26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/10 HABERLER 29 MAYIS 1990 Akbulut: Tahrike çalışıyorlar • ÇORUM (Cumhuriyet) — Başbakan Yıldınm Akbulut 3 haziranda 51 beldede yapılacak belediye seçimleri içın çıktığı yurt gezisinde dün Dodurga ve Alpagut'ta devam etti. Akbulut, Dodurga'da yaptığı konuşmada SHP Genel Başkanı Erdal Inönü'nün kendisiyle ilgili eleştirilerine yarut verirken, "Beni tahrik etmeye çalışıyorlar. Inönü kendi genel başkaniığını garantiye alabılmiş mi? önce onu garantiye alsın" diye konuştu. Daha sonra Alpagut'a geçen Yıldırım Akbulut, burada konuşmasını bitiren SHP Genel Sekreteri Dente Baykal ve SHP konvoyu ile karşılaştı. Baykal, "ANAP konvoyunu selamlıyorutn" derken, ANAP otobüsünden de Baykal'a çiçek atıldı. Bu sırada SHP otobüsünden "Demokrasi ve particiliğin en güzel örneği işte bu" diye anons yapıldı. Basın KonseyTnin başvurusu • isUnbul Haber Servisi — Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi, Güneydoğu ile ilgili kanun hükmündeki kararnamelerin Meclisın tatile girmesinden önce ele alınması için TBMM Başkamna ve parti liderlerine başvurdu. Ekşi, bu amaçla TBMM Başkanı Kaya Erdem, TBMM tçişleri Komisyonu Başkanı Galip Demirel, Başbakan Yıldınm Akbulut, SHP Genel Başkanı Erdal Inönü ve DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel'e birer mektup gönderdi. Basın Konseyi Yüksek Kurul üyesi Prof. Mesut önen'in, KHK'ların hukuka ve anayasaya aykırı olduğuna ilişkin görüşlerini de mektuba ekleyen Ekşi, "Halkın gerçekleri öğrenme hakkının öncelikle kabul ve teslim edilmesi, demokratik sistem içinde aranan tüm çörümlerin ilk maddesidir" dedi. Mehmet Aydın topraga verildi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Trafik kazasında ölen eski sağlık bakanlarından ANAP Samsun Milletvekili Mehmet Aydın'ın cenazesi, Hacıbayram Camii'nde dün öğleyin kılınan cenaze namazından sonra Cebeci Asri Mezarlığı'nda toprağa verildi. TBMM'de düzenlenen törende de Mehmet Aydın'ın özgeçmişi okundu. Buradaki törene, TBMM Başkanı Kaya Erdem, Başbakan Yıldırım Akbulut, bakanlar, DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, siyasi partilerin grup başkanvekilleri, çok sayıda milletveküi ile Aydın'ın ailesi ve yakınları katıldı. Kadınlardan Karaeana tepki • ANKARA (Cumhuriyet Burosu) — Denizli Valisi Alpaslan Karacan'ın göreve başlaması ve makamına gelirken 'tekbir'le karşılanmasının yankıları surüyor. Türk Kadınlar Birliği, Vali Karacan'ın karşılanması sırasında sergilenen 'antilaik' tutumu kınadı. Türk Kadınlar Birlifci üyeleri Içişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'ya bir protesto telgrafı çektikten sonra bakanlık önünde toplandılar.