. Bundan sonra kutuphane-
lerde araştırma yapmaya başla-
dım" diyor.
Galeride Allom, Bussiere, Brin-
desi, Flandin, Fossati, Lenis, Md-
ling, Preziosi ve Schranz'ın
1830-1860 arasında tarihlenen ga-
ranti belgeli "Istanbnl Taşbaskı-
lan" sergisi sürüyor. Yerasimos,
yalnızca Istanbul'a gelen ustalann
yapıtlarını topluyor. "Çünkö bu
rcssamlar tstanbul'a geMiler, gör-
düler ve gordüklerini çizdiler.
Vaptıklarının güzelligi bir yana,
bir de belgesel niteliği var" diyor.
Gravurlerin belgesel nitelik taşıyıp
taşımadıklarının sağlamasını ise
seyahatnamelerde yazılanlarla
karşılaştırarak yapıyor Yerasimos.
Thomas Allom'un sergide yer
alan "Sultan Abdülmecit'in kız-
kardeşi Esma Sultan, kâtip odası
denilen arabayla Goksu'da gezin-
tide", "Arzuhalci" ve "Haliç" adlı
taşbaskılarının önemli bir özelli-
ği de bizzat sanatçının elinden çık-
mış olması, Baron de Bussierre^
in Paris'te yayımlanan "1827 ve
1828'de yazılmış Dogu Mektupla-
n" adlı kılabından alınan "Fener-
bançe Burnu", Fenerbahçeyi gös-
teren çok az görsel belge bulun-
ması nedeniyle önem taşıyor. Baş-
ta SSCB Konsolosluğu olmak üze-
re Istanbul'da birçok yapıya mi-
mar olarak imza atan, daha çok
da Ayasofya restorasyonu ile ta-
nınan Fossati'nin Ayasofya'nın
minaresinden yaptığı İstanbul gö-
rünümleri de yer alıyor sergide;
yanan Sultanahmet Adliyesi'nin
silik fotoğraflar dışında tek gör-
sel belgesi de böylece günümüze
gelmiş oluyor.
Bir Rum kızıyla evlenerek ts-
tanbul'a yerleşen ve Yeşilköy'de av
kazasında ölen Maltalı Kont Pre-
ziosi'nin "Galata Köprüsü Üstnn-
de Sey^ar Sabalar", Türk Kadın-
lan Gezintide", "Kışla Önünde
Askerier" ve "Kapalıçarşı" adlı
taşbaskılan I865'te Paris'te bası-
lan "tstanbul, Dogu Anısı" adlı
albumden alınmış. Brindesi'nın
tek bir basıraı yapılmış "İstanbul
Anılan" adlı albümünden alman
taşbasküar Sultan Abdülmecit dö-
nemi tstanbulu'nun yanı sıra sivil
ve asker tiplerini yansıtıyor. "Ka-
sımpasa Tersanesi" ise 186O'ta Te-
pebaşı sırtlarında yapılan ilk bü-
yük apartmanlan belgeliyor.
Sultan III. Selim ile kız karde-
şi Hatice Sultan'ın mimari ve res-
samı olarak anılan Melling'in ser-
gide yer alan "Kandilli'den Boğa-
ziçi", "Tophane'den Üsküdar",
"Kadıköy", "Beşiktaş" ve "Ada-
lar" gibi yapıtlan, "İstanbul ve
Boğaziçi Kıyılarına Pitoresk
Gezi" adlı kitaptaki bakır baskı-
lardan Belçika Krallığı'nın korun-
masındaki resmi basımevinin
1840*ta yaptığı "korsan baskılar."
Yerasimos, "Bu taşbaskılann bü-
yüklüğü ozgünierinin yansı kadar.
Melling'in adı hiç geçmiyor, an-
cak hattat Goubaud'nun adı var
üstlerinde" diyor.
Galeride tahvil, senet, gravür,
taşbaskı ve harita gibi basılı kâ-
ğıtların restorasyonu da yapılıyor.
İstanbul tarihi ile ilgili bir belge
merkezi olma amacı güden gale-
ri ye çoğunlukla koleksiyoncular,
tez çalışması yapan öğrenciler ve
tstanbul'a yerleşen yabancılar ge-
liyor.
Bienal
ödüüeri
• Kultür Servisi —
Türkiye adına Kemal önsoy
ve Mithak Şen'in
katıldıklan ve bu yıl 44.
kez düzenlenen Venedik
Bienali ödülleri sahiplerini
buldü. Italyan Giovanni
Anselmo ve Alman Bernd
ve Hilla Becher'in büyük
ödülü kazandıklan
bienalde, "Genç Sanatçı"
ödülünü Ingiliz heykeltraş
Anish Kapoor aldı. "Ülke
ödülü" ise Jenny Holzer'le
bienale katılan Amerika
Birleşik Devletleri'nin oldu.