-Daha sonra Içişleri Bakanlığı özel Kalem Müdürü Erdoğan özdemir'le görüşen Genel Başkan Ayseli Göksoy telgraf metnini de sundu. Laik Türkiye Cumhuriyeti'nde Denizli Valisi'nin "bu cüreti nereden bujduğu"nun da sorulduğu telgrafta Bakan Aksu'nun konuya açıklık getirmesi istendi. DÜZELTME • Dünkıi gazetemizde yer alan "Kitap, yazan ve okuruyla" başlıkh haberde tbrahim Balaban 'ın kitabının adı "Albüm", Salah Birsel'in "Aynalar Günlügu" ve "Yaşlılık Günlügu", Kemal Özer'in kitabı ise "Kavganın Yttrefi" olacaktır. Düzeltir, özür dileriz. 'Türkiye'deyarım cumhurbaşkanı, çeyrek başbakan var'diyen înönü: Vunlumduymazlara ders verinö z a l ' a Hükümet işlerine kanşma. ANAP gemisi karaya oturmuş. O ise bana allahaısmarladık deyip Cumhurbaşkanlığı'na kaçtı. Ama hükümetin işlerine karışıyor, talimat veriyor. Belki bıraksa parti bir şeyler yapacak. Bakanları çağırıp talimat veriyor. ÜMİT ASLANBAY dur«may»cakl.r Akbulut'a ANAP'ın yapacağı en iyi iş muhalefete çekilip karaya oturan gemilerini onarmak. Yedi yılda çok şey yapıhr. Okula giden çocuk okul bitirir, ama ANAP sınıfta çaktı. Buraya gelirse ona sorun, bu enflasyon, bu K A H R A - MANMARAŞ — SHP Genel Başkanı Erdal tnönii, Güney- doğu gezisinin ikinci gününde Türkiye'dekı son siyasi dunımun "başkanlık sistemine" benzediği- ni ifade ederek, "Yanm cumhur- başkanı, çeyrek başbakan var" de- di. tnönü, "Ama biz zaten onlan iktidarda tutmayacagız. tktidarda goruşünü orta- ya koyarken, hükümetin "aşiret" mantığıyla ülkeyi "babasının çift- ligi gibi" yönetmek islediğıni söy- ledi. lnönü, "Vurdumduymazla- ra derslerini verin" diye konuştu. SHP Genel Başkanı Erdal tnö- nü dün beraberindeki bölge mil- letvekilleri ile birlikte Kahraman- maraş'a bağlı yeni belde olan Ye- şilova'da halka hitaben bir konuş- ma yaptı. Yörede ilgiyle karşıla- nan ve coşkulu bir destek bulan SHP lideri lnönü, konuşmalann- da iktidann seçime yönelik şantaj pahalılık niye bitmiyor. ve körkutma yaünmları içinde ol- duğunu ifade etti. Vatandaşların gelen hizmeüerden yararlanması- nı, ama ANAP'a oy vermemesini istedi. Başbakan YUdınm Akbulut'un da bölgeye geleceğini işittiğini an- latan tnönü, halka "Buraya gelirse ona sorun, bu enflasyon, bu pa- halıbk niye bitmiyor? Yedi yılda çok şey yapılır. tnsan hayatında önemli bir kısımdır. Yedi yılda okola giden çocuk okul bitirir. Ama ANAP sınıfta çaktı" dedi. 26 Mart'ta halkın ANAP'a esaslı bir ders verdiğini ve üçüu- cü parti yaparak hezımete uğrat- tığını anlat&n tnönü, Cumhurbaş- kanı Turgut özal'a da hükümet iş- lerine karışmama çağrısında bu- lundu. tnönu, "ANAP gemisi ka- raya oturmuş. O ise bana allaha- ısmarladık deyip cumhurbaşkan- lıgına kaçtı. Ama hükümetin iş- lerine kanşıyor, talimat veriyor. Belki bıraksa parti bir şeyler ya- pacak, ama bırakmıyor. Hepsini ben yapanm diyor. Bakanlan ça- gınp taiimat veriyor. Veriyor da ne oluyor?" dedi. tnönü, halktan 3 hazırandaki seçim fırsatını iyi değerlendirme- lerini isterken, "Özal'a da Akbn- lut'a da tüm bu vurdumduymaz- lara bir kere daha dersini vereceksiniı" dedi. SHP lideri, iktidara geldiklerin- de milletin parasını çarçur ederek zengin olanlardan ve bunlann so- rumlulanndan hesap soracakları- nı vurguladıktan sonra, "Benim size tavsiyem 7 yıldır getirmedik- leri hizmetlerden simdi bir şeyler getiriyorlarsa onlan alın, yararla- nın, ama oy vermeyin. Biz zalen onlan iktidarda tuünayaeagız. tk- tidarda duramayacaklar" diye ko- nuştu. SHP lideri Yeşilova'dan sonra Şekeroba, Göksun, Eriçek'te hal- ka hitaben konuşmalar yaptı ve geceyi beraberindeki milletvekille- ri ile birlikte Kahramanmaraş'ta geçirdi. SHP Genel Başkanı Erdal lnö- nü, Kahramanmaraş'ta gazetecile- rin socularıru yanıtlarken, DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit'in dun yaptığı açıklaraayla ilgili ola- rak "bir yaahş anlama var" dedi. tnönü, "Benim söylediklerim başka şeydir. DSP'nin seçimler arasında siyaset hayadmızda etkin rolu olmuyor. Ortaya çıkıp oy is- tiyoriar. Böiunme kendüiğinden ortaya çıluyor. Bam soyledim" di- ye konuştu. lnönü sözlerinin Ecevit'in se- çimden meydana çıktığı bicimin- de basına yansıdığının anımsatıl- ması üzerine ise "Yok yok. Ben Sayın Ecevit'e kaçtı demedim. Ama DSP'nin her seçimde sosyal demokrat ovlann bölunmesinde etkin oldugu da bilinen bir ola>. Bunu tekrar soyledim" dedi. DSP GenelBaşkanı BülentEcevit'ten SHP liderine sertyanıt Tnönü, utanma duygusunu yitirmiş olmalı'ANKARA (Cumhu- riyet Burosu) — DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, SHP Genel Baş- kanı Erdal tnönu'nun, "Biz onlar gibi tehlike- li gunlerde ortadan kaybolan, seçimden seçime ortaya çıkan insanlar degiliz" şeklindeki sözlerini "Ya belleğini yitirmiş ya da utanma duygusu- nu yitirmiş olmalı" biçiminde şarutladı. DSP lideri Bülent Ecevit, yaptığı yazı- lı açıklamada SHP'yi "12 Eylül rejimi- nin kucagında dogdugu için doguştan sakat" olarak niteleyerek şunları söyledi: "Beni 12 Eylul doneminde ortadan kaybolmakla suçlayan İnonu, o dönem- de verdiğim mucadele dolayısıyla gönder- digi kottama mesajını da mı unuttu? Mü- dahalenin ardından ben bir dergi çıkara- rak birkaç jurekli insanla demokrasi mii- cadelesi verirken şimdi SHP lider kadro- sunu oluşturanlar nerede>di? Lniversite ozerkligi vok edilirken Sayın Prof. Erdal İnonu neredejdi? Ben yargtlanırken şimdi SHP'de yer alan birçok CHP onde gelen- leri kacacak delik anyorlardı." Öte yandan DSP Kurultayı'nda onay- lanarak kabul edilen Güneydoğu için ive- di çözüm önerileri paketi açıklandı. Pa- kette yer alan (Jneriler şöyle: — Silahlı Kuvvetler, Güneydogu'da yalnızca sınır giivenliğinden ve sınırlar- daki sızmalann onlenmesinden sonımlu olmalıdır ve yurtiçindeki guvenlik ope- rasyonlannda kullanılmamalıdır. — Paralı köy koruculuğu sistemi de aşiret reislerine aşiret üyelerini silahlı mü- cadeleye sürmeleri için verilen görev ve yetki de kaldınlmalıdır. — Terorist gruplanna karşı iyi egitil- miş ve yeterli biçimde donatılmış profes- yonel guvenlik biriikleri oluştunılmalı ve bolgenin iç giıveniifinden tümüyle bu bir- likler sonımlu olmalıdır. — GAP tamamlanmadan önce tum bölgede gerçek bir