Gülhane'de
gece konseri
• Kultür Servisi —
Gülhane etkinlikleri gece
konserleri ile devam ediyor.
21 nisanda Çocuk ve
Gençlik Festivali ile
başlayan ve tstanbul
Büyükşehir Belediye
Başkanlığı adına
düzenlenen Gülhane
etkinliklerini bugüne dek
850 bin biletli ziyaretçi
izledi. Dün başlayan ve
18.30-21.00 arası gerçekleşcn
gece konserleri dizisinde ise
hafu boyunca Yonca Evcim
ve Dans Grubu, Ioan
Oprea ve E.T. şov, Emel-
Rıza Silahlıpoda, Kurtuluş
ve Mahmut Tuncer yer
alacaklar.
Sözen'in
fotografları
• Kultür Servisi —
Mahmut Sözen'in Sanfa
Sanat Galerisi'nde açtığı
fotoğraf sergisi bugün sona
eriyor. Mimar Sinan
Üniversitesi Güzel Sanatlar
Fakültesi mezunu olan
Sözen'in 3. kişisel sergisinde
110x100 cm. gibi büyük
boyutlarda çahşılmış renkli,
kurgu fotoğraflan yer
alıyor.
Fotoğraf
ödülleri
• Kultür Servisi —
İstanbul Boğaziçi Rotary
Kulübü'nün düzenlediği
"Çirkinleşen İstanbul"
konulu fotoğraf
yanşmasına 100'ıin Uzerinde
fotoğraf gönderildi. Ersin
Alok, Ahmet öner Gezgin,
Nilüfer Göle, Inal Goral ve
Sami Güner'den oluşan
seçici kurul, bugün saat
10.00'da toplanarak
değerlendirme yaptıktan
sonra, ödüller saat 18.00'de
düzenlenecek bir törenle
sahiplerine verilecek.
Şiir gtinleri
• Kültür Servisi —
Kadıköy Gençlik Kitabevi
tarafından düzenlenen "3.
Şiir Günleri" konulu söyleşi
31 mayıs perşembe günü
saat 16.00'da başlayacak.
Söyleşiye konuşmaa olarak
Afşar Timuçin, Aydın
Hatiboğlu, Asuman
Çağlayan, Attila Damar,
Eray Canberk, Ercüment
Uçarı, Halim Uğurlu, lclal
Erentürk, tsmet Kemal
Karadayı, Leyla Şahin,
Mehrizat, Melike Arslan,
Ünal Yürekli, Kadir Uslu,
Zekir Ergin ve Yüksel
Yazıcı katılacak.
Gabor'un
Rolls-Royce'u
• TULSA, OKLAHOMA
(AA) — Zsa Zsa Gabor'a
ait Rolls-Royce, yapılan bir
müzayedede değerinin yan
fıyatına satıldı. Arabanm
23 bin dolara satıldığı,
fakat ederinin bunun iki
katından fazla olduğu ifade
edildi. Gabor'un, Royce*u,
bir polisin kendisini
durdurduğu ve polise tokat
attığı olay sırasında
kullandığı belirtiliyor.
BUGÜN
• Halk oyunlan
gösterisi Ozel Anakent
Lisesi Halk Oyunlan
Ekibi'nin gösterisi saat
12.00'de spor tesislerinde
izlenebilir.
• "Ateşli Sabır" tstanbul
Tıp Fakültesi Tiyatro
Kolu'nun sergileyeceği
oyun, saat 14.30 ve 18.30'da
Beyoğlu Karaca Tiyatro'da
izlenebilir.
• Dia gösterisi lzzet
Keribar'ın gösterisi saat
18.00 ve 19.00'da Fransız
Kültür Merkezi'nde
izlenebilir.
• "İstanbul'u Sevmek
Ne Demek?" konulu
sempozyum 16.00'da
Kadıköy Kültür ve Sanat
Merkezi'nde başla>r
acak.
• Füsun Erbulak
söyleşisi Şişli Kitap Şenliği
kapsamındaki söyleşi saat
18.00'de yapılacak.
• İmza günü Cumhuriyet
Kitap Kulübu ve Kadıköy
Belediyesi'nce düzenlenen
Kitap Şenliği kapsamında
Ali Sirmen, Hikmet
Çetinkaya ve Duygu Asena
saat 15.00'te kitaplannı
imzalayacak.