toprak reformu yapıl- mau; topraksız veya az topraklı köylüler yeterli toprağa kavuşturularak büyük top- rak sahiplerine bagımlılıktan kurtarıl- malıdır. — Bölge köyliıleri kalkınıncaya kadar kendilerinden vergi aiınrnamalı, ancak devlete vergi olarak ödemeleri gereken vergiyi kooperatif sandıklannda birikti- rerek ortak yatınmlara yöneltebilmeleri saglanmalıdır. — Geri kalmış bölgelerin gelişmesini hızlandırmak için bir bakanlık kurulmaJı ve bir başbakan yardımcısırun başına ge- tirileceği bakanlığın rnerkezi Güneydo- gu'da bulunmalıdır. — Sınır komşumuz ülkelerie anlaşma yollan aranarak bolge halkı için sınır ti- careti kolaylaştırılmalıdır. — Ulusal bırlığimiz, gerçeklere hiç uy- mayan *ırk birligi' kuramlarına başvurul- maksızın pekiştirilmeye çalışılmalıdır. — tşkenceyi ve baskıyı kesinlikle ön- leyici önlemler ahnmalı. bu konuda ge- lebilecek yakınmaları incelemek uzere yüzde 5'iin üstünde oy almış tüm parti- lerin de temsil edileceği (tskandanjv iil— kelerindeki 'ombudsman' kunımunu an- dınr) yansu bir kuruluş oluşturulmalıdır. — Çözumlerin birbiriyle uyumlu ola- rak uygulanmaya başlamasıyla birlikte, bölgedeki olaganüstü hal'e son veril- melidir. — Ulusal dış politikamız, komşu ül- kelerie ilişkilerimizdeki punızleri gidere- cek yonde, yeniden gözden geçirilmelidir. Karşılıklı giıvene >e ekonomik işbirligi- ne dayanan saglıklı komşuluk iltşkileri oluşturmak amacıyla, bir bolgesel Uişki- ler stratejisi ve planı oluşturulmalıdır. Bu yönde bir adım olarak Ortadogu'da kom- şumuz olan ulkeler, aramızdaki tum so- runlann larüşılacağı konferansa çagnl- malıdır. CUNEYT ARCAYUBEK yazıynı Kural TanımazlıkANKARA — 3 haziran yerel seçimleri nedenryie siyaset Anadolu'ya yayılırken devlet ciddıyetiyle bağdaşmayan gelişmeler gözleniyor başkentte. Bürokrasinin çeşitli kesimlerı nasıl iktidar yanlısı olmuş, Hande Mumcu'nun Dışişlen'nde alınan ifa- desinin başından geçenlerle gerçek bir kez da- ha ortaya çıkıyor. Bir soruşturma, üç değişik ifade metni. Adalet Bakanlığı'ndan Meciis'e HCG'nin dokunulmazlı- ğının kaldınlmasını isteyen dosyayla on üç say- falık özet bir metin. Daha sonra DGM savcılığı- nın polise çözdürdüğü bir ikincisi. Ne var ki bu metinierle ses bandı arasındakı ifadelerde farklı- lık gören Dışişlerı'nin polisten istediği metni ye- niden çözmesiyle 37 sayfalık bir üçüncûsü. Olayiarla ilintili olmamasına karşın kımı siyaset adamlarının ismi ifadeden çıkarılırken kimilerinin adları metınde kalıyor. Kim yapıyor bu düzenle- meyi, hangi bürokrat kesim, kimi adları saklayıp kimilerini ifadeye koyabiliyor? TÖ-Bush görüşme- sinin dışarı sızdınlmasından da öteye yeni bir so- run ile karşı karşıya kalınıyor. İfade bandlannın poliste çözdürülmesi zaten bir acayip. Sanki Dışişlen'nde ya da DGM'de bu işle- ri yapacak kimse yokmuş gibi polise yeni bir gö- rev veriliyor. Dokunırlmazlık dosyasına özet ko- nuluyor, savcılığa başka metin gıdiyor ve üçün- cü kez yapılan çözümde bu metinlerin asıl olan ifadeyle farklılığı ortaya çıkıyor. Devlet iaçka derken neleri söylemek istediği- miz kanıtlanıyor. Hande Mumcu davasına Demi- rel' ı ya da siyasetçileri bulaştırmaya çalışan güçlü eller ile ilgili kuşkular, tabii hemen alevieniyor. Bir Sanki devlet bürokrasis : yukarıların koruyucu mu- hafızıymış gibi bu yolda zaten var olan izlenim- ler tazelenır, körüklenir. İktidar kafası değışmedikçe devlet yaşamında özlenen amaca varmak mı? Güldürmeyin insanı. Baksanıza, Yusuf Bozkurt Özal'a, "Enflasyondan sorumlu elbette muhalefet, elbette basın" diyor. Gemi, hepimizinmiş, batarsa hepimiz batacakmı- O/ay/a ilintili olmamasına karşın, kimi siyaset adamlarının ismi ifadeden çıkanttrken, kimilerinin adları metinde kalıyor. Kim yapıyor bu düzeniemeyi, hangi bürokrat kesim kimi adlan saklayıp kimilerini ifadeye koyabiliyor? İfade bantlannın poliste çözdürülmesi zaten acayip. Sanki Dışişleri'nde ya da DGM'de buişleri yapacak kimse yokmuş gibi. ifade metnini dilediği gibi yazma yetkısıni kendin- de bulanlar, ne dosyanm beş gun ortaltktan yit- mesini ne de kimilerinin gizlı amaçlarla davran- dıklannı yalanlayacak bir tutum sergileyemiyor- lar. Sonuncu metnin içinde yeni öğeler olsun ya da olmasın, bir ifadeden Cıç ayrı metnin çıkması skan- dal diye nıtelenmeye yeter de artar bile. Kamuo- yundaki kimi kuşkuları doğrular anlama alınır. şız. Ya kaptan?. lnönü, "Kaptan kendini yukarı- ya attı, kurtuldu" diye yanıtlıyor. Ne yapacağını bilemez halde ANAP grubuyla iktidar zevzekleri ise Meclis'i çoktaaan tatile sokmuşlar. Kimi Dünya Kupası maçlan ıçın Roma'ya gidecek, kimileri de yurtiçinde kişisel işlerini tezgâha koyacak. HCG'nın araştırma önergesine ANAP yöneti- cileri karşı çıkmaz görünüyor. Nedenlerini bizim arkadaşlar anlattı. Bürokratların daha yüksek te- peleri dikkate alarak iktidar yöneticilerine yûz ver- memesıne fena bozuluyorlar. Siyasal amaç gös- termeyen bu önergeyte bürokrasiyi silketemek is- tiyorlar. İkinci neden daha hesaplı. Araştırma önergesine ancak haziran 1991'de sıra gelece- ğini biliyorlar. O güne dek kim kala, kim otel Bu iç nedenlerden sonra ANAP'ın HCG öner- gesine olumlu gözle baktığına gelin de inanın. Bu arada DYP'nin, sekiz yörede RP ile MÇP adaytannı destekleyeceği kulaklara üfürülüyor. Demirel'e dün sabah sorduk. Fena bozuktu. ör- gütten de istek gelince Adana, izmir, Manisa gez- meye karar vermiş, program yapma telaşınday- dı. "Bir kerre" dedi. "O sekiz yerde DYP seçi- me giımiyor. Girmeyince başkalannı niye destek* leyelim, mantıksız." Uyduruk haberlerden çıkarak yeni bir benzet- me yaptı: "ANAP, pankreas güreşi yapıyor" dedi. Yani? Serbest güreşe-seçime tekme, yumrukla girt- yor. Devtetjnden partisine kadar kural tanımazlık gır- la gidiyor. Sizin gibi hareketli, hayab seven, genç insanlar için... CORSA Svving. CORSA... !tam sızegöre! 3-Kapıh CM OPEL'in kalite garanüsiyle üreülen tam size göre bir CORSA Önden çekişli güçlü 1.4 litre motor... 73 Beygir Gücü... En yüksek hızı 168 km/h. Ekonomik! 90 km/saat htzla lOOkm'de 4.9 L yalat tükeür. tsteğinize göre, 3, 4 veya 5 kapılı. 165 SR 13 Radyal lastikler ve çelik jantlar. 3 ve 5 kapılı modellerde arka cam sileceği. Içi geniş, rahat... Bayimize gelin, tam size göre bir Corsa geçin RESÎMDEKİMODEL: 4 KAPIU GL YETKlLt ITHALATÇI VE MARMARA BÖLCE BAYtl: GeHOtO CENOTO CENERAL OTOMOTtV PAZARLAMA VE TİCARET A. $\ TEL: 174 97 05 - 174 35 46 BÜYÜKDERE CAD 108/1 ESENTEPE- İST.\NBUL GENERAL MOTORS TÜRKİYE LİMİTED ŞTİ.- İZMİR DUNY\M\ HEB YERl\Df. l'YCUHNV» l STLN CKNERAI. MOTORS TKK>OI OJİSİ % E K\I.İTK CUVENCKM'VI E IKKTII.MİŞTİR. TBKP yoneticisi Mehmet Karoca yurda şokubnadı Haber Merkezi — TBKP Genel Başkan Yardımcısı Mehraet Karaca vatandaşlıktaa çıkanldiğı ve dönüş belgesi bulunmadığı gerekçesiyle yurda sokulmadı. DtSK Genel Sekreteri ve Maden- İş Sendıkası Genel Başkanı Mehmet Karaca 12 Eylül'den sonra yurtdı- şına çıkraış 1983 yılında da vatan- daşlıktan çıkanlmıştı. Uzun süredir yurtdışında yaşayan Karaca dün Fe- deral Alman havayollanna ait Luft- hansa uçağı ile Frankfurt uzerinden Istanbul'a geldi. Saat 18.40 sırala- nnda Atatürk Havalimanı'na inen Karaca'yı uçağın kapısında karşıla- yan polisler kendisine vatandaşlık- tan pkarıldığııu, bu nedenle giriş ya- pamayacağını bıldırdiler. Yaklaşık bir saat kadar havalimanında kalan Karaca aynı uçakla yeniden Frank- furt'a döndü. Mehmet Karaca Frankfurt yakın- lanndaki evinden kendisini telefonla arayan Cumhuriyet muhabirine, va- tandaşlıktan çıkanlma karannın kaldınlması icin 1.5 yıl önce Paris Elçiliği aracüığıyla îçişleri Bakanlı- ğı'na başvurduğunu, ancak gelen yanıtta bunun kanunen mümkün ol- madığının söylendığim büdirdi. Ka- raca, "Aynı yanıtta başka bir ulke vatandaşı olarak Turkije'ye giriş için yeniden başvunıda bulunmam gerekügini bUdirdikr. 20 Nisan 1990'da Paris ElçUİ^İ kanalıyla dö- nüş talebimi yineleyerek benim bak- kımda açılmış ve larafımdan açdmış da\alara bizzat katılmak istediğûni üettim. Ancak vanıt vennediler" de- di. Karaca dönüş olayını şöyle anlat- tı. "Uçak kapısında beni rcsmi ve shffl ust duzey yetktüer karşdadı, o»- dnkça nazik bir şekilde donuş beJ- gemin olup olmadıgını sordular. Ben daha önce >apmış oldugon başvunı ornekleri ve bana gonderi- len vanıtlan kendilerine gösterdim. Ancak kabul etmelerinin mümkün olmadıgını belirterek geri dönmeni istediler." Karaca daha sonra geri gönderil- mesini eleştirerek, "Bnndan kim ka- zançb çıkacak. Tüm uluslararası platformlıra konuyu götüreceiim ve haklannı ara>acagım" dedi. Mehmet Karaca, bir hafta sonra AGİK toplantılannın başlayacağını da belirterek, "Bu alkeye yank de- gil mi? Bakanlak lüm bu toplanb- larda insan haklan, politik surgön- ler vb. konularda boynu büknk du- rnına duşuyor. Yetkililer yenidca duşunmelidirier" şeklinde konuştu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear